24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 14 TEMMUZ 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kıvırtmayın... İnsanı bunaltan bir yaz sıcağında yazımı yaz- maya çalışıyorum. Deniz kıyısındayım ama yaprak kımıldamıyor... Palmiyeler, çam ağaçları, zakkumlar, güller. Anayasanın geçici 15. maddesini kaldırmak için yerinden kalkmayanlar, Türkiye’de darbe üzerinde siyaset yapma alışkanlıklarını sürdürüyorlar. 12 Eylül yargılanamaz mı? Demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görüyorsak elbet yargılanır. Kenan Evren Bodrum Yalıkavak’ta geçiriyor yaz sıcaklarını... Birkaç gün önce masaj yaptırırken kaburgaları- nı incitmiş ve hastaneye gitmiş... 12 Eylül 1980 sonrasını düşündüm haberi oku- yunca. Binlerce insan gözaltına alınıp işkencelerden geç- miş, milyonlarca kitap yakılmıştı... İkide bir “Asker darbe yapacak” deyip hu- kuktan, eşitlikten söz edenleri “asker dalkavuğu” ya da “militarizmin avukatları” olarak suçlayan liberal tosuncuklar, anayasanın geçici 15. mad- desinin kaldırılmasına ilişkin tek satır yazı yazdılar mı? Hayır! Bir yandan sol-sosyalistlere öte yandan CHP’ye acımasızca vuran bizim liberal faşistler, “sivil yar- gı-askeri yargı” tartışmasını bile içlerine sindiremeyip kalem oynatmayı sürdürüyorlar: “Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması AB standartlarına uymak içindir. Buna karşı çıkanlar dar- beci ve cuntacılardır.” Devlet memurunu yargılamak için izin gerekiyor Türkiye’de. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, anayasaya ay- kırı olan, askerlerin sivil mahkemelerde yargılan- masını gerektiren yasayı onadı. Tartışma sürecek, CHP yasanın durdurulması is- temiyle Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Ben diyorum ki, gelin şu anayasadaki geçici 15. maddeyi bir kaldıralım... Salt 12 Eylül’ün değil, Sı- vas’ın, Malatya’nın, Kahramanmaraş’ın, 1977 kanlı 1 Mayıs’ının ve öteki katliamların sorumlu- larının yargılanması için yasal düzenlemeler ha- zırlansın. Bağımsız yargıdan yanayım... Darbecilere, cun- tacılara karşıyım... Demokrasinin yanındayım! Yargıyı kurumsal olarak bağımsız hale getire- cek yeni düzenlemelere var mısınız yok musu- nuz? Necati Doğru’nun dediği gibi demokrasiden ca- yan, kıvırtan, bin dereden su getiren kimse, al- çak olsun! Prof. Dr. Burhan Şenatalar’ın gönderdiği “Ne- den yeni bir anayasa? Nasıl bir yeni anayasa?” (10 Aralık Hareketi) başlıklı metni okudum. Böyle bir anayasaya ben varım! Lider sultasından uzak, özgür tartışma ortamı ve uzlaşma sağlayacak bir kurul... TBMM olağan işlevini yerine getirirken, 100-150 kişiden oluşacak bir Kurucu Meclis. Adı Temsili Anayasa Meclisi olabilir... Lider baskısından uzak, örgütlü ve örgütsüz tüm kesimlerin eşitlik ilkesine bağlı olarak top- lanmaları, anayasa taslağını tartışmaları. Ortaya bir sivil anayasa çıkar! Eğer değişimden yanaysanız bu öneriye “evet” dersiniz! Değişimden, çağdaşlıktan, uygar toplum ol- maktan korkmuyoruz! Güçlü bir anayasa istiyoruz; orduda reform is- tiyoruz! Var mısınız! Mertseniz, yürekliyseniz yaparsınız bunu! Necati Doğru’nun sorduğu soruyu bir de ben so- rayım: “Orduyu mu dövmek istiyorsunuz, darbe yap- tırmaya mı kışkırtıyorsunuz?” Oyun oynamayın, gerdan kıvırmayın! Demokrasiden cayan düzenbaz olsun! Gelişmiş demokrasilerde, uygar ve çağdaş ül- kelerde asker nereye konuluyorsa oraya ko- nulsun. Açık konuşun! Darbe üzerinden siyaset yapmayın! TSK’nin tümüne karşı yapılan saldırıya, bu al- çakça iftiralara son verin! Askeri mahkemeler ülkemizin aydınlarını, yazar- larını, gençlerini, emekçilerini yargılayıp hapse attı! Biz bunları unutmadık, unutmayacağız da! Peki o yasaları kim hazırladı? Siviller! Evet... Bunaltıcı bir sıcakta yazımı yazdım ve nok- tayı koydum... Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük. Unutmayın, demokrasi bir yaşam biçimidir! Hacıların, hocaların, mollaların, tarikat şeyhleri- nin “gül bahçesi” değil! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com BBP Genel Sekreteri, “Alperenler demokratik tepkilerini ortaya koymuşlar” dedi. Avrupa’ya Uygur mektubu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu, CHP’nin “olağanüstü toplantõ çağrõsõ” talebini de dikkate alarak, dün Zafer Üskül’ün başkanlõğõnda Sincan katliamõ ve Çin yönetiminin Uygur Türklerine yönelik baskõlarõnõ yerinde incelemek üzere bölgeye TBMM heyeti gönderilmesi konusunu görüşmek için toplandõ. Komisyon, Çin’de Uygur Türklerine yönelik katliamõn durdurulmasõ ve yargõlanmalarõn adil yapõlmasõ için AB ülkelerine mektup gönderme kararõ alõrken Çin’e heyet gönderme girişimi askõya alõndõ. Türk Sivil Havacılığı AB’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sivil Havacõlõk Genel Müdürlüğü’nden (SHGM) yapõlan açõklamaya göre, Avrupa Sivil Havacõlõk Konferansõ’nõn (ECAC) Fransa’nõn Strasbourg kentinde yapõlan genel kurul toplantõsõnda, AB üyesi olmayan ECAC üyesi ülkelerin Havacõlõk Otoriteleri Birliği’nin (JAA) kapatõlarak, yetkilerinin Avrupa Havacõlõk Emniyeti Ajansõ’na (EASA) devredilmesinin ardõndan bir anlaşma imzalandõ. Anlaşma ile Türkiye, Avrupa Birliği’nin sivil havacõlõk kurallarõnõ uygulama zorunluluğu olmadan EASA’nõn kural koyma faaliyetleri kapsamõnda oluşturacağõ tüm çalõşmalara eşit katõlõm hakkõ elde etti. Aysun kaptan: İyiyim İZMİR (AA) - Aden Körfezi’nde kaçõrõlan Horizon-1 gemisinin 4. kaptanõ Aysun Akbay’a arkadaşõ ulaşmayõ başardõ. Baba Özcan Akbay, “Okuldan dönem arkadaşõ Yasemin, gemiyi arayõp, korsanlara Aysun ile görüştürmeleri için yalvarmõş. İngilizcesi iyi olduğu için ikna etmiş. Aysun ile birkaç dakika konuştuğunu, Aysun’un iyi olduğunu, herhangi bir şiddete maruz kalmadõklarõnõ söylediğini iletti. ‘Bizi kamaramõza gönderdiler, bekliyoruz. Kumanyamõza el koymadõlar. Yiyecek sorunumuz yok. Müslüman olduğumuz için iyi davrandõklarõnõ söylediler. Ben iyiyim. Aileme iyi olduğumu söyle, beni merak etmesinler’ demiş” diye konuştu. Havaalanında patlama GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Gaziantep Sazgõn Havaalanõ’nõn eski terminal binasõnda geçici görevle bulunduklarõ belirtilen Hava Kuvvetleri Komutanlõğõ’na ait birlikte, dün saat 17.00 sõralarõnda patlama meydana geldi. Tiner nedeniyle meydana geldiği ileri sürülen patlamada, kimlikleri öğrenilemeyen 3 asker yaralandõ. Yaralõ askerler ambulansla Gaziantep Üniversitesi Tõp Fakültesi’ne kaldõrõldõ. Durumu ağõr olan 2 asker ambulans helikopterle Ankara Gülhane Askeri Tõp Akademisi (GATA) Yanõk Ünitesi’ne sevk edildi. ‘İrticayla Mücadele Eylem Planõ’ konusunda henüz bir gelişme olmadõ ‘Belge’den haber yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Baş- kanõ Orgeneral İlker Baş- buğ’un “kâğıt parçası” olarak nitelendirdiği, Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nin de ha- zõrlayanlarõn bulunmasõ için İstanbul Cumhuriyet Savcõlõ- ğõ’na suç duyurusunda bulun- duğu “İrticayla Mücadele Eylem Planı” konusunda he- nüz bir gelişme olmadõ. “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda haziran ayõnõn ba- şõnda gerçekleştirilen operas- yonlarda avukat Murat Öz- türk’ün bürosunda yapõlan aramada ele geçirildiği iddia edilen “İrticayla Mücadele Eylem Planı” 12 Haziran’da Taraf gazetesinde “AKP’yi ve Gülen’i bitirme Planı” başlõğõyla haberleştirildi. Ha- berin çõktõğõ gün yurtdõşõnda bulunan Genelkurmay Başka- nõ Başbuğ, hemen soruştur- ma emri verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, belge üzerinde Ge- nelkurmay Askeri Savcõlõ- ğõ’nca başlatõlan soruşturmanõn sonuçlanmasõnõ beklemeden suç duyurusunda bulunacak- larõnõ açõkladõ. Başbuğ, tartõş- maya ertesi gün Hürriyet ga- zetesinden Ertuğrul Özkök’e yaptõğõ açõklama ile katõldõ. Başbuğ, “Belgenin TSK’de hazırlanmadığını, bunun hiç- bir tereddüde yer kalmaya- cak şekilde netleştirilmesinin ardından neler yapılacağını tüm kamuoyunun göreceği” yönünde değerlendirmede bu- lundu.Taraf’õn haberinin ar- dõndan Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn başlattõğõ incele- me 24 Haziran’da sonuçlandõ ve sonuçlar yazõlõ açõklama ile kamuoyuna duyuruldu. As- keri savcõlõk, inceleme sonu- cunda, belgenin TSK’de ha- zõrlanmadõğõnõ açõkladõ. Sav- cõlõk, belgeyi hazõrladõğõ iddia edilen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek hakkõnda ko- vuşturma açmaya yetecek ka- nõt bulunamadõğõnõ bildirdi. Hukuki sürecin tamamlan- masõnõn ardõndan Başbuğ, 26 Haziran tarihinde Genelkur- may Karargâhõ’nda basõn top- lantõsõ düzenledi. Belgeyi “kâ- ğıt parçası” olarak niteleyen Başbuğ, TSK’ye yönelik med- ya aracõlõğõyla “asimetrik bir psikolojik harekât yürütül- düğünü” dile getirdi. Başbuğ, ayrõca süren soruş- turma ile ilgili olarak belgele- rin sõzdõrõlmasõna ilişkin de suç duyurularõnda bulunuldu- ğunu bildirdi. Aradan geçen süreye karşõn belgenin aslõ or- taya çõkmadõ. Başbuğ’un belgeyi hazõrla- yanlarõn bulunmasõ talebi de karşõlanmadõ. Soruşturma sü- recindeki sõzdõrmalar ve bel- genin kim tarafõndan hazõr- landõğõnõn bulunmasõna iliş- kin suç duyurularõ konusunda da İstanbul Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’nõn hangi aşamada olduğu bilinmiyor. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Başbuğ’un, medya aracõlõğõyla yürütülen “asimetrik psikolojik harekâtõn” sorumlularõnõn bulunmasõ çağrõsõnõn ardõndan ne gibi işlemler yapõldõğõ da bilinmiyor. TALAT ANKARA’DA KKTC için kritik süreç KKTC Cumhurbaşkanõ Talat’õn Cumhurbaşkanõ Gül ile temaslarõndan “yõl sonunda referandum” mutabakatõ çõktõ. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - KKTC Cumhurbaşkanõ Meh- met Ali Talat’õn Çan- kaya Köşkü’ndeki te- maslarõndan “yıl so- nunda referandum” mutabakatõ çõktõ. Talat, hedeflerinin Kõbrõs me- selesini yõl sonuna kadar çözüme kavuşturmak ol- duğunu söyledi. Talat, Cumhurbaşka- nõ Abdullah Gül’ün da- veti üzerine çalõşma zi- yaretinde bulunmak amacõyla Ankara’ya gel- di. Talat, baş başa ve he- yetler arasõ görüşmelerin ardõndan düzenlenen or- tak basõn toplantõsõnda, hedeflerinin yõl sonuna kadar Kõbrõs sorununun çözüme kavuşmasõ ol- duğunu belirterek şun- larõ söyledi: “Ancak bunun iyi anlaşılması lazım. So- nuçta anlaşmaya va- rabilmek için Kıbrıs Rum tarafının da bi- zimle işbirliği yapma- sı lazım. Eğer işbirliği yapmaz ve AB’yi de kullanarak bizi ve Tür- kiye’yi baskı altına al- mak gibi ham hayaller peşinde koşarsa ve bu nedenle süreci gecikti- rirse bunun sorumlusu biz olmayacağız.” Gül ile Kõbrõs soru- nunda gelinen aşamayõ görüştüklerini kaydeden Talat, “Müzakereler- de zor konular, takıl- dığımız yerler var, an- cak ilerleme kaydetti- ğimizi düşünüyorum” diye konuştu. Talat, bugüne kadar müzakerelerde 6 temel başlõktan 3’ünün altõnda 30 ortak kâğõt hazõrla- dõklarõnõ, bunlarõn büyük bir emek ürünü olduğu- nu ve bu kâğõtlarda yer alan farklõlõklarõ gele- cek dönemde azaltmanõn mümkün olduğunu an- lattõ. Ağustos ayõnõn ilk haftasõna kadar yapõla- cak müzakerelerin daha sonra eylülde devam edeceğini belirten Ta- lat şunlarõ söyledi: “Müzakerelerin ne zaman sonuçlanacağı ortak bir kanaat hali- ne dönüşmemiştir. Ama hedef yıl sonuna kadar kapsamlı çözü- mü tamamlamaktır. Tabii ki kapsamlı çö- züm, halklarımızın oyuna sunulacak ve Kıbrıs Türk ve Rum halklarının kabulüyle yürürlüğe girecektir. İstekli olursak bunu başarabileceğimizi ümit ediyorum.” Gül, yaptõğõ açõkla- mada nihai hedefin, Kõb- rõs’ta kapsamlõ bir çö- züm çerçevesi içinde kalõcõ barõşõn gelmesi ve neticede Türkiye, Yu- nanistan, bütün ada ve hep beraber AB içinde ayrõ bir işbirliği alanõ oluşturulmasõ olduğunu belirterek “Bunun için görüşmelerin hızlı bir şekilde neticelenmesini arzu ediyoruz ve müm- künse bunun sene so- nunda referandumla halkoyuna sunulması- nı istiyoruz” dedi. Gül, bir gazetecinin sorusunu ise şöyle ya- nõtladõ: “Arzumuz, gör- mek istediğimiz şey, görüşerek, müzakere ederek kapsamlı bir çözüm anlaşması çı- karsa ve bu da yıl so- nunda referanduma tabi tutulursa mem- nun olacağımızı söy- ledim.” 68 kişiye TBMM ödülü Üstün Hizmet Ödülleri törenle sahiplerine verildi. Toptan, bütçeden ayrõlan kaynaklarõn eğitim sorunlarõnõn çözümüne yetmediğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Üstün Hiz- met Ödülü’ne değer görülen 7’si vakõf, 2’si dernek olmak üzere 68 kişi ve kuruma ödül- leri verildi. TBMM Başkanõ Köksal Toptan, bütçeden ay- rõlan kaynaklarõn eğitim so- runlarõnõn çözümüne yetme- diğini, bu noktada hayõrsever- liğin devreye girdiğini söyledi. TBMM Üstün Hizmet Ödül- leri, dün TBMM’de düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Mil- lete hizmeti çok faziletli ve erdemli kabul eden bir kültürün evlatlarõ olduklarõnõ kaydeden TBMM Başkanõ Toptan, baş- kalarõnõn dertleriyle dertlen- mek, komşusunu düşünmek, aç ve fakiri gözetmek, eğitimi yüce bilmek ve toplumsal iler- lemeye katkõ sağlamak gibi hasletlerin milletin en temel özelliği olduğunu söyledi. Toplumsal sorunlarõ hep bir- likte düşünmek ve elbirliğiyle ortak çözümler üretmek ge- rektiğini kaydeden Toptan, şöyle konuştu: “Gençlerimizi yetiştirebil- mek ve geleceğe hazırlaya- bilmek için devletimiz var gücüyle çalışmaktadır. Büt- çeden en büyük payı eğitim almaktadır. Ancak bunlar yeterli gelmemektedir. İşte burada değerli hayırsever- ler devreye girmektedir. Siz- lerin başta eğitim ve sağlık ol- mak üzere çeşitli alanlarda yaptığınız hizmetler Türki- ye’ye güç vermektedir. Her hizmet adımı eğitimsizliğin, mesleksizliğin ve işsizliğin yenilmesi demektir. Umuyo- rum ki sizin varlığınız diğer insanlara örnek olacak ve ülkemizde yardımsever in- sanların sayısı her geçen gün daha da artacaktır” dedi. Kalabalõk nedeniyle yer bu- lamayan Kültür ve Turizm Ba- kanõ Ertuğrul Günay, kõsa bir süre ayakta bekledikten sonra sinirli bir şekilde salonu terk etti. Günay, salondan ay- rõlõrkan koruma görevlisine “Getirin arabayı, gidiyoruz” diye tepki gösterdi. MHP Genel Başkanõ Bahçeli’den Başbakan Erdoğan’a ‘deterjan’ yanõtõ ‘Aklanmayeribağõmsõzmahkemelerdir’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - MHP Genel Başkanõ Dev- let Bahçeli, Sincan katliamõ ile il- gili tartõşmalar üzerine kendisini “kan üzerinden siyaset yap- makla” suçlayõp, “Deterjan sı- kıntısı çekiyorsan yollarız” di- yen Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’a sert tepki gösterdi. Er- doğan’õn milletvekili dokunul- mazlõğõnõn arkasõna saklanan bir “adalet kaçağı” olduğunu belir- ten Bahçeli, “Aklanma, yıkanma ve temizlenme yeri bağımsız Türk mahkemeleridir” dedi. Devlet Bahçeli yaptõğõ yazõlõ açõklamada, önceki gün partisinin kongresinde kendisine ağõr söz- lerle yüklenen Erdoğan’õn MHP’nin 2002 yõlõnda Uygur bölgesine yaptõğõ ziyareti “kul- lanma gafletine düştüğünü” ve gerçekleri saptõrdõğõnõ ifade etti. Erdoğan’õn bu olay nedeniyle de MHP’ye karşõ sürdürdüğü “ça- mur ve iftira siyaseti” anlayõşõ- nõn “tedavi edilemez” noktaya geldiğini savunan Bahçeli, ken- dilerine yönelik “kan üzerinden siyaset yaptığı” yönündeki söz- lerin ise “kangrene dönüşen bir rahatsızlığın hezeyanı” olduğu- nu söyledi. Bahçeli, “Başba- kan’ın lekeli sicili ortadadır. Zimmet, evrakta sahtecilik, gör- evi ihmal suçlarından yargı- lanmasına ilişkin dosyaları TBMM’de beklemektedir. Baş- bakan, dokunulmazlığın arka- sına saklanarak yargı önünde hesap vermekten kurtulmaya çalışan bir adalet kaçağıdır. Aklanma, yıkanma ve temiz- lenme yeri bağımsız Türk mah- kemeleridir” diye konuştu.Devlet Bahçeli.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear