Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
14 TEMMUZ 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kıvırtmayın...
İnsanı bunaltan bir yaz sıcağında yazımı yaz-
maya çalışıyorum.
Deniz kıyısındayım ama yaprak kımıldamıyor...
Palmiyeler, çam ağaçları, zakkumlar, güller.
Anayasanın geçici 15. maddesini kaldırmak için
yerinden kalkmayanlar, Türkiye’de darbe üzerinde
siyaset yapma alışkanlıklarını sürdürüyorlar.
12 Eylül yargılanamaz mı?
Demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görüyorsak
elbet yargılanır.
Kenan Evren Bodrum Yalıkavak’ta geçiriyor yaz
sıcaklarını...
Birkaç gün önce masaj yaptırırken kaburgaları-
nı incitmiş ve hastaneye gitmiş...
12 Eylül 1980 sonrasını düşündüm haberi oku-
yunca.
Binlerce insan gözaltına alınıp işkencelerden geç-
miş, milyonlarca kitap yakılmıştı...
İkide bir “Asker darbe yapacak” deyip hu-
kuktan, eşitlikten söz edenleri “asker dalkavuğu”
ya da “militarizmin avukatları” olarak suçlayan
liberal tosuncuklar, anayasanın geçici 15. mad-
desinin kaldırılmasına ilişkin tek satır yazı yazdılar
mı?
Hayır!
Bir yandan sol-sosyalistlere öte yandan CHP’ye
acımasızca vuran bizim liberal faşistler, “sivil yar-
gı-askeri yargı” tartışmasını bile içlerine sindiremeyip
kalem oynatmayı sürdürüyorlar:
“Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması AB
standartlarına uymak içindir. Buna karşı çıkanlar dar-
beci ve cuntacılardır.”
Devlet memurunu yargılamak için izin gerekiyor
Türkiye’de.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, anayasaya ay-
kırı olan, askerlerin sivil mahkemelerde yargılan-
masını gerektiren yasayı onadı.
Tartışma sürecek, CHP yasanın durdurulması is-
temiyle Anayasa Mahkemesi’ne gitti.
Ben diyorum ki, gelin şu anayasadaki geçici 15.
maddeyi bir kaldıralım... Salt 12 Eylül’ün değil, Sı-
vas’ın, Malatya’nın, Kahramanmaraş’ın, 1977
kanlı 1 Mayıs’ının ve öteki katliamların sorumlu-
larının yargılanması için yasal düzenlemeler ha-
zırlansın.
Bağımsız yargıdan yanayım... Darbecilere, cun-
tacılara karşıyım...
Demokrasinin yanındayım!
Yargıyı kurumsal olarak bağımsız hale getire-
cek yeni düzenlemelere var mısınız yok musu-
nuz?
Necati Doğru’nun dediği gibi demokrasiden ca-
yan, kıvırtan, bin dereden su getiren kimse, al-
çak olsun!
Prof. Dr. Burhan Şenatalar’ın gönderdiği “Ne-
den yeni bir anayasa? Nasıl bir yeni anayasa?” (10
Aralık Hareketi) başlıklı metni okudum.
Böyle bir anayasaya ben varım!
Lider sultasından uzak, özgür tartışma ortamı ve
uzlaşma sağlayacak bir kurul...
TBMM olağan işlevini yerine getirirken, 100-150
kişiden oluşacak bir Kurucu Meclis.
Adı Temsili Anayasa Meclisi olabilir...
Lider baskısından uzak, örgütlü ve örgütsüz
tüm kesimlerin eşitlik ilkesine bağlı olarak top-
lanmaları, anayasa taslağını tartışmaları.
Ortaya bir sivil anayasa çıkar!
Eğer değişimden yanaysanız bu öneriye “evet”
dersiniz!
Değişimden, çağdaşlıktan, uygar toplum ol-
maktan korkmuyoruz!
Güçlü bir anayasa istiyoruz; orduda reform is-
tiyoruz!
Var mısınız!
Mertseniz, yürekliyseniz yaparsınız bunu!
Necati Doğru’nun sorduğu soruyu bir de ben so-
rayım:
“Orduyu mu dövmek istiyorsunuz, darbe yap-
tırmaya mı kışkırtıyorsunuz?”
Oyun oynamayın, gerdan kıvırmayın!
Demokrasiden cayan düzenbaz olsun!
Gelişmiş demokrasilerde, uygar ve çağdaş ül-
kelerde asker nereye konuluyorsa oraya ko-
nulsun.
Açık konuşun!
Darbe üzerinden siyaset yapmayın!
TSK’nin tümüne karşı yapılan saldırıya, bu al-
çakça iftiralara son verin!
Askeri mahkemeler ülkemizin aydınlarını, yazar-
larını, gençlerini, emekçilerini yargılayıp hapse attı!
Biz bunları unutmadık, unutmayacağız da!
Peki o yasaları kim hazırladı?
Siviller!
Evet... Bunaltıcı bir sıcakta yazımı yazdım ve nok-
tayı koydum...
Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük.
Unutmayın, demokrasi bir yaşam biçimidir!
Hacıların, hocaların, mollaların, tarikat şeyhleri-
nin “gül bahçesi” değil!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
BBP Genel Sekreteri, “Alperenler demokratik tepkilerini ortaya koymuşlar” dedi.
Avrupa’ya
Uygur mektubu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- TBMM İnsan
Haklarõnõ İnceleme
Komisyonu, CHP’nin
“olağanüstü toplantõ
çağrõsõ” talebini de
dikkate alarak, dün
Zafer Üskül’ün
başkanlõğõnda Sincan
katliamõ ve Çin
yönetiminin Uygur
Türklerine yönelik
baskõlarõnõ yerinde
incelemek üzere
bölgeye TBMM heyeti
gönderilmesi konusunu
görüşmek için toplandõ.
Komisyon, Çin’de
Uygur Türklerine
yönelik katliamõn
durdurulmasõ ve
yargõlanmalarõn adil
yapõlmasõ için AB
ülkelerine mektup
gönderme kararõ alõrken
Çin’e heyet gönderme
girişimi askõya alõndõ.
Türk Sivil
Havacılığı AB’de
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Sivil Havacõlõk Genel
Müdürlüğü’nden
(SHGM) yapõlan
açõklamaya göre,
Avrupa Sivil Havacõlõk
Konferansõ’nõn (ECAC)
Fransa’nõn Strasbourg
kentinde yapõlan genel
kurul toplantõsõnda, AB
üyesi olmayan ECAC
üyesi ülkelerin
Havacõlõk Otoriteleri
Birliği’nin (JAA)
kapatõlarak, yetkilerinin
Avrupa Havacõlõk
Emniyeti Ajansõ’na
(EASA)
devredilmesinin
ardõndan bir anlaşma
imzalandõ. Anlaşma ile
Türkiye, Avrupa
Birliği’nin sivil
havacõlõk kurallarõnõ
uygulama zorunluluğu
olmadan EASA’nõn
kural koyma faaliyetleri
kapsamõnda
oluşturacağõ tüm
çalõşmalara eşit katõlõm
hakkõ elde etti.
Aysun kaptan:
İyiyim
İZMİR (AA) - Aden
Körfezi’nde kaçõrõlan
Horizon-1 gemisinin 4.
kaptanõ Aysun Akbay’a
arkadaşõ ulaşmayõ
başardõ. Baba Özcan
Akbay, “Okuldan
dönem arkadaşõ
Yasemin, gemiyi
arayõp, korsanlara
Aysun ile
görüştürmeleri için
yalvarmõş. İngilizcesi
iyi olduğu için ikna
etmiş. Aysun ile birkaç
dakika konuştuğunu,
Aysun’un iyi olduğunu,
herhangi bir şiddete
maruz kalmadõklarõnõ
söylediğini iletti. ‘Bizi
kamaramõza
gönderdiler, bekliyoruz.
Kumanyamõza el
koymadõlar. Yiyecek
sorunumuz yok.
Müslüman olduğumuz
için iyi davrandõklarõnõ
söylediler. Ben iyiyim.
Aileme iyi olduğumu
söyle, beni merak
etmesinler’ demiş” diye
konuştu.
Havaalanında
patlama
GAZİANTEP
(Cumhuriyet) -
Gaziantep Sazgõn
Havaalanõ’nõn eski
terminal binasõnda
geçici görevle
bulunduklarõ belirtilen
Hava Kuvvetleri
Komutanlõğõ’na ait
birlikte, dün saat 17.00
sõralarõnda patlama
meydana geldi. Tiner
nedeniyle meydana
geldiği ileri sürülen
patlamada, kimlikleri
öğrenilemeyen 3 asker
yaralandõ. Yaralõ
askerler ambulansla
Gaziantep Üniversitesi
Tõp Fakültesi’ne
kaldõrõldõ. Durumu ağõr
olan 2 asker ambulans
helikopterle Ankara
Gülhane Askeri
Tõp Akademisi
(GATA) Yanõk
Ünitesi’ne sevk edildi.
‘İrticayla Mücadele Eylem Planõ’ konusunda henüz bir gelişme olmadõ
‘Belge’den haber yokANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay Baş-
kanõ Orgeneral İlker Baş-
buğ’un “kâğıt parçası” olarak
nitelendirdiği, Genelkurmay
Askeri Mahkemesi’nin de ha-
zõrlayanlarõn bulunmasõ için
İstanbul Cumhuriyet Savcõlõ-
ğõ’na suç duyurusunda bulun-
duğu “İrticayla Mücadele
Eylem Planı” konusunda he-
nüz bir gelişme olmadõ.
“Ergenekon” soruşturmasõ
kapsamõnda haziran ayõnõn ba-
şõnda gerçekleştirilen operas-
yonlarda avukat Murat Öz-
türk’ün bürosunda yapõlan
aramada ele geçirildiği iddia
edilen “İrticayla Mücadele
Eylem Planı” 12 Haziran’da
Taraf gazetesinde “AKP’yi
ve Gülen’i bitirme Planı”
başlõğõyla haberleştirildi. Ha-
berin çõktõğõ gün yurtdõşõnda
bulunan Genelkurmay Başka-
nõ Başbuğ, hemen soruştur-
ma emri verdi.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, belge üzerinde Ge-
nelkurmay Askeri Savcõlõ-
ğõ’nca başlatõlan soruşturmanõn
sonuçlanmasõnõ beklemeden
suç duyurusunda bulunacak-
larõnõ açõkladõ. Başbuğ, tartõş-
maya ertesi gün Hürriyet ga-
zetesinden Ertuğrul Özkök’e
yaptõğõ açõklama ile katõldõ.
Başbuğ, “Belgenin TSK’de
hazırlanmadığını, bunun hiç-
bir tereddüde yer kalmaya-
cak şekilde netleştirilmesinin
ardından neler yapılacağını
tüm kamuoyunun göreceği”
yönünde değerlendirmede bu-
lundu.Taraf’õn haberinin ar-
dõndan Genelkurmay Askeri
Savcõlõğõ’nõn başlattõğõ incele-
me 24 Haziran’da sonuçlandõ
ve sonuçlar yazõlõ açõklama
ile kamuoyuna duyuruldu. As-
keri savcõlõk, inceleme sonu-
cunda, belgenin TSK’de ha-
zõrlanmadõğõnõ açõkladõ. Sav-
cõlõk, belgeyi hazõrladõğõ iddia
edilen Deniz Kurmay Albay
Dursun Çiçek hakkõnda ko-
vuşturma açmaya yetecek ka-
nõt bulunamadõğõnõ bildirdi.
Hukuki sürecin tamamlan-
masõnõn ardõndan Başbuğ, 26
Haziran tarihinde Genelkur-
may Karargâhõ’nda basõn top-
lantõsõ düzenledi. Belgeyi “kâ-
ğıt parçası” olarak niteleyen
Başbuğ, TSK’ye yönelik med-
ya aracõlõğõyla “asimetrik bir
psikolojik harekât yürütül-
düğünü” dile getirdi.
Başbuğ, ayrõca süren soruş-
turma ile ilgili olarak belgele-
rin sõzdõrõlmasõna ilişkin de
suç duyurularõnda bulunuldu-
ğunu bildirdi. Aradan geçen
süreye karşõn belgenin aslõ or-
taya çõkmadõ.
Başbuğ’un belgeyi hazõrla-
yanlarõn bulunmasõ talebi de
karşõlanmadõ. Soruşturma sü-
recindeki sõzdõrmalar ve bel-
genin kim tarafõndan hazõr-
landõğõnõn bulunmasõna iliş-
kin suç duyurularõ konusunda
da İstanbul Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ’nõn hangi aşamada
olduğu bilinmiyor.
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Başbuğ’un, medya aracõlõğõyla
yürütülen “asimetrik psikolojik harekâtõn” sorumlularõnõn bulunmasõ
çağrõsõnõn ardõndan ne gibi işlemler yapõldõğõ da bilinmiyor.
TALAT ANKARA’DA
KKTC için
kritik süreç
KKTC Cumhurbaşkanõ Talat’õn
Cumhurbaşkanõ Gül ile temaslarõndan “yõl
sonunda referandum” mutabakatõ çõktõ.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - KKTC
Cumhurbaşkanõ Meh-
met Ali Talat’õn Çan-
kaya Köşkü’ndeki te-
maslarõndan “yıl so-
nunda referandum”
mutabakatõ çõktõ. Talat,
hedeflerinin Kõbrõs me-
selesini yõl sonuna kadar
çözüme kavuşturmak ol-
duğunu söyledi.
Talat, Cumhurbaşka-
nõ Abdullah Gül’ün da-
veti üzerine çalõşma zi-
yaretinde bulunmak
amacõyla Ankara’ya gel-
di. Talat, baş başa ve he-
yetler arasõ görüşmelerin
ardõndan düzenlenen or-
tak basõn toplantõsõnda,
hedeflerinin yõl sonuna
kadar Kõbrõs sorununun
çözüme kavuşmasõ ol-
duğunu belirterek şun-
larõ söyledi:
“Ancak bunun iyi
anlaşılması lazım. So-
nuçta anlaşmaya va-
rabilmek için Kıbrıs
Rum tarafının da bi-
zimle işbirliği yapma-
sı lazım. Eğer işbirliği
yapmaz ve AB’yi de
kullanarak bizi ve Tür-
kiye’yi baskı altına al-
mak gibi ham hayaller
peşinde koşarsa ve bu
nedenle süreci gecikti-
rirse bunun sorumlusu
biz olmayacağız.”
Gül ile Kõbrõs soru-
nunda gelinen aşamayõ
görüştüklerini kaydeden
Talat, “Müzakereler-
de zor konular, takıl-
dığımız yerler var, an-
cak ilerleme kaydetti-
ğimizi düşünüyorum”
diye konuştu.
Talat, bugüne kadar
müzakerelerde 6 temel
başlõktan 3’ünün altõnda
30 ortak kâğõt hazõrla-
dõklarõnõ, bunlarõn büyük
bir emek ürünü olduğu-
nu ve bu kâğõtlarda yer
alan farklõlõklarõ gele-
cek dönemde azaltmanõn
mümkün olduğunu an-
lattõ.
Ağustos ayõnõn ilk
haftasõna kadar yapõla-
cak müzakerelerin daha
sonra eylülde devam
edeceğini belirten Ta-
lat şunlarõ söyledi:
“Müzakerelerin ne
zaman sonuçlanacağı
ortak bir kanaat hali-
ne dönüşmemiştir.
Ama hedef yıl sonuna
kadar kapsamlı çözü-
mü tamamlamaktır.
Tabii ki kapsamlı çö-
züm, halklarımızın
oyuna sunulacak ve
Kıbrıs Türk ve Rum
halklarının kabulüyle
yürürlüğe girecektir.
İstekli olursak bunu
başarabileceğimizi
ümit ediyorum.”
Gül, yaptõğõ açõkla-
mada nihai hedefin, Kõb-
rõs’ta kapsamlõ bir çö-
züm çerçevesi içinde
kalõcõ barõşõn gelmesi
ve neticede Türkiye, Yu-
nanistan, bütün ada ve
hep beraber AB içinde
ayrõ bir işbirliği alanõ
oluşturulmasõ olduğunu
belirterek “Bunun için
görüşmelerin hızlı bir
şekilde neticelenmesini
arzu ediyoruz ve müm-
künse bunun sene so-
nunda referandumla
halkoyuna sunulması-
nı istiyoruz” dedi.
Gül, bir gazetecinin
sorusunu ise şöyle ya-
nõtladõ: “Arzumuz, gör-
mek istediğimiz şey,
görüşerek, müzakere
ederek kapsamlı bir
çözüm anlaşması çı-
karsa ve bu da yıl so-
nunda referanduma
tabi tutulursa mem-
nun olacağımızı söy-
ledim.”
68 kişiye TBMM ödülü
Üstün Hizmet Ödülleri törenle sahiplerine verildi. Toptan, bütçeden
ayrõlan kaynaklarõn eğitim sorunlarõnõn çözümüne yetmediğini söyledi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Üstün Hiz-
met Ödülü’ne değer görülen
7’si vakõf, 2’si dernek olmak
üzere 68 kişi ve kuruma ödül-
leri verildi. TBMM Başkanõ
Köksal Toptan, bütçeden ay-
rõlan kaynaklarõn eğitim so-
runlarõnõn çözümüne yetme-
diğini, bu noktada hayõrsever-
liğin devreye girdiğini söyledi.
TBMM Üstün Hizmet Ödül-
leri, dün TBMM’de düzenlenen
törenle sahiplerine verildi. Mil-
lete hizmeti çok faziletli ve
erdemli kabul eden bir kültürün
evlatlarõ olduklarõnõ kaydeden
TBMM Başkanõ Toptan, baş-
kalarõnõn dertleriyle dertlen-
mek, komşusunu düşünmek,
aç ve fakiri gözetmek, eğitimi
yüce bilmek ve toplumsal iler-
lemeye katkõ sağlamak gibi
hasletlerin milletin en temel
özelliği olduğunu söyledi.
Toplumsal sorunlarõ hep bir-
likte düşünmek ve elbirliğiyle
ortak çözümler üretmek ge-
rektiğini kaydeden Toptan,
şöyle konuştu:
“Gençlerimizi yetiştirebil-
mek ve geleceğe hazırlaya-
bilmek için devletimiz var
gücüyle çalışmaktadır. Büt-
çeden en büyük payı eğitim
almaktadır. Ancak bunlar
yeterli gelmemektedir. İşte
burada değerli hayırsever-
ler devreye girmektedir. Siz-
lerin başta eğitim ve sağlık ol-
mak üzere çeşitli alanlarda
yaptığınız hizmetler Türki-
ye’ye güç vermektedir. Her
hizmet adımı eğitimsizliğin,
mesleksizliğin ve işsizliğin
yenilmesi demektir. Umuyo-
rum ki sizin varlığınız diğer
insanlara örnek olacak ve
ülkemizde yardımsever in-
sanların sayısı her geçen gün
daha da artacaktır” dedi.
Kalabalõk nedeniyle yer bu-
lamayan Kültür ve Turizm Ba-
kanõ Ertuğrul Günay, kõsa
bir süre ayakta bekledikten
sonra sinirli bir şekilde salonu
terk etti. Günay, salondan ay-
rõlõrkan koruma görevlisine
“Getirin arabayı, gidiyoruz”
diye tepki gösterdi.
MHP Genel Başkanõ Bahçeli’den Başbakan Erdoğan’a ‘deterjan’ yanõtõ
‘Aklanmayeribağõmsõzmahkemelerdir’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP Genel Başkanõ Dev-
let Bahçeli, Sincan katliamõ ile il-
gili tartõşmalar üzerine kendisini
“kan üzerinden siyaset yap-
makla” suçlayõp, “Deterjan sı-
kıntısı çekiyorsan yollarız” di-
yen Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’a sert tepki gösterdi. Er-
doğan’õn milletvekili dokunul-
mazlõğõnõn arkasõna saklanan bir
“adalet kaçağı” olduğunu belir-
ten Bahçeli, “Aklanma, yıkanma
ve temizlenme yeri bağımsız
Türk mahkemeleridir” dedi.
Devlet Bahçeli yaptõğõ yazõlõ
açõklamada, önceki gün partisinin
kongresinde kendisine ağõr söz-
lerle yüklenen Erdoğan’õn
MHP’nin 2002 yõlõnda Uygur
bölgesine yaptõğõ ziyareti “kul-
lanma gafletine düştüğünü” ve
gerçekleri saptõrdõğõnõ ifade etti.
Erdoğan’õn bu olay nedeniyle de
MHP’ye karşõ sürdürdüğü “ça-
mur ve iftira siyaseti” anlayõşõ-
nõn “tedavi edilemez” noktaya
geldiğini savunan Bahçeli, ken-
dilerine yönelik “kan üzerinden
siyaset yaptığı” yönündeki söz-
lerin ise “kangrene dönüşen bir
rahatsızlığın hezeyanı” olduğu-
nu söyledi. Bahçeli, “Başba-
kan’ın lekeli sicili ortadadır.
Zimmet, evrakta sahtecilik, gör-
evi ihmal suçlarından yargı-
lanmasına ilişkin dosyaları
TBMM’de beklemektedir. Baş-
bakan, dokunulmazlığın arka-
sına saklanarak yargı önünde
hesap vermekten kurtulmaya
çalışan bir adalet kaçağıdır.
Aklanma, yıkanma ve temiz-
lenme yeri bağımsız Türk mah-
kemeleridir” diye konuştu.Devlet Bahçeli.