26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 9 HAZİRAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B ÖTV ve KDV oranlarõndaki geçici indirimin Sanayi Üretim Endeksi’ndeki etkisi cõlõz kaldõ Sanayideağõrhasarsürüyor ANKARA - İSTANBUL (Cum- huriyet) - Sanayi üretimi nisan ayõn- da, bir önceki yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 18.5 düşüş gösterdi. 2009 Martõ’na göre nisan ayõnda ise yüz- de 1.4 oranõnda artõş kaydedildi. Her iki sonuç birlikte değerlendirildiğin- de, sanayi üretiminin yõlbaşõna göre ciddi oranda (yüzde 21) gerileme gösterdiğini, buna karşõlõk, iki ay önce (nisan 2009) hafif bir fren yap- tõğõnõ gösteriyor. Ağustos 2008’den bu yana 9 ay üst üste sürekli düşüş trendi gösteren sanayi üretiminin ni- san ayõnda verdiği cõlõz toparlanma sinyalinin, büyük ölçüde mart ayõnõn bir kõsmõ ile nisan ayõ boyunca yü- rürlükte kalan ÖTV indiriminin ge- tirdiği talep sonucu stoklardaki kõs- mi erimeden kaynaklandõğõ sanõlõyor. Sanayi üretimi düşüşü ocakta yüzde 21.3, şubatta yüzde 23.7, martta yüz- de 20.9 olmuştu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2009 yõlõ nisan ayõ Sanayi Üretim En- deksi sonuçlarõnõ açõkladõ. Buna göre imalat sanayi de yüzde 20.6 düşerken, en yüksek düşüş ora- nõ yüzde 50.2 ile Motorlu Kara Taşõtõ, Römork ve Yarõ Römork İmalatõnda gerçekleşti. Bunu, yüzde 35.2 ile makine ve teçhizat hariç metal ürün- leri imalatõ, yüzde 33.2 ile kok kö- mürü rafine edilmiş petrol ürünleri imalatõ takip etti. Sanayinin alt sektörlerinde, 2009 Nisan ayõnda, bir önceki yõlõn aynõ ayõna göre madencilik ve taş ocak- çõlõğõ sektörü endeksi yüzde 5.4, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 20.6, elektrik, gaz ve su sektörü en- deksi ise yüzde 5.3 geriledi. Ana sanayi gruplarõ sõnõflanmasõ- na göre de, geçen yõlõn aynõ dönemine göre ara malõ imalatõ yüzde 20, ser- maye malõ imalatõ da yüzde 41.8 ora- nõnda geriledi. Geçen yõlõn aynõ dö- neminde ara malõ imalatõ yüzde 2.6, sermaye malõ imalatõ yüzde 27.6 oranlarõnda artmõştõ. Diğer gruplarda, dayanõklõ tüketim malõ imalatõnõn yüzde 15.4, dayanõksõz tüketim ma- lõ imalatõnõn yüzde 4.2 ve enerji üre- timinin yüzde 6.9 oranõnda düştüğü gözlendi. Alt grupta yer alan kalemlerden, di- ğer madencilik ve taşocakçõlõğõ yüz- de 28.9, tekstil ürünleri imalatõnda yüzde 18.9, plastik ve kauçuk ürün- leri imalatõ yüzde 19.7, ana metal sa- nayi yüzde 24.6, makine ve teçhizat imalatõ yüzde 25.5 düşüş gözlendi. İmalat sanayi alt kalemlerinde ar- tõş gösterenler ise yüzde 9.2 ile kömür madenciliği, yüzde 4.3 ile büro ma- kineleri ve bilgisayar imalatõ, yüzde 3.5 ile ham petrol ve doğalgaz çõka- rõmõ imalatõ oldu. Denizbank’tan enerjiye 500 milyon dolar İSTANBUL (AA) - Denizbank Fi- nansal Hizmetler Grubu Başkanõ Ha- kan Ateş, bugüne kadar enerji sektö- rüne 500 milyon dolarlõk finansman sağladõklarõnõ ifade ederek, “Kriz hiç hızımızı yavaşlatmadı. Enerji projelerini finanse etmeye devam ediyoruz” dedi. 1860’larda kurulan “İller Bankası” niteliğindeki Dexia’nõn, belediyeler ve yerel yönetimlerin her türlü ihtiyacõ ile çeşitli alanlardaki projeleri finanse et- tiğini hatõrlatan Ateş, Denizbank’õn sahibi olan Dexia’nõn, te- miz enerjiye bü- yük destek verdi- ğini, enerji fi- nansmanõnda dün- yada “lider” ban- kalardan olduğunu belirtti. Deniz- bank’õn bugüne ka- dar enerji sektörüne 500 milyon dolarlõk finansman sağladõğõ- nõ kaydeden Ateş, şöyle devam etti: “Kriz hiç hızımızı yavaşlatmadı. Daha krizin orta göbeğinde, bu yıl Sanko Grubu tarafından Çatal- ca’da faaliyete geçirilen rüzgâr sant- ralı Akfen Grubu’nun 11 hidro- elektrik ve Zorlu Enerji Grubu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Rotor Elektrik’in Osmaniye’deki rüzgâr santralı projesinin finans- manında yer aldık. Rotor’da Avru- pa İmar ve Kalkınma Bankası, Av- rupa Yatırım Bankası ve Uluslar- arası Finans Kurumu gibi uluslar- arası kuruluşları bir araya getiren Türkiye’den iki ticari bankaydık. Bu, EBRD’nin enerji dalında Tür- kiye’de katkıda bulunduğu ilk pro- jedir. Üstelik bu finansman IFC, EBRD ve EIB’nin bir arada katıldığı ülkemizdeki ilk proje olma özelliği- ni taşımaktadır.” Üretimdeki düşüşün 2010’u bulması bekleniyor Sanayi üretiminde son 9 aydõr sü- rekli daralma sonucunu tescilleyen TÜİK verilerinin bir önceki aya gö- re nisan 2009’da zayõf bir toparlan- ma sinyali vermesi çeşitli değerlen- dirmelere neden oldu. Ortaya çõkan tabloyu bir önceki yõlõn rakamlarõy- la değil krizin etkilerinin hissedildi- ği önceki aylarla mukayese etmenin daha sağlõklõ olacağõnõ ileri süren Sa- nayi ve Ticaret Bakanõ Nihat Ergün, verilerin “ekonomideki olumlu ge- lişmeyi ortaya koyduğunu” ve “Türkiye’de sanayi üretiminin is- tikrar kazanmaya başladığını” id- dia etti. Ergün’e göre “ÖTV ve KDV in- dirimleriyle piyasada meydana gelen canlanma, stokların erimiş olması ve yeniden bazı sektör- lerde üretimin başlamış olması artış trendini de beraberinde getirdi. Önümüzdeki aylardan itibaren daha olumlu bir tabloyla karşı karşıya kalacağımızı söy- leyebiliriz”. Buna karşõlõk İstanbul Sanayi Oda- sõ (İSO) Yönetim Kurulu Başkanõ Tanıl Küçük, sanayi üretiminin ara- lõksõz dokuz aydõr düştüğünü hatõr- latarak, “Tüm bu olumsuzlukta se- vindirici diyebileceğimiz bir husus, düşüş hızının giderek azalıyor ol- masıdır. Mayıs ayı ve sonrasında düşüş oranlarının daha da azala- cağı beklentisi içindeyiz. Ancak, ni- san ayında, bir önceki aya göre üretimdeki artışın sadece yüzde 1.4 ile sınırlı kalması beklediğimiz olumlu gelişmelerin oldukça ağır seyredeceğine işaret etmektedir. Kötü gidişte hız kesme ivmesi böy- le devam ettiği takdirde, üretim- deki düşüşün durması 2010 baş- larını bulabilir” dedi. Kozanoğlu emekli oldu, Holding Finansal Hizmetler Grup Başkanlõğõ iptal edildi Akbank’ta yönetim değişti Ekonomi Servisi - Akbank’õn 8 Haziran 2009 tarihinde yaptõğõ Yönetim Kuru- lu toplantõsõnda bankanõn üst yönetimine ilişkin önemli değişiklikler yapõldõ. Yö- netim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ ve Gö- revli Üye Akın Kozanoğlu’nun emek- liliği nedeniyle boşalan Yönetim Kurulu Üyeliği’ne Zafer Kurtul getirilirken, Kurtul, ayrõca Akbank Yönetim Kuru- lu Başkan Yardõmcõsõ ve Murahhas Üye olarak da görevlendirildi. Zafer Kurtul’dan boşalan Akbank Genel Mü- dürlüğü görevine de Akbank Kurumsal ve Ticari Bankacõlõk’tan Sorumlu Genel Müdür Vekili Ziya Akkurt getirildi. Akkurt, konuya ilişkin açõklamasõnda, Akbank’ta genel müdürlük görevine getirilmesinden dolayõ gurur duyduğu- nu belirterek “Avrupa’nın da en de- ğerli bankaları arasında yer alan ve tam 13 yılı aşan bir süredir çeşitli ka- demelerinde görev yaptığım Ak- bank’ta genel müdürlük pozisyonu- na getirildiğim için gurur duyuyorum. Akbank’ın Türkiye’nin en değerli bankası konumunu sağlamlaştırmak, müşterilerimize, çalışanlarımıza, or- taklarımıza ve tüm paydaşlarımıza değer katmak ve ekonomimizin di- namik büyümesini desteklemek önü- müzdeki dönemde de öncelikli hede- fimiz olacaktır” dedi. Ayrõca, Sabancõ Holding’den yapõlan açõklamada Finansal Hizmetler Grup Başkanõ Akõn Kozanoğlu emekliye ay- rõlmasõ dolayõsõyla boşalan bankacõlõk ve sigortacõlõk işlerinden sorumlu Finansal Hizmetler Grup Başkanlõğõ pozisyo- nunun, Sabancõ Holding Yönetim Ku- rulu’nun 8 Haziran 2009 tarihli kararõyla iptal edildiği açõkalandõ. Yeni pazarlar da kurtarmadı Otomotivci geleneksel yerleri bıraktı, alternatif pazarlara yöneldi, ihracat yine de düzelmedi. Ekonomi Servisi - Avrupa Birliği’ndeki (AB) geleneksel pazarlarõnõn çökmesi üzerine rotayõ uzak ve çevre ülkelere çe- viren otomotiv sektörünün ih- racatõ, yõlõn ilk 5 ayõnda, Kana- da’da yüzde 366, Afganistan’da yüzde 280, Irak’ta yüzde 90, Hong Kong’da yüzde 307 arttõ. Buna rağmen, geçen yõlõn ay- nõ döneminde 11 milyar 366 mil- yon 549 bin dolarlõk ihracat ra- kamõnõ yakalama başarõsõnõ gös- teren sektör, bu yõl yüzde 51.5’lik düşüşle ihracatõnõn ya- rõsõnõ kaybetti. Uludağ İhracatçõ Birlikleri (UİB) kayõtlarõndan derlenen bilgilere göre otomotiv sektörü, ocak-mayõs döneminde, 5 kõta- da 156 ülkeye 5 milyar 510 milyon 614 bin dolar ihracat yaptõ. AB’deki geleneksel pazarlar- da meydana gelen daralma yü- zünden önemli kayõplar yaşayan sektör, bu süreçte yönünü uzak ve çevre ülkelere çevirdi. Kanada ve Afganistan gibi pazarlara yönelen ihracatta kayõp hâlâ yüzde 51.5 düzeyinde. Sabancõ Holding’deki yapõlanma ile Kurtul, Akbank Yönetim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ ve Murahhas Üye olarak görevlendirilirken, bankanõn genel müdürlüğüne Ziya Akkurt getirildi. AYB’den 885 milyon Avro’luk kredi Avrupa Yatõrõm Bankasõ (AYB) Ha- zine Müsteşarlõğõ, Halkbank, Vakõfbank, Türk Sõnai Kalkõnma Bankasõ (TSKB) ve Türkiye Kalkõnma Bankasõ (TKB) ile 885 milyon Avro’luk üç kredi anlaşmasõ imzaladõ. İlk olarak kamu sektörü bilimsel araştõrma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi için Hazine ile 335 mil- yon Avro’luk bir kredi paketi için im- zalar atõldõ. KOBİ’lerin yatõrõm ve iş- letme sermayesinin karşõlanmasõ için 400 milyon Avro’luk AYB kredisi, TSKB, TKB ve Vakõfbank ile imzalan- dõ. 3 yõl ödemesiz 12 yõl vadeli verilen krediden TKB 100 milyon, Vakõfbank 135 milyon, TSKB ise 165 milyon aAvro aldõ. Yine KOBİ’lere destek için Halkbank’a 3 yõl ödemesiz 8 yõl vadeli olarak verilen 300 milyon Avro’luk kredinin 150 milyon Av- ro’luk ilk dilimi yürürlüğe kondu. Tüm harcamalar yakõn takipte Maliye Bakanlõğõ’nda devreye sokulan, di- ğer kamu kuruluşlarõnda da kurulum çalõş- malarõ devam eden “Yönetim Bilgi Sistemi” ile devlette keyfiyete son verilecek, her ku- ruşun takibi yapõlacak, fahiş fiyatla, keyfi ni- telikli mal hizmet alõmlarõna da sorgulama gelecek. AA’nõn haberine göre, sistemin sağladõğõ yararlar şöyle sõralanõyor:  Bütün harcamalarõn merkezden takibi mümkün olacak. Bu şekilde Çukurca Mal Mü- dürlüğü’nün mayõs ayõ telefon faturasõ bile mer- kezde görülüyor.  İhaleler sistem üzerinden yönlendiriliyor. Kullanõcõ, ihaleyi nasõl yapacak, teklif verme ve ihale tarihleri arasõnda ne kadar fark olacak? Sistem, mevzuat çerçevesinde bu konuda dahi yönlendirme yapõyor.  Elektronik ortamda iş kontrol mekanizmasõ oluşturuldu. Ödeneği olmayan harcama mõ ya- põlõyor, sistem otomatik uyarõ veriyor.  Keyfi ve fahiş fiyatla alõma son verilecek.  Kamuda “Param bitti, bana para verin” devri bitiyor. Doğu’ya pozitif ayrõmcõlõk yapõlsõn Ekonomi Servisi - Müstakil Sanayicileri ve İşa- damlarõ Derneği Genel Başkanõ Ömer Cihad Var- dan, bölgeler arasõ gelişmişlik farklarõnõn azaltõl- masõnõ isteyerek “Teşvik ve İstihdam Pake- ti’ne paralel olarak, Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu bölgelerinde özel sektörün daha fazla ya- tırım yapması için, pozitif ayrımcılık temelin- de, uzun vadeli özel teşvik programları uygu- lanmalıdır” diye konuştu. Vardan IMF anlaşmasõ konusunda da, “Türkiye’nin asıl ihtiyacı, IMF ile anlaşma yapması değil, hızı kesilen yapısal reformlara öncelik vermesidir” dedi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sol Sağ Olunca... soner@cumhuriyet.com.tr Aslı varken kopyasını kim ne yapsın? Uygulanan sos- yoekonomik politikalar, model, sol-sağ iktidarlarda fark yaratamadan, birbirinin turnusol kâğıdı ile çıkarılmış kopyası olunca; giderek sandık demokrasisinin ege- men olduğu zengin kuzey dünyasında da, Marksiz- min kimi ölçeklerde hizaya getirdiği sosyal devletten, sendikal haklardan vazgeçilince; büyük ekonomik kri- zin ardından AB ülkelerinde gündeme gelen ilk seçimler solun yenilgisini gündeme getirdi... Akıl-mantık bunun tam tersi olmasını gerekli kılıyor. Ne de olsa emperyal, liberal piyasalar düzenin ken- di yarattığı kriz ile yüz yüzeyiz. Sanal tüketim pom- palamasının, kanlı petrolün getirisinin sınırsız ola- madığı, piyasalar düzeninin büzüşmeyi getirdiği bir noktada, ABD odaklı piyasalar üzerinden çıkan bir kriz gerçeği ile yüz yüzeyiz. Piyasalar sınırsız küçülme- yeceğine göre, göreceli hafif bir toparlanma da ya- şanırken gerçekleşen seçimler sadece sağ partilerin değil, radikal sağın da oy patlamasını getiriyor. He- men altını çizmek gerekiyor; sistemden umutsuzlar- da hızlı bir patlama yaşanınca, bütün seçim yapılan ülkelerde sandığa gidenler sayısında da önemli bir düşme görülüyor... Piyasalar düzeninin son yapısal krizi milyarlarca dün- yalıyı hızla yoksullaştırıp yoksunlaştırırken, katlanan sa- yılarla yeni işsizlerin, eğitim-sağlık çalışanlarının en ya- şamsal haklarını kullanamaz duruma düşürürken.. yok- sul güney dünyasında yoksulluğu paylaşmamak üze- re ırklar ve dinler üzerinden kanlı çatışmalar, acıma- sız paylaşım savaşları oluyor, uçurumlar büyüyor. San- dık demokrasisinin kurallarının işletilebildiği zengin ku- zey dünyasında ise, sol, sosyal devlet, ideolojiler çö- kerken, ötekiler ayrımcılığı, hakların kullanım uçurumları derinleşiyor. AB’nin merkez ülkelerinde, Fransa, Al- manya’da biz, nerede ise durup dururken, neden se- çim kampanyası ağırlığının yabancı, Türkiye düşmanlığı üzerinden yürütüldüğünü anlamaya çalışıyoruz. Dün AB medyasında seçim sonuçlarına ilişkin çıkan yorumlarda Türklerin yüksek sayılara ulaşan işçi var- lığı, AB üyelik konumu, büyüme sorunları.. üzerinden ötekiler için en görünen, göze batan simge oldukları anlatılıyordu. İdeolojik algılamalar, kimlikler rafa kalk- tığı için, AB medyasının analizlerinde de sol partile- rin oy kayıplarının gerçek nedenleri üzerinde çok faz- la durulmamıştı. Sol partilerin üst örgütü Sosyalist En- ternasyonal’in gerçeğinde, Marksizmden esinlen- miş, yola çıkmış sol, sosyal demokrat ideolojiden ya- şanan sapmalar tartışma gündeminin dışında kalmıştı. AB ülkelerinin sol partilerinin 1980’li yıllara kadar uza- nan, bir zamanların olmazsa olmazları; sosyal politi- kalardan verdikleri ödünler, sendikalaşmada yaşanan geriye gidiş, sol-sendikal hareket, işçi sınıfı tabanına dayanma.. ilkelerinden sapmalar sorgulanmamıştı. Nasıl ki yoksul güney dünyasında, yoksulluğu pay- laşmama savaşımında, hortlatılan dincilik, ırkçılık üzerinden en acımasızından paylaşım kavgası gün- demdeyse, zengin kuzey dünyasında da kaynaklar gi- derek daha az elde toplanır, gelir, fırsatlar uçurumu, pasta paylaşımı haksızlıkları büyürken, özünde yine ırklar, dinler üzerinden, yumuşatılmış kavramlar ve öl- çeklerde, ötekiler ekseninde çoğunluğun kuralsız dışlanmaları süreci yaşanıyor. Siyasi partilerin, siyasi liderlerin iktidarlarda yıpranma süreçleri, ömürleri çok çarpıcı biçimde kısalıyor. Si- yasette kirlenme katlanıyor. Kitlelerin yönlendirilme- si, umut aşılamada, yıpranan parti ve iktidarların al- ternatifinin yaratılması en kolay, en kısa yol olunca da.. uyguladıkları sosyoekonomik politikalarda birbirinin kopyası haline dönüşmüş sol ve sağ partiler yer de- ğiştirerek düzenin umut aşılama ile ayakta kalması sağ- lanıyor. AB ülkelerinde son seçimlerde yaşananların açık- lanması en zor ayağı belki de, piyasalar krizinin de- rinleşmesi, bu kadar ağır sosyal haklar kayıpları, sos- yal damping sürecinde solun gitmesi, sağın gelmesi olabilir. Sağ ağırlıklı adı sol, özü sol olmaktan çıkmış partilerin yerine sağın umut olma sırasıydı, sonucu ile geçiştirilebilir. Ya da daha anlamlı olarak, “Sol ideo- lojik kimliğini kaybetmiş olsa da ırklar, dinler ayrımcı- lığına, ötekileştirmeye karşı çıkma, demokrat olma özü- nü korumaya çalışıyordu. Oysa pasta küçülür, payla- şım kavgası büyürken toplumsal bencillik isteri halini alıyor, ötekileştirme güdüleri vahşileşiyor..” denebilir. Yani yoksul güney dünyası kadar ağır olmasa da so- nuçta bir yoksulluğu paylaşmamak üzere insan olma hallerinden kopma, değerler erozyonu gündemde... Tabii bir önceki yazımda da tartışmaya çalıştığım yoksul güney dünyasındaki dinler, ırklar üzerinden, bireyin özgürleşmesi adına yaratılan, yaşanmakta olan çok vahşi çok kanlı ayrımcılığın da en çıplak yanıtı. Böylece özgürlükler, insan hakları, ahlak dinlerinin ge- reği, demokrasi, özgürlükler adına, tam tersi geliş- meler, en vahşi kanlı insan hakları ihlalleri, ahlaksız- lıklar yaşanıyor... Sanayi üretimi nisan ayõnda geçen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 18.5 gerilemesine karşõn bir önceki aya göre cõlõz bir canlanma sinyali verdi. ÖTV ve KDV indirimlerinin etkisiyle nisan ayõnda sanayi üretimi endeksi bir önceki aya göre ise yüzde 1.4 artõş gösterdi. TÜİK’in açõkladõğõ verilere göre üretim 9 aydõr düşüşte. En yüksek düşüş yüzde 41.8 ile sermaye malõ imalatõnda görüldü. Ara malõ imalatõ yüzde 20, dayanõklõ tüketim malõ imalatõ yüzde 15.4, dayanõklõ tüketim malõ imalatõ yüzde 4.2 düşüşte. İstanbul Sanayi Odasõ Başkanõ Tanõl Küçük, “Tüm bu olumsuzlukta sevindirici diyebileceğimiz bir husus, düşüş hõzõnõn giderek azalõyor olmasõdõr. Kötü gidişte hõz kesme ivmesi böyle devam ettiği takdirde, üretimdeki düşüşün durmasõ 2010 başlarõnõ bulabilir” dedi.   Hakan Ateş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear