28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Kale Avrupası’nın Zaferi! 9 HAZİRAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B ABD’li gazeteciler ‘kürek mahkûmu’ Dış Haberler Servisi - Kuzey Kore, ABD ile ilişkilerindeki gerginliği daha da tõrmandõracak bir karara imza atarak ülkeye yasadõşõ yollardan girmekle suçladõğõ iki ABD’li kadõn gazeteciyi çalõşma kampõnda 12 yõl ceza çekmeye mahkûm etti. Kore Merkez Haber Ajansõ, dün basõna kapalõ olarak görülen davada, Amerikalõ televizyon muhabirleri Laura Ling ile Euna Lee’nin ülkeye yasadõşõ yollardan girmek ve Kuzey Kore ulusuna karşõ “düşmanca eylemlerde bulunmaktan” suçlu bulunduğunu duyurdu. Çalõşma kamplarõna gönderilenler taşocaklarõnda çalõştõrõlõyor ve Kuzey Kore’de hâlâ “kürek mahkûmu” olarak biliniyor. Çiçen lider Ömer öldürüldü iddiası MOSKOVA (AA) - Çeçen lider Doku Ömerov’un, öldürüldüğü ileri sürüldü. Kuzey Kafkasya güvenlik biriminden bir yetkili, Rus Itar-Tass Ajansõ’na yaptõğõ açõklamada, Çeçenistan ve İnguş Cumhuriyeti sõnõrõndaki Mujiçi köyünde düzenlenen bir operasyonda, Doku Ömerov olduğu tahmin edilen bir kişinin öldürüldüğünü, ancak bu konudaki bilginin yapõlacak incelemeden sonra kesinleşeceğini söyledi. Çeçenistan Cumhuriyeti’nin devlet başkanõ Ramazan Kadirov ise, Ömerov’un öldürüldüğü iddiasõnõ yalanladõ ve ağõr yaralõ olduğunu söyledi. Ömerov, 2006’da, öldürülen Abdülhalim Sadullayev’in yerine geçmişti. Dış Haberler Servisi - Lübnan’da önceki gün yapõlan seçimleri, öldü- rülen eski Başbakan Refik Hari- ri’nin oğlu Saad Hariri önderliğin- deki, ABD ve Suudi Arabistan’õn des- teklediği 14 Mart hareketi kazandõ. Kesin olmayan sonuçlara göre 14 Mart hareketi 128 sandalyeli parla- mentoda 71 sandalye kazanõrken, Hizbullah önderliğindeki ittifak 57 sandalyede kaldõ. Suriye askerlerinin Lübnan’dan çekilmesiyle sonuçlanan protestola- ra atfen 14 Mart hareketi olarak ad- landõrõlan Sünni önderliğindeki blo- ğun taraftarlarõ, sonuçlarõn belli ol- maya başlamasõnõn ardõndan zaferi kutlamak için sokaklara döküldü. ABD, Suriye ve İran’õn da destekle- diği Hizbullah’õn olasõ bir zaferi du- rumunda, Lübnan’a yardõm paketini askõya almayõ planlõyordu. Hariri de dün televizyonda yayõm- lanan konuşmasõnda Suriye ve İran’õn desteklediği Hizbullah’õn önderli- ğindeki muhalefet ittifakõ karşõsõnda zaferini ilan etti. “Bu seçimlerin kazananı ya da kaybedeni yok- tur” görüşünü dile getiren Hariri, “Tek kazanan Lübnan ve demok- rasidir” dedi. ‘Bölünmüş parlamento’ Seçimlerin ardõndan başbakanlõk koltuğuna kimin oturacağõna yönelik yorumlar da yapõlmaya başlandõ. El Cezire’nin Beyrut çõkõşlõ haberinde, Saad Hariri’nin bu göreve talip ol- duğu, ancak ABD’liler dahil ilgili ta- raflarõn büyük bölümünün özel gö- rüşmelerde önceki Başbakan Fuad Sinyora’nõn görevde kalmasõndan yana olduklarõnõ dile getirdikleri ifa- de edildi. Ayrõca, 14 Mart bloğunun bölünmüş ülkeyi bir arada tutup tu- Nalbantyan: Top Türkiye’de TİFLİS (AA) - Gürcistan’a resmi ziyarette bulunan Ermenistan Dõşişleri Bakanõ Edvard Nalbantyan, Türkiye ile Ermenistan arasõndaki ilişkilerin artõk farklõ bir düzleme geçtiğini söyledi. Nalbantyan, Gürcistan Dõşişleri Bakanõ Grigol Vaşadze ile bir araya geldi. Ortak basõn toplantõsõnda Nalbantyan, soru üzerine “Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin bugün artık farklı bir düzleme geçtiğini” belirterek “Top bugün Türkiye’nin elindedir” dedi. “Ermenistan ve Türkiye arasındaki uzlaşmanın herhangi bir önkoşula bağlı olmadığını” kaydeden Nalbantyan, Türkiye ile ilişkilerinde ilerleme olacağõna inandõklarõnõ belirtti. 2009 Avrupa Parlamentosu seçimleri, “kale Avrupası’nın zaferi” ile hatırlana- cak. Avrupa’nın tarihi ortaçağ kentlerinin et- rafında, “istilacı düşmana” karşı kendisi- ni koruma altına almak amacıyla yapılmış; çok yüksek, kalın surlar vardır. Bu surların kapıları bir kapandı mı; ne içeridekiler dışarı çıkabilir, ne dışarıdan kim- se içeri girebilir… “Kale Avrupası”, işte böyle ortaçağ Av- rupası’nın aşılmaz surlarını çağrıştıran ve eski kıta’nın giderek koyulaşan anokro- nistik “tecrit ruhunu” anlatmak için kulla- nılan bir metafor. Bu metaforla Avrupa’nın “değişime di- renç gösteren” ve “ötekini dışlayan”, olumsuz “inkâr” hali kastediliyor. “Kale Avrupası’nın zaferi” derken de; “ırk- çılığa” varabilen, çağıyla taban tabana ay- kırı düşen bir “derin muhafazakârlığın za- feri” ima ediliyor. Obama’ya karşı Wilders… Önce “anokronistik/çağdışı” boyutla başlayalım… “Kale Avrupası” ile hatırlanacak 4-7 Haziran 2009 Avrupa Parlamentosu se- çimlerinin ilk günü, Hollandalılar en ön saf- ta sandığa koşarken tam; ABD’nin kara de- rili ilk başkanı Barack Obama, Kahi- re’den Müslüman dünyasına “Selamü- naleyküm” diyerek, “zeytin dalı” uzatma- ya çalışıyordu… ABD Başkanı Batı ve küresel barış adı- na taa Kahire’lerde böyle ağzıyla kuş tut- maya çabalarken, Hollandalılar ne yaptı? Geert Wilders gibi İslam karşıtlığını kariyere dönüştüren “fitne fücur” bir ırkçıyı, “öncü kuvvet” olarak Avrupa Parlamen- tosu’na yolladı. Küreselleşme çağının göbeğinde “aryan bir Avrupa” arayan ve parti programında “Türkleri 1 milyon yıl AB’ ye sokmamak” sö- zü veren ırkçı lidere Hollandalılar, şaka de- ğil, yüzde 17 oranında oy verdi. Ve Wil- ders’in partisini, Hıristiyan Demokrat- lar’dan sonra ülkenin ikinci büyük partisi- ne dönüştürdüler… Seçimin -7 Haziran’daki- son gecesi so- nuçların ilanına ilişkin mutabakata varılmış ambargoyu üstelik delerek; Avrupa’nın ge- risi oy kullanmaya devam ederken ilan et- tiği “ırkçılık zaferiyle” Hollanda’nın yaptı- ğı bu çıkış, simgesel bir boyut kazandı… Wilders’in yüzü, “Avrupalı beyaz adamın” simgesine dönüştü. Bir yanda Müslüman dünya ile Hıristiyan Batı arasında yeni ahenk ve barış ortamı arayan ABD’nin siyahi Obama’sı; diğer yanda Müslümanlar başta, “kale Avrupa- sı” sınırları dahilinde “farklı” kimseye ta- hammül etmeyen “beyaz adamın” simge çehresi Wilders... Kahire’den “kalplere seslenen” Oba- ma’nın yanına, Avrupa Parlamentosu se- çimlerinin koyduğu “anokronistik fotoğraf” bu oldu. Ve sağa kayan Avrupa Obama’nın Ankara’da başlayıp, Kahi- re’de devam eden “diskurunu”, Avru- pa’da kucaklayan; kendisini o diskurla uyum içinde tarif eden adam gibi tek lideri olmadığı gibi, eski kıta’nın çok sayıda Wil- ders’leri var... İngiltere’nin yabancı düşmanı “Ulusal Britanya Partisi”- BNP- Brüksel’e örneğin ilk kez parlamenter gönderiyor. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık üretmekte kıta’nın en mümbit bölgesi sayılan “Alp- ler” ve “Orta Avrupa” yöresinden; Avus- turya, Macaristan, Slovakya’dan çıkan “aşırı sağ particikler”; Brüksel ve Stras- bourg’a temsilci yolluyorlar. Benzer şekilde Çizme’nin “Orta Avrupa” coğrafyasından çıkan, ırkçılığıyla meşhur “Kuzey Ligi” partisi gene iki misline kat- ladığı (yüzde 10 civarındaki) oylarıyla, Av- rupa Parlamentosu’na 8 vekil sokuyor. Avrupa Parlamentosu’nda saflarını sık- laştıran “aşırı sağcılar” -bir olasılık!- ayrı- ca, anti-Avrupacı İngiliz muhafazakârları ile ortak grup oluşturacak. Avrupa Parlamentosu’nun en büyük grubu “muhafazakârların” oluşturduğu “Halk Partisi’nden” ayrılıp; ayrı heyet oluşturması düşünülen David Came- ron’un İngiliz muhafazakârlarıyla yu- karıda saydığım bu aşırı sağcıların yan yana gelmeleri halinde, düne dek “mar- jinal” addedilen sesler; başka bir ağırlık kazanacak… Sorun, aşırı uçtaki sağın başını kaldır- masıyla sınırlı değil zaten. Yelpazenin sol kanadındaki sosyalistler ve sosyal demokratlar; Yunanistan dışın- da tüm AB’de kan kaybederken, “kale Av- rupası vizyonunu” destekleyen Sarkozy ve Merkel başta olmak üzere, Avrupa’nın konservatif hükümetleri bu seçimden güçlenerek çıkıyor. Merkez sağda en büyük zafer; Oba- ma’nın “Müslüman Türkiye açılımıyla” yıl- dızı barışmayan Sarkozy’nin... Sarkozy’nin hemen ardından; pozis- yonunu sağlamlaştıran Merkel geliyor. “Kale Avrupası”nın yalnız “aşırı uçları” değil; Sarkozy-Merkel ekseni de böylelikle pekişmiş ve perçinlenmiş olarak karşımı- za çıkıyor. Yarına devam... nilgun@cumhuriyet.com.tr Zafer Hariri cephesinin Öldürülen Lübnan’ın eski Başbakanı Refik Hariri’nin oğlu Saad Hariri (yanda) liderliğindeki 14 Mart hareketinin taraftarları, resmi sonuçlar açıklanmadan sokaklara döküldü. (Fotoğraflar: REUTERS / AFP) Lübnan’da seçimleri Batı destekli Hariri önderliğindeki 14 Mart hareketi kazandı, ancak istikrarlı bir hükümet zor görünüyor tamayacağõ da tartõşõlõyor. Hizbullah önderliğindeki, 8 Mart adõyla bilinen bloğa yakõn olan Essefir gazetesi, “Seçimler bir kez daha ülkedeki bölünmüşlü- ğün yansıdığı bir parlamentoya yol açtı” ifadeleriyle sonucu de- ğerlendirdi. Ülkedeki Hõristiyanlar da Batõ yönelimli hareket ile Hizbullah itti- fakõ arasõnda bölünmüştü. Mişel Aun liderliğindeki Hür Yurtsever Hareket, yapõlan tahminlerde se- çimleri kazanabileceği dile getirilen Hizbullah’la ittifaka gitmişti. Cumhurbaşkanõ Mişel Süleyman, oyunu kullanõrken yaptõğõ açõkla- mada, “Bütün vatandaşları de- mokratik haklarını korumaya ça- ğırıyorum; demokrasiyi koruma- lıyız” demişti. Süleyman’õn arabu- lucu olarak yeni dönemde daha faz- la rol üstlenebileceği belirtiliyor. Siyasi gözlemcilere göre 14 Mart cephesinin tek başõna iktidarõ üst- lenmesi zor. Öte yandan, 8 Mart cep- hesinin de veto hakkõ tanõnmadan bir ulusal birlik hükümetinde yer almasõ olasõlõğõ düşük. Bu koşullarda yine kõrõlgan bir ulusal birlik hükümeti söz konusu olacak. ABD’nin so- nuçlarla her şeye karşõn rahat bir so- luk aldõğõ değerlendirmesi yapõlõr- ken İsrail, “Beyrut’ta kurulacak hükümete düşen sorumluluğun, ülkenin İsrail devletine ve va- tandaşlarına karşı şiddet üs- sü olarak kulla- nılmasını önle- mek olduğunu” bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear