Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
PAZARTESİ SÖYLEŞİLERİ 9
CMYB
C M Y B
Anadolu Elektronik’in Genel Müdürü Serdar Güray, Türkiye’deki teknoloji pazarõnõn
büyümesinde, tüketicinin teknolojiye olan yoğun ilgisinin de büyük rolü olduğunu söyledi
ÖZLEM YÜZAK
G
üney Koreli elektronik devi Sam-
sung’un Türkiye distribütörü, 4 se-
neden beri Anadolu Grubu bünye-
sindeki Anadolu Elektronik. Şirketin 2 sene-
den beri genel müdürlüğünü yapan Serdar
Güray ile hem sektörü hem de Samsung’un
Türkiye’deki faaliyetlerini konuştuk.
- Samsung’un Türkiye’de en güçlü oldu-
ğu alan hangisi?
GÜRAY - Ana ürün grubumuz LCD ve
plazma. 2005 yõlõ başõnda Samsung ile bir an-
laşma yaptõk ve televizyon, beyaz eşya ve kli-
mada distribütörlük yapmak amacõyla Anado-
lu Elektronik şirketini kurduk. Cep telefonun-
da ise geçen temmuz ayõnda distribütörlük an-
laşmasõ yaptõk. Bu alanda Samsung’un Türki-
ye’deki 3 distribütöründen biriyiz. Şu an için
en iddialõ olduğumuz alan ise televizyon.
2005’te yüzde 5 olan pazar payõmõz şu anda
yüzde 20’lerde ve pazar lideri konumundayõz.
- Kısa sürede pazar liderliğine nasıl yük-
seldiniz?
- Çeşitli nedenleri var . Bunlardan biri Sam-
sung’un marka gücü. Bunun yanõ sõra hem
teknolojik olarak hem de tasarõm açõsõndan
üstünlüğü. Kesinlikle Anadolu Grubu’nun da
Türk tüketicisinin gözünde kurumsal bir gücü
var. Bu faktörlerin bileşiminden bir sinerji ya-
ratmayõ başardõğõmõzõ düşünüyorum.
Tabii konjonktür de yardõm ediyor. Her ne
kadar krizde toplam televizyon pazarõ daral-
dõysa da tüplü televizyonlardan LCD ve plaz-
maya çok hõzlõ bir geçiş var. Bu geçişin verdi-
ği olanaklarõ da iyi değerlendirdiğimizi düşü-
nüyorum, o yüzden bu birincilik geldi.
‘Adet bazında artış var ama
tutar olarak geriliyoruz’
- Kriz, televizyon satışlarını nasıl etkile-
di?
- Türkiye’de yõlda yaklaşõk 2 milyon 700
bin ile 2 milyon 900 bin arasõnda televizyon
satõlõyor. İlk kez 2008’de bu rakam 2 milyon
400 binin altõna indi. Yani bir önceki yõl ile
kõyaslarsak yüzde 16’lõk bir daralma oldu.
Ancak sektörün içine baktõğõmõzda toplam
pazarõn küçülmesine karşõn LCD ve plazma
pazarõ yüzde 58 büyüdü. Satõşlar 545 bin adet-
ten 863 bine çõktõ. Bu 863 binlik rakam top-
lam pazarõn yüzde 36’sõ. Bir sene önce, yani
2007’de; ki bu satõşlarõn çok iyi olduğu bir
dönemdi, bu oran yüzde 19’du.
- 2009 ve sonrası için öngörünüz ne?
- Biz 2009 için toplam pazardaki daralma-
nõn belli bir ölçüde süreceğini, satõşlarõn 2
milyon 400 binin altõna ineceğini, ama ilk kez
LCD televizyonlarõn payõnõn yüzde 50’den
fazla olacağõnõ öngörüyoruz. İlk 4 aylõk veri-
ler de bunu doğruluyor. İlk 4 ay 330 bin adet
LCD ve plazma satõşõ gerçekleşti. Geçen yõla
kõyasla yüzde 35’lik bir büyüme yaşandõ.
Bunlarõ söylerken çok da tozpembe bir tablo
ortaya çõkmasõn; evet, adet bazõnda artõş var
ama.. tutar olarak geriliyoruz. Hem fiyatlar
düştü hem de TL’nin yüzde 30’lara varan de-
ğer kaybõ fiyatlara yansõtõlmadõ.
- Her türlü yeniliği anında izlemeye ve
anında sahip olmaya çalışan bir tüketici
profili var Türkiye’de. Siz bu konuda ne
düşünüyorsunuz?
‘Güney Kore
ile benzeşiyoruz’
- Gerçekten de teknoloji âşõğõ bir tüketici-
miz var. Ben bu açõdan Güney Kore ile de
benzeşen bir tarafõmõz olduğunu düşünüyo-
rum. Hatta Kore’ye Uzakdoğu’nun Türkleri
diye bir tanõm da yaparlar. Örneğin LED tel-
evizyonlarõnõ nisan ortasõnda çõkarttõk. İlk ge-
len talep bizim bile beklentilerimizin üzerin-
deydi.
- Bu merakı neye bağlayabiliriz?
- Herkesin ellerindeki cep telefonlarõ son
model, çok kõsa bir sürede değiştiriyorlar..
kullanõlmayan bir sürü özelliğe yõğõnla para
veriliyor. Bilmiyorum bu bir açlõktan mõ ileri
geliyor!.. Medya da tüketimi pompalayan ta-
võr içinde olduğu için, onun da etkisi var. “İyi
bir cep telefonum olursa daha farklı algıla-
nırım” duygusu da var tabii. Evlerde plazma
sahibi olmak aileler arasõnda bir yarõş. Tabii
bir de enleri iyice küçülen ve yer kaplamayan
televizyonlarõn artõk mobilyanõn bir parçasõ
olmasõ gibi estetik bir boyutu da var.
- Beyaz eşyada Samsung, Türkiye’de ne
noktada?
- Beyaz eşyada 2 senede büyük atõlõm yap-
tõk. ‘Samsung Beyaz’ diye bir konsept yarat-
tõk. Dijital Plaza adõnõ verdiğimiz bayi ağõmõz
da bizim açõmõzdan önemli bir dağõtõm nokta-
sõ. Bu şekilde 80 bayi ağõmõz var. Geçen sene
16 bin 500 adet çamaşõr makinesi, 14 bin 500
adet buzdolabõ sattõk. Bu sene hedefimiz 45
bin çamaşõr makinesi ve 40 bin tane buzdola-
bõ.
‘Servislerimizi
arttırıyoruz’
- Arçelik ve Vestel gibi yerli firmalarla
nasıl rekabet ediyorsunuz? Satış sonrası
hizmet tüketicinin tercihinde son derece
önemli. Yerli üreticinin önde olmasının en
önemli nedenlerinden biri de bu. Peki Sam-
sung bu konuda ne yapıyor?
- Tabii ki gelişmeye açõk bir alan. O konuda
da önemli adõmlar atmaya çalõşõyoruz. Yay-
gõnlaşmasõ önemli. Bugün 400 yerde servis
noktamõz var. Büyük şehirlerde yapõlanmayõ
tamamladõktan sonra özellikle geçen yõl Ela-
zõğ, Sõvas, Aydõn, Aksaray, Kocaeli gibi şe-
hirlerde açtõk. Bazõ illerde cadde mağazalar
hâlâ önemli. Bazõ illerde ise alõşveriş merkezi
çõlgõnlõğõ var. Biz de tüketici eğilimine göre
hareket ediyoruz.
- Önümüzdeki 10 yılda teknolojik açıdan
baktığımızda dünya nereye gidecek?
- Teknolojik açõdan baktõğõnõzda korkunç
bir değişim hõzõ var. İçinde olmamõza rağmen
biz bile yakalayamõyoruz kimi zaman. Bir
ürünü tam alõrken pat diye yeni bir ürün orta-
ya çõkõyor. LCD’ler derken LED’ler başladõ...
- LED teknolojisinin farkı ne?
- LCD’lerde floresan aydõnlatma vardõr,
LED lerde ise LED lamba ile aydõnlatma.
Enerji giderinde yüzde 45’e varan bir tasarruf
sağlõyor. 2.99 cm inceliğinde olduğu için kap-
ladõğõ mekân da avantaj sağlõyor. Bir de çevre
dostu; çünkü cõva, kurşun gibi maddeler kul-
lanõlmõyor.
‘Elektronik atık
sorunu büyüyecek’
- Teknolojinin değişim hızı tüketimi kö-
rüklüyor, tüketim arttıkça çevresel sorun-
lar da başgösteriyor. Bunlardan biri de
elektronik atıklar. Bu sorun ileride daha da
büyümeyecek mi?
- Büyüyecek tabii ki.. LCD ve plazma te-
levizyonlar henüz piyasada yeni olduğu için
ömürlerini tüketmiş olan yok. Ancak insanlar
bunu da değiştiriyorlar.. ya daha büyük ekrana
geçiyorlar ya da HD aldõlarsa full HD satõn
alõyorlar. Eskileri ise ya çocuklarõna veriyor
ya da yazlõklarõna götürüyorlar. Ama tabii açõ-
ğa çõkan çok tüplü televizyon var. Bir de cep
telefonlarõ... Değiştirme hõzõ daha da artõyor.
- Bu konuda üretici firmalara görev düş-
müyor mu?
- Düşüyor. Düşmesi de gerekir. Bu konuda
kafa yormalarõ lazõm. Sadece satmaya değil..
çevresel faktörlere de odaklanmalõlar.
- Pazarda yeni yapılanmalar da oluyor.
Biraz bahsedebilir misiniz?
- Biliyorsunuz uluslararasõ zincirlerin sayõsõ
giderek artõyor. Türkiye gerçekten onlar için
ilginç bir konumda. Çünkü bütün bu ulaslar-
arasõ zincirlerin hep birlikte faaliyet gösterdik-
leri tek ülke Türkiye. Media Markt, Darty,
Elektroworld, Best Buy... Bu 4 büyüğün hepsi
Türkiye pazarõnda, birlikte.. buna bir de Va-
tan, Bimex, Teknosa gibi yerlilerin eklenmesi
ile büyük marketler geleneksel bayileri hayli
zorlamaya başladõ. Ve şu anda o tarafta bir
konsolidasyon yaşanõyor. Çünkü artõk diren-
mekte zorlanõyorlar. Ama biz klasik bayi ağõ-
nõn, azalsa bile önemini koruyacağõnõ düşünü-
yoruz. Bu yüzden bu dijital plaza yatõrõmlarõ-
mõzõ sürdürüyoruz. 80 olan bayi sayõmõzõ
100’e çõkartmayõ hedefliyoruz. Özellikle kü-
çük yerleşim birimlerinde bayinin önemi daha
çok ortaya çõkõyor....
YILLIK
CİROMUZ
GEÇEN YIL 250
MİLYON
LİRAYDI. BU YIL
HEDEFİMİZ 400
MİLYON LİRA.
SEKTÖRÜN
ÖNEMLİ BİR
OYUNCUSUYUZ.’
H
erkes ekonomik kriz
bitti mi, bitmedi mi diye
tartışıyor... Size göre
krizin neresindeyiz?
- Kriz bitti mi, bitmedi mi tartõş-
masõndan önce; kriz var mõ, yok mu
tartõşmasõ var biliyorsunuz.. Benim
kişisel olarak krizin varlõğõnõ sorgu-
layacak 2 temel göstergem var. Biri
büyüme rakamõ.. ikincisi işsizlik ra-
kamõ. Bunlara baktõğõnõzda yanõtõ
hemen alõyorsunuz. Ben dünyada
krizin hemen bitebileceğini düşün-
müyorum. Uluslararasõ finans piya-
salarõndaki çalkantõ durulmadan, kõ-
sa vadede düzelme zor. Kademeli
olacaktõr düzelme. Evet belki olum-
lu sinyaller var ama.. bunun sürece-
ği konusunda destekleyici veriler
yok.
Türkiye’de ise insanlar nasõl gelir
durumlarõna göre farklõ boyutta et-
kileniyorlarsa sektörler bazõnda da
farklõ etkilenmeler var. Bir tekstil ya
da otomotivde resmen kriz var.
Ama bizim de içinde bulunduğumuz
elektronik sektörüne geldiğinizde
göreceli olarak hafif bir etkilenme
var. En azõndan pazarda hafif bir
büyüme var; kâr marjlarõnda belki
olumsuz etkilenmeler oluyor ama..
sonuçta bir hareket gelişiyor. So-
nuçta şanslõ olduğumuzu düşünüyo-
rum.
- Peki.. Anadolu Elektronik ola-
rak istihdam ya da ciroda olum-
suz etkilenme oldu mu?
- Anadolu Elektronik olarak istih-
damda olumsuz bir etkilenme söz
konusu değil. Ankara İzmir ve Ada-
na’daki satõş teşkilatõmõz ile birlikte
toplam 103 kişiyiz.
Yõllõk ciro geçen sene 250 milyon
lira idi. Bu sene 400 milyon lira gi-
bi bir hedefimiz var; bu da bizi sek-
törün önemli bir oyuncusu haline
getiriyor...
Aslõnda kriz döneminde Anadolu
Grubu içinde iyi yerlere geldiğimizi
ve katkõ sağladõğõmõzõ düşünüyo-
rum...
1958 yõlõnda
İstanbul’da doğdu.
Kadõköy Anadolu
Lisesi’ni bitirdikten
sonra Boğaziçi Üniversitesi İşletme
Bölümü’nden mezun oldu. 1987 yõlõnda
ABD Syracuse Üniversitesi’nde
Uluslararasõ Finans yüksek lisans
eğitimini tamamladõ. 26 yõldan beri
Anadolu Grubu’nda farklõ birim ve
şirketlerde görev yapan Güray, 2 yõldan
beri Anadolu Elektronik’in Genel
Müdürlüğü görevini sürdürüyor.
Biz şu andaki mevcut ilişkimizi daha da
derinleştirmek istediğimizi, daha farklõ
işbirliklerine gidebileceğimizi her fõrsatta
iletiyoruz. Samsung’un Rusya, Slovakya
ve Macaristan’da fabrikasõ var. Dolayõsõyla televizyon
yatõrõmõ biraz zor gibi gözüküyor. Ama beyaz eşya da
fõrsat olabilir.
PORTRE
‘KRİZ HEMEN BİTMEZ’
T
ürkiye elektronik açı-
dan ciddi bir pazar. Bu-
nun hem sizin dediğiniz
gibi uluslararası zincirler hem
de elektronik üreticileri farkın-
da. Biz ise bu pazarı yatırım ya-
pılması açısından avantaja çe-
virmeyi bir türlü
başaramıyoruz. ....
- Geçen hafta Best Buy’un üst düzey
yöneticisi ile toplantõda, biri bir soru orta-
ya arttõ, “Siz bu ülkede bizim görmediği-
miz ne görüyorsunuz?” diye. Gelen ya-
nõt, “Biz bu olaya uzun vadeli perspektif
ile bakıyoruz.. Türkiye’yi Avrupa’nın
Çin’i olarak görüyoruz” şeklindeydi.
Maalesef bu kadar cazip bir pazarõ lehine
çevirmeyi başaramõyor Türkiye. Türki-
ye’nin önemli fõrsatlarõ kaçõrdõğõ konusun-
da hemfikirim sizinle, avantajõ iyi kullan-
mõyoruz...
Burada devlete, hükümete düşen görev-
ler olduğunu düşünüyorum. Bizim ülke-
mizde bilime yatõrõm teknolojiye yatõrõm,
o konuda üretilmiş politikalar ve uzun va-
deli perspektif yok. Hep kõsa vadeli ba-
kõp, günü kurtarma peşinde koşuyoruz...
- Peki Türkiye Samsung açısından ne
kadar önemli?
- Çok önemli. 2007 sonunda Türkiye ve
Rusya Samsung tarafõndan stratejik ülke
ilan edilmişti.
‘Beyaz eşyada
fırsat olabilir’
- Ama Rusya yatırımı çekebildi. Tür-
kiye ise ithalata kaldı...
- Biz şu andaki mevcut ilişkimizi daha
da derinleştirmek istediğimizi, daha farklõ
işbirliklerine gidebileceğimizi her fõrsatta
iletiyoruz. Samsung’un Rusya, Slovakya
ve Macaristan’da fabrikasõ var. Dolayõsõy-
la televizyon yatõrõmõ biraz zor gibi gözü-
küyor. Ama beyaz eşyada fõrsat olabilir.
Anadolu Grubu, yabancõ şirketlerle iş yap-
ma kültürü olan bir grup. Biz Samsung ile
işbirliğimize kõsa vadeli bakmõyoruz; uzun
vadeli olmasõnõ istiyoruz.. bu yüzden de
alelade bir ithalatçõ gibi, al-sat politikasõ
yerine Samsung markasõnõn değerini yük-
seltmeye yönelik stratejiler izliyoruz....
- ÖTV indirimi size nasıl yansıdı?
- İthalatçõ şirketler için ÖTV, ithalat
aşamasõnda, yani ürünün millileştirildiği
anda ödeniyor. 15 Mart’ta ÖTV indirimi
yürürlüğe girdiğinde bizim ve iş ortaklarõ-
mõzõn stoklarõnda ürünlerin ÖTV’leri za-
ten ödenmişti. Ama buna rağmen biz onu
da kendimizi zorlayarak tüketiciye yansõt-
tõk ve satõşlarõmõz arttõ. Bir de işin psiko-
lojik boyutu da var. Otomotivdeki kadar
yüksek rakamlar değil. ÖTV, televizyon
ve beyaz eşyada 6.7.. ama insanlar için
psikolojik. Süre 15 Haziran’da bitiyor,
uzama ihtimali olabilir.
‘Teknoloji âşõğõ bir toplumuz’
‘Türkiye Avrupa’nın Çin’i gibi’
‘Samsung ile işbirliğimize kõsa vadeli
bakmõyoruz. Uzun vadeli olmasõnõ istiyoruz.
Bu yüzden de alelade bir ithalatçõ gibi al-
sat politikasõ yerine Samsung markasõnõn
değerini yükseltmeye yöneliyoruz.’
ANKARA (ANKA) - Vergi istisnasõ yoluyla
KOBİ birleşmelerini teşvik eden düzenleme,
yüzde 5 Kurumlar Vergisi indiriminden ya-
rarlanmak isteyen büyük şirketler için kötü-
ye kullanõma açõk bir alan yaratacak. Pazar-
lama, alõm satõm, aracõlõk işlemleri, evlenen
KOBİ‘lerin sahip olduğu tesislerin kiralan-
masõ gibi birçok alanda, yüzde 5’lik Kurum-
lar Vergisi indiriminden yararlanmak isteyen
büyük şirketler için kötüye kullanõm söz ko-
nusu olabilecek. Mevcut düzenlemenin KO-
Bİ birleşmelerinin sõnõrõnõ tam anlamõyla çi-
zemediğini tespit eden Maliye Bakanlõ-
ğõ’nõn, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüş-
meleri süren ve KOBİ birleşmelerini vergi
istisnasõ yoluyla düzenleyen Gelir Vergisi
Kanunu ve Bazõ Kanunlarda Değişiklik Ya-
põlmasõ Hakkõnda Kanun Tasarõsõ’na öner-
geyle ekleme yapmaya hazõrlanõyor.
Evlenecek
KOBİ’lerin
vergi indirimi
YENİ DÜZENLEME YAPILDI
EN BAŞARILI İHRACATÇILAR
İTO, 4 kategoride
ödüllendirecek
İSTANBUL (ANKA) - İstanbul Ticaret Odasõ’nõn
(İTO) 41 yõldõr gerçekleştirdiği “Başarılı
Mal ve Hizmet İhracatçısı Ödülleri” için
başvurular başladõ. Son başvuru tarihi ise 31
Temmuz olarak belirlendi. İTO’dan yapõlan
açõklamaya göre, 2008 yõlõnda ihracat ve dö-
viz kazandõrõcõ işlemlerde başarõlõ çalõşmala-
rõ bulunan İTO üyeleri “Plaket, Madalya, Tak-
dirname ve İhracatõ Teşvik” olarak 4 ayrõ ka-
tegoride ödüllendirilecek. Ödüllendirmede
ayrõca geçmiş yõllardaki performanslarõna
dayalõ olarak “Seçkin İhracatçõ Ödülü” de ve-
rilecek. En büyük ödül olan “altın plaket”e
sahip olmak için firmanõn 2008 yõlõ ihracat ge-
lirinin 1 milyar 200 milyon dolarõn üzerinde
gerçekleşmiş olmasõ gerekiyor. Altõn madal-
ya almak için en az 480 milyon, gümüş ma-
dalya için 180 milyon, bronz madalya için ise
60 milyon dolar ihracat geliri şartõ bulunuyor.
Yurttaştan
alternatif paket
İstanbul Haber Servisi - “7’nci Paket inisiyati-
fi” üyeleri, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn ge-
çen hafta açõkladõğõ “Yatırımlarda devlet
yardımları, aktif işgücü programlarının
güçlendirilmesi ve kredi garanti desteği”nden
oluşan 3 ayaklõ “yeni teşvik sistemi”ni eleşti-
rerek, “Hükümet yoksuldan alıp zengine
vermek istiyor. Gerçekten önlem alacaksa-
nız vatandaşın 7’nci paketini çıkartın” dedi.
Taksim Tramvay durağõnda dün akşam bir ara-
ya gelen grup adõna açõklamayõ okuyan Sibel
Keleş, hükümetin istihdamõ arttõrmak adõna 4
milyar liralõk yeni bir paket açõkladõğõnõ anõm-
satarak, “Vatandaşın her isteğine ‘kaynak yok
yapamayõz’ diyen hükümet, iş sermaye çev-
relerinin ihtiyacını karşılamaya gelince ‘kay-
nak’ sorunu yaşamıyor” dedi. Keleş alterna-
tif pakette yer alan maddeleri şöyle sõraladõ:
Temel gõda ve ilaçtan KDV’yi kaldõrõn. 1 yõl
boyunca zam yapmayõn.
Kredi kartõ borçlarõnõn faizleri silinsin.
Borçlar 2 yõllõk taksitlendirilsin.
Asgari ücret iki katõna çõkarõlsõn. Vergiden
muaf tutulsun.
İşten çõkarmalar yasaklansõn.
Bütün işsizlere “İşsizlik kartı” verilsin. Bu
kartla doğalgaz, elektrik, su faturalõ yüzde 50
indirimli alõnsõn. Toplu ulaşõm ücretsiz olsun.
Yoksulluk sõnõrõ altõnda yaşayan konut kira-
cõlarõna nakdi kira yardõmõ sağlansõn.
En düşük gelire sahip kesimlerden başlaya-
rak “vatandaşlõk geliri” uygulamasõ başlatõlsõn.
‘
Taksim Tramvay durağında bir araya gelen
“7’nci Paket inisiyatifi” üyeleri Başbakan Er-
doğan’ın geçen hafta açıkladığı 3 ayaklı “yeni
teşvik sistemi”ni eleştirdi. (ALİ AÇAR)