28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 3 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Akman Gitmiyorsa, Arınç Çekilsin... Yazının başlığındaki çağrı, CHP Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’na ait. Yolsuz- luk konusunda duyarlılığı bilinen Başbakan Yar- dımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç’ın; ulus- lararası boyuttaki Fener Soruşturması’nda adı- na ilk sıralarda yer verilen RTÜK Başkanı Za- hid Akman’a yaptığı istifa çağrısından sonuç alamayışını ele alan Kılıçdaroğlu, önceki gün ga- zetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlamış. Bürokrat kökenli politikacı Kılıçdaroğlu, “Ken- disine bağlı olduğu kurumun başkanı bu çağ- rısını yerine getirmiyorsa, Arınç’ın görevden çe- kilmesi lazım. Bir bakanla bağlı olduğu bürokrat arasındaki ciddi bir sorun bu” diyor. Ve çağrı- sını şöyle sürdürüyor: “Sayın Arınç’ın dürüstlük sıfatını sürdürebilmesi için o görevden ayrılması gerekir. Almanya’ya gi- demeyen bir bürokrat sabah akşam Arınç’a gi- diyorsa olmaz. Ayrılmazsa iyi polis-kötü polis rolünü oynu- yorlar demektir. O zaman Arınç’ın samimi ol- madığı görüşü egemen olacak.” Yolsuzluklar konusunda en az Arınç kadar du- yarlı olduğu, belgelenmiş örnekleri ile tanınan Kılıçdaroğlu’nun çağrısı ve hele o “iyi polis-kö- tü polis” rol bölüşmesi ile ilgili kuşkular.. Ortalığı germekle yükümlü başbakan yar- dımcılığı görevini üstlenen Arınç’ı köşeye sı- kıştırmış olmalıdır. Vurdumduymazı oynamak... Bülent Bey’in inip çıktığı merdivenleri bundan yıllarca önce kullanmış bir eski politikacı olarak, bir bakanın, bürokratlarına söz geçiremez ha- le düşmesinin, onu nasıl bir çıkmazın içine so- kacağını açık yürekle söylemek isterim. Öyle bir sayın bakan düşünün ki, kendisine bağlı bir üst düzey bürokrata, hakkındaki şai- beler yüzünden kendisini oraya atama ya da se- çim yolu ile getiren siyasi erkin güç durumda kal- dığını belirterek istifa çağrısında bulunacak. Şai- beli bürokrat ise vurdumduymaz bir halde gö- revini sürdürmekte sakınca görmeyecek. Emin olun, önce o şaibeli bürokrat, arkasın- dan kendi astlarının nasıl bir dedikodu makinesi haline geldiklerini tahmin bile edemez. Ya öyle bir bürokrata istifa çağrısını din- letemeyen “sayın bakan” ne duruma düşer? İstediği kadar parti örgütünün karşısında hamasi demokrasi söylevleri için mikrofonlara sarılsın ve “ateşli Nemrut’tan korkmayan” İb- rahim’e özenerek hodri meydan salvoları çeksin... “Bırak o ateşi, Nemrut’u bir tarafa da, sen ön- ce şaibe dosyalarını siper eden bürokratına ge- çir sözünü. Yoksa sen de mi durumu kurtarıp partinin ufunet dolan şişliklerini gizlemek isti- yorsun?” derler insana... Belki de bizzat RTÜK Başkanı, Sayın Baş- bakan Yardımcısı’nın şiirsel meydan okuyuşuna aynı ton ve vezin ile yanıt vermeyi düşünmüş- tür... “Ateşi Bülent’ten korkar mı isminde zahit olan - Hodri meydan.. Hodri meydan, hodri meydan” diye Fener Dosyası’nda görünmeyen şifreleri an- cak kendisinin çözebileceğinin uyarısını yap- mıştır; üst makamlara .. Fener Dosyası mıdır? Pandora’ın Kutusu mudur? Açılsa da içindekileri hep birlikte öğ- rensek... obirgit@e-kolay.net Faks: 0 216 302 82 08 Danõştay, özel sağlõk kurumlarõnda yapõlan muayeneler için 10 TL’lik ücreti iptal etmişti Sağlõkta katkõ payõ 2 TL HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR - Yurttaşlardan sağlõk hizmet- lerinde alõnan katkõ paylarõ sabitlendi. İkinci basamak resmi sağlõk kurumlarõn- da 3 TL, eğitim ve araştõrma hastanele- rinde 4 TL, üniversite hastanelerinde 6 TL, özel sağlõk kurum ve kuruluşlarõnda yapõlan muayeneler için 10 TL’lik katkõ paylarõ sabitlenerek 2 TL’ye çekildi. İzmir Özel Sağlõk Kuruluşlarõ Derneği Başkanõ Ruşen Aydın, katkõ paylarõnõn aşağõya çekilmesinin sevindirici olduğu- nu belirtti. Aydõn, “Danıştay’da özel sağlık kurum ve kuruluşlarında yapı- lan muayeneler için alınan 10 TL’lik katkı payının iptal edilmesi için dava açılmıştı. Bu dava sonucunda yürütme- yi durdurma kararı verildi. Kararın 30 gün için uygulanması gerekiyordu. Sü- renin bittiği gün katkı paylarının 2 TL’ye indiği açıklandı” dedi. Özel sağlõk kurum ve kuruluşlarõnda ya- põlan muayeneler için 10 TL katkõ payõ alõnmasõnõn rekabet kurallarõna aykõrõ ol- duğunu ve bunun değişmesinin olumlu ol- duğunu anlatan Ruşen Aydõn şunlarõ söyle- di: “Hasta yurttaşlarımız hekimini seç- me hakkına sahip oldu. Sonuçta aynı ücretlerle hizmet veriyoruz. 10 TL’lik katkı payını veremeyen hastalarımız vardı. Bize gelen hastalarımızın çoğun- luğunu emekliler oluşturuyor. 2-3 lira- nın hesabını yapmak zorunda kalıyor- lar. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarına başvuruların artacağını düşünüyoruz.” MEHLİKA AKGÜN Bir öğrencinin ilköğretimden başlayarak dört yõllõk bir fakül- teden mezun olana dek zorunlu olarak girip başarõ göstermesi gereken asgari sõnav sayõsõnõn 739 olduğu, bir yõlda ortalama 46.18 sõnava girdiği belirlendi. Uzman psikolog Emin Dön- mez, sõnav odaklõ sistemin “tek- nik insan” yetiştirmeye yönelik ezberci bir sistem olduğunu ifa- de ederek “Bu sistemin hiçbir insani, bilimsel ve kalıcı yanı yoktur. Ezbere odaklı olduğu için değerlendirme, düşünme ve problem çözme gibi beceri- leri içinde barındırmaz. Bu sistem ‘sorun çözmeyi değil so- ru çözmeyi’ amaçlar” dedi. Dön- mez, “Sınav odaklı eğitimde ba- şarının yalnızca sınav kazanma üzerinden değerlendirilmesi- nin öğrencinin gelişimini olum- suz yönde etkilediğini” belirtti. Eğitim-Sen 2 No’lu Şube ta- rafõndan yapõlan araştõrmaya gö- re 1975-1976 yõllarõ arasõnda 157 özel dershane bulunduğu ve 45 bin 582 öğrencinin dershane- ye gittiği; 2008-2009 yõllarõ ara- sõnda ise dershane sayõsõnõn 4 bin 200’e, dershaneye giden öğren- ci sayõsõnõn ise 1 milyon 150 bi- ne ulaştõğõ belirtildi. Yaratıcılık ölüyor Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanõ Mustafa Kovanlık yaptõklarõ araştõrmanõn, deneme sõnavlarõ, performans proje ödevleri ile birlikte sõnav sayõ- sõnõn binin üzerine çõktõğõnõ di- le getirerek “Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sayısının art- ması, sınava ve dershaneye bağımlılığı azaltmak yerine daha da arttırmıştır” dedi. Türkiye’deki mevcut eğitim sisteminin, öğrencilerin beden- sel, düşünsel, kültürel ve ruhsal gelişimini bir bütün olarak de- ğerlendirmek yerine, öğrencileri ilköğretimden itibaren bitim- siz bir sõnav maratonuna sok- tuğunu vurgulayan Kovanlõk, “Başarıyı, doğru yanıtlanan sınav sorusuna endeksleyen sistem, kolektif çalışma, ya- Bir öğrenci 739 kez sınava giriyor İlköğretimden başlanarak üniversiteden mezun olana kadar sõnav stresi yaşanõyor ratıcı ve analitik düşünme gibi yetilerin gelişimini en- gellemektedir. ‘Ne kadar çok test sorusu çözersen o kadar ba- şarõlõsõn’ mantığı, öğrencileri birbiri ile rekabete de itmek- tedir” diye konuştu. Dershanelerin sistemin “zo- runlu parçası” haline geldiği- ni vurgulayan Kovanlõk, özel dershanelerin ve özel dersha- neye giden öğrencilerin sayõsõ- nõn yõllar itibarõyla dramatik bir artõş gösterdiğine dikkat çe- kerek, şöyle devam etti: “Öğrencilerin bütünsel ge- lişimi engelleyen bu sistem dershanecilik sistemini besle- mekte ve eğitimin ticarileşti- rilmesine hizmet etmektedir. Sistem, dershanelere başvur- mak dışında seçeneği kalma- yan veliler için de büyük bir maliyet oluşturmaktadır. Bu- nun yerine herkese ilgi ve ye- teneğine göre ve herkesin ih- tiyacı ölçüsünde eğitim ola- nağından yararlanmaları sağ- lanmalıdır.” ‘Amaç sorun çözmek değil soru çözmek’ Uzman psikolog Emin Dön- mez, sõnav odaklõ eğitimde ba- şarõnõn yalnõzca “sınav kazan- ma” üzerinden değerlendiril- mesinin, öğrencinin gelişimini olumsuz yönde etkilediğini söy- ledi. Sõnavõn araç olmaktan çõ- kõp amaç olmaya başlamasõ ha- linde ciddi sorunlarõn ortaya çõktõğõnõ ifade eden Dönmez, “Sınav odaklı eğitim bireyler arası ilişkileri, kişisel ve psi- kolojik gelişimi etkilemekte- dir. Yarış atı gibi yetiştirilen öğrenciler, durumu gereği ben merkezci olurlar ve ha- yatın merkezine sınavları alır- lar. Sosyal yaşamdan uzak kalan ve bu dönemde kimlik oluşturma çabasında olan er- genler kendilerini baskı al- tında hissederek sağlıklı bir kimlik oluşturmadan mah- rum kalırlar” dedi. SELİN GÖRGÜNER Bir televizyon programõnda söylediği “Ata- türk’ü sevmiyorum, Humeyni’yi seviyorum” sözleriyle tartõşma yaratan Nuray Canan Bezir- gan ve eşi Erol Bezirgan Çeçen mültecilere destek için İnsanõ Müdafaa ve Kardeşlik Derne- ği (İmkan-Der) ismiyle bir dernek kurdu. Derne- ğin kuruluşunu Hizbullah’a yakõnlõğõyla bilinen Doğru Haber gazetesi duyurdu. Bezirgan, tartõş- ma yaratan sözlerinin ardõndan aldõğõ tepkilerle ilgili, “Aslında uğraşılan ben değilim. Uğraşı- lan yüce Allah’ın hükümleridir” dedi. Gazetenin bu hafta yayõmlanan sayõsõnda “Hak ihlallerine karşı yeni bir ses: İmkan- Der” başlõğõyla yayõmlanan haberde Bezirgan ve eşinin Türkiye’ye sõğõnan Çeçen mültecilerin haklarõnõ hukuksal anlamda korumak için 16 Mart’ta dernek kurduklarõ belirtildi. Dernek kur- ma düşüncelerinin Rusya’ya teslim edilmek iste- nen Çeçen komutan İmran Abdulazimov’un direnişiyle başladõğõnõ anlatan Bezirgan, “Tür- kiye’ye sığınmış insanların sebepsiz şekilde gözaltına alınışları ve hukuksuz şekilde 40 gün gözaltına tutulup, Ruslara teslim edile- cek olması diğer Çeçenlerde korkuya sebep oldu. Türkiye zaten insan hakları ihlalleri ko- nusunda kendi halkına bile had safhada olan bir ülke” diye konuştu. Bezirgan’õn, İstanbul Üniversitesi Sağlõk Hiz- metleri Meslek Yüksek Okulu Tibbi Doküman- tasyon Bölümü ikinci sõnõf öğrencisiyken tür- banla sõnava girmek istediği için 6 ay ceza aldõ- ğõ, cezasõ ertelenince de Kanada’ya iltica ederek 7 yõl orada yaşadõğõ ortaya çõkmõştõ. Bezirgan, 2.5 saat içinde kabul edildiği Kanada yurttaşlõ- ğõyla ilgili bir soru üzerine, “Yasak beni kaçırt- madı. Amacım, bu mücadeleyi yurtdışına ta- şımaktı. Kaçacak kadar korkak olsaydım za- ten Türkiye’de bu kadar kendimi öne atmaz- dım” demişti. Bezirgan, daha önce katõlõdõğõ bir- çok türban eylemiyle de gündeme gelmişti. BOLU (AA) - DİSK Genel Başkanõ Sü- leyman Çelebi, “Kıdem tazminatı hakkımız bir oldubitti yasasıyla kaldırılırsa, bu du- rum genel grev sebebi olacaktır” dedi. Çelebi, Bolu’da bir otelde 2 gün sürecek DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Top- lantõsõ’nda yaptõğõ konuşmada, ekonomik krize karşõ açõklanan önlem paketlerini eleş- tirdi. Bu paketlerde işçilerin, emekçilerin, dar gelirli esnafõn hayatõnõ kolaylaştõrõcõ tedbir- lerden söz edilemeyeceğini belirten Çelebi, “Bizlere düşen zam, pahalılık ve işsizlik ol- muştur. İşsizlik oranı yaklaşık yüzde 24’ü aşmıştır. Yani 4 kişiden birinin işsizliğin- den söz ediyoruz. Kapanan işyerleri, üc- retsiz izinler, kaçırılan makineler ve daha nice sonuçlar” diye konuştu. Çelebi, “15-16 Haziran’ın 39. yılının anılacağı bugünler- de işten atılmalar ve işsizlik, toplumun en sıcak, en acıtıcı sorunudur. O nedenle bu- gün burada 15-16 Haziran büyük direni- şinin de ışığında işsizliğe karşı, işten atıl- malara karşı, sendikal hak ve özgürlükler için kampanyalar örgütleyeceğiz” dedi. Sosyal güvenlikten başlayarak birçok ka- zanõma, birçok hakka el atõldõğõnõ kaydeden Çelebi, “Şimdi de kıdem tazminatı günde- me alınmak istenmektedir. Açıkça bir kez daha söylüyorum, kıdem tazminatı hak- kımız bir oldubitti yasasıyla kaldırılırsa, bu durum genel grev sebebi olacaktır. Gelin işveren örgütlerinin, kazanılmış hakların gasbına yönelik, kıdem tazminatının kal- dırılmasına yönelik kampanyalarına, gi- rişimlerine karşı ortak mücadele hattını oluşturalım” çağrõsõnda bulundu. DİSK’ten genel grev uyarõsõ İMKAN-DER KURULDU Humeynici Bezirgan yeniden sahneye çõktõ Hükümetin, işveren örgütlerinin emekçinin kazanõmlarõna göz diktiğini vurgulayan Çelebi ‘Kõdem tazminatõ hakkõmõz kaldõrõlõrsa, bu genel grev sebebi olacaktõr’ dedi İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyük- şehir Belediyesi’nin (İBB) yüzde 15 oranõn- daki İETT zamlarõnõ protesto eden Halkev- leri üyelerine copla müdahale eden polis 30’dan fazla kişiyi gözaltõna aldõ. Taksim’de dün öğlen saatlerinde toplanan Halkevleri üyeleri, İBB’nin 1 Haziran’dan geçerli İETT zamlarõnõ protesto etti. Halk- evi üyelerinin Taksim’den İBB’ye yürüme istemi polis barikatõyla engellendi. Halkev- leri adõna açõklama yapan 1. Bölge Temsil- cisi Nuri Günay, “Metrobüs alımında halkın parasını Fransızlara peşkeş çeken Kadir Topbaş’ın ikinci soygununun zamla geldiğini” söyledi. Açõklamanõn ardõnan- Taksim’den İBB’ye bisikletli ve yaya ola- rak gitmek isteyen gruba polis barikat kura- rak müdahale etti. Polisin izin vermemesi üzerine oturma eylemi başlatan Halkevleri üyeleri, “Topbaş şaşırma, sabrımızı taşır- ma”, “Halka değil, IMF’ye barikat” slo- ganlarõ attõ. Grup oturma eyleminin ardõn- dan bir kez daha İBB’ye yürümek isteyince polis güç kullanarak göstericileri copla dö- verek dağõttõ, 30’u aşkõn kişiyi de gözaltõna aldõ. İBB’nin zamlarõ, 1 Haziran günü ha- bersiz bir şekilde yürürlüğe girdiği için yurttaşlarõn tepkisiyle karşõlanmõştõ. Zam protestosuna cop Sõnav odaklõ eğitimin insanlar arasõ ilişkileri, kişisel ve psikolojik gelişimi etkilediğini vurgulayan uzmanlar “yarõş atõ” gibi yetiştirilen öğrencilerin, benmerkezci olduğunu ve hayatõn merkezine sõnavlarõ aldõğõnõ belirtti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım ücretlerine yaptığı yüzde 15’lik zammı protesto eden Halkevle- ri üyelerini copla döven güvenlik güçleri 30’dan fazla kişiyi gözaltına aldı. (Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ) Tersane işçilerinden eylem KOCAELİ (Cumhuriyet) - Kocae- li’nin Gölcük ilçesinde, Tersane Komutanlõ- ğõ’nda çalõşan Türk Harb-İş Sendikasõ üyesi bir grup işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmele- rinde anlaşma sağlanamamasõ üzerine protes- to gösterisi yaptõ. Tersane Komutanlõğõ önün- de toplanan işçiler, birbirlerine zincirle bağ- landõktan sonra üzerleri çõplak halde slogan atarak Anõtpark’a yürüdü. Yürüyüş sõrasõnda bir işçinin, elindeki kõrbaçla işçilere temsili olarak vurduğu gözlendi. Türk Harb-İş Sen- dikasõ Başkanõ Ahmet Kalfa, hükümetin, krizle birlikte kamu işçilerinin toplusözleşme haklarõnõ ve ücretlerini IMF istemlerine bağlõ olarak kõsõtlamaya çalõştõğõnõ söyledi. Ankara’da taşlı sopalı kavga ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kõ- zõlay Konur Sokak’ta iki grup arasõnda taşlõ sopalõ kavga çõktõ, 18 kişi gözaltõna alõndõ. İddiaya göre, Konur Sokak’ta stant açan Devrimci Liselilerin standõna, ellerinde “sal- lama” tabir edilen bõçak, taş ve sopalarla ge- len yaklaşõk 30 kişilik grup tehditte bulundu. Saldõrõya uğrayan grup yakõndaki Mimarlar Odasõ’na sõğõnõrken, başka bir sol grubun da olay yerine gelmesiyle taşlõ sopalõ kavga çõk- tõ. Kavgaya güvenlik güçleri müdahale etti. TKP Ankara İl Örgütü’nden yapõlan açõkla- mada, “Yapõlan provokasyonun nedeni dev- rimcilerin, solun kent merkezinden, sokaktan çekilmesinin istenmesidir” dedi. ‘Yanlış reytinge’ suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT Genel Müdürlüğü, “gizli tutulmasõ ge- reken denek bilgilerini sõzdõrdõğõ ve yanlõş ölçümlere dayalõ reyting bilgilerini abonelere ve kamuoyuna açõkladõğõ” gerekçesiyle AGB Türkiye ve Televizyon İzleme Araştõrmalarõ Komitesi (TİAK) yetkilileri hakkõnda suç du- yurusunda bulundu. Suç duyurusu Kadõköy Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na iletilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yapõldõ. Şarkıcı Çelik ifade verdi İstanbul Haber Servisi - Emekli Bin- başõ İhsan Güven ile eşinin öldürülmesi da- vasõ kapsamõnda Beşiktaş’taki İstanbul Ad- liyesi’ne gelen şarkõcõ Çelik Erişçi, “tanõk” olarak ifade verdi. Çelik, adliye çõkõşõnda yaptõğõ açõklamada, bir ihbar mektubundaki İhsan Güven cinayetiyle bağlantõsõ olduğu iddialarõnõn kendisine sorulup sorulmadõğõ- na ilişkin soruya, “İhsan Güven, Atatürk il- kelerine bağlõ emekli bir binbaşõdõr. İhsan Güven kesin olarak bir tarikat lideri değil- dir. Ben bir tarikat üyesi değilim” dedi. PETA’nın ilanlarına izin yok İstanbul Haber Servisi - PETA Al- manya’nõn, Türkiye’de evsiz hayvanlara kar- şõ uygulanan şiddeti protesto etmek için İs- tanbul, İzmir ve Antalya havaalanlarõnda ki- ralayacağõ panolarda sergilemek istediği, “Türkiye-Tek kelimeyle köpek cehennemi” başlõklõ ilanlara izin çõkmadõ. PETA Deutsch- land e.V. yetkilisi Magdalena Scherk, Türki- ye’de, turistik bölgelerde, her yõl “hayvan te- mizliği eylemleri” uygulandõğõnõ söyledi. 50 trilyonluk eroin ele geçirildi AMASYA (Cumhuriyet) - Amas- ya’da düzenlenen operasyonda, Van’dan İs- tanbul’a gittiği belirtilen bir kamyonetin gizli bölmelerine yerleştirilmiş piyasa değe- ri 50 trilyon olan 118 kilo eroin ele geçiril- di. Sürücü A.E. gözaltõna alõnõrken, olayla ilgili soruşturmanõn sürdürüldüğü bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear