26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 3 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Utanın, Sıkılın Biraz... Kentlere yolculuk yapmayı severim... O kentler beni alıp götürür bir yerlere. Tarihle bu- luşturur, kültürle... Şanlıurfa’nın arka sokaklarında dolaşırken, be- yaz taşlı eski evlerin onarıldığını görünce sevinirim çocuklar gibi. Taş avlular, oymalı kapılar, odalar... Kışın sıcak yazın serin olur! Bir çınar ağacını görmeyeyim... Bir zeytin, kayın, palamut... Binlerce yıl yaşayan, soğuğa, rüzgâra karşı dire- nen... Burhaniye çarşısında bir zeytin ağacı vardır, yüz- yıllık... Ayvalık, Foça, Çeşme, Alaçatı... O güzelim eski ahşap evler, konaklar... Milas’a, Muğla’ya uzanırım... Gümüldür’ün, Kuşadası’nın, Marmaris’in, Bod- rum’un işgal edilmesinden önceki yıllara inerim. Yağmalanmış bir kent kültüründe doğan çocukla- rımız Bodrum’un 60’lı, 70’li yıllarını bilirler mi? Türkbükü’nü, Gölköy’ü? Milas’ın, Muğla’nın, Kula’nın o ahşap evlerini na- sıl da yok ettiniz. Yaylalarımızı, ormanlarımızı, kentlerimizi yağlama- ladınız bizim! Politikacısı, bürokratı, belediye başkanı, savcısı, yargıcı nasıl el ele verip kıyılarımızı, koylarımızı, bük- lerimizi beton yığınlarına çevirdiniz. Ne zaman Cunda adasına gitsem içim “cızzz” eder. Avrupalı 300-400 yıllık binaları koruma altına alı- yor... Basel’de ırmak kıyısında dolaşırken gördüm, Amsterdam’da, Varşova’da da... Bir zeytin ağacı iki bin yıl yaşar... Bir yağmalanma sürüp gidiyor yıllardır... Kuşadası’nın içine ettiler önce, sonra Çeşme’yi, Bodrum’u, Marmaris’i, Kaş’ı ve Kalkan’ı Kuşada- sı’na benzettiler. O güzelim Fethiye koyları bilmem kaç yıldızlı kö- tü mü kötü otellerle, tatil köyleriyle donatıldı. Üstelik devletin kurduğu kurullar eliyle, kredi des- teğiyle. Kula evleri yok olup gitti. Edremit’in o güzelim “Yanık Değirmen Mahalle- si” gibi. Sıra şimdilerde Kaz Dağları’nda. İki bin maden ruhsatı verilmiş... Kaz kaz bitmez... Havran Barajı nedeniyle de yarasaların mağarala- rı sular altında kalacak. Yarasalar deyip geçmeyin... Zeytin ağaçlarını yiyip bitiren zararlıların peşindedir yarasalar. Devlet baba, yarasalar için suni mağaralar yapa- cakmış da... Üç yanı denizlerle çevrili, dünyanın en güzel koy- larının, büklerinin olduğu Ege ve Akdeniz kıyıları... Uygarlığın beşiği olan Harran’ı kendi kaderine terk ettiniz. Az daha unutuyordum... Bir nolu, iki nolu, üç nolu, bilmem kaç nolu kurul- lar var... Yağmalama bu kurulların onayıyla sürüyor benim güzel yurdumda... Bir de balık çiftlikleri var, denizlerimizi kirleten... Yazarsanız ayaklanıyorlar: “Vay vatan hainleri sizi... Biz ülkemize şu kadar dö- viz getiriyoruz...” İçim yanıyor böylesine kepazelikleri, ilkellikleri yaz- dıkça. Sorgun ormanlarını yakıp yağmaladık, yetmedi... Her yıl Marmaris’i yakıyoruz yine yetmiyor. Konaklarımızı yıkarız, yerine bilmem kaç katlı be- ton binalar dikeriz. O güzelim Çeşme ve Datça Yarımadası... Denizi molozlarla doldurup yol yapan düşünce... Koruma kurulu adı verilen birim... Oralarda görev ya- pan bilim insanları, mimarlar! Yüreğinizde bir sızı, yüzünüzde bir kızarma oluyor mu ara sıra? Sağdan, soldan, ortadan, yandan politika yapan siyasetçiler, belediye başkanları, mimarlar, aydın- lar... Bergama Ovacık’tan geçerken “altın avcıları”nın yaptığı kum dağlarını görünce ne düşünüyorsunuz? Kentleri dolaşmayı severim... Doğup büyüdüğüm Kaz Dağları eteklerini. Delikanlılık yıllarımın dağcılık tutkusuyla tırmandı- ğım Kaçkarlar’ı, Nemrut’u, Ağrı’yı... Çocukluk ve delikanlılık düşlerimi çaldınız be- nim... Akdeniz foklarını kaçırdınız. Denizlerimizi, ırmaklarımızı, göllerimizi kirlettiniz. Manyas Kuş Cenneti’ni cehenneme çevirdiniz, kuşları kaçırdınız. İstanbul’u, Ankara’yı, İzmir’i, Antalya’yı beton yı- ğınına döndürdünüz. Şimdi de kalkmış “Canımız Türkiye’ye feda ol- sun” diyorsunuz. Utanın biraz, sıkılın biraz!.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Gül, Yusuf Ziya Özcan’ı kabul etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ve YÖK Başkanvekili İzzet Özgenç ve yürütmü kurulu üyeleri Ali Ekrem Özkul, Berrak Kurtuluş, Durmuş Günay ve Yekta Saraç’õ Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Görüşme öncesinde açõklama yapan Özcan, “Sayõn Cumhurbaşkanõmõz ‘Bir gelin sohbet edelim hocam’ demişti fakat bir türlü fõrsat bulup gidemedik. Bugüne nasipmiş” dedi. Demirkazık’a 1 yıl 3 ay hapis ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İnternet sitesinde yazdõğõ yazõlarda terör örgütü propagandasõnõ yaptõğõ iddiasõyla yargõlanan Nil Demirkazõk, 1 yõl 3 ay hapis cezasõna çarptõrõldõ. Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen davanõn dünkü karar duruşmasõnda Demirkazõk’õn, “terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardõm etmek” suçundan beraatõna karar verilirken, “terör örgütünün propagandasõnõ yapmak” suçundan 1 yõl 3 ay hapis cezasõna çarptõrõldõ. Mahkeme verilen cezanõn ertelenmesine yer olmadõğõna karar verdi. Demirkazõk yargõlandõğõ dava kapsamõnda yaklaşõk 80 gün tutuklu kalmõştõ. PKK’nin kasası ile ilgili karar bugün PARİS (AA) - Paris istinaf mahkemesi, terör örgütü PKK’nin Avrupa’daki “gizli kasasõ” olanak bilinen Nedim Seven’in Türkiye’ye iade talebiyle ilgili kararõnõ bugün verecek. Mahkeme, geçen ayki duruşmada, iade talebiyle ilgili olarak Türkiye’den ek bilgi istedi. Türkiye’nin iade talebi dõşõnda Seven ve diğer 7 teröristin Fransa’da işlediği suçlarla ilgili duruşmalarõnõn ise ileri bir tarihte başlamasõ bekleniyor. Fransa’da daha önce hakkõnda terör örgütüne mali destek sağlamak suçundan dava açõlan ve adli denetim altõnda tutulmak kaydõyla serbest bõrakõlan Seven, İtalya’ya kaçmõş, ancak Roma’da sahte pasaportla yakalanarak Fransa’ya iade edilmişti. Teslim olan 5 terörist serbest DİYARBAKIR (AA) 27 Mayõs 2009 tarihinde Irak’õn kuzeyindeki terör örgütünün kamplarõndan kaçarak Habur Sõnõr Kapõsõ’nda güvenlik güçlerine teslim olan 5 terör örgütü üyesiyle ilgili soruşturma dosyasõ, Silopi Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca Özel Yetkili Diyarbakõr Cumhuriyet Savcõsõ’na gönderildi. Burada yapõlan incelemenin ardõndan, terör örgütü üyesi 5 kişi “etkin pişmanlõk” hükümlerinden yararlandõrõlarak salõverildi. Baykal, mayõnlõ arazileri peşkeş çektirmeyeceklerini belirterek ‘Meclis’i meşgul etmeyin’ dedi ‘Referandum yapõlsõn’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal, mayõn ta- sarõsõyla ilgili olarak refen- duma gidilmesi çağrõsõnõ yi- neledi. “Silivri’den kötü haberler geliyor” diyen Bay- kal, yeni Adalet Bakanõ Sa- dullah Ergin’i “Bu insan- ların sağlık sorunlarıyla il- gilenilsin, onlara düşman muamelesi yapmasınlar” diyerek uyardõ. Baykal’õn grup toplantõ- sõnda gündemdeki konularla ilgili yaptõğõ değerlendirme- ler özetle şöyle: Ergenekon davası: Türkiye ve dünyada kaygõy- la izlenen, bir hukuk devleti kimliğini sorgulatan temel konu olma durumunu sürdü- rüyor. MİT aracõlõğõyla gön- derilen bir mektup temel bel- ge. Başbakan savcõlõğa gön- derdiği yazõda, bu raporlarõn bilgi kirliliği taşõdõğõ ve mak- satlõ propaganda amacõyla düzenlendiği tespiti yapõldõ- ğõnõ söylüyor. Ulaştõrma Ba- kanõ’nõn dinlemeyle ilgili açõklamalarõ da çok gerçek- çidir, bu davanõn temelini çürütme niteliğindedir. Da- nõştay davasõyla ilgili ifşaat- ta bulunan, koca Türkiye’yi sallayan ifşaatlarõ yapan giz- li tanõk adam öldürmekten, sahteciliğe, öz yeğenini fu- huşa zorlamaya dek çeşitli suçlardan mahkûm olmuş. Saygõn insanlar bu belgelere, ifşaatlara dayanarak içeride. Silivri’den gelen ha- berler: Silivri’den kötü ha- berler geliyor, insanlarõn sağ- lõk durumlarõyla ilgili çok düşündürücü haberler geli- yor. Yeni adalet bakanõnõ du- yarlõ davranmaya çağõrõyoruz. O insanlarõn sağlõk sorunla- rõyla ilgilensinler, onlara düşman muamelesi yapma- sõnlar. Oradan yeni acõ ha- berler gelebilir. Zahid Akman: Deniz Fe- neri dosyasõ geldi, çevrildi, hâ- lâ dava açõlmadõ. Eksikler var, dediler. Alman mahkemesinin taşeronuymuşuz gibi bir vazi- yete Türkiye’nin yargõsõnõ so- kuyoruz. Alman mahkemesi belgeler istiyor, o belgeler gönderildi mi? Kendimiz yar- gõlamõyoruz Alman yargõsõnõ da engellemeye çalõşõyoruz. Eksik belgeler olmadan dava açõl- maz, diyorlar. Sanki Ergenekon Merih’te açõlõyor. Tam bekle- yecekmişiz davayõ öyle açaca- ğõz... Orda da öyle yap. Bu davanõn kilit unsurundan biri- si, kuryelik yapan kişi, Al- manya’ya giderse tutuklana- cak arkadaş RTÜK’ün başõ. Bu hükümet bile sõkõntõya düş- müş olmalõ ki, kamuoyuna “ca- nım ben istifanın uygun ola- bileceğini kendisine ifade et- tim” diyerek bireysel aklanma çabasõ içine giriyor Bakanlar Kurulu üyeleri. Böyle bir in- sana istifa et derseniz ve istifa etmezse, siz de hazmederseniz mevki ve makamõnõzõn gereği- ni yerine getirmemiş olursunuz. RTÜK Başkanõ, Başbakan dõ- şõnda kabinedeki bakanlarõn tü- münü parmağõnda oynatõyor. Başbakan’a sõrtõnõ dayamõş, bu dayanõşmaya bakanlar kurulu- nun diğer üyeleri de saygõ gös- teriyorlar. Eğer başbakan yar- dõmcõsõ, samimiyse derhal RTÜK üyelerini bu doğrultuda harekete geçirmeli. Mayında yağma yok: Sen mayõn temizleme peşinde misin, arazi kiralama peşinde mi? Eğer biz mayõndan arazi- mizi temizlemek istiyorsak ka- nun çõkarmaya gerek yok. Bu ihale işidir. Eğer mayõndan ta- mizlenme değil de, topraklarõn bir başka ülkeye yarõm asõra devredilmesi peşindeysek o da bu hükümeti aşar. Bizden fakir ülkeler bu işi yapmõş. Başba- kan, 61 milyon dolarõ kendi al- tõna uçak almak için harcadõ. İran’la yapõlan doğalgaz an- laşmasõnda bir yanlõş imzadan dolayõ, kullanmadõğõmõz do- ğalgaz için 700 milyon dolar ödedik. Ama, Suriye sõnõrõndaki topraklarõ yarõm asõr sen kulla- nõver, diyeceksin... Buna nor- mal bir ticari işlem denmesi mümkün mü? Bunun arkasõn- da siyaset yok mu? Barõş siya- seti mi var, bölgeyi karõştõrmak isteyenlerin siyaseti mi var? Başbakan “faşizm” şantajõyla bu yanlõşõ Türkiye’ye kabul ettiremez. Eğer istenen mayõn- larõn temizlenmesiyle, Mec- lis’i meşgul etmeye gerek yok. Eğer bu topraklarõ 50 yõla yakõn bir süre yabancõ ülkeye peşkeş çekecekseniz bunu Meclis’e değil, gelin millete soralõm. Referanduma gidelim, milletin karşõsõna çõkalõm. Anadolu coğrafyasõnõn en değerli top- rağõnõ 3 günlük ömrü kalan ik- tidar yarõm asõr için verecek. Yağma yok, yapamazsõnõz. Bu hükümeti aşan bir iştir. Mayın ısrarının nede- ni: Bu kadar muhalefete ve tepkiye rağmen neden bu ka- dar õsrarla Başbakan bu konu- yu takip ediyor? Bu tercih mi, mecburiyet mi? Bir mecburi- yetse neyin bedeli? Bu projenin Ortadoğu ile ilgili büyük plan- lama ile ilişkisi var mõ? Biz Meclis’te ve Meclis sonrasõn- da bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve inanõyorum o bölgede ya- şayan insanlarõmõz bu bir nifak projesinin o bölgede planlan- masõna izin vermeyecektir. O bölgede devlet olarak değil, ama devlet öncülüğünde bir modeli ortaya koyabiliriz, bir tarõm cenneti yaratõlabilir. Ora- daki topraklarõ yabancõ bir şir- kete yarõm asra yakõn teslim et- meyi tartõşmayõz. TBMM tari- hi sõnav vermektedir. RTÜK BAŞKANI Akman hissesinde ‘kaçak’ şüphesi İLHAN TAŞCI ANKARA - Baş- bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç ile is- tifa tartõşmasõna gi- ren RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn Armada’nõn yüzde 1’lik hissesini alõşõn- da vergi kaçağõ kuş- kusu gündeme geldi. Zahid Akman’õn Deniz Feneri dava- sõnda kuryelikle suç- lanmasõnõn ardõndan 3.5 yõldõr yurtiçi ve yurtdõşõnda ticari faa- liyeti olmadõğõnõ açõklamasõna karşõn kardeşiyle ortak ol- duğu şirketin, Anka- ra’nõn en ünlü alõş- veriş merkezi Arma- da’nõn ortağõ oldu- ğu ortaya çõkmõştõ. Turgut Akman, or- taklõk oranõnõn yüzde 3 civarõnda olduğunu belirterek “Yani çok ahım şahım bir şey sayılmaz. Şirketi- miz kira gelirleri olan bir şirket” de- mişti. RTÜK Başkanõ Akman, kardeşinin Armada’daki hisse- lerinden yüzde 1’ini 162 bin TL’ye satõn alarak Armada’ya ortak oldu. Emlak uzmanlarõnca, Ar- mada Alõşveriş Mer- kezi’nin tamamõnõn rayiç bedeli en az 300, en fazla 350 milyon dolar olarak hesaplanõyor. 300 milyon dolarlõk ta- ban fiyat dikkate alõndõğõnda Arma- da’nõn yüzde 1 his- sesi 3 milyon dolar ediyor. Buna göre de 3 milyon dolarlõk hisse, 157 bin TL’ye satõlarak satõş bedeli yaklaşõk 4.3 milyon TL düşük gösterildi. Bu durumda Maliye Bakanlõğõ’nõn Ak- man’õn kardeşi Tur- gut Akman’dan 1.5 milyon gelir vergisi, 1.5 milyon vergi zi- yaõ cezasõ ve 600 bin TL de gecikme faizi olmak üzere 3.6 mil- yon TL vergi ve ce- za istemesi günde- me gelebilecek. Çün- kü gecikmeli alõnan vergiye ayrõca geci- ken her ay için yüz- de 2.5 gecikme faizi uygulanõyor. CHP’li Kart, Erdoğan’a ‘İhlas Finans mağdurlarõ’nõn durumunu sordu ‘İhlas’ı himayesine aldı’ Mayõn tasarõsõna karşõ yürütülen bunca muhalefete rağmen Erdoğan’õn õsrarõnõn düşündürücü olduğunu söyleyen Baykal, “Başbakan ‘faşizm’ şantajõyla bu yanlõşõ Türkiye’ye kabul ettiremez. Eğer istenen mayõnlarõn temizlenmesiyle, Meclis’i meşgul etmeye gerek yok. Eğer bu topraklarõ 50 yõla yakõn bir süre yabancõ ülkeye peşkeş çekecekseniz bunu Meclis’e değil, gelin millete soralõm” dedi. Sn. Hikmet ÇETİNKAYA, Cumhuriyet Gazetesi Bugün (02.06.2009) Cumhuriyet gazetesinin 5. sayfasõndaki köşe yazõnõzda Zekeriya Karaman’õn ismini vererek, hiçbir kanõta dayanmayan iddialarla ilgili bazõ sorular yöneltmişsi- niz.Daha önce defalarca cevaplarõnõ verdiğimiz ancak dikka- te almamakta õsrar ettiğiniz bu iddialarõ aşağõda bir kez daha açõklõyoruz; Kanal 7, Almanya Deniz Feneri’nin paralarõyla finanse edilmediği gibi Almanya’dan Zekeriya Karaman’a bir kuruş dahi para aktarõlmamõştõr.Yazõnõzda geçen 900 milyon Avro yalanõnõn en küçük bir bilgi veya belgesi varsa saklamayõn. Kamuoyuna açõklayõn ve Türk adaletine teslim edin. Kanal 7 Yimpaş’a kiralandõ saçmalõğõnõ anlayamamakla bir- likte bunun gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Zekeriya Karaman, hiçbir zaman Komiser Böhm’ü Türki- ye’ye davet etmemiştir. Bu tamamen mesnetsiz bir iddiadõr. Tarafõmõzdan daha önce de yalanlanmõştõr. Ayrõca Mehmet Gürhan’a 9000 Avro aylõk hiçbir zaman ödenmemiştir.Hulâsa, Ali Kılıç’a, size ve sizin gibi iddialar- da bulunanlara tavsiyemiz, varsa elinizdeki bilgi ve belgele- ri acilen Türk adaletine teslim etmenizdir. Buna mukabil, if- tiralar atarak insanlarõn şeref ve haysiyetleriyle oynamamanõzõ, yalan haber ve yorumlarõnõzõ tekrarlayarak kamuoyunu ya- nõltmamanõzõ ve en önemlisi cevap hakkõmõza saygõ göster- menizi beklediğimizi ifade eder, gerekli düzeltmeleri yapmanõzõ bilgilerinize sunarõz. Zekeriya Karaman adõna Kanal 7 Kurumsal İletişim Müdürü CHP lideri Baykal, partisinin grup toplantısında gelişmeleri değerlendirdi. (Fotoğraf:AA) Düzeltme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafõndan yanõtlanmasõ is- temiyle verdiği soru önergesinde “İhlas Fi- nans mağdurlarının sorunlarını” TBMM gündemine taşõdõ. Kart, dün TBMM Başkanlõğõ’na verdiği so- ru önergesinde şu görüşleri dile getirdi: “Yurtdışındaki vatandaşlarımızın hol- ding soygunları yoluyla mağdur edilme- lerine duyarsız kalan Başbakan ve hükü- met; İhlas Finans mağdurlarının sorun- larını da görmezden gelmektedir. 30 Ma- yıs 2009 günü Bingöl’de Gazal Polat isim- li yurttaşımızın ‘İhlas Finans’a 50 bin mar- kõmõ kaptõrdõm...’ diyerek yardım talep et- mesine Başbakan’ın ne cevap verdiği bi- linmemektedir. Ancak Başbakan’ın, İhlas Finans’ı özel olarak himayesine aldığı, bu grubun borçlarının tasfiyesinin TMSF tarafından yapılmasını engellediği, CHP milletvekillerinin olağanüstü bir gayretle Plan Bütçe Komisyonu çalışmalarında düzenleme yapılmasını sağladıkları, Baş- bakan’ın genel kurul aşamasındaki mü- dahaleleri sonucunda İhlas Finans’ın TMSF kapsamından çıkarıldığı bilin- mektedir. 2002 seçimlerinden evvel ve halen yolsuzlukla mücadele söylemini di- linden düşürmeyen Başbakan’ın, iktida- ra geldikten sonra, İhlas Grubu’nu da özel olarak himayesine alması, anlamlı ol- maktan öte sorgulanması gereken bir hal haline gelmiştir.” Kart, “Gazal Polat’a verecek bir ceva- bınız var mı? İhlas Finans ve holdingze- de yurttaşlarımızın mağduriyetlerine ne- den seyirci kalıyorsunuz? AKP teşkilat- larında ‘ah alanlarõn’ yeri olamaz derken, yüz binlerce insanımızın bu mağduriyet- lerine nasıl ve neden duyarsız kalıyorsu- nuz?” sorularõna yanõt istedi. DENİZ FENERİ SORUŞTURMASI Noter: Sahtecilik suçu işlemedim İstanbul Haber Servisi - Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantõlõ soruşturma kapsamõnda “resmi belgede sahtecilik” ve “görevi kötü- ye kullanma” suçlarõndan hakkõnda dava açõlan İstanbul 10. Noteri İsmet Büyükkılıç, davanõn ilk duruşmasõnda, “Herhangi bir sahtecilik su- çu işlemedim” dedi. İstanbul 6. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nde görülen duruş- mada konuşan Büyükkõlõç, Noter Kanunu’nun 2. mad- desinin 3. fõkrasõ kapsamõnda, mazeret hakkõ gözetilerek mahalline gidip kendisine ib- raz edilen kimliği kontrol et- tiğini söyledi. Büyükkõlõç, yaptõğõ işlemde herhangi bir aksaklõk tespit etmediğini be- lirterek “Herhangi bir sah- tecilik suçu işlemedim, bu- na kastım yoktur” ifadesini kullandõ. Babasõnõ savunan avukat Cüneyt Büyükkılıç olayda herhangi bir mağdurun olmadõğõnõ ileri sürerek İs- tanbul 5. Noterliği’nce tercü- me edilen belgenin bir örne- ğini mahkemeye sundu. Mah- keme, soruşturmaya müşteki sõfatõyla katõlan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıç- daroğlu ile CHP Konya Mil- letvekili Atilla Kart’õn, yap- tõklarõ suç duyurusuna ilişkin ellerindeki delil ve belgelerin istenmesi amacõyla kendile- rine çağrõ yapõlmasõna karar vererek duruşmayõ erteledi. CİNDORUK İLE UZUN GÖRÜŞECEK Sağda birlik için ilk adõm atõlõyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk ile ANAP Genel Başkanõ Salih Uzun, iki par- tinin birleşmesi sürecini bu- gün bir araya gelerek başla- tacak. İki liderin görüşmesi- ne, eski ANAP Genel Başkanõ Mesut Yılmaz da katõlacak. DP’den dün yapõlan yazõlõ açõklamada, Cindoruk ile Uzun’un iki parti arasõndaki birleşme ve bütünleşme sü- recini başlatmak üzere Celal Bayar Köşkü’nde bir araya geleceği belirtildi. Uzun, Tür- kiye’nin bütün atõlõmlarõ ve dönüşüm projeleri ile herke- sin hayatõnõ değiştiren yeni- liklerin merkezde birlik ol- duğunda gerçekleştiğini be- lirtti. Uzun, “Mesele iki par- tinin birleştirilmesinin öte- sinde merkezin yeniden in- şasıdır. Bunun için yapma- mız gereken halkı da içine alan bir iktidar projesi kur- mak ve bu projenin bütün ortaklarıyla bu projenin başarısı için bir ekip çalış- ması yapmaktır” dedi. Başarõsõzlõkla sonuçlana- cak bir girişime daha taham- mül olmadõğõnõ kaydeden Uzun, “2007’deki birleşme süreci elimizdeki en değer- li kılavuzdur. ‘Ne yaparsak yanlõş olur, ne yapmazsak başarõya ulaşõrõz?’ soruları- nın cevapları hep o kıla- vuzda var” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear