Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
11 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Başkası Söyleyince...
soner@cumhuriyet.com.tr
Kendimizi boy aynasında bile göremiyoruz. İlle de baş-
kaları görecek, söyleyecek, uyaracak, ceza kesecek...
Aile içi şiddete Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden,
devlet tarafından korunmayan bir kadının açtığı dava
bağlantılı, devlete ağır ceza kesilince şaşırdık. Utan-
dık diyemeyeceğim, bu konuda duyarlılığımız, utan-
mamız olsaydı aile içi şiddete hedef olup karakollara sı-
ğınan kadınlarımızı şiddeti uygulayan ailelerine teslim
etmezdik. Şiddeti uygulayan ailelere teslim edilen ka-
dınlarımızın başlarına gelenlerden, ölümle noktalanan
infazlardan ders alırdık...
1980’li yıllarda, dünyadan etkilenmiş, ülkenin iç di-
namiklerinden payını almış kadın hareketlerinin çaba-
ları, kadın sorunlarının gündeme gelmesi bağlantılı, ka-
dına yönelik şiddete karşı toplumsal duyarlılığımız bi-
raz olsun artmış gibiydi. BM’nin kadına karşı ayrımcı-
lıkla ilgili sözleşmesinin düzenlemelerini iç hukukumu-
za yansıtan olumlu yasa değişiklikleri, kimi anlamlı adım-
lar bile atıldı... Siyasal yelpazenin her renginden kadın
örgütlenmelerinin, kadın hakları savaşımında bir anlamda
ortak atağa geçiş süreci, kadına yönelik şiddete karşı
etkin kampanyaları elbette kimi sonuçlar verdi...
Siyaset, kadın gücünü, dinamiğini görerek, kadın so-
runlarına duyarlı olmak zorunda kaldı. Kendi ideoloji-
sinin, mezhebinin elverdiği ölçeklerde kadına yönelik şid-
dette karşı duran, önlem alınmasını isteyen girişimle-
rin destekçisi olur gibi yaptılar. İsterseniz biraz daha in-
saflı söyleyelim, olur gibi yapmanın ötesinde kadın ör-
gütlenmelerinin dayatmaları, ağırlığı karşısında hem ya-
sal hem de örgütsel anlamda atılan somut adımların des-
tekçisi olmak zorunda kaldılar...
Devlet sorumlulukları, demokratik, kurumsal, top-
lumsal örgütlenmelerde bizden çok daha geride olan
ülkelerde bile çok daha önceleri gündeme gelmiş, ger-
çekletirilmiş kimi kurumlaşmalar gerçekleşti. Siyaseten
getirisi olunca, bütün partiler kadın sorunları, hakları-
na yer vermek zorunda kalınca, kadına yönelik şidde-
ti, sonuçlarını en aza indirgemeye yönelik kimi anlam-
lı kampanyalar ile birlikte, kimi somut adımlar da atıl-
dı. Örneğin daha çok yerel yönetimler ağırlıklı ya da si-
vil kadın örgütlenmelerinin desteklenmeleri biçiminde
kadın sığınma evleri açılmaya başlandı. Aile içi, kadı-
na yönelik şiddette sabıkalı bir ülke olan Türkiye ger-
çeğine göre, çok az sayılarda olsa da kadın sığınma ev-
lerinin bir bir açılması toplumsal havayı, algılamayı de-
ğiştirdi.
Kimi koruyucu yasalar ile birlikte, sığınma evlerinin var-
lığı, sayılarının artıyor olması, aile içi şiddeti hiçbir en-
gel tanımadan uygulayabilen toplumsal yapıda, bir tür
teşhir, daha doğrusu örnek oluşturma, bilinç yaratma
yoluyla denetim getirmeye başladı. Şiddet gören ka-
dınların en çaresiz anlarında çevrenin, en çok da gü-
venlik güçleri, polisin onları barındırabilecekleri kurumlar
ortaya çıkmıştı. Şiddet gören kadınların kendilerini
koruma refleksleri de gelişiyordu.
Ne oldu? Nasıl oldu da 1980’ler sonrası kadın sığınma
evleri açılırken, henüz devletin bu olmazsa olmaz gö-
rev ve sorumluluğunu üstlenmesi geçerli olmasa da, ya-
rı kamu görevi içeriğinde gelişen örgütlenmelerde ge-
riye dönüş süreci yaşandı. Çok çıplak, çok utandırıcı ger-
çeği mi öğrenmek istiyorsunuz? Kadın sığınma evleri-
ne sığınan, şiddet uygulanamayan, öldürülemeyen
kadınların aileleri, yakınları, çevreleri, toplumun kendi-
si bu ayıplı durumunun ortaya çıkmasından çok fazla
rahatsız olmuş olmalı ki, kadın sığınma evleri kadına şid-
deti istediği gibi uygulayamayan çevrenin silahlı, taşlı,
sopalı saldırılarına hedef oldular. Kadın sığınma evle-
rini yaşatmak isteyenler ile yok etmek isteyenler ara-
sındaki şiddet dengesi öylesine çarpıktı ki... Kadınları
şiddeten korumak isteyenler öylesine azınlıkta kaldılar
ki...
Kadın sığınma evleri ile siyasi getiri elde etmeyi bek-
leyen belediye başkanları, siyasi yöneticiler, çevrele-
rinden gördükleri baskılarla hemen çark ettiler. Kadın
sığınma evlerini en çok parasızlık, ödeneksizlik gerek-
çeleri ile açtıkları gibi bir bir kapattılar. Kadınlar daha çıp-
lak, çaresiz ortada kaldılar...
Tabii asıl görmemiz gereken bir başka boyut da Tür-
kiye’yi AB’ye taşıyacağı varsayılan AKP iktidarları sü-
recindeki kadına yönelik şiddette yaşanan hızlı geriye
gidiş patlaması... Daha genelde elbette küreselleşme,
emperyal çıkarların ülkemiz insanlarına, milyonlara
dayattıkları yoksullaşma, yoksunlaşma ile birlikte ırkçı
ve dinci ayrımcılığın ideolojik beslenmesi... Kuralsız dü-
zende çalışma, işsizlik, aşiret-tarikat sarmalı, sadaka dü-
zeni.. hızlandıkça aile içi şiddetin patlaması kaçınılmazdı.
Siz buna polisin F tipi kadrolaşmasını, geleneksel söz-
cüğü altında saklanan toplumsal bağnazlığın her anmada
gelişmesini ekleyin. En çaresiz, şiddete en ağır hedef
olan kadınlar, ülkemizde çok kısa bir dönem için dev-
letin koruması, şemsiyesine alınmışlarken, bu anlam-
da caydırıcı olumlu örnekler artmışken.. hızla tam ter-
si yaşandı. Bunları görebilmemiz, görmemiz için
AİHM’nin Türkiye’ye ceza kesmesi mi gerekiyordu?..
Talep yetersizliği hâlâ sorun, kapasite kullanõmõ geçen yõla göre 12 puan düştü ancak kõpõrdanma da başladõ
Çark yavaş yavaş dönüyor gibi
Kapasite kullanõmõ mayõsta geçen
yõlõn aynõ ayõna göre 12 puan
azalõrken bir önceki aya göre 3.6
puan arttõ. Böylece kapasite
kullanõmõ Kasõm 2008’den sonraki
en yüksek seyrine ulaştõ.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
İmalat sanayiinde
kapasite kullanõm ora-
nõ mayõs ayõnda geçen
yõlõn aynõ ayõna göre
12 puan azalõrken, bir
önceki aya göre 3.6
puan artarak yüzde
70.4 oldu. Böylece
şubat ayõnda başla-
yan aylõk artõş seyri
mayõsta bir miktar ar-
tarak sürdü ve
kapasite kullanõmõ
Kasõm 2008’den son-
raki en yüksek seyri-
ne ulaştõ.
Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK),
İmalat Sanayiinde
Eğilimler Mayõs 2009
verilerini açõkladõ. Bu-
na göre geçen yõl ma-
yõs ayõnda yüzde 82.4
olan imalat sanayii
kapasite kullanõm ora-
nõ bu yõl aynõ dönem-
de 12 puan azalarak
yüzde 70.4’e indi.
Krizin en çok vurdu-
ğu sektörlerden mo-
torlu araçlarda teşvike
rağmen yõllõk bazda
ciddi gerileme, küçük
bir miktar azalmakla
birlikte sürdü.
Talep yetersiz
Taşõt araçlarõ ve
karoseri imalatõ yüz-
de 90.3’ten yüzde
68.4’e, diğer ulaşõm
araçlarõ imalatõ yüz-
de 89.5’ten yüzde
81.6’ya indi. 2009
Mayõs ayõnda, işyer-
lerinin tam kapasite
ile çalõşmamasõnõn
nedenleri arasõnda ta-
lep yetersizliği ilk sõ-
rada yer aldõ. İç pa-
zarda talep yetersiz-
liği yüzde 53.5 ve
dõş pazarda talep ye-
tersizliği yüzde 31.7
oranõnda etkili oldu.
Eylül 2008’de başlayan kapasite kullanımında azalış trendi, şubattan itibaren, geçen yılki oran-
ları yakalayamamakla birlikte, artış trendine girdi. Mayıs ayında geçen yılın aynı dönemi ile kar-
şılaştırıldığında, imalat sanayii kapasite kullanım oranı devlette yüzde 93.7’den yüzde 55.2’ye, özel
sektörde yüzde 80.5’ten yüzde 70.5’e geriledi.
Ekonomi Servisi - Uluslararasõ yatõrõm banka-
sõ JP Morgan, Türkiye’de mayõs ayõnda kapasite kul-
lanõm oranõnõn piyasa beklentilerinin üzerinde, ka-
sõm ayõndan bu yana görülen en yüksek seviyede
çõkmasõnõn cesaret verici olduğunu belirtti. JP
Morgan, verilerin ekonominin ikinci çeyrekte
õlõmlõ bir toparlanmaya başlayacağõ ve Merkez Ban-
kasõ’nõn para politikasõnõ gevşetmeye 25 baz puanlõk
bir indirimin ardõndan son vereceği beklentilerine
paralel olduğunu vurguladõ. Merkez Bankasõ’nõn bu
ay yapacağõ toplantõda gerçekleştirmesi beklenen
bu 25 baz puanlõk indirimin ardõndan, faiz indi-
rimlerini askõya alarak geçmişteki indirimlerin
kümülatif etkilerini görmeye ve talepte toparlan-
manõn hõzõnõ ölçmeye çalõşacağõ öngörülüyor.
Mayõs ayõ için yüzde 70.4 olarak açõklanan kapasite
kullanõm oranõnõn, piyasa çevrelerinde yüzde 68.8
olmasõ bekleniyordu.
Bursa’da 5 ayda
27 bin 695 işsiz
BURSA (AA) - Otomotiv ve teks-
til sektörlerinin önemli merkez-
lerinden Bursa’da, yõlõn ilk 5
ayõnda, 27 bin 695 kişi işten çõ-
karõlõrken sadece 1220 kişi yeni
iş buldu. Türk-İş 8. Bölge Tem-
silcisi Mehmet Kanca, geçen yõl
kentte 56 bin 700 kişinin işini
kaybettiğini anõmsatarak, yaz
sezonuyla birlikte turizm gibi
hizmet sektörlerinin devreye gir-
mesine rağmen, istihdamdaki
erimenin sürmesinin düşündü-
rücü olduğuna değindi.
MARK MOBIUS:
Türk hisseleri iyi
getiri sunuyor
Ekonomi Servisi - Templeton
Asset Management Başkanõ Mark
Mobius, Çin hisse senetlerinin kü-
resel canlanmaya öncülük etmeye de-
vam edeceği öngörüsünde bulundu.
Çin, Hindistan, Rusya ve Brezil-
ya’dan oluşan BRIC ülkeleri arasõnda
en iyi performans gösterenin Çin ola-
bileceğini belirten ünlü yatõrõmcõ
Mobius, Rusya hisselerinin ‘aşırı dü-
zeyde düşük değerli’ olduğunu be-
lirtti. Mobius, “Yolumuzun üze-
rinde oynaklıklar ve düzeltmeler
olduğunu biliyoruz. Ancak Çin
hisse senetleri küresel canlanma-
ya devam edecektir” diye konuştu.
Başkan ayrõca Türkiye, Çin, Tayland,
Meksika, Brezilya ve Güney Afrika
hisselerinin ‘iyi getiri’ önerdikleri-
ni belirtti.
Türkiye 5 yõlda yüzde
6-7 büyüyecek
LONDRA (ANKA) - Uluslararasõ
finansal hizmetler grubu Credit Suis-
se, aralarõnda Türkiye’nin de bulunduğu
8 yükselen piyasanõn önümüzdeki 5 yõl-
da yüzde 6-7 büyüyebileceği tahmi-
ninde bulundu. Credit Suisse Araştõr-
ma Müdürü Giles Keating, aralarõnda
Türkiye’nin de bulunduğu piyasalarõn
görünümünü değerlendirirken “8 yük-
selen ekonomide, önümüzdeki 5 yıl-
da yüzde 6-7 büyüme beklenebilir.
Bununla kıyasla Batılı ekonomiler,
yüzde 1-2 büyüyecek” dedi. Bazõ
yükselen ekonomilerin kendi tüketici
piyasalarõnõ geliştireceğini ifade eden
Keating, “Özellikle Çin’de, Batı’da-
ki düzeye eşit, yıllık 6 bin dolarlık ka-
zancı olan orta sınıfları görüyorum”
şeklinde konuştu.
CREDIT SUISSE:
Şirket 150 milyon dolarlõk yatõrõmla temizlik kâğõdõ, çocuk bezi ve hijyenik ped üretecek
Hayat İran’a fabrika kuracak
DUYGU ATAHAN
KOCAELİ - Papia, Familia, Mol-
ped, Molfix, Bingo gibi markalarõn
üreticisi Hayat Kimya, Türkiye ve
İran’a toplam 250 milyon dolarlõk
yatõrõma hazõrlanõyor.
Temizlik kâğõdõna yapacaklarõ
100 milyon dolarlõk yatõrõmla
Türkiye’deki toplam üretim kap-
asitesini iki katõna (130 bin ton) çõ-
karmayõ hedefleyen Hayat Kimya,
İran’da kuracağõ yeni tesisle de Or-
tadoğu ve Balkanlar’õn en büyük te-
mizlik kâğõdõ üreticilerinden biri
olmayõ hedefliyor. Gebze’deki fab-
rikada düzenlenen toplantõda ko-
nuşan Hayat Kimya Yönetim Kurulu
üyesi Prof. Dr. Orhan İdil, Türki-
ye’deki ek yatõrõmla temizlik kâğõ-
dõ pazarõnda yüzde 33’lük bir pazar
payõna ulaşarak pazarda lider olmayõ
amaçladõklarõnõ söyledi. Hayat Kim-
ya’nõn Cezayir, Bulgaristan, Ro-
manya, Bosna Hersek’in ardõndan
İran pazarõna da gireceğini kaydeden
İdil, İran’da da temizlik kâğõdõ, ço-
cuk bezi ve hijyenik ped tesisi kur-
mak için toplam 150 milyon dolar-
lõk bir yatõrõm yapacaklarõnõ aktar-
dõ. İdil, İran’õn Zencan eyaletine bağ-
lõ Abhar bölgesinde faaliyet göste-
recek üretim tesisini 2011’de ta-
mamlayacaklarõnõ da sözlerine ek-
ledi. Hayat Kimya Fabrika Direktörü
Lütfi Aydın, Türkiye’deki yeni ya-
tõrõmla 500 kişiye daha istihdam
imkânõ sağlanacağõnõ kaydetti.
Temizlik kâğıdını
az kullanıyoruz
Hayat Kimya Temizlik Kağõtlarõ
Pazarlama Müdürü Aysel Aydın
Türkiye’de kişi başõ temizlik kağõ-
dõ tüketiminin yõlda kişi başõna 2.5
kilogram civarõnda olduğunu be-
lirterek, Avrupa ortalamasõnõn 12 ki-
logram ile Türkiye’nin beş katõ ci-
varõnda olduğuna dikkat çekti. Te-
mizlik kâğõdõ tüketiminin yüzde
48’inin tuvalet kâğõdõ, yüzde
23’ünün havlu, yüzde 25’inin peçete
olduğunu aktaran Aydõn, “Toplam
hanelerin yalnızca yüzde 25-30’u
tuvalet kâğıdı tüketiyor. Bu ne-
denle, Türkiye’de temizlik kağıdı
pazarının büyüme potansiyeli
yüksek ve yıllık pazar büyümesi de
yüzde 12-15 arasında” dedi.
Ekonomi Servisi - Sedes
Holding Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Demir Sabancı, toplam
100 milyon dolarlõk yatõrõmla
Gratis adõyla mağaza zin-
ciri kurdu.
‘ Ş ı m a r t
Kendini’ slo-
ganõyla hiz-
met vere-
cek olan
Gratis, ki-
şisel bakõm, kozmetik, õtriyat ve atõştõrmalõk ol-
mak üzere 4 ana grupta 4 bini aşkõn ürün su-
nacak. Gratis, ilk olarak bu ay içinde Bağdat
Caddesi ve Metrocity’de hizmete girecek. Şir-
ket yõl sonuna kadar 20, 5 yõlda 500 mağaza aça-
rak 5 bin kişiye istihdam sağlamayõ hedefliyor.
Gratis AŞ’nin tanõtõmõnda konuşan Sabancõ,
Gratis’i kurma çalõşmalarõnõn 2003’ten bu ya-
na devam ettiğini belirterek,“Şimdi masraf ka-
lemleri düştü ve yatırımlar, daha çok önü gö-
rülebilir seviyelere geldi. Biz de bu fırsattan
istifade ederek bu cazip satış ve dağıtım ka-
nalını harekete geçirmek için bugünleri
doğru zaman olarak gördük” dedi. Sabancõ,
geniş bir müşteri kitlesi hedeflediklerini kay-
dederek “Sadece A ve B gelir grubuna değil
C ve D gelir grubuna da hitap edeceğiz” di-
ye konuştu.
Nisanda cari açõk
1 milyar dolara geriledi
Ekonomi Servisi -Türkiye’nin, nisan ayõnda cari açõ-
ğõ, 2008 yõlõnõn aynõ ayõyla karşõlaştõrõldõğõnda yüzde
76,1 oranõnda azalarak 5 milyar 179 milyon dolardan
1 milyar 239 milyon dolara düştü.
Merkez Bankasõ’nõn açõkladõğõ nisan ayõ ödemeler
dengesi bilançosuna göre alt kalemler itibarõyla, öde-
meler dengesindeki dõş ticaret açõğõnõn bir önceki yõlõn
nisan ayõna göre yüzde 71 düşerek 1.4 milyar dolara ge-
rilemesi ve hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan
net gelirlerin yüzde 78 artarak 727 milyon dolara yük-
selmesi, bu yõlõn nisan ayõ cari açõğõnõn bir önceki yõ-
lõn aynõ ayõna göre azalmasõnda etkili oldu. Bu yõlõn
Ocak-nisan döneminde cari açõk, bir önceki yõlõn aynõ
dönemiyle karşõlaştõrõldõğõnda yüzde 84,8 oranõnda
azalarak 17.4 milyar 2.6 milyar dolara geriledi.
Düğünler 1 dolarõ
kõymete bindirdi
İZMİR (AA) - Türk Lirasõ’nda en düşük banknot
değerinin 5 lira olmasõ, düğün mevsiminin gel-
mesiyle 1 dolarlõk banknota olan talebi artõrdõ.
Sünnet ve düğün törenlerinde havaya saçmak için
5 liraya kõyamayan düğün sahiplerinin, az bulunan
1 dolarlõk banknotu döviz kurunun da üstünde, 2
lira ödeyerek satõn alma yoluna gittiği
kaydedildi. İzmir Ticaret Odasõ’nõn
meclis üyesi Edip Çavuşoğlu, yakla-
şan sünnet ve düğün sezonu dolayõsõy-
la piyasada 1 ABD Dolarõ’nda sõkõntõ ya-
şandõğõnõ belirtti. Çavuşoğlu, “Kara-
borsada 1 dolar 2 TL’den satılıyor.
1 dolarlık almaya gelenler de hep
100’lük demet istiyor” dedi.
Boeing’in Türkiye hedefi 250 uçak
Türkiye’ye 20 yıl içerisinde 250 uçak satmayı hedefleyen Boeing, bu yıl 4 Türk
havayolu şirketi için 23 uçak üretecek. Halen Türk havacıların filosunda 123
uçağı bulunan Boeing’in Ticari Uçaklar Avrupa ve Rusya Satış Başkan Yar-
dımcısı Aldo Basile, “375 uçak teslim ettik. Şu anda elimizde 3 bin 513 adet
sipariş var” dedi. Artan yakıt fiyatları karşısında havayollarının, yeni tek-
nolojik uçaklara yöneldiğine dikkat çeken Basile, yüzde 2 yakıt verimi sağ-
layacak olan yeni nesil 737 Boeing model uçağın, 2011’de tamamlanacağı-
nı açıkladı. Basile, 2009’un zor olacağını sözlerine ekledi.
JP Morgan: Veriler cesaret verici
DENİZLİ (AA) - Denizli Sanayi
Odasõ Başkanõ Müjdat Keçeci,
başta Organize Sanayi Bölgesi ol-
mak üzere, Denizli’deki fabrika-
larda mayõstan itibaren işçi çõ-
karmalarõn durduğunu söyledi.
Keçeci, Avrupa ülkelerinden ge-
len kõsa vadeli siparişler ile kom-
şu ülkeler ve Afrika ülkelerine olan
ihracatõn artmasõ nedeniyle, baş-
ta tekstil işletmeleri olmak üzere
fabrikalarõn iş kapasitelerini ar-
tõrmaya başladõğõnõ bildirdi. Ke-
çeci, “Birçok fabrika 3 vardiya ça-
lõşmaya başladõ” dedi.
Denizli sanayiisinde
kıpırdanma
Sabancõ yurttaşõ Gratis ile şõmartacak
‘Şõmart Kendini’ sloganõyla Gratis
ismiyle mağaza zinciri kuran Demir
Sabancõ, 5 yõlda 5 bin kişiye istihdam
sağlamayõ amaçlõyor.
Lütfi Aydın, Aysel Aydın ve Orhan İdil Türkiye’nin temizlik kâğıdı
pazarının büyüme potansiyeli olduğunu aktardı.
Papia, Molped ve
Bingo’nun üreticisi Hayat
Kimya yatõrõmlara hõz verdi.
Şirket 250 milyon dolarlõk
yatõrõm yaparak temizlik
pazarõndaki payõnõ
arttõrmayõ hedefliyor.