Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
6 MAYIS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Katliamı Kim Açıklar?
13 yaşındaki Meryem P’nin öyküsünü anlata-
caktım bugün... Okumak için yıllarca annesi ve ba-
basıyla savaşım veren...
Annesi ve babası Meryem dört yaşındayken bo-
şanmışlar.
Annesi Emine 15 çocuklu bir başka erkekle ev-
lenmiş.
Meryem’in daha önceki adı Demet... Üvey baba
onu nüfusa kaydettirirken adını değiştirmiş ve Mer-
yem koymuş...
Okumak istiyor Meryem... Ama hem annesi hem
de üvey babası okutmuyor.
Ve Meryem intihara kalkışıyor.
Fotoğrafına baktım uzun uzun... Yanı başında öğ-
retmen Sezen Demirkol.
Bir mektup yazmış Çermik Yatılı İlköğretim Böl-
ge Okulu öğretmeni Sezen Demirkol’a Meryem:
“Ne olur beni kurtarın, okumak istiyorum... Gere-
kirse annemden ayırın... Tüm çocuklar okusun...”
Ailesi okuldan almış Meryem’i... Büyük olasılıkla
başlık parası alınıp evlendirilecek.
O da ne yapsın, öğretmenine mektup yazmış...
Sonra eczaneye gidip bir kutu ağrı kesici almış ve
içmiş.
Meryem şimdi Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi’nde yatıyor.
Meryem ve Meryem’lerin öyküsünü çok yazdım...
Onların hüzünlerini, acılarını... Töre kıskacında
nasıl yaşadıklarını...
Önceki gece saat 23.00 gibi TV ekranlarına “son
dakika haberi” düştü:
“Mardin’in Mazıdağı ilçesinde düzenlenen sal-
dırıda 44 kişi öldürüldü...”
Salı sabahı yaşananları TV ekranlarından izleme-
ye başladım...
32 haneli Bilge köyünde nişan töreni sırasında bas-
kın yapan yüzleri maskeli kişiler namaz kılan top-
luluğu çapraz ateşe tutmuşlardı.
Ölenlerin 6’sı yaşları bir-beş arasında değişen ço-
cuklardı... 17’si kadın... 21’i ise erkek...
Bu, bir katliamdı... Belli ki önceden planlanmıştı...
Feodal yapının kırılmadığı, şeyh, ağa baskısının
egemen olduğu Güneydoğu’da son otuz yılın en bü-
yük katliamı yapılmıştı.
Nişan yapılan evde kadınlar ve erkekler ayrı oda-
lardaydı ve Ankaralı imam namaz kıldırıyordu.
Sayıları altı-sekiz kişi oldukları sanılan yüzleri
maskeli saldırganlar uzun namlulu silahlarla iki oda-
yı çapraz ateşe tutmuşlardı.
İlk bilgiler ölenlerin ve öldürenlerin “Çelebi” so-
yadını taşıdığı yönündeydi.
32 haneli köyün erkekleri korucuydu... Çevrede
mesire yerleri ve alabalık tesisleri bulunuyordu...
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Mardin’de yaptığı
açıklamayı izledim. Atalay, katliamın “husumet” ne-
deniyle işlendiğini açıklıyordu.
Yani kan davası!
Mardin, dinlerin, mezheplerin buluştuğu bir sev-
gi kentiydi...
“Kan davası” denilen intikam duygusu kadınla-
rı, çocukları öldürür müydü vahşice?
Bir ara aklım karanlık senaryolara gitti.
Bilge’nin korucu köyü olması, katliamın uzun
namlulu silahlarla gerçekleşmesi beni düşündürdü.
Bir de yakalanan kişilerle ölenlerin aynı soyadını
taşımaları.
Sözlü kültürden yazılı kültüre geçemeyen top-
lumlarda intikam, öç alma yaygındır...
Yaşam, kin ve nefret tohumlarıyla yeşerir.
Yaşamın binbir rengi, aşk, sevda sözcükleri o ne-
denle bilinmez.
Kız çocukları okula gönderilmez...
Anne ve babalar okuyarak değil, görerek ve ya-
şayarak yaşamı algılar.
Suriye üzerinden gelen çöl fırtınasında göz gö-
zü görmezken, nişan yapılan eve uzun namlulu si-
lahlarla saldıranlar kim?..
Devletin ellerine son model silah verdiği genç ko-
rucular!..
Öldürülen ikinci korucubaşı Mehmet Halim Çe-
lebi...
Ve aklıma takılan sorular, sorular, sorular...
Güldünya’nın öyküsü... Öğretmenine mektup
yazan 13 yaşındaki Meryem...
O aklıma takılan sorular bu katliamı düzenleyen-
lerin korucu olup olmadığı.
Büyük olasılıkla “Çelebi” soyadını taşıyan ve el-
lerinde uzun namlulu silahlar bulunan maskeli ki-
şiler, öldürdükleri insanların akrabası olan korucu-
lar.
Alın size bir haber başlığı:
“Türkiye’de koruculuk sistemi tartışılmalı!”
Önceden düşünülüp planlanmış bir katliam var or-
tada... Uzun namlulu silahlar Güneydoğu’da sadece
korucularda bulunur...
Yoksa yanılıyor muyum?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Çankaya’da
öğle yemeği
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, Koç Holding Şeref
Başkanõ Rahmi Koç,
emekli Büyükelçi ve
gazeteci-yazar İlter
Türkmen, Bilkent
Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Ali Doğramacõ ve
New York Barosu’na
kayõtlõ avukat Memduh
Karakullukçu ile dün öğle
yemeğinde bir araya
geldi. Çankaya
Köşkü’nde basõna kapalõ
gerçekleşen yemek, 1 saat
45 dakika sürdü.
Konuklar, Köşk’ten
açõklama yapmadan
ayrõldõ.
Davutoğlu
yemin etti
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bakanlar Kurulu’nun
Meclis dõşõndan tek üyesi
olan Dõşişleri Bakanõ
Ahmet Davutoğlu,
TBMM Genel Kurulu’nda
ant içti. Davutoğlu, ilk
yurtdõşõ ziyaretini
KKTC’ye yapma kararõ
aldõ. Davutoğlu bugün
KKTC’de olacak.
Azerbaycan
ADD kuruldu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Azerbaycan’da Atatürkçü
Düşünce Derneği (ADD)
kuruldu. Azerbaycan
ADD’nin Başkanõ İslam
Aliyev oldu. Azerbaycan
ADD’nin 30 Nisan’da
gerçekleştirilen kuruluş
toplantõsõna, ADD Genel
Yönetim Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Alpaslan Işõklõ,
dernek kurucularõndan
Arif Çavdar ve Tataristan
ile Ukrayna’dan
temsilciler katõldõ.
Kuruluş toplantõsõnda
özellikle Atatürk’ün
yalnõz Türkiye’nin değil
bütün mazlum milletlerin
kurtarõcõsõ olduğu
vurgulandõ.
Sefer Bütün
görevden alındı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlõğõ Elektrik Üretim
AŞ Genel Müdür ve
Yönetim Kurulu Başkanõ
Sefer Bütün, görevinden
alõndõ. Resmi Gazete’nin
dünkü sayõsõnda
yayõmlanan atama
kararlarõna göre, Kültür
ve Turizm Bakanlõğõ
Yatõrõm ve İşletmeler
Genel Müdürlüğü’ne Ayla
Mirmahmutoğullarõ,
Ankara Vali
Yardõmcõlõğõna, eski
Amasya Vali Yardõmcõsõ
Turan Atlamaz, İstanbul
Vali Yardõmcõlõğõna, eski
Denizli Vali Yardõmcõsõ
Orhan Öztürk ve Yalova
Vali Yardõmcõlõğõna, eski
Soma Kaymakamõ Saim
Eskioğlu atandõ.
Muğla’da da
Evren önergesi
MUĞLA
(Cumhuriyet) - İzmit İl
Genel Meclisi’nden sonra
Muğla İl Genel Meclisi
de, Kenan Evren’in adõnõn
okul, cadde ve
sokaklardan kaldõrõlmasõ
için tavsiye kararõ aldõ.
Marmaris Demokrasi
Platformu tarafõndan
Marmaris’teki cadde,
sokak, çeşme ve
okullardaki Kenan Evren
ve Evren isimlerinin
kaldõrõlmasõ için yasal
yollara başvurulmasõ
yönünde alõnan kararõn
ardõndan CHP grubu da
benzer önergeyi il genel
meclisine getirdi.
Baykal, Ergenekon soruşturmasõnda ahlaklõ, erdemli insanlarõn hedef alõndõğõnõ söyledi
‘Resmi karalama yapõlõyor’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, Ergenekon
soruşturmasõ ile ilgili gelişme-
leri değerlendirirken “İddia-
name ekleri çıkıyor, her gün
bir yerde bir mayın patlı-
yor. Toplu katliam yapıyor-
lar. Başbakan’ı uyarıyorum:
Bunun altından çekilsin, yok-
sa kendisi de bunun altında
kalır” açõklamasõnõ yaptõ.
Baykal, grup toplantõsõnda
yaptõğõ konuşmanõn başõnda
Mardin’deki katliamla ilgili
üzüntü ve başsağlõğõ dilekleri-
ni ifade etti. Baykal’õn gün-
demdeki konularla ilgili de-
ğerlendirmeleri de ana başlõk-
larõyla şöyle:
Ergenekon, Deniz Fe-
neri: İki soruşturmadan biri
uçu açõk, kapsamõ, niteliği bel-
li olmayan, sadece mahkeme
salonlarõnda değil, medyada,
kamuoyunda gerçekleşen bir
soruşturma. O soruşturma Tür-
kiye’de çok derin bölünmeler,
çatõşmalar, tartõşmalarõn to-
humlarõnõ attõ. Deniz Feneri ise,
bir türlü yürüyemiyor, gereği
yapõlmõyor. Birinci soruştur-
ma konusunda Genelkurmay
Başkanõ kimsenin görmezlikten
gelemeyeceği tespitler ortaya
koydu, bir değerlendirme yap-
ma gereği duydu. İddianamenin
açõklanan ekleri çok vahim id-
dialar, ifşaatlar, ithamlar ya-
põlmasõna vesile oldu. Dediko-
dular, hiçbir hukuki zorunluluk,
hukuki bir iddiaya mesnet olma
niteliği yokken resmi belgenin
parçasõna dönüşüyor, itibar ka-
zandõrõlõyor.
İddianamedeki ma-
yınlar: En utanç verici dedi-
kodular resmi belgeye dönüş-
müş. Şu andaki Genelkurmay
Başkanõ hakkõnda “kendi çı-
karlarını düşünür” diyorlar...
Orduyu birbirine mi düşürmek
istiyoruz? Hukukun bir ağõrlõ-
ğõ, ciddiyeti, vakarõ, düzeyi
yok mu? Devletin zirvesindeki
insanlarõn yine devletin zirve-
sinde bulunmuş insanlar tara-
fõndan herhalde sorumluluğunu
üstlenmeyecekleri sözleri çõ-
karõlõyor. İddianamenin ekleri
çõkõyor. Her gün bir mayõn bir
yerde patlõyor. Bugün de Ana-
yasa Mahkemesi’nde patladõ.
İnanõlmasõ güç, vahim iddialar.
Önceki Genelkurmay Başkanõ
çõkõyor, istihbarat kurumu be-
ni izliyor, diyor. Bu iyi bir
manzara mõ? Suçu mahkeme
kararõyla kesinleşinceye kadar
suçsuzdur, bunu dedin bitti.
Bunlar ne? Toplu katliam ya-
põlõyor. Mardin’daki katliam
gibi; ahlaklõ, erdemli, şerefli in-
sanlarõ katlediyorsunuz. Birta-
kõm insanlar çürütülecek, yar-
gõ, TSK çürütülecek, insanlarõn
eşleri, aileleri çürütülecek...
Bir şey varsa ortaya çõkar, takip
et. Bu, sistematik, resmi kara-
lama operasyonudur. Adalet,
madalet kalmamõştõr. O saygõn
insanlar niye tutuklandõ? Meh-
met Haberal niye tutuklu?
Rektörlerin suçu ne? Sizi sev-
miyorlar, değiştirmek istiyorlar
anladõk ama ne suç işlemişler?
Bir de silahlar konusu var...
TSK, ben gömmedim, bunlarõn
tümü bende değil, diyor. Bu
konu aydõnlatõlmalõdõr. İlk kez
TSK, yürütülen bir soruştur-
mayla ilgili şikâyet söyleme ih-
tiyacõ hissetmiştir.
Başbakan’a uyarı: Bu
tablonun sorumlusu iktidardõr.
Uyarõyorum: Başbakan bunun
altõndan çekilsin, yoksa kendi-
si de bunun altõnda kalõr. Bu da-
va Başbakan’õ da altõna alabi-
lir. Deniz Feneri gönülsüzce
savsaklanõyor. Ergenekon için
sabahõn 04.00’ünde evler, tel-
evizyonlar basõlõyor; Deniz Fe-
neri için bir kişinin ifadesini al-
dõn mõ? Bu dava, sanõklarõ açõ-
sõndan utanç vericidir, iktidar
sahipleri açõsõndan da yüz kõ-
zartõcõdõr.
Milletvekiline çı-
kar teklifi: Milletve-
kilinin süresi 4, Cumhur-
başkanõ’nõn ise 5 yõldõr, bu
konu açõktõr. Seçimlerde
iktidarõn değişeceğini gör-
dükleri için ekstra süre
uzatma peşine mi düştü-
ler? Şirinlik göstererek,
milletvekillerine çõkar, sü-
re teklif eden bir anlayõş-
la CHP’yi ikna edemezler.
“Erdoğan’a Nobel
adaylığı”: Geçen hafta
teröre 11 şehit verdik. 11
kişi de ekonomik kriz ne-
deniyle intihar etti. Baş-
bakan’õ önümüzdeki yõl
Nobel ekonomi ödülüne
aday olarak öneriyorum.
Dünya işsizlikten kõrõlõ-
yor, Başbakan çareyi bul-
du, bir kişi daha çalõştõrõn,
olsun bitsin, diyor. 1 kişi
değil, 2 kişi daha alõver-
sinler de sadece Türki-
ye’de değil, Avrupa’da da
işsizliğe çare bulalõm.
Baykal
3. kez
Köşk’te
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün dün CHP
Genel Başkanõ Deniz Bay-
kal’la görüşmesinde Türki-
ye-Ermenistan-Azerbaycan
ilişkileri, terör ve anayasa
değişikliği konularõ ele alõn-
dõ. Gül’ün cumhurbaşkanõ
seçilmesine karşõ çõkan ve
“zorunlu ilişkiler” dõşõnda
Çankaya’yõ boykot eden
CHP lideri, dün 3. kez Çan-
kaya Köşkü’ne çõkmõş oldu.
CHP lideri Deniz Baykal,
son dönemde Türkiye ile
Azerbaycan arasõndaki iliş-
kilerin gerginleşmesini eleş-
tirirken Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül’ün Bakû’ya gi-
derek duruma açõklõk kazan-
dõrmasõ gerektiğini bildirdi.
Baykal, grup konuşmalarõn-
da “Sayın Gül, derhal ön-
celikle Bakû’ya gitmeli,
Aliyev ile bir araya gelme-
li. Bu konuları aracıyla de-
ğil, doğrudan doğruya, or-
tada bir yanlış anlaşılma
varsa, onu ortadan kaldı-
racak şekilde, kırgınlık
varsa, o kırgınlığı düzelt-
meyi hedef alarak, kap-
samlı, ciddi bir görüşme
yapılmalıdır. Türkiye, So-
mali ve Bahreyn’e göster-
diği ilgiyi Azerbaycan’dan
esirgememelidir” demişti.
1.5 saatlik görüşme
CHP lideri, Cumhurbaş-
kanõ Gül’ün daveti üzerine
dün akşam saat 18.00’de
Çankaya Köşkü’ne çõktõ.
Baykal, 1.5 saat süren gö-
rüşmeden sonra yaptõğõ kõsa
açõklamada “Kamuoyumu-
zun bilgilenme hakkına
saygı anlayışı içinde bu gö-
rüşmenin üç temel konu
etrafında bir değerlendir-
me fırsatı yarattığını söy-
leyebilirim. Anayasa deği-
şikliği, terör sorunu ve
Türkiye-Ermenistan-Azer-
baycan ilişkileri ele alındı.
Karşılıklı durum değerlen-
dirmesi yaptık. Yararlı bir
görüşmeydi” demekle ye-
tindi. Anayasa değişiklikle-
rinin de gündeme geldiği
kaydedilen görüşmede,
Cumhurbaşkanõ Gül, bu ko-
nudaki görüşlerini “Anaya-
sa değişikliği Türkiye’nin
tüm sorunlarını giderici
nitelikte bir reform olmalı.
Anayasa, kapsamlı ve ge-
niş katılımlı bir şekilde de-
ğişmeli” sözleriyle aktardõ.
Baykal da, bu konudaki bili-
nen itirazlarõnõ yineledi.
Baykal’õn görüşmede, Baş-
bakan Erdoğan’õn Azerbay-
can’a gidecek olmasõ nede-
niyle Gül’e, “Azerbaycan’a
gidin” çağrõsõnõ yinelemedi-
ği öğrenildi.
Cindoruk DP liderliğine aday
Süleyman Demirel’in siyasi yasaklõ olduğu dönemde “emanetçilik” görevini
üstlenen eski TBMM ve DYP Genel Başkanõ bugün basõn toplantõsõ düzenleyecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Eski TBMM Başkanõ
Hüsamettin Cindoruk, Demo-
krat Parti’nin 16 Mayõs’ta yapõ-
lacak olağanüstü kongresinde
aday olma kararõ aldõ. Hüsamet-
tin Cindoruk, bugün parti genel
merkezinde düzenleyeceği basõn
toplantõsõyla adaylõğõnõ resmen
ilan edecek.
Demokrat Parti Genel Başkanõ
Süleyman Soylu’nun 29 Mart ye-
rel seçimlerinden sonra, partisinin
oy oranõnõn yüzde 5.4’ün altõnda
kalmasõ üzerine genel başkan-
lõktan ayrõlma kararõ almasõ ne-
deniyle, parti yönetimi 16 Ma-
yõs’ta olağanüstü kongre kararõ al-
dõ. Soylu’nun çekileceğini açõk-
lamasõ nedeniyle genel başkanlõk
arayõşlarõnõn yoğunlaştõğõ partide,
Süleyman Demirel’in siyasi ya-
saklõ olduğu dönemde “emanet-
çilik” görevini de üstlenen eski
TBMM ve DYP Genel Başkanõ
Hüsamettin Cindoruk ismi yeni-
den gündeme geldi. Aralarõnda es-
ki DYP’li bakanlardan Bekir Sa-
mi Daçe’nin de bulunduğu bazõ
eski bakan ve miletvekillerinin
çağrõsõ üzerine Cindoruk adaylõ-
ğa ikna oldu. Eski Çankõrõ Mil-
letvekili Ahmet Uyanık’õn im-
zasõyla yapõlan açõklamada da
Cindoruk’un bugün saat 11.00’de
parti genel merkezinde düzenle-
yeceği basõn toplantõsõyla adaylõ-
ğõnõ açõklayacağõ bildirildi. Edi-
nilen bilgiye göre, kongrede,
ANAP ile DYP’nin birleşme sü-
recinde yenilenen parti amblemi
de değiştirilerek DYP dönemin-
de olduğu gibi sadece “kırat” fi-
gürlü olacak. Hüsamettin Cin-
doruk, eski Genel Başkan Meh-
met Ağar’õn görevden ayrõlmasõ
nedeniyle yapõlan Ocak 2007’de-
ki kongrede de genel başkanlõğa
aday olacağõnõ açõklamõş, ancak
son anda vazgeçmişti. O dönem-
de parti içindeki “bütünleşme”
ruhunun korunmasõ için sadece
“genel başkanlık” seçiminin ya-
põlmasõ gerektiğini, Genel İdare
Kurulu ve diğer yetkili organ se-
çiminin yapõlmamasõnõ isteyen
Cindoruk’un bu õsrarõna rağmen
parti yönetimi, genel başkan ve
yetkili organlarõn seçimini sağla-
yacak şekilde kongre kararõ al-
mõştõ. Kendisine verilen sözün tu-
tulmadõğõ gerekçesiyle Cindoruk
son anda adaylõktan vazgeçmişti.
Polis şiddetine kõnamaİstanbul Haber Servisi - 31 yõldõr
emekçilere yasaklõ olan Taksim Meyda-
nõ’ndaki 1 Mayõs Emek ve Dayanõşma Bay-
ramõ kutlamalarõnõ örgütleyen DİSK,
KESK, TMMOB ve TTB yöneticileri,
polisin eylemcilere uyguladõğõ orantõsõz şid-
deti kõnadõ. 4 örgüt tarafõndan yapõlan or-
tak değenlendirmede, “AKP
iktidarının siyasal ve eko-
nomik politikalarında gide-
rek zayıflaması nedeniyle
faşizan eğilimlerini daha da
arttırabileceğinden kaygıla-
nıyoruz” denildi.
DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi,
KESK Genel Başkanõ Sami Evren,
TMMOB 2. Başkanõ Naim Güreli ve
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey
Başkanõ Gençay Gürsoy, DİSK’in Şiş-
li’deki genel merkezinde değerlendirme
toplantõsõ düzenledi. Örgütler adõna hazõr-
lanan ortak değerlendirmeyi kamuoyu ile
paylaşan DİSK Genel Başkanõ Çelebi, 1
Mayõs’õn bütün engellemelere karşõn Tak-
sim’de kutlandõğõnõ, ancak bunu “zafer ka-
zanılması” ya da “bir alanın fethedilmesi”
gibi değerlendirmek istemediklerini söyledi.
Demokrasi güçlerinin kararlõ tutum gös-
termesi sonucu, emeğin 1 Mayõs kürsüsü-
nün Taksim Meydanõ’na yeniden kurul-
duğunu belirten Çelebi, meslek örgütü ve
demokratik kitle örgütü temsilcilerine, si-
yasi partilerin temsilcilerine, milletvekil-
lerine, aydõnlara, sanatçõlara teşekkür etti.
Türkiye’nin yaşadõğõ siyasi travmalarõn
en önemlilerinden olan 1 Mayõs 1977 kat-
liamõyla yüzleşemediği sürece demokrasi
ve özgürlükler sorununu çözemeyeceğini
vurgulayan Çelebi, “Siyasi iktidarlar so-
runun farkındadır. Aslında yasaklanan
Taksim değil demokrasi mücadelesi-
dir” diye konuştu. Taksim’deki kutlama-
lara katõlmak isteyenlenlere polisin uygu-
ladõğõ şiddeti eleştiren Çelebi, “Emniyet
güçlerinin saldırgan tutumu bu 1 Ma-
yıs’ta gerginliği ve çatışmaları büyütmüş
ve istenmeyen aşırılıklara yol açmıştır.
Alana girmeleri engellenen on binlerce
insana yönelik orantısız güç kullanan an-
layışı bir kez daha kınıyoruz” dedi.
Çelebi Hak- İş’in, “Taksim
yolunu biz açtık” yönündeki
açõklamasõna da değinerek,
“Bizler, iktidarın koltuğu
altında demokrasi mücade-
lesi vermedik. Bu nedenle
Hak-İş Genel Başkanı Salim
Uslu’nun ruh halini gayet iyi anlıyoruz.
Ona buradan ‘üç nokta’ şeklinde ifade
edilebilecek bir yanıt gönderiyoruz” di-
ye konuştu.
ESP, DTP, SDP, ÖDP ve EHP de İnsan
Haklarõ Derneği’nin Taksim’deki İstanbul
Şubesi’nde düzenledikleri ortak toplantõda
İstanbul Valisi Muammer Güler ve Em-
niyet Müdürü Celalettin Cerrah’õn emek-
çilerden özür dilemeleri ve görevlerinden
istifa etmeleri istendi.
Ergenekon soruşturmasõnda en utanç verici dedikodularõn resmi belgeye
dönüştüğünü savunan Baykal, “Bu tablonun sorumlusu iktidardõr. Uyarõyorum:
Başbakan bunun altõndan çekilsin, yoksa kendisi de bunun altõnda kalõr. Bu dava
Başbakan’õ da altõna alabilir. Deniz Feneri gönülsüzce savsaklanõyor. Ergenekon
için sabahõn 04.00’ünde evler, televizyonlar basõlõyor; Deniz Feneri için bir kişinin
ifadesini aldõn mõ? Bu dava, sanõklarõ açõsõndan utanç vericidir, iktidar sahipleri
açõsõndan da yüz kõzartõcõdõr” dedi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayõs’ta
emniyetin göstericilere sert müdahalesini kõnadõ.
Yapõlan açõklamada aslõnda yasaklananõn Taksim Alanõ
değil demokrasi mücadelesi olduğu belirtildi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmanın başında Mardin’deki
katliamla ilgili üzüntü ve başsağlığı dileklerini ifade etti. (Fotoğraf: AA)
Kitle örgütleri AKP’nin faşizan eğilimlerinin artmasõndan kaygõ duyuyor
GÜNDEM AZERBAYCAN