26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 6 MAYIS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Katliamı Kim Açıklar? 13 yaşındaki Meryem P’nin öyküsünü anlata- caktım bugün... Okumak için yıllarca annesi ve ba- basıyla savaşım veren... Annesi ve babası Meryem dört yaşındayken bo- şanmışlar. Annesi Emine 15 çocuklu bir başka erkekle ev- lenmiş. Meryem’in daha önceki adı Demet... Üvey baba onu nüfusa kaydettirirken adını değiştirmiş ve Mer- yem koymuş... Okumak istiyor Meryem... Ama hem annesi hem de üvey babası okutmuyor. Ve Meryem intihara kalkışıyor. Fotoğrafına baktım uzun uzun... Yanı başında öğ- retmen Sezen Demirkol. Bir mektup yazmış Çermik Yatılı İlköğretim Böl- ge Okulu öğretmeni Sezen Demirkol’a Meryem: “Ne olur beni kurtarın, okumak istiyorum... Gere- kirse annemden ayırın... Tüm çocuklar okusun...” Ailesi okuldan almış Meryem’i... Büyük olasılıkla başlık parası alınıp evlendirilecek. O da ne yapsın, öğretmenine mektup yazmış... Sonra eczaneye gidip bir kutu ağrı kesici almış ve içmiş. Meryem şimdi Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yatıyor. Meryem ve Meryem’lerin öyküsünü çok yazdım... Onların hüzünlerini, acılarını... Töre kıskacında nasıl yaşadıklarını... Önceki gece saat 23.00 gibi TV ekranlarına “son dakika haberi” düştü: “Mardin’in Mazıdağı ilçesinde düzenlenen sal- dırıda 44 kişi öldürüldü...” Salı sabahı yaşananları TV ekranlarından izleme- ye başladım... 32 haneli Bilge köyünde nişan töreni sırasında bas- kın yapan yüzleri maskeli kişiler namaz kılan top- luluğu çapraz ateşe tutmuşlardı. Ölenlerin 6’sı yaşları bir-beş arasında değişen ço- cuklardı... 17’si kadın... 21’i ise erkek... Bu, bir katliamdı... Belli ki önceden planlanmıştı... Feodal yapının kırılmadığı, şeyh, ağa baskısının egemen olduğu Güneydoğu’da son otuz yılın en bü- yük katliamı yapılmıştı. Nişan yapılan evde kadınlar ve erkekler ayrı oda- lardaydı ve Ankaralı imam namaz kıldırıyordu. Sayıları altı-sekiz kişi oldukları sanılan yüzleri maskeli saldırganlar uzun namlulu silahlarla iki oda- yı çapraz ateşe tutmuşlardı. İlk bilgiler ölenlerin ve öldürenlerin “Çelebi” so- yadını taşıdığı yönündeydi. 32 haneli köyün erkekleri korucuydu... Çevrede mesire yerleri ve alabalık tesisleri bulunuyordu... İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Mardin’de yaptığı açıklamayı izledim. Atalay, katliamın “husumet” ne- deniyle işlendiğini açıklıyordu. Yani kan davası! Mardin, dinlerin, mezheplerin buluştuğu bir sev- gi kentiydi... “Kan davası” denilen intikam duygusu kadınla- rı, çocukları öldürür müydü vahşice? Bir ara aklım karanlık senaryolara gitti. Bilge’nin korucu köyü olması, katliamın uzun namlulu silahlarla gerçekleşmesi beni düşündürdü. Bir de yakalanan kişilerle ölenlerin aynı soyadını taşımaları. Sözlü kültürden yazılı kültüre geçemeyen top- lumlarda intikam, öç alma yaygındır... Yaşam, kin ve nefret tohumlarıyla yeşerir. Yaşamın binbir rengi, aşk, sevda sözcükleri o ne- denle bilinmez. Kız çocukları okula gönderilmez... Anne ve babalar okuyarak değil, görerek ve ya- şayarak yaşamı algılar. Suriye üzerinden gelen çöl fırtınasında göz gö- zü görmezken, nişan yapılan eve uzun namlulu si- lahlarla saldıranlar kim?.. Devletin ellerine son model silah verdiği genç ko- rucular!.. Öldürülen ikinci korucubaşı Mehmet Halim Çe- lebi... Ve aklıma takılan sorular, sorular, sorular... Güldünya’nın öyküsü... Öğretmenine mektup yazan 13 yaşındaki Meryem... O aklıma takılan sorular bu katliamı düzenleyen- lerin korucu olup olmadığı. Büyük olasılıkla “Çelebi” soyadını taşıyan ve el- lerinde uzun namlulu silahlar bulunan maskeli ki- şiler, öldürdükleri insanların akrabası olan korucu- lar. Alın size bir haber başlığı: “Türkiye’de koruculuk sistemi tartışılmalı!” Önceden düşünülüp planlanmış bir katliam var or- tada... Uzun namlulu silahlar Güneydoğu’da sadece korucularda bulunur... Yoksa yanılıyor muyum? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Çankaya’da öğle yemeği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Koç Holding Şeref Başkanõ Rahmi Koç, emekli Büyükelçi ve gazeteci-yazar İlter Türkmen, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacõ ve New York Barosu’na kayõtlõ avukat Memduh Karakullukçu ile dün öğle yemeğinde bir araya geldi. Çankaya Köşkü’nde basõna kapalõ gerçekleşen yemek, 1 saat 45 dakika sürdü. Konuklar, Köşk’ten açõklama yapmadan ayrõldõ. Davutoğlu yemin etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu’nun Meclis dõşõndan tek üyesi olan Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda ant içti. Davutoğlu, ilk yurtdõşõ ziyaretini KKTC’ye yapma kararõ aldõ. Davutoğlu bugün KKTC’de olacak. Azerbaycan ADD kuruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Azerbaycan’da Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) kuruldu. Azerbaycan ADD’nin Başkanõ İslam Aliyev oldu. Azerbaycan ADD’nin 30 Nisan’da gerçekleştirilen kuruluş toplantõsõna, ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Işõklõ, dernek kurucularõndan Arif Çavdar ve Tataristan ile Ukrayna’dan temsilciler katõldõ. Kuruluş toplantõsõnda özellikle Atatürk’ün yalnõz Türkiye’nin değil bütün mazlum milletlerin kurtarõcõsõ olduğu vurgulandõ. Sefer Bütün görevden alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlõğõ Elektrik Üretim AŞ Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanõ Sefer Bütün, görevinden alõndõ. Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda yayõmlanan atama kararlarõna göre, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ Yatõrõm ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’ne Ayla Mirmahmutoğullarõ, Ankara Vali Yardõmcõlõğõna, eski Amasya Vali Yardõmcõsõ Turan Atlamaz, İstanbul Vali Yardõmcõlõğõna, eski Denizli Vali Yardõmcõsõ Orhan Öztürk ve Yalova Vali Yardõmcõlõğõna, eski Soma Kaymakamõ Saim Eskioğlu atandõ. Muğla’da da Evren önergesi MUĞLA (Cumhuriyet) - İzmit İl Genel Meclisi’nden sonra Muğla İl Genel Meclisi de, Kenan Evren’in adõnõn okul, cadde ve sokaklardan kaldõrõlmasõ için tavsiye kararõ aldõ. Marmaris Demokrasi Platformu tarafõndan Marmaris’teki cadde, sokak, çeşme ve okullardaki Kenan Evren ve Evren isimlerinin kaldõrõlmasõ için yasal yollara başvurulmasõ yönünde alõnan kararõn ardõndan CHP grubu da benzer önergeyi il genel meclisine getirdi. Baykal, Ergenekon soruşturmasõnda ahlaklõ, erdemli insanlarõn hedef alõndõğõnõ söyledi ‘Resmi karalama yapõlõyor’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasõ ile ilgili gelişme- leri değerlendirirken “İddia- name ekleri çıkıyor, her gün bir yerde bir mayın patlı- yor. Toplu katliam yapıyor- lar. Başbakan’ı uyarıyorum: Bunun altından çekilsin, yok- sa kendisi de bunun altında kalır” açõklamasõnõ yaptõ. Baykal, grup toplantõsõnda yaptõğõ konuşmanõn başõnda Mardin’deki katliamla ilgili üzüntü ve başsağlõğõ dilekleri- ni ifade etti. Baykal’õn gün- demdeki konularla ilgili de- ğerlendirmeleri de ana başlõk- larõyla şöyle: Ergenekon, Deniz Fe- neri: İki soruşturmadan biri uçu açõk, kapsamõ, niteliği bel- li olmayan, sadece mahkeme salonlarõnda değil, medyada, kamuoyunda gerçekleşen bir soruşturma. O soruşturma Tür- kiye’de çok derin bölünmeler, çatõşmalar, tartõşmalarõn to- humlarõnõ attõ. Deniz Feneri ise, bir türlü yürüyemiyor, gereği yapõlmõyor. Birinci soruştur- ma konusunda Genelkurmay Başkanõ kimsenin görmezlikten gelemeyeceği tespitler ortaya koydu, bir değerlendirme yap- ma gereği duydu. İddianamenin açõklanan ekleri çok vahim id- dialar, ifşaatlar, ithamlar ya- põlmasõna vesile oldu. Dediko- dular, hiçbir hukuki zorunluluk, hukuki bir iddiaya mesnet olma niteliği yokken resmi belgenin parçasõna dönüşüyor, itibar ka- zandõrõlõyor. İddianamedeki ma- yınlar: En utanç verici dedi- kodular resmi belgeye dönüş- müş. Şu andaki Genelkurmay Başkanõ hakkõnda “kendi çı- karlarını düşünür” diyorlar... Orduyu birbirine mi düşürmek istiyoruz? Hukukun bir ağõrlõ- ğõ, ciddiyeti, vakarõ, düzeyi yok mu? Devletin zirvesindeki insanlarõn yine devletin zirve- sinde bulunmuş insanlar tara- fõndan herhalde sorumluluğunu üstlenmeyecekleri sözleri çõ- karõlõyor. İddianamenin ekleri çõkõyor. Her gün bir mayõn bir yerde patlõyor. Bugün de Ana- yasa Mahkemesi’nde patladõ. İnanõlmasõ güç, vahim iddialar. Önceki Genelkurmay Başkanõ çõkõyor, istihbarat kurumu be- ni izliyor, diyor. Bu iyi bir manzara mõ? Suçu mahkeme kararõyla kesinleşinceye kadar suçsuzdur, bunu dedin bitti. Bunlar ne? Toplu katliam ya- põlõyor. Mardin’daki katliam gibi; ahlaklõ, erdemli, şerefli in- sanlarõ katlediyorsunuz. Birta- kõm insanlar çürütülecek, yar- gõ, TSK çürütülecek, insanlarõn eşleri, aileleri çürütülecek... Bir şey varsa ortaya çõkar, takip et. Bu, sistematik, resmi kara- lama operasyonudur. Adalet, madalet kalmamõştõr. O saygõn insanlar niye tutuklandõ? Meh- met Haberal niye tutuklu? Rektörlerin suçu ne? Sizi sev- miyorlar, değiştirmek istiyorlar anladõk ama ne suç işlemişler? Bir de silahlar konusu var... TSK, ben gömmedim, bunlarõn tümü bende değil, diyor. Bu konu aydõnlatõlmalõdõr. İlk kez TSK, yürütülen bir soruştur- mayla ilgili şikâyet söyleme ih- tiyacõ hissetmiştir. Başbakan’a uyarı: Bu tablonun sorumlusu iktidardõr. Uyarõyorum: Başbakan bunun altõndan çekilsin, yoksa kendi- si de bunun altõnda kalõr. Bu da- va Başbakan’õ da altõna alabi- lir. Deniz Feneri gönülsüzce savsaklanõyor. Ergenekon için sabahõn 04.00’ünde evler, tel- evizyonlar basõlõyor; Deniz Fe- neri için bir kişinin ifadesini al- dõn mõ? Bu dava, sanõklarõ açõ- sõndan utanç vericidir, iktidar sahipleri açõsõndan da yüz kõ- zartõcõdõr. Milletvekiline çı- kar teklifi: Milletve- kilinin süresi 4, Cumhur- başkanõ’nõn ise 5 yõldõr, bu konu açõktõr. Seçimlerde iktidarõn değişeceğini gör- dükleri için ekstra süre uzatma peşine mi düştü- ler? Şirinlik göstererek, milletvekillerine çõkar, sü- re teklif eden bir anlayõş- la CHP’yi ikna edemezler. “Erdoğan’a Nobel adaylığı”: Geçen hafta teröre 11 şehit verdik. 11 kişi de ekonomik kriz ne- deniyle intihar etti. Baş- bakan’õ önümüzdeki yõl Nobel ekonomi ödülüne aday olarak öneriyorum. Dünya işsizlikten kõrõlõ- yor, Başbakan çareyi bul- du, bir kişi daha çalõştõrõn, olsun bitsin, diyor. 1 kişi değil, 2 kişi daha alõver- sinler de sadece Türki- ye’de değil, Avrupa’da da işsizliğe çare bulalõm. Baykal 3. kez Köşk’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün dün CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal’la görüşmesinde Türki- ye-Ermenistan-Azerbaycan ilişkileri, terör ve anayasa değişikliği konularõ ele alõn- dõ. Gül’ün cumhurbaşkanõ seçilmesine karşõ çõkan ve “zorunlu ilişkiler” dõşõnda Çankaya’yõ boykot eden CHP lideri, dün 3. kez Çan- kaya Köşkü’ne çõkmõş oldu. CHP lideri Deniz Baykal, son dönemde Türkiye ile Azerbaycan arasõndaki iliş- kilerin gerginleşmesini eleş- tirirken Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün Bakû’ya gi- derek duruma açõklõk kazan- dõrmasõ gerektiğini bildirdi. Baykal, grup konuşmalarõn- da “Sayın Gül, derhal ön- celikle Bakû’ya gitmeli, Aliyev ile bir araya gelme- li. Bu konuları aracıyla de- ğil, doğrudan doğruya, or- tada bir yanlış anlaşılma varsa, onu ortadan kaldı- racak şekilde, kırgınlık varsa, o kırgınlığı düzelt- meyi hedef alarak, kap- samlı, ciddi bir görüşme yapılmalıdır. Türkiye, So- mali ve Bahreyn’e göster- diği ilgiyi Azerbaycan’dan esirgememelidir” demişti. 1.5 saatlik görüşme CHP lideri, Cumhurbaş- kanõ Gül’ün daveti üzerine dün akşam saat 18.00’de Çankaya Köşkü’ne çõktõ. Baykal, 1.5 saat süren gö- rüşmeden sonra yaptõğõ kõsa açõklamada “Kamuoyumu- zun bilgilenme hakkına saygı anlayışı içinde bu gö- rüşmenin üç temel konu etrafında bir değerlendir- me fırsatı yarattığını söy- leyebilirim. Anayasa deği- şikliği, terör sorunu ve Türkiye-Ermenistan-Azer- baycan ilişkileri ele alındı. Karşılıklı durum değerlen- dirmesi yaptık. Yararlı bir görüşmeydi” demekle ye- tindi. Anayasa değişiklikle- rinin de gündeme geldiği kaydedilen görüşmede, Cumhurbaşkanõ Gül, bu ko- nudaki görüşlerini “Anaya- sa değişikliği Türkiye’nin tüm sorunlarını giderici nitelikte bir reform olmalı. Anayasa, kapsamlı ve ge- niş katılımlı bir şekilde de- ğişmeli” sözleriyle aktardõ. Baykal da, bu konudaki bili- nen itirazlarõnõ yineledi. Baykal’õn görüşmede, Baş- bakan Erdoğan’õn Azerbay- can’a gidecek olmasõ nede- niyle Gül’e, “Azerbaycan’a gidin” çağrõsõnõ yinelemedi- ği öğrenildi. Cindoruk DP liderliğine aday Süleyman Demirel’in siyasi yasaklõ olduğu dönemde “emanetçilik” görevini üstlenen eski TBMM ve DYP Genel Başkanõ bugün basõn toplantõsõ düzenleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Eski TBMM Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, Demo- krat Parti’nin 16 Mayõs’ta yapõ- lacak olağanüstü kongresinde aday olma kararõ aldõ. Hüsamet- tin Cindoruk, bugün parti genel merkezinde düzenleyeceği basõn toplantõsõyla adaylõğõnõ resmen ilan edecek. Demokrat Parti Genel Başkanõ Süleyman Soylu’nun 29 Mart ye- rel seçimlerinden sonra, partisinin oy oranõnõn yüzde 5.4’ün altõnda kalmasõ üzerine genel başkan- lõktan ayrõlma kararõ almasõ ne- deniyle, parti yönetimi 16 Ma- yõs’ta olağanüstü kongre kararõ al- dõ. Soylu’nun çekileceğini açõk- lamasõ nedeniyle genel başkanlõk arayõşlarõnõn yoğunlaştõğõ partide, Süleyman Demirel’in siyasi ya- saklõ olduğu dönemde “emanet- çilik” görevini de üstlenen eski TBMM ve DYP Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk ismi yeni- den gündeme geldi. Aralarõnda es- ki DYP’li bakanlardan Bekir Sa- mi Daçe’nin de bulunduğu bazõ eski bakan ve miletvekillerinin çağrõsõ üzerine Cindoruk adaylõ- ğa ikna oldu. Eski Çankõrõ Mil- letvekili Ahmet Uyanık’õn im- zasõyla yapõlan açõklamada da Cindoruk’un bugün saat 11.00’de parti genel merkezinde düzenle- yeceği basõn toplantõsõyla adaylõ- ğõnõ açõklayacağõ bildirildi. Edi- nilen bilgiye göre, kongrede, ANAP ile DYP’nin birleşme sü- recinde yenilenen parti amblemi de değiştirilerek DYP dönemin- de olduğu gibi sadece “kırat” fi- gürlü olacak. Hüsamettin Cin- doruk, eski Genel Başkan Meh- met Ağar’õn görevden ayrõlmasõ nedeniyle yapõlan Ocak 2007’de- ki kongrede de genel başkanlõğa aday olacağõnõ açõklamõş, ancak son anda vazgeçmişti. O dönem- de parti içindeki “bütünleşme” ruhunun korunmasõ için sadece “genel başkanlık” seçiminin ya- põlmasõ gerektiğini, Genel İdare Kurulu ve diğer yetkili organ se- çiminin yapõlmamasõnõ isteyen Cindoruk’un bu õsrarõna rağmen parti yönetimi, genel başkan ve yetkili organlarõn seçimini sağla- yacak şekilde kongre kararõ al- mõştõ. Kendisine verilen sözün tu- tulmadõğõ gerekçesiyle Cindoruk son anda adaylõktan vazgeçmişti. Polis şiddetine kõnamaİstanbul Haber Servisi - 31 yõldõr emekçilere yasaklõ olan Taksim Meyda- nõ’ndaki 1 Mayõs Emek ve Dayanõşma Bay- ramõ kutlamalarõnõ örgütleyen DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yöneticileri, polisin eylemcilere uyguladõğõ orantõsõz şid- deti kõnadõ. 4 örgüt tarafõndan yapõlan or- tak değenlendirmede, “AKP iktidarının siyasal ve eko- nomik politikalarında gide- rek zayıflaması nedeniyle faşizan eğilimlerini daha da arttırabileceğinden kaygıla- nıyoruz” denildi. DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanõ Sami Evren, TMMOB 2. Başkanõ Naim Güreli ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanõ Gençay Gürsoy, DİSK’in Şiş- li’deki genel merkezinde değerlendirme toplantõsõ düzenledi. Örgütler adõna hazõr- lanan ortak değerlendirmeyi kamuoyu ile paylaşan DİSK Genel Başkanõ Çelebi, 1 Mayõs’õn bütün engellemelere karşõn Tak- sim’de kutlandõğõnõ, ancak bunu “zafer ka- zanılması” ya da “bir alanın fethedilmesi” gibi değerlendirmek istemediklerini söyledi. Demokrasi güçlerinin kararlõ tutum gös- termesi sonucu, emeğin 1 Mayõs kürsüsü- nün Taksim Meydanõ’na yeniden kurul- duğunu belirten Çelebi, meslek örgütü ve demokratik kitle örgütü temsilcilerine, si- yasi partilerin temsilcilerine, milletvekil- lerine, aydõnlara, sanatçõlara teşekkür etti. Türkiye’nin yaşadõğõ siyasi travmalarõn en önemlilerinden olan 1 Mayõs 1977 kat- liamõyla yüzleşemediği sürece demokrasi ve özgürlükler sorununu çözemeyeceğini vurgulayan Çelebi, “Siyasi iktidarlar so- runun farkındadır. Aslında yasaklanan Taksim değil demokrasi mücadelesi- dir” diye konuştu. Taksim’deki kutlama- lara katõlmak isteyenlenlere polisin uygu- ladõğõ şiddeti eleştiren Çelebi, “Emniyet güçlerinin saldırgan tutumu bu 1 Ma- yıs’ta gerginliği ve çatışmaları büyütmüş ve istenmeyen aşırılıklara yol açmıştır. Alana girmeleri engellenen on binlerce insana yönelik orantısız güç kullanan an- layışı bir kez daha kınıyoruz” dedi. Çelebi Hak- İş’in, “Taksim yolunu biz açtık” yönündeki açõklamasõna da değinerek, “Bizler, iktidarın koltuğu altında demokrasi mücade- lesi vermedik. Bu nedenle Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu’nun ruh halini gayet iyi anlıyoruz. Ona buradan ‘üç nokta’ şeklinde ifade edilebilecek bir yanıt gönderiyoruz” di- ye konuştu. ESP, DTP, SDP, ÖDP ve EHP de İnsan Haklarõ Derneği’nin Taksim’deki İstanbul Şubesi’nde düzenledikleri ortak toplantõda İstanbul Valisi Muammer Güler ve Em- niyet Müdürü Celalettin Cerrah’õn emek- çilerden özür dilemeleri ve görevlerinden istifa etmeleri istendi. Ergenekon soruşturmasõnda en utanç verici dedikodularõn resmi belgeye dönüştüğünü savunan Baykal, “Bu tablonun sorumlusu iktidardõr. Uyarõyorum: Başbakan bunun altõndan çekilsin, yoksa kendisi de bunun altõnda kalõr. Bu dava Başbakan’õ da altõna alabilir. Deniz Feneri gönülsüzce savsaklanõyor. Ergenekon için sabahõn 04.00’ünde evler, televizyonlar basõlõyor; Deniz Feneri için bir kişinin ifadesini aldõn mõ? Bu dava, sanõklarõ açõsõndan utanç vericidir, iktidar sahipleri açõsõndan da yüz kõzartõcõdõr” dedi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayõs’ta emniyetin göstericilere sert müdahalesini kõnadõ. Yapõlan açõklamada aslõnda yasaklananõn Taksim Alanõ değil demokrasi mücadelesi olduğu belirtildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmanın başında Mardin’deki katliamla ilgili üzüntü ve başsağlığı dileklerini ifade etti. (Fotoğraf: AA) Kitle örgütleri AKP’nin faşizan eğilimlerinin artmasõndan kaygõ duyuyor GÜNDEM AZERBAYCAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear