Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
16 MAYIS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
Seferi Yılmaz
tutuklandı
VAN (Cumhuriyet)
- Hakkâri’nin Şemdinli
ilçesinde 9 Kasõm
2005’te bombalanan
Umut Kitabevi’nin
sahibi eski PKK
hükümlüsü Seferi
Yõlmaz, tutuklandõ.
Yõlmaz, Bursa’da
“Başka Şemdinliler
olmasõn” adlõ panelde
yaptõğõ konuşmasõ
nedeniyle Van 4. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nce
“Suçu ve suçluyu
övme” gerekçesiyle 1
yõl hapis cezasõna
çarptõrõlmõştõ. Yõlmaz,
cezasõnõn 9 ay 20
gününü çektikten sonra
tahliye edildi. Ancak
mahkeme Yõlmaz’õn
kalan 79 günlük
cezasõnõ da cezaevinde
çekmesini karara
bağladõ. Yõlmaz, dün
sabah saatlerinde
evinden çõkarken
gözaltõna alõndõ ve daha
sonra adli makamlarca
tutuklandõ.
Haberal’ın
tedavisi sürüyor
İstanbul Haber
Servisi - “Ergenekon”
soruşturmasõ
kapsamõnda
tutuklandõktan sonra
rahatsõzlanan Başkent
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Mehmet
Haberal’õn tedavisi
İstanbul Üniversitesi
(İÜ) Kardiyoloji
Enstitüsü’nde sürüyor.
Tetkiklerin ardõndan
anjiyo yapõlan Haberal,
bir süre yoğun bakõm
ünitesinde kaldõktan
sonra kardiyoloji
servisine çõkarõldõ.
İstanbul Üniversitesi
Cerrahpaşa Tõp
Fakültesi’nden alõnan
“sağlõk kurulu raporu”
doğrultusunda Prof. Dr.
Mehmet Haberal’õn
servisteki tedavisine 7-
8 hafta daha devam
edileceği bildirildi.
Çocuklara
porno tuzağı
İstanbul Haber
Servisi - “İnternet
üzerinden irtibata
geçtiği çocuklarõn
pornografik
görüntülerini
yayõmladõğõ” öne
sürülen A.K adlõ kişi
gözaltõna alõndõ.
Emniyet yetkilileri
şüphelinin internette
çocuklarõn ilgi
gösterdiği internet
sitelerinde yaklaşõk 100
farklõ profil
oluşturduğunu
belirterek, şüphelinin
bu sayede 900 çocukla
irtibat kurduğunu
kaydettiler.
Fabrika önünde
direniş
İstanbul Haber
Servisi - Dudullu
Organize Sanayi
Bölgesi’ndeki Entes
Elektronik’te kriz
bahanesiyle işten atõlan
OSİM-DER yöneticisi
Gülistan Kobatan
fabrikanõn önünde işe
iade talebiyle direnişe
başladõ. Fabrika
önündeki direniş
öncesinde basõn
açõklamasõ yapan
Kobatan, “Fabrikada
sendikalõ olmayõ
beceremedik. Sendika
çalõşmasõ yapalõm dedik
ama diğer işçi
arkadaşlar yanaşmadõ.
Hukuksal mücadele
yürütmek için işe iade
davasõ açacağõm” dedi.
DSP kurultayõnda Rahşan Ecevit, Zeki Sezer ve eski ekibi karşõ karşõya gelecek
Sezer’in ekibi bölündüTÜREY KÖSE
ANKARA - DSP’nin yarõn
yapõlacak kurultayõnda Kuru-
cu Genel Başkan Rahşan Ec-
evit, genel başkanlõktan istifa
ettikten 33 gün sonra “dönme”
kararõ alan Zeki Sezer ve “bö-
lünen” ekibinde yer alan bazõ
isimlerle karşõ karşõya geli-
yor. Eski genel sekreter Ma-
sum Türker yarõştan çekil-
meyeceğini söylerken “Yö-
netimin de değiştirilmesi ta-
lebine direnenler sayın genel
başkanın aday olmasını is-
tediler” dedi. Adaylardan
Tayfun İçli de, kurultayõn
“DSP için bir kırılma noktası
olacağını” bildirdi.
DSP’nin yarõn yapõlacak ku-
rultayõ öncesinde DSP Eskişe-
hir Milletvekili Tayfun İçli,
Parti Meclisi üyeleri Masum
Türker, Serdar Savaş, Sait
Kekeç ve Gazi Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Alem-
dar Yalçın adaylõğõnõ açõkladõ.
Seçimlerden sonra genel
başkanlõktan istifa eden ve
kendisini “Ne dönenler oldu”
diye ikna etmeye çalõşan par-
tililere “Dönen dönsün ben
dönmezem yolumdan. Aday
olmama kararındayım” di-
yen Zeki Sezer, kurultaydan
birkaç gün önce “dönme”ye
karar verdi.
Sezer’in yönetiminde “bö-
lünme” yaşanõrken, kendisine
yakõn bazõ isimlerin Masum
Türker’e destek verdiğine dik-
kat çekildi. DSP’nin Kurucu
Genel Başkanõ Rahşan Ecevit
ise Alemdar Yalçõn’õ destek-
liyor.
Adaylardan Masum Türker,
Zeki Sezer lehine çekilmesinin
söz konusu olmadõğõnõ belir-
terek, “Sayın genel başkan,
partinin yenileşmesinin yo-
lunu kendi eliyle açma ko-
nusunda çok önemli bir açı-
lım getirmişti. Şimdi hangi
nedenlerle bu kararı aldığı-
nı bilmiyorum. Hangi arka-
daşların sayın genel başkanın
aday olmasını istediklerini
biliyoruz” diye konuştu.
Adaylardan Tayfun İçli ise,
“Temiz siyaset yapma idea-
liyle yola çıktığını ifade eden
kişilerin, DSP’lileri aptal
yerine koymalarını kabul
edemem. Kapalı kapılar ar-
dında neler döndüğünü bi-
lebilecek durumdayız. Ön-
ce genel başkan adaylığını
kabul edip, sonra örgütü
ikna çabaları yapıldığını,
rica üzerine 9 Mayıs’ta üye
yapıldığını bildiğimiz kişiler
temiz siyasetten söz ediyor”
sözleriyle Alemdar Yalçõn’õ
hedef aldõ.
‘Buzdağının altı’
İçli, Bülent Ecevit’in beyin
kanamasõ geçirmesinden bir
gün önce yaptõklarõ görüşme-
yi de şöyle anlattõ:
“Ben aslında bu kötü, sı-
kıntılı gidişi genel sekreter
olarak yaşıyordum. 3 kez
geri çekilmek istedim. Rah-
metli Ecevit izin vermedi.
10 Şubat 2006’da genel se-
kreterlikten istifa ettim. Son-
ra Bülent Bey aradı, ‘seni çok
göresim geldi’ dedi birkaç
kez görüştük. Son görüşme-
miz de, ölümünden bir gün
önce oldu. Solda işbirliği ko-
nusunda Murat Karayalçõn
randevu istemiş, ‘Sayõn Ka-
rayalçõn’a saat 16.00’da ran-
devu verdim, siz de 17.00’de
gelir misiniz?’ diye aradı,
ben de gittim. Sayın Kara-
yalçın’la görüşmelerini ak-
tardı. Ben 18.00’de ayrıl-
dım. Anlaşıldığı kadarıyla,
benden 1.5 saat sonra Genel
Başkan Zeki Sezer ve diğer
yöneticiler gelmişler, hesap
sorarcasına, adımı anarak
‘Tayfun İçli ile ne görüşüyor-
sunuz’ diye sormuşlar. Son-
ra tatsız olaylar yaşanmış.
Anlatılanlar buzdağının gö-
rünen kısmı. Bülent Bey’le
parti yönetimden, genel baş-
kandan çok sıkıntılıydı, bu-
nu görüşmemizde ifade etti.
Kendisinin vasiyet olarak
kabul ettiğim bir çıkışı var-
dı; bölücü teröre, gericiliğe,
yozlaşmaya karşı mücadele
etmek lazım, diyordu. Bu
tehlikeleri algılayabilen in-
sanların bir araya gelmesi
konusunda düşünceleri var-
dı. Belli isimlerle temas içi-
ne gireceğini, görüşmeler
yapacağını söyledi. Örne-
ğin, Sayın Altan Öymen’den
bahsetti.”
Öte yandan Rahşan Ecevit
yaptõğõ yazõlõ açõklamada ku-
rultayõn “aceleyle alınmış bir
kararla” toplanacağõnõ belir-
terek, adaylardan Zeki Sezer ve
Masum Türker’e tepki göster-
di. Rahşan Ecevit, “DSP’yi
Ecevit çizgisinden uzaklaştı-
ran ve partiye renksizleştiren
her iki ismin de partimize bir
kazanç sağlamayacağı ve
halkımızda bir umut oluştu-
ramayacağını düşünüyo-
rum” dedi.
DSP’nin yarõn yapõlacak kurultayõ öncesinde DSP Eskişehir
Milletvekili Tayfun İçli, Parti Meclisi üyeleri Masum Türker, Serdar
Savaş, Sait Kekeç ve Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr.
Alemdar Yalçõn adaylõğõnõ açõkladõ.
‘28 Şubat
Ergenekon’un
başlangıcıdır
sözü, boş laftır’
‘Eğilimim
İçli’den
yana’
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Eskişehir Büyükşehir
Belediye Başkanõ Yılmaz Büyüker-
şen, DSP’nin yarõn yapõlacak kurulta-
yõnda “eğiliminin” Eskişehir millet-
vekili olmasõ nedeniyle Tayfun İç-
li’den yana olduğunu söyledi. Büyü-
kerşen, DSP’nin artõk kendine yepye-
ni bir program çizerek “Ecevit ilke-
leri” doğrultusunda yeni bir görüntü-
ye sahip olmasõ gerektiğini de vurgu-
ladõ.
DSP’deki genel başkanlõk yarõşõna
ilişkin Cumhuriyet’in sorularõnõ ya-
nõtlayan Yõlmaz Büyükerşen, tüm
adaylarõn “saygın isimler” olduğunu
kaydetti. “Bu adaylar içinde des-
teklediğiniz bir isim var mı” sorusu
üzerine Büyükerşen, genel başkanõn
mutlaka “milletvekili” sõfatõnõ taşõyan
biri olmasõ gerektiğini anlattõ. Büyü-
kerşen, bunun gerekçesini ise “Genel
başkanın dokunulmazlığı olur. Par-
lamentoda her konuda istediğini di-
le getirebilir. Basında daha kolay ve
çabuk yer alabilir” şeklinde açõkladõ.
“Buradan mevcut adaylar içinde
Tayfun İçli’yi desteklediğiniz anla-
mı çıkarılabilir mi” sorusuna Büyü-
kerşen, “Eskişehir milletvekili ol-
ması nedeniyle Tayfun İçli doğal ola-
rak benim açımdan eğilimimin ol-
duğu bir kişidir” yanõtõnõ verdi.
‘Üst kademe değişmeli’
Yõlmaz Büyükerşen, yarõn genel
başkanõn belli olmasõndan ardõndan tar-
tõşmalarõnõn son bulup bulmayacağõ-
na ilişkin ise “Bana sorarsanız par-
ti üst kademe organlarının da de-
ğişmesi gerekir. Çünkü Zeki (Sezer)
Bey’in genel başkanlıktan ayrılış ne-
deni seçimlerdeki olumsuz sonuç-
lardır. Zeki Bey ‘başarõlõ olamadõm,
çekiliyorum’ diyorsa bunda payı
olanların da aynı şekilde çekilmesi
lazım gelir” dedi.
‘Aday ol baskısı’
Büyükerşen, bu süreçte kendisine
tekliften öte aday olmasõ yönünde
“baskı” geldiğini de belirterek “Ama
benim tavrım aday olmama yönün-
de. Bir kere milletvekili değilim.
Ve bu dönemde partinin başına ge-
lecek ismin ‘dokunulmazlõğõnõn’ ol-
ması gerekiyor” diye konuştu. Parti-
nin başõna ileride geçmek için bir ta-
rih belirleyip belirmemediği konu-
sunda da Büyükerşen, “Böyle bir ta-
rih belirlemedim” görüşünü kaydet-
ti. DSP’nin artõk kendine “yepyeni bir
program” çizmesi gerektiğine işaret
eden Büyükerşen, partinin Ecevit’in il-
keleri doğrultusunda siyasi koşullarõ
dikkate alarak yeni bir program ve ye-
ni bir görüntüye sahip olmasõ gerekti-
ğini vurguladõ.
YILMAZ BÜYÜKERŞEN
Türker’e
parti içi
tepki var
DSP KURULTAYI
Sevgi Bayrağõ Sõvas’ta
Ankara’daki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayra-
mı törenleri sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e veril-
mek üzere Samsun’dan yola çıkarılan “Sevgi Bayrağı”, Sıvas
Kongresi’nin yapıldığı müzede, büyük önder Atatürk’ün kal-
dığı yatak odasına bırakıldı. Atatürk’ün Samsun’a çıkışının
simgesi olan Sevgi Bayrağı’nı Erzincan-Sıvas il sınırındaki
Kızıldağ mevkisinde Erzincanlı atletlerden teslim alan Sıvaslı
atletler, bayrağı polis eskortu eşliğinde, 4 Eylül 1919’da ulusal
kurtuluş mücadelesine ışık tutacak kararların alındığı, Sivas
Kongresi’nin yapıldığı tarihi Atatürk Kongre ve Etnografya
Müzesi’nin önüne getirdi. Sevgi Bayrağı, daha sonra Gençlik
ve Spor İl Müdürü Salim Kılıç, Sıvas Müze Müdürü Mehmet
Alkan, atletler ve izci öğrenciler tarafından müzede ulu önder
Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı yatak odasına bırakıldı.
İstanbul Haber Servisi - Yerel
seçimler sonrasõnda Zeki Sezer’in
istifasõyla boşalan DSP Genel Baş-
kanlõğõ için 17 Mayõs’ta yapõlacak
kurultaya son iki gün kala parti
içindeki tartõşmalar hõzlandõ. Eski-
şehir Milletvekili Tayfun İçli’den
sonra ikinci olarak genel başkanlõ-
ğa adaylõğõnõ açõklayan Masum
Türker’e Parti Meclisi içinden
tepki geldi. DSP Parti Meclisi
Üyesi Yusuf Dağ, partinin kuru-
luşundan beri mahalle temsilciliği,
ilçe, il örgütünde çeşitli görevler
üstlendikten sonra Parti Meclisi
üyeliğine kadar gelmiş biri olarak
Masum Türker’in adaylõğõnõ içine
sindiremediğini açõkladõ.
DSP PM Üyesi Yusuf Dağ, yap-
tõğõ yazõlõ açõklamada, ANAP,
DYP, Demokrat Merkez Partisi gi-
bi sağ partilerde görev almõş olan
Masum Türker’in, DSP’ye emek
vermeden kõsa bir zaman içinde
parti içinde yükselmesine karşõn
partiye hiçbir katkõsõ olmadõğõnõ
öne sürdü. Dağ açõklamasõnda gö-
rüşlerini şöyle dile getirdi:
“DSP’de tüm makamlara aday
olan ve genel başkanlık dışında
her görevde bulunan, buna kar-
şın parti içinde hiçbir başarısı
olmayan, genel sekreterliği dö-
neminde ayda bir kez partiye
gelme lütfunda bulunan, parti-
nin imkânlarını kullanan daha
sonra TÜRMOB Başkanlığı’nı
DSP Genel Sekreterliği’ne tercih
ederek partideki görevinden isti-
fa eden, kendi söylemiyle ‘profes-
yonel siyasetçi’ olan Masum Tür-
ker’in DSP Genel Başkan Adayı
olmasını içime sindiremiyorum.”
Cindoruk AKP’yi rahatsõz etti
DP’nin bugün toplanacak olağanüstü büyük kongresinin perde arkasõnda
Süleyman Demirel ve Tansu Çiller’in yarõşõna sahne olacağõ belirtiliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- DP’nin bugün toplanacak 5. ola-
ğanüstü büyük kongresi, 3 iddialõ ada-
yõn yanõ sõra, perde gerisinde de es-
ki genel başkanlar 9. Cumhurbaşka-
nõ Süleyman Demirel ile Tansu
Çiller’in yarõşõna sahne olacak.
DP Genel Başkanõ Süleyman Soy-
lu’nun 27 Mart seçimlerindeki ba-
şarõsõzlõğõ gerekçe gösterip, istifa ve
olağanüstü kongre kararõ doğrultu-
sunda, partinin olağanüstü kongresi
bugün Anadolu Gösteri ve Kongre
Merkezi’nde yapõlacak.
Bu çerçevede DP delegesi, merkez
sağõ birleştirme iddiasõyla yõllar son-
ra siyasete dönen ve Demirel’in des-
teklediği Hüsamettin Cindoruk, is-
tifa kararõndan çark eden Genel Baş-
kan Süleyman Soylu ile “7 yıldır
DP’de aktif olarak çalışan tek
aday” olduğunu söyleyen Mehmet
Ali Bayar arasõnda tercih yapacak.
Bir anlamda Demirel ve Çiller’in
çekişmesine de sahne olacak kon-
grede 1112 delege, 50 üyeli genel ida-
re kurulu, 70 üyeli merkez karar ku-
rulu ve 21 üyeli yüksek haysiyet di-
vanõnõn üyelerini belirleyecek.
AKP’yi rahatsız etti
DP Genel Başkanõ Soylu’nun ye-
rel seçimlerin hemen ardõndan isti-
fa kararõnõ açõklayõp, olağanüstü
kongre sürecini başlatmasõ partide
heyecan yaratmazken Cindoruk’un
adaylõğõ sonrasõnda başlayan hare-
ketlenme dikkat çekti.
Adaylõğõnõ açõklamasõyla, özel-
likle iktidar partisini destekleyen
medya gruplarõnõn boy hedefi hali-
ne gelen Cindoruk, Soylu’nun ye-
niden aday olmasõ kararõnda da et-
kili oldu.
Cindoruk’un adaylõğõnõn önemli
ölçüde merkez sağõn oylarõyla ikti-
darõnõ koruyan ve merkeze yerleşme
çabasõ içindeki AKP içinde de ra-
hatsõzlõk yarattõğõ kulislerde dile
getiriliyor.
9. Cumhurbaşkanõ Demirel
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 9. Cum-
hurbaşkanõ Süleyman Demirel kendisinin 28
Şubat’õ desteklediği yönündeki eleştirilere sert
çõkarak, “Asker darbe yaptıktan sonra getir-
diği anayasayı tasdik ediyorsunuz, o darbeyi
yapanları (Kenan Evren) 9 sene ülkenin ba-
şında cumhurbaşkanı olarak muhafaza edi-
yorsunuz; darbeye muhatap olanları şuçlu-
yorsunuz. Ne biçim iş bu? dedi. 28 Şubat ka-
rarlarõnõn halen devam ettiğini belirten Demi-
rel, dönemin Başbakanõ Necmettin Erba-
kan’õn kendisine 18 Haziran 1997’de istifasõnõ
getirdiğini anõmsatarak “Böyle rötarlı darbe
olur mu?” dedi. Demirel, demokraside iktidar
alternatifi yoksa bunun “seçilmiş faşizm” ola-
cağõna dikkat çekti. Süleyman Demirel,
NTV’ye verdiği özel röportajda 28 Şubat süre-
cine ilişkin şu değerlendirmeleri yaptõ:
Bir muhtıra yoktur: 28 Şubat süreci
neydi? ‘Postmodern darbeydi’ Bu nedir? Sayõn
(Mehmet) Barlas’õn söylediği gibi bir muhtõra
yoktur ortada. Olay, anayasõnõn 118. maddesine
göre kurulan MGK’nin, Şubat 1997 toplantõsõn-
da alõnmõş kararlarõ söz konusu ederek yapõlan
tartõşmalardõr. Kararlarõ alan kurul anayasal bir
kuruldur. Kararlarõn altõnda bütün üyelerin im-
zasõ vardõr. Bu kararlar kimsenin baskõsõyla
alõnmamõştõr. Böyle olsa altõnda başbakan, yar-
dõmcõlarõ ve diğer bakanlarõn imzalarõ olmama-
sõ lazõm. Bu kararlar halen geçerlidir... Kimi,
neyi kötülüyorsunuz burada? Ben bu kurulun
başõ olarak, kurulun görev yapmasõnõ sağlamõ-
şõm. Böyle bir konunun tartõşõlmasõnõ ve ittifak-
la karara bağlanmasõnõ sağlamõşõm. Hükümet
de almõş icra etmiş...
Darbe nasıl olur?: Bakõn darbe şöyle
olur: Birtakõm kurumlarõ götürür; evvela hükü-
meti götürür. Hükümet 28 Şubat’ta duruyor,
sonrasõnda da duruyor ve hükümet 118 gün du-
ruyor. Eğer bu darbeyse hükümet meselesi 118
gün sonra çõkmaz. Meclis ve bütün kurumlar ye-
rinde duruyor. Kimseye bir şey denmemiş ve
kimseye dokunulmamõş... Neyin darbesi bu diye
soruyorum? Mart, nisan, mayõs aradan geçmiş-
tir. Böyle rötarlõ darbe olur mu?
Hükümetin kurulması cumhurbaş-
kanının işidir: O günkü Başbakan Sayõn Er-
bakan’dõ. Kendisine sordum. Peki niye istifa edi-
yorsun? “Bir gerginlik var” dedi... Benim hü-
kümetim istifa etsin bu gerginlik ortadan kalk-
sõn. Ben de kendisine pekâlâ istifanõzõ kabul ede-
rim. Ondan sonra yeni bir hükümet kurulmasõna
geçeriz. “Yeni bir hükümeti benim yardım-
cım kursun.” O senin işin değil. Sen istifa eder
gidersin. Yeni bir hükümetin kurulmasõ cumhur-
başkanõnõn işidir. Güvenoyu alacak bir hükümet
olmasõ gerekiyor. İkincisi o günkü şartlara uy-
gun görevini yapacak bir hükümet lazõmdõr. Hü-
kümet başkanõ istifa ettikten sonra başkakan yar-
dõmcõsõ yeni hükümet olduğu zaman bu gergin-
lik gider mi? Onu düşünmek benim görevim. 28
Şubat sürecinde hatalõ bir şey yaptõğõmõ hiç dü-
şünmedim. Yapõlmasõ gerekeni yaptõm. Bugün
olsa bunun dõşõnda bir şey yapmazdõm. Bu
Meclis’in içinden bir hükümet kurmuşuz.
28 Şubat Ergenekon ilişkisi iddiası:
28 Şubat anayasal bir kuruluşun almõş bulundu-
ğu o günkü güvenlik tedbirleriyle ilgili açõk ka-
rarlarõdõr. O kararlar hâlâ yürürlüktedir. “28 Şu-
bat Ergenekon başlangıcıdır lafı” bir boş laf-
tõr. İpe sapa gelmeyen bir laftõr. Bunu söylemek
iyi de işte her şey ortalarda. Şu benim ortaya
koyduğum kâğõtlarõn dõşõnda kâğõt bulan varsa
gelsin. Bunun altõndaki imzalar işte...
Asker-siyaset ilişkisi: Asker, anayasa-
daki yerinden çõkarsa anayasa ihlal olur. Asker
devlete müdahele etmiştir. 12 Mart’ta etmiştir,
12 Eylül’de etmiştir. Biz bunlarõn muhatabõyõz.
Asker darbe yaptõktan sonra getirdiği anayasa-
yõ tasdik ediyorsunuz, o darbeyi yapanlarõ 9 se-
ne ülkenin başõnda cumhurbaşkanõ olarak ve
kurul olarak muhafaza ediyorsunuz; darbeye
muhatabap olanlarõ şuçluyorsunuz. Ne biçim iş
bu; öyle şey olur mu?
Seçilmiş faşizm: Türkiye’de siyaset işle-
miyor. İşlemiyor çünkü partiler rejimi yara al-
mõştõr. Merkez dağõlmõştõr. Vatandaş diyor ki
bugünkü siyasi iktidara oy veriyorum çünkü al-
ternatif yok. Demokrasi iktidar alternatifinin ol-
duğu sistemin adõdõr. Ne oluyor? Eğer alternati-
finiz yoksa o seçilmiş faşizmdir. Neden alterne-
tifiniz yok çünkü orta dağõlmõştõr.
28 Şubat kararlarõnõn anayasal bir kurum
olan MGK’de alõndõğõnõ belirten Demirel,
“Hükümet 28 Şubat’ta duruyor, sonrasõn-
da da duruyor; ve hükümet 118 gün duru-
yor. Böyle rötarlõ darbe olur mu?” dedi.