Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Başbakan Tayyip Erdoğan,
başarılı Bakû gezisinin ardından,
Polonya’da Fransa Cumhurbaş-
kanı Sarkozy ile Alman Şansölyesi
Merkel’i eleştirmiş, onları oyun
başladıktan sonra kural değiştir-
mek ve samimi olmamakla suç-
lamış.
Erdoğan’ın söylediklerine bakı-
lırsa, Sarkozy ile Merkel, kendisi ile
yüz yüze görüşürken başka ko-
nuşuyorlarmış, arkasından başka...
Anımsanacağı gibi, Cumhur-
başkanı Abdullah Gül de, bu ko-
nuşmadan birkaç gün önce, aynı
ikiliyi eleştirmiş, kendilerinin viz-
yonları olmadığını söylemişti.
Türkiye’de çoğunluk Sarkozy ile
Merkel’e kızıyor ve onları hiç sev-
miyor.
Ama herhalde, onları kınamak
ve önerilerini eleştirmek hakkı
Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül’e
düşmüyor.
Gelişmeleri şöyle bir anımsa-
yalım:
Türkiye; AB’ye girmek için bir-
birini izleyen iktidarlar döneminde
bir sürü girişimde bulundu.. önü-
ne getirilen şartları kabul etti..
Tansu Çiller döneminde, Birliğe
üye olmadan, Gümrük Birliği An-
laşması’nı imzalayarak yükümlü-
lükleri üstlendi.. Kıbrıs Rum kesi-
minin, AB’nin kurallarına ve tea-
mülüne aykırı olarak, Ada’da bir
çözüm konusunda mutabakata
varılmadan AB’ye kabul edilmesini
sineye çekti ve böylelikle AKP
iktidarı dönemine geldi.
Milli Görüş gömleğini değiştir-
diklerini söyleyenlerden oluşan
AKP; din-devlet ilişkilerindeki gö-
rüşlerinde Erbakan’dan bir farkı
olmamasına karşın, Batı ile ilişki-
lerde çok değişik bir rota izlemekte
ve amacına Batı ile uzlaşarak va-
racağını düşünmekteydi.
ABD ve AB ile sıkı ilişkiler bu
politikanın ana temelini oluştu-
ruyordu.
Tayyip Bey bu rolü sevinçle
üstlendi ve yandaşlarının da etki-
siyle, kendisini, Türkiye’yi AB’ye
sokacak adam olarak ilan etti.
Böylelikle 2004 yılının Aralık
ayının 17’sine geldik. Tayyip Bey
ile Abdullah Bey Brüksel’in yolu-
nu tuttular. Amaç üyelik müzake-
releri için tarih almaktı, ancak da-
ha önce yayımlanmış olan istişa-
ri nitelikteki komisyon raporunda
bazı can sıkıcı noktalar vardı. Yi-
ne de Hükümet, bunların aşılaca-
ğı inancıyla, belki de aldığı sözlü
ve de sözde teminat ile ekim
ayındaki rapora karşı herhangi
bir itirazda bulunmadan Brük-
sel’de AB ile görüşmeye gitti.
Ama AKP iktidarının önüne ko-
nan metinde, hiç de diğer üyeler için
ileri sürülmeyen koşullar vardı.
Bir kere üyelik müzakerelerinin
ucunun açık olduğu ve bunların
tam üyelikle sonuçlanamayabi-
leceği hususu belirtilmekteydi.
Gerçi bütün üyelik müzakere-
lerinin ucu açıktı. Ama Türkiye’ye
yapılan uygulamada bir gariplik
vardı ki, o da, ucu açıklığın diğer
üyelere tasrih edilmediği halde
Türkiye’ye bilhassa belirtilmesi
ve üyelik müzakerelerinin başarıyla
tamamlanması halinde bile, Birli-
ğin hazım kapasitesi müsait ol-
madığı takdirde görüşmelerin üye-
likle sonuçlanamayacağının söy-
lenmesidir.
Ayrıca Türkiye’ye sürekli dero-
gasyonların uygulanacağı, Birliğin
sacayaklarından biri olan serbest
dolaşımın Türkiye için tanınma-
yabileceği, başka ülkelerin yarar-
landıkları kimi yardımların veril-
meyeceği gibi hususlar yer alı-
yordu bu metinde. Aynı zamanda
diğer üyelerden istenmeyen şart-
lar da sürülüyordu ileri.
Bu metin uzmanların tepkisini
çekti, siyasi iradeye “Bunu kabul
etmeyelim” dendi. CHP lideri De-
niz Baykal Erdoğan’ı uyardı, “Ka-
bul edilemez şartların altına imza
atmazsanız sizi desteklerim” dedi.
Ama Tayyip Bey imzalamakta be-
is görmedi. İsveç Başbakanı ise
Türkiye’ye karşı ileri sürülen ko-
şulların kendi içlerine sinmediğini,
ama Ankara ses çıkarmayınca
onlara da yapacak bir şey kal-
madığını söyledi toplantıdan son-
ra...
Bu durumda, daha 17 Aralık
2004’te, Türkiye’ye tam üyelik
yolunu kapayan ve fiilen bir nevi
özel statü öneren metni imzalayan
Tayyip Bey ile o zamanki Dışişle-
ri Bakanı Gül, neden Sarkozy ve
Merkel’e kızıyorlar ki?..
AB Türkiye’yi 17 Aralık 2004’te
de kandırmadı, şimdi de kandır-
mıyor.
Ama Türkiye’yi kandıran birile-
ri de var.
Kimdir onlar acaba?..
Erol Hoca’dan haber: Erol Ho-
ca’nın Haseki’deki sağlık dene-
timleri sürüyor, bir süre daha has-
tanede kalacağı bildirildi. A.S.
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
“Büyük tepki” gösterenler arasında Başba-
kan Yardımcısı Cemil Çiçek dikkat çekiyor.
Yalakaların, Feto yayın organlarının “yüzyılın
davası” adını taktıkları Ergenekon soruşturması
Cemil Çiçek’in Adalet Bakanı olduğu sırada
başladı.
Dinlenen telefonlar ilk iddianamede tam me-
tin yer aldığı sırada Çiçek’in sesi çıkmıyordu.
Üstelik iddianamelerde yer alan telekulak
olaylarının hangisinin yargı kararıyla, hangisi-
nin yasadışı yollardan gerçekleştiğine bakma-
dı, bakılmadı.
Şimdi Cemil Çiçek dinlemenin nasıl yapıla-
cağı yasalarda bellidir, diyor. “Türkiye’de her şe-
yi yapma hakkını kendilerinde gören bazı kim-
seler” olduğundan söz ediyor ve:
“...Savcılarımız ortaya çıkmış bu belgelerden
yola çıkarak, konuyu yasadışı yollardan telefon
dinleme suçu açısından da değerlendireceklerdir
diye düşünüyorum…” diyor.
Başbakan Yardımcısı Çiçek, hangi ülkede ya-
şıyor?
Yasadışı telefon dinlemelerini kim değerlen-
direcek? Savcılar!
Kimin yasadışı dinleme yaptığını kim araştı-
racak? Hükümet!
Oysa hükümet yasadışı dinlemelerden söz
ediyor; ne ki gereken araştırmayı yapmıyor.
Ergenekon savcıları yasadışı-yasaya uygun
olduklarına bakmadan telefon dinlemelerini
iddianamelerde “şüpheli kişilere” karşı delil ola-
rak kullanıyor.
Aile, özel yaşam gibi kavramları, hatta ana-
yasayı hiçe sayıyorlar. Yüz binlerce sayfalık id-
dianame eklerinde dinlenen telefonlar tam
metin yer alıyor.
Bir hukuk adamı, yıllarca Adalet Bakanlığı ya-
pan Cemil Çiçek; Ergenekon savcılarının kâğıda
döktükleri dinlemelerin delil olup olmadığı tar-
tışmalarına katkıda bulunmuyor.
Ergenekon savcılarını uyaracak tek bir cüm-
le söylemiyor.
Dinleme olaylarının yasadışı mı yoksa yasal
mı olduğunun araştırılması, dinleme olaylarını
delil gösteren savcıları incelemeye alması için
yıllarca başkanlığını yaptığı Hâkimler ve Sav-
cılar Yüksek Kurulu’nu harekete geçirdiğine de
tanık olmadık.
Savcıları, konuyu yasadışı yollardan telefon
dinleme açısından -göreve de çağırmıyor- sa-
dece “değerlendirmelerini” istiyor.
Üstelik şu soru yanıtsız:
Acaba hangi savcı, yargının siyasallaştığı or-
tamda meslektaşı diğer savcı veya savcıları ya-
sadışı işlemler yapmakla suçlayabilir?
Bu, kediye ciğer emanet etmek gibi bir şey!
İkinci iddianamenin ek klasörlerinde yasadı-
şı telefonları dinlendiği için büyük tepki gösteren
gazetecilere gelince:
Ergenekon savcıları ikincisinde olduğu gibi bi-
rinci iddianamede de yüz binlerce sayfayı din-
lemelere ayırdı.
Pek çoğunun Ergenekon davasıyla uzak ya-
kın ilgisi yok. Deniz Baykal’ın dediği gibi “te-
lefonda küfretme özgürlüğümüzü” bile tanı-
mayan dinleme metinleri…
Her sözünün arkasında duranların önemse-
mediği dedikodu içerikli metinler...
Son iddianamenin ek klasöründe şununla bu-
nunla yaptıkları görüşmeler nedeniyle ismi ge-
çen gazeteci veya gazeteciler, taş başlarına dü-
şünce, olayı “dehşet verici bir şey” diye karşı-
lıyor ya da kimisi de “bunun adı faşizm” diyor.
Ne zaman yapıyorlar bu değerlendirmeleri?
Diğer kimi meslektaşlarının başına gelenle-
re yeterince karşı çıkmayanlara, hatta bu yol-
da suçlamalara kayıtsız kalanlara bugün:
Öyküde olduğu gibi… “sustunuz, sustu-
nuz… işte sıra size geldi” demek, elbette aklı-
mızın ucundan geçmiyor.
Hâlâ fırtınalı denizde aynı teknede birlikteyiz.
Telefon dinleme mağduru, gazeteci olarak
olaylara tanık, iki aydır içeride yatan Mustafa
Balbay adına... sözde demokrasimiz adına…
dinlemelerden nasibini alan ben gibiler adına...
...son dinleme olaylarında adı geçen kimi
meslektaşlarımız: Geçmiş olsun!
SAYFA 16 MAYIS 2009 CUMARTESİCUMHURİYET
18 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 28
Edirne PB 31
Kocaeli PB 31
Çanakkale PB 28
İzmir B 32
Manisa B 34
Aydın B 33
Denizli B 32
Zonguldak PB 27
Sinop PB 14
Samsun PB 28
Trabzon PB 25
Giresun PB 26
Ankara PB 28
Eskişehir Y 29
Konya PB 26
Sıvas B 24
Antalya B 28
Adana B 33
Mersin B 30
Diyarbakır B 32
Şanlıurfa B 34
Mardin B 32
Siirt B 31
Hakkâri PB 19
Van PB 20
Kars PB 32
Oslo Y 15
Helsinki Y 8
Stockholm Y 16
Londra Y 15
Amsterdam Y 17
Brüksel Y 16
Paris Y 17
Bonn Y 19
Münih Y 19
Berlin Y 16
Budapeşte Y 28
Madrid B 28
Viyana Y 20
Belgrad Y 28
Sofya Y 28
Roma Y 22
Atina Y 23
Zürih Y 20
Moskova Y 16
Aşkabat PB 30
Astana PB 27
Taşkent A 30
Bakû PB 20
Bişkek PB 21
Tiflis A 29
Kahire A 32
Şam A 33
Ülkemizin kuzey iç
ve doğu kesimleri
parçalı bulutlu, Bile-
cik ve Eskişehir çev-
releri mevzi sağa-
nak yağışlı, diğer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığı ülke gene-
linde 1 ila 3 derece
artacak.
Ali Öz: Hırant Dink’i tanımıyorum
Âşõk Mahzuni Şerif anõlõyor
İstanbul Haber Servisi - Ünlü halk
ozanõ Âşık Mahzuni Şerif, ölümünün
7. yõlõnda yurtiçi ve yurtdõşõnda yapõ-
lan etkinliklerle anõlõyor. 17 Mayõs
2002’de Almanya’nõn Köln kentinde
yaşamõnõ yitiren ve 19 Mayõs 2002 ta-
rihinde vasiyeti üzerine Nevşehir’in
Hacõbektaş ilçesinde toprağa verilen
Âşõk Mahzuni Şerif için, bugün Ha-
cõbektaş’ta anma etkinlikleri yapõlacak.
Ozanõn mezarõ başõnda yapõlacak ilk tö-
renin ardõndan Şahkulu Vakfõ ve Ka-
racaahmet Sultan Derneği tarafõndan
öğle yemeği verilecek. Kültür merke-
zinde sanatçõnõn eserlerinin seslendi-
rileceği konsere geçilecek. Konserde
sanatçõnõn çocuklarõ Ali ve Emrah
Mahzuni ile torunu Birkan Yiğit
Özdemir, ünlü ozanõn eserlerinden ör-
nekler verecekler. Mahzuni Şerif için
22 Mayõs Cuma günü İstanbul’un Si-
livri ilçesinde de bir anma gecesi dü-
zenleniyor. Alevi Kültür Dernekleri Si-
livri Şubesi tarafõndan Mega Saray Sa-
lonu’da düzenlenen gecede sanatçõlar
Mahzuni Şerif türküleri söyleyecekler.
BURSA (Cumhuri-
yet) - Hrant Dink cina-
yetinde “görevi ihmal”
suçundan yargõlanan dö-
nemin Trabzon İl Jan-
darma Alay Komutanõ
Albay Ali Öz, Bursa 3.
Sulh Ceza Mahkeme-
si’nde verdiği ifadesinde
Dink’in adõnõ öldürül-
meden önce duymadõğõ-
nõ savundu.
Bursa İl Jandarma Ko-
mutanlõğõ’nda görev ya-
pan Öz, Trabzon’da süren
davayla ilgili gönderilen
talimat üzerine Bursa Ad-
liyesi’nde Dink ailesinin
avukatlarõ İnci İşbulur,
Arzu Becerik, Bahri
Bayram Belen, Hakan
Bakırcıoğlu ve İsmail
Cem Halavurt da katõlõ-
mõyla ifade verdi. Dink’in
öldürüldüğü günün erte-
sinde istihbarat yetkilile-
rinin arayarak ellerinde
Dink’in öldürülmesiyle
ilgili bilgiler olduğunu
söylediklerini anlatan Öz,
“Ben de onlara, ‘Bakõn,
değerlendirin, çekin ve
emniyete de verin’ de-
dim, İl Merkez Bölük
Komutanını da emni-
yet ile birlikte görev-
lendirdim” dedi.
Dink’in öldürüleceği
yönünde bir istihbarat
alõndõğõnõ anõmsamadõ-
ğõnõ savunan Öz, suçla-
malarõ reddetti. Öz, “İlgili
Şube müdürü raporunu
tutar, haber kayıt bilgi
formunu bana getirir.
Ben formda kural ha-
tası var mı diye baka-
rım. İçeriği bilgiyi ben
toplamıyorum. Beraa-
timi talep ediyorum”
diye konuştu. Dink’in
adõnõ öldürülmeden önce
hiç duymadõğõnõ iddia
eden Öz, bir gazetecinin
öldürüleceğinin önemli
olup olmayacağõ konu-
sundaki soruya da yanõt
vermedi. Öz, “Duyma-
dığım, hatırlamadığım
bir olayı yorumlatmaya
çalışıyorsunuz” diye kar-
şõlõk verdi. Trabzon Em-
niyet Müdürlüğü’nden
Dink’in öldürüleceği ko-
nusunda Jandarmaya bil-
gi gelmediğini öne süren
Öz, şunlarõ söyledi:“O
bilginin bize emniyetçe
aktarılıp aktarılmaya-
cağı konusunda emniyet
müdürlüğüne sorun, bi-
zim istihbaratta dağıtı-
lacak yerler bellidir.
Jandarma komutanı
olarak Yasin Hayal’in
faaliyetlerinden habe-
rim yoktur. Hayal’i
olaydan önce tanımam,
duymadım.”
Avukatlarõn 2006 yõ-
lõnõn Temmuz ayõnda ha-
ber elemanõ olarak anõlan
Coşkun İğci ile görülü-
şüp görüşmediği sorma-
sõ üzerine Öz, “Coşkun
İğci bizim haber ele-
manımız ya da istihba-
rat personelimiz değil-
dir. Böyle bir bilgi bana
aktarılmış da değil” ya-
nõtõnõ verdi.
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Sarkozy - Merkel
Gül - Erdoğan
asirmen@cumhuriyet.com.tr
1. KOŞU: F: Lady Cliff (7), P: Lioness (8), PP:
Rakeş (4), S: Eladeniz (6).
2. KOŞU: F: Taşkõnalp (5), P: Alsu Can (8), PP:
Explosion (3), S: Başyiğit (2).
3. KOŞU: F: Balbey (2), P: Altõnkõzõm (5), PP:
Sondarbe (4), S: Şero (7).
4. KOŞU: F: Zora (5), P: Büyük Ramses (8), PP:
Bukefalus (3), S: Platin (4).
5. KOŞU: F: Sipse (8), P: Only One (7), PP: Bir
Daha (1), S: Maria Ceny (6).
6. KOŞU: F: Deep Rain (3), P: Sudem (8), PP:
Karamuk (7), S: Drama Queen (6).
7. KOŞU: F: İnderesi (7), P: Adonise (1), PP:
King To King
(8), S: Genta (6).
8. KOŞU: F:
Yağõztay (4), P:
Çakõrõm (10),
PP: Kanije (5),
S: Savdal (1).
ALTILI GANYAN
2 5 8 3 7 4
5 8 7 1 10
4 3 1 8 5
4 6 6 1
Gençler 17 Mayıs mitingine hazır
İSTANBUL-İZMİR (Cumhu-
riyet) - Ankara’da bu pazar günü
yaklaşõk 100 kuruluşun desteğiyle
gerçekleştirilecek Tandoğan’daki
Cumhuriyet Mitingi için gençlik
örgütlerinin sözcüleri, “Cumhuri-
yet mitingleri halkın iradesidir.
Bunu yargılamaya kalkanlar,
Türkiye’nin bağımsızlığına kar-
şıdır” dediler. İzmir’de ise, sivil top-
lum örgütleri, Samanyolu televizyon
kanalõnõn Ankara’da yapõlacak
Cumhuriyet Mitingini darbeye ze-
min hazõrlama gösterisi olarak sun-
masõnõ yargõya taşõdõ.
Türkiye Gençlik Birliği (TGB)
Genel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet
Bozkurt, Cumhuriyet Mitingleri-
nin Ergenekon iddianamesinde suç
unsuru olarak gösterilmesini eleşti-
rerek, “Cumhuriyet Mitinglerine”
karşõ çõkanlarõn, bu mitingleri yar-
gõlayanlarõn kimler olduğunun bi-
lindiğine dikkat çekerek, mitinge
katõlanlara yönelik tehditlerin de
katõlõmcõlarõ etkilemeyeceğini be-
lirtti. Gazetemizi ziyaret eden TGB
Genel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet
Bozkurt ve Basõn Bürosu Sorumlu-
su Seza Özdemir, miting öncesi ha-
zõrlõk çalõşmalarõnõ anlattõlar. “Ata-
türk Gençliği Görev Başında!”,
“Sosyal Hukuk Devletimize, De-
mokratik Laik Cumhuriyetimi-
ze, Üniter Yapımıza ve Tam Ba-
ğımsızlığımıza Sahip Çıkmaya
Çağırıyoruz”, “Bu Ülke Hepimi-
zin. Bu Vatan Hepimizin. Bu Cum-
huriyet Hepimizin, Gelecek Hepi-
mizin”, “Ne ABD Ne AB Tam Ba-
ğımsız Türkiye!”, “Cumhuriyet
Değil, AKP Yıkılacak!” sloganla-
rõ ile çağrõlarõnõ yineleyen gençler,
katõlacak gençler ve yurttaşlar için
otobüslerin hazõrlandõğõnõ söylediler.
Âşık Mahzuni Şe-
rif için, 16 Mayıs
2002 Cumartesi
günü Hacıbek-
taş’ta anma etkin-
likleri yapılacak.
Ozanın mezarının
bulunduğu Hacı-
bektaş’taki Çile-
hane tepesinde
yapılacak ilk tö-
rende sanatçının
ozanlığı ve kişiliği
üzerine konuşma-
lar yapılacak.
‘Metrobüsler için soruşturma açõn’
YUSUF BAŞTUĞ
ADANA - CHP Grup Başkanvekili Kemal
Kılıçdaroğlu, Hollanda’dan alõnan metro-
büslerle ilgili yolsuzluk yapõldõğõnõ iddia et-
ti. Hollanda’ya çağrõda bulunan Kõlõçdaroğ-
lu, “Hollandalı yetkililere sesleniyorum,
metrobüsler için rüşvet soruşturması açın.
Bizimkiler açmaz, çünkü işin içindeler. Ba-
ri siz üstüne gidin” dedi.
Adana Eczacõ Odasõ’nõn çağrõlõsõ olarak
Adana’ya gelen Kõlõçdaroğlu, Eğitim-İş’i
ziyaretinin ardõndan CHP Adana İl Örgü-
tü’nde basõn toplantõsõ düzenledi. AKP Hü-
kümeti’nin Kürt açõlõmõna değinen Kõlõçda-
roğlu, öncelikle PKK’nin silah bõrakmasõ ge-
rektiğini vurguladõ. Kürt sorununun Türki-
ye’de ve kendi dinamikleriyle çözülmesi
gerektiğinin altõnõ çizen Kõlõçdaroğlu, “Bu
başka ülkelerin dayatmalarıyla olmaz.
Kültürel haklar tam olarak verilir. CHP
olarak çözüme destek veririz.” dedi.
Hollanda’dan alõnan metrobüslerle ilgili
yolsuzluk yapõldõğõnõ söyleyen Kõlõçdaroğ-
lu, Hollanda’ya çağrõda bulunarak şunlrõ
söyledi: “Hollandalı yetkililere sesleniyo-
rum, metrobüsler için rüşvet soruşturması
açın. Bizimkiler açmaz, çünkü işin için-
deler. Bari siz üstüne gidin. Bu işte rüşvet
var. Başbakan Hollanda’ya giderek bu iş
için uğraştı. Kadir Topbaş neden sessiz?
Hangi firma bu otobüsleri getirdi, hangi
koşullarda satış yapıldı?”
Alõmlar sõrasõnda rüşvet verildiğini savunan Kõlõçdaroğlu Hollandalõ yetkililere seslendi
Cinayetle ilgili bir istihbarat alõndõğõnõ anõmsamadõğõnõ savunarak suçlamalarõ reddetti
Şehit er toprağa verildi
KAŞ (AA) - Mardin’in Nusaybin ilçesin-
de terör örgütü PKK üyelerince döşenen
mayõnõn patlamasõ sonucu şehit olan piya-
de er Yusuf Polat’õn cenazesi Antalya’nõn
Kaş ilçesine bağlõ Kasaba beldesinde top-
rağa verildi. Şehit erin annesi Hatice Po-
lat, oğlunun silah arkadaşlarõ ve komutan-
larõyla çok iyi geçindiğini söylediğini be-
lirterek, “Allah kimseye böyle acõ verme-
sin. Vatanõmõz sağ olsun” diye konuştu.
PKK’ye operasyon
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)
- Siirt’in Eruh ilçesi kõrsalõndaki Yatsõdağ
bölgesinde bir grup teröristin bulunduğu
istihbaratõnõ alan güvenlik güçleri geniş
kapsamlõ operasyon başlattõ. Teröristlerle
karşõlaşan güvenlik güçleri “teslim ol”
çağrõsõ yaptõ. PKK’lilerin ateşle karşõlõk
vermesi üzerine çõkan çatõşmada korucu-
lar Emin Demir ve Ömer Dayanan şehit
oldu. 3 korucunun da yaralandõğõ çatõşma-
da, 3 terörist öldürüldü.
Maraş deyişleri gecesi
İstanbul Haber Servisi - Ulaş Özdemir
ve Mustafa Kõlçõk, halk müziğine pek
çok eser kazandõran kendi yöreleri Ma-
raş ve çevresinden Alevi-Bektaşi deyiş-
lerini, âşõklarõn türkülerini bugün Kadõ-
köy’de gerçekleştirilecek gecede ses-
lendirecekler. Gitar Cafe’de etkinlik saat
21.00’de başlayacak. (216 - 348 60 55)
Sudaki ayak izleri silinecek
İstanbul Haber Servisi - Doğal Hayatõ
Koruma Vakfõ (WWF) Türkiye ve Unile-
ver, suyun doğru kullanõmõna yönelik far-
kõndalõk yaratmak üzere stratejik bir ortak-
lõğa imza attõ. 3 yõllõk dönemi kapsayan iş-
birliği çerçevesinde www.sudakiayaki-
zim.org web sitesi ile bireylerin ne kadar
su tükettiğini öğrenmesi sağlanacak.
Samanyolu’na inceleme
Haber Merkezi - Samanyolu televizyonu-
nun, pazar günü Ankara’da Atatürkçü Dü-
şünce Derneği (ADD) öncülüğünde düzen-
lenecek “Cumhuriyet mitingi”nin “Ergene-
kon mitingi” olduğu ve mitinge katõlanlarõn
görüntülerinin tespit edileceği yönündeki
yayõnlarõ, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK) tarafõndan incelemeye alõndõ. An-
kara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise mi-
tinge katõlanlarla ilgili işlem yapõlmasõ du-
rumunun söz konusu olmayacağõnõ belirtti.
İSKİ’de‘rüşvet’
operasyonu
İstanbul Haber Servisi - İstanbul İl Jan-
darma Komutanlõğõ ekipleri tarafõndan dü-
zenlenen operasyonda aralarõnda İstanbul Su
ve Kanalizasyon İdaresinde (İSKİ) çalõşanla-
rõn da bulunduğu 16 kişi, “rüşvet almak”,
“rüşvet vermeye aracılık etmek” ve “usul-
süz evrak takibi yapmak” iddiasõyla gözal-
tõna alõndõ. Jandarmadaki işlemleri tamamla-
nan şüpheliler adliyeye sevk edildi.
İl Jandarma Komutanlõğõ ekipleri, İSKİ ça-
lõşanõ bazõ kişilerin “rüşvet aldıkları ve rüş-
vet vermeye aracılık ettikleri” yönünde al-
dõklarõ bir ihbarõ değerlendirerek çalõşma
başlattõ. Bunun üzerine söz konusu kişileri
takibe alan jandarma ekipleri, “şebekenin
elebaşı” olduğu ileri sürülen Avni A. ve Sa-
niye Ş. ile irtibata geçti. Bir hafriyat işi için
yapõlacak “usulsüzlük” karşõlõğõnda 2000
TL’ye anlaşan ekipler, bu kişilerle randevu-
laştõ. Buluşma yerine gelen Avni A. ve Sani-
ye Ş, seri numaralarõ alõnmõş paralarõ aldõkla-
rõ sõrada, resmi kõyafetli jandarma ekipleri ta-
rafõndan suçüstü yakalandõ. Adli makamlar-
dan gerekli izni alan jandarma ekipleri, daha
önceden tespit edilen 16 adrese de eşzamanlõ
operasyon düzenledi. Operasyonda kişi göz-
altõna alõndõ. Avni A. ve Saniye Ş’nin, İS-
Kİ’de su havzasõ şefliği görevlerinde bulun-
duklarõ, diğer 3 kişinin de İSKİ’de harita mü-
hendisi olarak görev yaptõğõ bildirildi.
16 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI