28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Başbakan Tayyip Erdoğan, başarılı Bakû gezisinin ardından, Polonya’da Fransa Cumhurbaş- kanı Sarkozy ile Alman Şansölyesi Merkel’i eleştirmiş, onları oyun başladıktan sonra kural değiştir- mek ve samimi olmamakla suç- lamış. Erdoğan’ın söylediklerine bakı- lırsa, Sarkozy ile Merkel, kendisi ile yüz yüze görüşürken başka ko- nuşuyorlarmış, arkasından başka... Anımsanacağı gibi, Cumhur- başkanı Abdullah Gül de, bu ko- nuşmadan birkaç gün önce, aynı ikiliyi eleştirmiş, kendilerinin viz- yonları olmadığını söylemişti. Türkiye’de çoğunluk Sarkozy ile Merkel’e kızıyor ve onları hiç sev- miyor. Ama herhalde, onları kınamak ve önerilerini eleştirmek hakkı Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül’e düşmüyor. Gelişmeleri şöyle bir anımsa- yalım: Türkiye; AB’ye girmek için bir- birini izleyen iktidarlar döneminde bir sürü girişimde bulundu.. önü- ne getirilen şartları kabul etti.. Tansu Çiller döneminde, Birliğe üye olmadan, Gümrük Birliği An- laşması’nı imzalayarak yükümlü- lükleri üstlendi.. Kıbrıs Rum kesi- minin, AB’nin kurallarına ve tea- mülüne aykırı olarak, Ada’da bir çözüm konusunda mutabakata varılmadan AB’ye kabul edilmesini sineye çekti ve böylelikle AKP iktidarı dönemine geldi. Milli Görüş gömleğini değiştir- diklerini söyleyenlerden oluşan AKP; din-devlet ilişkilerindeki gö- rüşlerinde Erbakan’dan bir farkı olmamasına karşın, Batı ile ilişki- lerde çok değişik bir rota izlemekte ve amacına Batı ile uzlaşarak va- racağını düşünmekteydi. ABD ve AB ile sıkı ilişkiler bu politikanın ana temelini oluştu- ruyordu. Tayyip Bey bu rolü sevinçle üstlendi ve yandaşlarının da etki- siyle, kendisini, Türkiye’yi AB’ye sokacak adam olarak ilan etti. Böylelikle 2004 yılının Aralık ayının 17’sine geldik. Tayyip Bey ile Abdullah Bey Brüksel’in yolu- nu tuttular. Amaç üyelik müzake- releri için tarih almaktı, ancak da- ha önce yayımlanmış olan istişa- ri nitelikteki komisyon raporunda bazı can sıkıcı noktalar vardı. Yi- ne de Hükümet, bunların aşılaca- ğı inancıyla, belki de aldığı sözlü ve de sözde teminat ile ekim ayındaki rapora karşı herhangi bir itirazda bulunmadan Brük- sel’de AB ile görüşmeye gitti. Ama AKP iktidarının önüne ko- nan metinde, hiç de diğer üyeler için ileri sürülmeyen koşullar vardı. Bir kere üyelik müzakerelerinin ucunun açık olduğu ve bunların tam üyelikle sonuçlanamayabi- leceği hususu belirtilmekteydi. Gerçi bütün üyelik müzakere- lerinin ucu açıktı. Ama Türkiye’ye yapılan uygulamada bir gariplik vardı ki, o da, ucu açıklığın diğer üyelere tasrih edilmediği halde Türkiye’ye bilhassa belirtilmesi ve üyelik müzakerelerinin başarıyla tamamlanması halinde bile, Birli- ğin hazım kapasitesi müsait ol- madığı takdirde görüşmelerin üye- likle sonuçlanamayacağının söy- lenmesidir. Ayrıca Türkiye’ye sürekli dero- gasyonların uygulanacağı, Birliğin sacayaklarından biri olan serbest dolaşımın Türkiye için tanınma- yabileceği, başka ülkelerin yarar- landıkları kimi yardımların veril- meyeceği gibi hususlar yer alı- yordu bu metinde. Aynı zamanda diğer üyelerden istenmeyen şart- lar da sürülüyordu ileri. Bu metin uzmanların tepkisini çekti, siyasi iradeye “Bunu kabul etmeyelim” dendi. CHP lideri De- niz Baykal Erdoğan’ı uyardı, “Ka- bul edilemez şartların altına imza atmazsanız sizi desteklerim” dedi. Ama Tayyip Bey imzalamakta be- is görmedi. İsveç Başbakanı ise Türkiye’ye karşı ileri sürülen ko- şulların kendi içlerine sinmediğini, ama Ankara ses çıkarmayınca onlara da yapacak bir şey kal- madığını söyledi toplantıdan son- ra... Bu durumda, daha 17 Aralık 2004’te, Türkiye’ye tam üyelik yolunu kapayan ve fiilen bir nevi özel statü öneren metni imzalayan Tayyip Bey ile o zamanki Dışişle- ri Bakanı Gül, neden Sarkozy ve Merkel’e kızıyorlar ki?.. AB Türkiye’yi 17 Aralık 2004’te de kandırmadı, şimdi de kandır- mıyor. Ama Türkiye’yi kandıran birile- ri de var. Kimdir onlar acaba?.. Erol Hoca’dan haber: Erol Ho- ca’nın Haseki’deki sağlık dene- timleri sürüyor, bir süre daha has- tanede kalacağı bildirildi. A.S. CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada “Büyük tepki” gösterenler arasında Başba- kan Yardımcısı Cemil Çiçek dikkat çekiyor. Yalakaların, Feto yayın organlarının “yüzyılın davası” adını taktıkları Ergenekon soruşturması Cemil Çiçek’in Adalet Bakanı olduğu sırada başladı. Dinlenen telefonlar ilk iddianamede tam me- tin yer aldığı sırada Çiçek’in sesi çıkmıyordu. Üstelik iddianamelerde yer alan telekulak olaylarının hangisinin yargı kararıyla, hangisi- nin yasadışı yollardan gerçekleştiğine bakma- dı, bakılmadı. Şimdi Cemil Çiçek dinlemenin nasıl yapıla- cağı yasalarda bellidir, diyor. “Türkiye’de her şe- yi yapma hakkını kendilerinde gören bazı kim- seler” olduğundan söz ediyor ve: “...Savcılarımız ortaya çıkmış bu belgelerden yola çıkarak, konuyu yasadışı yollardan telefon dinleme suçu açısından da değerlendireceklerdir diye düşünüyorum…” diyor. Başbakan Yardımcısı Çiçek, hangi ülkede ya- şıyor? Yasadışı telefon dinlemelerini kim değerlen- direcek? Savcılar! Kimin yasadışı dinleme yaptığını kim araştı- racak? Hükümet! Oysa hükümet yasadışı dinlemelerden söz ediyor; ne ki gereken araştırmayı yapmıyor. Ergenekon savcıları yasadışı-yasaya uygun olduklarına bakmadan telefon dinlemelerini iddianamelerde “şüpheli kişilere” karşı delil ola- rak kullanıyor. Aile, özel yaşam gibi kavramları, hatta ana- yasayı hiçe sayıyorlar. Yüz binlerce sayfalık id- dianame eklerinde dinlenen telefonlar tam metin yer alıyor. Bir hukuk adamı, yıllarca Adalet Bakanlığı ya- pan Cemil Çiçek; Ergenekon savcılarının kâğıda döktükleri dinlemelerin delil olup olmadığı tar- tışmalarına katkıda bulunmuyor. Ergenekon savcılarını uyaracak tek bir cüm- le söylemiyor. Dinleme olaylarının yasadışı mı yoksa yasal mı olduğunun araştırılması, dinleme olaylarını delil gösteren savcıları incelemeye alması için yıllarca başkanlığını yaptığı Hâkimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu’nu harekete geçirdiğine de tanık olmadık. Savcıları, konuyu yasadışı yollardan telefon dinleme açısından -göreve de çağırmıyor- sa- dece “değerlendirmelerini” istiyor. Üstelik şu soru yanıtsız: Acaba hangi savcı, yargının siyasallaştığı or- tamda meslektaşı diğer savcı veya savcıları ya- sadışı işlemler yapmakla suçlayabilir? Bu, kediye ciğer emanet etmek gibi bir şey! İkinci iddianamenin ek klasörlerinde yasadı- şı telefonları dinlendiği için büyük tepki gösteren gazetecilere gelince: Ergenekon savcıları ikincisinde olduğu gibi bi- rinci iddianamede de yüz binlerce sayfayı din- lemelere ayırdı. Pek çoğunun Ergenekon davasıyla uzak ya- kın ilgisi yok. Deniz Baykal’ın dediği gibi “te- lefonda küfretme özgürlüğümüzü” bile tanı- mayan dinleme metinleri… Her sözünün arkasında duranların önemse- mediği dedikodu içerikli metinler... Son iddianamenin ek klasöründe şununla bu- nunla yaptıkları görüşmeler nedeniyle ismi ge- çen gazeteci veya gazeteciler, taş başlarına dü- şünce, olayı “dehşet verici bir şey” diye karşı- lıyor ya da kimisi de “bunun adı faşizm” diyor. Ne zaman yapıyorlar bu değerlendirmeleri? Diğer kimi meslektaşlarının başına gelenle- re yeterince karşı çıkmayanlara, hatta bu yol- da suçlamalara kayıtsız kalanlara bugün: Öyküde olduğu gibi… “sustunuz, sustu- nuz… işte sıra size geldi” demek, elbette aklı- mızın ucundan geçmiyor. Hâlâ fırtınalı denizde aynı teknede birlikteyiz. Telefon dinleme mağduru, gazeteci olarak olaylara tanık, iki aydır içeride yatan Mustafa Balbay adına... sözde demokrasimiz adına… dinlemelerden nasibini alan ben gibiler adına... ...son dinleme olaylarında adı geçen kimi meslektaşlarımız: Geçmiş olsun! SAYFA 16 MAYIS 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 28 Edirne PB 31 Kocaeli PB 31 Çanakkale PB 28 İzmir B 32 Manisa B 34 Aydın B 33 Denizli B 32 Zonguldak PB 27 Sinop PB 14 Samsun PB 28 Trabzon PB 25 Giresun PB 26 Ankara PB 28 Eskişehir Y 29 Konya PB 26 Sıvas B 24 Antalya B 28 Adana B 33 Mersin B 30 Diyarbakır B 32 Şanlıurfa B 34 Mardin B 32 Siirt B 31 Hakkâri PB 19 Van PB 20 Kars PB 32 Oslo Y 15 Helsinki Y 8 Stockholm Y 16 Londra Y 15 Amsterdam Y 17 Brüksel Y 16 Paris Y 17 Bonn Y 19 Münih Y 19 Berlin Y 16 Budapeşte Y 28 Madrid B 28 Viyana Y 20 Belgrad Y 28 Sofya Y 28 Roma Y 22 Atina Y 23 Zürih Y 20 Moskova Y 16 Aşkabat PB 30 Astana PB 27 Taşkent A 30 Bakû PB 20 Bişkek PB 21 Tiflis A 29 Kahire A 32 Şam A 33 Ülkemizin kuzey iç ve doğu kesimleri parçalı bulutlu, Bile- cik ve Eskişehir çev- releri mevzi sağa- nak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı ülke gene- linde 1 ila 3 derece artacak. Ali Öz: Hırant Dink’i tanımıyorum Âşõk Mahzuni Şerif anõlõyor İstanbul Haber Servisi - Ünlü halk ozanõ Âşık Mahzuni Şerif, ölümünün 7. yõlõnda yurtiçi ve yurtdõşõnda yapõ- lan etkinliklerle anõlõyor. 17 Mayõs 2002’de Almanya’nõn Köln kentinde yaşamõnõ yitiren ve 19 Mayõs 2002 ta- rihinde vasiyeti üzerine Nevşehir’in Hacõbektaş ilçesinde toprağa verilen Âşõk Mahzuni Şerif için, bugün Ha- cõbektaş’ta anma etkinlikleri yapõlacak. Ozanõn mezarõ başõnda yapõlacak ilk tö- renin ardõndan Şahkulu Vakfõ ve Ka- racaahmet Sultan Derneği tarafõndan öğle yemeği verilecek. Kültür merke- zinde sanatçõnõn eserlerinin seslendi- rileceği konsere geçilecek. Konserde sanatçõnõn çocuklarõ Ali ve Emrah Mahzuni ile torunu Birkan Yiğit Özdemir, ünlü ozanõn eserlerinden ör- nekler verecekler. Mahzuni Şerif için 22 Mayõs Cuma günü İstanbul’un Si- livri ilçesinde de bir anma gecesi dü- zenleniyor. Alevi Kültür Dernekleri Si- livri Şubesi tarafõndan Mega Saray Sa- lonu’da düzenlenen gecede sanatçõlar Mahzuni Şerif türküleri söyleyecekler. BURSA (Cumhuri- yet) - Hrant Dink cina- yetinde “görevi ihmal” suçundan yargõlanan dö- nemin Trabzon İl Jan- darma Alay Komutanõ Albay Ali Öz, Bursa 3. Sulh Ceza Mahkeme- si’nde verdiği ifadesinde Dink’in adõnõ öldürül- meden önce duymadõğõ- nõ savundu. Bursa İl Jandarma Ko- mutanlõğõ’nda görev ya- pan Öz, Trabzon’da süren davayla ilgili gönderilen talimat üzerine Bursa Ad- liyesi’nde Dink ailesinin avukatlarõ İnci İşbulur, Arzu Becerik, Bahri Bayram Belen, Hakan Bakırcıoğlu ve İsmail Cem Halavurt da katõlõ- mõyla ifade verdi. Dink’in öldürüldüğü günün erte- sinde istihbarat yetkilile- rinin arayarak ellerinde Dink’in öldürülmesiyle ilgili bilgiler olduğunu söylediklerini anlatan Öz, “Ben de onlara, ‘Bakõn, değerlendirin, çekin ve emniyete de verin’ de- dim, İl Merkez Bölük Komutanını da emni- yet ile birlikte görev- lendirdim” dedi. Dink’in öldürüleceği yönünde bir istihbarat alõndõğõnõ anõmsamadõ- ğõnõ savunan Öz, suçla- malarõ reddetti. Öz, “İlgili Şube müdürü raporunu tutar, haber kayıt bilgi formunu bana getirir. Ben formda kural ha- tası var mı diye baka- rım. İçeriği bilgiyi ben toplamıyorum. Beraa- timi talep ediyorum” diye konuştu. Dink’in adõnõ öldürülmeden önce hiç duymadõğõnõ iddia eden Öz, bir gazetecinin öldürüleceğinin önemli olup olmayacağõ konu- sundaki soruya da yanõt vermedi. Öz, “Duyma- dığım, hatırlamadığım bir olayı yorumlatmaya çalışıyorsunuz” diye kar- şõlõk verdi. Trabzon Em- niyet Müdürlüğü’nden Dink’in öldürüleceği ko- nusunda Jandarmaya bil- gi gelmediğini öne süren Öz, şunlarõ söyledi:“O bilginin bize emniyetçe aktarılıp aktarılmaya- cağı konusunda emniyet müdürlüğüne sorun, bi- zim istihbaratta dağıtı- lacak yerler bellidir. Jandarma komutanı olarak Yasin Hayal’in faaliyetlerinden habe- rim yoktur. Hayal’i olaydan önce tanımam, duymadım.” Avukatlarõn 2006 yõ- lõnõn Temmuz ayõnda ha- ber elemanõ olarak anõlan Coşkun İğci ile görülü- şüp görüşmediği sorma- sõ üzerine Öz, “Coşkun İğci bizim haber ele- manımız ya da istihba- rat personelimiz değil- dir. Böyle bir bilgi bana aktarılmış da değil” ya- nõtõnõ verdi. DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Sarkozy - Merkel Gül - Erdoğan asirmen@cumhuriyet.com.tr 1. KOŞU: F: Lady Cliff (7), P: Lioness (8), PP: Rakeş (4), S: Eladeniz (6). 2. KOŞU: F: Taşkõnalp (5), P: Alsu Can (8), PP: Explosion (3), S: Başyiğit (2). 3. KOŞU: F: Balbey (2), P: Altõnkõzõm (5), PP: Sondarbe (4), S: Şero (7). 4. KOŞU: F: Zora (5), P: Büyük Ramses (8), PP: Bukefalus (3), S: Platin (4). 5. KOŞU: F: Sipse (8), P: Only One (7), PP: Bir Daha (1), S: Maria Ceny (6). 6. KOŞU: F: Deep Rain (3), P: Sudem (8), PP: Karamuk (7), S: Drama Queen (6). 7. KOŞU: F: İnderesi (7), P: Adonise (1), PP: King To King (8), S: Genta (6). 8. KOŞU: F: Yağõztay (4), P: Çakõrõm (10), PP: Kanije (5), S: Savdal (1). ALTILI GANYAN 2 5 8 3 7 4 5 8 7 1 10 4 3 1 8 5 4 6 6 1 Gençler 17 Mayıs mitingine hazır İSTANBUL-İZMİR (Cumhu- riyet) - Ankara’da bu pazar günü yaklaşõk 100 kuruluşun desteğiyle gerçekleştirilecek Tandoğan’daki Cumhuriyet Mitingi için gençlik örgütlerinin sözcüleri, “Cumhuri- yet mitingleri halkın iradesidir. Bunu yargılamaya kalkanlar, Türkiye’nin bağımsızlığına kar- şıdır” dediler. İzmir’de ise, sivil top- lum örgütleri, Samanyolu televizyon kanalõnõn Ankara’da yapõlacak Cumhuriyet Mitingini darbeye ze- min hazõrlama gösterisi olarak sun- masõnõ yargõya taşõdõ. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet Bozkurt, Cumhuriyet Mitingleri- nin Ergenekon iddianamesinde suç unsuru olarak gösterilmesini eleşti- rerek, “Cumhuriyet Mitinglerine” karşõ çõkanlarõn, bu mitingleri yar- gõlayanlarõn kimler olduğunun bi- lindiğine dikkat çekerek, mitinge katõlanlara yönelik tehditlerin de katõlõmcõlarõ etkilemeyeceğini be- lirtti. Gazetemizi ziyaret eden TGB Genel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet Bozkurt ve Basõn Bürosu Sorumlu- su Seza Özdemir, miting öncesi ha- zõrlõk çalõşmalarõnõ anlattõlar. “Ata- türk Gençliği Görev Başında!”, “Sosyal Hukuk Devletimize, De- mokratik Laik Cumhuriyetimi- ze, Üniter Yapımıza ve Tam Ba- ğımsızlığımıza Sahip Çıkmaya Çağırıyoruz”, “Bu Ülke Hepimi- zin. Bu Vatan Hepimizin. Bu Cum- huriyet Hepimizin, Gelecek Hepi- mizin”, “Ne ABD Ne AB Tam Ba- ğımsız Türkiye!”, “Cumhuriyet Değil, AKP Yıkılacak!” sloganla- rõ ile çağrõlarõnõ yineleyen gençler, katõlacak gençler ve yurttaşlar için otobüslerin hazõrlandõğõnõ söylediler. Âşık Mahzuni Şe- rif için, 16 Mayıs 2002 Cumartesi günü Hacıbek- taş’ta anma etkin- likleri yapılacak. Ozanın mezarının bulunduğu Hacı- bektaş’taki Çile- hane tepesinde yapılacak ilk tö- rende sanatçının ozanlığı ve kişiliği üzerine konuşma- lar yapılacak. ‘Metrobüsler için soruşturma açõn’ YUSUF BAŞTUĞ ADANA - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Hollanda’dan alõnan metro- büslerle ilgili yolsuzluk yapõldõğõnõ iddia et- ti. Hollanda’ya çağrõda bulunan Kõlõçdaroğ- lu, “Hollandalı yetkililere sesleniyorum, metrobüsler için rüşvet soruşturması açın. Bizimkiler açmaz, çünkü işin içindeler. Ba- ri siz üstüne gidin” dedi. Adana Eczacõ Odasõ’nõn çağrõlõsõ olarak Adana’ya gelen Kõlõçdaroğlu, Eğitim-İş’i ziyaretinin ardõndan CHP Adana İl Örgü- tü’nde basõn toplantõsõ düzenledi. AKP Hü- kümeti’nin Kürt açõlõmõna değinen Kõlõçda- roğlu, öncelikle PKK’nin silah bõrakmasõ ge- rektiğini vurguladõ. Kürt sorununun Türki- ye’de ve kendi dinamikleriyle çözülmesi gerektiğinin altõnõ çizen Kõlõçdaroğlu, “Bu başka ülkelerin dayatmalarıyla olmaz. Kültürel haklar tam olarak verilir. CHP olarak çözüme destek veririz.” dedi. Hollanda’dan alõnan metrobüslerle ilgili yolsuzluk yapõldõğõnõ söyleyen Kõlõçdaroğ- lu, Hollanda’ya çağrõda bulunarak şunlrõ söyledi: “Hollandalı yetkililere sesleniyo- rum, metrobüsler için rüşvet soruşturması açın. Bizimkiler açmaz, çünkü işin için- deler. Bari siz üstüne gidin. Bu işte rüşvet var. Başbakan Hollanda’ya giderek bu iş için uğraştı. Kadir Topbaş neden sessiz? Hangi firma bu otobüsleri getirdi, hangi koşullarda satış yapıldı?” Alõmlar sõrasõnda rüşvet verildiğini savunan Kõlõçdaroğlu Hollandalõ yetkililere seslendi Cinayetle ilgili bir istihbarat alõndõğõnõ anõmsamadõğõnõ savunarak suçlamalarõ reddetti Şehit er toprağa verildi KAŞ (AA) - Mardin’in Nusaybin ilçesin- de terör örgütü PKK üyelerince döşenen mayõnõn patlamasõ sonucu şehit olan piya- de er Yusuf Polat’õn cenazesi Antalya’nõn Kaş ilçesine bağlõ Kasaba beldesinde top- rağa verildi. Şehit erin annesi Hatice Po- lat, oğlunun silah arkadaşlarõ ve komutan- larõyla çok iyi geçindiğini söylediğini be- lirterek, “Allah kimseye böyle acõ verme- sin. Vatanõmõz sağ olsun” diye konuştu. PKK’ye operasyon DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Siirt’in Eruh ilçesi kõrsalõndaki Yatsõdağ bölgesinde bir grup teröristin bulunduğu istihbaratõnõ alan güvenlik güçleri geniş kapsamlõ operasyon başlattõ. Teröristlerle karşõlaşan güvenlik güçleri “teslim ol” çağrõsõ yaptõ. PKK’lilerin ateşle karşõlõk vermesi üzerine çõkan çatõşmada korucu- lar Emin Demir ve Ömer Dayanan şehit oldu. 3 korucunun da yaralandõğõ çatõşma- da, 3 terörist öldürüldü. Maraş deyişleri gecesi İstanbul Haber Servisi - Ulaş Özdemir ve Mustafa Kõlçõk, halk müziğine pek çok eser kazandõran kendi yöreleri Ma- raş ve çevresinden Alevi-Bektaşi deyiş- lerini, âşõklarõn türkülerini bugün Kadõ- köy’de gerçekleştirilecek gecede ses- lendirecekler. Gitar Cafe’de etkinlik saat 21.00’de başlayacak. (216 - 348 60 55) Sudaki ayak izleri silinecek İstanbul Haber Servisi - Doğal Hayatõ Koruma Vakfõ (WWF) Türkiye ve Unile- ver, suyun doğru kullanõmõna yönelik far- kõndalõk yaratmak üzere stratejik bir ortak- lõğa imza attõ. 3 yõllõk dönemi kapsayan iş- birliği çerçevesinde www.sudakiayaki- zim.org web sitesi ile bireylerin ne kadar su tükettiğini öğrenmesi sağlanacak. Samanyolu’na inceleme Haber Merkezi - Samanyolu televizyonu- nun, pazar günü Ankara’da Atatürkçü Dü- şünce Derneği (ADD) öncülüğünde düzen- lenecek “Cumhuriyet mitingi”nin “Ergene- kon mitingi” olduğu ve mitinge katõlanlarõn görüntülerinin tespit edileceği yönündeki yayõnlarõ, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafõndan incelemeye alõndõ. An- kara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise mi- tinge katõlanlarla ilgili işlem yapõlmasõ du- rumunun söz konusu olmayacağõnõ belirtti. İSKİ’de‘rüşvet’ operasyonu İstanbul Haber Servisi - İstanbul İl Jan- darma Komutanlõğõ ekipleri tarafõndan dü- zenlenen operasyonda aralarõnda İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinde (İSKİ) çalõşanla- rõn da bulunduğu 16 kişi, “rüşvet almak”, “rüşvet vermeye aracılık etmek” ve “usul- süz evrak takibi yapmak” iddiasõyla gözal- tõna alõndõ. Jandarmadaki işlemleri tamamla- nan şüpheliler adliyeye sevk edildi. İl Jandarma Komutanlõğõ ekipleri, İSKİ ça- lõşanõ bazõ kişilerin “rüşvet aldıkları ve rüş- vet vermeye aracılık ettikleri” yönünde al- dõklarõ bir ihbarõ değerlendirerek çalõşma başlattõ. Bunun üzerine söz konusu kişileri takibe alan jandarma ekipleri, “şebekenin elebaşı” olduğu ileri sürülen Avni A. ve Sa- niye Ş. ile irtibata geçti. Bir hafriyat işi için yapõlacak “usulsüzlük” karşõlõğõnda 2000 TL’ye anlaşan ekipler, bu kişilerle randevu- laştõ. Buluşma yerine gelen Avni A. ve Sani- ye Ş, seri numaralarõ alõnmõş paralarõ aldõkla- rõ sõrada, resmi kõyafetli jandarma ekipleri ta- rafõndan suçüstü yakalandõ. Adli makamlar- dan gerekli izni alan jandarma ekipleri, daha önceden tespit edilen 16 adrese de eşzamanlõ operasyon düzenledi. Operasyonda kişi göz- altõna alõndõ. Avni A. ve Saniye Ş’nin, İS- Kİ’de su havzasõ şefliği görevlerinde bulun- duklarõ, diğer 3 kişinin de İSKİ’de harita mü- hendisi olarak görev yaptõğõ bildirildi. 16 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear