28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Büyükanıt ve Muhtıra Emekli Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyüka- nıt’ın 27 Nisan 07 tarihli, kendisinin nitelemesiy- le “bildiri”, genel kanaat olarak gece yarısı “muh- tıra”sı tartışılıyor. 2007 Nisanı, Cumhuriyet mitingleri zamanıdır da. Ankara’da 1 milyon kişi yürümektedir! Gerilim üst noktadadır. AKP, devlet içinde bütün güçleri ele geçirmek politikasında adım adım ilerlemektedir. Basını, ekonomiyi hızaya getirme çalışmaları içindedir. Hukuk ve yargıyı denetleme arzusu te- pe noktadadır. Cumhurbaşkanlığı en önemli ka- ledir. AKP dışı toplum kesiminde, “Cumhurbaş- kanlığı gitti, ülke bitti” duygusu egemendir. Şüp- hesiz ordu içinde de rahatsızlık vardır, başta Bü- yükanıt... “Muhtıra”dan hemen sonra, 29 Nisan’da ne yaz- dığıma baktım, İlk paragraf: “Ordunun Cumhurbaşkanlığı sürecine bir bildiri ile müdahil olması, şüphesiz ki hiç hoş değil. De- mokrasinin kırılgan yapısı yeniden önümüzde duruyor. Bu kırılganlığın çok önemli bir nedeni, ül- kemizin Anayasal düzeni, işleyişi ve nasıl bir top- lumsal bir düzen içinde yaşayacağımız üzerine, bir- biriyle 180 derece zıt görüşlerin.. olmasıdır. ‘Mil- let isterse laikliği de reddeder’ felsefesinde bir ik- tidarla karşı karşıya bulunuyoruz..” Sonra, muhtıra gerginliğini yumuşatıcı bir yak- laşımı seçmişim: “Belki Ordu’nun bildirisini, demokrasiye kaba bir müdahale yerine, ? Siyasetin ülkeyi ikiye bölen niteliğini sona er- dirme, ? AKP’yi normalleşme ve bütün ülkeyi kucak- lama sürecine davet, ? İleride derin çatışmaları önleyici nitelikte, ül- kenin geleceğini düşünen bir uyarı olarak kabul et- mek en doğrusu olur. Şüphesiz, eğer bu ülkede demokrasiyi gerçekten yerleştirmek istiyorsak!” Büyükanıt, CNN Türk’te, “bildiri”sini, cumhur- başkanlığı sürecine müdahale amacıyla değil, okul- larda “kutlu doğum” gösterilerine karşı bir tepki olarak kaleme aldığını söylüyor! Hiç inandırıcı de- ğil! Bu açıklamayı kalkıp o tarihte yapsaydı! Pek çok açıdan muhtıra yanlıştı! Askerliğin “kurmaylık” kavramı açısından yan- lıştı! Büyükanıt, muhtıra ile ne elde etmek istedi, niye bunu yazdı? Bir “kurmay”, bir eylem yaparken, etkisini, he- defini, amacını, doğuracağı sakıncaları, olumlu ve olumsuz yönlerini düşünmez mi? Ordu, laf olsun diye bir eylem yapar mı? So- nuçlarını hesap etmez mi? Sonraki adımlarını dü- şünmez mi? Bu muhtıranın bütün orduyu bir yü- kümlülük altına soktuğunu bilmez mi? Genel- kurmay Başkanı bile olsa, verdiği bir kararın bü- tün orduyu bağlayacağını? Bunu kurmaylarıyla ne- den tartışmadı? Muhtırayı kimsenin takmaması, orduyu etkiler mi etkilemez mi? Cumhurbaşkanlığı sürecinde, siyasetin kendi güç dengeleri içinde sorunu çözeceği açıktı. Muhtıra sonrasında askerin yapacağı bir şey yoktu! Bugünkü dünya ve ülke koşullarında Tür- kiye’de bir askeri darbenin yaşama şansı yoktur! Üstüne üstlük, ilk kez Cumhuriyet mitingleriy- le, halk siyaset sahnesine çıkmıştı, inisiyatif ge- liştirmişti, alanlar “ne şeriat ne darbe” diyor ve demokrasi istiyordu! Emekli komutanların, sivil top- lum örgütlerinin yönetimlerine gelmesi doğru değildi(r)! Muhtıra ve askerin belirli dönemlerde bu tür müdahaleleri AKP’ye karşı gelişen demokrasi mücadelesine, demokrasi güçlerine büyük za- rar verdi! Rolleri tam tersine çevirdi: “Tek iktidar tek dev- let” anlayışıyla demokrasi düşmanı politikalarının sahibi AKP’yi, birden mazlum bir güce dönüştürdü; işe bakın ki demokrasi isteyen AKP oldu! Fırsat bu fırsat, iktidar yalakası liberal faşistler de, meydanlardaki muhteşem kadınların muhteşem mücadelesini “faşizme davetiye” olarak nitelen- dirme fırsatını yakaladı! Kısa bir ders: Asker ne kadar kurmay olsa bi- le, siyasi kurmaylık ile askeri kurmaylık birbirle- riyle ilintisiz iki ana konu, iki farklı “uzmanlık ala- nı”dır. Büyükanıt Paşa, yazıldığı gibi, muhtıra olayını tek başına yarattıysa, sorumluluğu büyüktür; yok kurmayları ile birlikte bu olay gerçekleştiyse, daha da feci bir durumla karşı karşıyayız... Mardin’dekikatliamdayaralananHediyeÇelebi’nindurumununciddiyetinikoruduğubelirtildi Kavaf katliam köyünde DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Mardin’in Mazõdağõ ilçesine bağlõ Bilge köyünde 44 kişinin öldüğü katliamdan yaralõ kurtulan Murat Çe- lebi ve 3 yaşõndaki Medine Çelebi ta- burcu edildi, Hediye Çelebi’nin ise du- rumunun ciddiyetini koruduğu belir- tildi. Saldõrõda yaşamõnõ yitiren muh- tar Hacı Halim Çelebi’nin kõzõnõn düğünü de saldõrõ nedeniyle ertelendi. Bilge köyünde geçen hafta yaşanan katliamõn ardõndan dün Kadõn ve Ai- leden Sorumlu Devlet Bakanõ Selma Aliye Kavaf köyü ziyaret etti. Kadõn ve çocuklarla tek tek ilgile- nen Kavaf, köy halkõna baş sağlõğõ di- ledi. Kavaf daha sonra köy okulunu zi- yaret etti. Köydeki incelemelerinin ardõndan açõklamalarda bulunan Kavaf, tüm ku- rumlarõn köylüleri güven içinde yaşa- masõ için gereksinimlerini karşõlamak üzere harekete geçtiğini söyledi. Çocuklarõn eğitimini üstlenmek için birçok talep olduğunu ifade eden Ka- vaf, “Ama akrabaları çocukların burada yaşamasını istediler. Gele- cekte akrabaları isterse bizde ad- resler mevcut. Biz de devlet olarak akrabalarından istedik. Ama akra- balar buna sıcak bakmıyor” diye ko- nuştu. Almanya’dan sol parti milletvekili Norman Paeca adõna köyü ziyaret eden bir grup Almanõn “Türkiye’deki insan hakları konusunda endişeliyiz. Koruculuk sistemi konusunda bir ça- lışmanız var mı?” sorusuna kõzan Kavaf, “Türkiye kendi vatandaşının güvenliğini sağlayacak güce sahiptir. Bunun için kimsenin endişelenmesi- ne gerek yok” yanõtõnõ verdi. Katliamdan yaralõ kurtulan ve Dic- le Üniversitesi Tõp Fakültesi Araştõrma Hastanesi’nde tedavi edilen 3 yaşõndaki Medine Çelebi ve Mardin Devlet Has- tanesi’nde yatan Murat Çelebi dün ta- burcu edildi. DÜ Rektör Yardõmcõsõ Prof. Dr. Aytekin Sır, Hediye Çele- bi’nin (18) ise şuurunun açõk olduğu- nu ancak durumunun ciddiyetini ko- ruduğunu söyledi. Hayallerine darbe Nişan törenine gitmediği için katli- amdan kurtulan Fatma Çelebi de köy muhtarõ olan babasõ Hacı Halim Çelebi, 2 kardeşi ve 40 yakõnõnõ kay- betmenin acõsõnõ yaşõyor. Amcasõnõn oğluyla nişanlõ olan 26 yaşõndaki ge- lin adayõ 20 Mayõs’taki düğününün te- laşõ içerisindeydi. Katliam Fatma Çe- lebi’nin hayallerine, umutlarõna ve tatlõ telaşõna büyük bir darbe vurdu. Çelebi, “Olay yerine gittiğimde kar- deşim Halil’i fark etmedim ve ba- samaklarda cansız yatan kardeşime basarak evin içine girdim. Eve gir- diğimde sadece ölüler gördüm. He- men babamın yanına koştum ve yaşadığını görünce hastaneye gö- türdük” dedi. Babasõnõn kendisine olayõ gerçek- leştirenleri söylediğini belirten Çelebi, olayla ilgili tutuklanan zanlõlarõn ak- rabalarõ olmalarõna karşõn birbirlerini sevmediklerini ama aralarõnda husumet bulunmadõğõnõ savundu. Çelebi, “Kar- şı taraf nişana çağrılmıştı. Ancak ni- şana gitmedikleri gibi olay günü ço- cukları hatta kedileri bile dışarıda değildi. Olaydan önce eve kapan- mışlardı. Böyle bir saldırıyı hiç kim- se aklına bile getiremezdi. Bunu planlı yaptılar” diye konuştu. Bilge köyünde geçen hafta yaşanan katliamõn ardõndan dün Kadõn ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanõ Selma Aliye Kavaf köyü ziyaret etti. Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Bilge köyünde yurttaşlarla sohbet etti. (AA) AKP’NİN KÜRT AÇILIMI Kürtçeye dört ayrı düzenleme Üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatõ bölümlerinin açõlmasõ, ortaöğretimde Kürtçenin “seçmeli dil” olarak okutulmasõ planlanõyor. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AKP’nin Kürt açõlõmõna ilişkin tartõşmalar sürer- ken, bu konuda atõla- cak adõmlara dair ay- rõntõlar da yavaş yavaş netleşmeye başladõ. Açõ- lõmõn ilk ve en önemli adõmõnõ Kürtçe oluştu- racak. Bu konuda, Doğu ve Güneydoğu Anado- lu’daki üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatõ bölümlerinin açõlmasõ ve ortaöğretimde Kürt- çenin “seçmeli dil” ola- rak okutulmasõ gibi dü- zenlemeler devreye so- kulacak. Kürt açõlõmõnõn ana ekseni kültür boyutu üzerine kurulacak. Kürt kültürünün geliştirilme- si ve bunun önündeki engellerin kaldõrõlma- sõnda da öncelik Kürtçe olacak. İlk aşamada Kürtçe- nin hem ortaöğretimde hem de yükseköğretim- de yer almasõ için for- mül geliştirilecek. Bu bağlamda, ortaöğretim- de Kürtçenin “seçmeli dil dersi” olarak oku- tulmasõ söz konusu ola- cak. Gerekli düzenlemele- rin sadece Kürtçe için yapõldõğõ görüntüsünün ortaya çõkmamasõ için okutulacak seçmeli ders- ler arasõnda Ermenice, Arapça ve Süryanice üzerinde de durulduğu öğrenildi. Yükseköğretimde ise iki alternatif üzerinde duruluyor. Bunlardan bir tanesi, Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu’daki üniversiteler veya Ba- tõ’daki İstanbul, Ankara ve Marmara üniversite- leri gibi köklü yüksek- öğretim kurumlarõ bün- yesinde ya Kürt dili ve edebiyatõ bölümlerinin kurulmasõ ya da Kür- doloji enstitülerinin açõl- masõ söz konusu ola- cak. Ancak gerek orta- öğretimde gerekse yük- seköğretimde, akademik düzeyde Kürtçe bilen eleman sõkõntõsõnõn bu- lunduğu dile getirilir- ken, Kürt dili ve edebi- yatõ bölümünün sadece dil üzerinde yoğunlaşa- cağõ, Kürdoloji enstitü- sünün ise siyasal, kültü- rel ve toplumsal anlam- da akademik çalõşma yapacağõndan ötürü, bu konuda kapsamlõ bir de- ğerlendirmeye gereksi- nim olduğu dile getiril- di. Kürtçe için üçüncü açõlõm da özel Kürtçe dil kurslarõnõn teşvik edil- mesi ve önlerindeki en- gellerin kaldõrõlmasõ ola- cak. Özellikle Batõ illerin- de açõlacak olan Kürtçe dil kurslarõnõn önündeki uygulamadan kaynaklõ engeller giderilecek. Eğitim konusunun dõ- şõnda, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anado- lu’da Kürtçe yayõn ya- pan yerel televizyonlarõn önündeki yayõn saati sõ- nõrlamasõ kaldõrõlacak. Böylece, yerel televiz- yonlarõn 24 saat üzerin- den Kürtçe yayõn yap- malarõnõn önü açõlacak. Kürtçe yayõn yapmakta olan TRT 6’nõn yayõn kalitesi yükseltilecek. Cumhurbaşkanõ Gül ile Cemil Çiçek, Hasan Cemal ile görüşmek istedi Gül-Cemal görüşmesi ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ile Başbakan Yardõmcõsõ Ce- mil Çiçek’in, Kandil Dağõ’nda PKK’nin elebaşõsõ Murat Kara- yılan ile röportaj yapan gazeteci Hasan Cemal ile yapacaklarõ gö- rüşmeler “program yoğunluğu” nedeniyle ertelendi. Hasan Cemal’in herhangi bir ta- lebinin olmadõğõ, görüşme isteğinin Cumhurbaşkanõ ve Başbakan Yardõmcõ- sõ’ndan geldiği bildirildi. Milliyet gazetesi yaza- rõ Hasan Cemal, geçen hafta Kandil’e giderek örgütün bir numarasõ olarak nitelenen Murat Karayõlan ile yaptõğõ görüşmele- rin ayrõntõlarõnõ gazetesinde yaz- mõştõ. Hasan Cemal, Karayõlan’a “Gazeteci kimliğimle burada- yım. Türkiye’den herhangi bir yerden, herhangi bir mesaj ve- saire getirmiyorum. Aklınıza böyle bir şey gelmesin. Bir ga- zeteci olarak PKK yönetiminin ne düşündüğünü öğrenmeye geldim” demişti. Örgüt yöneticisi Karayõlan, Tür- kiye ile diyalog için önce silahla- rõn susmasõ gerektiğini ardõndan da diyaloğun başlayabileceğini belirtmişti. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ile Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in görüşme istekleri, Tür- kiye’ye dönmesinin ardõndan ga- zeteci Hasan Cemal’e iletildi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ile geçen hafta 7 Mayõs Perşembe gü- nü Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği yenilmesi konusunda ran- devulaşõldõ. Ancak yemeğin Cum- hurbaşkanõ Gül’ün Prag gezisi nedeniyle ertelendiği öğrenildi. Cumhurbaşkanõ Gül’ün gazeteci Hasan Cemal ile yapacağõ gö- rüşmenin hangi tarihte gerçek- leştirileceği ise henüz açõklõk ka- zanmadõ. Hasan Cemal, Cemil Çiçek’in görüşme isteği ve daveti üzerine önceki gün yeniden Ankara’ya geldi. Hasan Cemal ile Cemil Çiçek öğle yeme- ğinde bir araya gelecek- lerdi. Ancak Çiçek, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn Azerbaycan seyahati nedeniyle Başbakanlõğa vekâlet ettiği için yemek ileri bir tarihe ertelendi. Hem Gül’ün hem de Cemil Çiçek’in gelecek gün- lerde Hasan Cemal ile ayrõ ayrõ ye- meklerde bir araya gelmeleri bek- leniyor. Hasan Cemal’in herhangi bir talebinin olmadõğõ, görüşme isteğinin Cumhurbaşkanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ’ndan geldiği bildirildi. PKK operasyonu:18 gözaltõ Terör örgütü PKK’nin kent yapılanmasına yö- nelik Konya merkezli operasyonda 3 kentte 18 ki- şi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında DTP Konya İl Başkanı Ayfer Almaz, Almaz’ın kı- zı ve çok sayıda üniversite öğrencisi bulunurken çok sayıda kişinin de arandığı belirtildi. Operasyon kap- samında Ankara ve İstanbul’da gözaltına alınan 2 kişi de sorgulanmak üzere Konya’ya getirildi. Operasyon kapsamında çok sayıda kişinin aran- dığı gözaltı sayısının artabileceği bildirildi. Polisin gözaltına aldığı şüphelilerin terör örgütü PKK’nin gençlik yapılanması içerisinde bulunduğu, bazı do- ğu illerinde polise düzenlenen saldırılarda yer al- dıkları iddia edildi. Ayrıca Gaziantep’te DTP’nin seçim bürosunun açılışı sırasında polise taş attık- ları, terör örgütü başı ve örgüt lehine slogan at- tıkları iddiasıyla 2’si üniversite öğrencisi 4 kişi göz- altına alındı. Ardahan’da ise terör örgütü PKK’nin propagandasını yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan 11 kişiden 3’ü tutuklandı. (BARIŞ YAMAN) Operasyonlar sürüyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK), terör örgütü PKK’ye yönelik operasyonlarõ aralõksõz sürüyor. Hakkâri, Şõrnak, Bingöl ve Tunceli kõrsallarõnda devam eden operasyonlara binlerce asker katõlõyor. Bölgedeki operasyonlar kapsamõnda Diyarbakõr’daki hava hareketliliği ise dün de sürdü. Sabah saatlerinden itibaren 2.Taktik Hava Kuvvet Komutanlõğõ’na bağlõ 8. Ana Jet Üssü’nden bomba yüklü olarak havalanan çok sayõda F16 sõnõr bölgesine doğru uçtu. İran’dan PJAK’a darbe Dış Haberler Servisi - İran güvenlik güçlerinin, terör örgütü PKK’nin bu ülkedeki uzantõsõ PJAK üyesi 5 kişiyi öldürdüğü açõklandõ. İran basõnõna göre, gönüllü güvenlik güçleri (Besic) ile PJAK üyeleri arasõnda İran-Türkiye-Irak sõnõrõnda çõkan çatõşmalarda 3 güvenlik görevlisi hayatõnõ kaybederken 6 terörist de yaralandõ. PJAK’lõ teröristlerin, nisan ayõnda sõnõrõ geçerek bir polis karakolunu basmasõ ve bir polis noktasõna saldõrmasõ üzerine çõkan çatõşmalarda da 10 terörist öldürülmüş, çok sayõda terörist yaralanmõştõ. İran çatõşmalarda 11 polisin ölmesi üzerine, bölgedeki terörist kamplarõna yönelik geniş çaplõ operasyon başlatmõştõ. Mağara’da 5 kafatası bulundu Yurt Haberler Servisi- Batman’da yerel bir gazetede Sason ve Kozluk ilçeleri arasõnda yer alan Helkis Dağõ’ndaki bir mağarada çok sayõda kemik ve giysi parçalarõ görüldüğü yönündeki haberi üzerine başlatõlan soruşturma kapmasõnda, Batman Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca söz konusu mağarada yapõlan araştõrmada 5 kafatasõ ile çok sayõda kemik bulundu. Mağaradan çõkarõlan kemiklerin DNA testi için İstanbul Adli Tõp Kurumu’na gönderileceği belirtildi. Kimsesizler mezarlığında kazı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Şõrnak’õn Silopi ilçesindeki kimsesizler mezarlõğõnda Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten özel yetkili savcõlarõn talimatõyla kazõ çalõşmasõ yapõldõ. Güvenlik güçleri nezaretinde gerçekleştirilen kazõ herhangi bir bulguya ulaşõlmamasõ üzerine sonlandõrõldõ. obursali@cumhuriyet.com.tr ‘GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA’ İstanbul Emniyeti için suç duyurusu İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu Adliye- si’ne yönelik polisin önceki gün aralarõnda avukat ve adliye çalõşanlarõnõn da bulunduğu ileri sürülen bir gruba yönelik gerçekleştirdi- ği operasyonun ardõndan soruşturmayõ yürü- ten cumhuriyet savcõsõ, İstanbul Emniyet Müdürlüğü hakkõnda, “Soruşturmanın giz- liliğini ihlal” ve “Görevi kötüye kullan- ma” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü birimlerinin Kasõmpaşa’nõn “Hacıhüsrev” olarak bili- nen İstiklal Mahallesi’ne düzenlediği ope- rasyona ilişkin soruşturmayõ yürüten cum- huriyet savcõsõ, il emniyet müdürlüğü hak- kõnda başsavcõlõğa suç duyurusunda bulun- du. Savcõnõn, suç duyurusunu, operasyona ilişkin bilgilerin basõnda yer almasõnõn ar- dõndan, “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “görevi kötüye kullanma” iddialarõna dayandõrdõğõ öğrenildi. Savcõlõğõn başlattõğõ soruşturmanõn sürdüğü bildirildi. Öte yan- dan savcõlõk tarafõndan yapõlan açõklamada operasyonda gözaltõna alõnan şüpheli sayõsõ- nõn 5 olduğu, bunlar içerisinde kamu görev- lisi ile avukat olmadõğõ belirtildi. KARABÜK (AA) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanõ Prof. Dr. Yu- suf Ziya Özcan, İstanbul Üniversite- si’nin (İÜ) Kürt Dili Araştõrma Merkezi kurma talebini onayladõklarõnõ açõkla- dõ. Prof. Dr. Özcan, “Biz de onayladık. Onlar ne kadar sürede bu merkezi kurar onu bilmiyorum” dedi. Özcan, Karabük Üniversitesi Prof. Dr. Bektaş Açõkgöz Konferans Salo- nu’nda düzenlenen, “5. Uluslararası İleri Teknoloji Sempozyumu”nda yaptõğõ konuşmada, öğretim üyelerinin özlük haklarõnda iyileştirme yapmanõn kriz ortamõnda zor olabileceğini söy- ledi. Özcan, “İnsan bazen Başba- kan’dan böyle bir iyileştirmeyi iste- mekte bile utanıyor, çekiniyor. Ger- çekten bir kriz var. Öğretim üyele- rinin özlük haklarında bir iyileştir- me isteyeceğimize yeni bir sistem ge- liştirdik. Akademisyenlere perfor- mansa dayalı ödüllendirme sistemi getirmeyi hedefliyoruz” dedi. İÜ’de Kürt dili merkezi YÖK onayladı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear