26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 3 NİSAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 2009 Mart yerel seçimleri AKP liderinin ateşli bastõrmasõyla bir genel seçim havasõna büründü Seçim AKP için fiyaskoydu İ l Genel Meclisi denen kurum toplumsal yapõmõzda ve gün- delik yaşamda varlõğõ ve ağõr- lõğõ hissedilen bir oluşum değildir. Ancak il genel meclisi seçimlerinde kentsel-kõrsal tüm yörelerde oy kul- lanõldõğõ için bunlarõn sonuçlarõ ge- nel seçim sonuçlarõ ile karşõlaştõrõl- ma şansõna sahip oluyor. İl genel meclisi üyeliğinin milletvekilliği ile karşõlaştõrõldõğõnda önemsiz bir ko- numda bulunmakta olup bu yüzden bu üyeliklerle ilgili seçime yurttaşlar çok da fazla ilgi göstermezler. Ancak 2009 Mart seçimleri AKP liderinin ateşli bastõrmasõyla bir genel seçim havasõna büründü. Dolayõsõyla bir ön- ceki 2007 genel seçimiyle karşõlaş- tõrõlmasõ pratik anlam kazandõ. AKP’nin oy oranlarõnõn yüzde 46.6’dan yüzde 38.9’a düşmesi ken- dileri adõna büyük bir yenilgi anlamõ taşõdõ. Biraz soyut kavramlar olan yüzde oranlarõ yerine kullanõlan oy ve alõnan oylara bakõldõğõnda bu durum daha aşikâr biçimde kendini göster- mektedir. Garip ve tartışılabilir bir büyüme Bir önceki genel seçimde 42.8 milyon mertebesinde gözüken kayõtlõ seçmen sayõsõ 2009 Mart ayõ için 48.4 milyona sõçramõş bulunmaktaydõ. Aslõnda bu artõş ülkedeki nüfus artõş hõzõyla hiçbir uyum göstermeyen, ga- rip ve tartõşõlabilir bir büyüme nite- liği taşõyordu. İstatistiksel bilgilere aşinalõğõ olanlar bu sayõsal büyüme- nin anormal olduğunu ilk ilan edildiği dönemden itibaren dile getirdiler. Ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun be- lirleme yetkisi dolayõsõyla yapõlan iti- razlar ve hatõrlatmalar bir değişikli- ğe yol açmadõ. Ülke çapõnda sandõk başõna gi- denlerin, henüz resmileşmemiş bir bilgi olarak 40.5 milyon seçmenin oy kullandõğõ tahmin edilmektedir, bu da seçime katõlma oranõnõn yüzde 84 ol- duğunu göstermektedir. Seçimlere katõlma oranõnõn yüzde 90’larõn üze- rinde olduğu 1980’li yõllardan sonra 1990’lõ yõllar boyunca bu oranõn yüzde 85 düzeylerine düştüğü göz- lenmiştir. 2002 seçimlerinde bir en alt değer olarak yüzde 79’dan geçen ka- tõlma oranõ 2007’de yüzde 84’ü ya- kalamõştõr. Yerel seçimlerde genelde daha az oy kullanõlõr olmasõna tanõklõk edil- mesine karşõn 2009 Mart’õnda bu ora- nõn yüzde 80’in epey üzerinde gibi gözükmesinin üzerinde biraz durul- malõdõr. AKP ve Tayyip Erdoğan bu seçimi bir genel seçim hesaplaşma- sõna sokmak için ellerinden geleni yaptõlar. Olayõ orta ve iri boy kent- lerde kendini sõrõtarak gösteren imar düzensizlikleri, zevksizlikler, plansõz toplu konut siteleri çõlgõnlõğõ ve tüm bunlarla bağlantõlõ yandaş kollayõcõ parasal bozukluklar, yolsuzluklar düzeyinden çõkarmaya gayret ettiler. ‘Gazze kahramanlığı’ kavramõnõ da kullanarak AKP’nin dõş politika- daki ve dünya ilişkilerindeki başarõ- larõnõn övgüsüne dayanan bir kam- panya sergilediler. Ekonomik güçlükleri evrensel kri- ze bağlayarak, bunun Türkiye’yi et- kilemeyen bir gelişme olduğunu an- latmaya çalõştõlar. ‘Hizmet veriyo- ruz, hizmet yapıyoruz’ ve gizlice söylenmiş olarak ‘Şimdi karşılı- ğında sizden oy istiyoruz’ slogan- larõyla kampanya yürüttüler. Bunun sonucunda da Başbakan Tayyip Er- doğan’õn hitabet gücüne ve toplumun ezilmiş kesimlerine umut dağõtarak o düzeylerde yarattõğõ karizmaya bağlõ bir mitingler koşuşturmasõ or- taya çõktõ. Başbakan’õn sert, alaycõ ve sinirlerine sõkça mağlup olan üslu- buyla kitlelere bilinen mesajlarõn yeniden iletilmesine çalõşõldõ. İki ana muhalefet partisi ve onlarõn li- derleri çok sert dille eleştirildi. Med- yanõn bazõ kesimleri sert biçimde azarlandõ. Ergenekon dosyasõ ile il- gili yapõlmasõ gerekenden çok daha hafif eleştiriler dile getirildiğinde ve bunun hukuki bir dava olmaktan öte bir siyasal hesaplaşma meka- nizmasõna çevrildiği söylendiğinde Başbakan Tayyip Erdoğan çok si- nirlendi. Bir hukuk davasõ olmasõ ge- reken bu Ergenekon işinin savunu- culuğunun, savcõlõğõnõn ve yargõçlõ- ğõnõn hepsini birden üstlendi. Şuursuzca bir koşuşturmanõn ve ge- lip gitmenin dinamiğini ayarlama, or- ganizasyonunu yapma yönünden AKP merkezi ve il örgütleri aslõnda başarõlõ olmuş gibi gözüküyorlar. Ancak AKP’nin seçim kampanyasõ- nõ oturttuğu politika ve toplum yö- netimi anlayõşõ öylesine yanlõştõ ki bu parti için bu seçim fiyaskosu kaçõ- nõlmazdõ. AKP 2007 seçimlerinde al- dõğõ 16.3 milyon oya göre yaklaşõk 1 milyon oy kaybõyla 15.5 milyona düşmüş gibidir. Oysa ne kadarõnõn oy kullandõğõ tam belli olmamakla bir- likte yeni seçmenler nezdinde AKP’nin yeni risklere girmeden mev- cutla idareyi göze alabileceklerin çokluğu dolayõsõyla tercih edilmesi beklenirdi. Bir ölçüde belki öyle de ol- muştur. Bu olgu da hesaba katõldõ- ğõnda AKP’nin 2007 tabanõna göre 1 milyonu çok aşan bir kayõpla seçim çõkarmõş olduğu anlaşõlmaktadõr. 1980’ler ANAP’õnõn, o dönem so- nunda genel seçimden yerel seçimlere geçerken başlayan kan kaybõnõn bir benzeri ortaya çõkõyor gibi. Yandaşlar CHP’den hiç bahsetmediler 2007 bağõmsõz oylarõnõn DTP oy- larõna dönüşerek bir miktar büyümesi, Saadet Partisi oylarõnõn bir miktar art- masõ AKP’deki azalmalarõn burala- ra yönlendiğini bir miktar düşün- dürtmektedir. Ancak seçim akşamõ televizyon ekranlarõnda boy gösteren birkaç aklõ başõnda konuşmacõ hariç çoğu uzman adõ altõndaki yandaş budalalar topluluğu, AKP’nin asõl bü- yük kayõp alanõ olan CHP’den hiç bahsetmemeyi becermişlerdir. CHP+DSP’nin oy oranlarõ 2007’ye oranla yaklaşõk yüzde 21’den yüzde 26’ya fõrlamõştõr. Oy rakamõ olarak da bu 7.3 milyondan neredeyse 10 mil- yona yaklaşan bir büyümeyi göster- mektedir. İkinci muhalefet partisi MHP de 2007’nin 5 milyonundan ve yüzde 14.3’lük oy oranõndan 6.4 milyona ve yüzde 16.1’lük bir oy ora- nõna sõçramõştõr. Belirsiz orta sahadaki birikimler 2007’nin çok özel koşul- larõnda kesintisiz ve kõrpõntõsõz AKP’ye yönelmiş iken durumun ar- tõk farklõlaşmaya başladõğõ gözlen- mektedir. Bir zamanlarõn güç kaynağõ olan DYP (şimdiki DP) ve ANAP’õn geriye kalan bir miktar oylarõ son iki seçimde olduğu kadar rahatlõkla AKP’ye yönelme eğiliminden artõk çõkmõştõr. Yeni yönelim seçenekleri MHP ve SP olarak kendini göster- mektedir. Bu tabandan bir miktar CHP’ye bile oy gitmiş olmasõ ve bun- dan sonra da gidebilecek oluşu ayrõ- ca anlamlõdõr. AKP’nin kolu kanadı kırıldı Sadece il genel meclisi sonuçlarõ- na değil, bazõ belediye başkanlõkla- rõnõn el değiştirmesi durumlarõna bakõldõğõnda, AKP’nin kolunun ka- nadõnõn yine bir hayli kõrõk olduğu gözlenmektedir. Bu satõrlarõn yaza- rõnõn Cumhuriyet’teki son seçim ön- cesi politik hava değerlendirmesi yazõsõnda dile getirmiş bulunduğu Antalya ve Adana yer değiştirmesi gerçekleşmiştir. Ayrõca Van, Urfa, Si- irt’te 2004 atmosferinin gevşekliği içinde rahatlõkla kazandõğõ belediye başkanlõklarõnõ AKP bu kez gerçek sahibi olan DTP’ye iade etmiştir. Di- yarbakõr ve Batman’õ alabilmek için sarf ettiği büyük paralar ve gayretler sonuçsuz kalmõştõr. Öte yandan, kendi halindeki bir Tunceli’de oranõn insanõna karşõ çok küçümseyici bir tavõrla yönettiği mal dağõtõmõ kampanyasõ bir işe yara- mamõştõr. Batõ Karadeniz ve Ege yörelerinde Giresun, Sinop, Zon- guldak, Bandõrma, Balõkesir mer- kez, Manisa merkez ve Aydõn’da be- lediye başkanlõklarõ bilinen eski sa- hiplerine iade edilmiştir. Edirne yine ders verdi Edirne’de hakkõnda bin türlü da- laverenin çevrildiği, parasal ve kişi- sel ahlakõ yüksek CHP’li belediye başkanõ gözaltõnda süründükten son- ra yine büyük bir oy farkõyla o yö- reden AKP’yi bir kez daha kovmuş- tur. AKP İç Ege’de Ankara dahil (maalesef) doğuya doğru uzanan Or- ta Anadolu Bölgesi’nde hâlâ varlõğõnõ sürdürmektedir. Ancak oy gücü tüm o yörelerde de azalma yolundadõr. 29 Mart gecesi- nin ekran değerlendirmelerinde renk- lere boyanmõş haritalarõn başõndaki bilgi vericiler oy oranõ değişimle- rinden hiç söz etmedikleri için, ül- kenin hâlâ büyükçe bir kesiminin AKP kontrolünde olduğu izlenimi ya- ratõlmõştõr. Oysa 2007 genel seçim- lerinde nasõl ülke çapõnda her yerden birden bir güçlü varlõk olarak ortaya çõktõysa 2009’da da bütün bölgeler- de birden zayõflamõş bir görüntü ser- gilemektedir. SÜRECEK Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hitabet gücüne ve toplumun ezilmiş kesimlerine umut dağıtarak o düzeylerde yarattığı karizmaya bağlı bir mitingler koşuşturması ortaya çıktı. Başbakan’ın sert, alaycı ve sinirlerine sıkça mağlup olan üslubuyla kitlelere bilinen mesajların yeniden iletilmesine çalışıldı. Önceki bölümlerde hâlâ merkez sol tanõmõna girdikleri düşünülebilecek iki parti CHP ile DSP’nin toplam oyunun 2007’ye göre biraz artmõş olmasõndan ve bu artõşõn kõsmen AKP tabanõndan da beslenmiş olabileceği hususundan ifadesi ile söz edilmişti. Merkez sol par- tilere göre epeyce daha solda yer alan ve politik literatürün gerçek sol tarifi- ne daha yakõn düşen epeyce bir siyasal partinin daha bulunduğu biliniyor. Bunlarõn en yerleşiği olarak bilinen ÖDP’den solun çeşitli fraksiyonlarõnõ parti adõ ve boyutuyla temsil eden epeyce sayõdaki diğer gruplarla birlik- te tüm sol partilerin toplam oy oranõnõn, ülkemizde yüzde 0.5’in altõnda kalõyor oluşu çok talihsiz bir du- rumdur. Evrensel ekonomik krizin kendini göster- mesinin öncesinden başlayarak ve de son bir yõldõr dünyanõn pek çok ülkesinde Marksizmin temel il- kelerinin yeniden okunup algõlanmasõnda bir özel ik- lim yaratõldõğõ bilinmektedir. Bu durumun 40 yõl ön- cenin parlaklõğõndan uzaklaşmõş klasik sola bir so- luklanma fõrsatõ vermesi beklenmektedir. Ülkemiz- deki gerçek geleneksel solun da bu hareketten nasi- bini almasõnõ temenni edelim. Ortaya iyice yaklaşmõş bulunduklarõ için artõk ‘merkez sol’ olarak betimlenebilecek CHP ve ben- zeri sol partilerdeki tarihsel gelişmenin bir hatõr- lanmasõnda yarar bulunmaktadõr. 1970 sonlarõnõn yüz- de 42’lik oy oranõna yaklaşmõş CHP’si bir nostaljik anõ olarak epey gerilerde kalmõş gibidir. Ancak 80’li yõllar boyunca Turgut Özal olayõ ile yaratõlmõş tü- ketime yönlendirici sağ doğrultularõn çekiciliğine rağ- men, orta sol ya da merkez sol belli bir umut ve bek- lenti potansiyelini hâlâ sergileyebilmekteydi. Önceleri SHP, sonralarõ da CHP’nin alageldiği oylar ile DSP’nin aldõğõ oylar toplan- dõğõnda yüzde 30’larõn altõna düşmeyen bir gücün ortada bulunduğu görülebi- liyordu. 2002 seçimleri ile birlikte DSP’nin mutlak bir düşüş yaşamasõ, CHP’nin ise artõk fazla kemikleştiği her kesimde eleştiri konusu olan statik bir yönetim yaklaşõmõ içinde kitlelere ve özellikle genç insanlara umut veremeyişi, orta sol oylarõn toplamõnõ birdenbire yüzde 20’lere indirdi. Aslõnda, bir yerel seçim olmakla birlikte genel seçim havasõna bürünmüş 2009 29 Mart’õnda ise bu oranõn yüzde 26’ya tõrmanmõş oluşu şimdilik memnuniyet vericidir, ancak bununla yeti- nilmemesi gerektiği açõktõr. Kerhen oy verme devam ediyor CHP’ye oy veren ve partiye girip çõkma yakõnlõ- ğõ içerisinde olan küçük bir kesimin ötesinde çok da- ha büyük kitleler bulunduğu hatõrlanmalõdõr. Ancak bunlarõn özellikle yaşlarõ da büyümüş olanlarõnõn par- tiye heyecanlarõ azalmakta ve CHP’nin kitle ilişki- si kurma enerjisinden yoksun statik yapõsõndan memnuniyetsizlikleri artmaktadõr. Ama “Bu son se- fer olsun, değişmezlerse vallahi bir daha vermem” tepkileri göstererek kerhen oy vermeye devam et- mektedirler. Bunlarõn arasõndan daha kõrgõn küs- künlerin bazõ seçimlerde sandõk başõna gitmemiş ol- duğu da bilinmektedir. Bu oy veren kesimden par- tinin en üst yönetimi dahil çeşitli ka- demelerinde değişiklik yapõlmasõnõ bel- ki yeni bir rüzgâr doğurabileceği dü- şüncesiyle özlemle bekleyenler vardõr. Bununla birlikte genel tavõr olarak or- ta sağ kesimin ve özellikle günümüz AKP’sine yakõn yerlerde dolaşan bazõ seçmenlerin “Deniz Baykal gitsin, bi- zim oyumuz yeniden CHP’ye dö- ner” yolundaki tavõrlarõnõn samimi- yeti ve inandõrõcõlõğõ çok tartõşmalõdõr. Partinin asõl daha yakõn kesimlerinde tartõşma konusu olduğu bilinen bir üst yönetim değişikliği ihtiyacõnõn sağ ke- simlerce CHP’ye oy vermemenin bir ge- rekçesi olarak kullanõlmasõ durumuyla karşõ karşõ- ya kalõnmaktadõr. Bu tepki gösterenlerin CHP’de yö- netim değişikliği de olsa oraya oy vermemek için baş- ka gerekçeler arayacaklarõ açõktõr. Bu tür orta sağ in- sanlarõnõ, yumuşak gibi gözüken AKP’lileri CHP’de en fazla ürkütenin, partinin adõnda hâlâ ‘cumhuri- yet’ sözcüğünün yer alõşõ ve bununla ilgili köklü kav- ramlara orada hâlâ sahip çõkõlõyor olduğu bilin- mektedir. CHP’nin son seçim kampanyasõnda laiklik, cumhuriyetçilik gibi kavramlardan çok ekonomik bo- zulmalar ve daralmalara yönelik eleştirilere ağõrlõk verişi, Atatürkçü köklerine dayalõ geleneğinden ta- viz vereceği anlamõna gelmemelidir. Kılıçdaroğlu ve Tekin faktörü CHP’nin genç insanlara, kentlere yeni yõğõlan şe- hirlerin yeni misafirlerine daha sistematik sõcak bir yaklaşõm içinde sokulmasõ gerektiği açõktõr. Bu ta- ze kentlerin önemli bir bölümü AKP’nin bindirilmiş kõtalarõdõr. Ancak böyle bile olsa oralara yaklaşma- ya her şeyden önce niyetli olmak, ondan sonra da bir üslup yaratma arayõşõna gir- me gereği ortadadõr. Geçen pazar günü İstanbul’un Kartal, Sarõyer ve Maltepe’si dahil yaygõn bir alanda CHP’nin bele- diye başkanlõğõ seçim başarõsõ göster- mesi, bu toplum kesimlerine yaklaşõl- masõnõn belki kolay olmadõğõnõ, ama pe- kâlâ mümkün olabileceğini göstermiş- tir. O devasa kenti geçmişten gelen or- ganik ilişkilerle çok yakõndan tanõdõğõ söylenemeyecek bir Kılıçdaroğlu’nun yan mahallelerindeki yeni kent konuk- larõ dahil tüm İstanbul insanõna sõcak bir yaklaşma denediği ve bunu büyük öl- çüde, il başkanõ Tekin’in de yardõmõy- la becerdiği ortadadõr. CHP’nin büyük kent politi- kalarõnõn ve genel diğer tüm kuramsal ve pratik yak- laşõmlarõnõn bu İstanbul örneğinden ilham ve cesa- ret almalarõ gerektiği açõkça gözükmektedir. DSP’nin kaçõnõlmaz olarak çok küçülmüş ve ye- niden büyümesi pek zor gözüken varlõğõyla ülke top- lamõnda hâlâ 1.1 milyon dolayõnda oy alõyor oluşu memnuniyet vericidir. Bu vesileyle, televizyon ekranlarõnda ve sağ ba- sõnda sol güçleri küçük düşürmek üzere gösterilen gayretlerin bir parçasõ olarak, CHP’nin yüzde 20.9’dan yüzde 23.1’e yükseldiği ve bunun önem- senecek bir durum olmadõğõ dile getirilmektedir. Oy- sa 2007 seçimlerinde CHP ve DSP, hatõrlanacağõ gi- bi, seçime birlikte girmişlerdi. Orada elde edilen yüz- de 20.9 ikisinin toplam oyu idi ve 2009’da bu oy yüz- de 26’ya fõrlamõştõr. ORTA SOL OYLAR NEREYE? Karakaş: Kriz değiştiriyor İstanbul Haber Servisi - Eski Kültür Bakanõ Ercan Karakaş, 33. İktisatçõlar Haftasõ dolayõsõyla düzenlenen “Kriz ve Siyasi Yapõlar” konulu oturumda bir konuşma yaptõ. Karakaş, “Benim tezim şu; artõk gelinen noktada dünyanõn birçok ülkesinde bu krizleri demokrasi içerisinde aşmayõ becerebilmemiz gerekir. Ekonomik krizler, kişilerin ekonomik güçlerinin azalmasõnõn ve işsiz kalmalarõnõn insanlarõn siyasete bakõşlarõnõ değiştirdi. Bu seçimlerde de böyle oldu. Geçmişte de böyle olmuştu” dedi. Sanlı, başkanvekili oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay’dan yapõlan yazõlõ açõklamaya göre, Zeki Akar’õn emekliye ayrõlmasõyla boşalan Yargõtay Birinci Başkanvekilliği için Yargõtay Büyük Genel Kurulu’nda dün seçim yapõldõ. Seçim sonucu Yargõtay Birinci Başkanvekilliği’ne, Yargõtay Birinci Hukuk Dairesi Üyesi Erdal Sanlõ seçildi. Sanlõ aynõ zamanda Yargõtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlõğõ’nõ da yürütecek. Vize parası şikâyeti İZMİR (AA) - İzmirli işadamõ Orkun Gülaç, 3 günlük vize karşõlõğõnda ödediği 174 TL’lik harcõn iadesi için Almanya’nõn İzmir Başkonsolosluğu’na yaptõğõ başvurudan sonuç alamayõnca, Almanya’yõ Avrupa Komisyonu’na şikâyet etti. Gülaç’õn avukatõ İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve AB Hukuku Uzmanõ Avukat Barõş Kaşka, komisyonun 2 ay içinde Gülaç’a yanõt vermek zorunda olduğunu söyledi. Gazeteciler anılıyor İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) geleneksel hale getirdiği, “Öldürülen Gazeteciler Günü”nün 13’üncüsü bu yõl 6 Nisan Pazartesi günü gerçekleştirilecek. TGC’den yapõlan yazõlõ açõklamada, 6 Nisan Pazartesi günü saat 13.30’da TGC yönetim kurulundan bir heyet, 1909 yõlõnda Galata Köprüsü üzerinde öldürülen Hasan Fehmi’nin Çemberlitaş Sultan Mahmut Türbesi’ndeki mezarõnõ ziyaret edecek. KILIÇDAROĞLU TEKİN Termik santrala tepki EREĞLİ (AA) - Zonguldak’õn Ereğli ilçesine bağlõ Kandilli beldesinde HEMA Endüstri AŞ yetkilileri, beldedeki eski Türkiye Taşkömürü Kurumu Sinema Salonu’nda termik santral kurulmasõyla ilgili yurttaşlarõ bilgilendirmek için toplantõ düzenledi. Toplantõya katõlan bir grup yurttaş, yetkililerin termik santralõ tanõtan sunumunu sloganlarõyla kesti. Sinema salonu önünde toplanan bir grup öğrenci de açtõklarõ pankartlarla okul bandosu eşliğinde marşlar söyleyerek, santralõ protesto etti. Avea her yöne sınırsız Haber Merkezi - Avea’nõn, “Her Yöne Sõnõrsõz” tarifesini, 1 Nisan itibarõyla yeniden hizmete sunduğu belirtildi. Avea’dan yapõlan yazõlõ açõklamada, Avea Regülasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardõmcõsõ Cengiz Anõk, “2008 yõlõnda ‘Türkiye’nin en çok tercih edilen operatörü’ olarak, tüketicilerimizin beklediği ve yoğun ilgi gösterdiği ‘Her Yöne Sõnõrsõz’ tarifesine abone alõmõnõ yeniden başlatõyoruz” dedi. Süper Loto yine devretti ANKARA (AA) - Süper Loto oyununun bu haftaki çekilişinde de 6 bilen çõkmayõnca 4 milyon 614 bin 593 TL 6 Kr haftaya devredildi. Kazandõran numaralarõn; 3, 14, 20, 29, 40 ve 54 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 5 bin 633 TL 45’şer Kr, 4 bilenler 94 kişi 88 TL 15’şer Kr, 3 bilenler de 7 TL 30’ar Kr ikramiye alacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear