28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ Hesapsız Dışa Açılmanın Faturası Çok Ağır Türkiye’nin “dışa açılması”, son 30 yılına damga- sını vuran ana slogan oldu. Sadece ekonomide değil, siyasal ve kültürel yapıda da “dışa açıldı” Türkiye. Bu- nun dışa açılma mı, saçılma mı olduğu tartışmasını, diğer boyutlarını bir tarafa bırakıp ekonomik açılmaya yoğunlaşırsak ne görürüz? Bu açılmanın 1980-2000 dönemi, geriye dönüp bakıldığında uzun bir emek- leme devridir, asıl sıçrama ise 2001 krizi sonrası yaşandı. Dünyada yaşanan likidite bolluğunun yarattığı lale devrinde dünya ekonomisi ile özellikle ihracat ve ithalat üstünden bütünleşme büyük ivme kazandı. Öy- le ki 2000’de 28 milyar dolar olan ve milli gelirin yüz- de 10’u tutarındaki ihracat, 2007’ye gelindiğinde 132 milyar dolara ve milli gelirin yüzde 16’sına çıktı. Ay- nı şey ithalatta da yaşandı. 2000’de 54 milyar olan ithalat, 2007’de 201 milyar dolara; milli gelire oranı da yüzde 20’den yüzde 26’ya çıktı. İhracatı, ithala- tıyla birlikte Türkiye dış ticaret hacmi 82 milyar do- lardan 2008’de 333 milyar dolara çıktı. Bu, 7 yılda yüz- de 306 artış demekti!.. Dışarıdan akan sıcak para ve doğrudan yabancı sermaye girişi, bu dışa açık büyümenin ana rüzgârı oldu. Dünyadan, özellikle AB’den gelen dış talebin kamçıladığı bu dışa açık büyüme, otomotivden elektroniğe, konfeksiyondan inşaata birçok sektörün “ihracata dönük büyümesini” beraberinde getirdi. Bü- yük bir gazla, dışa dönük yapılandırılan bu ekonomiyi şimdi çok büyük tehlikeler bekliyor. Dış talebin hız- la düştüğü son 6 ayda, ihracattan doğan boşluğu iç pazarın telafi etmesi mümkün olamıyor. Peki, dışarı- daki, özellikle AB’deki resesyon uzun sürerse -ki bu yılın küçülmesi yüzde 3’ün üzerinde olacak- ihraca- ta dönük bu kapasiteler nasıl kullanılacak? Nitekim, krizin hissedildiği 2008’in son çeyreği ile lale devri 2007’nin son çeyreğinin dış ticaret ve mil- li gelir verileri sorunun çarpıcılığını yeterince ortaya koyuyor. Üç aylık dolar kurları üstünden hesapladı- ğımızda, milli gelirin 2007 son çeyreğinde 184.5 mil- yar dolar iken 2008 son çeyreğinde yüzde 17’ye ge- rilediğini görüyoruz. Yani, 1998 sabit fiyatlarıyla yüzde 6.2 olarak açıklanan son çeyrek milli geliri, do- larla hesaplandığında yüzde 17 gerilemeye tekabül ediyor. Yine son çeyrekler itibarıyla dolar kuru kar- şısında TL’nin yıllık yüzde 27 değer kaybına uğradı- ğı görülüyor. 2008 Ekim’inden sonra yaşanan de- valüasyon tutarına karşın ihracat, 2007 son çeyre- ğindeki düzeyini yakalayamamış ve yüzde 13 geri- lemiş. Bu alarm verici bir durum. Bu kadar hesapsızca, dış talebe göre şekillendi- rilmiş bir ekonomik yapı, dışarıdaki kuraklık uzadık- ça ne olacaktır? Otomotivde yüzde 65, beyaz eşya, elektronikte yüzde 70’e varan boyutlarda dış talebe göre kurgulanmış sektör, açığını hangi iç taleple te- lafi edebilir? Gelir dağılımının bu kadar bozuk olduğu bir ülkede bu açık iç taleple telafi edilemez. Türkiye, gerçekten de ürkütücü günlere gebedir. Dayanıklı, dayanıksız tüketim sektörlerine yassı çe- lik, petrokimya, petrol ürünleri veren Erdemir, Pet- kim,Tüpraş gibi, henüz özelleştirilmiş dev firmaları çok zor günler beklemektedir. Bu eski KİT’leri alan- lar, çok ciddi dış borçlanmalar yapmışlardı ve ciro- larının düşmesi ile borç taksitlerini ödemede güçlükler söz konusu olabilecektir. Bu hesapsız kitapsız dışa dönük büyümenin ge- tirebileceği sıkıntıları öngöremeyen AKP iktidarının yaşanacak bir çöküşte sorumluluğu büyük olacak- tır. Bu “dışa saçılma”yı, yıllarca ucuz kur politikası iz- leyerek körükleyen AKP iktidarı olmuştur. Ucuz kur hem ithalatı hem dış borçlanmayı çekici duruma ge- tirmiş, bu da bugün önümüze önemli bir cari açık ve dış borç kamburu şeklinde dikilmiştir. İlerleyen her ay, açıklanan her yeni gösterge nasıl bir felaketle bu- run buruna geldiğimizi ortaya çıkarmaktadır. AB pa- zarı en kısa zamanda açılmadığı takdirde, bu yangını hiçbir IMF parası da söndürmeye yetmez ve korka- rım koca koca sanayi devleri tek tek devletin kapı- sının önüne konur. Bunlar felaket senaryoları değil, yaşanması çok muhtemel gelişmelerdir. Bu olasılık- ları dikkate alarak planlar üretmek gerekmektedir. mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Zirvede buzları eritme çabası Dış Haberler Servisi - Küresel sis- temin omurgasõnõ oluşturan ülkele- rin liderlerini ve ekonomi kurmay- larõnõ bir araya getiren G20 zirvesi, ABD ile Çin ve Rusya’nõn ilişkile- rinde yeni bir bahar havasõ başlattõ. Londra’nõn en büyük fuar merke- zi Excel’de yapõlan zirvede Türki- ye’yi Başbakan Recep Tayyip Er- doğan temsil ederken, görevinin ilk aylarõndaki ABD Başkanõ Barack Obama Arjantin, Avustralya, Bre- zilya, Kanada, Çin, Fransa, Alman- ya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Hollanda, Güney Kore, Rusya, Suudi Arabistan, Gü- ney Afrika ve İspanya liderlerinden birçoğu ile ilk defa yüz yüze geldi. Rusya Dõşişleri Bakan Yardõmcõ- sõ Sergey Rıyabkov, Londra’da ön- ceki gün yapõlan Obama - Medvedev görüşmesiyle, Washington - Mos- kova ilişkilerinin “sıfırdan başla- dığını” söyledi. Rus İtar-Tass ajan- sõna konuşan Rõyabkov, “ABD yö- netimi ve Başkan Obama’nın li- derliğimizle diyaloğunda kullan- dığı tonu olumlu şekilde değer- lendiriyoruz” dedi. Çin Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan ya- põlan açõklamada da, Obama ile Çin Devlet Başkanõ Hu Cintao arasõn- daki görüşmenin işbirliğini arttõra- cağõnõ vurguladõ. Liderlerin her yõl stratejik diyalog görüşmelerinin dü- zenli olarak yapõlmasõnda anlaştõğõ ve Obama’nõn yõlõn ikinci yarõsõ için Çin tarafõndan yapõlan davetten mem- nuniyet duyduğu bildirildi. Başbakan Erdoğan ise dün aile fo- toğrafõnõn çekilmesinin ardõndan ABD Başkanõ Obama, Almanya Başbakanõ Angela Merkel, İspanya Başbakanõ Jose Luis Rodrigez Za- patero ve Hollanda Başbakanõ Jan Peter Balkenende ile “ayaküstü” görüştü. Görüşmede Obama’nõn Tür- kiye’ye yapacağõ ziyaretin de gün- deme geldiği belirtildi. Erdoğan ön- ceki akşam İgiltere Kraliçesi II. Eli- zabeth’in davetinde Suudi Arabistan Kralõ Abdullah ile de sohbet ettiği, ayrõca Başbakanlõk konutundaki ye- mekte Brezilya Devlet Başkanõ Lu- iz İnnacio Lula de Silva’dan davet aldõğõ kaydedildi. Söz artık kriz mağdurlarının Ekonomi Servisi - Dünyanõn ge- lişmiş ülkelerinin son 7 aydõr çare- sizlik sõnavõ verdiği ve çözüm yolu bulamadõğõ küresel kriz, muhalif çevreleri birleştirdi. Londra’da yapõlan G20 Zirvesi, çevrecisinden küreselleşme karşõtõna, sosyalistinden işçi ve işsizine kadar on binlerce kişinin kriz protestolarõ- na sahne oldu. Finansal kriz nedeniyle işsiz kalan binlerce kişinin de katõl- dõğõ Londra’daki gösterilerde, ‘kri- zin faturasını krizi çıkaranların ödemesi’ gerektiği çağrõsõ yapõldõ. Obama’yı silahıyla vurdular “G20’nin Çöküşü” (G20 Melt- down) çatõsõ altõnda örgütlenen gös- tericiler, ABD Başkanõ Barack Obama’nõn başkanlõk seçimlerinde kullandõğõ “Yes We Can (Evet Ya- baliriz)” sloganõ ile küresel krizi protesto ettiler. Uluslararasõ çapta 60’tan fazla örgütün katõlõmõyla dü- zenlenen gösteriler, protestolarõn hedefinde yer alan ve krizin so- rumlusu olarak gösterilen onlarca bankanõn Londra’daki bazõ şubele- rini kapatmasõna neden oldu. 20 yõldõr ders verdiği Doğu Londra Üniversitesi’ndeki işinden atõlma- sõyla aslõnda kendisi de kriz mağdu- ru olan ve ‘Kriz nedeniyle banka- cılar asılabilir’ diyen Prof. Chris Knight’õn kurucusu olduğu G20’nin Çöküşü adlõ grubun internet sitesin- de yer alan manifesto da finansal ka- pitalizme karşõ emekten yana olan- larõn ortak amacõnõ ortaya koydu:  Bankacõlarõ def edebiliriz.  Rüşvetçi politikacõlarõ başõmõz- dan savabiliriz. Herkese iş, ev ve gelecek garanti edebiliriz. Halk için halk ile ve halktan olu- şan hükümeti kurabiliriz.  Tüm sõnõrlarõ ortadan kaldõrõp dünya vatandaşõ olabiliriz.  Sürdürülebilir bir yaşam için kü- resel kaos havasõna son verebiliriz.  Kapitalizmi tarihe gömebiliriz. Evet yapabiliriz!.. Önceki gün savaş karşıtlarının da katıldığı G20 protestolarında, Londra sokakları savaş alanına dönerken, dünkü protesto gösterileri sakin bir havada geçti. Gösterilerin çatışmadan uzak geç- mesinin nedenlerinden biri kentte çok yoğun gü- venlik önlemlerinin alınması oldu. Polis zirve- nin düzenlendiği ExCel binanın çevresindeki 800 metrelik alanda, merkeze girme izni bulun- mayan herkesi geri çevirdi. 5 bin dolayında kişinin katıldığı önceki günkü gösterilerde ise 1 kişi öldü, 7 protestocu ise has- taneye kaldırıldı. “Krizin faturasını biz öde- meyeceğiz” diyen protestocular Royal Bank of Scotland’ın camlarını kırarak mevcut ekono- mik düzenin değişmesini istedi. Dün ise liderler çözüm için ExCel salonuna gel- meden protesto gösterileri başladı. Sabahın er- ken saatlerinde Londra borsası önünde bulu- şan bir grup, Londra Borsası’nın günlük faa- liyetlerini engelleme tehdidinde bulundu. Pro- testocular yere serdikleri dev monopol oyunu- nu oynayarak liderlere dünyayı “kumarhane”ye çevirdiniz mesajı verdi. Oyuncuları iflasa sürük- leyerek kazanmanın amaç olduğu monopol ile protestocular kapitalist sistemin halkı iflasa uğrattığını savundu. Ken- di çizdikleri dev monopolün üzerine “Asıl so- ru bu oyunu kim kazanacak” yazan eylemciler, G20 ülkelerini dünyayı küresel bir oyun alanına çevirmekle suçladı. Dün gün içinde eylemler İn- giltere Merkez Bankası önünde yoğunlaştı. Protestocular” bankacıları yiyin” pankartlarıyla zirveyi eleştirdi. Günlerdir süren gösterilerde 111 kişi gözaltına alındı. Son Çeyrekler İtibarıyla Dış Ticaret ve Milli Gelir, Bin $ 2007 2008 % - GSYİH 184.521 153.013 17,1 - İhracat 30.938 26.809 13,3 - İthalat 48.378 38.418 20,6 Dış ticaret hacmi 79.316 65.227 17,8 İhracat/GSYİH 16,8 17,5 4,5 İthalat/GSYİH 26,2 25,1 -4,2 Dış Tic. Hac/ GSYİH 43,0 42,6 -0,8 Ort. Kur ($/TL) 1,19 1,51 26,9 Gül maskesiyle Erdoğan protestosu Obamalar kraliçeye iPod hediye etti ABD Başkanõ Barack Obama ve eşi İngiltere Kraliçesi’ne iPod hediye etti. Hediye edilen iPod’da Elizabeth’in, 2007’de Washington ve Virginia’ya yaptõğõ gezilerin videosu ile “If I Loved You”, “You’ll Never Walk Alone” gibi çoğunlukla Broadway müzikallerine ait şarkõlar yer aldõ. Obamalar, kraliçeye iPod’un yanõ sõra ünlü Hollywood müzikal bestecisi Richard Rodgers imzalõ oldukça ender bulunan bir şarkõ kitabõ hediye ettiler. G20, Endonezya’da da protesto- cularõn gösterilerine sahne oldu. G20 liderlerini, maskelerini gi- yerek protesto eden göstericiler, Başbakan Erdoğan yerine yan- lõşlõkla Cumhurbaşkanõ Gül’ün maskesini taktõ. Fotoğrafõ çeken AP haber ajansõ da Gül’ün mas- kesinin altõna Recep Tayyip Er- doğan yazdõ. Benzer hatayõ önceki gün Çinli sanatçõ Yu Chengsong da yaptõ. Zirveye katõlan 20 lide- rin karikatürünü çizen Cheng- song protestocular gibi bir hatayla hazõrladõğõ posterde Erdoğan ye- rine Gül’ün resmine yer verdi. Afiyetle yediler Liderler bir karede buluşamadılar Dünyayõ kurtarmak için bir araya gelen liderler, aynõ fotoğraf karesinde buluşamadõ. Zirvenin sonlanmasõnõn ardõndan çekilecek aile fotoğrafõnda Kanada Başbakanõ Stephen Harper’õn bulunmadõğõnõn fark edilmesi üzerine çekim tekrarlandõ. Ancak bu kez de İtalya Başbakanõ Silvio Berlusconi kareye giremedi. BBC, Kanada Başbakanõ Harper’õn tuvalete gitmek zorunda kaldõğõ için ilk çekime yetişemediğini iddia etti. Harper’õn sözcüsü ise bu iddayõ yalanladõ. 1 Nisan akşamõ G20 liderleri ve eş- lerine sunulan yemeğin maliyeti kişi başõna sadece 11 sterline (26 lira) mal oldu. Zirvedeki yemekleri genç ekibiyle hazõrlayan ünlü aşçõ Jamie Oliver, ye- mek izlenimlerini yazdõğõ sitesinde, ye- mekleri Brown ve eşinin çok beğen- diğini belirtti. 11 sterlinlik menüde or- ganik somon yanõnda deniz börülce- si, çeşitli sebzeler, İrlanda ekmeği, ku- zu kol, patates, yabani mantar ve na- ne sosuyla tatlõ olarak da bakewell tur- tasõ ve krema yer aldõ. Emine Erdoğan, Michelle’le yan yana Erdoğan Brezilya’dan davet aldı Başbakan Erdoğan Downing Sokağõ’ndaki Başbakanlõk konutunda verilen yemek sõrasõnda da pek çok liderle ayaküstü sohbet etti. Bu sohbetler sõrasõnda Brezilya Devlet Başkanõ Luiz İnnacio Lula de Silva Erdoğan’õ Brezilya’ya davet etti. Erdoğan, ayrõca zirve öncesinde ABD Başkanõ Obama ile Türkiye’ye yapacağõ ziyaretle ilgili kõsa bir konuşma yaptõ. Önceki akşam Kraliçe ve eşiyle de bir araya gelen Erdoğan, davet sõrasõnda Suudi Arabistan Kralõ Abdullah ile de sohbet etti. Liderlerin yanõ sõra first ladyler de ön- ceki akşam başkanlõk konutunda bir araya geldi. Yemek öncesi çekilen hatõra fotoğrafõnda Emine Erdoğan, Michelle Obama’nõn yanõnda yer aldõ. Dış Haberler Servisi - ABD Baş- kanõ Barack Obama ve eşi Michel- le Obama’nõn, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth ile tanõşmalarõ sõrasõndaki “samimiyetleri” İngiliz basõnõnõn dikkatini çekti. Buckingham Sarayõ’ndaki 20 da- kikalõk görüşmenin sonunda, Michelle Obama’nõn kendisinden epey kõsa boylu olan 82 yaşõndaki kraliçeye sa- rõldõğõ belirtilen haberlerde, kraliçe- nin ise buna kibarca gülümseyerek ya- nõt verdiği kaydedildi. Dönemin Avustralya Başbakanõ Paul Keating 1992 yõlõnda kraliçeye sarõldõğõ için büyük tepki almõştõ. Sonraki Avustralya Başbakanõ John Howard’õn sözcüsü ise görüşmele- rinin ardõndan “hiçbir temas olma- dığını” õsrarla vurgulamõştõ. Obamalar protokolü unuttu Dünyayı “kumarhane”ye çevirdiniz G20 zirvesinden çõkan so- nuç dünya piyasalarõnõ da hareketlendirdi. Piyasalar, atõlacak adõmlarõ ekonomik to- parlanma için olumlu geliş- meler olarak değerlendirir- ken, İngiltere Başbakanõ Brown’un sonuç bildirgesini açõkladõğõ dakikalardan iti- baren hõzla yükselişe geçen borsalarda alõm rüzgârõ esti. ABD’de Dow Jones Endeksi yüzde 3.3, Nasdaq Endeksi yüzde 3.9’luk yükselişlerle açõlõrken, Brown’un açõkla- malarõnõn ardõndan Avrupa borsalarõndaki artõşlar yüzde 6’larõ aştõ. İngiltere’de FTSE Endeksi yüzde 4.3, Fransa’da CAC 40 Endeksi yüzde 5.4, Almanya’da DAX Endeksi ise yüzde 6.1 değer kazandõ. İMKB’de de hisse senetleri yüzde 3.2 değer kazandõ. Enerji piyasasõnda ise ABD ham petrolünün varil fiyatõ bir günde yüzde 8’lik artõşla 48 dolardan 52 dolara çõktõ. PİYASALAR COŞTU Dünya liderleri son 100 yılın en kritik zirvesi için Londra’daki G20 toplantılarında bir araya geldi. IMF ve Dünya Bankası’na 1 trilyon dolarlık acil kaynak aktarılmasını öngören zirveden, “Denetimsiz kapitalizm dönemi sona ermiştir” sonucu çıktı. E k o n o m i Servisi - Kapita- lizmin kurucusu ola- rak kabul edilen Adam Smith’in 1775’te söyle- diği ve serbest piyasa eko- nomisinin temel direği olarak görülen “Bırakınız yapsınlar, bıra- kınız geçsinler” sloganõ rafa kalkõyor. Londra’daki G20 toplantõlarõnda bir ara- ya gelen dünya liderlerinin 7 saatlik küre- sel ekonomiyi kurtarma zirvesinden “Dene- timsiz kapitalizme son” mesajõ çõktõ. Bankacõlõk sõrlarõnõn sona erdiğini ilan eden zirvenin sonucuna göre hem yeni oluşturulacak bir yapõ eliyle hem de Uluslararasõ Para Fonu’nun (IMF) güçlendirilmesi yo- luyla küresel finans siste- minin düzenleme ve deneti- mi sağlamlaştõrõlacak. Fransa Cumhurbaşkanõ Ni- colas Sarkozy, sonucu “Anglosakson tarzı kapitalizm dönemi kapandı” diye yorumlarken, zirvenin ev sahip- liğini yapan İngiltere Başbakanõ Gordon Brown’õn açõk- ladõğõ sonuç bildirgesinde şu tarihi maddeler yer aldõ: Acil önlem olarak IMF ve Dünya Bankasõ’na 1 tril- yon dolar aktarõlacak. IMF’ye ayrõlan kaynaklar 3 kat art- tõrõlarak 750 milyar dolara çõkarõlacak. Ekstra 250 milyar dolarlõk kaynak ticaretin finasmanõ için harcanacak. 2010 sonuna kadar G20 ülkeleri krizle mücadele için 5 trilyon dolar harcayacak. IMF milyarlarca dolarlõk altõn rezervlerini yoksul ül- kelere yardõm için satacak. Dünyanõn en yoksul ülkeleri- ne 100 milyar dolar ek yardõm verilecek. Serbest ticare- tin önündeki engellerin kaldõrõlmasõnõ amaçlayan “Doha Round” acil olarak sonuçlandõrõlacak. Dõş ticarette koru- macõlõk yapan ülkeler ifşa edilecek. Hedge fonlar ve kredi derecelendirme kurumlarõ da- ha sõkõ denetime tabi tutulacak. Bankalarõn toksik varlõk- larõ temizlenecek. Üst düzey bankacõlarõn ma- aş ve primlerine sõkõ kontroller getirilecek. OECD üç ayrõ vergi cenneti listesi hazõrla- yacak ve bu merkezler kara listeye alõnacak. Önlemlerin etki- lerini değerlendirmek için G20 liderleri kasõm ayõnda Washington’da tekrar buluşacak. 3 NİSAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 G20 zirvesi, kapitalizmin 233 yõllõk temelinin çöktüğünü ortaya koydu õrakõnõzdenetlensin’‘B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear