Catalog

CMYB C M Y B 29 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 G eçen yõl 1 Mayõs’ta “ikili görev” baş- lõğõyla alanlara çõkõldõ. Emek ve mes- lek örgütlerinin, emek dostlarõnõn ve 1 Mayõs katõlõmcõlarõnõn bu taleplerinden birin- cisi, birlik, mücadele ve dayanõşma günü olan 1 Mayõs’õn resmi tatil ilan edilmesiydi. Emekçilerin ve emek dostlarõnõn onlarca yõl- lõk mücadeleleri sonucunda, 12 Eylül’de ta- mamen gaspedilen bu hak, “Emek ve Daya- nışma Günü” olarak yeniden iade ediliyor. İkinci talep ise, 1 Mayõs önündeki engelle- rin kaldõrõlarak, 1 Mayõs 1977’de yaşanan kat- liamõn aydõnlatõlmasõ ve sorumlularõnõn yar- gõlanmasõ için TBMM Araştõrma Komisyo- nu’nun bir an önce kurulmasõydõ. Türkiye yaşadõğõ siyasi travmalarõn en önemlilerinden biri olan 77 1 Mayõs katliamõyla yüzleşmediği sürece, ülkemizde demokrasi ve özgürlükler sorunu hiçbir zaman tam olarak çö- zülemeyecektir. İşte bu nedenle 1 Mayõs’õn Taksim’de kutlanmasõ bir demokrasi sorunu- dur. Emekçilerin 77’de ve sonrasõnda yaşadõğõ travma yöneticiler tarafõndan hiç düşünülme- diği, toplumsal barõş açõsõndan taşõdõğõ önem dikkate alõnmadõğõ gibi, “yangın” adeta üze- rine benzin dökülerek söndürülmeye çalõşõl- maktadõr. Oysa emekçilerin, yõllarca kutla- maktan uzak kaldõklarõ bayramlarõ kan gölü- ne çevrilmiş, kürsüleri ise ellerinden alõnmõş- tõr. Ve bu ülkede emekçilerin yõlda bir kez ol- sun kullanmak istedikleri bu kürsü on yõllar- dõr yerine konmamõştõr. Görülen odur ki, ko- nulmak istenmemektedir de. Kendi halkõna özgürlük ve demokrasiyi çok görenler “AB normlarını kabul eden ve uygulayan bir hükümet olmakla” böbürle- nirken, aslõnda demokrasiyi özümseyeme- diklerini de sergilemektedirler. Taksim’i emekçilere gurur duyarak açmak yerine, kõrk dereden su getirerek emekçilerin önü kesilmekte, Taksim kutlamalarõnõ engel- lemek için olmadõk gülünç bahaneler icat edilmektedir. Bu bahanelerden birisi ve yõl- lardõr tekrarlanõlan şey Taksim alanõnõn gü- venilir olmadõğõ, “provokasyon”a açõk olduğu; diğeri, alanõn 300 bin kişiyi alacak kapasite- ye sahip olmadõğõ için kutlamanõn temsili ola- rak 300 kişiyle yapõlmasõ ve bir diğeri ise Tak- sim’in turistik bir merkez olduğudur. Her şeyden önce valilerin görevi toplantõnõn içeriğine, estetiğine karõşmak değildir. Buna karar verecek olanlar 1 Mayõs kutlamasõnõ ya- pacak örgütler ve insanlardõr. 1 Mayõs kutlamalarõ ve neredeyse bütün po- litik gösteriler Londra’da Trafalgar Meyda- nõ’nda, Berlin’de Alexander Meydanõ’nda, Pa- ris’te Nation Meydanõ’nda, Moskova’da Kõ- zõl Meydan’da yapõlmaktadõr. Üstelik her bi- ri de turistik olan bu alanlara bir milyon insanõn katõlõmõ söz konusudur. İddialarõn aksine Taksim Meydanõ teknik olarak 1 Mayõs kut- lamalarõ için en uygun alandõr! Toplumun Şehircilik Hareketi’nin (İMECE) yaptõğõ bir araştõrmaya göre, İstanbul’un en merkezi ve büyük alanõ olan Taksim Alanõ sa- dece dar alan olarak 26 bin metrekare, Gezi Parkõ’nõn bir bölümü ve Taksim Anõtõ dahil edildiğinde 58 bin 443 metrekaredir. Metre- kareye 4 kişinin rahatlõkla sõğdõğõnõ düşünecek olursak, ortaya çõkan sayõ, yöneticilerin Tak- sim Alanõ’na ilişkin “kaygılarını” giderecek cinstendir. 1 Mayõs kutlamalarõnõ engellemek için gösterilen çabalar maddi dayanaktan yoksun Taksimsadecesimgedeğil MEYDANLAR Metrekareye 4 kişi düş- tüğünde alanın top- lam sayısı. TAKSİM MEYDANI 58 443.83 metrekare 233.772 kişi KADIKÖY MEYDANI 14 290.00 metrekare 57.160 kişi ÇAĞLAYAN MEYDANI 15 410.25 metrekare 61.640 kişi U luslararasõ kutlanan bir bayramõn 300-500 kişi temsilen kutlanmasõ ne demektir? Bu nasõl bir hoşgörü- süzlüktür? Ve başka hangi bay- ram ülkemizde “temsili” olarak kutlanmakta veya kutlanmasõ önerilmektedir? Diyelim ki Vatan Caddesi’nde 29 Ekim Cumhuri- yet veya 30 Ağustos Zafer Bayra- mõ 300-500 kişiyle “temsilen” kutlanabilir mi? Taksim Alanõ’nõn güvenli olma- dõğõ ve provokasyonlara açõk ol- duğu iddialarõna gelecek olursak: Eğer söz konusu olan şey “derin devletin” yapacağõ bir provokas- yonsa, Türkiye’nin hiçbir alanõ veya hiçbir salonunun “güvenli” olma olasõlõğõ yoktur. Eğer iddia edildiği gibi “birileri” bir provo- kasyon yapacaksa şu iki soruyu sormak kaçõnõlmaz olacaktõr: 1) Devlet bir provokasyondan haberdarsa eğer, sahip olduğu teknolojik altyapõ ve kadrosuyla bunu önceden önleme “gücüne” sahip değil midir? 2) Provokatörler özellikle Tak- sim Alanõ’nõ mõ sevmektedirler? Bir provokasyon yapõlacaksa eğer, meydanõn Taksim olmasõ, Kadõköy veya Çağlayan olmasõ fark etmeyecektir. Çünkü, 1979’da Kahramanmaraş’ta, 1980’de Çorum’da, 1995’te Gazi Mahallesi’nde, 1996’da Kadõ- köy’de de bu provokasyonlar ya- şanmõştõr. Sadece şunu söylemeliyiz ki; 1 Mayõs kutlamalarõnõ engellemek için, İstanbul’u 24 saat süreyle sõ- kõyönetim altõna alan, vapurlarõ çalõştõrmayan, köprüleri, ana ar- terleri kesen, Taksim’in bütün so- kaklarõnõ 50 bin polisle kapatan polis gücünün yüzde 10’unun kullanõlmasõyla bile 1 Mayõs kut- lamalarõnõn güvenliği sağlanabi- lir. İstanbullulara 24 saatlik bir sõ- kõyönetim ve zulüm yaşatmak ye- rine, herkese ve her şeye açõk olan bu alan toplumsal barõşõn sağlanabilmesi için yõlda bir gün- lüğüne dahi olsa emekçilere açõla- maz mõ? Provokatörleralanseçermi? SÜRECEK 1 Mayıs 1977’de yaşanan katliamdan bir yıl sonra Taksim Meydanı. D İ S K ’ İ N A R Ş İ V İ N D E N G Ü N I Ş I Ğ I N A Ç I K A N V E İ L K K E Z Y A Y I M L A N A N F O T O Ğ R A F L A R 1977 Dolmabahçe’den Taksim’e yürüyüş. 1976 Taksim Meydanı. İsrail tatbikatı izliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İsrail’in Ulusal Günü dün Ankara’da verilen bir resep- siyonla kutlandõ. Resepsiyonda, hükümeti Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek temsil etti. Türkiye-Suriye tatbikatõnõn damgasõnõ vurdu- ğu resepsiyonda, konuya ilişkin sorularõ ya- nõtlayan İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy, “Bunun nasõl bir tatbikat olduğunu an- lamak için konuyu yakõndan takip ediyoruz” dedi. Resepsiyona Genelkurmay adõna İkinci Başkan Orgeneral Hasan Iğsõz katõldõ. Saylan ve Haberal’ın durumları İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversi- tesi (İÜ) Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören Prof. Türkan Saylan, dün kan değerlerinin iyi olmasõ nedeniyle hem karnõndan hem damar- dan çift kemoterapi aldõ. Doktorlarõ Saylan’õn taburcu edilmeyeceğini belirtirken, İÜ Kardi- yoloji Enstitüsü’nde tedavi gören Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Mehmet Haberal’õn da tedavisinin sürdüğü belirtildi. Özyürek’ten silah sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP İs- tanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, kazõlar- da ele geçirilen silahlar konusunda TSK bün- yesinde ne gibi inceleme veya soruşturma ya- põldõğõnõn açõklanmasõnõ istedi. Özyürek’in, Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül’ün yanõt- lamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde “Yurdun çeşitli bölgelerinde ve son olarak İs- tanbul Poyrazköy’de yapõlan kazõlarda çok sayõda silah ve mühimmat bulunmuştur. Poy- razköy’de ve daha önce kazõ yapõlan bölge- lerde bulunmuş olan mühimmat ve silahlar yurtiçinde ve/veya yurtdõşõnda hangi firmalar tarafõndan imal edilmiştir?” denildi. Doçentlik sınav komisyonu seçildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Üniver- sitelerarasõ Kurul toplantõsõ, Prof. Hasan Cey- lan başkanlõğõnda yapõldõ. Toplantõda doçent- lik sõnav komisyonu üyeliği için seçim yapõl- dõ. Komisyon seçiminin ardõndan ÜAK top- lantõsõnda fen edebiyat fakültelerinin sorunla- rõ ve sorunlara yönelik çözüm önerilerinin tespiti için de bir komisyon kurulmasõ karar- laştõrõldõ. Toplantõya Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõnan ve daha sonra serbest bõrakõlan Giresun Üniversitesi Rektö- rü Prof. Osman Metin Öztürk de katõldõ. ‘Ağca Katolik oldu’ iddiası ROMA (AA) - Pa- pa II. Jean Paul’e 1981’de suikast girişi- minde bulunan Meh- met Ali Ağca’nõn din değiştirerek Katolik ol- duğu ileri sürüldü. İtal- ya’daki haftalõk kadõn dergilerinden “Diva e Donna” bugün piyasa- ya sürülecek sayõsõnda, Ağca’yla yapõlan söy- leşide, Ağca’nõn “Ka- tolik dinine geçtim, kendime İtalyan ve Katolik eş arõyorum” dediğini iddia edildi. Haberde, 2010 yõlõnda serbest kalacak olan Ağca’nõn, Vatikan’a gelerek Papa II. Jean Paul’ün mezarõnõ ziya- ret etmek istediği de belirtildi. Emekli astsubay ölü bulundu KASTAMONU (AA) - Kastamonu’da emekli bir astsubay, ormanlõk alanda ölü bulundu. Psikolojik sorunlarõ olduğu iddia edilen emekli astsubay Recep S’den (59) haber alamayan eşi, İstanbul’daki oğluna ve polise haber verdi. Recep S’nin cesedi, or- manlõk alanda oğlu tarafõndan bulunurken, beylik tabancasõyla göğsüne bir el ateş ede- rek olay yerinde hayatõnõ kaybettiği bildiril- di. Ceset otopsi için Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi morguna kaldõrõldõ. Latife Hanım’ın yeğeni uğurlandı İstanbul Haber Servisi - Büyük önder Mus- tafa Kemal Atatürk’ün eşi Latife Hanõm’õn yeğeni ve Uşakizade ailesinin en yaşlõ ferdi olan Ayşe Gülümser Öke’nin (78) cenazesi, İstanbul’da toprağa verildi. Uzun süredir te- davi gördüğü hastalõk nedeniyle önceki gün vefat eden Öke için öğle vakti Teşvikiye Ca- misi’nde tören düzenlendi. Öke’nin cenazesi, Edirnekapõ’daki aile kabristanõnda, anne ve babasõnõn yanõna defnedildi. Kas hastaları yararına konser İstanbul Haber Servisi - Rap şarkõcõsõ Ceza, Türkiye Kas Hastalõklarõ Derneği yararõna konser verecek. Küçük Çiftlik Parkõ’nda, bu- gün saat 21.00’de gerçekleştirilecek konserin biletleri, Biletix’ten ya da dernekten satõn alõ- nabiliyor. (Türkiye Kas Hastalõklarõ Derneği Tel: 0212 573 09 75 / 663 65 53) Emniyet müdürlüğü soyuldu PRİŞTİNE (AA) - Kosova’nõn başkenti Priş- tine’de hõrsõzlar, emniyet müdürlüğünü soy- du. Hõrsõzlarõn yangõn merdiveninden kanõtla- rõn saklandõğõ odaya tõrmanarak, 46 kilo ero- in, 3 bin 800 Avro para ve esrar hammaddesi olan 7 kök kenevir bitkisini çaldõklarõ belirtil- di. Polis müfettişlerinin dün meydana gelen hõrsõzlõkla ilgili olarak, olay sõrasõndaki gö- revli polisleri sorguladõğõ açõklandõ. Panzer sürücüsü tutuklandı VAN (AA) - Van’da iki gün önce, Kurubaş mevkisinde önüne çõkan çocuklara çarpma- mak için manevra yaparak devrilen ve 7 ya- şõndaki Maziye Aslan’õn ölümüne yol açan panzerin sürücüsü Özel Harekat Şube Müdür- lüğü’nde görevli polis memuru M.U, işlemle- rinin ardõndan adliyeye sevk edildi. M.U, çõ- karõldõğõ mahkemece tutuklandõ.