28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 2009 CUMA 6 HABERLER BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ İzmir’e Giderken... Haftamız yeni bir skandalla başladı. Gazetemiz, manşette “Çağdaşlığa Darbe” ola- rak haber veriyordu: 18 ilde yapılan operasyon- larda yaşamlarını bilime ve eğitime adamış 60’a yakın kişi gözaltına alınmıştı. Adı, “12. Dalga” olarak konulmuştu. 12. Dalga’da, beş rektör yer alıyordu: Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Haberal, Uludağ Üniversitesi’nin eski Rektörü Prof. Mus- tafa Yurtkuran, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin eski Rektörü Prof. Ferit Bernay, İnönü Üniversi- tesi’nin eski Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu, Gi- resun Üniversitesi Rektörü Prof. Osman Metin Öztürk. Bir de, ünlü bir iktisatçı Prof. Erol Manisalı. Onu gazetemizdeki yazılarından da biliyorsunuz. Bu saygın bilim adamlarının suçu neydi? Ülkenin bağımsızlığını savunmak ve üniversitelerde din- ci yapılanmalara karşı çıkmak! Bitmedi... Bu kez hedefte çağdaş eğitim de vardı: Erge- nekon soruşturmasının 12. dalgasında, yoksul ço- cukların eğitilmesi için seferber olan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) Başka- nı Prof. Türkan Saylan’ın evi basıldı. “Baba be- ni okula gönder” kampanyasının başındaki isim- lerden Tijen Mergen ile çok sayıda eğitimbilim gö- nüllüsü de gözaltına alındı. İşte yığınla noktada eşzamanlı gerçekleştirilen sabah operasyonlarında gözaltına alınanlar... İşte “12. Dalga”nın ürünü! Olan biteni “hukuk”la açıklayabilir misiniz? Hayır! ortada bir “hukuk garabeti” olduğu açık. Ergenekon operasyonlarını, “Usul hatalarını bü- yütmeyin, esasa bakın” diyerek desteklemenin ötesinde tahrik edenler de var. Oysa “usul”e iliş- kin kurallar, esaslar kadar önemli. Çünkü çiğ- nendiğinde, “baskı rejimi getirir ve sivil darbeye yol açar.” Nitekim Ergenekon soruşturmaları, “ucu açık” pervasızlığı içinde, başta aydınlara yönel- miş bir “yıldırma hareketi”dir. Arkasındaki siya- sal kimliği de görüyoruz: AKP’den geliyor bu te- rör ve aydınlara karşıdır; amacı da, giderek mecrasından saparak, “çağdaş yaşam özlemi”ni cezalandırmaktır! İzmir’e gidiyoruz... TÜYAP Kitap Fuarı, 18-26 Nisan günlerinde, İz- mir’de olağan etkinliğini tekrarlayacak: Elbette, ye- ni bir programla ve yeniliklerle gidiyor kente. İzmir’e giderken, her zaman manen zenginleş- miş olarak duymuşuzdur kendimizi. Doğası, ta- rihi ve insanları bunu aşılar. Unutmuyoruz, ordu 9 Eylül 1922’de İzmir’e girerken, Cumhuriyetin de yolu açılıyordu... İzmir’in, yakın tarihinde, Ahmet Piriştina’nın ye- rini de hep hatırlarız. Onun geleneğini, daha ye- nilikler de ekleyerek Aziz Kocaoğlu sürdürecek, İzmir’e her gelişimizde bu heyecanı duyacağız... Bu yılki fuarın bir yeniliği de şu olacak: Mustafa Balbay ve Erol Manisalı, tutukluluğun zincirleri- ni kırarak, gelip fuarda okurlarına kitaplarını im- zalayacaklar. Mustafa Balbay 43 gündür tutuklu olduğu için yazılarını yazamamıştır. Erol Manisalı da yazamıyor... Yetti artık! İki yazar, Türkan Saylan’la Erol Manisalı’nın eser- leri üstüne genel bir fikir de vereceğiz okurlarımıza. Türkan Saylan, bir “Cumhuriyet kızı”dır. Cumhuriyet’in Bireyi Olmak adlı eserinde, laik devlette bilinçli bir yurttaşın anlamını anlatırken borçlarımızı da dile getirir. At Kız, Bir Yaşamdan Kesitler’de, yetişme yıllarını anlatır ve geleceğe - paha biçilmez- deneyimlerini bırakır. Saylan, Tür- kiye’de 40 yılı aşkın süredir, sivil topluma yön ve- ren çalışmalar içinde bulunmuştur ve deneyimler sahibidir. 100 Soruda Sivil Toplum’da bunları an- latırken, yeni “Çılgın projeler”den de bahseder. Bu eserler, Cumhuriyet Kitapları arasında çıkmıştır. Prof. Erol Manisalı, bir iktisatçıdır; ancak kapi- talizmin bir düdüğü olmayıp bir tarih felsefesin- den bakar dünyaya. Onun Batı’nın Yeni Türkiye Politikası bu felsefenin ürünüdür. Onun, asıl beş ciltten oluşan Hayatım Avrupa dizisinde, 1970’ten günümüze Türkiye’nin “ucu açık” Avrupa Birliği se- rüvenini anlatılır. Bir “Memleketimden Sömürge Manzaraları”dır. Cumhuriyet Kitapları arasında çı- kan bu eserler okunmadan olmaz!.. TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Tarikat ve cemaatler 1970’lerden itibaren “talebe yurtları” adı altında büyük kentler- de öğrenci avına çıktılar. Amaçları yükselen sola karşı, mürit-militanlar yaratmaktı... Turgut Özal’ın 1983’te iktidara gelmesi Nak- şiler ve Nurcular’ın gençlik içindeki örgüt- lenmesine hız verdi. Gericiler “mümin genç- lik” hedefini bir süre sonra “mürit bürokrat” çizgisine çektiler. Sayıları hızla artan tarikat yurtları ve öğrenci evleri rejimin yıkılma he- saplarının yapıldığı antrenman sahalarına dönüştürüldü. İşte Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği (ÇYDD) gibi dernekler bu sinsi hesabı gördükleri için yok edilmek is- teniyor. “Ergenekon” soruşturması medyayı, ordu mensuplarını, siyasi merkezleri ve sivil top- lum kuruluşlarını hedef alıyor. Cumhuriyeti ayakta tutmak ve yaşatmak için çaba gös- teren; gerici ve karanlık çevrelere karşı uya- nık duran bu merkezler “terörist” dam- gası vurularak saf dışı bırakılmaya ça- lışılıyor. ÇYDD gibi kimi sivil toplum ör- gütlerinin hedef alınması ise operas- yonun siyasi bir hesaplaşma olduğuna ilişkin inancı giderek güçlendiriyor. Atatürk’ün Türkiye için şekillendirdiği çağdaş yaşam modeli, özellikle son 40 yılda sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan ciddi de- vinim geçiren tarikat ve cemaatlerin tehdidi altında kıvranıyor. Mahalle baskısını sosyal ya- şamı cendereye alan kırmızı çizgilere dö- nüştüren zihniyet, bağnaz ideolojileri toplu- ma enjekte etmek için her yolu deniyor. Devletin istihbarat merkezlerine kadar sızan kimi cemaatler bir yandan siyaset ve bürokrasideki kolları diğer yandan da med- yadaki güçlerini kullanarak Cumhuriyet’in di- namiklerine karşı taarruz ediyor! Bu odak- lar “Ergenekon” soruşturmasındaki iddiaları, kendi karanlık beklentileri için saldırı ge- rekçesi yapmaktan kaçınmıyor! Aydınlar sistemli olarak iğrenç iftiralarla hedef gös- terilerek yıpratılıyor, sonra da sindirilmeye çalışılıyor. Medrese-mürit-militan üçgeninin yarattığı bağnaz güç, Cumhuriyetin rövan- şı için her geçen gün daha da pervasızlaşı- yor!.. Medrese-mürit-şiddet!.. Mezar evlerin ortaya çıkartıldığı Hizbullah operasyonları ve 15-20 Kasım 2003’te bir ramazan günü İstan- bul’un göbeğini cehenneme çe- viren El Kaideciler, kaçak Kuran kurslarının, taşra medreselerinin, öğrenci evleri ve tarikat yurtları- nın ürünleriydi. Toplum iki örgü- tün kanlı eylemleriyle din adına ci- nayet işleyen şebekelerin gerçek yü- zünü görmüş, laikliğin önemini ve Atatürk Cumhuriyeti’nin nasıl vazgeçilmez olduğu- nu bir kez daha anlamıştı. Kitleler tarikat ve cemaatlere teslim ettikleri çocuklarının can- lı bombalara ve şeriat tetikçilerine dönüş- türüldüğünü görünce gaflet uykusundan uyanmaya başlamıştı. Tarikat örgütlenmelerindeki militan eroz- yonun tek nedeni şiddeti yöntem olarak kul- lanan güçlerin toplumda yarattığı korku değildi. Nihai hedeflerinin deşifre olması da bu yapılanmaları gözden düşürmüştü! Kemalist yurtseverlerin 1980 yılının son- larından itibaren çağdaş yaşamın yok edil- mesine yönelik takıyyeci oyunu fark etme- leri ise gerici çevreleri zaten endişelendiri- yordu. Onların paniği bir grup yürekli kadı- nın, körpe beyinlerin karanlık ellere teslim edilmesine isyan etmesiyle doruğa ulaşmıştı. O kadınlar yokluk içinde, “Ülkenin çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması ülküsü için bilgi, beceri ve deneyim birikimiyle, gönül- lü çalışan bir sivil toplum örgütü”nü yarat- tılar. ÇYDD, “Atatürk devrim ve ilkeleri ile ger- çekleşmiş olan hakların korunması, gelişti- rilmesi, yaygınlaştırılması ve çağdaş eğitim yolu ile çağdaş birey ve çağdaş topluma ula- şılması” için kuruldu. Dernek 20 yılda 93 şube ve 17 bin üyeye ulaştı. “Orada Bir Okul Var”, “Baba Beni Oku- la Gönder”, “Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kız- ları” gibi onlarca projenin tek amacı gençli- ğin bağnazların eline düşmesini önlemekti. Dernek son dönemde 100 bin kız çocuğu- nun okula gitmesini sağlamaya çalışıyordu. ÇYDD’nin 2009 yılı hedefleri arasında 5500 öğrenciye burs vermek de vardı. Polis işte böylesine yürekli, böylesine Cumhuriyet yanlısı çabaları olan bu derne- ğin 33 şubesini bastı, çalışanlarını gözaltı- na aldı. Yaşam mücadelesi verirken tüm za- manını ÇYDD’nin başarısına adayan genel başkan Prof. Türkan Saylan’ın evinin ba- sılması ise toplumun vicdanını ağır biçimde yaraladı. Sinsi beklenti!.. Peki bu operasyonun ardındaki beklenti nedir?.. Yargının bu operasyonla neyi amaç- ladığı şimdilik net ola- rak bilinmiyor! Tüm olanlara karşın top- lum Cumhuriyetin savcılarına olan inan- cını korumaya çalışı- yor! Ancak tıpkı Ata- türkçü Düşünce Der- neği’ne (ADD) olduğu gibi ÇYDD’ye yönelik operasyonu da elleri- ni ovuşturarak izle- yenlerin nasıl bir rant beklediği çok net gö- rünüyor. ADD, ÇYDD ve Çağdaş Eğitim Vakfı’na (ÇEV) yönelik operasyonlar ne yazık ki, la- ik Cumhuriyete sağlıklı bireyler yetiştirme- ye çalışan kuruluşları terör merkezleri gibi gösterecektir! Gözaltılar bu örgütlerin yö- neticileriyle ilgili “terörist” imajı yaratacak- tır!.. İnsanlara bu tür operasyonlarla “ADD ve ÇYDD Ergenekoncudur, çocuklarınızı uzak tutun, bunlara destek vermeyin” mesajı ve- rilmeye çalışılıyor!.. Gelecek kaygısındaki toplum çaresiz bırakılarak, genç beyinlerin yeniden tarikat evlerine mecbur bırakılma- sı için zemin hazırlanıyor!.. AKP iktidarıyla birlikte Cumhuriyetçi güç- lerin kıskaca alınması çabalarında ADD ve ÇYDD gibi kurumların iyice çaresiz, güçsüz, yalnız ve sahipsiz bırakılması hedefleniyor. Duyarlı kitlelerin bu kurumlardan olabildi- ğince uzaklaştırılması için psikolojik savaş giderek yoğunlaştırılıyor!. Madalyonun arka yüzünde, cemaatlerle büyüyen siyasal gücün yönlendirdiği sinsi ve ürkütücü bir plan vardır. Şu gerçek unutul- mamalıdır ki, bu planın merkezindeki mü- cadele gericilikle ilericiliğin, aydınlanma ile karanlığın, laiklikle dinciliğin kavgasına dö- nüştürülmüştür!.. Cumhuriyetin geleceğini düşünen kitleler bu oyunlara gelmemelidir. Toplum bu tuzağı görmeli ve operasyondan umutlanan çev- relerin ekmeğine yağ sürecek bir duyarsız- lığa kapılmamalıdır!.. Kemalistler, Atatürkçüler, Cumhuriyetçi- ler, sosyalistler, aydınlar, duyarlı yurtsever- ler; ADD, ÇYDD ve ÇEV gibi örgütlerle başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere la- ik Cumhuriyetin geleceği için mücadele eden medya kuruluşlarına ve aydınlara so- nuna kadar sahip çıkmalıdır... Artık meydanlarda, “Türkiye laiktir, laik ka- lacak” sloganlarının atılacağı bir süreçte de- ğiliz!.. Sıra size gelmeden uyanın!.. Aydın- lık tamamen karanlığa dönüşmeden bir şeyler yapın!.. Psikolojik Savaş Kimi Vuruyor?.. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõnan 8 kişi tutuklanmalarõ istemiyle mahkemeye sevk edildi 18 kişi daha serbest kaldõİstanbul Haber Servisi- Ergene- kon operasyonunun 12. dalgasõnda gözaltõna alõnan gazetemiz yazarõ Prof. Erol Manisalı, eski Uludağ Üniversi- tesi Rektörü Prof. Mustafa Yurtkuran, eski İnönü Üniversitesi rektörü Prof. Fa- tih Hilmioğlu, eski Ondokuz Mayõs Üniversitesi Rektörü Prof. Ferit Ber- nay ve Van Yüzüncü Yõl Üniversitesi Rektör Yardõmcõsõ Prof. Ayşe Yüksel, 68’liler Birliği Vakfõ’nõn yöneticisi Namık Kemal Boya ve iki ÇYDD üye- si tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilidi, 18 kişi serbest bõrakõldõ. 12. dalgada gözaltõna alõnan 31 kişi dün sabah saatlerinden itibaren grup- lar halinde adliyeye getirildi. Gazete- miz yazarõ Prof. Manisalõ, dün saat 16.30 sularõnda adliyeye getirildi. Ma- nisalõ’nõn emniyette ifade verme işle- mi önceki gece saat 02.00 başladõ, sa- bah saat 08.00’de sona erdi. Manisalõ, adliyede Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz’e iki buçuk saat ifade verdi. Ma- nisalõ daha sonra tutuklanmasõ istemiyle mahkemeye sevk edildi. Adileye sevk edilen profesörlerden Mustafa Yurt- kuran, Ferit Bernay ve Ayşe Yüksel ile 68’liler Birliği Vakfõ yöneticisi Namõk Kemal Boya ve ÇYDD üyesi oldukla- rõ öğrenilen Gökhan Ecevit ve Ömer Sadun Oyaltırık da tutuklama iste- miyle mahkemeye gönderildi. ÇYDD Zeytinburnu Şube Başkanõ Sevtap Sema Murat, savcõlõktaki sor- gu işlemi biten ilk kişi oldu. Serbest bõ- rakõlan Murat’a ÇYDD’nin faaliyetle- rinin sorulduğu öğrenildi. Ergenekon örgütüne üye olduklarõ iddiasõyla göz- altõna alõnan dört üniversite öğrencisi- ne de Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda isimleri geçen kişileri tanõyõp ta- nõmadõklarõ soruldu. ÇYDD’den el konulan bilgisayarlarda bulunan “Cumhuriyet evleri” ve “Ata evleri” projeleriyle ilgili sorgulanan öğrenci- lere, bu projeyle herhangi bir ilgileri- nin olup olmadõğõ, projenin Ergenekon örgütüyle bir ilgisinin olup olmadõğõ so- ruldu. Öğrenciler Ayşe Ezgi Dilek, Va- hide Melis Yalçın, Ceren Ertürk ve Sibel Kanneci serbest bõrakõldõ. Prof. Bernay ile Giresun Üniversitesi Rektörü Osman Metin Öztürk’ün emniyette susma hakkõnõ kullandõkla- rõ belirtildi. Emniyette kendilerine yö- neltilen 58 soruyu yanõtsõz bõrakan rektörler savcõlõğa ifade verdiler. Baş- kent Üniversitesi Rektörü, Kanal B’nin sahibi Prof. Dr. Mehmet Haberal ise adliyeye en son sevk edilen kişi oldu. KEMAL KERİNÇSİZ ERGENEKON DAVASINDA 10’UNCU KEZ SAVUNMASINI YAPTI ‘Savcılar hayal dünyasında’ HATİCE TUNCER Ergenekon davasõnda savun- masõnõ 10 duruşmadõr sürdüren tutuklu sanõk avukat Kemal Kerinsiz, iddianamede NA- TO’nun yaptõğõ pisliklerin Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) üzerine atõlmak istendiğini söy- ledi. Kerinçsiz, savcõlara ilişkin “insanlık dışı” şeklindeki söz- ler üzerine kendisini uyaran mahkeme heyeti başkanõ Kök- sal Şengün ile tartõştõ. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi tarafõndan Silivri Ceza- evi Kampusu’nda görülen Erge- nekon davasõnõn 76. duruşmasõ dün gerçekleştirildi. İddianame- de sanõklar hakkõnda çok sayõda eylemden söz edilmekle birlikte “ithal edilen Danıştay cinaye- ti” suçunun olmadõğõnõ belirten Kerinçsiz “Bunları, masa ba- şında uydurduğunuz belgeler- le mi yapacaklar? Savcılar öy- le bir hayal dünyasında ki sa- nıkları bütün terör örgütleri- ni bu sanıklara bağlamışlar. PKK, Hizbullah’ı, DHKP-C’yi bu insanlara bağladınız. Teb- rik ediyorum, çok başarılı ope- rasyon. Bu meslek çok kutsal bir meslek yakışmıyor size” diyerek savcõlara hitap etti. Yargõtay binasõna, NATO tes- islerine, Genelkurmay Başka- nõ’na saldõrõ gibi iddialara ilişkin ele geçirildiği öne sürülen CD’le- rin Emniyet’te hazõrlandõğõnõn ar- tõk ortaya çõktõğõnõ anlatan Ke- rinçsiz, “Bunlar kendilerini kral zannediyor. Yasalar su- iistimal ediliyor. İddianameye imzasız tarihsiz belge koyu- yorlar. Bunların hepsi önünü- ze tek tek gelecek” dedi. “Mahsenlere iniyorlar, NA- TO’nun, gladyonun pislikleri- ni temizliyorlar” diyen Ke- rinçsiz şöyle devam etti: “NA- TO’nun bu ülkede yaptığı pis- likleri Türk Silahlı Kuvvetleri üzerine atıyorlar. Burada sanık TSK’dir. Operasyonlar ordu- ya yapılıyor. Birinci sayfadan 2 bin 455’inci sayfaya kadar id- dianamede sanık TSK’dir.” ‘Trajikomik iddianame’ İddianamede sürekli istihbarat araştõrõldõğõnõ belirten Kerinç- siz “Bu da iddianamenin is- tihbaratçılar tarafından kale- me alındığını ortaya çıkarı- yor. Şaka savcıların düzenle- diği, şaka iddianame. Daha doğrusu trajikomik iddianame. Tradejisi bize düşüyor, komik olanı savcılara. Cumhuriyet ile hesaplaşmaya girenler mut- laka yargılanacaklar hem de şaka iddianamelerle değil” di- ye konuştu. Ergenekonda 12. dalga ope- rasyonlarõnõ eleştiren Kerinçsiz rektörlerin gözaltõna alõndõğõnõ ifade ederek “Rektörler rejimin tehlikede olduğunu ifade etti- ler. Rejimin tehlikede olduğu- nu görüp de harekete geçen in- sanlar. İşte vatanseverlik duy- gusu budur. F tiplerine rağ- men korkmadılar. Cumhuri- yetin gerçek bürokratı olduk- larını gösterdiler. Biz onlara destek veremiyoruz” dedi. Ergenekon savcıları katılmadı Selçuk’un açtığı davaya devam edildi İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Yayõn Kurulu Başkanõ İlhan Selçuk’un Ergenekon iddia- namesini yazan cumhuriyet savcõlarõ Zekeriya Öz, Meh- met Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hakkõnda “kişilik haklarına saldırıda bulu- nulduğu” gerekçesiyle açtõğõ davaya devam edildi. İstan- bul 7. Asliye Hukuk Mahke- mesi’ndeki duruşmaya davacõ avukatõ Fi- kret İlkiz katõlõrken davalõ cumhuriyet sav- cõlarõ Öz, Ali ve Nihat Taşkõn ise gelmedi. Hâkim Mürvet Tunçez, CMK 250. madde- si ile yetkili İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke- mesi Başkanlõğõ’na yazõlan yazõ cevabõnõn döndüğünü belirtti. İlkiz, dilekçe ve ekinde yer alan Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn- da Selçuk hakkõnda çeşitli gazetelerde çõ- kan haber kupürleri ve Selçuk’un sağlõğõna ilişkin raporlarõ mahkemeye sundu. İlkiz, önceki beyanlarõnõ tekrarladõğõnõ da belirtti. Onaylı örnekler istendi Mahkeme de İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanlõğõ’na müzekkere ya- zõlarak iddianamede Selçuk’un yer aldõğõ bölüm ve sayfalarõn onaylõ örneklerinin is- tenmesine karar verdi. Selçuk’un soruştur- ma kapsamõnda beyanõnõn alõnõp alõnmadõ- ğõnõn da sorulmasõna, beyanõ alõndõ ise be- yana ilişkin duruşma tutanaklarõnõn onaylõ örneklerinin de istenmesine hükmeden mahkeme, avukat İlkiz’in mahkemeye sunduğu dilekçelerin birer örneklerinin da- valõlara tebliğ edilmesine karar verdi. Da- valõ savcõlara, davacõ dilekçelerinin ve ek- lerinin tebliğ tarihinden itibaren karşõ diye- ceklerini bildirmeleri ve karşõ delillerini ibraz etmeleri için 10 gün süre verilmesini kararlaştõran mahkeme davayõ erteledi. Savcı Öz. Cumhuriyet Okurları (CUMOK), Atatürk- çü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi ve şubeleri, Memkelet Sevdalıları Derneği üyeleri ile çok sayıda yurttaş, Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay ve son operas- yonlarda gözaltında alınan yazarımız Prof. Dr. Erol Manisalı ile gözaltındaki kişilere destek verdiler. ADD üyeleri, CUMOK, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Kadın Araştırmaları Derneği, Memleket Sevdalıları Derneği başkan, yöne- tici ve üyeleri gazetemizin Şişli’deki merkez binası bahçesinde dün bir araya gelerek gözaltıları protesto ettiler. Nöbete ressam Ali Demir de kendi çizdiği “Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Atatürk” portreleri ile katıldı. El- lerinde Türk bayrakları ve KKTC bayrak- ları ile Cumhuriyet gazeteleri bulunan yurttaşlar “Balbay’ın yanı başında nöbette- yiz”, “Söz konusu vatan ise gerisi teferruat- tır”, “En büyük tehlike geriye gidişin hızı değil, heyecanı yitirmektir” yazılı dövizleri taşıdılar, “Biz susarsak kim konuşacak”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Tay- yip bizi de gözaltına al” sloganları attılar. Demokrasi nöbeti sürüyorFotoğraf:SİBELBAHÇETEPE Erol Manisalı gece geç saatlere kadar sorgulandı. DÜN SERBEST BIRAKILANLAR: Sevtap Sema Murat, Ceren Er- türk, İpek Mavili, Özkan Akyol, Cihan Demirci, Osman Karaduman, Sibel Kanneci, Ali Naci Kõlõç, Recep Altan Eraslan, Ersin Aşlamacõ, Eda Yakmaz, Şeyda Eşsiz, Ayşe Ezgi Dilek, Sibel Musaoğlu, Senem Kurşun, Bahriye Uğurel, Vahide Melis Yalçõn ve Hasan Karaoğlu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear