28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 17 NİSAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Unuttuk... Düşünceye dalmış bir gecenin içinde bazen anılarımla baş başa kalıyorum... El ayak çekilmiş, sessizlik çökmüştür... Bilinmeyen denizler, ırmaklar, göller... Ahenkli bir sessizlik... Elimde bir kitap, televizyonun sesi kısık... Bir şeyler mırıldanırım... Gözlerimi yumup o bi- linmeyen kentlere giderim... Sabahın köründe uyanan ve kâğıt toplamaya giden çocukları, gençleri, kadınları düşünürüm! Bu saatlerde Beyoğlu cıvıl cıvıldır... Telaşlı insanları düşünür, Karaköy vapur iske- lesine koşar adımlarla giden insanları görür gibi olu- rum. Nisan kokusu sarmıştır bahçeyi... Soluk sarı ışıklı sokak lambaları bahçede açan kırmızı ve beyaz güllerin üzerine düşmüştür. Tuhaf bir duygu kaplar içimi... Bu gece yıldızların düşünceye dalmış yalnız- lığında, durgun denizin yatağına sokulan ay, Mo- da iskelesinin üzerinden geçip gitmiştir. Uykunun o derin boşluğunda belki de kendi şar- kısını söylemiştir. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun “Unuttuk” adlı kitabının (Doğan Kitap) sayfalarında geziniyorum. Salonun penceresini açtım... Poyraz olanca sertliğiyle yüzümü yaladı, üşü- düm... Sabih Kanadoğlu’nun Cumhuriyet’te çıkan yazılarından oluşan kitap “bizi bize” anlatıyordu... Unutkan bir toplumduk! Yakın tarihimize ışık tutan Kanadoğlu, Atatürk’ü anlatan o yazısında ne diyordu: “Atatürk, bir ümmetten millet, kuldan yurttaş ya- ratarak ulus devletin temellerini atmıştı. Unuttuk. Atatürk, bize hukukun üstünlüğünün, hukuka bağlılığın, çağdaş ve uygar bir devlet için koşul ol- duğunu öğretmişti. Unuttuk.” Unuttuğumuz çok şeyler vardı bizim... Yaşamı çoğaltmayı, sermaye-emek çelişkisi- ni, birey olmayı, emeğin gücünü, işçi sınıfını... Laik eğitim sisteminin nasıl ortadan kaldırıldığını, dinci ve tarikatçı yapılanmanın devlet erkini na- sıl kuşattığını... Laik demokratik cumhuriyete olan kin ve nefretlerini kusan liboş tayfa... Din bezirgânları ve din baronları. Mustafa Kemal bize çağdaşlığı ve uygarlığı öğ- retmişti... Kitap okumayı, tiyatroya gitmeyi, mü- zik dinlemeyi... Kulluktan bireye geçen bir ulusun çocuklarıydık biz. Bugünlerde inadına altını çizdiğim bir konu var... Atatürk bize Türkiye Cumhuriyeti’ni laik demok- ratik bir devlet olarak bırakmıştı... Unuttuk. Bunları unutturmamak isteyen çok az sayıda gazeteci, aydın, bilim insanı kaldı Türkiye’de... Yitip gitmiş kentlerin sisi içinde, çiçek açan ağaç- ları, yaşamı, çağdaşlığı savunuyorduk. Kanadoğlu, bu ülkede bazı savcıların, yargıçların telefonlarının dinlendiğini anlatıyordu yaptığı ko- nuşmalarda. Yaşamını hukukun üstünlüğüne adamış, ba- ğımsızlıktan yana olmuş, demokrasiyi ve öz- gürlükleri savunmuş olan Kanadoğlu ne diyor- du: “Atatürk bize, hukukun üstünlüğünün, hukuka bağlılığın, çağdaş ve uygar bir devlet için koşul ol- duğunu öğretmişti. Unuttuk.” Aslında kanlı 1 Mayıs’ları, 12 Mart sonrası ku- rulan darağaçlarını, askeri darbeleri, cuntacı faşist paşaları, faili meçhul cinayetleri, devlet içinde örgütlü çeteleri, işkenceden geçirilen Manisalı ço- cukları da unutmuştuk biz. Unuta unuta bugünlere gelmiştik... Bugün ise birileri laikliğin, demokrasinin bir ya- şam biçimi olduğunu unutturmak istiyor bize. Yargının bağımsızlığını, hukukun üstünlüğü- nü... Unutturmak!.. Tarikat toplumu yaratmak. Bireyi kul sanmak!.. Liberal faşistleri tarikat şeyhlerinin kasasından beslemek!.. Emekçilerin 1 Mayıs’ta Taksim’de toplanma- larını engellemek. Düşünceye kelepçe vurmak!.. Ve diyor ki: “1 Mayıs’ı tatil yapacağız, yetmez mi?” Yıldızların ve gecenin düşünceye dalmış saat- lerindeyim. Senegalli şair L. Sedar Senghor’un dizeleri bir gitar eşliğinde salonda yayılıyor: “Dinleyelim türküsünü, dinleyelim koyu kanın da- marlarımızda çarptığını, dinleyelim.” hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Schröder için Almanya’ya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumartesi günü 65 yaşõna basacak olan eski Almanya Başbakanõ Gerhard Schröder’in doğum günü için Hannover kentine gidecek. Doğum gününe, eski Fransa Cumhurbaşkanõ Jacques Chirac ve Rusya Başbakanõ Vladimir Putin de davet edildi. Schröder’in Rus enerji şirketi Gazprom’a danõşmanlõk yapmasõ nedeniyle Putin’in Hannover’e gitme ihtimali yüksek görülüyor. Eğer, Putin ve Chirac da davete katõlõrsa, Başbakan Erdoğan’õn her iki isimle de görüşme yapmasõ planlanõyor. Başbakan’õn, Almanya’da bazõ derneklerin toplantõlarõna da katõlacağõ belirtiliyor. Encümen-i Dâniş toplantısı yapıldı İstanbul Haber Servisi - Emekli asker ve üst düzey sivil yöneticilerin oluşturduğu “Encümen-i Dâniş”in toplantõsõ, Moda’daki Deniz Kulübü’nde yapõldõ. Toplantõya, eski Genelkurmay başkanlarõ emekli orgeneraller Hüseyin Kõvrõkoğlu, İsmail Hakkõ Karadayõ, eski TBMM başkanlarõndan Necmettin Karaduman ve eski Milli Eğitim bakanlarõndan Sefa Reisoğlu katõldõ. Karaduman toplantõnõn ardõndan gazetecilerin “Türkiye halkõ kavramõnõ nasõl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine, “Biz de buna katõlõyoruz, çünkü Atatürk zaten Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken bu açõklamayõ yapmõştõr. Bu Türkiye halkõ deyimi, kucaklayõcõ bir deyimdir” dedi. Abdülhamit’in torunu Ethem öldü BURSA (Cumhuriyet) - Padişah 2. Abdülhamit’in oğlu Şehzade Mehmet Selim’in kõzõ Nemika Sultan’õn torunu olan Mehmet Selim Ethem (67) Bursa’da öldü. Bursa’nõn İznik ilçesinde yaşayan Ethem, böbrek yetmezliği nedeniyle 1.5 ay önce Uludağ Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Mehmet Selim Ethem, tedavi gördüğü Nefroloji Kliniği’nde geçirdiği beyin kanamasõ sonucu yaşamõnõ yitirdi. Ethem’in cenazesi, İznik ilçesindeki Yeşil Cami’de ikindi vakti kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan toprağa verildi. 5 bin mermi ele geçirildi ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Şanlõurfa’nõn Ceylanpõnar ilçesinde Suriye’den aldõğõ mermileri çuval içerisinde sõnõrdan kaçak yollarla Türkiye’ye geçirmeye çalõşan H.Y. (18), nöbetçi askerlerce fark edildi. Durdurulup aranan zanlõnõn çuvalõnda 5 bin civarõnda Kalaşnikof mermisi bulundu. Gözaltõna alõnan zanlõ, adliyeye sevk edildi. Tacize uğrayan B.Ç’ye sağlam raporu veren Adli Tõp Kurumu’nda istifa şoku Üzmez yine sevinecekİstanbul Haber Servisi - Bursa’nõn Mudanya ilçesinde dinci Anadolu’da Vakit ga- zetesi yazarõ, Hüseyin Üz- mez (76) tarafõndan cinsel is- tismara uğrayan 14 yaşõndaki B.Ç. için dün toplanan Adli Tõp Kurumu (ATK) 6. İhtisas Kurulu’nda istifa şoku ya- şandõ. Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in ‘oluruyla’ 4 ay önce ATK 6. İhtisas Kurulu çocuk psikiyatrisine atanan Doç. Dr. Ayten Erdoğan is- tifa gerekçesini, “ATK’de çalışan birçok üye ve yöne- tici tarafından eleştirilere ve yıpratmalara maruz kal- maktayım. Bu koşullarda sağlıklı rapor çıkarmak zor olacak ” diye açõkladõ. Cinsel istismara uğradõğõ gerekçesiyle dün ikinci kez ATK’ye çõkarõlan B.Ç’nin (14) muayene olmasõ ve ra- porunu almasõ bekleniyordu. Doç. Dr. Erdoğan, “Bu ko- şullarda sağlıklı rapor çı- karmak zor” gerekçesiyle kurumdan istifa ettiğini açõk- ladõ. 7 sayfalõk istifa dilekçe- sinde Erdoğan neden İhtisas Kurumu’nda çalõşamayaca- ğõnõ 27 madde halinde sõra- ladõ. Erdoğan, Adli Tõp Ku- rumu’na yönelik ithamlarda bulundu ve “B.Ç’ye yine ay- nı raporun verileceğini” öne sürdü. Doç. Dr. Erdoğan’õn istifa dilekçesinden bazõ başlõklar şöyle: “Mağdurenin ruh sağ- lığının bozulmadığı yönün- de rapor verilecek. Bu ko- şullarda sağlıklı rapor çı- karmak çok zor. Adli Tıp Kurumu’nun sistemi içinde, bu iş yüküyle sağlıklı karar verilmesi imkânsızdır. Adli Tıp Kurumu’nun mevcut sisteminin değişmesi ve bu konuda yetkililerin dikkati- ni çekmek için istifa zorun- lu hale gelmiştir.” “Küçük yaşta kız çocu- ğuna cinsel istismarda bu- lunduğu” iddiasõyla 25 yõla kadar hapis cezasõ istemiyle Bursa 4. Ağõr Ceza’da yargõ- lanan Üzmez’in mağdur etti- ği öne sürülen B.Ç.’yi savu- nan Bursa Barosu ile Hazine avukatlarõ bir süre önce mah- kemeye başvurmuştu. Mahkeme heyeti, avukat- larõn taleplerini yerinde buldu. Mahkeme, küçük kõzõn İs- tanbul Adli Tõp Kurumu 6. İh- tisas Dairesi’nin bir süre ön- ce gönderdiği “Ruhsal bo- zukluğu olmadığını” içeren raporunu “yok” kabul eder- ken B.Ç’nin İstanbul ATK’deki genel kurulda dün hazõr bulundurularak yeni- den muayene edilmesine ka- rar verdi. Ancak istifanõn ardõndan B.Ç sevk edildiği İstanbul Üniversitesi Tõp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Bölümü’nde muayene edildi. Üzmez’in kaderini etkileyecek İstanbul Adli Tõp Genel Kurumu’nun vereceği rapor, Bursa 4’üncü Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Vakit yazarõ Hüseyin Üzmez’in tacizine uğrayan B. Ç. için rapor düzenleyen ATK 6. İhtisas Kurulu üyelerinden Doç. Dr. Ayten Erdoğan dün istifa etti. Doç. Dr. Erdoğan istifa dilekçesinde, “Mağdurenin ruh sağlõğõnõn bozulmadõğõ yönünde rapor verilecek. Bu koşullarda sağlõklõ rapor çõkarmak çok zor. Adli Tõp Kurumu’nun sistemi içinde, bu iş yüküyle sağlõklõ karar verilmesi imkânsõzdõr. Adli Tõp Kurumu’nun mevcut sisteminin değişmesi ve bu konuda yetkililerin dikkatini çekmek için istifa zorunlu hale gelmiştir” dedi. BAYKAL’A BRİFİNG VERDİ Gür: İstanbul modeli tüm ülkeyeyayılmalı “İstanbul’da Kõlõçdaroğlu-Tekin ikilisi, 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi’nin uyguladõğõ modele benzer bir modelle, toplumun her kesimiyle iletişim halinde olmanõn semeresini elde edilen sonuçlarla gösterdi’’ diyen Gür bu modelin tüm ülkeye yayõlmasõ durumunda sosyal demokrat hareketin iktidar olabileceğini söyledi. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Ye- rel seçim sonuçlarõnõ doğru tahmin eden A&G Araştõrma Şir- keti’nin sahibi Adil Gür, CHP lideri Deniz Baykal’a brifing verdi. Adil Gür, önceki gün parti genel mer- kezinde CHP lideri Deniz Baykal’la gör- üştü. Gür’ün Baykal’a seçimlerden önce ve sonra yaptõklarõ araş- tõrmalarõn sonuçlarõ konusunda ayrõntõlõ bil- gi verdiği kaydedildi. Adil Gür’ün yerel se- çimlerden sonra Milli- yet gazetesi için yaptõ- ğõ anketlerde CHP’nin İstanbul modeli ve “umut olup olama- yacağı” da sorgulandõ. ‘CHP ne yapmalı?’ Ankete katõlanlarõn yüzde 47.7’si İstan- bul’daki Kemal Kı- lıçdaroğlu-Gürsel Te- kin modelinin Türkiye genelinde yaygõnlaştõ- rõlmasõ gerektiğini bil- dirdi. “CHP umut olabilir mi?” sorusu- na ise ankete katõlan- larõn yüzde 45.3’ü “hayır”, yüzde 38’i “evet” yanõtõnõ verdi. Adil Gür, bu anket sonuçlarõnõ “CHP ne yapmalı?” başlõğõ al- tõnda yorumlarken şu görüşleri dile getirdi: “İstanbul’da Ke- mal Kılıçdaroğlu- Gürsel Tekin ikilisi, 1994 yerel seçimle- rinde Refah Parti- si’nin uyguladığı mo- dele benzer bir mo- delle, toplumun her kesimiyle iletişim ha- linde olmanın seme- resini, elde edilen so- nuçlarla gösterdi. Belki bu çalışmaya daha erken bir tak- vimde başlanabilse veya seçim birkaç ay daha sonra yapılsay- dı, seçim sonucu da- ha farklı olabilirdi. Özetle, demek ki seç- men, olumlu çabala- ra karşılık verebili- yormuş. İstanbul’da- ki bu başarının tek mükafatını, İstanbul ekibine vermek hak- sızlık olur. Genel merkezin ve genel başkanın oluru olmadan açılımlar yapmanın, mevcut si- yasi partiler kanunu dikkate alındığında pek mümkün olma- dığını da unutmamak gerek. Seçmenler, İs- tanbul’da başlayan bu hareketin CHP tarafından tüm Tür- kiye’ye yayılması ge- rektiğini düşünüyor. (....) Özetle; CHP bu se- çim döneminde, İs- tanbul’da başlattığı muhafazakâr, dar gelirli, düşük eğitim- li, ağırlıklı olarak, moda tabirle varoş- larda yaşayan seç- menle barışma, on- ları anlama ve dinle- me yolunu seçmeye devam eder; vitri- niyle, vizyonuyla, söylemi ve çözüm önerileriyle bunu ül- ke geneline yayma yolunda atılımlar ya- pabilirse, Türkiye or- ta ve uzun vadede yeniden sosyal de- mokrat bir iktidarla tanışabilir.” Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Seydişehir Eti Alüminyum’daki özelleştirmeyle kamunun zarara uğratıldığını belirtti. (Fotoğraf: AA) ‘Kamu kaynakları organize şekilde talan ediliyor’ AKP’den destek alamadõ Grup Başkanvekili Nihat Ergün, TBMM Başkanõ’nõn tersine Cumhurbaşkanõ Gül’ün eski anayasa hükümlerine göre seçildiğini ve görev süresinin de 7 yõl olduğunu söyledi EMİNE KAPLAN ANKARA - TBMM Başkanõ Köksal Toptan’õn “Bizim görev sü- remiz 4 yılsa Cumhurbaşkanı Ab- dullah Gül’ün de 5 yıl olur” açõk- lamasõna karşõn AKP’de bu konuda farklõ görüşler dile getiriliyor. AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, bu parlamentonun 5, Cumhurbaşkanõ Gül’ün de 7 yõllõğõna seçildiğini be- lirterek bu sürelerde bir azalmanõn söz konusu olmayacağõnõ söyledi. Toptan’õn, genel seçim ve Cum- hurbaşkanõ Gül’ün görev süresine ilişkin açõklamalarõ, genel seçimin 2011 mi, yoksa 2012’de mi yapõla- cağõ, Gül’ün görev süresinin 5 yõl mõ, yoksa 7 yõl mõ olacağõ yönündeki tar- tõşmalarõ yeniden alevlendirdi. TBMM Başkanõ Toptan, “Bana gö- re dönemimiz 4 yıldır, ama aksi- ni savunanlar da var. Eğer bizim görev dönemimiz 4 yılsa, Cum- hurbaşkanı’nınki de 5 yıldır” der- ken, AKP’den bu konuda farklõ bir görüş geldi. ‘Düzenleme sonra yapıldı’ AKP Grup Başkanvekili Ergün, bu tartõşmalara TBMM’nin netlik ka- zandõrmasõ gerektiğini belirterek bunun yargõnõn kararõna bõrakõla- mayacağõnõ söyledi. Ergün, bu ya- sama döneminin milletvekillerinin anayasanõn eski “milletvekili genel seçimleri 5 yılda bir yapılır” hük- müne göre seçildiğini, dolayõsõyla gö- rev sürelerinin de bir erken seçim ka- rarõ alõnmadõğõ sürece 5 yõl olduğu- nu söyledi. Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül’ün de 7 yõllõğõna seçildiğini, cumhurbaşkanõnõn halk tarafõndan 5 yõllõğõna seçilmesine ilişkin anaya- sa değişikliğinin Gül’ün seçiminin ardõndan yapõldõğõna dikkat çeken Er- gün, “Dolayısıyla Gül’ün görev süresi 7 yıldır” dedi. AKP’nin, bu yasama döneminin 5 yõl olduğu ve Gül’ün görev süresinin 7 yõl olduğuna ilişkin bir yasa deği- şikliği yapmasõ durumunda genel se- çim 2012 yõlõnda, cumhurbaşkanlõ- ğõ seçimi 2014 yõlõnda yapõlacak. AKP Tüzüğü’ne göre genel başkan en fazla 4 dönem için seçilebiliyor. Tüzük değişikliği yapõlmazsa Tay- yip Erdoğan, 2012 yõlõnda son kez genel başkan seçilecek ve liderliği 2015 yõlõnda sona erecek. 2012 yõ- lõnda yapõlacak genel seçimden de tek başõna iktidar olarak çõkmayõ he- defleyen Erdoğan’õn, liderliğinin bitmesine 1 yõl kala 2014 yõlõnda ya- põlacak cumhurbaşkanlõğõ seçimin- de aday olabileceği belirtiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, dün parlamentoda dü- zenlediği basõn toplantõsõnda Sey- dişehir Eti Alüminyum AŞ’nin özelleştirilmesi ile ilgili açõkla- malar yaptõ. Kart, “iktidarın, özelleştirme- nin iptaline ilişkin Danıştay 13. Dairesi’nin kararını uygulama- yarak, alıcı firmanın işgalini sürdürmesine göz yumduğunu ve haksız kazançlar elde etme- sine zemin hazırladığını” vur- guladõ. Değeri 3,5-4 milyar dolar seviyesinde olan şirkete ait tesis- lerin çok daha düşük bir değere sa- tõldõğõnõn altõnõ çizen Kart, “Devir tarihi itibarıyla şirkette çalışan işçi sayısı 2 bin 622 iken, 2008 so- nu itibarıyla çalışan sayısı bin 357’dir. Bu sayının, seçimlerden sonra binin altına düşmesi söz konusudur” dedi. Kart, “Bu tab- lo, kamu kaynaklarının talan edilmesi anlayışını gösteren va- him bir örnektir. Bu tabloyla, 30-40 yıl içinde alüminyum tek- nolojisi konusunda bir okul ha- line gelen bir kurum çökertil- miştir. Bu tabloyla Manavgat Nehri üzerinde kayaların içine gizlenmiş olan dev bir santral yok edilmektedir” derken sendi- kalarõn da bu duruma sessiz kal- dõğõnõ söyledi. Hak-İş’in suskunluğu Kart, “Görünürde Seydişe- hir’in özelleştirilmesine karşı koyan Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Sendikası’nın, özelleştirme aşa- masından itibaren tam bir ses- sizliğe büründüğünü görüyo- ruz. Bu durum, sendikanın alı- cı firma ve Hükümet’le işbirliği içinde olduğu anlamına gel- mektedir” dedi. Kart, açõklamalarõnõ, “Yolsuz- luğu kurumsallaştıran ve de- netlenemez hale getiren bir sis- temden söz ediyorum. Seydişe- hir Eti Alüminyum, kamu kay- naklarının organize bir şekilde talan edildiğini göstermesi ba- kımından ibret verici bir ör- nektir. Sendikaların görevini yapmadığı, hükümet ve Özel- leştirme İdaresi’nin hukuksuz- lukların içinde olduğu ve niha- yet Cumhurbaşkanlığı maka- mına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun sembolik bir ma- kam olmaktan öteye gidemedi- ği bir Türkiye fotoğrafıyla kar- şı karşıyayız” diye noktaladõ. Köksal Toptan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear