Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Biliyorsunuz ben de öyle düşünüyorum.
Sevgili ağabey;
Anlatacak, söyleyecek çok şey var. Ne demişler; ger-
çek, zamanın çocuğudur. Zaman içinde her şey yer-
li yerine oturacak.
Ama bir iki şeyi vurgulamadan geçemeyeceğim…
Birbirinden tamamen kopuk, değişik zamanlarda tut-
tuğum, büyük bölümü ham olan kimi notlarımın bir-
leştirilip toplu bir metin haline getirilmesi, yer yer de
küçük ama tüm anlamı değiştiren ekler yapılarak ser-
vis edilmesi, olacak şey değil.
Tabii Türkiye’de artık hiçbir şeye şaşırmamak ge-
rekiyor.
Her şey bir yana; aynı zaman dilimi içinde Deniz Fe-
neri davasıyla ilgili yayın yasağının getirilmesi, buna
karşın bir gazetecinin sürdürülen operasyonla ilgili-
ilgisiz tüm notlarının çarşaf çarşaf yayımlanması Tür-
kiye’ye özgü bir çelişki.
Üstelik notlar öyle bir havada yayımlandı ki; hani bir
benzetme vardır:
‘Ehliyetin yoksa, araç kullanamazsınız’.
Bu cümlede ‘ehliyetin yoksa’ bölümünü atarsan ge-
riye ne kalır?
‘Araç kullanamazsınız’.
Vay, Balbay araç kullanamazsınız dedi, demek gi-
bi bir şey benim karşı karşıya kaldığım durum!..
Notlar iddianameye de benzer havada girmiş…
Bunun yanında biraz açıklayıcı bilgi verince tama-
men farklı yorumlanacak durumlar da var. Örneğin,
Kara Kuvvetleri Komutanlığı döneminde Aytaç Yal-
man’ın 10 Kasım nedeniyle bir bildiri yayımlamak is-
temesi ve benim bildiriye ek yapmam…
Olayın aslı şu:
Yalman bütün gazetelere bildiri fakslamadı, sade-
ce 6-7 gazeteye tek tek 10 Kasım bildirisini, bir de-
meç gibi verdi. Yazılmak üzere demeç verseydi na-
sıl cümle cümle not edecekse bir gazeteci, ben de öy-
le aldım. Tam anlamadığım cümleleri de sordum…
Hepsi bu…
Arşive bakıldığında Kasım 2002’de birkaç gazete-
de (sadece Cumhuriyet’te değil) bu bildiri görülecektir.
Bu ve benzeri birçok durum var ama başınızı çok
fazla ağrıtmak da istemiyorum.
Sevgili ağabey,
Burada tek kalmaktan daha önemli sorunum, yazı
yazamamak. Eğer yazabilseydim, yukarıda aktardığım
örneğe benzer pek çok şeye açıklık getirecektim.
Avukatımız Akın Atalay, kocaman yasa kitapları ge-
tirdi. Onlarda, tutuklu bir kişinin ‘yayın faaliyeti’ ya-
pabileceği yazılı. Buradan olmadık yöntemler dene-
yerek yazı göndermek istemiyorum. Yasal hakkımı kul-
lanmak istiyorum.
Şimdilik yasal iznin verilmesini beklemek gerekiyor.
Sevgili ağabey,
Beni en iyi tanıyanlardan biri sizsiniz... Gazetecili-
ği hakkını vererek yapmak ve kitaplar yazmaktan baş-
ka bir hedefim yok. Çok uzak tarihimizle ilgili araştır-
malara yönelmeye başlamıştım. Bunun için tonlarla
kitap almıştım. Sizin önerdikleriniz dahil… O neden-
le 2000’li yıllara ayrıca eğilmekten yana değildim. Ge-
lin görün ki, yaşam beni bugüne ayrıca eğilmeye bir
bakıma mecbur etti: Mademki gazetede yer alan me-
tinler yeter, ayrı notları artık kullanmam gerekmez di-
ye düşünüp sildiğim ve meşhur olan notlar gün-
demde… Mademki; ben bu notlar nedeniyle yargı-
lanıyorum…
O zaman o günleri ‘Gerilimli Yıllar’ başlığı altında
yazmak gerekir diye düşündüm.
Notları hazırladım.
Yazı izninin çıkmasıyla birlikte bunların da okura ulaş-
masını hayal ediyorum.
Sevgili ağabey,
Ankara Büro artık ete-kemiğe büründü. Herkes ken-
di sorumluluğunun farkında. Ama sizin ağabeylik şem-
siyeniz çok çok önemli. Bunu fazlasıyla yerine getir-
diğinizden eminim.
Yönetim sorumluluğu alan arkadaşlarımız da tam
bir ekip oldu. Ali Yazan, Mustafa Çakır, Osman
Özer… Sizi ne yorar ne üzer!
Kafiye koymadan da geçmeyelim.
Eşim Gülşah’tan, yani kızınızdan sizin, Esin Abla’nın
iyilik, sağlık haberlerini alıyorum.
Sevgili ağabey,
Usul usul mektuplar almaya başladım. İlk mektup
bir kartpostaldı. Cumhuriyet okuru Dr. Hüseyin, gü-
zel bir Nâzım Hikmet resmi göndermiş. Arada sey-
rediyorum.
Yaklaşık 15-20 gündür gazeteleri düzenli okuya-
bilmeye başladım. CUMOK’ları, sevgili CUMOK’ların
‘Balbay çıkacak yine yazacak’ metnini görünce,
yazmış kadar oluyorum dersem abartı olur, ama içim
kıpır kıpır ediyor. İster istemez her gün, bugün şu şöy-
le yazılır demeden edemiyorum.
Her neyse bugünler de geçer…
Sevgili ağabey,
Size ilk mektubumu burada noktalıyorum. Elyazım
çok kötü, farkındayım. Bu kadar düzeltebildim. Bu-
nun için özür dilerim.
En kısa zamanda konuşmak, sarılmak dileğiyle...
Bütün büro arkadaşlarıma, bütün soranlara… Se-
lamlar, sevgiler...
Size ve Esin Abla’ya sonsuz selam, saygı...
Kardeşiniz, meslektaşınız, arkadaşınız
Mustafa Balbay - 7.4.09 Silivri”.
Sevgili kardeşim Balbay,
Bugünler de geçer ve Mustafa Balbay çıkar, yazı-
larını yine yazar.
Gazeteleri okuduğuna göre ülkenin siyasal, eko-
nomik ve sosyal hangi sorunlar içinde olduğunu gö-
rüyorsun.
Dışarıda olsaydın; 15 Nisan günü TV’lerde, gaze-
telerin ilk sırada verdiği haberleri yarınki köşende, alay-
cı üslubunla kim bilir nasıl anlatırdın.
Bu hükümet işsiz sayısında rekor kırdı...
Rekor öyle bir rekor ki; hükümet bir hafta önce 2009
sonuna kadar işsiz sayısının yüzde 13’lerde olaca-
ğını ilan etti. Sadece ocak ayında işsiz sayısı yüzde
15 artarak hükümeti yalanladı.
Artık gerisini sen hesapla.
Düşünceleri, duyguları, gerçekleri hapsedemiyor-
lar. Sen eğilmez, bükülmez bir Atatürkçüsün Balbay.
Sen içeride değil, dışarıda yaşıyorsun. Daha önce de
yazdım: Sen sanık değil, (olaylara) tanıksın! O güze-
lim Ulusal Savaş Destanı’nı yazan Nâzım Hikmet, Bur-
sa’da cezaevine girerken ne demiş: “Duvarlarınız…
vız gelir vız!”
Mektuplarını bekleyen, seni kucaklayan, gözlerin-
den öpen…
Dostun, meslektaşın, ağabeyin - CA - 16.4.09 - An-
kara.
Bir uzman çavuş şehit
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakõr’õn Dicle
ilçesi Kõrkpõnar köyü yakõnlarõn-
da teröristlerle çõkan çatõşmada
Uzman Çavuş Berkant Şara şe-
hit düştü.
Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin
(TSK), PKK mensuplarõna yöne-
lik Diyarbakõr’õn Dicle, Lice ve
Hani ile Bingöl’ün Genç ilçesi kõr-
sallarõnda başlattõğõ operasyonlar
çerçevesinde önceki gece bir grup
terör örgütü PKK üyesi ile çatõ-
şõldõ. Dicle ilçesi yakõnlarõnda
karşõlaşõlan teröristler, güvenlik
güçlerinin “teslim ol” çağrõlarõna
ateşle karşõlõk verdi. Bunun üze-
rine çõkan çatõşmada 4 asker ya-
ralandõ. Yaralõ askerler helikop-
terle getirildikleri Diyarbakõr As-
ker Hastanesi’nde tedavi altõna
alõndõ. Bölgede süren çatõşmala-
rõn devamõnda ise Jandarma Uz-
man Çavuş Berkant Şara şehit ol-
du. Yaralõ asker Diyarbakõr Asker
Hastanesi’ne kaldõrõlõrken, şehit
askerin cenazesi düzenlenen tö-
renin ardõndan memleketi Muğ-
la’ya gönderildi. Şehidin Muğ-
la’nõn Göktepe köyünde yaşayan
ailesi acõ haberle sarsõldõ.
Diğer oğlu da Diyarbakõr’da
uzman çavuş olarak görev yapan
Mustafa Şara, şehit uzman ça-
vuşun 10 yõllõk asker olduğunu
ve 3 çocuğu olduğunu belirtti.
Oğluyla bir gün önce telefonla
görüştüğünü anlatan Şara, “Ba-
na ‘3-4 günlüğüne göreve gidi-
yorum. Kendinize iyi bakõn’ di-
yerek adeta bizimle vedalaştı.
Dedem Çanakkale’de şehit ol-
muştu. Oğlum da bu vatan
için Diyarbakır’da şehit oldu.
Vatan sağ olsun. Allah devle-
timizi, milletimizi korusun”
diye konuştu.
Acılı babanın isteği
İki asker oğlunun da vatan için
görev yaptõğõnõ vurgulayan Şara,
“Acımı anlatmaya kelimeler
yetmez. Oğlumun adının köye
yapılacak bir okula verilmesini
istiyorum. Bu konuda kararı
yine devletimiz verecek” diye ko-
nuştu. Şehidin acõlõ annesi Medi-
ne Şara ile kõz kardeşi Nazik
Kurt’u yakõnlarõ güçlükle sakin-
leştirdi. Şehit annesi, “33 yıl gö-
zümden sakındım, vatan için
şehit oldun” diyerek gözyaşõ dök-
tü. Şehit ailesinin evi Türk bay-
raklarõyla süslendi.
Güneydoğu’da ise operasyonlar
aralõksõz devam ediyor. Özellik-
le Şõrnak’õn Cizre ve Silopi ilçe-
lerinin kõrsal alanlarõnda çok sa-
yõda askerin katõlõmõyla operas-
yonlarõn devam ettiği belirtildi.
Operasyonlara havadan da des-
tek verildiği öğrenildi. Diyarbakõr
2. Taktik Hava Kuvvet Komu-
tanlõğõ’na bağlõ 8. Ana Jet Üs-
sü’ndeki hareketlilik de sürüyor.
Ardõ ardõna kalkan F16 savaş
uçaklarõ bomba yüklü olarak sõnõr
bölgelerine doğru hareket ederken,
uçaklarõn geri dönüşlerinde bom-
ba yüklerinin olmadõğõ görüldü.
DTP’lilerin
gözaltına
alınmasına
tepkiler
DİYARBAKIR / İSTANBUL (Cum-
huriyet) - “PKK’nin şehir yapılanması-
na” yönelik olduğu iddiasõyla düzenlenen
ve aralarõnda DTP genel başkan yardõmcõ-
larõnõn da bulunduğu 52 kişinin gözaltõna
alõndõğõ operasyona tepkiler sürüyor.
DTP Diyarbakõr Kadõn Meclisi ve De-
mokratik Özgür Kadõn Hareketi Platformu
(DÖKH) üyeleri dün DTP Diyarbakõr İl
Örgütü önünde bir araya geldi. Burada
AKP il binasõna kadar yürüyen göstericiler
sõk sõk PKK lehine sloganlar attõlar. Polis
ise kitleyi “yolu trafiği kapatmamaları
ve yasa dışı slogan atmamaları” yönünde
uyardõ. Aralarõnda DTP milletvekilleri
Gültan Kışanak, Sabahat Tuncel, Aysel
Tuğluk ve Ayla Akat’õn da bulunduğu ey-
lemciler AKP binasõ önünde açõklama yap-
mak istedi. Polisin izin vermemesi üzerine
eylemciler AKP il binasõ karşõsõndaki yolda
oturma eylemi yaparak yolu trafiğe kapadõ.
Burada basõn açõklamasõ yapan milletve-
kili Gültan Kõşanak, yapõlan operasyonun
29 Mart yerel seçimlerinde DTP’nin aldõğõ
başarõlõ sonucun devlet tarafõndan hazme-
dilmediğinin göstergesi olduğunu savundu.
PKK’nin 1 Haziran’a kadar çatõşmasõzlõk
kararõ aldõğõnõ anõmsatan Kõşanak, bunun
hemen ardõndan DTP’ye operasyon düzen-
lenmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi.
Kõşanak, “Bu coğrafya yıllardır bir savaş
yaşıyor ve bu savaşın taraflarından biri
devlet diğeri ise PKK ile Sayın Abdullah
Öcalan’dır. Kürt sorununun çözümünde
bu göz ardı edilemez” diye konuştu.
Diyarbakõr Baro Başkanõ Mehmet Emin
Aktar da düzenlediği basõn toplantõsõyla
operasyonlarõ kõnadõ.
İstanbul’daki protestolar
Demokratik Toplum Partisi (DTP), Ezi-
lenlerin Sosyalist Platformu (ESP) ve 78’li-
ler Birliği’nin de aralarõnda bulunduğu çok
sayõda parti ve demokratik kitle örgütü, 15
kentte eşzamanlõ olarak düzenlenen operas-
yonlarla aralarõnda 3 genel başkan yardõm-
cõsõnõn da bulunduğu 51 DTP’li gözaltõna
alõnmasõnõ Galatasaray Meydanõ’nda pro-
testo etti. DTP İl Başkanõ Halil Aksoy, ger-
çekleştirilen operasyonlarõ Kürt halkõnõn
demokratik iradesine yönelik bir saldõrõ
olarak gördüklerini söyledi. DTP Diyarba-
kõr Milletvekili Akın Birdal, “Niyet ne
olursa olsun, biz bu niyetleri boşa çıka-
racağız. Barışın önündeki fırsatlar de-
ğerlendirilemiyor. Umuyorum ki bu
yanlışlıktan bir an önce dönülür ve arka-
daşlarımız serbest bırakılır” diye konuş-
tu. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey
Başkanõ Gençay Gürsoy, 78’liler Vakfõ
Başkanõ Celalettin Can, gazeteci Ertuğrul
Kürkçü ve Prof. Tahsin Yeşildere’nin de
aralarõnda bulunduğu bir grup aydõn DTP il
binasõna gelerek gözaltõlarõ protesto etti.
C
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI
adına İLHAN SELÇUK
Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ
?Yazõişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray
Öz (Sorumlu) ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar)
? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Em-
re Kongar (Başkan Yardımcısı), Or-
han Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
İstihbarat: Cengiz Yıldırım Eko-
nomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Öz-
gür Ulusoy Kültür: Egemen Ber-
köz Spor: Arif Kızılyalın Dü-
zeltme: Abdullah Yazıcı Bilgi-
Belge: Edibe Buğra
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No:
14 Çankaya 06550 Ankara Tel: 0312 442 30 50 Faks: 0312
442 30 10 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 Adana Tem-
silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat
1 Tel: 3631211, Faks: 3631215
İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü-
lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Rek-
lam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür
Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75
/251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon:
(0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53
Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212)
343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 17 NİSAN 2009 İmsak: 4.41
Güneş: 6.15
Öğle: 13.11
İkindi: 16.53
Akşam: 19.54
Yatsõ: 21.20
Güneydoğu’dasürdürülenoperasyonlarahavadandadestekveriliyor
PROTESTOGÖSTERİLERİ YAPILDI
GÖZALTINDAKİ DTP’LİLER
Susma hakkını
kullandılar
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn ta-
limatõyla 15 kentte yapõlan operasyonlarda
gözaltõna alõnarak Diyarbakõr’a getirilen
DTP’lilerin sorgusuna başlandõ. DTP’lilerin
susma haklarõnõ kullandõklarõ öğrenildi.
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
Şubesi’nde sorgulanan zanlõlarla ilgili ola-
rak İHD Diyarbakõr Şube Başkanõ ve sanõk
avukatlarõndan Muharrem Erbey, aralarõn-
da DTP genel başkan yardõmcõlarõnõn da bu-
lunduğu 52 kişinin PKK/Kongra Gel örgü-
tüne üye olmakla suçlandõğõnõ belirtti. Mü-
vekkillerinin susma haklarõnõ kullandõklarõ-
na dikkat çeken Erbey, “Gizlilik kararı ne-
deniyle ne avukatlar olarak bizler ne de
müvekkillerimiz dosyayı okuyamadılar.
Örgüte üye olmakla suçlanıyorlar, ama
detayları bilmiyorlar. Bu nedenle susma
haklarını kullanıyorlar” dedi.
Bu arada operasyonlar, aralarõnda DTP’li-
lerin de bulunduğu bazõ kesimler tarafõndan
ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Türkiye
ziyaretinin ardõndan Kürt sorununun çözü-
müne ilişkin AKP’nin devletin ilgili birimle-
rinin desteğini de alarak yürüttüğü bir hamle
olarak değerlendiriliyor. İddialara göre dev-
let, DTP içerisindeki PKK uzantõlarõnõ etki-
sizleştirerek DTP’yi Kürt sorununun siyasi
muhatabõ olarak görmeye hazõrlanõyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Balõke-
sir’den havalanan F-16 uçağõnõn Bursa Kemal-
paşa’da düşmesi sonucu şehit olan pilot üsteğ-
men Fatih Korçam, son yoluculuğuna uğur-
landõ. Korçam’õn Ankara’daki cenaze törenine
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ ile çok sayõ-
da silah arkadaşõ katõldõ.
Bursa’nõn Mustafakemalpaşa ilçesi yakõnla-
rõnda düşen F-16 tipi savaş uçağõnda şehit
olan Üsteğmen Korçam için dün ilk tören Ba-
lõkesir’deki 9. Ana Jet Üs Komutanlõğõ’nda
düzenlendi. Basõn mensuplarõnõn alõnmadõğõ
törene, Garnizon Komutanõ Tümgeneral Ali
Erdinç, Üs Komutanõ Tuğgeneral Cemal
Sancak ve şehit pilotun silah arkadaşlarõ ka-
tõldõ. Şehit pilotun cenazesi, törenin ardõndan,
askeri uçakla memleketi Ankara’ya gönderil-
di. Şehit üsteğmen Korçam için Ankara Ko-
catepe Camisi’nde öğlen namazõnõn ardõndan
cenaze namazõ kõlõndõ. Kocatepe Camisi’nde-
ki törende, Korçam’õn annesi, babasõ, 6 ay
önce evlendiği eşi de yer aldõ. Ankara garni-
zonu ve kuvvet komutanlõklarõnõn karargâhla-
rõnda görevli çok sayõda askeri personelin res-
mi elbiseleriyle hazõr bulunduklarõ törene Ge-
nelkurmay Başkanõ Başbuğ’un yanõ sõra Hava
Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Aydoğan
Babaoğlu, Genelkurmay İkinci Başkanõ Or-
general Hasan Iğsız ile Kara Kuvvetleri Ko-
mutanlõğõ Kurmay Başkanõ Orgeneral Aslan
Güner de katõldõ. Cumhurbaşkanõ Gül, kõlõ-
nan cenaze namazõna son anda yetişti. Cena-
ze namazõnõn kõlõnmasõnõn ardõndan top ara-
basõnda bir süre taşõnan Korçam, daha sonra
Cebeci Askeri Şehitliği’nde toprağa verildi.
Şehit üsteğmen uğurlandõ
Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Gül ve Orgeneral Başbuğ da katıldı. (NECATİ SAVAŞ)
TASARILAR BİRLEŞTİ
1 Mayõs
tatili
komisyonda
kabuledildi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM İçişleri Komisyo-
nu’nda 1 Mayõs’õn “emek ve da-
yanışma günü” olarak tatil edil-
mesine ilişkin tasarõ kabul edilir-
ken Ergenekon atõşmalarõ yaşan-
dõ. Çalõşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanõ Faruk Çelik, “1 Mayıs
artık tabu ve fobi olmaktan çı-
karılmalıdır” dedi.
TBMM İçişleri Komisyo-
nu’nda dün 1 Mayõs’õn tatil ol-
masõyla ilgili hükümet tasarõsõ ve
aynõ içerikte iktidar ve muhalefet
partili milletvekilleri tarafõndan
verilen yasa önerileri birleştirile-
rek görüşüldü. Çalõşma Bakanõ
Çelik, “Türkiye’de 1 Mayıs’ın
işçi bayramı olarak 1923-1975
yılları arasında kutlanamadığı-
nı, 1976’da ilk kitlesel kutlama-
ların gerçekleştiğini, 1977 kut-
lamalarının kana bulandığını,
12 Eylül 1980 müdahalesiyle
bu bayramın çalışanların elin-
den alındığını” anlattõ. Çelik,
“Hükümet olarak aldığımız ka-
rarla, 1 Mayıs’ı tabu ve fobi ol-
maktan çıkararak Emek ve
Dayanışma Günü ilan ettik. 1
Mayıs’ın tatil günü ilan edilme-
sine ilişkin tasarıyı 29 yıl ara-
dan sonra gündeme getirdik. 1
Mayıs ile birlikte bayram ve ta-
til günleri sayısı 14.5 güne ula-
şacak” dedi.
Taksim talebi
Görüşmeler sõrasõnda CHP’li
Hulusi Güvel, 1 Mayõs kutlama-
larõnõn Taksim’de yapõlmasõ ge-
rektiğini vurguladõ. DTP’li Nuri
Yaman, “özellikle daha çok
Kürt coğrafyasındaki il, ilçe ve
köylerde kutlanan Nevruz’un
da bayram ilan edilmesini” is-
teyince, MHP’li Hasan Özdemir
“Kürt coğrafyası” sözünü kõna-
dõ. CHP’li Mustafa Özyürek,
“Emek ve Dayanışma Günü”
yerine “İşçi Bayramı” teriminin
kullanõlmasõnõn uygun olacağõnõ
vurguladõ. CHP İzmir Milletveki-
li Bülent Baratalı, 1977’deki 1
Mayõs kutlamalarõ sõrasõnda 36
emekçinin öldürüldüğünü anõm-
satõrken “Otelden makineli tü-
fekle ateş edilmesini devlet ön-
leyemedi. Profesörleri, rektör-
leri, ÇYDD temsilcilerini sor-
guya alan Ergenekon savcıla-
rından bir ricam var; bu dava-
nın içine 1977 olayları dahil
edilmelidir. Madem birilerinin
dediği gibi ‘Türkiye bağõrsakla-
rõnõ temizliyor’ bu da bir bağır-
saktır” dedi. AKP’li Agah Kaf-
kas, “1977 karanlık olayının, 1
Mayıs karanlıklarının ortaya
çıkmasını sağlamalıyız. Yargıyı
1977 olaylarıyla ilgili görevini
yapmaya çağırıyorum” diye ko-
nuştu. Kafkas, ÇYDD yöneticile-
rinin gözaltõna almasõna yönelik
eleştirilere “Yargının neyi sor-
gulayacağına karışma nokta-
sında olamam. Adına ‘çağdaş’
demekle çağdaş olunmuyor.
Demokrasiyi hazmetmeliyiz.
Karar verilene kadar herkes
masumdur” karşõlõğõnõ verdi.
Eminağaoğlu’nasoruşturma
Meslekten ihracõ istenen YARSAV Başkanõ ‘Balbay’õ ziyaret
etme, Baykal’a telekulak konusunda dosya vermekle’ suçlanõyor
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Adalet Bakanlõğõ,
Yargõçlar ve Savcõlar Birliği
(YARSAV) Başkanõ Ömer Fa-
ruk Eminağaoğlu hakkõnda mes-
lekten “ihraç” istemiyle soruş-
turma başlattõ. Adalet Bakanõ
Mehmet Ali Şahin’in “olur”uy-
la yapõlan soruşturmada Emina-
ğaoğlu, hukuki konularda açõk-
lama yaparak kamuoyu yarat-
makla suçlandõ. Eminağaoğlu’na
yönelik suçlamalarda gazetemiz
Ankara Temsicisi Mustafa Bal-
bay’õ ziyaret etme, CHP lideri De-
niz Baykal’a YARSAV’õn tele-
kulakla ilgili dosyasõnõ verme
suçlamasõ da yer alõyor.
Şahin’in talimatõyla, Yargõtay
Cumhuriyet Savcõsõ Eminağaoğ-
lu hakkõnda soruşturma başlatõl-
dõ. Adalet Bakanlõğõ adalet baş-
müfettişi 10 sayfalõk “suçlama-
lara” ilişkin Eminağaoğlu’nun sa-
vunmasõnõ istedi. Eminağaoğ-
lu’na 10 gün içerisinde savunma
yapmasõ için süre verildi. Soruş-
turmada müfettişliğin sorularõn-
dan, Yargõtay Savcõsõ Eminağa-
oğlu’nun telefonlarõnõn hem din-
lendiği hem de izlendiği anlaşõl-
dõ. Eminağaoğlu’nun yaptõğõ pek
çok telefon görüşmesi tarih ve sa-
atleriyle soru olarak yöneltilirken,
Eminağaoğlu’nun gönderdiği te-
lefon mesajlarõ da soruldu.
‘Hukuka uygun değil’
YARSAV Başkanõ’na gazete-
miz Ankara Temsilcisi Balbay’õ
ziyareti, gazetemiz İmtiyaz Sahibi
ve Başyazarõ İlhan Selçuk’un
gözaltõna alõnmasõna ilişkin yap-
tõğõ “hukuki” değerlendirmeler
sorulurken Türkiye’deki tüm yar-
gõç ve savcõlarõn dinlendiğine
ilişkin kamuoyuna yaptõğõ açõk-
lama konusunda da savunmasõ is-
tendi. Eminağaoğlu, adalet mü-
fettişlerinin kendisine CHP lide-
ri Deniz Baykal’a neden teleku-
lak dosyalarõnõ verdiğini sorduk-
larõnõ da bildirdi. Eminağaoğlu,
“Sadece Baykal’a değil, diğer
partilerin yöneticilerine de ay-
nı dosyayı verdim. Deniz Bay-
kal’ın özel kalemi dinlenmiş
ya da ben” diye konuştu.
Kendisinin Adalet Bakanlõğõ
Teftiş Kurulu Yönetmeliği kap-
samõnda dinlendiğinin ortaya çõk-
tõğõnõ belirten Eminağaoğlu, “Bu
dinleme, yönetmeliğe uygun
ancak hukuka uygun değil” de-
di. Bugüne kadarki uygulama-
larda Yargõtay personelinin ada-
let müfettişlerince değil, Yargõ-
tay’da belirlenen “muhakkik” ta-
rafõndan soruşturulduğunu anõm-
satan Eminağaoğlu, bu uygula-
manõn da yok sayõlarak bir an-
lamda “Yargıtay’ın Adalet Ba-
kanlığı’nca teftiş ediliyormuş gi-
bi bir görüntü” yaratõldõğõnõ
söyledi. Eminağaoğlu, “Bu dos-
ya ile Türkiye’de hukukun üs-
tünlüğü görülecek... Mussolini
ve Hitler’in yüksek yargı baş-
kanlarına yönelik faşist uygu-
lamaların bire bir aynısıdır bu
uygulamalar. Son sözü hukuk
söyleyecek. Ama yargının bu
hale gelmesinin hesabını da
Adalet Bakanı hukuken vere-
cektir” görüşünü dile getirdi.
Eminağaoğlu hakkõnda adalet
müfettişleri yapacaklarõ soruş-
turmanõn ardõndan HSYK’ye sev-
kine de karar verebilecekler.