28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
LEYLA TAVŞANOĞLU İkisi de põrõl põrõl, çok iyi yetişmiş… İkisi de DSP’den Şişli Belediye Mec- lisi üye adayõ. Birisi İsmet İnönü’nün, büyük oğlu Ömer İnönü’den olma to- runu Hayri İnönü, öbürü CHP’nin unutulmaz Ankara Belediye Başkan- larõndan rahmetli Vedat Dalokay’õn oğlu Hakan Dalokay. Hakan Dalokay Mimar Sinan Üniversitesi’nden yük- sek mimar olarak mezun olmuş. Öğ- rencilik yõllarõndan itibaren babasõnõn mimarlõk atölyesinde çalõşmõş. Ar- dõndan kendi mimarlõk bürosunu aç- mõş. Sonradan bütün ticari faaliyet- lerini sonlandõrmõş. Sadece ken- di projelerini yapõyormuş. “Siyasetin içindeki bir babanın oğlu olmama karşın hiç siyasete ya- kın durmadım. Ama insan belli sorum- luluklardan kaça- mıyor. Artık za- manı da gelmişti. Sayın Başkan Mustafa Sarõ- gül’ün çıktığı uzun yolculuğu destekliyorum. Türkiye solunun onunla başka bir noktaya gideceğine inanıyorum. Ona des- tek vermek için de o ça- tı altında ben de bulunu- yorum” diye anlatõyor. Hayri İnönü Almanya’da işletme okumuş. Birkaç yõl Almanya’da ça- lõştõktan sonra 1980’de Türkiye’ye dönmüş; Koç Grubu’na girmiş. Daha sonra inşaat sektörüne geçmiş. Ama yõllar sonra Koç Grubu’na geri dön- müş. Grupta şimdi proje bazõnda ça- lõştõğõnõ anlatõyor. Dedesi, yõllar son- ra da amcasõ Prof. Dr. Erdal İnönü ne- deniyle hep siyasetin içinde yaşadõğõ- nõ anlatõyor. ‘SİYASET MESLEK DEĞİL KAMU HİZMETİDİR’ “Bunca yıl aktif siyasetten uzak durduktan sonra şimdi neden böy- le bir karar verdiniz” sorumu da şöy- le yanõtlõyor: “Babam siyasete hep uzak dur- muştu. Amcam siyasete girene ka- dar da uzak durdu. Ama benim için artık galiba zamanı gelmişti. Başkan Mustafa Sarıgül teklif edince de ‘Evet’ dedim. Bizim gibi yükseköğ- renim yapmış, belli bir yaşam gö- rüşü olan kesim siyasete girmeye fazla sıcak bakmıyor. Belki de ora- dan oraya koşuşturmak istemiyor. Ama artık birilerinin elini taşın al- tına sokma zamanıdır. Politika yap- mayı öğrenmek lazım. Bu benim için vesile oldu. Ama politikayı bir mes- lek olarak görmüyorum. Sanıyorum Hakan Bey de benim gibi düşünü- yor. Siyaset bir kamu hizmetidir, di- ye düşünüyorum.” “Dede İnönü’nün siyaset yapma ilkeleri ve siyasilerin özel yaşamla- rın- da na- sıl so- rumlu dav- ranmaları gerek- tiği konusunda katı kuralları oldu- ğu malum. Siz bu kurallardan na- sıl etkilendiniz” soruma Hayri İnönü şu ilginç yanõtõ veriyor: “Biz iki erkek kardeşiz. Sünnet olma çağına gel- diğimizde dedem kesinlikle bize sünnet düğünü yapılmasını yasak- ladı. Küçük olduğumuz için bunun nedenini anlayamamış, üzülmüş- tük. Yıllar sonra babam bize dede- min o dönem çok önemli siyasi so- rumlulukları olduğunu ve sünnet düğünü yapmanın davetlilerden ge- lecek hediyeleri kabul etme anla- mına geleceğini, böyle bir duruma izin vermesinin kesinlikle mümkün olmadığını söylediğini anlattı.” Bir o günkü bir de bugünkü siyasi sorumluluklara, şeffaflõk ve hesap ve- rilebilirlik anlayõşõna bakar mõsõnõz? Hayri İnönü, İnönü’lü yaşamõnõn ke- sitinden anõlarõnõ aktarmayõ sürdürü- yor: “Dedem hayattayken hep onun sofrasında ailece toplanır, çocuk- büyük birlikte yemek yerdik. O sofralarda pek çok politikacıyı ço- cuk yaşımda tanıma fırsatını bul- dum. Daha sonra amcamın politik yaşamını yakından izledim. Sonra- dan nasıl bel altı vuruşlara hedef ol- duğunu ve bunu kimlerin yaptığını da biliyorum.” Politikaya girişiyle birlikte neler yapmayõ amaçladõğõnõ da şöyle anla- tõyor: “Sorumluluk üstleneceksiniz; sorumluluktan kaçmayacaksınız. Yaptığınızın hesabını verebilir du- rumda olacaksınız.” Hakan Dalokay burada söze giriyor: “Açıkçası ben de siyasete girmek is- temiyordum. Ama bir sosyal so- rumluluk alma zamanının geldiği- ni düşündüm. Kendi mesleki dene- yimim açısından Başkan Sarıgül’e destek vermeyi amaçlıyorum. Şiş- li’de üretilecek çok proje olduğunu da biliyorum. Bir de başka kentsel dönüşüm projeleri hayata geçmeyi bekliyor. Gecekondu bölgelerinin daha rantabl, daha sağlıklı hale ge- tirilmesi gerekiyor.” ‘BÖYLE SİSTEM OLMAZ’ Orada ikisine de şu soruyu yönelti- yorum: “Görebildiğim kadarıyla sistem Türkiye’de şeffaf olmamak üzerine kurulmuş. Başarılar da sanki hesap verilemezlik üzerin- den sağlanıyor. Siz bu durumu nasıl de- ğ e r - len- diri- yorsu- nuz? Böy- le bir demo- kratik sistem olabilir mi?” İnönü de Dalokay da aynõ anda şu yanõtõ veriyorlar: “Böyle demokratik sistem olmaz. Biz Amerikalıları çok tenkit ederiz. Ama Amerikalıların siyasi ahlak anlayışları bir hayli gelişmiş. Orada, kasasından iki he- diye kol düğmesi çıktı diye siyaset- çi görevinden istifa edebiliyor. Biz- de ise yaptığınızın hesabını soran yok ki. O zaman niye şeffaf olacak- sınız?” Sorulmuyor, diyorsunuz ama soru- luyor. Buna rağmen hiç kimse hesap vermiyor… Aldõğõm yanõt şöyle oluyor: “So- ruluyor ama sonra unutuluyor. Bir sonraki dönemde aynı şeyler yapılıyor. O zaman da bu koşullar altında hiç kimse şeffaf olma gere- ğini duymuyor.” Hakan Dalokay bu soruma şu cevabõ veriyor: “Ben bunu kişilikle özdeşleştiriyorum. İnsanın nasıl yetiştirildiği, nasıl büyüdüğü- ne bağlı. Bir kere bunu yapan ken- di vicdanına karşı sorumludur. Ben de belediye başkanlığı döneminde pek çok hikâye dinlemiştim. Biz ek- meğimizi siyasetten kazanmıyoruz. Bizim kendi mesleklerimiz var. Tür- kiye’de ve dünyanın her yerinde siyaseti çıkarları için kullanan in- sanlar var. Biz ikimiz ise tamamıy- la bunların dışındayız. Biz kendi mesleki birikimlerimiz çerçeve- sinde hizmet üretmeye geldik. Onun için bu bizimle ilgili bir sorun değil.” İnönü ve Dalokay ye- rel seçim sonuçlarõnõ nasõl görüyorlar? “Davos’taki çıkı- şının Başbakan’a çok puan kazan- dırdığı söylendi. Bana göre kazan- dırmaması lazım. Orada İsrail Cum- hurbaşkanı’na ‘sen’ diye hitap etti. Dünyanın hiçbir ye- rinde bırakın bir cumhurbaşkanına, ta- nımadığınız herhangi bir kişiye sen diye hitap edil- mez. Bana böyle hitap edil- mesinden ben hoşlanmam.” Dalokay’õn değerlendirmesi de şöy- le oluyor: “Davos çıkışıyla ilgili genel kanı ne yazık ki olumlu. Bunun nedenleri çe- şitli. Bir kere eğitim düzeyiyle ilgi- li. Anlayış farklılıkları var. Türki- ye’deki ana sorunlardan birisi bu. Demokrasi çok eğitimli toplumlar- da iyi bir yönetim biçimi. Bence Baş- bakan’ın o hareketi Türkiye’de ona puan sağladı.” HAYRİ İNÖNÜ: Babam siyasete hep uzak durmuştu. Amcam siyasete girene kadar da uzak durdu. Ama benim için artık galiba zamanı gelmişti. Başkan Mustafa Sarıgül teklif edince de ‘Evet’ dedim. Artık birilerinin elini taşın altına sokma zamanıdır. Politika yapmayı öğrenmek lazım. Bu benim için vesile oldu. Ama politikayı bir meslek olarak görmüyorum. Bir kamu hizmetidir. CMYB C M Y B 24 MART 2009 SALI SAYFA 9 İsmet İnönü’nün torunu Hayri İnönü ve Vedat Dalokay’õn oğlu Hakan Dalokay Mustafa Sarõgül’ün davetiyle DSP’den Şişli Belediye Meclis üyeliğine aday oldular ‘Şimdi siyaset zamanõ’ HAKAN DALOKAY: Ben de siyasete girmek istemiyordum. Ama bir sosyal sorumluluk alma zamanının geldiğini düşündüm. Kendi mesleki deneyimim açısından Başkan Sarıgül’e destek vermeyi amaçlıyorum. Şişli’de üretilecek çok proje olduğunu da biliyorum. Gecekondu bölgelerinin daha rantabl, daha sağlıklı hale getirilmesi gerekiyor. İstanbul Haber Servisi - CHP İs- tanbul büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayõ Kemal Kılıçdaroğlu, Sayõştay’õn İBB ve bağlõ kuruluşla- rõndan İSKİ’nin 2007 yõlõ hesaplarõn- da yaptõğõ denetimler sonucu 1 mil- yar TL’lik kamu zararõ tespit ettiğini belirterek “Yönetici hortumculuk yapacak. Sayın Başbakan görme- yecek, İçişleri Bakanlığı sessiz ka- lacak. Kadir Topbaş’ın ayrıcalığı ne? Sayın Başbakan açıklasın” de- di. Kõlõçdaroğlu, İBB’nin Serdar Kepenek’in şirketine 4 milyon Avro ödemesiyle ilgili de suç duyurusu hazõrlõğõnda olduklarõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu, dün düzenlediği ba- sõn toplantõsõnda, 1 milyar TL’lik ka- mu zararõnõn İBB bütçesinin yüzde 10’una denk geldiğine dikkat çeke- rek “Bu paranın hesabını sorun” dedi. Topbaş’õn sorularõ yanõtlamak- tan kaçtõğõnõ da söyleyen Kõlõçdaroğ- lu, “Sayın Topbaş’a ‘Şirketlerin bi- lançolarõnõ, gelir-gider tablolarõnõ açõklayõn’ dediğimde, bunları açık- lamaya cesaret edemedi. Kendisi- ne güvenmeyen bir kişiye İstan- bulluların da güvenmemesi gere- kir” diye konuştu. İstanbul’da kay- naklarõn yandaşlara peşkeş çekilmesi nedeniyle insanlarõn yataklarõna aç girdiğini söyleyen Kõlõçdaroğlu, özetle şunlarõ söyledi: “1 milyar TL ile 125 bin 485 aileye 1 yıl boyunca her ay 600 TL yardım yapılabilir- di. 90 bin 350 kişiye iş yaratılabi- lirdi. 10 bin metrekarelik 90 adet kültür merkezi inşa edilebilirdi. 10 milyon TL’siyle 90 meydan yapı- lırdı. 16 kilometre metro, 600 kilo- metre yeni karayolu hattı oluştu- rulurdu. İSKİ tarifelerinde yüzde 30, İETT’de ise yüzde 50 indirim yapılırdı. Şimdi soruyorum, Sayın Topbaş bu kentte ne yapmıştır?” HAVUZ ŞİRKET Kõlõçdaroğlu Serdar Kepenek ile ilgili sorular üzerine de şöyle konuş- tu: “TC vatandaşı olduğu söyleni- yor. Ama Alman vatandaşı çıkı- yor. Getirdiği yabancıların sigorta primini yatırmamış, vergi de öde- memiş. Bu şirket, havuz şirketi, AKP’nin para aktardığı bir şirket. 4 milyon Avro veriyorsunuz, niçin veriyorsunuz bu parayı? Bari İs- tanbul’un asfaltı asfalt olsa.” Kılıçdaroğlu, İSKİ’deki kamu zararının hükümet tarafından neden araştırılmadığını sordu: Topbaş’õn ayrõcalõğõ ne? CHP İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki akşam Sı- vas Dayanışma Derneği Şubeleri, Kangal Dernekleri Federasyonu, Zara Dernekler Federasyonu, Karabel Dernekleri Federasyonu, İmranlı ve Köy Dernekleri Dayanışma Derneği’nin düzenle- diği birliktelik toplantısına katıldı. Beşiktaş Evlendirme Dairesi’ndeki top- lantıda konuşan Kılıçdaroğlu, “Geçen yerel seçimlerde 2 milyon kişi sandı- ğa gitmedi. Sandığa gitmek demokrasinin gereğidir. Sandığınıza sahip çıkın ve oyunuzu kullanın” diye seçmenlerine seslendi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Sandığaçağrı MİYASE İLKNUR CHP önceki gün Çağlayan’da gör- kemli bir miting yaptõ. Çağlayan Meydanõ’nõ dolduranlar Genel Baş- kan Deniz Baykal’la İstanbul bü- yükşehir belediye başkan adayõ Ke- mal Kılıçdaroğlu’nu görmek ve din- lemek için sabõrsõzlanõyordu. CHP Genel Başkanõ, kitlelere “ohh be!” dedirtecek güzellikte bir konuşma yaptõ. Ancak kalabalõğõn bir beklenti- si daha vardõ: Kõlõçdaroğlu’nu dinle- mek. Bu beklentileri gerçekleşme- yince üzüldüler. Kõlõçdaroğlu akşam üzeri Şişli Kurtuluş Meydanõ’nda ko- nuşacaktõ. Çağlayan’da dinleyeme- dikleri Kõlõçdaroğlu’nu burda dinle- mek istiyorlardõ. Meydan’daki çay ocağõnõn önündeki tabureye oturup, seçmenin sesine kulak verdik. Mev- zuu yine aynõydõ: “Kılıçdaroğlu keşke konuşsaydı.” Onur Akın’õn seslendirdiği “Geliyor Kılıçdar, Kı- lıçdaroğlu” şarkõsõnõ çalan her CHP aracõ geldiğinde halk sindiği saçak altlarõndan lokanta ve kahvehaneler- den bayraklarõnõ sallayarak çõkõyor, gelenin o olmadõğõnõ anlayõnca yeni- den eski mekânlarõna dönüyordu. İki saatlik beklemeden sonra nihayet bir otobüsün üstünde Kõlõçdaroğlu ile Şişli Belediye Başkan Adayõ Mu- harrem Sarıgül alana geliyorlar. Bir anda meydan tõklõm tõklõm doluyor. Önce Sarõgül, konuşma yapõyor. Ar- dõndan mikrofonu Kõlõçdaroğlu’na veriyor. Birden ortalõğõ çõğlõk ve uğultu kaplõyor. Arkamõzdaki orta yaşlõ adam, “Hay kurban olurum sesine” diye hançeresini yõrtarken, aynõ yaşlarda kadõn muhtemelen ta- nõşmadõğõ yanõndaki kadõnõ “ayy çok sevimli, çok nahif bir adam” diye dürtüyor. O da “Ayy evet biraz İnö- nü, biraz Ecevit’in karışımı, tam is- tediğimiz gibi biri” diyerek onaylõ- yor. Şiddeti artan yağmura rağmen kalabalõk dağõlmõyor. Yõllardan beri seçmen ve örgüt ilk kez yürekten bir adayõ destekliyor ve onunla seçimi kazanacağõna inanõyordu. BirazİnönübirazEcevit HALKIN KEMAL KILIÇDAROĞLU İÇİN YORUMU: Ankara’da Karayalçın önde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Estima Araştõrma Şirketi’nin 2 bin ki- şiyle yaptõğõ anketin sonucuna göre ka- tõlõmcõlarõn yüzde 37.7’si CHP’nin An- kara adayõ Murat Karayalçın’a, yüzde 35.9’u ise AKP’nin adayõ Melih Gök- çek’e oy vereceklerini belirtti. MHP’nin adayõ Mansur Yavaş ise katõlõmcõlarõn yüzde 23.2’sinin oyunu aldõ. 29 Mart Yerel Seçimleri için son haf- taya girilirken Murat Karayalçõn, Esti- ma Araştõrma Şirketi’ne “Ankara Bü- yükşehir Başkanlığı Seçmen Tercih, Değerlendirme ve Beklenti Araştır- ması” adlõ bir anket çalõşmasõ yaptõrdõ. 18İLÇEDE ANKET Anket kapsamõnda bilgi toplama sü- reci 14 Mart’ta başlatõldõ ve 17 Mart günü de tamamlandõ. Anket için bin 22’si kadõn, toplam 2 bin seçmenle Ankara’nõn Büyükşehir Belediye Baş- kanlõğõ için oy verecek 18 ilçede görü- şüldüğü ifade edildi. Ankete göre, “Yaklaşan yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan aday- lardan hangisine oy vereceksiniz” sorusuna, katõlõmcõlarõn yüzde 35.4’ü Melih Gökçek, yüzde 34.6’sõ Murat Karayalçõn, yüzde 16.5’i de Mansur Yavaş yanõtõnõ verdi. YAVAŞ’IN OYU YÜZDE 23.2 Diğer adaylara destek yüzde 2.9 ora- nõnda çõkarken, “Henüz kararsızım” diyenlerin oranõ da yüzde 10.6 oldu. Ka- rarsõzlarõn dağõtõlmasõnõn ardõndan ise oy oranlarõ şöyle oldu: Murat Karayal- çõn: Yüzde 37.7, Melih Gökçek: Yüzde 35.9, Mansur Yavaş: Yüzde 23.2. AKP OY KAYBEDECEK Ankette yapõlan değerlendirmede şöy- le denildi: “Ankara Büyükşehir Bele- diye Başkanlığı yarışında AKP ile CHP adaylarının arasındaki oy farkı yüzde 1.8’dir. Bu da yeni başkanın kim olacağının, seçimin son gününe kadar belirginleşmediğinin en temel göstergesidir. Sonuçlar AKP’nin An- kara genelinde son iki seçimden sonra 3. seçimde de oy kaybedeceğine işaret etmektedir. 22 Temmuz 2007 seçimle- ri ile karşılaştırıldığında, Ankara’da en yüksek oranda oy arttıran siyasi partinin CHP olduğu görülmekte- dir. Son günlerde oldukça tartışılan, sandık başında TC kimlik numarası ibrazı da seçimlere katılım oranını ve dolayısıyla seçim sonuçlarını et- kilemesi kuvvetle muhtemel bir di- ğer konudur. Araştırmanın genel istatistiki hata payı yüzde 95 güven aralığında +/- 2.7’dir.” 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde Gökçek yüzde 55.1 oy alõrken, CHP’nin adayõ Yılmaz Ateş yüzde 12.6 oy almõştõ. MHP’nin adayõ ise yüzde 4.6’da kalmõştõ. 2 bin kişiyle yapõlan araştõrmaya göre katõlõmcõlarõn yüzde 37.7’si CHP’nin Ankara adayõ Murat Karayalçõn’a, yüzde 35.9’u ise AKP’nin adayõ Melih Gökçek’e oy verecek Karayalçın, Estima Araştır- ma Şirketi’ne anket yaptırdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear