Catalog

CMYB C M Y B IŞIL ÖZGENTÜRK Keşke Küba’da Kalsaydım Bahar geliyor, evimin çevresinde yeni doğmuş kumrular cõk cõk ötüyor, ama ben mutlu değilim. Farkõna vardõm ki, bugün- lerde dostlarõma söyledi- ğim tek şey şu “Ben Kü- ba’da kalmalıydım.” Ne- den orada, çünkü bana pen- ceresinde camlarõ olma- yan bir küçük ev verirler- di, hasta olduğumda has- taneye kaldõrõrlardõ ve sa- dece neşenin olduğu bir hayatõm olurdu. Bol bol dans ederdim. Şimdi durup kendime bakõyorum, ben bütün bu gazeteleri okumak zo- runda mõ- yõm? Ahmet Altan Taraf gazetesinde, M u s t a f a Balbay ve İl- han Abi’ye soruyor, “Size ne yetmedi” diye. Aynõ so- ruyu ben sana soruyorum Ahmet, “Sana ne yetmedi, dünya edebiyatından ha- bersiz, yeniyetme binler- ce kadın hayranın vardı, evinde oturup ağdalı ki- taplarını yazıyordun, sa- na ne yetmedi?” Bu arada biraz hafiyelik yapalõm; seçimlerden son- ra Doğan Medya grubunun üstündeki haciz kaldõrõla- cak ve makul bir ödeme planõ yapõlacak. Bunu na- sõl mõ keşfettim, Hürriyet gazetesinin yeni tetikçisi Ahmet Hakan’õn “Yolla- rımız Burada Ayrılıyor Mustafa” yazõsõnõ oku- yunca. Şimdi ben haksõz mõ- yõm, Küba’da daha mutlu olurdum. Neyse bu arada sağcõsõ olsun, solcusu olsun med- yada bir erkek dayanõşma- sõ var. Nuray Mert ve Nazlı Ilıcak dõşõnda kadõn köşe yazarõ tanõmõyorlar. Bu arada şunu söyleyelim, çevremde hep çok kişi Nazlõ Ilõcak ekrana geldi- ğinde hemen başka bir ka- nala geçiyor. Ben Kü- ba’da kalma- lõymõşõm. Şu olmamõş darbe girişim- lerinden de bõktõm. Bir şey olmamõş- sa, olmamõş demektir. Ya- ni suç teşkil etmez. Size şimdi bir örnek ve- receğim; bir zamanlar ben- de gizli şeker hastalõğõ teş- his edilmişti. Yani belli bir süre aç kaldõğõnõzda ya da normalinden fazla alkol aldõğõnõzda ortaya çõkan bir hastalõk. Bir gazetede benim bu hastalõğõmõn oluşturduğu kriz sõrasõnda adam öldüren, ama krizi gereği suçsuz kabul edilen Amerikalõ iki kadõnõn hi- kâyesini okudum. C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ ?Yazõişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Em- re Kongar (Başkan Yardımcısı), Or- han Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. İstihbarat: Cengiz Yıldırım Eko- nomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Öz- gür Ulusoy Kültür: Egemen Ber- köz Spor: Arif Kızılyalın Dü- zeltme: Abdullah Yazıcı Bilgi- Belge: Edibe Buğra Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: 0312 442 30 50 Faks: 0312 442 30 10 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 Adana Tem- silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 3631211, Faks: 3631215 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü- lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Rek- lam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 24 MART 2009 İmsak: 5.27 Güneş: 5.54 Öğle: 12.18 İkindi: 15.43 Akşam: 18.29 Yatsõ: 19.49 Hadise’nin klibi erotik mi bulundu? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’yi Eurovision’da temsil edecek olan Hadise’nin Metin Arolat tarafõndan 3 hafta önce çekimi tamamlanan, 2 hafta önce de TRT’ye teslim edilen klibinin fazla erotik olduğu gerekçesiyle TRT tarafõndan kabul edilmediği belirtildi. Takõm elbise ve kravatla başlayan, ardõndan ise dansçõ kõzlarõn üstündeki kõyafeti yõrtmasõyla birlikte beyaz şortu ve bustiyeriyle göbek dansõ yapan Hadise’nin klibinin TRT tarafõndan seksi olduğu gerekçesiyle kabul edilmediği öne sürüldü. Yönetimin klibin montajlanmasõ yönündeki isteğinin Hadise tarafõndan kabul edilmemesi üzerine klibin TRT ekranlarõndan yayõmlanmadõğõ belirtildi. Bunun üzerine klip internetten yayõmlanmaya başlandõ. Konuyla ilgili haberler üzerine açõklama yapan Hadise’nin menajeri Süheyl Atay “TRT’nin bugüne kadar olduğu gibi sanatçõnõn sanatsal üretkenliğini kõsõtlayõcõ herhangi bir tavõr ve yaptõrõmõ olmamõştõr” dedi. Prens Charles’ın aşk mektuplarına 51 bin TL ANKARA (AA) - Hindustan Times gazetesinin internet sitesindeki habere göre İngiltere Veliaht Prensi Charles’õn gençlik yõllarõnda eski sevgilisine yazdõğõ aşk mektuplarõ açõk arttõrma sitesi e-Bay’de 20 bin 800 sterline (yaklaşõk 51 bin TL) satõldõ. Galler Prensi’nin, 1970’ler ve 1980’de Kanada’daki sevgilisine yazdõğõ 6 mektubu satõn alan kişinin ismi açõklanmadõ. Prens Charles, Montreal’deki İngiliz konsolosluğunda çalõşan Galler doğumlu Janet Jenkins’e yazdõğõ mektuplarõnda yanlõş kadõnla evlenme korkusunu dile getiriyor. Prenses Diana ile evlenmeden bir yõl önce yazdõğõ bir mektupta, çevresinin kendisine evlenmesi için baskõ yaptõğõndan söz eden Prens Charles, mektubunu “Bütün aşkõmla, Charles” diye bitiriyor. Arkası 18. sayfada Kök hücreden yapay kanİngiliz uzmanlar, acil durumlarda donör bulunamadõğõ için meydana gelen ölümlere çare bulmak için kollarõ sõvadõ. Bu hafta içinde ayrõntõlarõ açõklanacak projede embriyolardan alõnan kök hücreler kullanõlacak Çeviri Servisi - İngiliz bilim insanlarõ, İsveç, Fransa ve Avustralya’daki meslektaşlarõnõn üzerinde çalõştõğõ, ABD’de ise belirli bir noktaya gelen deneylerin yasal engel yüzünden askõya alõndõğõ, yeni başkan Barack Obama’nõn kök hücre araştõrmalarõ üzerindeki bu engeli kaldõrmasõyla sürdürülmesi planlanan yapay kan üretimi için kollarõ sõvadõ. Bu hafta içinde ayrõntõlarõ açõklanacak milyonlarca sterlinlik proje kapsamõnda tüp bebek yöntemiyle üretilen ve anne rahmine yerleştirilmeyen, başka deyişle arta kalan embriyolardan alõnan kök hücreler kullanõlarak yapay kan üretilecek. Uzmanlar, projenin, özellikle yaralõ asker ve trafik kazasõ yaralõlarõ gibi acil kan gereksinimi olan durumlarda donörlere bağõmlõ kalma dönemine son verip kan nakli konusunda tõpta çõğõr açacağõnõ vurguluyor; dünyada bir ilke imza atarak binlerce kişinin hayatõnõ kurtaracaklarõnõ, ayrõca, seyrek de olsa bağõşlanan kanlardan AIDS, hepatit gibi bulaşõcõ hastalõklarõn virüslerinin bulaşma riskinin de ortadan kaldõrõlacağõnõn altõnõ çiziyor. İngiliz Ulusal Sağlõk Sistemi Kan ve Nakil Kurumu, İskoçya Ulusal Kan Nakli Servisi ve Wellcome Trust adlõ vakfõn finanse edeceği üç yõllõk proje kapsamõnda bütün gruplara kan verebilecek olan “O grubu” kan üretilecek. İskoçya Ulusal Kan Nakli Servisi’nin direktörü Prof. Marc Turner yönetimindeki çalõşmalara kopya koyun Dolly’yi üreten Roslin Enstitüsü uzmanlarõnõn da bulunduğu çok sayõda merkezde görev yapan bilim insanlarõ katõlacak. Projeyi, “hayat kurturaracak” diye övenler olduğu kadar embriyonik kök hücre kullanõlacağõ için etik olmadõğõnõ savunarak karşõ çõkanlar da var. Ancak İngiliz hükümeti bu kaygõlara rağmen yeşil õşõk yaktõ. (The Independent) HESAP DEFTERLERİ BULUNDU Darwin tam bir centilmenmiş Çeviri Servisi - TÜBİTAK’õn, Bilim ve Teknik dergisine kapak olmasõna engel ola- rak sansürlediği, evrim teorisinin kurucu- su Charles Darwin’in 1828-1831 yõllarõ arasõnda Cambridge Üniversitesi’nde öğ- renciyken yaptõğõ harcamalarõnõ not ettiği defterleri ortaya çõktõ. Üniversite arşivle- rinde bulunan, altõ deri kaplõ muhasebe def- terini inceleyen tarihçiler, bu yõl 200’üncü doğum yõlõ kutlanan İngiliz doğabilimcinin “19’uncu yüzyıl İngiliz centilmeni” gibi yaşadõğõ yorumunu yaptõ. Darwin’in üniversite kantinindeki yemek- lerde daha fazla sebze almak için ekstra para ödediğini, yatağõnõ yaptõrmak, ateş yakmak için kömür taşõtmak ve ayakkabõlarõnõ sildirmek için de “maaşlı adam tuttuğunu”, bir berber ve terzinin sürekli şõk ve iyi görünümünden sorumlu olduğunu vurgulayan tarihçiler bel- geler sayesinde Darwin’in, bugüne dek net- leştiremedikleri üniversiteye başlangõç tarihinin de 26 Ocak 1828 olduğunu belirledi. “Dar- win’in bilinmeyen bir yanını öğrenmek çok heyecan verici” diyen Cambridge Üniversi- tesi’nden Dr. John van Whye, Darwin’in arõ toplamak, ata binmek, arkadaşlarõyla şarap iç- mek gibi faaliyetleri için de harcama yap- maktan çekinmediğinin altõnõ çizdi. “Darwin, Cambridge’deki birçok öğ- renci gibi günümüzde birçok öğrencinin sadece hayalini kurabilecekleri maddi olanaklara sahipti” diyen Dr. Whye, üç yõllõk eğitimi sõrasõndaki 636 sterlinlik harcamalarõnõn varsõl bir doktor olan babasõ Robert Darwin tarafõndan karşõlandõğõnõ vurgulayarak hesap kayõtlarõnõn “darwin- online.org.uk” internet adresinde yayõm- landõğõnõ belirtti. (REUTERS) Çeviri Servisi - İskoç Edin- burgh ve İngiliz Oxford üniver- siteleri uzmanlarõnõn sürü psiko- lojisini inceledikleri araştõrma, arõ ve karõncalarõn içinde bulun- duklarõ topluluğun daha çok gõ- daya sahip olmasõ uğruna ölmeyi göze alacak kadar iyi takõm ar- kadaşõ olduklarõnõ ortaya koydu. Sonuçlarõ “Evrimsel Biyoloji” adlõ bilim dergisinde yayõmla- nan araştõrmaya göre arõ ve ka- rõncalar “birimiz hepimiz için” söyleminden ödün verme- yen, sadõk ta- kõm arkadaşõ olan hayvan- lar. Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Andy Gardner, “Bizon ve balõklar başta olmak üzere sürü ha- linde hareket eden çok sayõda hayvan türü görüyoruz. Ancak, bunlar genellikle yõrtõcõ ve ken- dilerinden büyük hayvanlardan korunmak amacõyla grubun orta kõsõmlarõnda yer almak için bir- birlerini itip kakarlar, öncelikle kendilerini düşünürler” diyor. Ve, karõnca veya arõlarõn bu tür ben- cil davranõşlarõ olmadõğõnõn, ak- sine, içinde bulunduklarõ topluluğu ön plana koyarak onun çõkarlarõ için kendilerini tehlikeye atabil- diklerinin altõnõ çiziyor. Uzun la- fõn kõsasõ arõ ve karõncalar takõm ruhunu bozmuyor! (BBC) ARI VE KARINCALARIN FELSEFESİ: Birimiz hepimiziçin AKUT için yardım kampanyası Haber Merkezi - İş dünya- sõnõn önde gelen isimleri, yur- tiçinde ve yurtdõşõnda gerçek- leştirdiği 523 arama kurtarma çalõşmasõnda 748 kişinin ha- yatõnõ kurtaran AKUT’a des- tekte bulunmak üzere bir yar- dõm kampanyasõ için el ele veriyor. Türkiye’de 18 bölge ekibiy- le gönüllülük ilkesiyle faaliyet gösteren AKUT’a yardõm ge- cesi 26 Mart 2009 Perşembe akşamõ Conrad Otel’de dü- zenleniyor. Hamiliğini Fey- yaz Berker, Suzan Sabancı Dinçer, Ahmet Kocabıyık ve Çiğdem Simavi’nin üstlendi- ği gecede AKUT ilk defa iş dünyasõ ile bir araya geliyor. Yardõm gecesiyle başlatõlan destek kampanyasõnda ku- rumlar finansal katkõnõn yanõ sõ- ra kendi hizmet ve ürünleriyle de AKUT’a ayni olarak yar- dõmda bulunabilecekler. “Sesimi duyan var mı?” yardõm gecesine katõlõm, kişi başõ 1000 TL’lik bağõş karşõlõ- ğõnda mümkün. Bağõşlardan elde edilecek gelir ile AKUT’un arama kurtarma ça- lõşmalarõnda ihtiyaç duyduğu araç gereçler; ulaşõm ve iletişim ekipmanlarõ, lojistik malze- meleri, yüksek teknoloji sõnõfõ arama kurtarma ekipmanlarõ, ilkyardõm malzemeleri ile ope- rasyona katõlan AKUT üyele- rinin sigorta paketi ve ekiple- rin yakõt giderleri karşõlanacak, yeni ekipler kurulabilecek. Şemsiyeli defile Çeviri Servisi - Modanın kalbi bugün- lerde ABD’nin Florida eyaleti sınırlarındaki ülke turizminin ve Hollywood filmlerinin gözdesi olan Miami’de atıyor. Yerli ve ya- bancı tasarımcıları konuk eden moda haf- tasına katılan modacılar arasında Agatha Ruiz de la Prada da yer aldı. İspanyol mo- dacının dün düzenlenen defilesinde tanı- tılan koleksiyonunda birbirinden ilginç kıyafetler vardı. Üzerinde yukarıdan aşağı piyano tuşları barındıran elbi- se de vardı, mankenin başına iliş- tirilmiş sarı bir şemsiyeyle bütünleştirilmiş sarı elbise de naylondan yapılmış ka- barık bir kalp şeklinde bluz da... Uzun lafın kı- sası koleksiyon giymeye cesaret eden olur mu bilinmez ama seyret- mek için son derece dik- kat çekici ve sıradışı kı- yafetlerden oluşuyordu. (Fotoğraf: REUTERS)