Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2009 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Evrim Kuramı ve Devrim
ODTÜ’lü gençler üniversitelerindeki 1970’ler-
den kalma ünlü DEVRİM yazısının D’sinin üze-
rini kendi bedenleriyle kapattılar. Neden? Dar-
win’in ünlü evrim kuramını dergisinden kovan,
kapaktan çıkaran TÜBİTAK’ı protesto etmek
için. Bazı arkadaşlar da ODTÜ’lü gençlere kız-
dılar, siz bunca yılın DEVRİM’ini bir çırpıda ne-
den EVRİM’e çevirdiniz dediler.
Gençlere kızanlar haksızdırlar.
Haksızdırlar çünkü Darwin’in evrim kuramı bi-
limin gelişimini hızlandıran, insanlığın önünü
açan, hurafeyi bir daha geri gelmemek üzere ta-
rih sahnesinden kovan büyük bir devrimdir.
Gençler DEVRİM’in D’sini kapattılar diye devrim
reforma, devrimcilik reformculuğa dönüşmez.
Peki, TÜBİTAK’ın dergisinden Darwin kovu-
lunca hurafe zafer kazanmış olmaz mı? Tarih
sahnesine geri dönmez mi? Bunu anlamanın yo-
lu, şu tarih sahnesine sık sık dönüp bakmak, o
sahneye girip çıkanları izlemek, geleni gideni iyi
bellemek, daha da önemlisi tarihi hep sürekli
gelişen bilginin ışığında, o sürekli yenilenen sah-
ne ışıkları altında görebilmektir.
Tarih böyle bir şeydir.
Engizisyon dönemini engizisyon döneminin
bilgisiyle değil, bugünün bilgisiyle daha iyi anlar
anlatırız. Hitler dönemini dönemin vakanüvisle-
ri, arşivcileri belgeleyebilir, bize sunabilir, ama
biz bugün o dönemi bugünün bilgisiyle daha iyi
anlar, daha iyi kavrarız. “Hayır, her şey bize bir
kerede ve değişmez bir şekilde verildi” diyen
inanç bu nedenle bilimin karşısında duramaz.
İnançla bilim arasındaki sürekli ilişki, bir za-
manların kanlı kavgası artık yerini başka bir ol-
guya bırakmak durumundadır.
Gündüz görünmeyen yıldızlar âlemi, gece bü-
tün haşmetiyle gökyüzünü doldurur. Evren sü-
rekli göz kırpan sırlarıyla bizi çağırır. İnsan ilişki-
lerinin hâlâ can yakan kan döken, sömüren, bil-
giyi kötüye kullanan, doğayı bozan, doğada ne
varsa har vurup harman savuran, insanı insani
varlığıyla sürekli sınava çeken cehenneminden,
gökyüzünün, evrenin, sürekli “Beni bil, beni
bul” diyen cennetine doğru ilerleriz. O öyle bir
cennettir ki, atomun en derinlerine iner, görün-
mez bir evrenin, bilginin bilimin serüveni içinde
hep yeniden kendini gösterir. Sonra yıldızların
derinliklerinde, galaksilerin en uzağında hayatın
ışığını aramaya koyuluruz. Cehennemi, kötülük-
lerin anası olarak içimizde taşısak da her gün bi-
raz daha karanlığa gömeriz onu.
Çağımızın bilgisi bilimi, inancı değiştirir, ama
inanç bilgiyi bilimi değiştiremez.
Geçmiş zamanlarda bu değişim çok kanlı ol-
du. Kabilelerin, ulusların bitmek tükenmek bil-
meyen savaşlarının, çıkar kavgalarının üstünü
inancın her şeyi gizleyen esrarlı tülü örtüyordu.
Şimdi her şey çıplaktır. Artık inancın örtüsüyle
sömürüyü gizlemek mümkün olmuyor. İnanç
kendisini yenilemek, insan mikro ve makro koz-
mosun derinliklerinde cennetini sürekli aramak,
sürekli bulmak zorunda.
Bu kapıyı Darwin açtı.
Onun evrim kuramı evrimi anlatır, ama öylesi-
ne devrimcidir ki, çağının devrimcileri onu bü-
yük bir şevkle heyecanla selamlamışlar, kuram-
larını onun ışığında biçimlendirmiş, eylemlerini
bu açık kapıdan geçerek gerçekleştirmişlerdir.
İnançla bilim arasındaki ilişkinin Doğu’da ve
Batı’da farklı seyretmesinin bizim açımızdan ta-
lihsizlik olduğu ortadadır. Batı’da bilim inançla
olan ilişkisini adım adım geliştirir hurafeyi sü-
rekli geriletirken, Doğu’da bilim insanları, âlim-
ler bilgilerini, bulgularını, keşiflerini, icatlarını
inancın her şeyi gizleyen örtüsünün altında ger-
çekleştirmek zorunda kaldılar.
Geri kalmak kaçınılmazdı.
Ama şimdi bilimin hızı, ivmesi, mekânı ve me-
safeyi sıfırlamış durumdadır. Hurafeye ne Do-
ğu’da ne Batı’da yer var artık.
Günümüzün karanlık işleri bizi yoruyor, ümitsiz-
liğe sevk ediyor biliyorum, ama tarihsel bir iyim-
serlik, ömrümüze sığmasa da bizimle birliktedir.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Bakan Eroğlu, ‘Özelleştirme yok’ dedi, müsteşar Sarõkaya ‘Mevzuatõ gözden geçiyoruz’ açõklamasõ yaptõ
Forumda‘özelleştirme’sinyalleri
İstanbul Haber Servisi - 5. Dün-
ya Su Forumu’nun dünkü oturumla-
rõna “Suyun özelleştirilmesi” ve “Su
sektörünün ekonomik krizden ko-
runma yolları”nõn tartõşõldõğõ top-
lantõlar damgasõnõ vurdu. Çevre ve Or-
man Bakanõ Veysel Eroğlu, gazete-
cilere yaptõğõ açõklamada suyun özel-
leştirileceği yönündeki iddialarõn ger-
çeği yansõtmadõğõnõ, devletin su yatõ-
rõmlarõnõ sürdüreceğini açõklamasõna
karşõn, başka bir oturumda Çevre ve
Orman Bakanlõğõ Müsteşarõ Hasan Z.
Sarıkaya’nõn devletin özel sektöre
elektrik santrallerõnda olduğu gibi te-
minat vermesi için çalõşma yaptõğõnõ
söylemesi dikkat çekti.
5. Dünya Su Forumu kapsamõnda
dün Uluslararasõ İşbirliği ve Kalkõn-
ma Örgütü’nün (OECD) “Suyun Fi-
yatlandırılması ve Finansması” ra-
porunun sunulduğu oturumda konuşan
Dünya Su Forumu Genel Sekreteri
Angel Gurria, küresel ekonomik ve
finansal krizi yararlanõlmasõ gereken
bir fõrsat olarak değerlendirdi.
Gelişmekte olan ülkelerin sektöre
yeni fõrsatlar sunduğunu söyleyen
Gurria, bu ülkelerdeki yoksul grupla-
ra suyun “ücretsiz” verilmesi yö-
nündeki görüşe de karşõ çõktõ. Gur-
ria,“Dünyanın çeşitli ülkelerinde
yoksullar suyun bedelini ödemeye
gönüllüler. Su bedava olursa bun-
dan en çok etkilenecek olanlar yine
yoksullar olacaktır. Yapılamayan
yatırımlar nedeniyle insanlar özel-
likle kadın ve çocuklar su ihtiyaç-
larını başka yerlerden taşıyarak
gidermek zorunda kalacaklardır”
iddiasõnda bulundu.
Aynõ toplantõda konuşan Çevre ve
Orman Bakanlõğõ Müsteşarõ Hasan Z.
Sarõkaya ise Türkiye’de enerji sektö-
rüne verilen devlet teminatlarõnõn ar-
dõndan 1500 enerji ihalesi yapõldõğõ-
nõ açõklayarak, benzer bir uygulama-
nõn su sektörü için de söz konusu ola-
bileceğine yönelik sinyal verdi.
Sulama işleri için devletin ihale
yapmak istediğini ancak yatõrõmcõla-
rõn ilgi göstermediğini de söyleyen Sa-
rõkaya,“Özel sektörün mevzuattan
kaynaklı endişeleri var. Mevzuat ye-
niden gözden geçiriliyor” dedi.
Su “devletin” işi...
Gazetecilerin foruma ilişkin soru-
larõnõ yanõtlayan Çevre ve Orman
Bakanõ Veysel Eroğlu, suyun özel-
leştirilmesi yönündeki eleştirilerin
anõmsatõlmasõ üzerine “Başkaları-
nın fikirleri bizi ilgilendirmez, on-
ları kabul etmek zorunda değiliz”
dedi. Suyun “devletin işi” olduğunu
ifade eden Eroğlu, bakanlõğõn ve Dev-
let Su İşleri’nin (DSİ) 81 il genelinde
2050’ye kadar su ihtiyaçlarõnõ karşõ-
lamak için eylem planõ hazõrladõklarõnõ
söyledi. Eroğlu, “Suyun satılması de-
ğil, değerlendirmesi söz konusu
olacaktır” dedi.
Bakan Eroğlu, ABD’li bir gazete-
cinin forumu protesto edenlerin göz-
altõna alõnmasõ ve iki yabancõnõn sõnõr
dõşõ edilmesini anõmsatmasõ üzerine ise
“İnsanları rahatsız etmek, taciz
edecek şekilde gösteri yapmak, ku-
sura bakmasınlar ama doğru değil.
Hiçbir ülke buna müsaade etmez.
Sizin ülkenizde, o kişilerin ülkesi de
müsaade etmezdi. Biz bütün sivil
toplum kuruluşlarını davet ettik, ge-
lip efendice fikirlerini söyleselerdi”
diye konuştu. Eroğlu, 5. Dünya Su Fo-
rumu kapsamõnda düzenlenen “Dün-
ya Su Sergisi”nin açõlõşõnõ da yaptõ.
Forum kapsamõnda IBM’in hazõr-
ladõğõ “Su Raporu”da tüm dünyaya
ilk kez dün İstanbul’dan duyuruldu.
BM’in küresel inovasyon çalõşmala-
rõnõ yürüten ekibin yöneticisi Kri-
stopher Lichter tarafõndan açõklanan
raporda sunularõ bazõ çözüm önerile-
ri şöyle:
“IBM ve Marine Institute Ireland,
Galway Körfezi’ndeki dalga ko-
şullarının, deniz yaşamının ve kir-
lilik seviyelerinin izlenmesine yö-
nelik SmartBay araştırma sistemi
üzerinde çalışıyor. Bilim adamları,
dünyada giderek artan içilebilir su
kıtlığına çözüm olabilecek, tuzu ve
suda bulunabilecek arsenik benze-
ri ölümcül toksinleri hızla filtreleyen
bir zar üretti. IBM ile The Nature
Conservancy, nehir havzası yöne-
timiyle ilgili sorunların ele alınma-
sına yardımcı olan veri ve modelle-
re ücretsiz ve açık erişim sağlayan,
pratik web tabanlı araçlar oluş-
turmak üzere birlikte çalışıyor.”
Dünya Su Forumu Genel
Sekreteri Gurria yaptõğõ
konuşmada, gelişmekte olan
ülkelerin sektöre yeni
fõrsatlar sunduğunu söyledi.
Sütlüce Kongre Merkezi’nde devam eden 5. Dünya Su Forumu kapsamında görüşmeler yapılırken, atölye çalışmaları da dikkat çekti. Fotoğraflar: (VEDAT ARIK)
ALTERNATİF ETKİNLİKLER
‘Barajlar
savunulamaz’
Uluslararasõ Nehirler Ağõ aktivisti
Hearlin, Dünya Su Forumu’nda Türk
hükümetinin resmen suyu
özelleştireceğini açõkladõğõnõ söyledi.
İstanbul Haber Servisi - Suyun Ticarileşti-
rilmesine Hayõr Platformu tarafõndan 5.
Dünya Su Forumu’na karşõ düzenlenen al-
ternatif etkinlikler dün başladõ. Jeoloji Mü-
hendisi Tahir Öngür, barajlarõn ekonomik,
ekolojik ve enerji üretimi açõsõndan savu-
nulacak hiçbir yanõ bulunmadõğõna dikkat çe-
kerek “Barajlar, kapitalist endüstrinin
amacını gerçekleştirmek için pazarla-
nan yapılardır” dedi. Uluslararasõ Nehir-
ler Ağõ aktivisti ve Almanya’daki Attac ör-
gütünün üyesi Dorothea Hearlin, Dünya Su
Forumu’nda Türk hükümetinin resmen su-
yu özelleştireceğini açõkladõğõnõ söyledi.
Makine Mühendisleri Odasõ’nõn Beyoğ-
lu’ndaki İstanbul Şubesi’nde başlayan atöl-
ye çalõşmalarõnda dün ele alõnan ana konu-
lardan biri de Barajlar ve Göç idi. Atölye ça-
lõşmasõnda Tahir Öngür, Dünya Banka-
sõ’nõn 1998 yõlõnda Dünya Barajlar Komis-
yonu’na hazõrlattõğõ daha sonra sahiplen-
mediği raporda yer alan bazõ çarpõcõ verileri
açõkladõ.
Öngür, rapora göre dünyada bugüne dek ba-
rajlara 2 trilyon dolar harcandõğõnõ, 80 mil-
yon kişinin baraj projeleri yüzünden göç et-
mek zorunda kaldõğõnõ belirterek küresel õsõn-
maya yol açan sera gazlarõnõn yüzde 28’nin
baraj göllerinden çõktõğõnõ söyledi. Türkiye’de
bugüne dek yapõlan 298 baraj projesinin sa-
dece 25’inde kültürel ve arkeolojik envanter
çõkarõldõğõna vurgu yapan Öngür, Ilõsu Ba-
rajõ’nõn yapõlmasõ halinde 16 bin kişinin göç
edeceğini, yüzey araştõrmasõ bile yapõlmamõş
200 höyüğün sular altõnda kalacağõnõ anlat-
tõ. Öngür, barajlarõn az gelişmiş ülkelere “kal-
kınma aracı” olarak pazarlandõğõna dikkat
çekerek şöyle devam etti:
“Kalkınmanın barajlarla bağlantılı olmadığı
ortaya çıktı. Türkiye, baraj projeleri art-
madan önce kendine yeter bir tarım ül-
kesiydi şimdi tarım ürünlerini ithal ediyor.
Tarımda suni gübre kullanımı arttı.”
Fırat ve Dicle satılıyor
Alman Attac örgütünden Dorothea Hearlin de,
“Bizim ve diğer gelişmiş ülkelerin geliş-
tirdiği teknolojiler dünyanın sonunu ge-
tirecek. Türkiye’de Ilısu Barajı’na destek
veren bankaların ‘teknoloji getireceğiz’ söy-
lemleri doğru değil. Onların akıllarında-
ki tek şey para kazanmak” dedi.
Ilõsu Barajõ’na karşõ Almanya’daki çevreci ak-
tivistler tarafõndan etkinlikler düzenlendiği-
ni ifade eden Hearlin, nehirlerin satõşa çõk-
masõnõn daha çok baraj yapõmõnõn önünü aça-
cağõnõ söyledi. Türkiye Hükümeti’nin Fõrat
ve Dicle nehirlerinin satõşõna karar verdiği-
ni belirten Hearlin, fiyatlarõn da 950 milyon
dolar ile 650 milyon dolar olarak belirlen-
diğini ifade etti.
Forum açõlõşõnda ‘No risky dums-Riskli barajlara hayõr’ pankartõ açmõşlardõ
Eylemciler sınır dışı edildi
İstanbul Haber Servisi - 5.
Dünya Su Forumu’nun açõlõ-
şõnda “No risky dums-Riskli
barajlara hayır” pankartõ aç-
tõklarõ için gözaltõna alõnan In-
ternational Rivers (Uluslarara-
sõ Nehirler Ağõ) aktivistleri
Ann Kathrin Schineider ve
Payal Parekh dün sabah sõnõr
dõşõ edildi.
2 aktivist sõnõr dõşõ edilmeden
önce avukatlarõna bõraktõklarõ
mektupta, “Türkiye Hükü-
meti’nin ve polisin bizim ko-
nuşmamızı engellemeleri, ba-
rajları inşa edenlerin binler-
ce sesi boğmasının sadece bir
sembolüdür” dediler. BM
Asamblesi Su Konularõ Danõş-
manõ Maude Barlow, Dünya
Su Konseyi’nin de forumun da
demokratik olmadõğõna dikkat
çekerek “Bu öyküyü dünyanın
geri kalanına anlatacağız”
dedi.
Sütlüce Kültür ve Kongre
Merkezi’ndeki açõlõş töreninde
gözaltõna alõnan Schinedier ve
Parikh yaşadõklarõnõ anlatmak
üzere dün Taksim Hill Otel’de
düzenleneceği duyurulan ba-
sõn toplantõsõna sõnõr dõşõ edil-
dikleri için katõlamadõlar. Kon-
gre Merkezi’nde önceki gün
sabah saatlerinde açõlõş töreni
resmen başlamadan gerçekleş-
tirildikleri 30 saniyelik eylem
nedeniyle gözaltõna alõnan ak-
tivistler bütün gün ve gece Ku-
laksõz Karakolu’nda tutuldu. 1
yõldan fazla hapis cezasõ öngö-
ren “eyleme teşvik” ile suçla-
nan Schineider ve Parekh dün
sabah 05.30’da taksi ile ha-
vaalanõna götürüldü.
Bilgi Üniversitesi’nin Sant-
ralistanbul Kampusu’nda 20-22
Mart’ta gerçekleştirilecek “Al-
ternatif Su Forumu”na katõl-
mak için ülkemize gelen Schi-
neider Almanya’ya, Parekh de
ABD’ye gönderildi. Aktivist-
lerin sõnõr dõşõ edilmesini kõna-
mak için aynõ yerde düzenlenen
basõn toplantõsõnda Schineider
ve Parekh’in bõraktõklarõ mek-
tup okundu. Mektupta, “Dün-
ya Su Forumu’nun tamamen
barışçıl bir gösteriye karşı
gösterdiği tepki kenti motto-
larında olduğu gibi ‘farklõ-
lõklar arasõnda köprü olmak’ ye-
rine aslında ne kadar farklı-
laştırıcı ve dışlayıcı oldukla-
rını göstermektedir. Ilısu Ba-
rajı yüzünden yerlerinden
edilecek ve göç etmek zorun-
da bırakılacak 50 bin kişinin
bölgelerine yapılacak baraj ile
ilgili söz söyleme haklarının
hiç tanınmadığı gibi, barışçıl
şekilde düşüncelerimizi söy-
leme hakkımız da bizim elle-
rimizden alındı” dediler.
Dünya Su Konseyi
tavır alsın
Alternatif Su Forumu’na ve 5.
Dünya Su Forumu’na katõlmak
üzere ülkemizde bulunan BM
Asamblesi Su Konularõ Danõş-
manõ Maude Barlow, sõnõr dõ-
şõ edilen meslektaşlarõ ve göz-
altõna alõnan eylemcilerle ile da-
yanõşma içinde olduğunu be-
lirterek “Dünya Su Konseyi,
gözaltına alınanların ve sı-
nırdışı edilenlerin haklarını
savunacak mı? Savunmaz ise
konseyin demokrasiden ne
kadar uzak olduğu görülmüş
olacak” diye konuştu.
Uluslararasõ Nehirler Ağõ ak-
tivistlerinden Peter Bosshard,
polisin arkadaşlarõna yönelik
tutumunu kõnayarak Dünya Su
Konseyi’nin bu konuda tavõr al-
masõnõ, Türk Hükümeti’ne sõ-
nõrdõşõ uygulamasõnõn kabul
edilemez olduğunu bildirmesi-
ni istedi.
Uluslararasõ Nehirler Ağõ’nõn
aktivistlerinden Dorothea He-
arlin, forumun açõlõşõnda ya-
şananlarõn Dünya Su Konse-
yi’nin maskesini düşürdüğünü
vurguladõ. İstanbul Milletve-
kili Ufuk Uras da TBMM Baş-
kanõ Köksal Toptan’õn Dol-
mabahçe Sarayõ’nda forumun
katõlõmcõlarõna vereceği resep-
siyonu protesto edip katõlma-
yacağõnõ söyledi. Uras, sõnõrdõ-
şõ edilen aktivistlerden yaşa-
dõklarõ vandalizm nedeniyle
özür diledi.
2 aktivist bõraktõklarõ
mektupta, “Bizi
engellemeleri, barajlarõ
inşa edenlerin binlerce
sesi boğmasõnõn sadece
bir sembolüdür” dediler.
“Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu”
üyesi bir grup dün akşam saatlerinde Taksim
Meydanı’nda bir araya gelerek, önceki gün Süt-
lüce’deki gösterilerde polisin göstericilere yö-
nelik tutumunu protesto etti. Burada grup adı-
na basın açıklamasını okuyan Prof. Dr. Beyza
Üstün, önceki gün Sütlüce’de 5. Dünya Su For-
mu’na karşı demokratik tepkilerini kullanmak
istediklerini ifade ederek, “Bize karşı panzer-
lerinizle, coplarınızla, biber gazlarınızla ve
hatta plastik mermilerinizle müdahale ederek
demokratik haklarımızı kulllanmamıza mü-
dahale edebilirsiniz. Ancak bizler suyun tica-
rileşmesine hayır platformu olarak, suyumu-
zu, toprağımızı, geleceğimizi satmaya çalışan-
lara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz”
dedi. Bu arada 5. Dünya Su Forumu’nu pro-
testo ederken gözaltına alınan 26 gösterici
dün Beyoğlu Adliyesi’nde ifade verdikten son-
ra serbest bırakıldı. (Fotoğraf: ALİ AÇAR)
‘Suyumuzu satanlarla mücadelemiz sürecek’
Çağrı
metni
G8’e
sunulacak
İstanbul Haber Servisi - 5. Dünya Su Forumu’nun önceki akşam Çõ-
rağan Sarayõ’nda düzenlenen Başkanlar Zirvesi’nde kabul edilen “Çağ-
rı Metni”, forumun son günü kabul edilmesi beklenen Bakanlar Bildi-
risi ve İstanbul Su Mutabakatõ’nõn G8 zirvesine sunulacak.
Zirvede kabul edilen Çağrõ Metni’nde uluslararasõ işbirliği yapõlmasõ
öngörülen alanlar özetle şöyle: “Küresel ekonomik ve finansal krizin,
göç, nüfus artışı, iklim değişikliklerinin neden olduğu sağlıklı suya
ulaşım sorunu ve suyun yönetim konularında bölgesel ve uluslararası
işbirliği geliştirilmelidir. Tüm devletlerin, çeşiti kademelerde hızla
su krizinin önüne geçilmesi için gerekli önlemleri alınması sağlan-
malıdır.”
Pilot Üsteğmen Türkmen şehit
Eğitim uçuşu yapan
askeri uçak düştü
KONYA / DİYARBAKIR (Cumhuriyet) -
Konya’nõn Altõnekin ilçesinde askeri F-4 uçağõ-
nõn eğitim uçuşu sõrasõnda düşmesi sonucu Pilot
Üsteğmen Murat Türkmen şehit oldu, Pilot
Yüzbaşõ Uğur Aydın (36) yaralandõ.
Askeri F-4 tipi uçak eğitim uçuşu sõrasõnda
Konya’nõn Altõnekin ilçesine bağlõ Ayõşõğõ köyü
yakõnlarõnda düştü.
Kazadan fõrlatma
düğmesini kullana-
rak yaralõ olarak
kurtulan Aydõn,
Türkmen’in cesedi-
nin yanõnda ağlar-
ken köylüler tara-
fõndan sakinleştiril-
meye çalõşõldõ. Görgü tanõklarõ, iki uçağõn ma-
nevra yaparken birisinin dalõş yaptõğõ sõrada ani-
den yere çakõldõğõnõ belirtti. Uçak düşmeden bir
pilotun son anda atladõğõ görüldüğü kaydedildi.
Eğitimde roket patladı: 4 asker yaralı
Diyarbakõr’õn Silvan İlçe Jandarma Alay Ko-
mutanlõğõ’nda ise yapõlan eğitim sõrasõnda bir ro-
ket kaza sonucu patladõ. Patlamada bir yüzbaşõ,
bir astsubay ve iki er yaralandõ. Yaralõlar Diyar-
bakõr Askeri Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ.
Bir askerin durumunun ağõr olduğu öğrenildi.
Aydın yaralı kurtuldu.