Catalog

kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B S õkça sütunlarõma yansõttõğõm bir konu- dur: Biz hangi müzik çağõnda yaşadõğõ- mõzõ bilmiyoruz, derim. Orkestralarõ- mõzõn konser programlarõ, dõşardan getirtilen top- luluklar, oda müzikleri ve solistlerin bizim için hazõrladõklarõ programlar en fazla 19. yüzyõlõn so- nuna kadar bir zaman dilimini içerir. Yirminci yüzyõl edebiyatta, plastik sanatlarda kabul gör- se de müzikseverler için yeni çağ hep yabancõ- dõr. Bir kez ton duygusu elden gitti, müziğin de tõlsõmõ bitti, diye düşünürler. Oysa yirminci yüzyõl bestecisinin işi daha da zordur. Çağ ba- şõndan beri müzikte denenmiş nice tekniği haz- medip, elinin altõndaki olanaklardan yararlana- rak eski çağlarõ ve uzak coğrafyalarõ harmanla- yõp yeni bir güzelduyum yaratacaktõr. Bu arada kendine özgü imzasõnõ ararken yitirdiği dinle- yicisine kavuşmasõ artõk yorumculara ve konser organizatörlerine bağlõdõr. Ülkemizde yeni mü- ziğin bestecileri yetişmektedir. Yeni müzik bes- teleyen öğretmenler öğrencilerine yeni teknik- leri de öğretmektedir. Ancak yeni müziğin yo- rumcusu yetişmediğinden ne yirminci-yirmi bi- rinci yüzyõl müziğin, ne de çağdaş Türk beste- cilerini tanõma olanağõmõz vardõr. Geçen hafta Boğaziçi Üniversitesi konserle- ri çerçevesinde dinlediğimiz Toros Can, yeni müzik yorumcusu olarak başta Fransa olmak üzere dünyanõn pek çok köşesinde kabul gören, bilinen ve aranan bir sanatçõ. Önemli etiketler al- tõnda piyasaya sürülen Ligeti, Hindemith, Crumb CD’leri çeşitli ödüllere değer bulundu. Toros açõklayarak çalõyor konserlerini. Her par- çanõn hangi gelişimin sonunda ortaya çõktõğõnõ, zincirin hangi halkasõ olduğunu anlõyorsunuz onu dinlerken. İlk yarõda Bela Bartok’un ‘Mikro- kosmos’uyla başlayõp Ligeti’nin Musica Riv- cercata’sõnõ dinletti. İkinci yarõda Japonlarõn çağ- daş müzikteki efsane bestecisi Takemitsu’nun ölüm döşeğinde yazdõğõ ağõtsal bir parçasõnõ Har- vey’in bir dakikadan az süren ‘Haiku’su izledi. Amerikalõ besteci William Albright’õn ve Gar- rett Byrens’in son derece ustalõk isteyen ya- põtlarõnda piyanonun tüm olanaklarõnõ kullanõ- yor, onun çağõmõzõn bir vurma çalgõsõ olduğu- nu anõmsatõyordu. Toros Can’õ kalabalõk bir kit- le soluk bile almadan, büyük bir keyifle izledi. Gönül ister ki Toros, Usmanbaş’õn ‘Ölümsüz Deniz Taşlarıydı’ adlõ yapõtõnõ da, Cengiz Tanç’õn ‘İmgeler’ini, Kamran İnce’nin ‘Ka- pılar’õnõ, Ali Darmar’õn sonatõnõ, Uçarsu’nun 9 piyano parçasõnõ, Özkan Manav’õn ‘Bö- lümler’ini de dağarcõğõna alsõn. O güzelim yo- rumuyla CD seçkisinin arasõna ve yurtdõşõ kon- serlerine katsõn. BORUSAN FİLARMONİ ORKESTRA- SI’NDAN ÇOK SOLİSTLİ BİR KONSER Borusan İstanbul Filarmoni Orkestra- sı’nõn bu kez çok değerli konuklarõ vardõ: ‘Ju- illiard Kuvartet’ gibi zamanõmõzõn oda müzi- ğinde taht kurmuş sanatçõlarõnõ ağõrladõ. Prog- ramda Vivaldi ve Haydn arasõnda sandviç ya- põlmõş bir Schönberg yapõtõ yer alõyordu. Ama onun da ortak bestecisi yine Ha .. ndel gi- bi bir sõğõnaktõ. Önce Vivaldi’nin iki keman konçertosunda Juilliard’õn iki kemancõsõnõ olgun ve deneyimli solistler olarak dinledik. Ardõndan Schönberg’in Ha .. ndel’in bir kuvartetinden yola çõkarak yazdõğõ kuartet ve orkestra için çalõşma- sõ çõktõ karşõmõza. Besteci olgunluk yõllarõna rastlayan bu düzenlemede Ha .. ndel’in etkilerini sil- mek istediğini söylemiş. Dolayõsõyla Ha .. ndel is- minin çekiciliğine gelen dinleyici biraz düş kõ- rõklõğõ yaşadõ. Öte yanda Schönberg’in karakte- rini de tam olarak taşõyan bir yapõt değildi. So- listler, doyurucu bisleriyle Juilliard Quartet im- zasõnõ kanõtladõlar: Bir Haydn Kuvartet bölü- müyle, Glazunov kuvartet bölümü seslendirerek, yõllar boyu birlikte çalmanõn ustalõğõnõ sergilediler. İkinci yarõdaki Haydn’õn konçertant senfoni- sinde başkemancõlõğõ kadar solistliği de disiplinli ve yaratõcõ olan Pelin Halkacı, sõcak tonuyla dik- kat çeken İtalyan obuacõ Carlo Romano, başa- rõlõ yorumuyla topluluğa renk katan fagotçu Se- lim Aykal ve her zamanki ustalõğõyla alkõşladõ- ğõmõz viyolonselci Çağ Erçağ, kendi aralarõn- daki kuvartet birlikteliği kadar orkestraya uyum- larõyla da çok başarõlõydõlar. Hepsinin üstünde şef Gürer Aykal’õn güvenli yönetimiyle bunca solist ve kalabalõk orkestra ailesi bir arada, üst düzey bir seslendirinin örneğini sundular. www.evinilyasoglu.com Kültür Servisi - Çağdaş Bale Topluluğu, 21. ENKA Kültür Sanat Bahar Etkinlikleri kapsamõnda Carl Orff’un; Tironfi (Zaferler) üçlemesinin ilk yapõtõ olan “Carmina Burana”yõ sahneleyecek. Genel sanat yönetmenliğini ve baş koreograflõğõnõ Cem Ertekin’in üstlendiği Carmina Burana 24 Mart Salõ akşamõ saat 20.30’da ENKA İbrahim Betil Oditoryumu’nda izlenebilir. (0216 556 98 00) Sadri Alışık anılıyor Kültür Servisi - Türk sinemasõnõn ünlü Sadri Alõşõk ölümünün 14. yõlõ nedeniyle bugün saat 12.00’de mezarõ başõnda anõlacak. Zincirlikuyu Mezarlõğõ’nda yapõlacak olan anmaya sanatçõnõn dostlarõ, sevenleri, sanatçõ arkadaşlarõ, iş ve siyaset yaşamõndan kişiler katõlacak. AKB Danışma Kurulu toplandı Kültür Servisi - İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ Danõşma Kurulu’nun olağan toplantõsõ önceki gün Sepetçiler Kasrõ’nda yapõldõ. Çoğunluğun katõldõğõ toplantõda mart ayõ gündeminde yer alan konularõn ve yapõlan bilgilendirmelerin konuşulduğu bildirildi. Danõşma Kurulu Başkanõ Hüsamettin Kavi’nin yayõmladõğõ yazõlõ açõklamada, kurulun üyeleri arasõnda bulunan İl Genel Meclisi, Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi ve Belediye Başkanõ olmak üzere toplam 11 üyenin mart sonunda yapõlacak yerel seçimlerden sonra yeniden belirlenecek olmasõ nedeniyle, Yürütme Kurulu üyeleri seçiminin nisan başõna ertelenmesine karar verildiği belirtiliyor. Bu süre içinde ajansõn tüm etkinliklerini aksatmadan yürütebilmesi için Yürütme Kurulu’nda görev yapacak olan İstanbul Ticaret Odasõ ve İstanbul Sanayi Odasõ temsilcilerinin en kõsa zamanda belirlenmesi için çalõşmalarõn sürdürüldüğünün de altõ çiziliyor. Fransa’da yayõmlanan Dünya Tiyatrolarõ Ansiklopedik Sözlüğü’nün ‘Türkiye’ bölümünde büyük ustanõn adõnõn geçmediği öne sürüldü Kültür Servisi - “tiyatroder- gisi” adlõ internet sitesinde yer alan Coşkun Tunçtan imzalõ yazõda, Fransa’da yayõmlanan Dünya Ti- yatrolarõ Ansiklopedik Sözlü- ğü’nün (Dictionnaire Encyclope- dique du Theatre a tra- vers le monde) “Tür- kiye” bölümünde Muh- sin Ertuğrul’un adõnõn bir kez bile geçmediği ileri sürüldü. Yazõda, ki- tabõn 1991’de yayõmlanan ilk baskõsõnda “Türkiye” bölümünü Metin And’õn yazdõğõ, bu bölümün 1995 ve 1998 tarihli baskõlarda da yer aldõğõ, 2008 tarihli son bas- kõda ise “Türkiye” bölümünü Ali Berktay’õn güncellediği ve mad- denin kitapta Metin And - Ali Berktay imzalarõyla yer aldõğõ be- lirtiliyor. Coşkun Tunçtan son baskõdaki maddenin sonunda iki imza olsa da içeriğinin sorumlu- sunun Ali Berktay olduğunu ileri sürüyor. Konuyla ilgili görüşünü aldõğõmõz Ali Berktay: “Benden is- tenen 1960 sonrası için güncel- leme yapmamdı. Metin Hoca’nın makalesinin 60 sonrasını tamamlamaktan ibaretti. Muhsin Ertuğrul’un yer almaması üzücü. Bir şe- kilde yer almalıydı. Me- tin And’ın yazdığına mü- dahale etmek istemedim. Benim baştan sona yaz- dığım bir şey olsaydı Muhsin Ertuğrul’dan bahsederdim” diye ko- nuştu. Coşkun Tunçtan’õn bu açõk- lamaya yanõtõysa: “1960’lı yıllar Muhsin Ertuğrul’un en aktif çağlarından biriydi. 1960 sonrası Muhsin Ertuğrul’un neler yap- tığını fark etmemiş mi? Ali Berk- tay, Muhsin Ertuğrul’un adını ekleyerek bu eksikliği giderme- liydi” oldu. Kültür Servisi - Beyoğlu Bele- diyesi Sanat Galerisi, 2009’un üçüncü sergisini usta karikatü- rist Tan Oral’õn desenleriyle açtõ. Sergide, Beyoğlu Beledi- yesi’nin 150. yõl kutlamalarõ ne- deni ile İstanbul Kültür Sanat Vakfõ tarafõndan yayõnlanan Doğan Hızlan’õn seçkisi; “Be- yoğlu’ndan Esintiler/Beyoğ- lu’nun 150 Yıllık Edebiya- tı’ndan Seçmeler”de sergile- nen mizah ve çizginin gücüy- le kitabõ zenginleştiren Tan Oral’õn desenleri yer alõyor. Aralõk ayõnda Karaköy Schnei- dertempel Galerisi’nde sergi- lenen 60 desen gördüğü ilgi, Beyoğlu’nun tarihi ve edebi bo- yutta tanõnmasõna katkõda bu- lunmasõ nedeniyle bu kez de Tünel’deki Beyoğlu Belediye- si Sanat Galerisi’ne davet edil- di. Oral’õn sergisinde Ahmet Mithat’tan Orhan Burian, Abidin Dino, Suat Derviş, Bilge Karasu, Enis Batur’a uzanan ustalar göze çarpõyor. Önceki akşam gerçekleşen açõ- lõşa Doğan Hõzlan ve Tan Oral konuklara armağan edilen, ke- yifli esintiler yüklü desenle- riyle, 100 edebiyatçõdan 100 yapõtõ içeren kitabõ da imzala- dõlar. Hõzlan ve Oral 23 Mart Pazartesi günü de “Beyoğ- lu’ndan Edebi Esintiler’’ ki- tabõ üzerine düzenlenen “Ga- leri Sohbeti”nin konuğu ola- caklar. Sergi 6 Nisan’a dek Beyoğlu Belediyesi Sanat Ga- lerisi’nde izlenebilir. Tan Oral’õn desenleri Beyoğlu’nda Kültür Servisi - Necati Sönmez’in yönettiği ‘İbret Olsun Diye’, İsviçre’nin Ce- nevre kentinde düzenlenen 7. Uluslararasõ İnsan Haklarõ Film Festivali ve Forumu’nda (FIFDH), ikincilik değerinde- ki ‘Seçici Kurul Özel Ödü- lü’nü kazandõ. 6-15 Mart ta- rihleri arasõnda düzenlenen festivalde, ödül gerekçesi “söz konusu yaratıcı belgeselin sanatsal değeri ve ölüm ce- zasına karşı verdiği büyük mücadele” olarak açõklandõ. Seçici Kurul üyeleri arasõnda eski Birleşmiş Milletler İnsan Haklarõ Komiseri Louise Ar- bour, 2005’te Irak’ta kaçõrõlan gazeteci Florence Aubenas ve Cezayirli yazar Slimane Benaissa gibi isimlerin yer al- dõğõ ve insan haklarõyla ilgili pek çok etkinliğin yapõldõğõ festivalde belgesel dalõnda top- lam altõ filme ödüllendirildi. Türkiye’deki ölüm cezasõ uy- gulamasõnõ ele alan ve ZeZe Film yapõmcõlõğõnda gerçek- leştirilen ‘İbret Olsun Diye’, daha önce yurtiçi ve yurtdõ- şõnda üç ödül kazanmõştõ. Film önümüzdeki ay içinde de Al- jazeera Uluslararasõ Belgesel Film Festivali’nde Türkiye’yi temsil edecek. ‘İbretOlsunDiye’yeödül İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarõna sahip, London School of Business Administration’da master yapmõş, ÖĞRETMENDEN BRITISH ENGLISH ? Gramer, konuşma, derslere yardõmcõ, sõnavlara hazõrlõk ? İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview) hazõrlõk Acıbadem /İstanbul 05327018041 MUSTAFA BALBAY İLE BULUŞUYORUZ KONU : BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ve Avrupa Birliği YER : MUĞLA TARİH : MUSTAFA BALBAY’IN Özgürlüğüne kavuştuğu günün bir ay sonrasõ NOT: Tarih Mustafa Balbay’õn istemine göre değişebilir. Seslerini duyamadığımız, demeçlerini göremediğimiz SN. CLAUDIA ROTH ile SN. JOOST LAGENDIJK konuğumuz olarak davet edilecektir. MUĞLA CUMOK 526374.00 nolu sanayi sicil belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. Tunç-an Plastik MEHMET İNAN Yeşil kartõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. Ferhat CENDİK K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K MuhsinErtuğrul’suzTürktiyatrosu Yeni çağõn yeni soluğu 18 MART 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 15 Toros Can, Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘yeni müzik’ten örnekler sunduğu açõklamalõ bir konser verdi ‘Carmina Burana’ ENKA’da Memet Fuat Ödülleri’nin sahipleri belli oldu Haber Merkezi - Edebiyat adamõ Memet Fuat’õn anõsõnõ yaşatmak amacõyla düzenlenen ödüllerin sa- hipleri belli oldu. Memet Fuat Ödülleri sekreterya- sõndan yapõlan yazõlõ açõklamada, eleştiri/inceleme ödülüne “Kork- mayınız Mister Sherlock Holmes! Türkiye’de Polisiye Romanın 125 Yıllık Öyküsü (1881-2006)” yapõ- tõyla Erol Üyepazarcı, deneme ödü- lüne “Kitapların Şenlik Ateşi” adlõ kitabõyla Serdar Rifat, yayõncõlõk ödülüne de Mitos Boyut yayõnevi değer görüldü. Bu yõl ilk kez verile- cek “Memet Fuat Genç Şiir Ödülü”ne ise “Şiir Koy Alnıma” adlõ dosyasõyla Özkan Satılmış’õn layõk görüldüğü kaydedildi. 2008 yõ- lõ için 80 dosyanõn katõldõğõ yarõş- mada Egemen Berköz, Haydar Er- gülen, Turgay Fişekçi, küçük İs- kender, Mustafa Öneş’ten oluşan seçici kurulun, Kaan Koç, Şakir Özüdoğru, Duygu Ergun, Levent Sevi, Barış Ağır ve Nihat Özdal’õn dosyalarõnõ da “övgüye değer” bul- duğu aktarõldõ. Memet Fuat ödülleri, 4 Nisan’da İstanbul Bilgi Üniversi- tesi’nin Santralistanbul Kampu- su’nda düzenlenecek törende sahip- lerine verilecek. TÖREN 4 NİSAN’DA BİLGİ ÜNİVERSİTESİ’NDE