26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2009 ÇARŞAMBA 4 HABERLER İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Darwin Tartışması ve Liberal Entelijansiyanın Dayanılmaz Sığlığı TÜBİTAK’ın Darwin’i sansür etmesiyle başla- yan tartışmalar, yaşamı, “uçları reddederek”, karşıtların ortalamasını alarak idare etmeye çalı- şan liberal entelijansiyanın sığlığını bir kez daha gözler önüne serdi… ‘Bir’ mi, ‘Çokluk’ mu? Belki ayırdında değiller ama, bu tartışmanın te- melinde, varlığın bilgisine ilişkin, ortalaması alına- mayacak, birbirini dışlayan iki ontolojik varsayım yatıyor. Birinci varsayım: Varlık “bir”dir, “her şey” ondan türemiştir. İkinci varsayım: Varlık “çok- luk”tur, her şey “çokluğun” (hatta çoklukların) sonsuz olasılıkta örgütlenme biçimleridir. “Bir”, bir “sayma” işleminin sonucudur. Birinci varsayım, Tanrı düşüncesine, dini “haki- kat rejimine”, siyasi olarak da uyulması gereken mut- lak bir otoritenin varlığını kabul etmeye, totaliter re- jimlere açılır. İkincisi, Aydınlanma’nın “hakikat reji- mine”, bilimsel yönteme, siyasi olarak da “çoklu- ğun” ve “çoklukların” birlikteliğine, bireysel özgürlük düşüncesine, eşitlik ve demokrasi ilkelerine açılır. “Peki, ama kim sayıyor?” diye sorarak, hem “çok- lukların çokluğunu” kabul edip hem de Tanrı dü- şüncesine geri dönülemez. Çünkü o zaman, Tan- rı ile saydığı “çokluk” karşı karşıya konulduğundan yine çokluğa dönülmüş olur. ‘İnananlar’ için kurulmuş bir tuzak… Aslında, ortalama alma çabası, öncelikle dini “ha- kikat rejiminin” dibini oyar. Çünkü onu, Aydınlan- ma’nın, bilimin koşullarını kabul etmeye, Tanrı’nın varlığını ampirik düzeyde (fenomenler alanında) ka- nıtlama çabalarına iter… Bu ortalama alma çaba- sı, Aydınlanma’nın “hakikat rejimine” bir tehdit oluşturmaz. Bilimsel düşünce zaten bu tip tartış- malara, eleştirilere, sürekli değişmeye, kimi teori- leri geride bırakıp yenilerini benimsemeye açıktır. Bi- limsel düşünce zaten, birbiriyle etkileşim, diyalog halindeki “bilimsel projelerin” evrimleşmesiyle (İmre Lakatoş), paradigmalar kurarak ve yıkarak (Kuhn) yoluna devam eder. Bu iki “hakikat rejimi” arasındaki sorun önce zıt ontolojik varsayımlardan, sonra, bilimin her şeyi sor- gulama gereksiniminden kaynaklanıyor. Bilimsel dü- şüncede kutsal yoktur. En önemli ahlaki ilkesiyse, “haddini bilmemek”, her şeyi, her inancı, her za- man, kendine bir kısıtlama getirmeden sorgulamaya devam etmektir (buna “insana zarar vermemek” gi- bi ilkeleri de ekleyebiliriz). Buna karşılık, “dini hakikat rejimi”, son derecede haklı olarak kendini sorgu- latmaz. Zamanla çevresine uymak üzere evrimle- şebilir, ama sorgulanmayı özellikle “dışarıdan”, bi- limsel yöntemlerle sorgulanmayı kabul etmez. Dini “hakikat rejimini” benimseyenler, bu rejimi kabul etmeyenlerle bir arada yaşama konusunda büyük zorluk çeker, sürekli saldırı altında olduk- larını, hakarete uğradıklarını düşünürler; her fırsatta diğer “hakikat rejimlerinden” kurtulmaya, onları sil- meye çalışırlar… İnsanlık tarihi, uzun ve kanlı bir sürecin sonun- da “dini hakikat” rejimini benimseyenlerin (çeşitli din- lerin) birbirleriyle ve benimsemeyenlerle birlikte ya- şamalarına olanak sağlayabilecek bir çözüm ola- rak “Laiklik” (dinleri devletin -şiddet araçlarını kul- lanma meşruiyetine sahip aygıtın- dışında tutma) il- kesini bulmuştur. Diğer taraftan, sorun salt mutlak bir “yaratana inanç” sorunu değil. Karşımızda bu yaratanın me- sajlarını içeren kutsal kitaplar var. Dini “hakikat re- jimi” bu kitaplara dayanıyor. Bu yüzden örneğin şöy- le diyemezsiniz: “Gelin siz de benim gibi kuramla- yın: Fizik, kimya, biyolojinin yasaları Cenab-ı Allah’ın yasaları, matematik ‘İlahi Güç’ün aklı olsun! Allah’ın çocukları da aklı kullanarak Allah’ın gerçeklerini ara- yadursunlar! O zaman teori ile inanç birbirlerini ku- caklamazlar mı?” “Allahın çocukları” gibi, inanan- lar açısından, insanla Tanrı arasında “organik bir bağ”, türdeşlik ima ederek, bir ucu “küfüre” kadar uzanan saçmalıklar bir yana, eğer derseniz, kutsal kitaplardaki mesajları, bilimin astronomi, jeoloji, pa- leontoloji, arkeoloji, hatta antropoloji gibi alanla- rından, o çok güvendiğiniz matematiğin “küme teo- risinden” gelen dinamitlerle patlatmaya başlarsınız. Darwin tartışması aslında “dini hakikat rejiminin”, okullarda bir inanç sistemi olarak okutulmasını aşan bir talepten, “dini hakikat rejimine” uymayan bir bil- ginin çocuklara verilmesinden duyulan rahatsızlık- tan, bilimsel yöntemi tasfiye etme, onun yerine geç- me arzusundan kaynaklanıyor. Bugün evrim teori- si, yarın kutsal kitaplarla çelişen her şey: Paleon- toloji, jeoloji, astronomi, küme teorisi vb… erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com Baykal ve Koçoğlu’nun genel müdür ve yöneticiler hakkõndaki suç duyurularõ savcõlõkça reddedildi TRT’ye Güney korumasõANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin hakkõnda, Tuncay Güney’in, “Büyüteç” programõna konuk ola- rak katõlmasõyla ilgili, “genel mü- dürü olduğu kurumun tarafsızlı- ğını ve özerk yapısını ortadan kaldırmak”, “kurumda kadro- laşma yapmak” ve “görevi kötü- ye kullanmak” gerekçeleriyle su- nulan suç duyurusu dilekçelerinin, iddialarõn “soyut ve genel” olma- sõ nedeniyle işleme konulmamasõ- na karar verdi. Edinilen bilgiye göre Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Tuncay Güney’in, Büyüteç programõna ko- nuk olarak katõlmasõyla ilgili CHP ve Genel Başkanõ Deniz Baykal ile İşçi Partisi Ankara İl Başkanõ Sefa Koçoğlu’nun suç duyurularõ üzeri- ne başlattõğõ soruşturmayõ tamam- ladõ. Memur Suçlarõ Soruşturma Bürosu Savcõsõ Şadan Sakınan ta- rafõndan yürütülen soruşturmada, Şahin yönünden “işleme konul- mama”, diğer TRT yöneticileri hakkõnda ise “kovuşturmaya yer olmadığı” kararõ verildi. Kararda, programda kamuoyu- nun gündeminde olan ve çok sayõ- da ulusal yayõn organlarõnda haber değeri görülen Ergenekon terör ör- gütü iddialarõ ile ilgili program for- matõnõn belirlenmesinin, rekabet kurallarõ sõnõrõ içerisinde olduğu, bu nedenle yayõn formatõnda suç un- suru bulunmadõğõ kaydedildi. Suçlamalar soyut bulundu Müşteki CHP, Deniz Baykal ve Sefa Koçoğlu’nun suç duyurusu dilekçelerinde, TRT Genel Müdü- rü İbrahim Şahin yönünden, “genel müdürü olduğu kurumun taraf- sızlığını ve özerk yapısını ortadan kaldırmak”, “kurumda kadro- laşma yapmak” ve Büyüteç adlõ programõn yapõmõ ve yayõmlanma- sõ ile ilgili “görevi kötüye kullan- mak” gibi iddialara yer verildiği anõmsatõldõ. İddialarõn “genel ve so- yut” nitelikte olmasõ nedeniyle 4483 sayõlõ yasanõn 4/son madde- sinde belirtilen yasal şartlar oluş- madõğõndan, bu hususlar yönün- den dilekçelerin işleme konulma- masõna karar verildiği belirtildi. Şahin hakkõnda, “soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek”, “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a karşı işlenen hakaret suçuna iş- tirak etmek” ve “yönetim ve de- netiminde bulunan kurumun bu suça alet olmasına sebebiyet ver- mek” iddialarõna da yer verildiği aktarõlan kararda, Şahin’in TRT Genel Müdürü olduğu, Büyüteç programõnõn Haber ve Spor Ya- yõnlarõ Dairesi’ne bağlõ olarak ça- lõştõğõ, program formatõnõn yapõm- cõ ve Daire Başkanlõğõ’nca belir- lendiği ve Genel Müdür İbrahim Şahin ile herhangi bir irtibatõnõn ve sorumluluğunun bulunmadõğõ kay- dedildi. Diğer şüpheliler Haber ve Spor Yayõnlarõ Dairesi Başkanõ Ahmet Çavuşoğlu, program yapõmcõsõ Cengiz Yel ve program sunucusu İbrahim Gürkan Sarı hakkõndaki CHP’nin suç duyurusu dilekçesin- de, “hakaret” ve “iftira” iddiala- rõnõn yer aldõğõ hatõrlatõldõ. “CHP ve Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelik hakaret ve ifti- ra niteliği içeren iddiaların canlı yayın ortamında sorulardan ve konulardan bağımsız olarak ka- tılımcı Tuncay Güney tarafın- dan sarf edildiği, şüpheliler tara- fından bu sözlere ilişkin herhan- gi bir soru sorulmadığı ve ko- nuşma geçmediği, ayrıca şüphe- lilerin sözlere iştirak ettiklerine dair bir beyanın bulunmadığı ve yayın akışı içerisinde yayında is- mi geçenlerin cevap haklarının kullanılması hususunda beyanda bulundukları” belirtilen kararda, “suçların şahsiliği ilkesi gereğin- ce canlı yayın içerisinde suç içe- ren sözlerden, sarf edenlerin so- rumlu olacağı” ifade edildi. Ergenekon soruşturmasõna kaynaklõk eden dosyalarõn sahibi Tuncay Güney’in kamu televizyonu aracõlõğõyla Deniz Baykal ve İP yöneticileri hakkõnda yaptõğõ suçla- malar savcõlõk tarafõndan soruşturulmaya gerek görül- medi. Memur Suçlarõ Soruşturma Bürosu Savcõsõ Şadan Sakõnan tarafõndan yürütülen soruşturmada, Şahin yönünden “işleme konulmama”, diğer TRT yöneticileri hakkõnda ise “kovuşturmaya yer olmadõğõ” kararõ verildi. ERGENEKON Emin Şirin de şüpheli İstanbul Haber Servisi - Er- genekon operasyonunun ikinci aşamasõ olan 1909 sayfalõk ek iddianamenin İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan in- celenmesi sürüyor. Genç Par- ti’nin eski İstanbul milletvekili Emin Şirin’in de ikinci iddiana- mede şüpheli olduğu ileri sürül- dü. Şirin, Ergenekon operasyonu kapsamõnda gözaltõna alõnmõş, 20 Ağustos 2007’de savcõya iki saat ifade verdikten sonra ser- best bõrakõlmõştõ. Ergenekon operasyonunun ilk iddianamesi- nin eklerinde Şirin’in 72 ayrõ te- lefon görüşmesi yer almõştõ. Şi- rin’in dosyanõn klasörlerinde yer alan telefon tapeleri, Gündüz Aktan, Vural Savaş, Ayseli Göksoy gibi emekli bürokrat ve siyasetçilerle ve kõz arkadaşõyla yaptõğõ görüşmeleri içeriyor. CİZRE - KUŞTEPE KÖYÜ Tarlalar kemik, evler silah dolu Cizre’nin Kuştepe köyünde yapõlan kazõlarda 20 kemik parçasõ bulundu. Savcõyõ bölgeye yönlendiren itirafçõ, korucularõn burada PKK’ye yardõm edenleri sorgulayõp öldürdüklerini söylerken iddialara ilişkin olarak 5 kişi gözaltõna alõndõ. DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Şõr- nak’õn Cizre ilçesinde de- vam eden kazõlarde 20 kemiğin çõkmasõnõn ar- dõndan aralarõnda koru- cularõn da bulunduğu 5 kişi gözaltõna alõndõ. Eski Cizre Belediye Başkanõ ve korucubaşõ Kamil Atak hakkõnda arama ka- rarõ çõkarõlõrken, bölgenin daha önceden Hizbullah’õn eğitim kampõ olduğu ileri sürüldü. Şõrnak Barosu Başkanõ Nurşivan Elçi, Türkiye’nin, geçmişiyle yüzleşmesi için büyük bir fõrsat yakaladõğõnõ belirtti. Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na başvuran bir itirafçõ, 1990’lõ yõllar- da dönemin Cizre Beledi- ye Başkanõ ve korucubaşõ olan Kamil Atak’õn PKK’ye yardõm ve yatak- lõk eden bazõ kişileri alõp sorgulanmak üzere Hiz- bullah’a teslim ettiğini ve bu kişilerin Kuştepe kö- yünde sorgulandõktan son- ra öldürülüp gömüldüğü- nü iddia etti. İtirafçõnõn köyün o dö- nemde Hizbullah tarafõn- dan eğitim amaçlõ kulla- nõldõğõnõ ve sorgulanõp öl- dürülen kişilerin cesetle- rinin gömüldüğü yerleri gösterebileceğini söyle- mesi üzerine Diyarba- kõr’dan özel yetkili bir savcõ Cizre’de inceleme- lerde bulundu. İtirafçõnõn da katõldõğõ çalõşmalarda Cizre’ye 2 kilometre me- safede bulunan Kuştepe köyünde üç ayrõ noktada kazõ yapõldõ. Kazõlarda 20 kemik parçasõ bulunurken Kamil Atak’õn evine bas- kõn düzenlendi. Atak’õn iki oğlu, kardeşi ve akra- balarõ olan 5 kişi gözaltõ- na alõnõrken, evde 2 MP5 makineli tüfek ve 2 ta- banca ele geçirildi. Göz- altõna alõnan 5 kişi sorgu- lanmak için Diyarbakõr’a götürülürken eski beledi- ye başkanõ ve korucubaşõ Kamil Atak hakkõnda ara- ma kararõ çõkarõldõğõ be- lirtildi. Diyarbakõr ve Şõrnak barosu yöneticileri ile Tür- kiye Barõş Meclisi de ka- zõlarla ilgili olarak Diyar- bakõr Barosu Seminer Sa- lonu’nda açõklama yaptõ. Şõrnak Barosu Başkanõ Nurşivan Elçi, önce Silo- pi’deki BOTAŞ kuyularõ ve Sinan Lokantasõ’ndaki kazõ çalõşmalarõnda çok sayõda kemik parçasõ bu- lunduğunu belirterek, “Bütün bunlar Türki- ye’nin önünde büyük bir fırsat. Ergenekon dava- sı ile beraber Türki- ye’nin geçmişle yüzleş- mesi için büyük bir avantaj yakaladığına inanıyorum. Toplumu- muzda geçmişle yüzleş- me alışkanlığı yok ama Türkiye geçmişle yüz- leşme cesareti gösterme- lidir” diye konuştu. Ardõndan konuşan Tür- kiye Barõş Meclisi Sözcü- sü Hakan Tahmaz ise BOTAŞ kuyularõ, Sinan Lokantasõ ve Kuştepe kö- yünün yanõ sõra Silopi Kimsesizler Mezarlõğõ ve Doruklu köyündeki me- zarlõğõn da açõlmasõnõ is- tediklerini söyledi. Perinçek’e hakaret suçundan dava İşçi Partisi lideri, Ergenekon davasõnda Cumhuriyet savcõlarõ Nihat Taşkõn ve Mehmet Ali Pekgüzel’e, ‘F savcõlarõ’ dediği için bugün yargõç karşõsõna çõkacak İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõnda tutuklu yargõlanan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanõ Doğu Perinçek, duruşma sõrasõnda Cumhuriyet savcõlarõ Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel’e hakaret ettiği gerekçesiyle yargõlanacak. Perinçek, savcõlara “F savcıları” dediği için bugün yargõç karşõsõna çõkacak. Silivri Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca hazõrlanan iddianamede, Ergenekon davasõna bakan Cumhuriyet savcõlarõ Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkõn mağdur olarak yer alõyor. Savcõlarõn İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce görülen davada iddia makamõnõ temsil ettikleri belirtilen iddianamede, Perinçek’in davanõn 28 Ekim 2008 tarihli oturumunda savcõlarõ kastederek “Savcıları anladık. F savcısıdırlar. Cumhuriyet savcısı değil. Cumhuriyetin, kanunun adına burada konuşmuyorlar, F adına konuşuyorlar. Fethullah Hoca adına. Tayyip Erdoğan ve Amerika’nın savcısıdırlar. Onu anladık, F savcılarını anladık” dediği belirtiliyor. Perinçek’in bu sözleriyle savcõlara yaptõklarõ görev nedeniyle hakaret ettiği kaydediliyor. Perinçek’in hakaret etti iddiasõyla yargõlanmasõna bugün Silivri 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. ELE GEÇİRİLEN TABANCA SANIĞA VERİLMİŞTİ Zirve davasõnda 7 polise ‘ihmalden’ 5’er ay hapis MALATYA (Cumhuriyet) - Malatya’da, Zirve Yayõnevi davasõnda 3 kişiyi öldürdükleri iddiasõyla tutuklu bulunan sanõklarõn, olaydan 1 gün önce ele geçirilen kurusõkõ tabancanõn, olay yerinde ele geçirildiği yönündeki iddialar üzerine, haklarõnda “ihmalde bulundukları” gerekçesiyle soruşturma açõlan biri başkomiser 7 polis, 5’er ay hapis cezasõna çarptõrõldõ. Malatya Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, konuyla ilgili yaptõğõ açõklamada, cinayetin ardõndan olay yerinde bulunan bir kurusõkõ tabancanõn, olaydan 1 gün önce ele geçirildiği ve sanõklardan Emre Günay- dın’a tekrar verildiği yönündeki iddialar üzerine Bakanlõk tarafõndan görevlendirilen müfettişlerin soruşturma başlattõğõnõ hatõrlat- tõ. Emniyet Müdürü Kahya, soruşturma so- nunda Malatya 1. Asliye Ceza Mahkeme- si’nde haklarõnda dava açõlan 1’i başkomiser 7 polisin, 5’er ay hapis cezasõna çarptõrõldõ- ğõnõ belirtti. Emniyet Müdürü Kahya, verilen bu cezanõn ertelendiğini söyledi. BAĞIŞ ‘PİYASA EKONOMİSİ’Nİ SAVUNDU ‘Sosyalizmin iPhone’u, plazmasõ olmamõştõr’ Haber Merkezi - Devlet Bakanõ ve Başmü- zakereci Egemen Bağış, “Piyasa modelinin işlemediği ve devletçiliğe geri dönüleceği, hatta Karl Marks’ın hayaletinin geri dön- düğü gibi görüşler aldatıcıdır. Sosyalizmin ne iPhone’u olmuştur, ne plazma televizyo- nu... Dolayısıyla piyasa ekonomisinden vaz- geçmek ihtimal bile değildir” diye konuştu. Rekabet Kurumu’nun kuruluşunun 12. yõldö- nümü dolayõsõyla düzenlenen sempozyumda konuşan Bağõş, Cumhuriyetin ilanõndan sonra- ki en önemli çağdaşlaşma projesi olarak gör- dükleri AB sürecinin,Türkiye’de çok önemli gelişmeler sağladõğõnõ kaydetti. Türkiye ekono- misinin AB ile rekabetten yana hiçbir eksiği bulunmadõğõnõ vurgulayan Bağõş, ekonomik kalkõnma yolunun rekabetçi ekonomiden geçti- ğini savundu. Bağõş, şunlarõ kaydetti: “Dün- yada devletçiliğin her aşaması sadece yok- sulluğun paylaşılmasını sağlamıştır. Devlet- çilik dünyada refah yaratamamıştır. Bun- dan sonra da yaratamayacaktır.” Taluci’nin evinde gizli bölme Silopi’de Ergenekon operasyonu: 8 gözaltı Yurt Haberler Servisi - Şõrnak’õn Silo- pi ilçesinde düzenlenen operasyonda 1’i PKK itirafçõsõ 8 kişi gözaltõna alõndõ. Silo- pi Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn talimatõ doğ- rultusunda, Diyarbakõr Emniyet Müdürlü- ğü Terörle Mücadele ekiplerinin de katõl- dõğõ operasyonun Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda yapõldõğõ ileri sürüldü. Silopi Savcõlõğõ’nõn talimatõ doğrultu- sunda eski PKK itirafçõsõ Abdulkadir Aygan’õn açõklamalarõnda adõ geçen ve eski JİTEM elemanõ olduğu ileri sürülen Koçero Taluci’nin Silopi’deki evinde gözaltõna alõndõğõ bildirildi. Diyarbakõr polisinin de katõldõğõ eşzamanlõ operas- yonda Taluci dõşõnda 7 kişinin de gözaltõ- na alõndõğõ ve operasyonun genişletileceği belirtildi. Taluci’nin evinin gizli bölmele- rinde arama yapõldõğõ öğrenildi. Operas- yonun Ergenekon soruşturmasõyla bağlan- tõlõ olarak gerçekleştirildiği ileri sürüldü. Emre Günaydın. Egemen Bağış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear