Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Yargõtay Onursal
Cumhuriyet Başsavcõsõ Vural
Savaş, Ergenekon soruşturma-
sõndaki hukuksuzluğun Adalet
ve İçişleri Bakanlõğõ himayesin-
de sürdüğünü hatta teşvik edildi-
ğini söyledi. Savaş, Adalet Bakanõ
izin vermediği için Ergenekon
savcõlarõnõn soruşturulamadõğõnõ
belirterek “Adalet Bakanı so-
ruşturma izni verirse başlarına
neler geleceğini bildiklerinden,
iktidarın telkinlerine veya on-
ları hoşnut edecek davranışla-
ra girişiyorlar” diye konuştu.
Yargõtay Onursal Cumhuriyet
Başsavcõsõ Savaş, Ergenekon’un
anayasaya ve yasalara aykõrõ şe-
kilde yürütülen bir soruşturma ol-
duğuna işaret ederek “Soruştur-
manın hükümetin, Adalet ve İç-
işleri Bakanlığı’nın himayesin-
de yürütüldüğü gözetilirse, ile-
ride mutlaka Yüce Divan’a ge-
lecek” dedi.
Gazetemiz Ankara Temsilcisi
Mustafa Balbay’õn tutuklanma-
sõna tepki gösteren Savaş, şunla-
rõ söyledi: “Laikliğe aykırı ey-
lemlerin odağı haline geldiği
Anayasa Mahkemesi tarafından
saptanmış bir partinin oluş-
turduğu iktidarca yönetilen ül-
kelerde anayasamıza sadık, du-
rumdan rahatsız olan bürok-
ratlar güvendikleri yazarlara
pek çok bilgi ve belge gönderir.
Yazar ne kadar güvenilirse bu
çeşit bilgi ve belgeler ona ulaş-
tırılır. Bunları bulundurmak
hiçbir zaman suç değildir. Bil-
gisayara kaydedilip silinen bel-
geler nedeniyle bir yazarı itham
etmek, yasadışı bir örgütün ele-
manı gibi göstermek hiçbir şe-
kilde tasvip edilemez.”
Savaş, Adalet Bakanõ’nõn ya-
salara aykõrõ delil elde etmeye ça-
lõşan ve kullanan Ergenekon sav-
cõlarõnõn soruşturulmasõna izin
vermesi durumunda, Hâkimler
ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun
(HSYK) savcõlarõn görevine de-
vam etmesine izin vermeyeceği-
ni savundu. Savaş, “HSYK üye-
liği yaptım. İşin perde arkasını
bilirim. En tehlikeli hâkim ve
savcılar, suç işlediği halde so-
ruşturulmayanlardır. Çünkü
iktidarın değişmesini istemezler,
Adalet Bakanı soruşturma izni
verirse başlarına neler gelece-
ğini bildiklerinden iktidarın
telkinlerine veya onları hoşnut
edecek davranışlara girişirler”
diye konuştu.
Savaş, AKP’nin yaptõklarõnõn
Demokrat Parti’nin (DP) Tahki-
kat Komisyonu’ndan da ileri bir
hukuksuzluk örneği olduğunu
belirterek şunlarõ söyledi: “Ne ya-
pıp edip Anayasa Mahkemesi
de dahil anayasaya değişikli-
ğiyle yapıyı değiştirmek isti-
yorlar. AKP’nin çoğunlukta
olduğu Meclis’e ‘Anayasa deği-
şikliği yap’ demek, İslam faşiz-
mini kurun, demektir.”
Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Savaş, Balbay’õn tutuklanmasõnõ değerlendirdi:
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Bugün beyaz eşya, otomobil fiyatlarındaki indirimler
acaba üç ay sonra üretimin yeniden eski düzeyine
çıkmasını sağlayabilecek mi?
Son üç aylık ekonomik önlemler krize çare ol-
maktan çok seçim yatırımı gibi bir izlenim veriyor.
Ekonomik bunalımın, siyasal yaşamın yerel se-
çimlerden sonra alacağı biçimi kestirmek zor.
Medyanın, muhalefetin, bireylerin söylemlerine, de-
mokratik toplum örgütlerinden yansıyan görüşlere ba-
kılırsa iktidar partisi bu seçimlerde sonun başlangı-
cını görecek.
AKP’de böyle bir telaş -şimdilik- görünmüyor. Ya
da kamuoyuna yansıtılmıyor.
RTE bir meydan konuşmasında AKP genel baş-
kan yardımcılarının, parti bu seçimlerde ikinci parti
durumuna düşerse erken genel seçimlere gidecek-
lerini içeren yorumlarına karşı olduğunu açıkladı.
Hangi aklı evvelden öğrendi ise öğrenmiş; beş yıl
için iktidara gelen bir partinin beş yılını tamamla-
madan erken seçime gidilemeyeceğini (gitmeyece-
ğini) bir demokratik kural, bir anayasa hükmü gibi sa-
vunuyor ve,
şöyle bağlıyor sözlerini: “Erken seçim istemek va-
tana ihanettir, ihanet!”
Oysa yerel seçim beklendiği gibi sonuçlar verirse,
böyle bir iktidarı bir an önce başımızdan def etmek
için.. erken seçim istemek vatana hizmettir, hizmet!
Yerel seçim sonuçlarını görmeden erken seçime
bugünden olası gözle bakmak elbette olanaksız.
Ne var ki; yerel seçimlerin olası sonuçları bir ya-
na, aslında toplumun yaşadığı bu iktidarın yarattığı
sıkıntılar, geleceğe umutla bakmayı engelleyen eko-
nomik ve siyasi koşullar, tez elden erken seçimi zor-
luyor.
Bir örnek: Kırk küsur milyon seçmenin sandıkta ne-
ye karar vereceğini bir an hesap dışı bırakalım.
Bir milyonu aşan, hatta kimilerine göre borç ba-
tağında çırpınan iki milyona yaklaşan kredi kartı mağ-
durunun RTE’nin hakarete varan son sözlerinden son-
ra AKP’ye oy vermesi beklenebilir mi?
Patlama noktasına gelen kredi kartı mağdurları;
“kredi kartı nedeniyle borçlananlara, dürüst olarak bak-
mıyorum” diye hakaret eden başbakan sıfatlı bu ada-
ma neden oy versinler?
Çaresizlikten borcunu ödemeyen insanlar sor-
malıdırlar RTE’ye:
Böyle konuşmakla boyun mu uzadı, doğrucu
Davut madalyasına hak mı kazandın?
Seçim günü yaklaştıkça anketler de hız kazandı.
Seçim öncesi mekanizma o denli karışık düzey-
de ve değişik düzenle işliyor ki; ne görünen köy kı-
lavuz istemez diyebilmek, ne de AKP’nin bu seçimde
beklediği oy oranına erişemeyeceğini söylemek
olanaksız.
Olanaksız ama bazı belirtiler umut verici. AKP’nin
dik duran söylemlerine karşılık bütün olgular MHP
ile Saadet Partisi’nin AKP’den önemli ölçüde oy ko-
pardıklarını gösteriyor.
Belirgin örnek başkentte yaşanıyor. MHP adayı
Mansur Yavaş, Gökçek’in altını oyuyor. Bu, Ka-
rayalçın’ın şansını yükseltiyor.
Geçen seçimlerde adı sanı duyulmayan Saadet
Partisi -AKP aleyhine- hemen pek çok yerde hayli
mesafe almış görünüyor.
İster ikinci parti konumuna düşsün RTE, ister yüz-
de 40’ların altına.. beş yıl için geldim.. yerel seçim
sonuçları beni ırgalamaz demeye hazırlanıyor.
İkide bir koltuğa yapışık insan olmadığını söyler,
ama; fol yok yumurta yokken orta yerde bugünden
koltuktan ayrılmamanın yollarını açıyor.
Nasıl Kasımpaşalı ise…
SAYFA 17 MART 2009 SALICUMHURİYET
18 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 10
Edirne Y 10
Kocaeli Y 11
Çanakkale Y 12
İzmir PB 16
Manisa PB 15
Aydın PB 16
Denizli PB 13
Zonguldak K 7
Sinop B 9
Samsun B 10
Trabzon B 9
Giresun B 8
Ankara K 5
Eskişehir K 6
Konya B 7
Sıvas B 3
Antalya PB 17
Adana PB 17
Mersin PB 16
Diyarbakır PB 11
Şanlıurfa PB 13
Mardin PB 10
Siirt PB 9
Hakkâri PB 0
Van PB 2
Kars B - 2
Oslo K 6
Helsinki K 1
Stockholm K 3
Londra B 15
Amsterdam Y 11
Brüksel Y 15
Paris B 17
Bonn PB 11
Münih Y 10
Berlin Y 11
Budapeşte Y 10
Madrid B 18
Viyana Y 9
Belgrad Y 8
Sofya Y 10
Roma B 16
Atina Y 14
Zürih PB 14
Moskova PB 4
Aşkabat Y 11
Astana K - 7
Taşkent PB 22
Bakû PB 5
Bişkek B 14
Tiflis PB 6
Kahire B 20
Şam B 17
Ülkemizin kuzey kesimleri
çok bulutlu, Marmara,
Batı Karadeniz, İç Ana-
dolu’nun kuzeybatısı, Kü-
tahya ve Afyonkarahisar
sabah saatlerinde Artvin,
Ardahan, Kars, Ağrı, Iğdır
ile akşam ve gece saat-
lerinde Yozgat Kırşehir,
Sıvas çevreleri yağışlı, di-
ğer yerler ise parçalı ve az
bulutlu geçecek. Hava
sıcaklığı ülke genelinde 1-
3 derece artacak.
İstanbul Haber Ser-
visi - Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda tu-
tuklanan gazetemizin An-
kara Temsilcisi ve yaza-
rõmõz Mustafa Balbay’õn
tutukluluğuna yapõlan iti-
raz reddedildi. Avukatla-
rõn istemini değerlendi-
ren İstanbul 14. Ağõr Ce-
za Mahkemesi heyeti, Bal-
bay’õn tutukluluğunun de-
vamõna karar verdi. Mah-
keme, ret kararõnda delil
durumunu dikkate aldõ.
Balbay’õn avukatlarõ
Bülent Utku ve Akın
Atalay, 11 Mart 2009’da
İstanbul 14. Ağõr Ceza
Mahkemesi heyetine baş-
vurarak tutuklama kararõ-
nõn kaldõrõlmasõnõ istedi.
Mahkemeye sunduklarõ
dilekçede, Balbay’õn ilk
olarak 1 Temmuz 2008’de
gözaltõna alõndõğõ, savcõ-
lõğõn tutuklama istemine
karşõn İstanbul 13. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nce ad-
li kontrol tedbiri olan yurt-
dõşõna çõkõş yasağõ uygu-
lanarak serbest bõrakõldõ-
ğõ anõmsatõldõ.
Ek ifadesinin alõnacağõ
belirtilerek Ankara’daki
evinden sabaha karşõ İs-
tanbul’a getirilen Bal-
bay’õn 9 saat süren ifa-
desinin ardõndan, 06 Mart
2009 günü saat 00.30’da
mahkemeye sevk edildiği
ve tutuklandõğõ belirtildi.
Tutuklama kararõ veren
mahkemenin Balbay’õn
önceki ifade ve sorgu tu-
tanaklarõnõ, savunmasõnõ
incelemediği kaydedilerek
şöyle devam edildi: “Bu
durumda, aynı olay, suç-
lama ve soruşturmayla
ilgili olarak müvekkil
hakkında iki ayrı ‘tedbir
kararõ’ bulunmaktadır.
Biri 05 Ağustos 2008 ta-
rihli ‘adli kontrol kararõ’,
diğeri 06 Mart 2009 ta-
rihli ‘tutuklama kara-
rõ’dır. Ceza yargılaması
bir olayda daha hafif
bir önleme başvurarak
amacına ulaşabilecek-
se, bu hafif önlemle ye-
tinebilmeli, daha ağır
bir önlemden yararla-
nılmamalıdır. Orantılı-
lık ilkesinin bir amacı da
budur... En ağır tedbir
olan tutuklama kararı
verilmesi için, ortada
somut, yeni, inandırıcı,
haklı sayılabilecek hiç-
bir hukuki ya da fiili
değişiklik yoktur.”
‘Görüşme ile
suç ortaklığı olmaz’
Balbay’õn tanõnmõş ga-
zetecilerden biri olduğuna
dikkat çekilerek, gazete-
cinin kamu görevlileriyle
görüşmesini suç ortaklõ-
ğõymõş gibi sunmanõn, de-
mokratik hukuk devleti
ve basõn özgürlüğü açõ-
sõndan endişe verici oldu-
ğu vurgulandõ. Balbay’õn
bu görüşmelerden edindi-
ği bilgi ve değerlendir-
meleri gerek haber olarak,
gerek yazdõğõ köşe yazõ-
larõnda, gazetecilik görevi
gereği kamuoyuna aktar-
dõğõ ifade edildi. Balbay’õn
sorgusunun yasak usulle
yapõldõğõ kaydedildi. Avu-
katlar mahkemeye Bal-
bay’õn “İran Raporu”,
“Suriye Raporu”,
“Irak Bataklığında
Türk-Amerikan İlişki-
ler”, “Devlet ve İslam”
adlõ kitaplarõnõ da sundu.
Haber Merkezi - Gazetemiz
Ankara Temsilcisi Mustafa Bal-
bay’õn tutuklanmasõnõn ardõndan,
Ergenekon iddianamesine girdiği
belirtilen ve Balbay’a ait olduğu
kaydedilen “notlar” soruştur-
manõn gizliliğine karşõn internet
sitelerinde yayõmlandõ. Balbay’õn
bilgisayarõnda yapõlan incele-
meler sonucunda kayõtlõ dosya-
larõn birleştirilmesiyle elde edi-
len notlarda, eski Jandarma Ge-
nel Komutanõ Orgeneral Şener
Eruygur, bir grup gazeteciyle
yaptõğõ görüşmede, AKP’nin iç
ve dõş politikalarõndan duyduğu
rahatsõzlõğõ dile getirerek
AKP’ye karşõ toplumun muha-
lif ve duyarlõ kesimlerinin bir
araya gelerek mücadele etmesi
gerektiğini savunuyor.
İnternet haber portallarõnda dün
Balbay’õn bilgisayarõnda bulun-
duğu kaydedilen günlükler ya-
yõmlandõ. Ergenekon iddianame-
sine giren söz konusu notlarõn
“Balbay’a ait Casper marka
dizüstü bilgisayar içerisinden çı-
kan Western Digital marka, se-
ri numarası WMAM9EF31256
olan bilgisayar hard diskinde
yapılan incelemede” görülen
farklõ kaydedilmiş dosyalarõn bir-
leştirilmesiyle oluşturulduğu kay-
dedildi. Eski Jandarma Genel
Komutanõ Eruygur’un isminin
ön plana çõktõğõ notlarda, Eruy-
gur’un, 10 Şubat 2004’te isimle-
ri belirtilmeyen bir grup gazete-
ciyle yaptõğõ toplantõda AKP’nin
icraatlarõndan duyduğu rahatsõz-
lõklarõ dile getiriyor.
Notlarda “Bu iktidar yapaca-
ğı her şeyi yapıyor... her şey ka-
yıp gidiyor... ne yapacağız, bu
batışı hep birlikte izleyecek mi-
yiz? Olamaz böyle bir şey...” di-
yen Eruygur, gazetecilere “benim
düşüncem şu... Birçok dernek
var, gazeteciler var, memle-
kette olup bitene duyarlı insan
var... Bunları bir araya getir-
mek gerekiyor... Mesela siz ön-
cülük etseniz... Derneklere yön
verilir... toplumu biraz duyar-
lılığa sürüklemek lazım” öneri-
lerinde bulunuyor.
Diyaloglara göre bir gazeteci,
Eruygur’a dönemin Genelkur-
may Başkanõ Hilmi Özkök’ü
kastederek “Paşam sizi çok iyi
anlıyoruz. Şöyle bir gerçek var
ortada; sizin bir numara ile si-
zin kafanızdakileri yapmak çok
zor” diyerek generallerin Öz-
kök’e giderek “Sizinle olmu-
yor” demesini öneriyor. Eruygur
ise diğer kuvvet komutanlarõ ve
Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin diğer
kademelerinin de yanõnda oldu-
ğunu belirterek “öte yandan şu
da var; yüzde 1, yüzde 99’a uy-
mak zorunda” diye cevap veri-
yor.
‘Darbe yapın demiyoruz’
Görüşmede bir gazeteci de Öz-
kök’ün duruşundan duyduğu ra-
hatsõzlõğõ “En tepe böyle olunca,
altındakiler ne yaparsa yap-
sın, işte öyle bir çıkış deniyor...
Olmuyor, istenen sonucu ver-
miyor. Biz yıllardır ülkede olup
bitenleri izliyoruz. Bir genel-
kurmay başkanının değil yük-
sek sesle görüşünü anlatması,
şöyle kaşını çatması yeter. Biz
darbe falan yapın demiyoruz
ama, şöyle bir duruş paşam... o
yok, o kalmadı... o zaman da
her şey havada kalıyor...” cüm-
leleriyle dile getiriyor.
Devrimci
böyle ölür
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 12 Ey-
lül döneminde idam edilen Ramazan Yuka-
rıgöz’ün, idamõndan önce ailesine yazdõğõ son
mektubu, 26 yõl sonra annesine teslim edildi.
Anne Aysel Yukarıgöz, “Bu mektubu alana
kadar ölmedim. Bunu yapanların yargılan-
masını görene kadar da ölmeyeceğim” dedi.
Devrimci 78’liler Federasyonu Başkanõ Ru-
şen Sümbüloğlu dün Mülkiyeliler Birliği’nde
düzenlenen basõn toplantõsõnda, 12 Eylül dö-
neminde yargõlanarak 21 yaşõnda idam edilen
Ramazan Yukarõgöz, Mehmet Kanbur, Er-
doğan Yazgan ve Ömer Yazgan’õn idamla-
rõndan önce ailelerine mektup yazmalarõna
izin verildiğini ifade etti. Bu mektuplarõn sa-
kõncalõ görülerek, idamlarõn ardõndan ailelere
teslim edilmediğini belirten Sümbüloğlu,
mektuplarõn yõllarca Genelkurmay Başkanlõğõ
arşivinde saklandõğõnõ kaydetti.
Sizlere ve halkıma karşı görevim...
Ramazan Yukarõgöz’ün son mektubunun
aslõ annesi Aysel Yukarıgöz’e teslim edildi.
Yukarõgöz’ün ailesine yazdõğõ mektup şöyle:
“Değerli aileme,
Annem, babam ve kardeşlerime. Sizleri
ne kadar çok sevdiğimi bilirsiniz. Sizler
için birçok şey yapmak istedim ve her za-
man da isterdim. Ancak bulunduğumuz ül-
kenin koşulları ve sömürü mekanizmasını
yönlendirenlere, sizlere karşı ve genelde
halkıma karşı, tüm emekçi ve ezilenlere
karşı uyguladığı baskı, zulüm ve sömürüyü
yenmeden onlara karşı savaşmadan bunla-
rı, yani sizlere karşı yapmak istediğim şey-
leri yerine getirmenin imkânı yoktu.
Faşizme ve emperyalizme karşı halkın
yanında yer almak gerekirdi. Ben de bunu
yaparak halkın mücadelesine en ön saflar-
da katılmaya çalışarak sizlere ve halkıma
olan görevlerimi her zaman elimden geldi-
ğince yerine getirmeye çalıştım.
Son görevimi de şimdi yerine getiriyo-
rum. Benim için üzülmenizi, gözyaşı dök-
menizi istemem.
Devrimci olarak yaşadım, devrimci ola-
rak ölüyorum.
Sizleri her zaman seven ve sayan oğlu-
nuz, kardeşiniz
Ramazan Yukarıgöz.”
Değerli Anama...
Yukarõgöz’ün annesine yazdõğõ mektup ise
şöyle:
“Değerli Anama,
Beni cezaevinde, dışarıda ve her zaman
ve her yerde yanımda olarak hiçbir zaman
yalnız bırakmadın. Sana olan borcum asla
ödenemez. Burada şereflice yaşayıp şerefli-
ce ölerek sana olan borcumun bir kısmını
ödemek istiyorum.
Seni her zaman canından çok seven oğ-
lun.
Sevgi ve saygılarımla.
Ramazan Yukarıgöz.”
Kahrolsun faşizm, tek yol devrim...
29 Ocak 1983’te idam edilen Mehmet Kan-
bur’un eşine yazdõğõ son mektup şöyle:
“Değerli Karıcığım,
Biz tarihi görevimizi yerine getirirken en
azından seni görmek isterdim. Öyle sanıyo-
rum ki hiç haber verilmedi. Veya göster-
melik olarak, bilinçli yola çıkamayacağınız
şekilde haber gönderildi. Bu insanlardan
farklı bir şey de beklenmez. Göremedin di-
ye üzülmeye hiç gerek yoktur. Senden bu-
nu beklerim.
Ben hayatım sürecinde, özellikle birlikte
olduğumuz zamanlarda gerçek anlamda bir
şeyler anlatmaya çalıştım. Ve bu uğurda
gücüm oranında üzerime düşen görevleri şu
veya bu ölçüde yerine getirmeye çalıştım.
Son olarak da ülkemin özgürlüğü uğruna
canımı severek feda ediyorum. Son görevi
yerine getirirken size ve halkıma layık ol-
maya çalışacağım. Son nefesimi verirken
dahi köhne düzenin cellatlarına fırsat ver-
meden halka son mutluluk sloganını haykı-
racağım. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.
Senin bundan sonraki özel yaşamın hak-
kında bir şey söylemek istemiyorum. Sana
güveniyorum. Tek başına, yapayalnız kal-
san dahi, doğruluktan, dürüstlükten ayrıl-
mayacağına, namusluca yaşamını sürdüre-
ceğine inanıyorum. Ayrıca sana ve halkıma
armağan ettiğim Murat’a da yeterli ilgi gös-
tereceğine, halkına yararlı olacak bir bi-
çimde yetiştireceğine eminim.
Akyazı onurumuz. Yolumuz Akyazı’da
düşenlerin yoludur. Devrimciler öldü. Ya-
şasın devrim. Kahrolsun faşizm. Tek yol
devrim.
Mektubumu bitirirken gözlerinizden
öperim. Tüm dostlara selamlar. Babama,
anneme, yengeme, abime, İnsaf Selver bacı-
ya, yeğenlere, dayılara selamlar.
Mehmet Kanbur.”
Maymun Hikâyeleri
Yanõna getirilen hiçbir dişiyi beğenmiyor. Arka-
sõnõ dönüveriyor, oysa çiftleşmesi gerek. Bakõcõlar
ne yapacaklarõnõ şaşõrõyorlar. Acil bir toplantõ ya-
põp bir çözüm üretiyorlar. Dünyanõn 17 hayvanat
bahçesindeki dişi orangutanlarõn videolarõnõn çe-
kilmesine ve daha sonra bunlarõn bizim Tom’a gös-
terilmesine karar veriyorlar.
Sonunda dünyanõn 17 hayvanat bahçesindeki di-
şi orangutanlarõn videolarõ Tom’un bulunduğu ye-
re ulaşõyor. Bakõcõlar kasetleri makineye takõp
Tom’u da yanlarõna alõp başlõyorlar videolarõ izle-
meye. Görüntüler akõyor, Tom’da hiçbir ses yok.
Birinci dişi geçiyor, ikinci dişi geçiyor, üçüncü di-
şi geçiyor o da ne! Tom dördüncü dişi geçerken ba-
ğõrmaya ve göğsünü yumruklamaya başlõyor. Ba-
kõcõlar hiç ses etmeden videonun bitmesini bekli-
yorlar. Dördüncüden sonra bizim Tom’da gene hiç-
bir ses yok. Bakõcõlar biten videoyu yeni baştan ta-
kõyorlar, tam dördüncüde Tom gene göğsünü yum-
ruklamaya başlõyor.
Ve tabii bu şanslõ dişi deniz yoluyla Tom’un bu-
lunduğu hayvanat bahçesine ulaştõrõlõyor. Tom’da
gelen dişiye bir ilgi bir ilgi. Neredeyse onun için şi-
ir yazmadõğõ kalõyor. Ve mutlu son.
Bende hikâye bitmez, ama en çok şaşõrdõğõm iş-
lerden biri Japonya’daki Kyoto Üniversitesi bilim
adamlarõnõn dişlerini insan saçõyla temizleyen
maymunlarõn bu işi yavrularõna da öğreten görün-
tülerdi.
Darwin sen bin yaşa!
Baştarafı Arka Sayfada
Kalbinizi Koruyun
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr
MUSTAFA BALBAY
‘Savcõ hükümete güveniyor’
Tutukluluğa
itiraza ret
Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın
tutuklanmasına tepkiler sürüyor. Okurlarımız ve
sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Balbay ser-
best bırakılıncaya kadar gazetemizin Şişli’deki merkez binasının bahçesinde nö-
betlerine devam edeceklerini söyledi. Gazetemizi dün ziyaret edenler arasında Ka-
dın Araştırmaları Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneği, Uğur Mumcu Mahallesi Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği, Yurt-
sever Hareket, Bizim Ülke Derneği ile Kore Gazisi Şükrü Çevirmen’in (72) de bu-
lunduğu topluluk “Atatürk ilke ve devrimlerini korumak için buradayız” dedi.
Her gün eylem
Balbay’ın notları yayımlandı
26 YIL SONRA GELEN MEKTUP
Çölaşan: Gerçek gazeteciye
her türlü belge gelir
TOLGA YENİGÜN
Gazeteci yazar Emin Çölaşan, Gaze-
temiz Ankara Temsilcisi Mustafa Bal-
bay’a destek amacõyla gazeteci-televiz-
yoncu yazarlarõn Balbay’õn kitaplarõnõ
imzamasõnõ “çok hoş bir olay olarak”
niteledi. Balbay’õn siyasi baskõyla bo-
ğuşmak zorunda olan bir gazeteci oldu-
ğunu söyleyen Çölaşan, “Basına ve ga-
zetecilere baskı hiç bu boyutta olma-
mıştı. Tayyip iktidarının bütün ama-
cı kendisinden olmayanları her yolu
deneyerek susturmak” dedi.
Çölaşan, Balbay’õn tutuklanmasõ, ba-
sõna yönelik siyasi baskõlarla ilgili soru-
larõmõzõ yanõtladõ.
Gazeteciler üzerindeki siyasi baskı-
ları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Ben siyasi baskõyla boğuşmak zo-
runda olan gazetecilerden biriyim. 22
yõl açõk alõnla hizmet verdiği gazetesin-
den kovulmuş bir gazeteciyim. Çünkü
medya patronlarõnõn çoğu iktidara gö-
bekten bağõmlõ. Bu tarz baskõlar başka
bir ülkede olsak, geri teper. Ancak Tür-
kiye’de kõsa vadede umutlu değilim.
Bir gazetecinin belge bulundurdu-
ğu için tutuklanması konusunda ne
düşünüyorsunuz?
- Biz gazetecilere her türlü belge ge-
lir. Faks, e-posta, mektup, hatta telefon-
la. Ya da okuyucu gelip bõrakõr. Gazete-
ci aynõ zamanda arşivcidir. ‘Bunu za-
manı geldiğinde kullanırım’ diye dü-
şünür. Balbay olayõ da bence böyledir.
Gazeteciyi görüştüğü kişiler ya da
yaptığı haberle özdeşleştirerek, suç-
lamak hukuk devletiyle bağdaşır mı?
- Gazeteci herkesle konuşur, görüşür,
bilgi alõr. Bunlarõ yazar veya yazmaz.
Ülkemizde sadece iktidara karşõ olan
gazeteciler üzerinde bu tür baskõlar uy-
gulanõyor. Ötekiler için atõş serbest!