26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Dünya Su Forumu ve Ankara… “5. Dünya Su Forumu” dünya- nın en önemli doğal su yol- larının başında gelen İstanbul’da toplandı. Bu toplantının ışığı altın- da bir Ankaralı olarak başkentin su- yuna ve sulak ortamının geçmişi- ne bir göz atalım! Roma İmparatorluğu İS 395’te Doğu ve Batı diye ikiye ayrıldığında Honorius Batı’nın, 18 yaşındaki kardeşi Arkadius da Doğu’nun im- paratoru olmuşlardı. Batı’nın baş- kenti Roma, Doğu’nun ise İstanbul idi. Ama Arkadius “İmparatorluğa yazlık saray” yaptırdığı Ankara’ya yazları dinlenmeye geliyordu. Gü- nümüzde ise Ankaralılar tatil için başka yörelere kaçıyorlar! Arkadius’u bir yana bırakalım! Daha 50 yıl öncesine değin Türki- ye’nin dört bir yanından verem hastaları temiz hava alsın, temiz su içsin, ünlü balından yiyip güçlensin diye Ankara’ya getirilmezler miydi? Keçiören’de verem sanatoryumu bu amaçla yapılmamış mıydı? 15 milyon yıl önce Ankara’nın Kazan ilçesinde fil, gergedan, maymun gibi tropik hay- vanların yaşadıklarından söz edecek değilim. 1204’te Ti- mur, Yıldırım Beyazıt’a kar- şı “Ankara Savaşı” için getir- diği fillerini yoğun orman örtü- sünden geçirip Çubuk Ova- sı’na indirememişti. Dünyada yalnızca Anka- ra’da yaşayan ve yabancı- ların “Angora” dedikleri; “Ankara tiftik keçisinin”, “Ankara tavşanının”, “Ankara kedisinin” o ipeksi, uzun tüy- leri ile ancak 50 yıl öncesindeki ik- lim koşullarına kadar yaşadıklarını ar- tık pek az insan anımsıyor! Yalnızca tiftik keçisine benzedikleri su götü- rür bazı heykeller kentin şurasında burasında göze çarparken; tavşan ve kediler ise ancak hayvanat bahçe- sinde görülebiliyor. Ankara’ya özgü bu hayvanlar bugün neden yoklar? Başkentimiz, bugün Konya Ova- sı dediğimiz, yakın yüzyıllara değin bir iç deniz ya da büyük bir gölden başlayıp Ankara’ya doğru yayılan bir sulak oluşumla bağlantılıydı. Or- manlardaki ağaç katliamıyla ya da DSİ eliyle toprak kazanmak heve- siyle göller kayboldu. Şimdi sırada Tuz Gölü’nün olduğunu kıyasla- malı uzay resimlerinde görüyoruz. Ankara, adını “ankor (çapa)”dan alır. Antik sikkelerde kentin simge- si olarak çapa görülür. Ankara’nın “çapa” ile ilgisini bugün düşünebi- lir misiniz? Çünkü o iç deniz; küçüle küçüle, günümüzde birer kulaçlık Eğmir, Gölbaşı, Mogan, Temelli, Karagöl gibi gölcükler kaldı. Ya nehirler? Bent Deresi, Kavaklı- dere, Bülbül Deresi, Kirazlı Dere, Çay Yolu, Çubuk Çayı, Dereköy, İmrahor Deresi, Hacı Kadın Deresi, Ankara Ça- yı, Macun Çay, Hoş Dere, Keklik Pı- narı, Kızlar Pınarı, Hatip Çayı, İnce- su, Dikmen deresi… Bunlar Ankara derelerinden aklımda kalanlardan ba- zıları… Nerede bu dereler, çaylar bu- gün? Üzerleri örtülüp asfalt dö- külüp ana yol durumuna ge- tirildikten sonra ya bir semt adı ya da bir otobüsün, dolmuşun güzergâhını be- lirleyen adlar olarak anı- larda kalmadılar mı? Ne- hirler asfaltlanınca, kar ve yağmur sularını toplayan atar damarlardan yoksun Ankara ilindeki göller de çamaşır makinesinde sı- cak suda yıkanan yünlü ka- zak gibi çeke çeke göletle- re dönüşmediler mi? Geçen yıl susuz başkente ta Kızılırmak’tan su getiril- mesi için milyarlar harcanmadı mı? Orman olmayınca, göl olmayınca, su olmayınca nerede kaldı Ankara’nın İm- paratoru tatile, veremliyi sanatoryuma getiren havası, balı, “Angora” yünü? Dikkat ediyorum da hiçbir Anka- ra belediye başkan adayı başkentin sulaklaştırılmasından söz etmiyor. Özür dilerim, dereleri sayarken 21. yy Ankara’sına damgasını ba- san elimizde kalan son dere olan “Boklu Dereyi” unutmuşum! İnsanlık, 2009’a iki önemli anma tö- reni ile girdi. Birincisi, hani gelin ile damat, ağızları kulaklarında nikâh salonuna girerlerken kendilerine eşlik eden “Düğün Marşı”nın ünlü Alman bestecisi Jakob Ludwig Felix Mendelssohn Bartholdy’nin 200. doğum yıldönümü, Türkiye dâhil çeşitli konserlerle kutlanıyor. İkincisi, başta Türkiye’nin de üye- si olduğu UNESCO olmak üzere in- sanlık, İngiliz doğa bilimci Charles Darvin’in de 200. doğum günü ve onun ünlü “Türlerin Kökeni” kura- mının 150. yıldönümünü çeşitli bi- limsel etkinlikler ile kutluyor. “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK)”, Darvin’e olağanüstü bir doğum gü- nü hediyesi verdi. Kurumun yöne- timindeki bir üstün zekâlının mı, yok- sa aklı evvelin mi bilemediğimiz ka- rarı ile Darvin, kurumun Dergisinden sepet havası edildi. Gayet doğal! Çünkü TÜBİTAK, Din İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlı- ğı’na doğrudan bağlı. Burada bir yanlışlık var! TÜBİTAK, Bakanlığa doğrudan değil, dolaylı olarak bağ- lanmalı. Bunun için de en uygun yer, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın altında en fazla bir “daire başkanlığı” dü- zeyinde yer verilmeli! Keşke, Mendelssohn bugün ya- şasaydı da “Düğün Marşı” yerine bu aklı evvel zevata Darvin’in anı- sına bir “Sepet Havası” bestele- seydi! TÜBİTAK’ın Bilimsel Evrimi! Seçim öncesinde iktidarın başı alan alan dolaşıyor, açılış törenlerinde konuşuyor, kendi kullandığı makam arabası ile tünelden geçiyor, Ankara- Eskişehir arasında hızlı treni 252 km’ye çıkartıyor. Hızlı tren denilince halkımızın ak- lına, bilinçaltla- rına yerleşen 22 T e m m u z 2004’te Pamu- kova’da 41 kişi- nin ölümüyle s o n u ç l a n a n “hızlı tren kaza- sı” trajedisi geli- yor. Aradan beş yıl geçse de herkesin kafa- sında günümüz “hızlı treni” konu- sunda bir “acaba” sorusu yatıyor. Damat beyin Sabah gazetesinin An- kara ekinde bir karikatür dikkatimizi çekti. Dünyada 2 milyar dolara yakın gelir getirerek rekor kıran, Türkiye’de en çok izlenen yabancı film olan, yönetmen James Cameron’un “Ti- tanik” filmini görmüşsünüzdür. Filmin afişinde yer alan, daha sonra çeşitli benzetmelere konu olan ünlü sahneyi anımsarsınız. Hani batmaz denilen ünlü transatlantiğin burnunda Leonardo Di Caprio ile Kate Vinslet’i kolları açılmış mut- luluktan uçtukları sahne var ya! Gaze- tenin karikatüristi, Di Caprio’nun yerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, Vinslet’in yerine de Emine Hanımı film- deki pozları ile ko- yarak hızlı trenin üzerine yerleştirmiş. Anlaşılan damat beyin gazetesi, ka- yınpederi gözden çıkarmış! “Titanik” batmıştı! Yandaş ba- sında değil, damadın gazetesinde bile bilinçaltında “acaba” sorusu ya- tıyorsa varın gelin halktaki kaygıyı düşünün! Tüm gazetelerin yazıişleri mü- dürlerinden bir ricam var! Son zamanlarda, özellikle Ergenekon Davası’nda haber başlıklarında bir “… başını yaktı” sözcükleridir gidiyor. Örneğin bir gazete “İşte Balbay’ı yakan ifadeler” diyor. Bir başka ga- zete, bir emekli albayın başını “bir bel- ge nedeniyle yakıyor!”, ama emekli al- bay ertesi sabah salıveriliyor. Aksi sabit oluncaya kadar; ister bir ifade, ister bir belge olsun, her hangi bir kişinin suçluluğunu ka- nıtlayamaz. Daha yargı kararını vermeden, basın olarak kimsenin başını yakmaya hakkımız yok. Bu kavramı bundan sonra kulla- nacak yargısız infazcıların başları- nın yanmasını dilerim! Hızlı Tren Titanik mi? Yazıişleri Müdürlerinin Dikkatine! Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Pakistan hükümeti, görevden alõnan yargõçlarõ muhalefetin isteği doğrultusunda göreve iade etti Dış Haberler Servisi - Pakis- tan hükümeti, muhalefetin bas- kõlarõ karşõsõnda geri adõm atarak eski Devlet Başkanõ Pervez Mü- şerref döneminde görevden alõ- nan yargõçlarõ göreve iade etti. Muhalif lider Navaz Şerif, hü- kümetin kararõ üzerine dün baş- kent İslamabad’da yapõlmasõ plan- lanan gösteriyi iptal etti. Pakistan Başbakanõ Yusuf Rı- za Gilani, aralarõnda başyargõç İf- tihar Çaudri’nin de bulunduğu yargõçlarõn görevlerine iade edil- diğini ve Çaudri’nin 21 Mart’ta görevine döneceğini açõkladõ. Devlet Başkanõ Asıf Ali Zerda- ri ve Genelkurmay Başkanõ Eş- fak Kayani ile bir dizi görüşme yaptõktan sonra televizyonda ko- nuşan Gilani, muhalefetin geçen hafta düzenlediği gösterilerde gözaltõna alõnan tüm muhalif ve avukatlarõn serbest bõrakõlmasõ için talimat verdiğini de duyurdu. Sevinç gösterileri Açõklamanõn ardõndan, yüzlerce avu- kat, Çaudri’nin başkent İslamabad’daki evinin önünde toplanarak sevinç gös- terisinde bulundu. Avukatlarõn göste- risine liderlik eden emekli yargõç Ta- rık Mahmud, kararõn, yargõnõn ba- ğõmsõzlõğõ için mücadele edenlerin zaferi olduğunu söyledi. Hükümetin kararõnda ordunun ve ABD’nin etkili olduğu belirtiliyor. ABD, Pakistan’da siyasi istikrarsõzlõ- ğõn teröre karşõ mücadeleyi sekteye uğ- ratmasõndan endişe ediyordu. Çaudri ile birlikte yaklaşõk 60 yar- gõç, 2007’de görevden alõnmõş, Dev- let Başkanõ Zerdari’nin yargõçlarõ gö- reve iade etme sözünü tutmamasõ üze- rine protesto gösterileri patlak vermişti. Önceki gün hakkõndaki üç günlük ev hapsi kararõna uymayarak başkent İs- lamabad’da düzenlenecek gösteriye katõlmak üzere evinin bulundu- ğu Lahor’dan başkente doğru yola çõkan Şerif, hükümetin ka- rarõndan sonra evine geri dö- nerken “İnşallah bundan sonra bu milletin kaderi değişecek. İki yıllık mücadelemizin so- nucunu aldık” diye konuştu. Şerif, Devlet Başkanõ Zerdari, Başbakan Gilani ve Pakistan halkõna teşekkür etti. Muhalefe- tin başlattõğõ “Uzun yürüyüş” çerçevesinde İslamabad’da par- lamentonun önünde oturma ey- lemi yapõlmasõ planlanõyordu. ABD’nin İslamabad Büyük- elçiliği’nden yapõlan açõklama- da Pakistan hükümetinin kara- rõndan duyulan memnuniyet di- le getirildi. Açõklamada, “Uzun süredir devam eden bu ulusal meselenin hallolması ulusal uzlaşma yönünde bir adım- dır” denildi. Muhalefet, yargõçlarõn göreve iade edilmesi talebiyle bir süredir gös- teriler düzenliyordu. Navaz Şerif ve kardeşi eski Pencap Eyaleti Başbaka- nõ Şahbaz Şerif’e seçim yasağõ geti- rilmesi de ülkede gerilimi tõrmandõrmõş, önceki gün muhalefetin gösterilerinde çatõşmalar çõkmõştõ. Muhalefet hedefine ulaştõ Muhalefet lideri Navaz Şerif önderliğindeki protesto gösterileri sonuç verdi. Eski Devlet Başkanõ Müşerref’in görevden aldõğõ Başyargõç Çaudri göreve iade edildi. Şerif, hükümetin kararõ üzerine, İslamabad’da yapõlacak gösteriden vazgeçti. (Fotoğraf: AP) İSRAİL’DE KOALİSYON ARAYIŞI Hükümete ilk adım Dış Haberler Servisi - İsrail’de hükümet kurma çalõşmalarõnõ yürüten Likud partisinin lideri Benyamin Netanyahu, aşõrõ sağcõ Evimiz İsrail partisi ile anlaştõ. Likud yetkilisi Miri Reihman, önceki gece saatler süren görüşmelerin ardõndan yaptõğõ açõklamada, Likud ve Evimiz İsrail arasõnda, koalisyon hükümeti için anlaşma imzalandõğõnõ duyurdu. Reihman, Evimiz İsrail’in lideri Avigdor Lieberman’õn, kurulmasõ halinde yeni hükümette dõşişleri bakanlõğõ görevini üstleneceğini, ayrõca iç güvenlik, bayõndõrlõk, turizm ve göçmen entegrasyon bakanlõklarõnõ da Evimiz İsrail’in üstleneceğini açõkladõ. Kurulmasõ planlanan koalisyon hükümetine, aşõrõ dinci partiler, 11 milletvekili bulunan Şas, 5 milletvekili bulunan Birleşik Torah Listesi ile aşõrõ sağcõ partiler, 4 milletvekilli Ulusal Birlik ve 3 milletvekili bulunan Yahudi Ocağõ’nõn katõlmasõ bekleniyor. İsrail radyosunun haberine göre, Netanyahu önümüzdeki günlerde bu partilerle anlaşma sağlamayõ ve perşembe günü hükümetini güvenoyu almak üzere parlamentoya sunmayõ umuyor. Netanyahu’nun, 10 Şubat’ta yapõlan seçimlerden bir sandalye farkla birinci çõkan Kadima partisinin lideri Dõşişleri Bakanõ Tzipi Livni ile sürdürdüğü gizli görüşmelerden şimdilik sonuç çõkmadõ. Sapık baba yargı önünde Dış Haberler Servisi - Avusturya’da kõzõnõ evinin bodrumuna kilitleyerek 24 yõl boyunca tecavüz eden ve bu ilişkiden doğan 7 çocuktan birinin ölümüne sebep olmakla suçlanan Josef Fritzl (73), ilk duruşmada “ensest ilişki ve özgürlüğü kısıtlama” suçlarõnõ kabul etti, “cinayet ve köleleştirme” suçlarõnõ ise reddetti. Şu anda 42 yaşõnda olan öz kõzõ Elisabeth’ten doğan bebeklerden birini, doğduktan hemen sonra öldürdüğü suçlamasõnõ reddeden ve bebeği ölü doğduğu için kazana attõğõnõ anlatan Fritzl, kõzõnõ zorla odaya kapatarak ona işkence ettiği suçlamasõnõ da kabul etmedi. Kamuoyuna kapalõ olarak yapõlan duruşmada, iddianamenin okunmasõnõ izlemek üzere salona alõnan gazetecilerin, sanõk ve kurbanlarõn ifadelerine ilişkin haber yazmalarõ yasaklandõ. Güneş almayan ve elektronik sistemle kilitlenen küçük bir odada 24 yõl boyunca kapalõ kalan Elisabeth Fritzl, 7 bebeği hiçbir dõş yardõm almadan doğurmuş ve üç çocuğunu da bu odada büyütmek zorunda kalmõştõ. Diğer üç çocuğu, kõzõnõn durumundan haberi olmayan eşiyle beraber büyüten Fritzl’in avukatõ ise sanõğõn kilere kapattõğõ kõzõ ve üç çocuğuyla yeni bir aile kurmaya çalõştõğõnõ, onlara okuma yazma öğrettiğini savundu. Mahkemenin savcõsõ Christiane Burkheiser ise kõzõna “oyuncağı” gibi davranan Fritzl’in hiçbir pişmanlõk belirtisi göstermediğini belirterek, durumu “akıl almaz” olarak nitelendirdi. Hakkõnda ömür boyu hapis cezasõ istenen Fritz’in kabul ettiği ensest ilişki, tecavüz ve özgürlüğü kõsõtlama suçlamalarõna, Avusturya yargõsõna göre en fazla 15 yõl ceza verilebildiği belirtiliyor. Fritzl hakkõndaki kararõn cuma günü verilmesi bekleniyor. 73 yaşındaki Josef Fritzl, çıkarıldığı ilk duruşmada yüzünü elindeki dosyayla gizlemeye çalıştı. Fritzl, “ensest ilişki ve özgürlüğü” kısıtlama suçlarını kabul etti. (Fotoğraflar: AP) Avusturya’da kõzõnõ hapsedip 24 yõl boyunca tecavüz eden Josef Fritzl, suçlamalarõn bir kõsmõnõ kabul etti İftihar Çaudri GİRESUN SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU İZALEYİ ŞÜYU SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI SAYI: 2008/4 Satõş Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, adedi ve evsafõ; Giresun Merkez Hacõsiyam Mahallesi, 300 ada, pafta 2, parsel 2’de kayõtlõ bulunan, 111,44 m2 yüzölçümlü, arsalõ kârgir ev vasfõndaki taşõnmaz, 63,514,50.-TL (altmõşüç- binbeşyüzondörtliraellikuruş) muhammen bedelle satõlõktõr. Satõş 18/05/2009 günü saat 10.00-10.15 saatleri arasõnda, Giresun Sulh Hukuk Mahke- mesi Kalemi’nde açõk arttõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ rüçhanlõ alacaklõlarõ varsa alacaklarõ mec- munu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz- sa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõ ile 28/05/2009 günü, aynõ yer ve aynõ sa- atlerde 2. açõk arttõrmaya çõkarõlacaktõr. 1- Bu arttõrmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttõranõn taahhü- dü saklõ kalmak üzere, arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana iha- le edilecektir. Şu kadar ki arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bul- masõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle faz- la bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr, satõş pe- şin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, ihale pulu, ta- pu harç ve masraflarõ alõcõya aittir, dellaliye ve birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hu- susiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde dairemi- ze bildirmeleri lazõmdõr, aksi takdirde tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelinin yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masra- fõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilir. 6- Satõşa iştirak edeceklerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacak- larõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/4 Satõş sayõlõ dosya numarasõ ile memurluğu- muza başvurmalarõ ilan olunur. 04/03/2009 (İc.İf.K. 126) (*) İlgililer tabirine intifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 13506 BOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI Esas No: 2009/45 Davacõ Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Başkanlõğõ tarafõndan davalõ- lar Özdemir Uçar ve Özlem Yõlmazer aleyhine açõlan kamulaştõrma bedelinin tespiti ve ta- şõnmazõn Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Başkanlõğõ adõna tescili da- vasõ nedeniyle, a) Kamulaştõrõlacak alan; Bolu Merkez Saraycõk köyü Yerebatansuyu mevkii 49 parselin tapuda cinsi tarla vasfõnda olup, bu taşõnmazõn 1/8 hissesinin kamulaştõrõlacağõ, b) Gayrimenkulün tapuda davalõlarõn murisi Metin Uçar adõna kayõtlõ bulunduğu, c) Kamulaştõrmayõ yapacak olan idarenin Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Te- şekkül Başkanlõğõ olduğu, d) Kamulaştõrma Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen süre olan 30 gün içerisinde, teb- ligat veya ilan tarihinden itibaren kamulaştõrma işlemine idari yargõda iptal veya adli yar- gõda maddi hatalara karşõ düzeltim davasõ açõlabileceği, e) Açõlacak olan davalarda husumetin Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Başkanlõğõ’na yöneltileceği, f) Kamulaştõrma Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen süre olan 30 gün içinde, kamu- laştõrma işlemine karşõ idari yargõda iptal davasõ açmasõ halinde, dava açtõklarõnõ ve yürüt- menin durdurulmasõ kararõ aldõklarõnõ belgelemedikleri takdirde, kamulaştõrma işleminin kesinleşeceği ve mahkemeye tespit edilen kamulaştõrma bedeli üzerinden taşõnmaz malõn kamulaştõrma yapan idare olan Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Baş- kanlõğõ adõna tescil edileceği, g) Mahkemece tespit edilen kamulaştõrma bedelinin hak sahibi adõna açõlacak hesapta T.C. Bolu Halk Bankasõ Şubesi’ne yatõrõlacağõ, h) Konuya ve taşõnmaz malõn değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazõlõ olarak bildirmeleri gerekeceği, Hususlarõ 2942 Sayõlõ Kanun’un 4650 Sayõlõ Kanun’la değişik 10’uncu maddesi 4’üncü bendi gereğince ilanen tebliğ olunur. Basõn: 13202 SAHİBİNDEN SATILIK DİDİM merkezde denize 100 metre uzaklõkta 800 metrekare arsa. Cep: 0 532 582 31 34 Ankara çapalı sikke
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear