Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2009 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Dünya Su Forumu ve Ankara…
“5. Dünya Su Forumu” dünya-
nın en önemli doğal su yol-
larının başında gelen İstanbul’da
toplandı. Bu toplantının ışığı altın-
da bir Ankaralı olarak başkentin su-
yuna ve sulak ortamının geçmişi-
ne bir göz atalım!
Roma İmparatorluğu İS 395’te
Doğu ve Batı diye ikiye ayrıldığında
Honorius Batı’nın, 18 yaşındaki
kardeşi Arkadius da Doğu’nun im-
paratoru olmuşlardı. Batı’nın baş-
kenti Roma, Doğu’nun ise İstanbul
idi. Ama Arkadius “İmparatorluğa
yazlık saray” yaptırdığı Ankara’ya
yazları dinlenmeye geliyordu. Gü-
nümüzde ise Ankaralılar tatil için
başka yörelere kaçıyorlar!
Arkadius’u bir yana bırakalım!
Daha 50 yıl öncesine değin Türki-
ye’nin dört bir yanından verem
hastaları temiz hava alsın, temiz su
içsin, ünlü balından yiyip güçlensin
diye Ankara’ya getirilmezler miydi?
Keçiören’de verem sanatoryumu
bu amaçla yapılmamış mıydı?
15 milyon yıl önce Ankara’nın
Kazan ilçesinde fil, gergedan,
maymun gibi tropik hay-
vanların yaşadıklarından söz
edecek değilim. 1204’te Ti-
mur, Yıldırım Beyazıt’a kar-
şı “Ankara Savaşı” için getir-
diği fillerini yoğun orman örtü-
sünden geçirip Çubuk Ova-
sı’na indirememişti.
Dünyada yalnızca Anka-
ra’da yaşayan ve yabancı-
ların “Angora” dedikleri; “Ankara
tiftik keçisinin”, “Ankara tavşanının”,
“Ankara kedisinin” o ipeksi, uzun tüy-
leri ile ancak 50 yıl öncesindeki ik-
lim koşullarına kadar yaşadıklarını ar-
tık pek az insan anımsıyor! Yalnızca
tiftik keçisine benzedikleri su götü-
rür bazı heykeller kentin şurasında
burasında göze çarparken; tavşan ve
kediler ise ancak hayvanat bahçe-
sinde görülebiliyor. Ankara’ya özgü
bu hayvanlar bugün neden yoklar?
Başkentimiz, bugün Konya Ova-
sı dediğimiz, yakın yüzyıllara değin
bir iç deniz ya da büyük bir gölden
başlayıp Ankara’ya doğru yayılan bir
sulak oluşumla bağlantılıydı. Or-
manlardaki ağaç katliamıyla ya da
DSİ eliyle toprak kazanmak heve-
siyle göller kayboldu. Şimdi sırada
Tuz Gölü’nün olduğunu kıyasla-
malı uzay resimlerinde görüyoruz.
Ankara, adını “ankor (çapa)”dan
alır. Antik sikkelerde kentin simge-
si olarak çapa görülür. Ankara’nın
“çapa” ile ilgisini bugün düşünebi-
lir misiniz? Çünkü o iç deniz; küçüle
küçüle, günümüzde birer kulaçlık
Eğmir, Gölbaşı, Mogan, Temelli,
Karagöl gibi gölcükler kaldı.
Ya nehirler? Bent Deresi, Kavaklı-
dere, Bülbül Deresi, Kirazlı Dere, Çay
Yolu, Çubuk Çayı, Dereköy, İmrahor
Deresi, Hacı Kadın Deresi, Ankara Ça-
yı, Macun Çay, Hoş Dere, Keklik Pı-
narı, Kızlar Pınarı, Hatip Çayı, İnce-
su, Dikmen deresi… Bunlar Ankara
derelerinden aklımda kalanlardan ba-
zıları… Nerede bu dereler, çaylar bu-
gün? Üzerleri örtülüp asfalt dö-
külüp ana yol durumuna ge-
tirildikten sonra ya bir semt
adı ya da bir otobüsün,
dolmuşun güzergâhını be-
lirleyen adlar olarak anı-
larda kalmadılar mı? Ne-
hirler asfaltlanınca, kar ve
yağmur sularını toplayan
atar damarlardan yoksun
Ankara ilindeki göller de
çamaşır makinesinde sı-
cak suda yıkanan yünlü ka-
zak gibi çeke çeke göletle-
re dönüşmediler mi? Geçen yıl susuz
başkente ta Kızılırmak’tan su getiril-
mesi için milyarlar harcanmadı mı?
Orman olmayınca, göl olmayınca, su
olmayınca nerede kaldı Ankara’nın İm-
paratoru tatile, veremliyi sanatoryuma
getiren havası, balı, “Angora” yünü?
Dikkat ediyorum da hiçbir Anka-
ra belediye başkan adayı başkentin
sulaklaştırılmasından söz etmiyor.
Özür dilerim, dereleri sayarken
21. yy Ankara’sına damgasını ba-
san elimizde kalan son dere olan
“Boklu Dereyi” unutmuşum!
İnsanlık, 2009’a iki önemli anma tö-
reni ile girdi. Birincisi, hani gelin ile
damat, ağızları kulaklarında nikâh
salonuna girerlerken kendilerine
eşlik eden “Düğün Marşı”nın ünlü
Alman bestecisi Jakob Ludwig
Felix Mendelssohn Bartholdy’nin
200. doğum yıldönümü, Türkiye
dâhil çeşitli konserlerle kutlanıyor.
İkincisi, başta Türkiye’nin de üye-
si olduğu UNESCO olmak üzere in-
sanlık, İngiliz doğa bilimci Charles
Darvin’in de 200. doğum günü ve
onun ünlü “Türlerin Kökeni” kura-
mının 150. yıldönümünü çeşitli bi-
limsel etkinlikler ile kutluyor.
“Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK)”,
Darvin’e olağanüstü bir doğum gü-
nü hediyesi verdi. Kurumun yöne-
timindeki bir üstün zekâlının mı, yok-
sa aklı evvelin mi bilemediğimiz ka-
rarı ile Darvin, kurumun Dergisinden
sepet havası edildi.
Gayet doğal! Çünkü TÜBİTAK, Din
İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlı-
ğı’na doğrudan bağlı. Burada bir
yanlışlık var! TÜBİTAK, Bakanlığa
doğrudan değil, dolaylı olarak bağ-
lanmalı. Bunun için de en uygun yer,
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın altında
en fazla bir “daire başkanlığı” dü-
zeyinde yer verilmeli!
Keşke, Mendelssohn bugün ya-
şasaydı da “Düğün Marşı” yerine
bu aklı evvel zevata Darvin’in anı-
sına bir “Sepet Havası” bestele-
seydi!
TÜBİTAK’ın Bilimsel Evrimi!
Seçim öncesinde iktidarın başı alan
alan dolaşıyor, açılış törenlerinde
konuşuyor, kendi kullandığı makam
arabası ile tünelden geçiyor, Ankara-
Eskişehir arasında hızlı treni 252
km’ye çıkartıyor.
Hızlı tren denilince halkımızın ak-
lına, bilinçaltla-
rına yerleşen 22
T e m m u z
2004’te Pamu-
kova’da 41 kişi-
nin ölümüyle
s o n u ç l a n a n
“hızlı tren kaza-
sı” trajedisi geli-
yor. Aradan beş
yıl geçse de
herkesin kafa-
sında günümüz “hızlı treni” konu-
sunda bir “acaba” sorusu yatıyor.
Damat beyin Sabah gazetesinin An-
kara ekinde bir karikatür dikkatimizi
çekti. Dünyada 2 milyar dolara yakın
gelir getirerek rekor kıran, Türkiye’de
en çok izlenen yabancı film olan,
yönetmen James Cameron’un “Ti-
tanik” filmini görmüşsünüzdür.
Filmin afişinde yer alan, daha sonra
çeşitli benzetmelere konu olan ünlü
sahneyi anımsarsınız. Hani batmaz
denilen ünlü transatlantiğin burnunda
Leonardo Di Caprio ile Kate Vinslet’i
kolları açılmış mut-
luluktan uçtukları
sahne var ya! Gaze-
tenin karikatüristi, Di
Caprio’nun yerine
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ı,
Vinslet’in yerine de
Emine Hanımı film-
deki pozları ile ko-
yarak hızlı trenin
üzerine yerleştirmiş.
Anlaşılan damat beyin gazetesi, ka-
yınpederi gözden çıkarmış!
“Titanik” batmıştı! Yandaş ba-
sında değil, damadın gazetesinde
bile bilinçaltında “acaba” sorusu ya-
tıyorsa varın gelin halktaki kaygıyı
düşünün!
Tüm gazetelerin yazıişleri mü-
dürlerinden bir ricam var! Son
zamanlarda, özellikle Ergenekon
Davası’nda haber başlıklarında
bir “… başını yaktı” sözcükleridir
gidiyor.
Örneğin bir gazete “İşte Balbay’ı
yakan ifadeler” diyor. Bir başka ga-
zete, bir emekli albayın başını “bir bel-
ge nedeniyle yakıyor!”, ama emekli al-
bay ertesi sabah salıveriliyor.
Aksi sabit oluncaya kadar; ister
bir ifade, ister bir belge olsun, her
hangi bir kişinin suçluluğunu ka-
nıtlayamaz. Daha yargı kararını
vermeden, basın olarak kimsenin
başını yakmaya hakkımız yok.
Bu kavramı bundan sonra kulla-
nacak yargısız infazcıların başları-
nın yanmasını dilerim!
Hızlı Tren Titanik mi?
Yazıişleri Müdürlerinin Dikkatine!
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Pakistan hükümeti, görevden alõnan yargõçlarõ muhalefetin isteği doğrultusunda göreve iade etti
Dış Haberler Servisi - Pakis-
tan hükümeti, muhalefetin bas-
kõlarõ karşõsõnda geri adõm atarak
eski Devlet Başkanõ Pervez Mü-
şerref döneminde görevden alõ-
nan yargõçlarõ göreve iade etti.
Muhalif lider Navaz Şerif, hü-
kümetin kararõ üzerine dün baş-
kent İslamabad’da yapõlmasõ plan-
lanan gösteriyi iptal etti.
Pakistan Başbakanõ Yusuf Rı-
za Gilani, aralarõnda başyargõç İf-
tihar Çaudri’nin de bulunduğu
yargõçlarõn görevlerine iade edil-
diğini ve Çaudri’nin 21 Mart’ta
görevine döneceğini açõkladõ.
Devlet Başkanõ Asıf Ali Zerda-
ri ve Genelkurmay Başkanõ Eş-
fak Kayani ile bir dizi görüşme
yaptõktan sonra televizyonda ko-
nuşan Gilani, muhalefetin geçen
hafta düzenlediği gösterilerde
gözaltõna alõnan tüm muhalif ve
avukatlarõn serbest bõrakõlmasõ
için talimat verdiğini de duyurdu.
Sevinç gösterileri
Açõklamanõn ardõndan, yüzlerce avu-
kat, Çaudri’nin başkent İslamabad’daki
evinin önünde toplanarak sevinç gös-
terisinde bulundu. Avukatlarõn göste-
risine liderlik eden emekli yargõç Ta-
rık Mahmud, kararõn, yargõnõn ba-
ğõmsõzlõğõ için mücadele edenlerin
zaferi olduğunu söyledi.
Hükümetin kararõnda ordunun ve
ABD’nin etkili olduğu belirtiliyor.
ABD, Pakistan’da siyasi istikrarsõzlõ-
ğõn teröre karşõ mücadeleyi sekteye uğ-
ratmasõndan endişe ediyordu.
Çaudri ile birlikte yaklaşõk 60 yar-
gõç, 2007’de görevden alõnmõş, Dev-
let Başkanõ Zerdari’nin yargõçlarõ gö-
reve iade etme sözünü tutmamasõ üze-
rine protesto gösterileri patlak vermişti.
Önceki gün hakkõndaki üç günlük ev
hapsi kararõna uymayarak başkent İs-
lamabad’da düzenlenecek gösteriye
katõlmak üzere evinin bulundu-
ğu Lahor’dan başkente doğru
yola çõkan Şerif, hükümetin ka-
rarõndan sonra evine geri dö-
nerken “İnşallah bundan sonra
bu milletin kaderi değişecek.
İki yıllık mücadelemizin so-
nucunu aldık” diye konuştu.
Şerif, Devlet Başkanõ Zerdari,
Başbakan Gilani ve Pakistan
halkõna teşekkür etti. Muhalefe-
tin başlattõğõ “Uzun yürüyüş”
çerçevesinde İslamabad’da par-
lamentonun önünde oturma ey-
lemi yapõlmasõ planlanõyordu.
ABD’nin İslamabad Büyük-
elçiliği’nden yapõlan açõklama-
da Pakistan hükümetinin kara-
rõndan duyulan memnuniyet di-
le getirildi. Açõklamada, “Uzun
süredir devam eden bu ulusal
meselenin hallolması ulusal
uzlaşma yönünde bir adım-
dır” denildi.
Muhalefet, yargõçlarõn göreve
iade edilmesi talebiyle bir süredir gös-
teriler düzenliyordu. Navaz Şerif ve
kardeşi eski Pencap Eyaleti Başbaka-
nõ Şahbaz Şerif’e seçim yasağõ geti-
rilmesi de ülkede gerilimi tõrmandõrmõş,
önceki gün muhalefetin gösterilerinde
çatõşmalar çõkmõştõ.
Muhalefet hedefine ulaştõ
Muhalefet
lideri
Navaz Şerif
önderliğindeki
protesto
gösterileri sonuç
verdi. Eski Devlet
Başkanõ
Müşerref’in
görevden aldõğõ
Başyargõç Çaudri
göreve iade edildi.
Şerif, hükümetin
kararõ üzerine,
İslamabad’da
yapõlacak
gösteriden
vazgeçti.
(Fotoğraf: AP)
İSRAİL’DE KOALİSYON ARAYIŞI
Hükümete
ilk adım
Dış Haberler Servisi - İsrail’de hükümet
kurma çalõşmalarõnõ yürüten Likud
partisinin lideri Benyamin Netanyahu,
aşõrõ sağcõ Evimiz İsrail partisi ile anlaştõ.
Likud yetkilisi Miri Reihman, önceki
gece saatler süren görüşmelerin ardõndan
yaptõğõ açõklamada, Likud ve Evimiz
İsrail arasõnda, koalisyon hükümeti için
anlaşma imzalandõğõnõ duyurdu.
Reihman, Evimiz İsrail’in lideri Avigdor
Lieberman’õn, kurulmasõ halinde yeni
hükümette dõşişleri bakanlõğõ görevini
üstleneceğini, ayrõca iç güvenlik,
bayõndõrlõk, turizm ve göçmen
entegrasyon bakanlõklarõnõ da Evimiz
İsrail’in üstleneceğini açõkladõ.
Kurulmasõ planlanan koalisyon
hükümetine, aşõrõ dinci partiler, 11
milletvekili bulunan Şas, 5 milletvekili
bulunan Birleşik Torah Listesi ile aşõrõ
sağcõ partiler, 4 milletvekilli Ulusal
Birlik ve 3 milletvekili bulunan Yahudi
Ocağõ’nõn katõlmasõ bekleniyor.
İsrail radyosunun haberine göre,
Netanyahu önümüzdeki günlerde bu
partilerle anlaşma sağlamayõ ve
perşembe günü hükümetini güvenoyu
almak üzere parlamentoya sunmayõ
umuyor. Netanyahu’nun, 10 Şubat’ta
yapõlan seçimlerden bir sandalye farkla
birinci çõkan Kadima partisinin lideri
Dõşişleri Bakanõ Tzipi Livni ile
sürdürdüğü gizli görüşmelerden şimdilik
sonuç çõkmadõ.
Sapık baba yargı önünde
Dış Haberler Servisi -
Avusturya’da kõzõnõ evinin
bodrumuna kilitleyerek 24 yõl
boyunca tecavüz eden ve bu
ilişkiden doğan 7 çocuktan
birinin ölümüne sebep olmakla
suçlanan Josef Fritzl (73), ilk
duruşmada “ensest ilişki ve
özgürlüğü kısıtlama” suçlarõnõ
kabul etti, “cinayet ve
köleleştirme” suçlarõnõ ise
reddetti. Şu anda 42 yaşõnda olan
öz kõzõ Elisabeth’ten doğan
bebeklerden birini, doğduktan
hemen sonra öldürdüğü
suçlamasõnõ reddeden ve bebeği
ölü doğduğu için kazana attõğõnõ
anlatan Fritzl, kõzõnõ zorla odaya
kapatarak ona işkence ettiği
suçlamasõnõ da kabul etmedi.
Kamuoyuna kapalõ olarak
yapõlan duruşmada,
iddianamenin okunmasõnõ
izlemek üzere salona alõnan
gazetecilerin, sanõk ve
kurbanlarõn ifadelerine ilişkin
haber yazmalarõ yasaklandõ.
Güneş almayan ve elektronik
sistemle kilitlenen küçük bir
odada 24 yõl boyunca kapalõ
kalan Elisabeth Fritzl, 7 bebeği
hiçbir dõş yardõm almadan
doğurmuş ve üç çocuğunu da bu
odada büyütmek zorunda
kalmõştõ. Diğer üç çocuğu,
kõzõnõn durumundan haberi
olmayan eşiyle beraber büyüten
Fritzl’in avukatõ ise sanõğõn kilere
kapattõğõ kõzõ ve üç çocuğuyla
yeni bir aile kurmaya çalõştõğõnõ,
onlara okuma yazma öğrettiğini
savundu. Mahkemenin savcõsõ
Christiane Burkheiser ise
kõzõna “oyuncağı” gibi davranan
Fritzl’in hiçbir pişmanlõk belirtisi
göstermediğini belirterek,
durumu “akıl almaz” olarak
nitelendirdi. Hakkõnda ömür
boyu hapis cezasõ istenen Fritz’in
kabul ettiği ensest ilişki, tecavüz
ve özgürlüğü kõsõtlama
suçlamalarõna, Avusturya
yargõsõna göre en fazla 15 yõl
ceza verilebildiği belirtiliyor.
Fritzl hakkõndaki kararõn cuma
günü verilmesi bekleniyor.
73 yaşındaki Josef Fritzl, çıkarıldığı ilk
duruşmada yüzünü elindeki dosyayla gizlemeye
çalıştı. Fritzl, “ensest ilişki ve özgürlüğü”
kısıtlama suçlarını kabul etti. (Fotoğraflar: AP)
Avusturya’da kõzõnõ hapsedip 24 yõl boyunca tecavüz
eden Josef Fritzl, suçlamalarõn bir kõsmõnõ kabul etti
İftihar Çaudri
GİRESUN SULH HUKUK MAHKEMESİ
SATIŞ MEMURLUĞU
İZALEYİ ŞÜYU SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
SAYI: 2008/4 Satõş
Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, adedi ve evsafõ;
Giresun Merkez Hacõsiyam Mahallesi, 300 ada, pafta 2, parsel 2’de kayõtlõ bulunan,
111,44 m2 yüzölçümlü, arsalõ kârgir ev vasfõndaki taşõnmaz, 63,514,50.-TL (altmõşüç-
binbeşyüzondörtliraellikuruş) muhammen bedelle satõlõktõr.
Satõş 18/05/2009 günü saat 10.00-10.15 saatleri arasõnda, Giresun Sulh Hukuk Mahke-
mesi Kalemi’nde açõk arttõrma sureti ile yapõlacaktõr.
Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ rüçhanlõ alacaklõlarõ varsa alacaklarõ mec-
munu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz-
sa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõ ile 28/05/2009 günü, aynõ yer ve aynõ sa-
atlerde 2. açõk arttõrmaya çõkarõlacaktõr.
1- Bu arttõrmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttõranõn taahhü-
dü saklõ kalmak üzere, arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana iha-
le edilecektir. Şu kadar ki arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bul-
masõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve
bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle faz-
la bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir.
2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi
veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr, satõş pe-
şin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, ihale pulu, ta-
pu harç ve masraflarõ alõcõya aittir, dellaliye ve birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir.
3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hu-
susiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde dairemi-
ze bildirmeleri lazõmdõr, aksi takdirde tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç
bõrakõlacaktõr.
4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelinin yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep
olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale arasõndaki farktan ve diğer
zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve
temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa
öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masra-
fõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilir.
6- Satõşa iştirak edeceklerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacak-
larõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/4 Satõş sayõlõ dosya numarasõ ile memurluğu-
muza başvurmalarõ ilan olunur. 04/03/2009
(İc.İf.K. 126)
(*) İlgililer tabirine intifak hakkõ sahipleri de dahildir.
Basõn: 13506
BOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN
KAMULAŞTIRMA İLANI
Esas No: 2009/45
Davacõ Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Başkanlõğõ tarafõndan davalõ-
lar Özdemir Uçar ve Özlem Yõlmazer aleyhine açõlan kamulaştõrma bedelinin tespiti ve ta-
şõnmazõn Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Başkanlõğõ adõna tescili da-
vasõ nedeniyle,
a) Kamulaştõrõlacak alan; Bolu Merkez Saraycõk köyü Yerebatansuyu mevkii 49 parselin
tapuda cinsi tarla vasfõnda olup, bu taşõnmazõn 1/8 hissesinin kamulaştõrõlacağõ,
b) Gayrimenkulün tapuda davalõlarõn murisi Metin Uçar adõna kayõtlõ bulunduğu,
c) Kamulaştõrmayõ yapacak olan idarenin Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Te-
şekkül Başkanlõğõ olduğu,
d) Kamulaştõrma Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen süre olan 30 gün içerisinde, teb-
ligat veya ilan tarihinden itibaren kamulaştõrma işlemine idari yargõda iptal veya adli yar-
gõda maddi hatalara karşõ düzeltim davasõ açõlabileceği,
e) Açõlacak olan davalarda husumetin Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül
Başkanlõğõ’na yöneltileceği,
f) Kamulaştõrma Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen süre olan 30 gün içinde, kamu-
laştõrma işlemine karşõ idari yargõda iptal davasõ açmasõ halinde, dava açtõklarõnõ ve yürüt-
menin durdurulmasõ kararõ aldõklarõnõ belgelemedikleri takdirde, kamulaştõrma işleminin
kesinleşeceği ve mahkemeye tespit edilen kamulaştõrma bedeli üzerinden taşõnmaz malõn
kamulaştõrma yapan idare olan Bolu Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Baş-
kanlõğõ adõna tescil edileceği,
g) Mahkemece tespit edilen kamulaştõrma bedelinin hak sahibi adõna açõlacak hesapta T.C.
Bolu Halk Bankasõ Şubesi’ne yatõrõlacağõ,
h) Konuya ve taşõnmaz malõn değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden
itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazõlõ olarak bildirmeleri gerekeceği,
Hususlarõ 2942 Sayõlõ Kanun’un 4650 Sayõlõ Kanun’la değişik 10’uncu maddesi 4’üncü
bendi gereğince ilanen tebliğ olunur.
Basõn: 13202
SAHİBİNDEN
SATILIK
DİDİM merkezde
denize 100 metre
uzaklõkta 800 metrekare arsa.
Cep: 0 532 582 31 34
Ankara
çapalı sikke