26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Kürt Açılımı: İki Fotoğraf 2009 yılına damgasını vuran en önemli olay herhalde Kürt Açılımı’dır. İktidarın bu politikasının bugün ne durumda olduğunu bilmek istersek, iki fotoğrafa tarafsız bakmak ve sonuçlarını değerlendirmek yeterlidir. İlk fotoğraf, Kuzey Irak’tan PKK’lilerin geri dönüşüdür. Açılımın temel taşlarından biriydi Kürtlerin geri dönüşü. İktidar bunun için neler yapmadı! Ayaklarına mahkeme bile gönderdi! PKK’li Kürtler, araçlar üzerinde kent kent dolaşarak propaganda yaptı. Arkasından Kürt- Türk çatışmaları alevlendi. Yurttaşlar arasına “açılım” girdi. İlk fotoğrafın sonucu, Türkiye için de, Türkler için de, iktidar için de çok kötü. Açılımın bu “ayağı”, güçlü ayrılık rüzgârları estirdi. PKK ayrılıkçılarının ekmeğine yağ sürdü. PKK ve DTP açısından, dağ, silah ve terör kutsandı, bunlarsız bir Kürt Açılımı yapmanın olanaksızlığı vurgulandı. İktidara yandaş yazarlar da bu “kutsamaya” katıldılar: “PKK olmadan çözüm olamaz.” Kürt meselesinde, ancak silahların gölgesinde ve silahların istediği yönde bir çözüme varılabileceği yargısını, “reel politikanın gereği” olarak gören “paydaşlar” çoğaldı. Böylece bir üst aşamaya yükseldi Kürt sorunu. 2010’da Kürt Açılımı çıtası bu düzeydedir! İkinci fotoğrafta rezil, utanılacak bir görüntü var: Onlarca Kürt belediye başkanı, elleri önde plastik kelepçelerle bağlanmış, bir kuyrukta bekleşiyorlar! Yüzüm kızardı! PKK’lilerin Türkiye’ye geri dönüş törenlerinin tam tersi bir görüntü. Kürtler, seçtikleri belediye başkanlarına reva görülen bu muamele karşısında, empati yaparsak eğer, Türklere, iktidara ve devlete karşı nasıl bir duygu içine düşmüşlerdir! Ben olsam, Allah belanızı versin der ve içimde ayrılık fırtınalarını gazlardım! Bu da yetmedi, 4 Kürt milletvekili hakkında görüldükleri yerde yakalanma kararının alınmış olması da, yine Kürtlerde “Türk devleti ile birlikte yaşanmaz” duygusunu ve yargısını pekiştirici niteliktedir. Meclis’te haklarında binbir türlü alavera dalavera iddiası olan, sayıları belki 100’ü bulan milletvekilinden hiçbirinin yargılanması kabul edilmez ve dokunulmazlıkları korunurken, DTP’lilere gösterilen bu muameleyi, ne hukuk ne de adalet duygusu kabul edebilir! Bu iki kararda da siyasi iktidarın imzası vardır... İktidarın Kürt Açılımı politikasında izlediği yolun bu noktalara gireceğini görebilmek için gelecekbilicisi olmaya gerek yoktur. Pek çok insan buna dikkat çekmiş, bu köşede de “Ayrılık değil birliktelik çalıştayları düzenleyin...” denmişti. İktidar, ilk fotoğrafta resmen “pazarlığa” oturmuştur: Ne vereceğiz-ne alacağız! Masanın öte yanındaki Kürtler, asgari paketle iktidarın karşısındadır! İlk fotoğrafın ve sürdürülen al-ver pazarlığının siyasi sonuçlarından ürken iktidar, bu defa kelepçeli görüntülerle, kaybettiği oyları geri toplamaya kalkıştı. AKP iktidarı, giderek zorlaşan, birlikteliği değil ayrılıkçılığı derinleştiren bir Kürt meselesini 2010’a devretmektedir! Bu iş, bazı patronların, “ne olacak olsun kardeşim gidin sonuna kadar” demeçleriyle, öyle kolayca çözülebilseydi, hayat ne kolay olurdu! Sormazlar mı: “Partin neden battı, neden üç beş oy aldın da siyasetten kaçtın” diye! Daha zor bir yıla giriyoruz, Türkiye’yi seçime götürecek ve yaşanacak olayların seçimlerin de sonuçları derinden etkileyecek bir yıl. Erdoğan “açılımı sürdüreceğiz” diyor; hangi açılımı ve nasıl sürdüreceğini merak ediyorum... Seçimlere kadar, Kürtleri bu defa dövmeye mi kalkışacaklar? Okurlarımın yeni yılını kutlarım: Mutlu yıllar, hem kendimiz hem de ülkemiz için... obursali@cumhuriyet.com.tr Diyarbakõr’da 10 yõldõr devam eden 33 sanõklõ davada mahkeme heyeti kararõnõ açõkladõ Hizbullah davasõnda 16 müebbetHaber Merkezi - Diyarbakõr’da yaklaşõk 10 yõl- dõr süren 33 sanõklõ Hizbullah ana davasõnda 16 sanõk müebbet hapis cezasõna çarptõrõldõ. Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde gö- rülen 33 sanõklõ Hizbullah ana davasõnda karar du- ruşmasõ dün yapõldõ. Yaklaşõk 12 saat süren du- ruşmanõn sonunda mahkeme heyeti kararõnõ açõkladõ. Aralarõnda örgüt yöneticilerinin de bu- lunduğu 16 sanõk müebbet hapis cezasõna çarp- tõrõldõ. İki sanõk delil yetersizliğinden beraat ederken 13 sanõk 1 ile 14 yõl arasõnda değişen ha- pis cezalarõna çarptõrõldõ. Bu arada 7 sanõk tu- tukluluklarõnda geçirdikleri süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Eski DEP Millet- vekili Mehmet Fincan’õn öldürdülmesi olayõy- la ilgili yargõlanan Cihan Yıldız ve Ejder Ar- pa’nõn dosyalarõ ise davadan ayrõldõ. Her iki sa- nõğõn yargõlanmasõna devam edilecek. Hizbullah ana davasõ, 10 Temmuz 2000’de 15 sanõklõ olarak o zamanki Diyarbakõr Devlet Gü- venlik Mahkemesi’nde başlamõştõ. İstanbul Bey- koz’da, 17 Ocak 2000 tarihinde düzenlenen ve ele- başõ Hüseyin Velioğlu’nun öldüğü operasyonda sağ yakalanan örgütün üst düzey sorumlularõ Edip Gümüş ve Cemal Tutar’õn da aralarõnda bu- lunduğu 15 sanõklõ ana davada, zaman içinde sa- nõk sayõsõ artmõştõ. Ana dava iddianamesinde 156 cinayetten so- rumlu tutulan 13 sanõk için Türk Ceza Kanu- nu’nun (TCK) 146. maddesi gereği idam, diğer iki sanõk için ise TCK’nõn 168. maddesi uyarõn- ca 15 yõla kadar hapis cezasõ istenmişti. Maden ocağında göçük: 1 ölü TEKİRDAĞ (AA) - Tekirdağ’õn Malkara ilçesinde maden ocağõnda çalõşan işçiler Fikret Sepetçioğlu (40) ve İrfan Yedekçi, yerin 170 metre altõnda kömür çõkarmaya çalõşõrken ta- vandan kömür parçalarõnõn kopmasõ sonucu gö- çük meydana geldi. Kömür parçalarõnõn altõnda kalan Sepetçioğlu ile Yedekçi, arkadaşlarõnõn yardõmõyla maden ocağõndan çõkarõldõ. Kabur- ga kemiklerinin kõrõlmasõ sonucu iç kanama geçirdiği öğrenilen Sepetçioğlu, hastanede ya- şamõnõ yitirdi. Göçükte hafif yaralanan Yedek- çi ise tedavisinin ardõndan taburcu edildi. Son 5 kişi de göreve iade edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşik Taşõmacõlõk Çalõşanlarõ Sendikasõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada, TCDD Genel Müdürlüğü tara- fõndan, 25 Kasõm’da yapõlan “uyarõ grevi” nede- niyle 16 kişinin ve bu kişilerin görevlerine iade edilmesi için 16 Aralõk’ta yapõlan eyleme katõlan 30 kişi olmak üzere toplam 46 çalõşanõn açõğa alõndõklarõ hatõrlatõldõ. Bunlardan 41’i görevlerine önceki günlerde iade edilen çalõşanlardan, kalan 5 kişinin de görevlerine döndükleri kaydedildi. 3 bin şişe kaçak içki ele geçti İstanbul Haber Servisi- Mali Suçlarla Müca- dele Şube Müdürlüğü ekipleri, Fatih’teki bazõ iş- yerlerinde yõlbaşõ öncesi piyasaya sürülmek iste- nen sahte ve kaçak içki bulunduğu ihbarõ üzerine harekete geçerek 25 işyerine operasyon düzenle- di. Ürettikleri sahte içkiler ile yurda kaçak yol- lardan sokulan içkileri piyasaya sürmeye çalõş- tõklarõ ileri sürülen 10 kişi gözaltõna alõndõ. İşyer- lerine yapõlan baskõnda, 3 bin şişe sahte ve kaçak içki ile 1500 karton kaçak sigara ele geçirildi. ÖZBAY: ABDULLAH ÇATLI’YA KİMLİĞİ DEVLET VERDİ Haber Merkezi - Susurluk kazasõnda hayatõnõ kaybeden katliam sanõğõ Abdullah Çatlı’nõn kimliğini kullandõğõ Mehmet Özbay, kimliğinin kendisinden izin alõndõktan sonra devlet tarafõndan Çat- lõ’ya verildiğini iddia etti. 1 Kasõm 1996’da yaşanan Susurluk ka- zasõya birlikte anõlmaya başlanan Çatlõ’nõn kimliğini kullandõğõ Mehmet Özbay, Hürriyet gazetesinin Londra temsilcisi Faruk Zabcı’ya açõklamalarda bulundu. Çatlõ ile 1990 yõlõnda Laleli’deki Ramada Oteli’nde bir grup ülkücü ile yemek yerken tanõştõğõnõ be- lirtti. Özbay, “Birlikte sinemaya gittik, tiyatroya gittik, yemeğe gittik. Çatlı genelde yalnız gelirdi ama resmi polislerle de geldi- ği olurdu. Korumalarıyla, zaman zaman sivil polislerle gelirdi. Üzerinde her zaman açıkta Uzi marka silahı vardı” dedi.Abdullah Çatlı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear