26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 31 ARALIK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr lerin tutarõ için, orta- lama 50 TL yeterli oluyor. Eğer tercihi- niz gerçek çam ağacõ almaktan yanay- sa, 45 ile 60 lira ara- sõnda bir fiyat ödemeniz ge- rekiyor. Masa üstü dekoratif çam ağacõnõn fiyatõ ise ortala- ma 18 lira. Yõlbaşõ mas- kesi, kar spreyi, yõlan düdük, renkli toplar gi- bi yõlbaşõ aksesuvarla- rõnõn fiyatõ da, ortalama 50 lirayõ buluyor. Hediyesiz olmaz Yeni gelen yõlda sevdiklerine yõlbaşõ paketi göndermek isteyen- lerin bütçelerinden 20 ile 60 TL arasõ bir para ayõrmalarõ gerekiyor. Yõlbaşõ hediye geleneğinin vazgeçilmezlerin- den olan kõrmõzõ iç çamaşõrlarõ- nõn fiyatõ ise 2 ile 10 TL arasõnda deği- şim gösteriyor. CarrefourSA 100’den fazla mağaza açacak CarrefourSA Süpermarketler Genel Müdürü Guillaume Deruyter, “Yeni yõlda 100 yeni ekspres ve en az 4 bü- yük hipermarket açarak istihdam ya- ratmaya devam edeceğiz” dedi. De- ruyter, CarrefourSA Ekspres’in Mezitli ilçesindeki 162’nci mağazasõnõn açõlõşõ ve Tarsus’taki mağazalarõnõ ziyaret için geldiği Mersin’de, CarrefourSA ve CarrefourSA Ekspres mağazalarõyla Türkiye’nin tüm bölgelerinde hizmet vermeye devam ettiklerini söyledi. Bu yõl 54 ekspres 4 hipermarketi hizmete açtõklarõnõ anlatan Deruyter, toplam mağaza sayõlarõnõn yõl sonunda 192’ye ulaşacağõnõ bildirdi. Deruyter, şu anda Türkiye genelindeki mağazalarõnda 7 bin 500 kişiye iş imkânõ sunduklarõnõ belirterek “Yeni yõlda 100 yeni ekspres ve en az 4 büyük hipermarket açarak istihdam yaratmaya devam edeceğiz” dedi. (TARSUS/AA) Asgari ücrete zam günlük olarak ilk altõ ay için 1 lira 2 kuruş, ikinci altõ ay için 75 kuruş olarak yansõyacak MAAŞLAR 4.7-8 TL ARTACAK Memura da asgari ücret zammõ MURAT KIŞLALI ANKARA - Hükümetin asgari ücrete ilk altõ ay için yaptõğõ günlük 1 lira 2 kuruşluk zam, bir işçinin Ankara Kõzõlay’daki Paris Aile Salonu’nda 90 kuruşa ancak bir çay iç- mesine ya da tanesi 50 kuruştan iki simit al- masõna olanak tanõyor. İkinci altõ ay için ya- põlan günlük 75 kuruşluk zamla ancak ikin- ci sõnõf bir kõraathanede bir çay içilebiliyor. Asgari ücrete ayda ilk altõ ay için 30 lira 53 kuruş, ikinci altõ ay içinse 22 lira 57 ku- ruş zam yapõldõ. Günlük olarak hesaplan- dõğõnda ise bu rakamlar günde ilk altõ ay için 1 lira 2 kuruş, ikinci altõ ay için ise 75 ku- ruşa denk geliyor. Bu zamla asgari ücretle çalõşan bir işçinin Ankara Kõzõlay’da ilk al- tõ ay için Migros Sanal Market’ten alabile- ceği malzemeler şöyle: Günlük: Asgari ücretli işçi günde bir li- ra 2 kuruşa; 80 kuruşluk 200 mililitre Põnar Süt alabiliyor. 10 Günlük: İşçi, on günde 10 lira 20 ku- ruşluk zammõyla, kilosu 9 lira 45 kuruştan bir kilo taze kaşar, 10 liradan bir kilo havuç, 6 lira 75 kuruştan 3 kiloluk toz şeker ile 3 lira 45 kuruştan 250 gram tereyağ alabilir. 1 aylık: Dirayetli olduğu varsayõldõğõn- da, aylõk 30 lira 53 kuruşluk zammõyla as- gari işçimiz zammõ kutlamak için 24.9 liraya bir büyük Kavaklõdere Altõnköpük köpük- lü şarabõ ile kilosu 22 lira 90 kuruştan 200 gram açõk dana jambon veya 26 lira 95 ku- ruşa bir büyük Yeşil Efe rakõsõ ile 3 lira 20 kuruştan 200 gramlõk Põnar light beyaz eritme peyniri alabiliyor. İkinci yarıyılda kutlama yok Yõlõn ikinci yarõsõnda aylõk 22.57 lira, günlük 75 kuruşluk zam ileyse işçimiz günde bir 200 gramlõk Põnar Süt alamõyor. İki günde ancak 100 gram kuru kahve ala- biliyor. 5 günde sadece 200 gramlõk Põnar Süt ile bir kilo domates veya bir kilo küp şeker, on günde ise 3 kiloluk toz şeker ile 500 gram tereyağ alabilen işçinin bir ay- da ise yeni zammõ rakõ veya şarapla kut- lamasõna olanak bulunmuyor. ANKARA (AA) - Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun belirlediği yeni asgari ücret, iş- çi ve memurun aylõk maaşõnda asgari geçim indirimi yoluyla 4.73 lira ile 8.03 lira arasõnda artõş sağlayacak. 729 liralõk yeni brüt asgari ücret, asgari geçim indirimi rakamlarõnõ da değiştirecek. Böylece, sanayi kesiminde ça- lõşan 16 yaşõndan büyük işçiler için uygulanan brüt asgari üc- ret üzerinden hesaplanan asgari geçim indirimindeki en az tu- tar, yõlbaşõndan sonra 49.95 liradan 54.68 liraya yükselecek. Bu şekilde bekâr bir işçi ya da memurun ücretinden yeni yõlda her ay 4.73 lira daha az vergi kesilecek ve söz konusu memur ve işçi ücretinde katsayõ ya da yeni yõl zammõ dõşõnda, bu tutarda bir iyileşme sağlan- mõş olacak. Örneğin, evli ve eşi çalõşmayan bir işçi ya da me- murun asgari geçim indirim tu- tarõ da 59.94 liradan 65.61 li- raya çõkacak. Yeni asgari ücret, bu durumdaki bir ücretliye de aylõk 5.67 lira asgari geçim in- dirimi zammõ olarak yansõya- cak. 1 çocuklu işçi veya me- murun asgari geçim indirimi tu- tarõ da 67.43 lira yerine 73.81 lira olacak. Söz konusu ra- kam, 2 çocuklular için 74.93 li- radan 82.01 liraya, 3 çocuklu- lar için 79.92 liradan 87.48 li- raya, 4 çocuklular için de 84.92 liradan 92.95 liraya yükselecek. 16 yaşõndan büyük bir işçinin mevcut 546 lira 48 kuruşluk aylõğõ 2010’un ilk altõ ayõ için 577 lira 1 kuruşa çõkacak. Buna göre asgari ücrete ayda ilk altõ ay için 30 lira 53 kuruş, ikinci altõ ay içinse 22 lira 57 kuruş zam yapõldõ. ‘Krizden en hızlı çıkacak ülke’ masalı resmen fos çıktı ZİRAAT’TEN ÜRETİCİYE KREDİ KOLAYLIĞI Ekonomi Servisi - Dünya Banka- sõ’nõn bir anketi kaynak gösterilerek ile- ri sürülen Türkiye’nin, “krizden en hız- lı çıkacak ülke” olacağõ yolundaki id- dianõn fos çõktõğõ doğrulandõ. Anadolu Ajansõ, dünkü ekonomi sayfamõzda yer alan “Bu kadarına da pes doğrusu” baş- lõklõ haberimizle ilgili bir “Bilgi Notu”nu servise koydu. Söz konusu haber 21.12.2009 tarihli AA bülteninde “Türkiye, Doğu Avru- pa’da küresel mali krizden en hızlı çı- kabilecek ülke” başlõğõ ile yayõmlanmõş, CHP Edirne Milletvekili Faik Öztrak 24.12.2009 tarihinde TBMM’de yaptõğõ bütçe konuşmasõnda haberde belirtilen “hızlı çıkış”õn ülke performansõnõ değil, tam tersine, kriz nedeniyle kapanarak pi- yasadan çõkan şirket sayõsõnõ gösterdiği- ni ortaya koymuş ve “bu ifadeden baş- ka bir sonuç çıkarmanın özel bir ye- tenek (!) istediğini” söylemişti. AA’nõn ‘Bilgi Notu’nda, Dünya Ban- kasõ’nõn işletmelerle ilgili anketinin ori- jinal metninin tarandõğõ, “şirket ka- panmalarıyla ilgili değerlendirmelerin Türkiye bölümünde, ‘Türkiye yüzde 7 ile en yüksek çõkõş oranõna sahiptir’ de- nildiğinin görüldüğü” belirtildi. Dünya Bankasõ’nõn konu ile ilgili araştõrma metnine bire bir yer verilen Bilgi No- tu’nun hiçbir bölümünde, Türkiye’nin krizden en hõzlõ çõkacak ülke olduğuna ilişkin bir ifade yer almõyor. Ziraat Bankası, çiftçilere sadece faizini ödeyerek kredi borcunu er- telemesi için sağladığı kolaylıkta yıl sonunda dolacak süreyi 3 ay daha uzattı. Ziraat Bankası Genel Müdürü Başyardımcısı Senih Boyacıgil, borç er- telemesinden şimdiye kadar 154 bin çift- çinin yararlandığını ve toplam 2.3 milyar li- ralık kredi borcunun ertelendiğini söyledi. Boyacıgil, Ankara’da da- mızlık işletmelerinin kapasitesinin büyütülmesi amacıyla uygulanacak projenin imza töreninde yaptığı açıklamada, borçların bir yıl erte- lenmesine ilişkin sürenin 31 Aralık’ta sona ereceğini hatırlatarak, dün aldıkları kararla bu süreyi uzattıklarını ifade etti. Boyacıgil, şöyle ko- nuştu: “Süre uzatımı ile yeniden yapılandırılacak kredi miktarının 3 milyar liraya ulaşmasını bekliyoruz. Yıl sonu itibarıyla tarımsal kre- di toplamının 7.5 milyar liraya ulaşmasını öngörüyoruz.” İki çay bir simit zammõ İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ey Akıl... Yeni yıl düşleri, dilekleri.. yaşam sevinci, güdüsü ile beslenir... Bir yandan kanaldan kanala haberler, yorumları kaçırmamaya çalışırken, diğer yandan çok farklı gruplardan gelen postalardaki, içlerinde bir biçimde yeni yıl kutlaması, beklentilerinin de yer aldığı, yüzlerce mektubun içinden, saatler süren şöyle bir taramayı tamamladıktan sonra uyuşmuş beynimin içinde dönüp dolaşan tekerleme; “Ey akıl gel bize takıl”dı... Oysa beynimin uyuşmaması için, farklı görüşlerden arka plan bilgisi, analizleri en kuvvetli, en özgün, bağımsız olabilecekleri seçmeye çalışmıştım... Arınç’a suikast girişiminden başlatılmış bir operasyondan, Türk gladyosu operasyonu, faili meçhullere ulaşılması, demokrasinin önünün açılması umuduna akılla nasıl ulaşılabileceğini anlamak, açıklamak benim için gerçekten olanaksız... 12 Mart, 12 Eylül süreçlerinin, bu ülkenin gerçekten çok nitelikli, sosyal, toplumsal kimlikli insanlarına yönelik faili meçhul cinayetlerinde öldürülenlerin çoğunu teke tek tanımış, sevmiş, gönül bağı kurmuş, katledilmelerindeki büyük oyunlara gazeteci olarak çok yakın plandan tanıklık etmiştim; Prof. Bedri Karafakioğlu’nun İTÜ rektörü olarak eğitime katkılarının, öğrencilerine kol kanat geren yaklaşımlarının, tutuklu öğrencilerin kefalet paralarını ödeyecek kadar insan sevgisinin tanığıydım. Durakta otobüs beklerken öldürülmesinin fotoğraf karesi hiç gözümden gitmez. Üniversite reformu aydınlanması öncülerinden Prof. Ümit Doğanay’ın katledilmesi sonrası on binlerin katıldığı cenaze töreninde, Prof. Cavit Orhan Tütengil ile kol kola cenaze kortejinin ardından yürüyebilmek için direnmiştik. Önümüzde süngüyle yaralanan Ümit Kaftancıoğlu’nun yere düşmesini de birlikte izlemiştik. Sonra her ikisinin çok yakın aralarla insanlık dışı katledilmelerinin de yakın plan tanığı oldum... Kanlı 1 Mayıs 1977’de ölenlerin çoğu gözlerimin önünde yere düştüler. Asfalta saplanan, yani Continental Otel ve Sular İdaresi’nden.. derin devlet eliyle atıldığı kesin olan, atılan yüzlerle merminin görüntüsünü hiç unutmadım... Polis panzerlerinin paniklemiş kitleyi kaçmaya zorlarken ezilenleri, panzerin altında kalan kadını... Elbette bütün dünya ülkeleri için geçerli olduğu üzere, Türkiye’nin sağlıklı demokratik açılımına gidecek yolda faili meçhul cinayetlerin katilleri ile hesaplaşılması, gladyo operasyonları, Türkiye özelinde de en çok 12 Mart-12 Eylül’leri ile hesaplaşabilme çok önemlidir... Ama ey akıl, Arınç’a suikast senaryosu ile Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda gerçekleştirilen aramayla, yaratılan kamuoyu, toplumsal algılama, yazılan senaryolarla nasıl bir mantık bağı kurulabilir? Oysa bugünlerde gözümüzün içine içine giren, kendi kaosumuzun içinde, üzerinde düşünmeyi bile reddettiğimiz çok ürkütücü, bir o kadar da öğretici yeni gelişmeler, dersler var... Haydi medyatik pompalamada, iç ve dış odakların seferberliğinde, sandıktan çıkmış çoğunluk iktidarının giderek diktatörleşen, tüm kurumları ele geçirme operasyonlarını görmezlikten gelme eğiliminde, önyargılarınızla “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” diyenlerdensiniz... AKP iktidarının yasama, yürütme ve yargıyı, demokratik kuruluşları, devlet kurumlarını tümü ile ele geçirmeye, geçiremediklerini kırmaya yönelik operasyonlarını hafife alıyorsunuz. Hak, hukuk, anayasal düzenin yollarını arkadan dolaşarak, insan hakları, demokrasinin tüm ilkelerine aykırı iktidar saldırıları, kurum operasyonları bir biçimde sizin intikam duygularınızla çakışıyor... Dahası, arkasındaki büyük hesapları, senaryoları hafife alıyor, beklentilerinizin önünü açacağına inanmak istiyorsunuz... İran solunun, demokrasi özlemi ile yola çıkanların mollalara verdikleri türden bir desteği, aynı düşlerle, “Burası Türkiye, aynı şeyler olamaz” mantığı ile sürdürmek istiyorsunuz... İyi de akıl var mantık var... Sivil darbelerin tüm kurumları ile iktidarı ele geçirmeleri halinde olacakların, askeri darbelerden daha insancıl, demokratik olabileceğine ilişkin dünyada yaşanmış örnekler var mı? Dün İran kaynaklı video görüntülü bir elektronik posta iletisi televizyon yayınlarına kadar ulaşmıştı. Sayılarını kimselerin bilmediği, binler değil on binlerle sayıldığı tahmin edilen molla devriminden bu yana gerçekleştirilmiş idam infazlarından yakın tarihli bir çekimdi. Yakınları idam infazlarında, sehpaların iplerini kesiyor, ölümleri durduruyorlardı. Sonra vahşi bir polis saldırısında birkaç kişi daha ölüyor, idamdan kurtarılanlar birkaç saat sonrasında bir kez daha asılıyorlardı... İran seçimleri üzerine yaşananlar, son kutsal Aşure Günü, ölümler bağlantılı çatışmalar, sivil darbeyi gerçekleştirmiş iktidarın nasıl da yerinde oturabildiğine ilişkin vahşetin örnekleri her gün dünyanın ana haber gündemlerinde. Sözün bittiği yer; gerçekten demokrasiyi savunma, önünü açma adına hak, hukuk, anayasal düzen ihlallerinin savunulabilmesi, şeytanın avukatlığının yapılabilmesinde... soner@cumhuriyet.com.tr Ekonomi Servisi - Tarihin ajan- dasõna kriz ve kayõp yõlõ olarak kaydedilen 2009’un bitmesine sayõlõ saatler kala yeni yõla eğ- lence mekânlarõna rezervasyon yapmak yerine sevdikleriyle ev- de ekonomik bir kutlamayõ tercih edenler için de pek çok seçenek var. Yeni yõl süsleriyle kaplanan tüm marketler, hindilerden, çerezlere, çam ağaçla- rõndan tombala ve monopoli oyunlarõna kadar tüm yõlbaşõ ziyafetleri ve yeni yõl eğlenceleri için eko- nomik seçenekler sunuyor. Eve yõl- başõ kutlamasõnõn ortalama yiyecek maliyeti yaklaşõk 150 TL’yi bu- luyor. Hindinin kilosu 7-10 TL fiyat aralõğõnda değişirken, tuz- lu fõstõktan çekirdeğe kadar kuruyemişlerin de kilosu 6 ile 8 TL arasõnda kalõyor. Meyve suyu ya da al- kollü içecekler de yõl- başõ harcamalarõnda önemli yer tutuyor. Yõlbaşõ yiyecekleri- nin yanõ sõra, süsleme için gerekli malzeme- En ekonomik yõlbaşõ evlerde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear