Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2009 CUMARTESİ 20 SPOR GÖRÜŞ / METİN TÜKENMEZ Tribünden Gelen Ses Bu sezon Beşiktaş yandaşlarının protestoları dinmek bilmiyor. Yeni sezonun şampiyonu henüz belirlenmediğine göre Beşiktaş hâlâ şampiyondur ve bu unvan bu yılın sonuna kadar devam edecektir. Bunca protestoya ve olumsuzluklara karşın sene sonunda unvanını da koruyabilir Kartal. Bu olasılık var, dört maçlık bir başarı serisi ile zirveye tutundular. Peki, taraftarlar ne istiyor? Hem şampiyon hem de şampiyonluğa aday bir takım var. Wolfsburg maçındaki darmadağın görüntü bir yana lig maçlarında belirgin bir gelişme görüldüğü halde protestolar neden devam ediyor? Daha önce bu tür tepkileri G. Saraylı yandaşlar da gösterdi. Gerçi onlar başkanlarına küfür edecek kadar ileri götürmediler işi. Ama bir devre boyunca başkan Özhan Canaydın’ı istifaya davet ettiler. O zaman da yazmış ve yeri geldiğinde televizyon kanallarında konu üzerine görüş bildirmiştim. Taraftarın takımını protesto etmeye hakkı var mı? Hele hele futbolcular mücadele ederken onları devre dışı bırakıp yönetime tepki göstermek gerçek anlamda yandaşlıkla, duygudaşlıkla bağdaşır mı? “Futbolcular sahtekâr” diye topluca bağırmak nasıl bir psikolojinin yansımasıdır? Takımın gerçek sahibi “taraftar”.. diğer her şeyin gelip geçici olduğu savı doğru olabilir. İster tribünden gelsin isterse başka bir alandan sonuçta yöneticiler de taraftardır. Geliş amaçları ne olursa olsun onlar da yönetimine talip oldukları takımın renklerine bağlıdırlar. Başka bir takımın taraftarı olup da Beşiktaş’ın yönetim kuruluna seçilen biri var mı bilemiyorum. Profesyonel yöneticilerin dışında böyle bir olasılık yok gibi. Öyleyse taraftarlar kime küfrediyor? Taraftarlar uzun uzun düşünüp bir karara varmaz. Görünürde olanı hedef alır. Görünürde olan da teknik direktörle yöneticilerdir. Yavaş yavaş Mustafa Denizli de hedef tahtasına oturtulmasına karşın asıl hedefte yönetim var. Yönetimi kim seçiyor, genel kurul. Taraftar genel kurul üyelerinin kim olduğunu araştıracak durumda değil. Ama genel kurulun seçtiği yönetim gözünün önünde. Yönetimi daha da tekile indirgeyerek başkanın karşısına çıkıyorlar. Oysa genel kurul üyelerinin görevlerinin başında kulübü denetlemek, yani sahip çıkmak gelmektedir. Onlar kulübe sahip çıkmayınca koruyucu ve kollayıcı görevine taraftar soyunmaktadır. Ne var ki, taraftarın asıl işi sonuna kadar takımına destek vermektir. Genel kurul hesap sormayınca hesabı tribünler kesiyor. İşbaşındaki yönetim Beşiktaş’ın kasasını yıllardır tamtakır etti. Taraftar bunu biliyor ve görüyor. Geçen yıl şampiyonluğun nasıl kazanıldığını da çok iyi biliyor. Bu sene harcanan onca paraya karşın hâlâ gönül rahatlığı ile izleyecekleri bir takım yok ortada. Ama gelin görün ki Yıldırım Demirören hep ibra oluyor ve bundan sonra da olacak. 45 yıldır futbol izliyorum ve 30 yıldır da Türkiye’deki kulüplerin yapısını biliyor, işlerin nasıl yürütüldüğünü gözlüyorum. Amatör ligden Süper Lig’e değin bugüne kadar ibra olmayan bir yönetime rastlamadım. Bu nasıl iştir? Bunca yıldır her işi doğru yapan yöneticilere sahipsek kulüplerin sırtı neden yerden kalkmıyor? Onca borcun altına girilmesine kim izin veriyor ve neden veriliyor? Kanımca bütün yollar genel kurul üyelerine çıkıyor. Taraftar çözümü yanlış yerde arıyor. Bu neye benziyor biliyor musunuz.. Spor yapmak için spor alanlarına giden çocukların ebeveynleri ana-babalığı bırakıp antrenörlük yapıyorlar, antrenörler de ana babalık... Genel kurullar yönetimleri denetlemeyip onları doğru yönetim için gerekirse baskı altına almayınca, takımını desteklemek görevi olan yandaşlar da başka bir göreve, yönetimi hizaya sokmaya soyunuyorlar. Tribünlerden gelen sesin açılımı budur kanımca… Futbolda ulusal takım başarısız, hakemler istikrarsız, cezalar adaletsiz Federasyon sõnõfta kaldõ ERSİN ÖZTEKİN Mahmut Özgener başkanlõğõnda 14. ayõna giren Türkiye Futbol Federasyonu, spor dünyasõnõn beklentilerini yerine getiremedi. En büyük başarõsõzlõğõ, 2010 Dünya Kupasõ finalleri şansõnõ kaybeden ulusal takõmla yaşayan Futbol Federasyonu; hakem hatalarõ, cezalardaki adaletsizlik ve diğer alt kurullarõnõn istikrarsõzlõğõ nedeniyle de ‘tartşılır’ hale geldi. TFF’nin eleştirilmeyen tek başarõsõ ise son 10 yõldõr sürekli büyüyen sponsorluk gelirlerinin artarak devam etmesi. Haluk Ulusoy’un başkanlõk sürecinde Euro 2008 vizesinin alõnmasõ ve Hasan Doğan döneminde de Avrupa Şampiyonasõ finallerinde yarõfinal oynanmasõnõn ardõndan Ulusal Futbol Takõmõmõz, Mahmut Özgener döneminde istenen başarõyõ bir türlü yakalayamadõ. Bosna - Belçika - Estonya kayõplarõ ile 2010 Dünya Kupasõ’nõn dõşõnda kalan Ay - Yõldõzlõ ekip, Özgener başkanlõğõndaki TFF’nin en büyük düş kõrõklõğõ olarak ön plana çõktõ. HOCA YOK, ULUSAL TAKIM PAYDOS! Fatih Terim ve ekibiyle yollarõnõ ayõrdõktan sonra ulusal takõm teknik direktörü konusunda henüz doğru dürüst bir adõm atamayan Türkiye Futbol Federasyonu, Dünya kupasõ play - off maçlarõ için liglere verilen arada Turkcell Süper Ligi’ndeki futbolcularõ ‘zorunlu’ izne çõkardõ. Terim’in istifa sürecinde, ‘aceleci’ davranan TFF’nin, play - off ulusal maç haftasõnõ hesaplayamadõğõ öğrenildi. Yine Futbol Federasyonu ulusal takõmlar departmanõna yakõn kaynaklar Terim ve ekibinin 14 ve 18 Kasõm tarihlerinin en azõndan birinde ulusal maç planladõğõnõ belirtti. 1 ULUSALLAR ÇÖKTÜ Mahmut Özgener başkanlõğõndaki TFF’yi en çok yõpratan bir başka konu ise hakem hatalarõ. Geçen sezonun ilk yarõsõnda Beşiktaş, ikinci yarõsõnda G.Saray, Trabzon, Eskişehirspor ve Kayserispor MHK’nin tutarsõz atamalarõ ve hakem hatalarõ nedeniyle Oğuz Sarvan ve ekibini ağõr biçimde eleştirdi. Yine geçen yõlki Sõvas - G.Saray maçõnda yapõlan kural hatasõnõn çifte raporla örtbas edilmesi ve hatalarõn görmezden gelinmesi kulüpleri isyan ettirdi. 2 MHK ÇILDIRTTI Özgener federasyonunu yõpratan en önemli kilometre taşõ ise Temsilciler Kurulu, Hukuk Kurulu, Profesyonel Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu’nun verdiği çifte standartlõ kararlar. Sezon başõnda G.Saray’a ‘stada biletsiz seyirci girdi’ denilerek ceza verilmesi ile başlayan yanlõşlar, Bursa-Diyarbakõr ve Beşiktaş-Denizli maçlarõndaki olaylarõn basit para cezalarõyla geçiştirilmesi, olaylõ derbide kavgacõ futbolcularõn cezasõz kalõşõ kamu vicdanõnõ sarsan gelişmelerdi. 3 ÇİFTE STANDART Mahmut Özgener ve ekibinin 1.5 yõla yakõn görev süresinde attõğõ en olumlu adõm ise Ülker ve Turkcell başta olmak üzere sponsorlarla yapõlan anlaşmalarõ devam ettirmeleri ve federasyonun mali yapõsõnõn çökmemesi. Personel maaşlarõnõn yüzde 200 artõş göstermesine rağmen sponsor firmalarõn iyi niyetiyle artan gelirleri TFF’nin ‘parasõz’ kalmasõna engel oldu. Yönetici Lütfi Arõboğan’õn Ziraat Bankasõ Türkiye Kupasõ sponsorluğunda rol oynadõğõ öğrenildi. 4 SPONSOR OLMASA Alex: Profesör değilim ama Spor Servisi - F.Bahçe kaptanõ Alex, UEFA Avrupa Ligi’nde hedeflerinin gruptan lider olarak çõkmak olduğunu söyledi. Brezilyalõ futbolcu, “Grupta F.Bahçe rahatladı” diyemeyeceklerini vurgulayarak, “Çünkü oynamamız gereken maçlarımız var. Twente maçında yaşadığımız 8 dakikalık kötü bir periyot 3 puanımıza mal oldu. Onu yapmasaydık, şu anda grupta çok daha farklı durumda olabilirdik” dedi. S.Bükreş karşõsõnda F.Bahçe’nin Avrupa kupalarõnda en çok forma giyen futbolcusu olan Alex, “Bulunduğum kulüplere belirli başarılar yaşattığımı düşünüyorum. F.Bahçe’de bu rakamlara ulaştığım için oldukça mutluluyum, ama her şeyden önemlisi Steaua Bükreş karşısında aldığımız galibiyet” şeklinde konuştu. Alex, Emre’nin kendisi için “Profesör” dediğinin hatõrlatõlmasõ üzerine, böyle düşündüğü için ulusal futbolcuya teşekkür etti. “Profesör” sözünü biraz abartõ bulduğunu ifade eden Alex, şunlarõ söyledi: “Takımım adına belirli bir öneme sahip olduğumu kabul edebilirim. Fakat ‘profesör’ sözünü biraz abartı buluyorum. Taraftarımız çok değerli bir Emre’ye sahip.” Lugano ise “Steaua Bükreş maçındaki mücadeleyi önümüzdeki maçlara da yansıtırsak güzel sonuçlar alırız” dedi. Bu arada Gökhan Gönül, “F.Bahçe’yle G.Saray’ın UEFA Finali oynaması hem Türkiye hem bizim açımızdan güzel olur” dedi. Emre’nin sözlerini abartõlõ bulan Brezilyalõ, F.Bahçe için önemli olduğunu söyledi R.Carlos gidiyor F.Bahçeli Roberto Carlos, salõ gününe kadar Brezilya’da hangi takõma gideceğine karar vereceğini söyledi. Brezilya’nõn Record radyosuna konuşan Carlos, “Yüzde 50 Corinthians, yüzde 50 Santos olarak gözüküyor” dedi. 6 Kasım kutlandı F.Bahçe’nin 6 Kasõm 2002’de G.Saray’õ 6-0 yenmesinin 7. yõldönümünde Sarõ - Lacivertli taraftarlar internet sitelerinde bu olayõ kutladõ. FB TV’de de 6-0’lõk maç gün içinde çeşitli saatlerde yayõnlandõ. Avrupa’nõn Arda takibi Spor Servisi - G.Saray kaptanõ Arda Turan’õn menajeri Ahmet Bulut, “Arda’nın hedefleri arasında Avrupa’da oynamak var ama önceliği G.Saray kaptanı olarak Avrupa’da ve Türkiye’de şampiyonluk yaşamak. Onun Avrupa’da gideceği kulüpler bellidir. Arda’yı takip eden birçok kulüp var. Benim ağzımdan, ‘Barcelona Arda’yõ istiyor’ diye bir açıklama duyamazsınız. Arda 22 yaşında ve çok ilgi çeken bir futbolcu. Doğal olarak Arda’yı Barcelona, Bayern Münih gibi kulüpler izliyordur. Espanyol’dan teklif almadık. Böyle bir teklif gelse de Arda’nın kafasında Espanyol’da oynamak gibi düşünce yok. Arda F.Bahçe maçındaki olaylardan ders aldı” dedi. GALATASARAY G.Saraylõ Kewell, UEFA’ya verdiği röportajda Rijkaard’a ve takõmõna övgüler yağdõrdõ. Her gün daha iyi oynayan bir takõm olduklarõnõ belirten tecrübeli futbolcu, “Hocamõz bana ve takõmõmõza büyük bir özgüven aşõladõ” dedi. KEWELL’DAN ÖVGÜ TRABZON Sylva Tayfun Song Egemen Cale Selçuk Ceyhun Colman Gabriç Umut Gökhan BEŞİKTAŞ Hakan İ.Toraman Sivok Ferrari İsmail Ekrem Fink Uğur Tabata Yusuf Bobo STAT: Avni Aker, HAKEM: Kuddusi Müftüoğlu SAAT: 20.00 YAYIN: Lig TV UEFA: G.Saray Romanya’da hafifçe esti, F.Bahçe başarõlõ formunu devam ettirdi. Prosport: Dinamo şaşõrmõş. G.Saray maçõ antrenman gibiydi. Türkler kaleye bile gelmeden golleri buldular. Jurnalul: Ötanazi!. Avrupa treni kaçõyor. Onlinesport: Dinamo, G.Saray’a hediye etti. Steaua Avrupa’da baharõ göremeyecek. ROMANYA ÇİFTE YENİLGİYE ŞAŞIRDI Beşiktaş şikâyet etti küfürcüler sorgulandõ Spor Servisi - İstanbul Emniyeti, Beşiktaş-Wolfs- burg maçõnda, Yıldırım Demirören’e küfür edil- mesiyle ilgili Siyah - Be- yazlõ kulübün şikâyeti üze- rine 14 tribün liderini dün sorguya aldõ. İstanbul Emniyet Müdü- rü Hüseyin Çapkın “Göz- altına alma durumu yok. Sadece uyarıda bulun- duk. Hiç kimsenin Beşik- taş başkanına küfür et- meye hakkı yok. Sporda şiddet çok önemli bir ko- nu. Bunu önlemek zo- rundayız. Her maç için aynı tedbirleri alıyoruz. Sporda şiddetin üstüne kararlılıkla gitmeye de- vam edeceğiz. Üç büyük kulübe, sorumlu birer emniyet müdür yardım- cısı görevlendireceğiz. Bu arkadaşlar kulüpteki her- kesi tanıyacak ve yakın- dan ilgilenecek” dedi. EMNİYET MÜDÜRÜ ÇAPKIN DEVREDE ŞİDDETE YENİ ÇÖZÜM ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Statlardaki şiddetin önlenmesi için dün Ankara’da Spordan Sorumlu Devlet Bakanõ Faruk Özak, Adalet ve İçişleri Bakanlarõ müsteşarlarõ, TFF Başkanõ Mahmut Özgener ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yetkilileri ile Fenerbahçe Başkanõ Aziz Yıldırım bir toplantõ yaptõ. Zirve sonrasõ alõnan kararlar şöyle: Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun değiştirilecek. Cezalar özel yetkilendirilmiş mahkemelerce karara bağlanacak. Medya çalõşanlarõ da cezalandõrõlacak. Biletler kimlik numarasõyla satõlacak; biletlerde çipli sisteme geçilecek. Statlara kamera sistemi kurulacak. KARADENİZ’DE FIRTINALI MAÇ Spor Servisi - Turkcell Süper Lig’de bugün Trab- zonspor ve Beşiktaş karşõ karşõya geliyor. Sõkõntõlõ gün- ler yaşayan iki ekip, Hüseyin Avni Aker Stadõ’nda saat 20.00’de koz- larõnõ paylaşacak. Kuddusi Müftüoğ- lu’nun yöneteceği maçõ Lig Tv naklen yayõmlayacak. Beşiktaş’ta sakat olan Rüştü, Nihat, Tello ve Holosko bugün forma giyemeyecek. Teknik direktör Mustafa Denizli, Serdar Özkan’õ 18 ki- şilik kadroya almadõ. Trabzonspor’da ameliyat olan Zafer Yelen haricinde ek- sik oyuncu bulunmuyor.