Catalog

SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2009 CUMARTESİ 18 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Yayõnevi yöneticileri, 28. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarõ’yla ilgili görüş, eleştiri ve önerilerini dile getirdiler Yayõncõlarõn gözünden fuar FUARDA BUGÜN MİNE SOYSAL Günışığı Kitaplığı Büyük bir pazaryeri Okurlarõmõzla buluşmak için, kitap fuarlarõ- nõ önemsiyor ve mutlaka katõlõyoruz. Kitapla- rõmõz, yazarlarõmõz ve okurlarõmõzla büyük bir kucaklaşma yaşanõyor. Ancak bize göre, kitap fuarlarõnõn ciddi sorunlarõ var. Fuarlarõn bir sektörü, bir işkolunu her yönüyle sergileyen, karşõlaştõran, buluşturan, ortaklaştõ- ran, bir yandan da kurumsal seçim ve kimlikleri özelleştiren çeşitli ifa- deleri olmasõ beklenir. İstanbul Ki- tap Fuarõ için ülkemizin en büyük kitap buluşmasõ diyoruz. Oysa, bu fuar profesyonel anlamda bir plat- form değil, büyük bir pazaryeri. Ya- yõnevlerinin perakende satõş organi- zasyonlarõna, becerilerine sahne olan bir pazaryeri. Hem de kentin en uzak noktasõnda kurulan, gitmesi gelmesi eziyet olan, fizik koşullarõ, ortak alanlarõ ye- tersiz olan niteliksiz bir pazaryeri. Kitap Fua- rõ’nõn alõşõlagelenin dõşõnda, çağdaş ve yeni bir kimliğe bürünmesinin zamanõ çoktan geldi. MÜGE G. SÖKMEN Metis Yayınları Uzaklõk ciddi problem Biz burada okurlarla buluşuyoruz, onlarõn kitapla iletişimini görüyoruz. Bu bize mutlu- luk veriyor. Ancak sorunlar da var tabii. Ko- re’ye kitap fuarõna gittiğimizde görüyoruz ki, onlara bir yönerge verilmiş, estetik harika. Bizde de böyle olabilirdi, burasõ çok kafa ka- rõştõrõcõ. Standart olmalõ. Biz mesela standõ- mõzõn etrafõnõ çeviriyoruz, sakinlik istiyoruz çünkü. Bizi etkinliklerin başõboşluğu rahatsõz ediyor. Her şey tesadüfi gibi. Yönlendirilmiyor insanlar. Belki daha az etkinlik ol- sa daha çok kontrol edilebilir. Frankfurt’ta böyle mesela. Çeviri temasõ ortaklaştõrõlmalõydõ. Söyle- şiler, paneller kontrol edilemiyor. Ne kadar çok, o kadar iyi demek değildir. Kitap fuarlarõ için yer önemli. Buranõn uzaklõğõ ciddi bir problem. Ayrõca çocuklar salõveriliyor kitap fuarõna, yönlendirilmeleri lazõm. Bizim bile kaybol- duğumuz bir alan onlar için fazla kafa karõştõ- rõcõ. Onlara yalnõzca birkaç gün ayrõlmalõ. Biz de bilmeli, ona göre hareket etmeliyiz. 150 bin kitap çeşidi Kitap Fuarõ, 150 bin civarõnda olan aktüel kitap çeşidini hiçbir ki- tapçõnõn bulundurmasõnõn mümkün olmamasõ nedeniyle okurun tüm çe- şitleri fuarda bulabilmesini sağla- makta. Yapõlan anketlerde de zaten okurun fuara geliş amacõnõn sõrala- masõ da bize bunu söy- lüyor. Bu sõralama, tüm kitaplarõ bir arada görmek, indirimli kitap almak, yazarlarla tanõş- mak, etkinlikleri izle- mek diye devam edi- yor. İstanbul Kitap Fuarõ kendi örneği içinde yurtdõşõndaki Paris, Leipzig, Göte- borg, Moskova, Kahire kitap fuarlarõ içinde en büyük okura yönelik bir fuar olma özelliğini gü- cünü arttõrarak koruyor. Son yõllarda uluslararasõ katõlõmlarla beraber ye- rel bir fuar olmaktan bölgesel ve uluslararasõ bir fuar olmaya doğru adõm atõyor. Bu yõlki 4 günlük ulus- lararasõ katõlõm, yabancõ 27 yayõncõ, editörler ve 52 yabancõ yazar bunun bir göstergesi. Acilen şehre taşõnmalõ Stand düzenine bir estetik getiril- meli. Burasõ bir yerden baktõğõnõzda diğer ucu görünen bir fuar. Bu kadar küçük bir alan böyle değişik tasarõmlarõ kal- dõrmõyor. Ayrõca, fuar acilen şehir içine taşõn- malõ. Belediye örneğin, bir fuar alanõ yapmalõ İstanbul’un merkezine, denmeli ki 5 yõl sonra burada yapõlacak artõk fuar. Burasõ bir kitap fuarõ, insanlar 1.5 saat yol çekiyorlar kitap görebilmek için. Kitapçõlar ve dağõtõmcõlar alõnmama- lõ bu alana, saçmalõktõr. Yayõnevin- den daha ucuza bile sattõklarõ oluyor! 28. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarõ yarõn sona eriyor. Fuar yetkililerinin verdiği bilgiye göre, 5. günün akşamõna kadar fuarõ 173 bin kişi gezdi. Kimileri ise, do- muz gribi nedeniyle bu yõl okul gezileri- nin azaldõğõ kanõsõnda. Bu yõlõn ilkleri arasõnda ise, uluslararasõ bir salonun açõlmasõ, ders kitabõ yayõncõlarõna ayrõ bir salonun ayrõlmasõ, içinde bir söyleşi salonu da bulunan Doğan Hõzlan Kitap- lõğõ’nõn açõlmasõ sayõlabilir. Bu yõlõn ana temasõnõn Kültürlerarasõ Diyalogda Çe- viri olmasõ, Tanpõnar Edebiyat Festiva- li’nin de katkõsõyla, yabancõ katõlõmcõ sa- yõsõnõn rekora ulaşmasõnõ sağladõ. Kitap Fuarõ sonuna yaklaşõrken önde gelen yayõnevlerinin yöneticilerinin görüşleri- ni, eleştirilerini, önerilerini aldõk. CAN ÖZ Can Yayınları TÜYAP Kitap Fuarõ’nõn amacõ, okurlarõn kitap ve yazarlarla uygun koşullarda buluşabilmesini sağlamak. Gördüğüm kadarõyla bunun önündeki en önemli engel fuarõn şehirdeki yeri. Fuarõn ilk günü cumartesi, kimler geliyor, nasõl geliyor gör- mek için toplu taşõma araç- larõnõ kullanarak TÜYAP’a geldim. Çekilecek işkence değil. Üstelik, fuara gelmek üzere yola çõkan birçok ki- şinin trafik sõkõşõnca, yol çok ilerlemeden araçtan indiğini gördüm. Şehirden uzaklõk fuara çok şey kaybettiriyor. Bunun dõşõnda arasak ufak tefek çok sayõda eksik bula- biliriz. Ama genellikle dik- katlerden kaçan bir şeyden bahsetmek istiyorum. TÜ- YAP’õn, yayõnevlerinden ala- bileceği en büyük parayõ al- ma peşinden koşturmayõp yayõncõlara kendi standõnõ her sene koruma şansõ ver- mesini çok onurlu buluyo- rum. TÜYAP açõk arttõrma yapsa, çok büyük paralar ka- zanabilir TÜYAP Kitap Fua- rõ. Ülkemizde organizas- yonlarõn sürekliliğine genel bir bakõş atõnca, 28. yaşgü- nünü dolduran TÜYAP’a, iyi ki doğdun diyorum. İyi ki doğdun TÜYAP Yazko’nun anõsõ ve işlevi AHMET OKTAY İnsan, çabuk unutuyor: Oysa unutmamak gerekiyor. Ama 25 yõl, öyle anlaşõlõyor ki, belleği iyi- ce güçsüzleştiriyor. 12 Eylül dar- besini yaşamõş benim kuşağõm, bu tuhaf alõşkanlõk yüzünden, yaşadõ- ğõ deneyimlerin ne anlama geldiğini çözümleyemeden, bir anlamda yok- sullaştõ. Yazko, söylemek gerekir: 12 Eylül döneminin bence en önemli kültürel girişimiydi. Erol Toy bu öyküyü yazdõ: ‘Yazko’nun Öyküsü’ (Yaz Yayõnlarõ, 2007), meraklõsõ oradan okuyabilir. Koo- peratifin kuruluşu, Yazko Edebi- yat’õn, Somut’un yayõmlanõşõ, Yaz- ko Ödülleri, bana daha dünün olay- larõymõş gibi geliyor. Yazko’daki ilk kitaplarõmõ anõmsõyorum: ‘Bir Ara- yış’ın Yazıları’, ‘Bir Yazı’nın Arayışları’ (1981), ‘Yazılanla Okunan’ (1982). Toplumun susturuluşu, kültürel ve düşünsel yaşamõn kõsõrlaştõrõlõ- şõ, yazõn ve kültür adamlarõnõn öz- gürlük arayõşlarõ ve beklentileri, iç içe geçmiş günlerdi. Yazko’daki ki- taplarõm, dolayõsõyla söylüyorum: O kitaplar yolumu açmõşlardõr be- nim, onlar sayesinde, onlardaki yazõlarla ilgili alanõmõ genişlettim. Unutulmamasõ, küçümsenme- mesi gereken bir olgu var: Yazko fikrinin doğmasõnda, gerçekleş- mesinde başlõca rolü olan Musta- fa Kemal Ağaoğlu. Ağaoğlu’suz bir Yazko düşünmek olanaksõz- dõr. O günlerin, temel figürüdür Ağaoğlu. Birçok yazar, son kerte- de borçludur ona. Ateşleyen, he- yecanõnõ karşõsõndakine de bulaştõ- rabilen bir kişilikti. Her şeyin tecimselleştiği, tekno- lojikleştiği bir zamanda, Yazko gibi bir girişim, bana hâlâ çok çe- kici görünüyor. Edebiyatõn marke- ting dönemindeyiz artõk. Yazko’yu geçersizleştiren, yürürlükten kal- dõran, belki de budur. Yazar Kemal Demirel uğurlandı Kültür Servisi - Geçen hafta 73 yaşõnda yaşama gözlerini yuman ya- zar Kemal Demirel’in cenazesi Zincirlikuyu Camii’nde kõlõnan ikindi namazõnõn ardõndan Zincir- likuyu Mezarlõğõ’na defnedildi. Se- narist, romancõ ve oyun yazarõ De- mirel, İstanbul Üniversitesi’nde matematik öğrenimi gördükten son- ra 1966’da Yankõ Yayõnevi’ni kur- muştu. Tunç Başaran’õn ‘Piano Piano Bacaksız’ ve Yücel Uça- noğlu’nun ‘Sev Beni’ filmlerinin senaryolarõnõ yazan Demirel, ‘Gençlik Yılları’ adlõ bir roman ve ‘Antigone’, ‘Amipler’, ‘Farenin Ölümü’, ‘Papağancı’, ‘Büyük Yargıç’, ‘Şeyh Bedrettin’ adlõ ti- yatro oyunlarõnõn yanõ sõra birçok hi- kâye, deneme ve anõ kitabõ yazmõştõ. Demirel’i ‘erozyona uğrayan insan değerlerinin en ödün ver- mez savunucusu’olarak tanõmlayan Cevat Çapan, ‘tanıyanların gö- nüllerinde ve belleklerinde silin- meyecek izler bırakmış bir in- sandı’ diyerek anõyor. INTEREXPO SALONU Söyleşi: “Köy Enstitüleri Neydi?” Saat: 14.30-15.30 Konuşmacılar: Server Tanilli, Adnan Binyazar Düzenleyen: TÜYAP MARMARA SALONU Söyleşi: “Türkiye’de Yazar Olmak” Saat: 13.15-14.15 Konuşmacılar: Selim İleri, Ayşe Kulin Düzenleyen: Everest Yayõnlarõ Söyleşi: “Türkiye Barõşõnõ Arõyor” Saat: 14.30-15.30 Konuşmacılar: Erdoğan Aydõn, Eşber Yağmurdereli Düzenleyen: Kõrmõzõ Yayõnlarõ Söyleşi: “Şeyh Bedrettin’de Tasavvuf ve İsyan” Saat: 18.15-19.30 Konuşmacılar: Mehmet Atay, Esat Korkmaz Düzenleyen: E Yayõnlarõ KARADENİZ SALONU Panel: “Çeviride Özel Bir Alan: Tiyatro” Saat: 15.45-16.45 Yöneten: Hasan Anamur Konuşmacılar: Zeynep Avcõ, Mehmet Ergen, Yücel Erten, Şükran Yücel Düzenleyen: Uluslararasõ Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Panel: “Öncü Bir Yayõncõ: Mustafa Kemal Ağaoğlu (1939-1999) ve YAZKO Deneyi” Saat: 17.00-18.30 Yöneten: Öner Ciravoğlu Konuşmacılar: Põnar Kür, Şule Aytaç, Ahmet Cemal, Zeynep Avcõ, Hilmi Yavuz, Kürşat Bumin, Turgay Fişekçi, Reşit Canbeyli Düzenleyen: TYS-TÜYAP BÜYÜKADA SALONU Söyleşi: “Edebiyat ve Fikir İnsanõ Olarak Attilâ İlhan” Saat: 11.00-11.45 Yöneten: Hayati Asõlyazõcõ Konuşmacılar: Afşar Timuçin, Cüneyt Akalõn Düzenleyen: Attilâ İlhan Kültür Merkezi - Türkiye Gençlik Birliği KINALIADA SALONU Söyleşi: “Sosyal Demokrasi ve Kürt Sorunu” Saat: 14.30-15.30 Yöneten: Alper Çelikel Konuşmacılar: Ercan Karakaş, Deniz Kavukçuoğlu, Ahmet Özer Düzenleyen: SODEV DOĞAN HIZLAN KİTAPLIĞI (HEYBELİADA SALONU) Söyleşi: “Karabõyõklõlarõn Ak Sakalõ: Demirtaş Ceyhun” Saat: 16.00-17.30 Konuşmacılar: Yüksel Pazarkaya, Deniz Kavukçuoğlu Düzenleyen: TÜYAP FUARDA CUMHURİYET KİTAPLARI İMZA 13.00 -14.00: Serdar Kõzõk, Mehmet Faraç. 14.00-15.00 Hikmet Çekinkaya. 16.30- 17.30: Alev Coşkun, Şükran Soner, Miyase İlknur, Aykut Küçükkaya. Bugün, Yazko’nun 25. yõlõ dolayõsõyla TÜYAP Kitap Fuarõ Karadeniz Salonu’nda ‘Öncü bir Yayõncõ: Mustafa Kemal Ağaoğlu ve Yazko Deneyi’ başlõklõ bir panel düzenleniyor. Ahmet Oktay, Yazko’nun kuruluş dönemini gazetemiz için yazdõ. Yıl 1981. Yazko ödül töreninde; Mustafa Kemal Ağaoğlu, Önay Sözer, Seyit Alp ve Adnan Özyalçıner. KENAN KOCATÜRK Literatür Yayınları SEMİH GÜMÜŞ Notos Kitap Yayınevi