14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Geleceğimizin Atatürk’ü (3) Atatürk’ün günümüzde bize soruları şunlar olurdu: 1. Bugün hedeflerinizi biliyor musunuz? Bugün yeni bir dünyada yaşıyoruz. Bilişim devriminin günlük yaşamımızı değiştirdiği, biyoteknoloji devriminin yaşamımız içine girdiği yeni bir dünya. Güç dengeleri değişik. İlişkiler karmaşık. Bütün dengeler değişken. Amerika tek güç görünüyor ama değil. Hindistan, Çin yeni dünya devleri. Asya güçleniyor. Siz, bugünün ulusal hedeflerini biliyor musunuz? 2. Koşulları doğru ölçüyor musunuz? 1946 yılından beri seçimler yapıyorsunuz. Ülkenin seçimle gelen iktidarı her seçimle biraz daha sağa kaydı. Bugün din referanslı bir siyasal iktidarınız var. Neden böyle olduğunu anlıyor musunuz? Kendi sorumluluk payınızı görebiliyor, daha önemlisi kabul ediyor musunuz? Ne yapabileceğinizi planlıyor musunuz? 3. Toplumsal güçlerinizi ölçüyor musunuz? Biliyorsunuz, Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi halkın iradesiyle gerçekleşti. Bugün halk iradesi sizin yanınızda mı, değil mi? Her iki durumun da nedenlerini düşünüyor musunuz? Toplumsal güçlerinizi ölçemiyorsanız hedeflerinize nasıl ulaşacaksınız? 4. İç ve dış dostlarınızı tanıyor musunuz? Bu güçleri kendi gücünüze katabiliyor musunuz? 5. İç ve dış düşmanlarınızı biliyor musunuz? Onları nasıl etkisiz kılacağınızı ya da yanınıza alacağınızı hesaplıyor musunuz? 6. Mücadele sürenizi hesaplıyor musunuz? Aylar hatta yıllar sürecek bir mücadeleyi göze alıyor musunuz? 7. Mücadele gücünüzü arttırabiliyor musunuz? Mücadele çok yıpratıcı bir süreçtir. Güçleriniz kaybolabilir, karşı tarafa geçebilir, böylece azalır. Siz bu süreçte güç arttırımını nasıl yapabileceğinizi planlıyor musunuz? 8. Mücadele azminiz her koşulda sürüyor mu? Yoksa, yıpranmaya karşı dayanıksız mısınız? Bıkıyor musunuz? ‘Bana mı kaldı?’ diyor musunuz? Size kaldığının farkına varıyor musunuz? 9. Her an, her koşulda, her alanda bıkmadan, yorulmadan çalışmayı göze alıyor musunuz? 10. Kaybetmeyi göze aldığınız şeyler kadar cesur olabileceğinizi biliyor musunuz? İşte, Atatürk’ten geleceğimize ilişkin on soru. EVET diyorsanız yolunuz açık olsun. Evet diyemiyor, ‘bilmem ki’ ile geçiştiriyor, ‘birileri yapar herhalde’ diyorsanız; Geleceğinizin karanlığı bugünden görünüyor. Bayramınız mı? İlerde kutlanacak bir şölendir bayram... erdalatak@gmail.com EMİNE KAPLAN ANKARA - Kürt açõlõmõ çerçe- vesinde işkence ve kötü muamelenin önlenmesi için bağõmsõz kurullar oluşturulacağõnõ açõklayan AKP hü- kümeti, AİHM’nin verdiği kararlara ilişkin ödenen tazminatlarõ sorumlu kamu görevlilerine rücu ettirmiyor. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, AİHM’nin 1995-2008 yõllarõ ara- sõnda 1676 ihlal davasõnda Türkiye’yi tazminata mahkûm ettiğini açõklar- ken; tazminatlarõn sorumlu kamu görevlilerine rücu ettirilmesi için yalnõzca 5 kamu görevlisi hakkõnda dava açõldõğõnõ söyledi. Ergin’in ver- diği bilgiye göre, bugüne kadar taz- minat cezalarõnõn rücu ettirildiği bir tek kamu görevlisi bulunmuyor. CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Ergin’in yanõtlamasõ istemiy- le soru önergesi verdi. Çöllü, önergesinde i önergede “AİHM’ye açılan davalarda Tür- kiye, şu ana kadar kaç davada ne kadar tazminata mahkûm olmuş ve ne kadar ödeme yapılmıştır? İş- kence ve kötü muamele ile yaşam hakkı ihlali gibi nedenlerle açılan davalarda ödenen tazminatlarla ilgili kaç kamu görevlisi hakkında ne kadarlık tazminat istemi ile ilgili işlem yapılmıştır? Yapılmamış ise gerekçesi nedir” sorularõnõ yöneltti. 128 milyon TL tazminat Ergin’in verdiği bilgiye göre, Tür- kiye, 1995-2008 yõllarõ arasõnda AİHM’nin 1676 davada verdiği ihlal kararõ uyarõnca 101 milyon 709 bin TL, 9 milyon 631 bin Fransõz Fran- gõ, 7 milyon 278 bin Avro, 2 milyon 159 bin ABD Dolarõ, 1 milyon 663 bin İngiliz Sterlini ve 57 bin 369 Al- man Markõ olmak üzere bugünkü döviz kuruyla hesaplandõğõnda yak- laşõk 128 milyon 598 bin TL tazmi- nat ödedi. AİHM ve uluslararasõ tah- kim kuruluşlarõ tarafõndan Türkiye hakkõnda verilen kararlarda, kamu gö- revlilerine ilişkin herhangi bir kusur değerlendirmesi yapõlmadõğõnõ be- lirten Ergin, şu bilgileri verdi: “Ba- kanlığımızca dava konusu olayın il- gili bulunduğu idarelerden, kamu görevlilerinin kişisel sorumluluk- larının olup olmadığının, sorum- luluk söz konusu ise sorumluların açık kimlik ve tebligata elverişli ad- reslerinin bildirilmesi talep edil- mektedir. İlgili idarelerce bildiril- mesi halinde Borçlar Kanunu’nun 41. ve devamı maddeleri uyarınca bildirilen kişiler aleyhine rücuen alacak davaları açılmaktadır.” Üç dava açıldı AİHM’nin 3 kararõ gereği yapõlan ödemelerin tahsili için rücu davala- rõnõn açõldõğõnõ belirten Ergin, dava- lardan birinin reddedildiğini, ikisinin ise sürdüğünü söyledi. Ergin, işken- ce ve kötü muamele ile yaşam hak- kõ ihlaline ilişkin 48 bin 500 Av- ro’nun tahsili için 5 kamu görevlisi aleyhine 3 dava açõldõğõnõ, bunlardan birinin reddedildiğini, 2’sinin ise sürdüğünü bildirdi. Türkiye’nin AİHM’ye ödediği tazminatlar nedeniyle yalnõzca 5 kamu görevlisine rücu davasõ açõldõ AKP işkenceciyi koruyor İstanbul Haber Servisi - İdamõndan yaklaşõk 500 yõl sonra Yunanistan’õn Serez kentindeki meza- rõndan, 29 Kasõm 1961’de Cağaloğlu’ndaki 2. Mahmut Türbesi’nin bulunduğu mezarlõğa nakle- dilen devrim tarihinin önde gelen isimlerinden Şeyh Bedreddin, dün Halkõn Kurtuluş Partisi (HKP) üye- lerince mezarõ başõnda anõldõ. “İlk sosyal devrimci Şeyh Bedreddin’in öz- lemlerini ve ideallerini yaşatacağız”, “Halkız, haklıyız kazanacağız” döviz ve pankartlarõ açan HKP’liler, “Şeyh Bedreddin ölümsüzdür”, “Bed- reddin’in davası, davamızdır” sloganlarõ attõ. HKP İstanbul İl Başkanõ Pınar Akbina, Şeyh Bedred- din’in halkõn alõn terinin karşõlõğõnõ alacağõ kardeşçe ve eşitce bir düzen kurmak için mücadele ettiğini söyledi. Akbina, Bedreddin, yalnızca bedence ara- mızdan ayrıldı, yüzyıl geçmesine karşın düşün- celeriyle, mücadelesiyle halen yaşıyor” dedi. ‘Düşünceleriyle hâlâ yaşõyor’ ‘Halk sağlığı tehlikeye atıldı’ TÜREY KÖSE ANKARA - CHP’nin GDO Yö- netmeliği tartõşmalarõ üzerine kur- duğu komisyonun üyelerinden Muğ- la Milletvekili Gürol Ergin, yönet- melikte yapõlan değişikliklerin “it- halatçıların baskısı ve iktidarın fiyatların yükseleceğinden duy- duğu endişeden kaynaklandığını” söyledi. Ergin, “Yalnızca ithalatçı- nın sorunu çözüldü. İktidar ke- sinlikle GDO’lu olduğunu bildiği ürünleri, halkın sağlığını tehlike- ye atarak içeri sokmuş oldu” açõk- lamasõnõ yaptõ. Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ, 26 Ekim’de çõkardõğõ GDO yönetmeli- ğini yoğun tepkiler üzerine 25 gün sonra değiştirdi. Yönetmeliğin çõka- rõlmasõndan önce kontrol belgesi al- mõş ithalatçõlara 1 Mart 2010 tarihi- ne kadar süre tanõndõ. CHP GDO Ko- misyonu üyelerinden Gürol Ergin, “Yönetmeliğin apar topar çıka- rıldığı ortaya çıktı. Mart ayına kadar ne getirirsen getir Türki- ye’ye sokacaksın, hiçbir analiz yapmadan. Ondan sonra yönet- melik uygulanacak. 27 üründe GDO analizi yapılacaktı, 9’a in- dirdiler. Bu da şu anlama geliyor: Anlamadan, dinlemeden, bilmeden sıralamışlar. Dünyada ticarete ko- nu olan GDO’lu ürünler belli, bi- zim bunların içinden ülkemize al- dıklarımız belli. Hiç ilgisi olmayan bütün ürünleri saymış olmaları bu konunun üzerinde ciddi olarak durulmadığını gösteriyor” dedi. Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidar, ithalatçıların baskısı ve fiyatların yükseleceğinden endi- şeye kapıldı. Bunlar yem ham- maddesi. Bunları girmemesi de- mek, tavuk yemi fiyatının yüzde 100’lere varan oranda yükselme- si anlamına gelir. Bu fiyat artışla- rı onları korkuttu. Yönetmelik de- ğişikliğiyle sorun çözülmedi. Yal- nızca ithalatçı için sorun çözüldü. Aslında şu çıktı ortaya: İktidar, ke- sinlikle GDO’lu olduğunu bildiği ürünleri halkın sağlığını tehlikeye atarak içeri sokmuş oldu. Eskiden GDO’lu olduğunu bilmiyoruz, GDO’lu ürün girmiyor, dediler. Analizde bunların GDO’lu oldu- ğunun ortaya çıkması üzerine, şu tarihe kadar serbeste girebilir, di- yerek GDO’lu ürünleri serbestçe Türkiye’ye sokmuş olacaklar. Ön- celikle bu konuda bir yasa çıka- rılmalı” diye konuştu. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk de Tarõm ve Köyişleri Ba- kanõ Mehdi Eker tarafõndan yanõt- lanmasõ istemiyle verdiği soru öner- gesinde, yönetmelik değişikliğiyle it- hal edilen ürünlerin GDO denetimi- nin 1 Mart 2010 tarihine ertelendiğine dikkat çekti. Öztürk, “1 Mart 2010 tarihine kadar, her türlü GDO’lu ürünün, 1998 yılından bu yana ol- duğu gibi, hiçbir kontrole tabi ol- madan ülkeye serbestçe girmesinin yolunun açıldığı iddiaları doğru mudur? GDO’lu ürünlerin ülkeye kontrolsüz girişine neden izin ve- rilmiştir” sorularõna yanõt istedi. CHPGDOKOMİSYONUÜYESİERGİN,YÖNETMELİKDEĞİŞİKLİĞİNİDEĞERLENDİRDİ PROF. HURŞİT’TEN GDO UYARISI ‘Dışa bağımlı hale geleceğiz’ SAMSUN (AA) - Ondokuz Mayõs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Gõda Mühendisli- ği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Hurşit, “GDO’lu ürünler kısır olduğu için ül- ke, bir süre sonra tohum alımında dışa bağım- lı hale gelir” dedi. Prof. Dr. Hurşit, Genetiği Değiştirilmiş Orga- nizmalarõn (GDO) sağlõk açõsõndan oluşturduğu risklerin yanõnda bir de ülkeyi dõşa bağõmlõ hale getirme riski taşõdõğõnõ söyledi. GDO’lu ürünle- rin kõsõr ürünler olduğunu, bu ürünlerin tohum olarak kullanõlamayacağõnõn altõnõ çizen Prof. Dr. Hurşit, özellikle buğday gibi stratejik ürünlerde bu konu üzerinde hassasiyetle durulmasõ gerekti- ğini ifade etti. Buğdayõn insanlarõn açlõğõnõ gider- mede en önemli ürün olduğunu belirten Prof. Dr. Hurşit, şöyle konuştu: “GDO’lu mısır ve soya alımı yapıldığını biliyoruz. Buğday için de bu söz konusu ise durum son derece ciddi demek- tir. Çünkü buğday, stratejik bir üründür. Stratejik ürünler, ülkelerin birbiriyle bunun yüzünden savaşabileceği ürünlerdir. Buğday, insanların açlığını gidermede en önemli ürün- lerden biridir. GDO’lu ürünler, kısır ürünler- dir. Belki verimi yüksektir, belki hastalıklara karşı dirençlidir ama bu ürünlerden tohum alamazsınız. Bizim üreticimiz ürünü eker, ha- sattan sonra kendisine tohumunu ayırır. Belki ilk başlarda ekonomik gelebilir.. ama sonra ülke tamamen dışa bağımlı hale gelir. Bize bu ürünü satmadıklarında ne yapacağız? Buğday ekmeyecek miyiz? Birçok ülkede bunu yapı- yorlar. Artık mısır ekemiyor, soya ekemiyor, buğday ekemez hale geldiği zaman da o halkın açlığı tokluğu o firmaların elinde olacak.” ‘Devlet ıslah çalışması yapmalı’ Bir ürünün verimini arttõrmak, hastalõklara kar- şõ dirençli olmasõnõ sağlamak, farklõ iklim şartla- rõna dayanõklõ kõlmak için õslah çalõşmalarõnõn yapõlmasõnõn ülke için uzun vadede çok daha ya- rarlõ olacağõnõn altõnõ çizen Prof. Dr. Hurşit, çok uzun yõllar süren bu çalõşmalarõn kişiler veya fir- malarca değil, tarõm politikasõ olarak devlet tara- fõndan yapõlmasõ gerektiğini söyledi. ŞIRNAK (Cumhuriyet) - Şõrnak’õn Beytüş- şebap ilçesinde, DTP’nin bayramlaşma töreni- ne katõlan Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan, “Beytüşşebap’a, Uludere’ye, güzelim dağla- rımıza domuz gribi gelmemiş. Çünkü domuz gribi ve mikropların çoğu Ankara ve ötesin- de kaldı” dedi. Şõrnak’õn ilçelerinde bayramlaşma törenlerine katõlan DTP’li Kaplan, Şõrnak İl Başkanõ Selim Bayar ve bazõ ilçe belediye başkanlarõ ile birlikte Beytüşşebap ilçesinde bayramlaşma törenlerine katõldõ. Ankara’dan geldiğini ve halkla kucak- laşarak bayramlaştõğõnõ belirten Kaplan, şunla- rõ söyledi: “Domuz gribi ve mikropların çoğu Ankara ve ötesinde kaldı. Halkımızın iki şe- ye dikkat etmesi lazım: Bir domuzlara, iki mikroplara. Irkçılık yapan mikroplara, ka- fatasçılık yapan mikroplara, insanları asılla- rı, kimlikleri etnisiteleri nedeniyle ayıran mikroplara; dinleri, inançları nedeniyle ayı- ran mikroplara ve kendini başkalarından üs- tün gören mikroplara karşı, faşist mikropla- ra karşı halkımızın çok uyanık olması lazım.” ‘Mikroplar Ankara’da kaldõ’ Karakola molotoflu saldõrõ Yurt Haberleri Servisi - PKK’nin 31. kuruluş yõldönümü nedeniyle terör örgütü üyeleri çeşitli kentlerde korsan gösteriler yaptõ. Mersin’de yaklaşõk 400 kişilik bir grup, taş ve molotof- kokteylleriyle polis merkezine saldõrdõ. Bir gösterici yaralandõ. Diyarbakõr’da önceki akşam AKP Kayapõnar İlçe Başkanlõğõ ile Hizbullahçõlara yakõnlõğõyla bi- linen iki derneğe molotofkokteylli saldõrõ düzenlendi. AKP ilçe baş- kanlõğõndan da ateşle karşõlõk ve- rilmesi üzerine 17 yaşõndaki sal- dõrgan yaralandõ. İstanbul Ok- meydanõ’nda da araçlarõna mo- lotofkokteyli atõlan polis me- murlarõ yanmaktan son anda kur- tuldu. MERSİN’de Yeni Pazar, Şev- ket Sümer ve Güneş mahallele- rinde dün akşam saatlerinde top- lanan PKK yanlõsõ yaklaşõk 400 kişi, 2 mahalle arasõnda kalan Si- teler Polis Merkezi’ne yöneldi. Göstericiler, ellerindeki molo- tofkokteylleri ve havai fişekleri karakola fõrlattõ. Karakolun ya- kõnõndaki belediye ekmek kulü- besi de ateşe verildi. Mersin Em- niyet Müdürlüğü’nden çok sayõ- da ekip Siteler Polis Merkezi’ne yönlendirildi. Polis havaya ateş açarak göstericileri dağõtmaya ça- lõştõ. Göstericiler ara sokaklara da- ğõldõ. Göstericiler kaçõşõrken 16 yaşõndaki Ş.A. ateşli silahla sağ omzundan yaralandõ. Polis ekip- leri, ara sokaklarda yakaladõkla- rõ bazõ kişileri gözaltõna aldõ. İSTANBUL Okmeydanõ’nda dün akşam saatlerinde korsan gösteri yapan bir grubun molo- tofkokteyli ve havai fişek attõğõ polis aracõ alevler içinde kaldõ. Polisler, araçtan güçlükle dõşarõ çõkarak yanmaktan son anda kur- tuldu. Gösteride, yoldan geçen si- vil araçlar da zarar gördü. İçinde kadõn ve çocuklarõn bulunduğu bir araç molotofkokteylinin atõl- masõ ile ortaya çõkan alevlerin ara- sõnda kaldõ. Araçtaki yurttaşlar olaydan yara almadan kurtuldu. DİYARBAKIR’da AKP Ka- yapõnar İlçe Başkanlõğõ, Musta- fazaf-Der ile Şûra Derneği’ne düzenlenen molotoflu saldõrõlar- da maddi hasar meydana geldi. AKP Kayapõnar İlçe Örgütü’nde ise güvenlik görevlisinin ateş ettiği saldõrganlardan 17 yaşõn- daki Selim Tekel yaralandõ. Li- ce’ye bağlõ Fis köyünde düzen- lenmek istenen etkinliğe valilik izin vermedi. Bismil ilçesinde düzenlenen yürüyüşe çok sayõ- da kişi katõldõ. Çõnar ilçesinde DTP İlçe Örgütü önünde yapõlan gösteride Abdullah Öcalan le- hine sloganlar atõldõ. BATMAN ve VAN’da dü- zenlenen etkinliklere katõlan DTP milletvekilleri Ayla Akat Ata ve Özdal Üçer, Kürt hal- kõnõn 27 Kasõm’õ bayram olarak kutladõğõnõ söyledi. ŞANLIURFA’nõn Viranşehir ilçesinde de bir grup, ateş yakõp yolu trafiğe kapattõ. Bir balõkçõ dükkânõnõn yanõndaki depo, atõ- lan molotofkokteylleri nedeniy- le hasar gördü. Polis, gösterici- leri göz yaşartõcõ gazla dağõttõ. Adalet Bakanõ Ergin’in verdiği bilgiye göre 1995-2008 yõllarõ arasõnda AİHM’nin 1676 davada verdiği ihlal kararõ uyarõnca Türkiye bugünkü döviz kuruyla hesaplandõğõnda yaklaşõk 128 milyon 598 bin TL tazminat ödedi. Ergin, işkence ve kötü muamele ile yaşam hakkõ ihlaline ilişkin AİHM kararlarõ gereğince yapõlan 48 bin 500 Avro’nun tahsili için 5 kamu görevlisi aleyhine 3 dava açõldõğõnõ, bunlardan birinin reddedildiğini, 2’sinin ise sürdüğünü bildirdi. Bir kişi yaralandı - Göstericilerin attığı molo- tofkokteyli Siteler Polis Merkezi’nin girişinde pat- ladı. Karakolun camları da atılan taşlar nedeniyle kırıldı. Saldırganlardan bir kişi yaralandı. İstanbul Sultanbeyli’de ise belediye otobüsüne molotofkok- teyli atıldı. Otobüs kullanılamaz hale geldi. (AA) Terör örgütü PKK’nin 31. kuruluş yõldönümünde göstericiler, Mersin ve İstanbul’u savaş alanõna çevirdi. Mersin’de 400 kişilik bir grup molotofkokteylleriyle karakola saldõrdõ. İstanbul’da da araçlarõna molotofkokteyli atõlan polisler son anda kurtuldu. KAPLAN’DAN İLGİNÇ YORUM HKP ŞEYH BEDREDDİN’İ ANDI Mersinİstanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear