28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 KASIM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Bilal Karaman Nardis Jazz Club’ta Kültür Servisi - Bilal Karaman Group, bu akşam Nardis Jazz Club’ta müzikseverlerle buluşuyor. Gitarist Bilal Karaman önderliğinde kurulan, Kağan Yõldõz, Ercüment Orkut, Monika Bulanda ve Gürkan Özkan’õn katõlõmõyla oluşan grup saat 21.30’da sahne alacak. (0 212 244 63 27) ‘M. Sunullah Arısoy Ödülü’ne başvuru Kültür Servisi - Kuşadasõ Eğitim ve Geliştirme Vakfõ (KEGEV) tarafõndan düzenlenen “M. Sunullah Arõsoy Ödülü” bu yõl da şiir dalõnda verilecek. Seçici kulunda Turgay Fişekçi, Burhan Günel, Hidayet Karakuş, Ayten Mutlu ve Ahmet Özer’in yer aldõğõ yarõşmaya adaylar, 1 Ocak - 31 Aralõk 2009 tarihleri arasõnda yayõmlanan, daha önce ödül almamõş şiir kitaplarõ ya da kitap oylumundaki en az 15 şiirden oluşan dosyalarõ ile katõlabilecek. Son katõlõm tarihinin 31 Aralõk olduğu yarõşmada adaylar, başvurularõnõ “KEGEV- Atatürk Bulvarõ, Marina Migros Karşõsõ, Kuşadasõ- Aydõn” adresine gönderecek. (0 256 618 28 97) Opera balede tasarruf dönemi ANKARA (AA) - Devlet Opera ve Balesi (DOB), sahneledikleri opera ve bale eserlerinin daha düşük maliyetle sahneye getirilmesi için yeni bir sistem yürütüyor. Bir şehirde sahnelenen yapõtõn kostüm ve dekoruyla diğer kente taşõnarak seyirciyle buluşturulmasõnõn hedeflendiği “Dönüşümlü Repertuvar Sistemi” ile sezon sonuna kadar 500 milyar lira tasarruf edilmesi öngörülüyor. Eserlerin, reji ve müzikal konsepti de alõnõp aynen uygulanarak diğer kentte sergilenmesi ve her opera müdürlüğünün kendi kadrolarõndaki solist, dansçõ, koro ve orkestralarõyla eseri yeniden ortaya koymasõndan oluşan sistemle daha fazla seyirciye ulaşõlmasõ da hedefleniyor. ÖZLEM ALTUNOK Y erinde duramayan, hem utangaç hem konuşkan, pür heyecan işiyle yaşayan bir oyuncu Nadir Sarıbacak. ‘Uzak İhtimal’ filminde canlandõrdõğõ “Musa” ka- rakteriyle geçen hafta Bursa İpekyolu Film Fes- tivali’nde uluslararasõ yarõşmada aldõğõ dör- düncü ve şimdilik son ‘en iyi erkek oyuncu’ ödülü heyecanõna heyecan katsa da hesapsõz, sadece ‘oynamak’ istiyor. Bu yüzden 8 yõldõr Semaver Kumpanya onun evi, öğretmenlikten istifasõ bu sebepten ve oyunculuk yolculu- ğundaki coşkusu da belli ki yine bu yüzden hiç bitmeyecek... - Adana, İstanbul, Polonya derken bir ‘en iyi erkek oyuncu ödülü’ de Bursa’dan gel- di, ama siz hâlâ ilk kez ödül alıyormuş gibi heyecanlısınız. Ne ifade ediyor bu ödüller? Birden böyle art arda olunca şok yaşadõm ta- bii, mutlu oldum, kendime güvenim arttõ. Bir yandan da ödüller çõtayõ da yükseltiyor, ama beynimdeki polis bana “Nadir çıta yükseldi, daha iyi şeyler yapman gerek” derse hiçbir şey yapamam. Çocuklar oyun oynarken sade- ce oynar, hesap yapmaz, o saflõğõ kaybetme- yeyim, başka bir şey istemem. - Türkçe öğretmeniymişsiniz, nasıl sav- ruldunuz öğretmenlikten oyunculuğa? Çocukluğumdan beri kafaya koymuştum oyuncu olmayõ ama biliyorsunuz halk olarak devlete yaslanmayõ severiz, ailem öğretmen- lik okumamõ istedi. İstanbul’da öğretmenlik ya- parken belediye tiyatrosunda da oyunculuk eği- timi almaya başladõm, sonra istifayõ verdim ve Akademi İstanbul’a başvurdum. Ailem delir- di tabii… - Nasıl geçindiniz? Garsonluk, animatörlük sonra Aksanat’ta de- kor kostüm derken Semaver Kumpanya’ya da- hil oldum. Mevzu tek başõna tiyatro da değil- di aslõnda. Tek başõma gitmek, görmek isti- yordum, tiyatro tesadüf oldu. Bir de öğret- menliği beceremiyorum, takõlan bir insanõm, ama oynamaya gelince... - Öğrencilerin karşısında tutuk ama sah- nede rahat. Nasıl oluyor bu? Hayat kurallardan oluşuyor ve bu yüzden kendimizi ifade etmekte zorlanõ- yoruz. Sahneyse çok özgür bir alan. Çok becerikli bir adam da değilim, çekiç çivi verseniz şuraya çakama- yabilirim, ama sabahlara kadar oyunculuğun hassas noktalarõ, kat- manlarõ üzerine kafa yorabilirim. - Uzak İhtimal’in deneme çe- kimlerinde heyecanınız başta yolunuzu kesmiş ama sonra yö- netmeni ikna etmişsiniz. Doğru mu? Evet. Onlar da haklõ tabii, ak- törleri gördükleri gibi değerlen- diriyorlar, ama hayatta nasõl ol- duğumuz değil, sahnede ne yaptõğõmõz önem- li. Mahmut Fazıl Coşkun’a bana bir şans da- ha vermesini söyledim, o da güvendi bana. - Bir müezzini oynamak sizi ne kadar zor- ladı? Başta heyecanlandõm ama senaryoyu oku- yunca, göndermeleri olmadõğõnõ, bir şeylerin al- tõnõ çizmediğini gördüm. Filme bir aşk hikâyesi olarak baktõm ve Musa’yõ bir müezzinden çok Anadolu’dan İstanbul’a gelip aşka düşmüş her- hangi bir insan olarak kurdum. Konu aşk olunca da din, õrk, mezhep ortadan kalkar za- ten. - Sade bir karakter ortaya koymanıza rağ- men çok da renkli biri Musa. Meraklõ, çocuksu, saf, açõk. Bir de alõşõk ol- madõğõmõz, önyargõlarõ bertaraf eden bir mü- ezzin örneği... Önyargõlar bize öğretilenlerle il- gili. Oysa insanlar çeşit çeşit, din adamlarõ da öyle. Musa’yõ dine yaslasaydõk Musa’dan ka- lõp bir tip çõkardõ. Oysa biz tip değil, karakter yaratmaya çalõş- tõk. Bir de role çalõşõrken bol bol Halil Cibran okudum. O da bana saf bir bakõş getirdi ve o ba- kõş karõncayõ ezemeyecek, aşka açõk, kadõnlarõ seven, saf bir adam çõkardõ. Ayrõca çocuklu- ğunda bayram namazlarõna, ca- miye gitmiş biri olarak, Musa ba- na çok da yabancõ biri değildi. Bu yüzden farklõ rollerde nasõl olaca- ğõmõ ben de çok merak ediyorum. - Hacivat Karagöz Niçin Öldürüldü, Kos- mos’ta da rol almışlığınız var. Bundan son- ra özellikle çalışmak istediğiniz yönetmen- ler var mı? Oyuncu olarak ancak filmler aracõlõğõyla yö- netmenlerin dünyasõna girebiliyoruz. Ben ön- ce gönlümün istemesine bakõyorum, mesela fantastik sinemayõ, bir şeyin formunun bozu- lup anlatõlmasõnõ çok seviyorum. Tim Burton favorilerimden. Bu yüzden Ezel Akay’la ça- lõşmayõ çok istemiştim, hâlâ da istiyorum. - Peki, ailenizin ödüllerden sonra fikri de- ğişti mi? Çok mutlu oldular olmasõna da babam şim- di de “Devlet Tiyatroları’nda oyuncu ol, dü- zenli maaş alırsın” diyor, ama ben böyle mut- luyum. Nadir Sarõbacak, Bursa İpekyolu Film Festivali’nin de ‘en iyi erkek oyuncusu’ ‘İhtimal’lerden oyunculuğu seçti Mahmut Fazıl Coşkun’un çok ödüllü ilk filmi ‘Uzak İhtimal’de Nadir Sarıbacak’a Görkem Yeltan eşlik ediyor. “Tiyatro bir tesadüftü” diyor Nadir Sarõbacak, “istediğim tek başõma yol almak, kendimi görmekti.” Yine de ‘bir ihtimal daha var’ diyerek öğretmenlikten istifa etti, oyunculuk eğitimi aldõ. ‘Uzak İhtimal’ filmindeki Musa karakteriyle dört festivalde ‘en iyi erkek oyuncu’ seçildi. ULUSAL YAYIN KONGRESİ Türk yayõncõlõğõ sorunlarõ masaya yatõrõlacak ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Kültür ve Turizm Bakan- lõğõ’nõn koordinatörlüğünde ya- yõncõ, yazar, çevirmen ve telif ajanslarõ platformu meslek ör- gütleri işbirliğiyle düzenlenen “5. Ulusal Yayın Kongresi”nin açõlõşõ, 4-5 Aralõk tarihlerinde Ankara’da yapõlacak. Açõlõşõnõ Kültür ve Turizm Bakanõ Er- tuğrul Günay’õn yapacağõ kon- gre ile Türk yayõncõlõğõnõn sek- törleşmesi, sorunlarõnõn belir- lenerek çözüm önerileri getiril- mesi ve uluslararasõ yayõncõlõk sektörü ile rekabet edebilir se- viyeye çõkartõlmasõ amaçlanõyor. Birincisinden 70 yõl sonra ya- põlacak olan kongrede, diğerle- rinden farklõ olarak, kamu ku- rumlarõnõn içeriğini belirleyip tartõşmaya açtõğõ gündem ve katõlõmcõlar yerine kongre gün- demini “Ulusal Yürütme Ko- mitesi” belirleyecek. Açõlõş otu- rumuna yazar Doğan Hızlan ve yazar Elif Şafak da katõlarak Türk yayõn ve yazõn hayatõna ilişkin birer konuşma yapacak. İlk ulusal yayõncõlõk kongresi, yeni alfabeyle yeniden okuma yazmayõ öğrenen, duygularõnõ yeniden ifade etmeye başlayan bir toplumun bilgi açõğõnõ ka- patacak ve büyümeyi sağlaya- cak bir yayõncõlõk sektörüne ih- tiyaç duyulan bir dönemde, 1939 yõlõnda düzenlenmişti. Kültür Servisi - Fransa’da devam eden “Türkiye Mevsimi” kapsamõnda, ga- zeteci, televizyoncu, fotoğrafçõ Güneş Karabuda’nõn “Yaşar Kemal’in 50 yı- lı” isimli fotoğraf sergisi önceki gün açõl- dõ. Paris’teki Elele Göçmen ve Kültür Merkezi’nde açõlan sergiye gelen Türk edebiyatõnõn usta kalemi Yaşar Kemal, Güneş Karabuda, Sipa Press’in kurucu- su ve eski sahibi Gökşin Sipahioğlu, Reuters Fotoğraf Başkan Yardõmcõsõ ve bu yõlõn World Press Photo yarõşmasõnõn Jüri Başkanõ Ayperi Karabuda Ecer’in yanõ sõra Paris’te yaşayan ünlü Türkler ve Fransõz gazeteciler katõldõ. Bugüne ka- dar hiç görülmemiş fotoğraflarõn da bu- lunduğu sergi 14 Aralõk’a dek görülebi- lecek. Lütfi Özgünaydın’õn yarõn açõ- lacak olan “Yaşar Kemal’in Çukuro- va’sı” sergisi ise 30 Aralõk Çarşamba’ya kadar sanatseverlerle buluşacak. Paris’te Yaşar Kemal mevsimi ‘YAŞAR KEMAL’İN 50 YILI’ SERGİSİ AÇILDI Güneş Karabuda, Paris’teki Elele Göçmen ve Kültür Derneği’nde “Yaşar Kemal’in 50 yılı” sergisinin açılışında, Yaşar Kemal ile birlikte. Laodikya’nın caddeleri günyüzüne çıkarıldı Kültür Servisi - Oscar Ödülle- ri’nden esinlenerek 1962 yõ- lõnda verilmeye başlanan The Golden Horse Awards (Altõn At Ödülleri), cumartesi günü Taipei şehrinde yapõlan tö- renle sahiplerini buldu. Çin’in en önemli sinema ödülü ola- rak görülen ve sadece Çince filmlere verilen ödüllere bu yõl, Leon Dai’nin ‘No Puedo Vi- vir Sin Ti’ (Sensiz Yaşaya- mam) adlõ filmi damgasõnõ vurdu. Baba-kõz ilişkilerini gerçek hayattan esinlenerek anlatan bir dram olan film, “En İyi Film”, “En İyi Yö- netmen”, “En iyi Senaryo” ve “En Çarpıcı Tayvan Fil- mi” dallarõ olmak üzere dört ödül birden kazandõ. Gecede “En İyi Belgesel” ödülüyle birlikte, “En İyi Ses Efekti” ve “En İyi Kurgu” ödülleri- ni ‘KJ: Music and Life’ ad- lõ belgesel kazandõ. “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü, ‘The Beast Stalker’ adlõ filmdeki rolüyle Nick Cheung ve ‘Cow’ adlõ filmdeki rolüyle Huang Bo arasõnda paylaştõ- rõlõrken, “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü ise ‘The Message’ adlõ filmdeki ro- lüyle Li Bingbing’e verildi. ‘İnsan Hakkõ Olarak Konut’ MİMARLARODASIKONUTSEMPOZYUMU Kültür Servisi - Mimarlar Odasõ İstanbul Büyükkent Şubesi’nin düzenlediği “Konut Sempozyumu” 3-4 Aralõk günlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlõk Fakültesi Prof. Nezih Eldem Konferans Salonu’nda gerçekleşecek. İki gün boyunca 4 oturumda “konut” temasõ mimari, sosyolojik, felsefi, hukuki bağlamlarda ele alõnõp tartõşõlacak. 3 Aralõk Perşembe günü saat 10.00’da başlayacak olan sempozyumun ilk tematik sunumunu “İnsan Hakkı Olarak Konut” başlõğõyla Prof. Dr. Ruşen Keleş, ikincisini ise “Türkiye’nin Konut Tarihine Sunum Biçimleri Olarak Yaklaşmak” başlõğõyla Prof. Dr. İlhan Tekeli yapacak. Aralarõnda Doğan Hasol, Cengiz Bektaş, Erdal Aktulga, Yıldız Uysal, Mücella Yapıcı, öğretim üyeleri Cevat Geray ve Betül Çotuksöken’in de bulunduğu çok sayõda mimar ve akademisyenin yer alacağõ sempozyumda eski SHP Genel Başkanõ Murat Karayalçın ile Türkkent ve Konut Birlik önceki Genel Başkanõ Oğuz Soydan da katõlacak. Tayvanlı yönetmen Leon Dai, ‘No Puedo Vivir Sin Ti’ (Sensiz Yaşayamam) adlı filmiyle dört ödül birden kazandı. Altõn At Ödülleri sahiplerine verildi 14. yüzyıla ait seramikler bulundu Kültür Servisi - Edirne’nin Zindanaltõ mevkisinde- ki sur kazõlarõnda, Trakya’daki en erken Osmanlõ dönemine ait seramik örnekleri ortaya çõkarõldõ. Konuya ilişkin açõklama yapan Edirne Müze Mü- dürü Hasan Karakaya, Eski Edirne Ticaret Bor- sasõ’nõn bulunduğu alanda yapõlan Roma İm- paratoru Hadrianus dönemine ait şehir surla- rõndaki kazõlarda, kalenin ilk inşa haline ulaşõ- lõp 2 burcu ile 1 kulesinin ortaya çõkarõldõğõnõ, ay- rõca ortaçağa ait bir seramik fõrõnõnõn da bu- lunduğunu söyledi. Kültür Servisi - Denizli’deki Laodikya antik kentkazõlarõnda, Anadolu’daki en geniş tören ve fes-tival caddesi ortaya çõkarõldõ. Laodikya AntikKenti Kazõ Heyeti Başkanõ Prof. Dr. Celal Şim-şek, çalõşmalarõnda kentin ana güzergâhõnõ oluş-turan stadyum caddesindeki kazõlara ağõrlõk ver-diklerini söyledi. Bu caddenin 110 metrelik bö-lümünü kazdõktan sonra tören ve festival cad-desine ulaştõklarõnõ dile getiren Şimşek, Ana-dolu’nun en geniş tören ve festival caddesini or-taya çõkardõklarõnõ vurguladõ. Pinokyo, İstanbul’da sahnelenecek Kültür Servisi - ETİ’nin çocuklarõn kültürel ve kişisel gelişimlerine katkõ sağlamak ve onlarõ tiyatro sanatõ ile buluşturmak amacõyla 2001 yõlõnda hayata geçirdiği Eti Çocuk Tiyatrosu, 5 - 6 - 12 - 13 Aralõk tarihlerinde İstanbul’da Akatlar Terakki Vakfõ Kültür Merkezi’nde “Pinokyo” oyunuyla sahne alacak. Oyun, saat 12.30 ve 15.00’te izleyicilerle buluşacak. Her yalan söyleyişinde burnu uzayan Pinokyo’nun öyküsü, İstanbul’dan sonra sõrasõyla Bilecik, Kütahya, Eskişehir, Afyon, Uşak, Manisa, İzmir ve Balõkesir’de olacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear