24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 24 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 D i n l e n i y o r s u n . . . İ z l e n i y o r s u n . . . S u s t u r u l d u n . . . Korku imparatorluğu YARIN: TİYATRO SANATÇILARI MÜJDAT GEZEN, FERHAN ŞENSOY, BİRLEŞİK KAMU-İŞ GENEL BAŞKANI HASAN KÜTÜK, İSTANBUL TABİP ODASI BAŞKANI ÖZDEMİR AKTAN 8 ŞULE KÖKTÜRK Avrasya Kamuoyu Araştõrmalarõ Merke- zi’nin (AKAM), 174 milletvekili ile yaptõ- ğõ araştõrmaya göre, milletvekillerinin yüz- de 82’si cep telefonlarõnõn, yüzde 71.4’ü ev telefonlarõnõn, yüzde 78.2’si TBMM’deki odasõnda yaptõğõ görüşmele- rin dinlendiğini düşünüyor. AKP’lilerin yüzde 60.3’ü TBMM’deki odasõndan yap- tõğõ görüşmelerin dinlendiğini belirtti. AKAM’õn 69 Cumhuriyet Halk Partili (CHP), 61 Adalet ve Kalkõnma Partili (AKP), 32 Milliyetçi Hareket Partili (MHP), 7 Demokratik Toplum Partili (DTP), 3 Bağõmsõz ve 2 Demokratik Sol Partili (DSP) olmak üzere toplam 174 mil- letvekili ile görüşülerek yapõlan araştõrma- nõn sonuçlarõ açõklandõ. Araştõrmaya katõlan vekillerin yüzde 82’si cep telefonlarõnõn dinlendiğini, yüzde 18’i dinlenmediğini dü- şünürken, yüzde 71.4’ü ev telefonlarõnõn dinlendiğini, yüzde 28.6’sõ dinlenmediğini düşündüğünü belirtti. Araştõrmaya katõlan milletvekillerinin yüzde 78.2’si, Meclis’te- ki odasõndan dinlendiğini düşünürken, yüz- de 21.8’i dinlenmediğini düşünüyor. Araş- tõrmada, AKP’li milletvekillerinin “Mec- lis’teki odanızdan yaptığınız telefon gö- rüşmelerinizin dinlendiğini düşünüyor musunuz” sorusu ayrõ başlõk altõnda ele alõndõ. Bu soruya AKP’li vekillerin yüzde 60.3’ü “evet” yanõtõ verirken, yüzde 39.7’si “hayır” dedi. Araştõrmaya katõlan vekillere “Size karşı ortam dinlemesi yapıldığını düşünüyor musunuz” sorusu da soruldu. Vekillerin yüzde 79.3’ü bu soruya “evet”, yüzde 20.7’si “hayır” yanõtõnõ verdi. Vekil- lerin yüzde 91.5’i “telefonda mahrem ko- nularını konuşurken tedirgin olduğunu” belirtirken yalnõzca yüzde 8.5’i “tedirgin olmadığını” söyledi. AKP’li vekillerin verdiği yanõtlar da tüm vekillerin verdiği yanõtlara benzer nitelikte. AKP’li vekillerin yüzde 80.5 ’i tedirgin olduğunu belirtirken yüzde 19.5’i olmadõğõnõ ifade etti. ‘DİNLEMELER YASAL DEĞİL’ “Telefon ve ortam dinlemelerinin yasal olmayan yollarla da yapıldığını düşünü- yor musunuz” sorusunun yöneltildiği mil- letvekillerinin yüzde 81.9’u “evet”, yüzde 18.1’i “hayır” yanõtõnõ verdi. Milletvekille- rine “Yasal olsa bile telefon dinlemek özel hayatın gizliliği ilkesine aykırıdır, söylemine katılıyor musunuz” sorusu da soruldu. Buna ise vekillerin yüzde 82.6’sõ “katılıyorum” yüzde 17.4’ü “katılmıyo- rum” yanõtõnõ verdi. Araştõrmaya katõlan milletvekillerinin yüzde 85.3’ü “dinleme kayıtlarının delil sayılmasının doğru olmadığını”, yüzde 14.7’sinin doğru olduğunu düşünüyor. Dinleme kayõtlarõnõn delil sayõlmasõna iliş- kin AKP’li vekillerin verdiği yanõtlar de- ğerlendirildiğinde, bu vekillerin yüzde 56’sõ “evet” yüzde 44’ü “hayır” dedi. Ve- killere “Dinleme kayıtlarının iktidar partisine servis edildiğine inanıyor mu- sunuz” sorusu da soruldu. Bu soruya ve- killerin yüzde 71.3’ü “inanıyorum”, yüz- de 12.8’i “inanmıyorum” yanõtõnõ verir- ken, yüzde 15.9’u fikir belirtmemiş. Tele- fon dinlemelerini son dönemde artmasõnõn sebebi sorulan milletvekillerinin yüzde yüzde 40.1’i “Devlet içerisindeki kutup- laşma ve kurumların çatışması” yanõtõnõ işaretlerken, yüzde 39.3’ü “muhalifleri sindirme çabası”, yüzde 17.5’i de “Yol- suzluk ve çetelerle mücadele” yanõtõnõ verdi. “Muhalif grupların özellikle din- lendiği iddialarına katılıyor musunuz” sorusunun yöneltildiği milletvekillerinin yüzde 76.5’i “katılıyorum”, yüzde 23.5’i “katılmıyorum” yanõtõnõ verdi. Araştõrmada milletvekillerine dinleme kayõtlarõnõn iktidar tarafõndan medyaya servis edildiği iddialarõna katõlõp katõlma- dõğõ da soruldu. Vekillerin yüzde 77.3’ü katõlõyorum, yüzde 22.7’si “katılmıyo- rum” dedi. “Türkiye’nin giderek polis devleti rejimine doğru sürüklendiği, söylemine katılıyor musunuz” sorusuna vekillerin yüzde 61.4’ü katõlõyorum, yüzde 38.6’sõ katõlmõyorum yanõtõnõ verdi. SELDA GÜNEYSU ANKARA - Çağdaş Gazete- ciler Derneği (ÇGD) Başkanõ Ahmet Abakay, yasadõşõ din- lemeler konusunda Başbakan Erdoğan’õn, “Bunun altında siyasi bir amaç aramayın” de- diğini anõmsatarak, “Bunun al- tında siyasi amaç aranmaya- cak da neyin altında arana- cak? Dinlemelerde elbette si- yasi bir amaç var. Sen ülkenin başbakanısın. Hükümetin ve senin bütün işlemlerin poli- tiktir, siyasidir” dedi. Abakay, telefon dinlemelerinin kişilerin özel yaşamõnõ tehdit edici bir hal aldõğõnõ söyledi. Abakay, “En tehlikeli ve vahim olan ise dinlemelerin ne yazık ki Başbakan’dan Adalet Ba- kanı’na, yetkili tüm kişilerin bilgisi ve onayı ile gerçekleş- mesidir” dedi. “Bu ülkenin Ulaştırma Bakanı, kısa bir sü- re önce yaptığı açıklamada, ‘Yanlõş işiniz yoksa dinleme- lerden korkmayõn. Korkusu olan dinlenmekten çekinir. Korkunuz yoksa neden tepki gös- teriyorsunuz?’ gibi ifadeler kulanmıştı. Yani ülke yö- neticileri din- leme- l e r konusunda bu kadar duyarsız. Onlar bu kadar duyarsız olur- sa, toplum da o kadar demok- rasiden uzaklaşır. Demokrasi- nin dışında tutulur” görüşünü dile getiren Abakay, ülkede ar- tõk yüksek yargõ organlarõ ve yetkililerinin de dinlendiğine ve bu dinlemelerden kişilerin haberi olmadõğõna, kişilerin salt dinle- melere dayanarak “zanlı, şüpheli ve suçlu” muamelesi gördüğüne vurgu yaptõ. Abakay, şöyle ko- nuştu: “Başbakan dinlemeler ko- nusunda, ‘Bunun altõnda siyasi bir amaç aramayõn’ diyebiliyor. Bunun altında siyasi amaç aranmayacak da neyin altında aranacak? Dinlemelerde el- bette siyasi bir amaç var. Sen ülkenin başbakanısın. Hükü- metin ve senin bütün işlemle- rin politiktir, siyasidir. Mu- haliflerini yok etmek üzeredir siyasetin amacı. Başbakan’a sormak gerekiyor. Yurttaşlar dinlemeler konusunda ne ya- pacak? Başbakan, konumu ge- reği dinlemelerden korkma- yabilir. Ancak yurttaşlar kor- kuyor, çekiniyor. Korkunca çekimser kalıyor. Vatandaş kimi kime şikâyet edecek? Baş- bakan böyle konuşunca ‘Kadõyõ kime şikâyet edeceğim’ anlayı- şı ortaya çıkıyor.” ‘EN ÇOK ZARARI GAZETECİLER GÖRÜYOR’ Yasadõşõ dinlemelerden en çok zararõ medya mensuplarõnõn gördüğüne dikkat çeken Abakay, gazetecilerin işini yapamaz ha- le geldiğini vurguladõ. Abakay, “Gazeteciler yeri geldiğinde gizli dahi olsa kamuoyunun bilmesi gereken bilgilere ulaş- makla görevlidir. Onun en büyük görevi, kamuoyunu il- gilendiren konuları anlat- maktır. Ancak ne yazık ki Türkiye’de bu koşullar altın- da çalışan gazeteciler sürekli ‘suçlu ve zanlõ’ konumuna dü- şürülüyor. Görevini yapamaz hale getiriliyor. Hele ki med- yanın yüzde 60’ından fazlası, şu ya da bu yolla, baskıyla, de- netime alınmışsa” dedi. Abakay, “Dinlemeler konu- sunda, sanıyorum Adalet Ba- kanı’ydı, bir açıklama yapıldı. ‘Yasadõşõ dinlemelere yönelik verilen cezalarõ arttõracağõz. Bu- nun için yeni yasa değişikliği ha- zõrlõyoruz’ denildi. Bu da çok komik bir savunmadır hükü- met için. Siz var olan yasaları uygulamıyorsunuz ki. Yeni yasa ile hedef şaşırtmaya gerek yok” görüşünü dile getirdi. Abakay sözlerini şöyle sür- dürdü: “Hükümet bugün sü- rekli demokrasiden söz ediyor. Kürt açılımı konusunda ‘de- mokratik’ olduğunu söylüyor- lar. Buna bir itirazımız yok ancak Kürt açılımı konusun- da demokratikler de dinle- meler konusunda neden de- mokratik değiller? Varılan nokta hiç de iç açıcı değil. Türkiye’nin şimdi asıl dinle- meler konusunda demokratik olması gerekir. Sen bir yandan ‘açõlõm’ yapıyorsun, diğer yan- dan ‘ülkeyi kapatõyorsun.’ Te- mel hak ve özgürlükleri hiç gündemine almıyorsun. Suçlu yaratıyorsun. Bu sahtekârca bir pozisyondur. Tepkisiz bir toplum oluşturmaya çalışılı- yor. Bu hiç sağlıklı değildir. Her şey alabora olmuş du- rumda. Hükümete güven kal- mamış, zedelenmiş. İşte top- lumun vardığı nokta budur. Belki de hedeflenen buydu.” DENİZ TATARER MHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Faruk Bal, AKP hükümetinin iktidarõnõn devamõ için “telekulak” operasyonlarõyla yüksek yargõ organlarõ başta olmak üzere tüm top- lumu baskõ altõna almak istediğini belirte- rek, yaratõlan korku ortamõnõ “Jurassic Park” a benzetti. MHP’li Bal, eski çağlarda yaşayan dina- zorlarõ, DNA’larõnõ bularak yeniden can- landõran bilim adamõnõn öyküsünün konu edildiği “Jurassic Park”õn Türkiye’de son dönemde yerleştirilen korku imparatorlu- ğuyla benzerlik gösterdiğini belirterek, “Öyküde yaratılan yaratıklar önce onu yaratan bilim adamından başlayarak o ça- ğın tüm değerlerini yok etmişti. Dinle- melerle karşımıza çıkan sonuç da böyle- dir. AKP yarattığı canavarları, iktidarı- nın devamını sağlayabilecek bir korku ve baskı aracı olarak kullanıyor” dedi. Ada- let Bakanõ Sadullah Ergin’in “113 bin 270 kişinin telefonları dinlendi” yönündeki açõklamalarõnõn gerçeği yansõtmadõğõnõ da ifade eden Bal, şunlarõ söyledi: “Bakanın verdiği bu rakamlar bir delile ve belgeye dayanmıyor. Rakamların doğru olsa bi- le 113 bin kişinin dinlenmesi ancak ‘is- tibdat’ döneminde görülebilecek yaygın bir kontrol halini ifade eder. Ayrıca bakanın verdiği rakamlar mahkeme kararlarıyla ortaya çıkan dinlemeleri gösteriyor. Mah- keme kararı olmadan yapılan dinleme- lerin ise hesabını kimse bilmiyor.” ‘ÇIPLAK İNSAN PSİKOLOJİSİ YARATILDI’ Ergenekon soruşturmasõ adõ altõnda yüz- lerce kişinin özel hayatlarõnõn, aile hayatõ- nõn ve görüşmelerinin deşifre edildiğini söy- leyen Bal, “Özel hayata ilişkin değerleri çiğnenen insanlar çıplak insanın ruh ha- line bürünür, insanlar bu şekilde dola- şamazlar ve endişelenir. Türkiye’de de vaziyet budur. Kurum ve kuruluşların başındaki kişiler AKP’nin korku impa- ratorluğunun yaratmış olduğu baskı- dan çok ciddi bir şekilde etkinlendi. Er- genekon iddianamelerini okuyan her ki- şi, kendilerinin de dinleneceği endişesine kapıldı. Bu dinleme Bu öyle bir noktaya geldi ki, Ergenekon soruşturmasını yü- rüten savcılarının idari amiri durumun- daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcı- sı’nın, Yargıtay’ın, milletvekillerinin dinlenmesine kadar vardı. Gazeteler Ge- nekurmay Başkanı’nın dinlendiğini iddia eder hale geldiler. Tüm toplumda ‘çõplak insan’ psikolojisi var ve herkes AKP’nin baskısı altında eziliyor” diye konuştu. Bal, “Gelinen süreç, Hitler ve Stalin dö- nemlerinde yaşanan antidemokratik re- jimin yaratmış olduğu baskı kadar teh- likeli ve vahimdir” uyarõsõnda bulundu. TARKAN TEMUR Eski Adalet Bakanõ Mehmet Mo- ğultay, AKP iktidarõnõn referansõ- nõn anayasa ve hukuk değil, din ol- duğunu belirterek, dine dayalõ bir ik- tidar anlayõşõnda, hukuk devletinin ve laikliğin yerinin olmayacağõnõ söyledi. Yüksek yargõnõn telefonlarõnõn dinlemeye alõnmasõnõ demokrasinin temeli olan hukuk devletine ciddi za- rar verdiğini belirten Moğultay, hu- kuk devletinin koşullarõnõn başõnda bağõmsõz yargõnõn geldiğini söyle- di. Çağdaş bir devlette yurttaşlar üzerinde yargõ gücü kadar doğrudan etkili başka bir güç olmadõğõnõ be- lirten Moğultay, “Bir ulusa yer- yüzünde yüklenebilecek en büyük ceza cahil, kokuşmuş ve bağım- sızlıktan yoksun bir adalet me- kanizmasıdır. Bağımsız yargı her- kes içindir” dedi. Bağõmsõz yargõ- dan ödün verildiğinde hukuk dev- letinden de söz edilemeyeceğini belirten Moğultay, “Yargıya güven sarsılırsa, yargının temelleri yı- kılırsa, ülkedeki herkes yıkılan hukuk sisteminin altında kalır. Bugün ülkemizde anayasaya ve hukuka aykırı olarak yargıç ve savcıların telefonları dinleniyor. Bunun nedeni yargıya gözdağı vermek, yargının bağımsızlığını zedelemektir. Yargıç ve savcıların dinlenmesini kim istiyor? Adalet Bakanlığı müfettişleri. Bu mü- fettişler de Adalet Bakanlığı’na bağlı. Yani bağımsız değiller. AKP iktidarının sicili de pek par- lak değil. AKP iktidarının refe- ransı anayasa, hukuk değildir, dindir, dinciliktir. Dine dayalı bir iktidarda hukuk devletinin la- ikliğin yeri olmaz. Ulema olur, ama hukuk olmaz” diye konuştu. ‘HÜKÜMET BASKISI’ Moğultay, hukukun üstünlüğü il- kesiyle bağdaşmayacak kararlarõn alõndõğõ ve kurallarõn konulduğu bir sürece katkõ sağlayanlarõn, bir gün hukuka sõğõnmak zorunda kalacak- larõnõ vurguladõ. Benzer örnekle- rin, Türkiye’nin yakõn tarihinde yer aldõğõnõ anõmsatan Moğultay, “Bu- gün görünüşte yasaya uygun ama özünde ne yasaya ne de hukuka uygun olmayan işlemler yapıl- maktadır. Bugüne kadar yargı üzerinde mevcut hükümet tara- fından sağlanan baskı ile yapıl- maktadır” dedi. Jurassic Park benzetmesi ‘AKP’nin referansõ dincilik’ ESKİ ADALET BAKANI MOĞULTAY Eski Adalet Bakanõ Meh- met Moğultay, yüksek yar- gõçlarõn telefonlarõnõn din- lenmesinin yargõya gözdağõ vermek amacõ taşõdõğõnõ be- lirterek “yargõ bağõmsõzlõğõ ciddi yara almaktadõr” dedi. ‘Dinlemelersiyasiamaçlõ’ ‘Hükümetin gözü Kürt açõlõmõnda, demokratik dinlemelerde değil’ diyen ÇGD Başkanõ Abakay, dinlemelerle tepkisiz bir toplum yaratma hedeflerine ulaştõklarõnõ söyledi Bal: AKP yarattõğõ Jurassic Park canavarõ ile kendisini de köşeye sõkõştõran korku imparatorluğunun içine düştü İ. Bülent ÇELİK / 18 Kasım 2009 VATAN AKP’li vekiller de dinlendiğini düşünüyor AKAM ARAŞTIRMASI T oplum üzerinde yaratõlan korku ve baskõnõn demokratik re- jim için bir “tehdit” olduğunun da altõnõ çizen Bal, özet- le şunlarõ kaydetti: “Yüksek yargı mensuplarında yer- leştirilen ‘dinlenme’ endişesi aslında yargının fonksiyon- larını sınırlandırılmasıdır. Yargı kurumu, yasama erki- ni ve iktidarı denetlemekle ve dengelemekle yükümlüdür. Ancak, kendisi dinlenen bir hakim bu korku altında ikti- darı denetleme görevini nasıl yapacaktır? Bir hâkim, din- leme kararı verirken, kendi telefonunun da o listede ol- duğunu bile bile nasıl onay verir? Kişisel hayatını dinle- nebilir hale getiren bu hâkim hangi ruh halindedir ? Bu hâ- kimler, ya bilmeden kendisinden saklanarak bu kararı ver- miştir ya da baskılar nedeniyle bilerek bu kararı veriyor. Her iki durumda son derece vahimdir. Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı, Yargıtay’ın dinlemesi üzeri- ne ‘Biz savunmaya geçtik’ demiştir. Yargının savunmaya geçtiği düzen demokratik bir düzen olamaz. Karar mekanizması kendisini savunacak duruma düşürülmüş ise burada parlamenter demok- rasinin denge ve denetim me- kanizmaları bozulmuş de- mektir. Yargı, yasama ve yürütmeyi denetleyemiyor, dengeleyemiyorsa rejimin DNA’sı bozulmuştur.” ‘ R E J İ M İ N D N A ’ S I B O Z U L D U ’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear