28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 24 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Darbeye Değil Sana Karşı... Gözünüzden kaçtıysa dünkü gazetemizde yayımlanan, çizerimiz Behiç Ak’ın çizgi bandını kesinlikle okumalısınız... Günümüz kavram kargaşası tuzağında, darbecilik, darbeciler safında olma tehdidi, baskısı ile, insan hakları, hukuk düzeni arayışlarının nasıl bastırılmakta olduğunu, mantığını, gerekçelerini, mizahın üstün dili, elbette yeteneği ile, gülümseyerek çıplak, çarpıcı biçimde görme şansını kaçırmayın... İnsan hakları, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün olmazları, sandık, Meclis çoğunluğunu yakalamış iktidar gücü eliyle, yaşamın her alanında ayaklar altında. İster birey isterse kurumsal olarak kim ki bu ihlalleri, iktidar icraatlarını güçlü, etkin bir biçimde gündeme getiriyor, eleştirmeye kalkıyor.. saldırı, tehdit, suçlama altında kaıyor. Gerçekler öylesine tersyüz edildi, gerçekle sanal öylesine yer değiştirdi ki... İktidar gücü ile hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alınması, yargı bağımsızlığının katledilmesinde çok yıkıcı bir adım, Başbakan’a bağlı yargının dinlenmesi skandalı üzerine protesto eylemi düzenleyen baroları, avukatların yürüyüşünün anlamının algılanmasını, “darbeci baro” damgalaması ile karalama kampanyası pankartı kirletiyor... Başbakan Erdoğan’dan başlayan, AKP yandaşı koro medyada “darbeci” karalamaları daha bir öfkeli dillendirilirken, dinlenen yargıçların, Ergenekoncu “darbeci” zanlısı oldukları imajı pekiştiriliyor. Sonuçta demokrasi adına, darbecilerin yakalanması, suç kanıtlarının bulunması uğruna kimi küçük hukuk ihlallerinin masum görülmesi gerektiği savunması pervasız yapılıyor... Darbelerden ağır bedeller ödemiş, canı çok yanmış toplumun, darbeciler yanında yer alma korkusu ile sindirilmesi sağlanıyor. Bir adım ileri dinleme skandalları üzerinden öylesine senaryolar yazılıyor ki, kimin kimi dinlediği, kimin suçlu kimin mağdur olduğu öylesine tersyüz oluyor ki... Geriye bir tek dinlenmenin korkusu, korku imparatorluğu ile kitlelerin sindirilmesi gerçeği kalıyor... Geçen cumartesi günü Cumhuriyet Kadınları’nın Bodrum Turgutreis şubesinin açılış etkinliği kapsamında düzenlenen panelde Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nu daha bir dikkatle dinliyorum... Ne kadar kendimi koruduğumu sansam da çok profesyonel kamuoyu yönlendirme teknikleri, medya, büyük iktidar gücü, cemaat örgütlülüğü, para güçleri, dış destekli saldırılar cephesinin yarattığı baskıların terörü, suçlamalarının etkisinde kalıyor olmalıyım ki.. “Yargıçların dinlenmesi skandalını çok mu abarttık” sorusuna yanıt bulmaya çalıştığımın bilincine varıyorum... Kanadoğlu, hukuk, anayasal, yasal düzen içinde işin boyutlarını anlattıkça, birilerinin insan hakları, hukuk, demokrasiyi savunma maskeleri daha bir sırıtıyor. Cumhuriyet’in “Korku İmparatorluğu” yazı dizisine neden öfkelendikleri daha bir çıplak anlaşılıyor. Daha doğrusu yargı bağımsızlığının savunulmasında titizliğin nasıl da her insanın yaşamsal insan hakkı, değeri olduğu, çıplak su yüzüne çıkıyor... Devlet kurumlarını ele geçirme, kirli çıkarlar ittifakında iktidar gücünü kullanmada sınır, ahlak, etik tanımayanların acelecilikleri, öfkeleri anlaşılır oluyor... Yeri gelmişken yine hukukçu kökenli Cumhuriyet Kadınları örgütlenmesinin başkanı Av. Şenal Sarıhan’ın Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, laiklik.. ile kadın hakları kazanımında alınmış yolda değil sadece, en temel insan hakları, demokrasinin kadın- erkek savunulmasında, ilkelerden yola çıkmış örgütlülüğün, direnmenin günümüzdeki daha bir yaşamsal anlamı, önemi de kavranıyor... Arkadaşımız Mustafa Balbay’ın dünkü sorgulamasını, bu yazıyı yazabilmek üzere sonuna kadar izleyemedim. Avukatlarının çarpraz sorgulama öncesi suçlamaya ana kanıt yapılmaya çalışılmış bilgisayar bant kayıtları, izinsiz çekimler üzerinden yaptıkları ön çalışmalar, bilirkişi raporları, bu belgelerin geçersiz sayılması istemini açıklarken verdikleri bilgiler.. bir tek önemli gerçeğin altını çizebilmem için yetti de arttı bile... Davanın bu aşamasında mahkeme ne karar verirse versin, belki yakın, belki çok uzak, sonuç yargı kararlarında, hukuk ve yasalara uygun alınmamış, üzerlerinde her tür oynamanın söz konusu olabildiği bu bilgi ve belgeler, yasal geçerliliği olan kanıtlar, mahkûmiyet gerekçesi olamayacaklar... Elbette sürmekte olan bir davanın seyri üzerinde söz söylemek haddim olamaz. Ancak söz konusu halleri ile hukuka aykırı durumlar, delileri kanuna aykırı edinmeler, orijinal değil kopyalanmış metinler.. gerçeği değişmedikçe, delil niteliklerinin ortadan kalkmadığını söyleme olanağı olabilir mi? soner@cumhuriyet.com.tr IMF: Küresel ekonomide, yüksek düzeyde kõrõlganlõk sürüyor Ekonomi Servisi - IMF Başkanõ Domi- nique Strauss-Kahn, küresel ekonominin ola- ğanüstü bir iyileşme gerçekleştirerek topar- lanmanõn başlangõç noktasõna geldiğini, an- cak kõrõlganlõklarõn sürdüğünü belirterek “Fırtına geçti, en kötü önlendi. Karşılaşı- lan zorluklar büyük. Kriz sırasında herkes ortak bir amaç etrafında birleşmişti. Ya- ni önümüzdeki yol daha az açık olacak. Da- ha becerikli manevra yapmaya ve belki de bir miktar ‘aynõ gruptan olanlar’ gibi dü- şünmeye gereksinimimiz var” dedi. IMF’nin internet sitesinde yayõmlanan ve Londra’da düzenlenen İngiliz Sanayi Kon- federasyonu yõllõk konferansõnda yaptõğõ konuşmasõnda Strauss-Kahn özetle şunlarõ söyledi: “Küresel ekonomi olağanüstü bir ilerleme gerçekleştirdi ve toparlanmanın başlangıç noktasına geldi. Fakat şoklara ve ekonomi politikaları alanlarında yan- lış adımlara karşı hâlâ yüksek düzeyde kı- rılgan. Toparlanma ekonomi politikalarını oluşturanların önümüzdeki aylarda ala- cakları kararlara bağlı. Ekonomi yöne- timleri için kritik bir an yaşanıyor.” IMF Başekonomisti Olivier Blanchard da bazõ gelişmekte olan ülkelerin kontrol edilemeyen sermaye hareketleri, balonlar ve rezerv birikimi riskiyle karşõ karşõya ol- duklarõnõ söyledi. IMF Başkanõ Strauss-Kahn, sürdürülebilir iyileşmenin, politika belirleyicilerin bundan sonra doğru adõmlarõ atmasõna bağlõ olduğunu kaydetti. HARITAGE: Genel Enerji’de birleşme yok Hariri,Türkyatõrõmcõyõenerji,telekomvetoplutaşõmacõlõközelleştirmelerineçağõrdõ Lübnan’daTürklereişçokLONDRA / İSTANBUL (REU- TERS) - İngiltere merkezli doğalgaz ve petrol arama şirketi Heritage Oil’in, Çu- kurova Grubu’nun bağlõ ortaklõğõ Genel Enerji ile birleşme görüşmeleri sonuçsuz kaldõ. Heritage Oil, görüşmelerin sonuçsuz kaldõğõnõ ve Uganda’daki varlõklarõnõ İtalyan enerji şirketi Eni’ye 1.5 milyar do- lar bedelle satmak üzere bağlayõcõ niyet anlaşmasõ imzaladõğõnõ açõkladõ. Genel Enerji Genel Müdürü Orhan Duran, karara itiraz etmeyeceklerini belirtirken Kuzey Irak’taki Taq Taq petrol sahasõnõn işletilmesi için yeni bir ortak arayõşõna girip girmeyeceklerine iliş- kin soruyu da “Böyle bir durumu her zaman değerlendiririz” sözleriyle ya- nõtladõ. Heritage Oil, Genel Enerji ile bir- leşmek için görüştüğünü haziran ayõnda açõklamõştõ. Heritage, Genel Enerji’nin iş- lettiği Taq Taq petrol sahasõndan gelecek nakit akõşõyla, Kuzey Irak’ta kendisine ait petrol sahalarõnõ faaliyete geçirmeyi planlõyordu. Birleşme sonrasõnda oluşa- cak şirketin büyüklüğünün 5.5 milyar do- lar olacağõ tahmin ediliyordu. PELİN GEL AĞAN ANTALYA - Isuzu Anadolu Satõş ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay, ÖTV indirimi uygulanan 1600 CC ve al- tõndaki araçlarõn çoğunun ithal olduğu- nu bu nedenle de bu indirimin Türk sa- nayisine kazanç getirmediğini söyledi. Antalya Auto Show 2009’a katõlan Ta- may, devletin ÖTV indiriminden önem- li bir getiri elde edemediğini, indirimin işsizliğe çare olmadõğõ gibi katma değer üretmediği için de ülke ekonomisine çare olamadõğõnõ söyledi. Tamay, “Küçük otobüslerimizde yüzde 1 ÖTV vardı. O sıfıra indi. Di- ğer ticari araçlarda da ÖTV yüzde 4’ten 1’e düştü. Yüzde 3’lük bir etki- nin satışları hızlandırma etkisi dün- yanın hiçbirinde yoktur. Kendi yağı- mızla kavruluyoruz. Hafif ağır ticari araçta önemli bir kan kaybı var. Yüz- de 50’lere gelen bir düşüş var” diye ko- nuştu. Ticari araçlarõn tamamõna yakõ- nõnõn Türkiye’de üretildiğini buna rağmen devletten destek görmediklerini de ifade eden Tamay, “ÖTV yerine KDV’nin düşürülmesi gerekiyordu” dedi. OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA BEYRUT - Lübnan Başbakanõ Saad El Hariri, ülkede istikrarõn sağ- landõğõnõ ve yatõrõm yapacak Türk şir- ketlerinin sõkõntõyla karşõlaşmaya- cağõnõ söyledi. Hariri, Türk işa- damlarõnõn Lübnan’da yatõrõm ya- pacağõ bir dönem varsa onun da bu dönem olacağõnõn altõnõ çizdi. Hari- ri, İTO Başkanõ Murat Yalçıntaş’õn başkanõ olduğu Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odalarõ Birliği (ASCAME) Genel Kurulu nedeniyle Beyrut’ta bu- lunan Türk gazetecilerle bir araya ge- lerek, sorularõnõ yanõtladõ. Hariri’nin yanõtlarõnõ şöyle özetlemek mümkün: İşbirliği artacak İki ülke arasõndaki diplomatik iliş- kiler çok iyi durumda. Lübnan dört yõldõr büyük acõlar yaşadõ. Savaşlar, altüst oluşlar vardõ. Bugün istikrarõ sağlamaya yönelik çabalarõ birleşti- ren bir hükümet var. Eğer Türk işa- damlarõnõn Lübnan’da yatõrõm ya- pacağõ bir dönem varsa o da bugün- dür. Eskiden bu kadar açõklõk ve is- tikrar yoktu. İşadamõ istikrar arar. Bu- gün istikrar sağlanmõş durumda. Enerji ve inşaat sektörlerinde plan- ladõğõmõz birçok proje var. Enerji sektöründe, telekom sektöründe, top- lu taşõmacõlõk alanõnda yapacağõmõz özelleştirmeler var. Türkiye ile Lüb- nan’õn işbirliği yapabileceği birçok alan olduğunu düşünüyorum. İlk ziyaret Türkiye’ye Ben Türk işadamlarõnõn Lüb- nan’da, Lübnanlõ işadamlarõnõn da Türkiye’de yatõrõm yapmasõnõ des- tekleyeceğim. Türkiye ilk ziyaret edeceğim ülkelerden birisi olacak. Zi- yaretimde beraberimde çok sayõda Lübnanlõ işadamõnõn bulunduğu bir heyet olacak ve Türkiye’de yatõrõm fõrsatlarõnõ araştõracaklar. Güvenoyu alõr almaz iki ülke ara- sõnda vizenin kaldõrõlmasõ için çalõ- şacağõm. Ülkelerimiz arasõndaki iliş- kileri güçlendirecek her girişimi des- tekleyeceğiz. Türkiye ile ilişkileri- mizin hem politik, hem de ekonomik olarak stratejik bir öneme sahip. TT çok iyi yatırım Türk Telekom’un ortağõyõm ancak idaresinde değilim. Ben kardeşimi Türk Telekom ile ilgili olarak ancak rakamlarõ gördüğüm zaman arõyo- rum. Türkiye çok büyük bir pazar, büyük bir potansiyeli var. Türk Te- lekom da çok iyi bir şirket. Enerjide sorun büyük Enerji sektöründe büyük so- runlarõmõz var. Halkõmõzõn yal- nõzca yüzde 60’õna elektrik sağ- layabiliyoruz. O da 24 saat değil. Enerji sek- törü önemli adõmlarõ çok hõzla at- mak zorunda olduğumuz bir alan. Elhamdülillah küresel krizde bi- le ekonomimiz büyüyor. Bunu ka- lõcõ ve sürdürülebilir hale getirmek şart. Yabancõ yatõrõmlarla, ekono- miyle ve hukuk sistemiyle ilgili birçok reformu içeren yasalarõ parlamentoya getirdik, Şimdi bunlarõ bir an önce yasalaştõrma- mõz lazõm. Ülkemizin borcunu azaltma konusuna odaklanma- mõz gerekiyor. Özelleştirmeler konusunda Körfez ülkeleriyle iş- birliği düşüncemiz var. ‘Babam suikastta ölünce siyasete girdim’ İşadamõ olmayõ seviyorum. Bunun nedenini bir örnekle anlatmaya çalõ- şayõm: İş alanõnda A’dan B’ye git- mek isterseniz, A’dan B’ye gidersi- niz ve hedefe ulaşõrsõnõz. Ancak po- litikada A’dan B’ye gitmek için ön- ce X’e, sonra Z’ye, ardõndan M’ye, daha sonra tekrar X’e dönüp belki B’ye ulaşõrsõnõz. O da belkidir. Ba- bamõn bir suikastta öldürülmesinden sonra politikaya girdim. HARİRİ TÜRK GAZETECİLERİ EVİNDE AĞIRLADI Başkanlığını İTO Başkanı Murat Yılçıntaş’ın yaptığı (ortada sağda) Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (ASCAME) Genel Kurulu’nun ardından birlik üyelerine evinde bir yemek veren Lübnan Başbakanı Saad El Hariri (ortada solda), yemek sonrasında evindeki çalışma odasında Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı. Oğul Hariri, toplu fotoğrafın özellikle babasının resminin önünde çekilmesini istedi. Türkiye’nin bölgede her geçen gün artan etkinliğinin istikrara büyük katkõsõ olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin büyük bir felaketin yaşandõğõ Filistin ile ilgili duruşuna da müteşekkiriz. Sizin İsrail ile de ilişkiniz var. Gerçekler bazen söylendiği zaman acõtsa bile günün sonunda gerçek olduğu ortaya çõkar. Gerçeklerin kredibilitesi, güvenilirliği olan kişiler tarafõndan dile getirilmesi gerekli. Ramazanda her gün 1000 kişiyle iftar yaparõm. Her iftarda da 6 masada öksüz ve yetim çocuklar olur. İf- tarõmõzõ birlikte yaparõz. İftardan sonra yukarõ çõkar çocuklarla konuşurum. Her zaman ilk işim onlara te- levizyonda ne seyrettiklerini sormak olur. Bana hep Türk filmlerini, dizilerini seyrettiklerini söylerler. Eşim de kontrol edemediğim için o dizileri seyreder. Ha- tõrladõğõm dizilerden biri Nur. Geçen yõl NBC’yi ik- na ettik, Nur dizisinin başrol oyuncusunu Lübnan’a davet ettiler. Geldi bir yetimhaneyi ziyaret etti, ço- cuklar büyük tezahürat yaptõ. Filistin ile ilgili duruşunuza müteşekkiriz ‘ÖTV indirimi ithalata yaradõ işsize değil’ Türk işadamlarõnõn yatõrõm yapacağõ bir dönem varsa onun da bugün olduğunu söyleyen Lübnan Başbakanõ Saad El Hariri, ‘İstikrar sağlandõ, Türk yatõrõmcõ sõkõntõ çekmeyecek’ dedi. Şimdilerde Hanımın Çiftliği Beyrut’ta en revaçta olan dizi. ‘HANIM TÜRK DİZİLERİNİ İZLİYOR’ ÇELENK VE ÖZEL GÜNLERİNİZDE ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ’NE BAĞIŞ YAPABİLİRSİNİZ. Tel: 0533 351 09 29 0212.252 44 33’den dâhili 4 BAŞSAĞLIĞI Yazarımız Altan Ayanoğlu’nun ağabeyi FİKRET AYANOĞLU vefat etmiştir. Merhumun cenazesi 25 Kasım 2009 Çarşamba günü (yarın) Selimiye Camii’nde kılınacak öğle namazı sonrası Karacaahmet’te toprağa verilecektir. Ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. C ÇALIŞANLARI Saad El Hariri Fatih Tamay
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear