26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER CMYB C M Y B dishab@cumhuriyet.com.tr 24 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU İtalya’nın Angajmanı... Çizme’nin etkili düşünce kuruluşu “Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” -“Istituto Affari Internazionali (IAI)”- Başkanı Prof. Stefano Silvestri, bu yıl 6.’sı yapılan “Türk-İtalyan Forumu’nun” en gerçekçi konuşmacısı oldu. Forumun geçen hafta kapanış oturumunda söz alan IAI Başkanı Silvestri -katılımcılar tarafından her vesileyle vurgulanan- “Birbirimizi çok seviyoruz, birbirimize çok benziyoruz... muhabbetlerini artık geride bırakıp; somut öneriler, somut söylemlere geçme zamanının” geldiğini hatırlattı. Silvestri, Türkiye’nin AB üyeliğini her platformda desteklediğini beyan eden İtalya’nın; bunu -AB’de Akdeniz eksenini güçlendirmek gibi- “somut, gerçekçi gerekçelerle” yaptığını belirtirken, “Ne var ki” diye devam etti, “Türkiye’nin AB üyeliği konusunda artık sadece olumlu olmak yetmiyor. Olumlu olmanın yanı sıra, ‘öneride bulunan’ (‘inisiyatif alan’) pozisyon almak gerekiyor.” “Olumlu olmaktan olumlu olmaya fark vardır” diye konuşan Silvestri, “öneri yapan/öneride bulunan pozisyon almak” ifadesini açarken, “İtalya’nın daha aktif olması (yani ‘inisiyatif alması’) gerektiğini” belirtti. Silvestri’nin konuşmasının anafikri; “taahhüde girmek/angaje olmak/angajman almak” sözleriyle özetlenebilir. İtalya’nın yanı sıra Türkiye’nin de “laf ebelikleri” ötesinde, “AB politikalarına şimdiye dek olduğundan farklı biçimde angaje olması gerektiğini” vurgulayan IAI Başkanı’nın; Ankara’ya yönelik mesajlarına, başka bir yazıda döneriz... Ancak “Silvestri kriterleriyle” İtalya tarafının önerilerini değerlendirdiğimizde, bunun “somut bağlamda” yalnız; “müzakerelerde yeni başlık açılmasıyla” sınırlı kaldığını görüyoruz... Roma ‘yeni başlıklarının açılmasına angaje!’ Türkiye’nin AB üyeliğini İtalyan hükümeti -evet!- destekliyor. Roma -evet!- müzakerelerin yavaşlamasından kaygı duyuyor… Gelinen noktada İtalya hatta -evet!- müzakerelerin çökmesinden korkuyor... Ama bu hiç istenmeyen sonucun engellenmesi adına, İtalya -sadece- “yeni başlıklarının açılmasına” angaje oluyor. İtalya’nın taahhüt ettiği, taahhüt altına girdiği angajmanın boyutu şimdilik bundan -“yeni müzakere başlıklarının açılmasına angaje olmaktan”- ibaret... Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırma Merkezi (SAM) ile UniCredit tarafından düzenlenen forumda ayrıntılı bir konuşma yapan İtalyan Dışişleri Bakanı Franco Frattini’nin ifadelerinin özü bu: “Türkiye’nin karşılaması gereken koşulların altını çizmek, müzakere sürecinin nihai hedefi olan tam üyeliği tekrardan tartışmaya açmak olmamalıdır” diye konuşan İtalyan Bakan, sözlerine: “Birkaç yıl önce Türkiye’ye tanıdığımız adaylık statüsünün ardından, şimdi artık masada kartları değiştiremeyiz. Varılacak sonuç, başka herhangi bir ortaklık türüyle değil, AB katılımıyla son bulmalı” diyerek devam etti ve bu doğrultuda: “İtalya, yeni müzakere başlıklarının açılmasına angaje olmaya devam edecektir” dedi. Kartların değiştirilemeyeceği… Berlin ve Paris’e anlatılmalı “Yeni müzakere başlıklarının açılması”, Bakan’ın söz ettiği “masada kartların değiştirilmesi” ve “tam üyelik hedefinin tekrar tartışmaya açılması” tehditlerini; bertaraf etmeye yeter mi? Hayır. “Yeni müzakere başlıklarının açılmasına angaje olmak”, sürecin yanlızca durması ve çökmesini önlemeye çalışmakla eşanlamlı. Çizilen angajmanın sınırı bu. Başka deyişle İtalya’nın, şimdilik sadece “sürecin durmasını önlemek” adına seferber olduğunu/olabildiğini çıkarıyoruz Frattini’nin sözlerinden. Oysa bugün “eksen kayması tartışmalarının odağında bulunan Türkiye” adına; Ankara’nın üyeliğini Brüksel’de sahiplenen bir dost ülkenin alması gereken angajman; bundan fazlası olmalı. İtalya gibi, “Türkiye’nin AB sponsorluğuna” meyleden bir büyük kurucu üye; Türkiye’nin tam üyelik hedefini tartışmaya açan diğer büyük kurucu ülkeleri- Almanya ile Fransa’yı- ikna etmek uğruna gayret göstermeli. Bunun için “aktif” olmalı. Romalı yetkililer, “kartların masada değiştirilemeyeceğini” -misal- İstanbul’da değil, Paris ve Berlin’de anlatmalı… Berlusconi hükümetinde dışişleri koltuğuna oturmadan önce AB Komisyonu’nda başkan yardımcılığı yapan Frattini gerçekte; Ankara- Brüksel makasını kapatmak adına neler yapılacağını/yapılması gerektiğini, herkesten iyi bilecek konumda bir kişi. İtalyan Bakan’ın bu değerli deneyimini, tam pratiğe sokması ve uygulamaya geçirmesinin zamanı. nilgun@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK ÖZGEN ACAR Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 İtalya’da göçmenlere cadõ avõ ASLI KAYABAL MİLANO - İtalya’da Brescia şeh- rine bağlõ Coccaglio’da oturma iz- ni olmayan kaçak göçmenleri ko- valamak amacõyla başlatõlan “Beyaz Noel” başlõklõ õrkçõ uygulamanõn ar- dõndan Mantova şehrine bağlõ San Martino Dell’Argine’nin merkez sağ partili Belediye Başkanõ Alessandro Bozzoli, vatandaşlarõ belediye sõ- nõrlarõ içindeki kaçak göçmenleri ih- bar etmeye davet etti. Muhalefeti temsil eden Demokrat Partili yerel yöneticiler göçmenle- ri hedef alan bu ayrõmcõ uygulamayõ yeni bir “Cadı Avı” olarak yo- rumladõ. Kuzey Birliği/Özgürlükler Evi partisinden belediye başkanõ seçilen Bozzoli, ayrõca vatandaşlarõ yaban- cõ uyruklu kişilere ev kiralarken dikkatli olmalarõ konusunda da uyar- dõ. San Martino Dell’argine’de ika- met eden göçmenlerin oranõ yüzde 5’i geçmezken yabancõ uyruklu nü- fus içinde Çinliler, Hintliler ve Ar- navutlarõn baş sõraya oturduğu açõk- landõ. Geçen hafta sonu çevre bele- diyelerde ikamet eden Afrikalõ göç- menlerin de katõlõmõyla Coccag- lio’nun merkezindeki belediye bi- nasõnõn önünde toplanan yüzlerce Afrikalõ, õrkçõ “Beyaz Noel” proje- sini protesto etti. Öte yandan “Beyaz Noel” proje- siyle göçmen avõ başlatan Coccag- lio belediyesine 10 km. mesafedeki Rovato’da genç bir İtalyan çift ön- ceki gün bir Fas vatandaşõnõn saldõ- rõsõna uğradõ. Genç çiftin nişanlõsõnõ etkisiz hale getiren saldõrgan, genç kadõna tecavüze yeltenmekle suçlanõyor. Olayõn duyulmasõndan sonra bir grup Rovato’lu Faslõ saldõrganõ linç etmeye kalkõştõ. Rovato’da kõsa sü- reli bir gerginlik yaşandõ. ‘Türkiye limanları açsın’ Dış Haberler Servisi - İngiltere’nin Avrupa işlerinden sorumlu Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ Chris Bryant, Türkiye’nin Kõbrõs Rum kesimine liman ve havaalanlarõnõ açmasõnõ istedi. Kõbrõs Rum kesiminde temaslarda bulunan Bryant, “Türk hükümetinden daha önce girdiği taahhütleri yerine getirmesini istiyorum” dedi. Bryant, Türkiye’nin katõlõm sürecinin durmasõnõ istemediklerini belirtti. Rum kilisesinden Türkiye’ye dava LEFKOŞA (AA) - Kõbrõs Rum Ortodoks Kilisesi, AİHM’de Türkiye’ye karşõ dava açtõ. Kilise, Türkiye’yi, “mülkiyet haklarõnõn çiğnenmesi, dini görevlerin yerine getirilmesini engelleme, kiliselerin ve kiliseye ait mülklerin kullanõlmasõ ve tamir edilmesine izin verilmemesi” ile suçluyor. Türkiye aleyhine davayõ Rum Başpiskoposluğu ve “Girne” metropolitliği ile Kitum ve Mahera manastõrlarõ açtõ. Haberde, “Omorfo” (Güzelyurt) metropolitliğinin de yakõnda Türkiye aleyhine dava açacağõ belirtildi. Seçim ikinci tura kaldı Dış Haberler Servisi - Romanya’da önceki gün yapõlan devlet başkanlõğõ seçiminin kõsmi sonuçlarõna göre Devlet Başkanõ Traian Besuscu az farkla önde. Basescu’nun, en yakõn rakibi sosyal demokrat Mircea Geona’dan 4 puan önde olduğu bildirildi. Resmi açõklamaya göre, Basescu oylarõn yüzde 33’ünü, Geona ise yüzde 29’unu aldõ. İkinci tur seçimler 6 Aralõk’ta yapõlacak. İngiltere’de eski başbakan Blair ile diğer yetkililere Irak işgalinin hesabõ sorulacak Savaş duruşmalarõ başlõyor Dış Haberler Servisi - İngil- tere’nin ABD ile birlikte Irak iş- galine katõlmasõyla ilgili açõlan soruşturma kapsamõnda, eski başbakan Tony Blair ile diğer et- kili isimlerinin ifadelerinin alõn- masõna bugünden itibaren baş- lanacak. İlgili komisyona ifade vere- cekler arasõnda, İngiliz dõş istih- barat servisinin eski şefi John Scarlett ile İngiltere’nin eski ABD ve BM büyükelçileri Chri- stopher Meyer ve Jeremy Gre- enstock gibi isimler bulunuyor. eski BM’nin Genel Sekreteri Kofi Annan ve eski Uluslarara- sõ Atom Enerjisi Kurumu Baş- kanõ Hans Blix’i de davet eden komisyon, özellikle, Irak’õn elin- de kitle imha silahlarõ olduğu yö- nündeki asõlsõz istihbarat bilgi- lerinin nasõl oluşturulduğunu so- ruşturacak. Temmuz 2001’den, İngilte- re’nin Irak’taki askerlerini kent merkezlerinden tamamen çekti- ği Temmuz 2009’a kadarki dö- nemi inceleyecek olan komis- yonun oturumlarõ, ulusal güven- liğe tehdit oluşturabilecek bö- lümler dõşõnda, kamuoyuna açõk yapõlacak. Eski ABD Başkanõ George W. Bush’un savaş po- litikasõna desteği nedeniyle ül- kesinde ve Avrupa’da büyük tepki toplayan Blair’in, önü- müzdeki yõl içinde komisyona çağrõlmasõ bekleniyor. İngiliz Guardian gazetesi ise ifade verecek komutanlarõn, Bla- ir’in kamuoyunu yönlendirme çabalarõ yüzünden işgal hazõr- lõklarõnõn yeterince yapõlmadõ- ğõndan şikâyet edeceklerini yaz- dõ. Telegraph gazetesinin man- şetindeki haberde de bazõ resmi belgeler açõklanarak İngiliz ko- mutanlarõn Amerikalõ meslek- taşlarõna kin beslediklerine dik- kat çekildi. Irak’tan dönen ko- mutanlarla yapõlan resmi müla- katlara ilişkin belgelerde, İngiliz komutanlarõn, Amerikalõlarõn kendileriyle diyalog kurmama- sõndan ve Irak politikasõnda, İn- giltere’nin etkili olamadõğõndan yakõndõklarõ görülüyor. Dış Haberler Servisi - Irak Türk- men Cephesi (ITC) yürütme ku- rulu üyesi ve Musul İl Başkanõ Yavuz Ahmed Efendioğlu’nun Musul kentinde önceki akşam evinde uğradõğõ silahlõ saldõrõ so- nucu yaşamõnõ yitirdiği bildiril- di. Yetkililer, saldõrganlarõn kaç- tõğõnõ, olayla ilgili soruşturmanõn sürdüğünü duyurdular. Türkiye, Efendioğlu’nun öldürülmesini şiddetle kõnadõ. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun da Efendioğlu’nun ailesini ve Türk- men Cephesi başkanõnõ arayarak taziyelerini sunduğu bildirildi. Seçim yasası onaylandı Irak meclisi seçim yasasõnõn değiştirilmiş halini onayladõ. Yasanõn onaylanmasõnõn ardõn- dan devlet başkanlõğõ konseyine sunulacağõ, burada da yasayõ da- ha önce veto eden Cumhurbaş- kanõ Yardõmcõsõ Tarık el Haşi- mi’nin yeniden veto edebileceği kaydedildi. Sünni Arap Uyum Cephesi’nden Ala Maki, “Ka- ranlık bir tünele doğru ilerli- yoruz. Bu, seçimlerin en az 1 ay daha erteleneceği anlamına geliyor” dedi. ABD Dõşişleri Ba- kanõ Hillary Clinton ise seçim yasasõ konusunda Iraklõ siyasetçi- ler arasõndaki farklõlõklarõn gide- rilmesine çalõştõklarõnõ söyledi. Afganistan’da Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin çağrısına uyarak silahlarını teslim eden 80 civarında Taliban militanı törenle affedildi. Ülkenin batısında bulunan Herat kentindeki bir polis merkezinde düzenlenen törende dinci militanlar ile ABD ve İtalya askerleri yan yana geldi. (Fotoğraf: AP) Fort Hood zanlısı felç oldu Dış Haberler Servisi - ABD’nin Teksas eyaletindeki Fort Hood askeri üssünde, 5 Kasõm’da düzenlediği saldõrõ- da 13 kişiyi öldüren, 42 kişiyi de yaralayan ordu psikiyatrõ Binbaşõ Nidal Malik Hasan’õn felç olduğu açõklandõ. Müslüman olan ve El Kai- de’yle ilişkisi olduğu öne sü- rülen Hasan, saldõrõ sõrasõnda yaralanmõş ve askeri hasta- nede yoğun bakõma alõnmõş- tõ. Doktorlar Hasan’õn göğ- sünden iç organlarõna kadar hislerini kaybettiğini, kollarõ- nõ da zorlukla hareket ettire- bildiğini belirterek, felcin ka- lõcõ olacağõnõ düşündüklerini bildirdi. Saldõrganõn hastane oda- sõnda cumartesi günü düzen- lenen yaklaşõk 1 saatlik du- ruşmada yargõç, Hasan’õn da- va başlayana kadar gözetim altõnda tutulmasõ talimatõ ver- di. Hasan’õn sivil avukatõ John Galligan, duruşma sõ- rasõnda Hasan’õn bilincinin tam olarak yerinde olmadõğõ- nõ, duruşmanõn ortasõnda uyu- yakaldõğõnõ anlattõ. “Onunla konuşurken tepkileri tutar- lı olsa da, anlamlı bir gö- rüşme yapmak zordu” diyen Galligan, müvekkilinin akõl sağlõğõnõn bozuk olmasõ ne- deniyle suçlu bulunmayaca- ğõna inandõğõnõ söyledi. İtalya’da göçmenleri yõldõrmak amacõyla düzenlenen õrkçõ kampanyalara bir yenisi eklendi. Bir belediye başkanõ, vatandaşlarõ kaçak göçmenleri ihbar etmeye çağõrdõ. Türkmen yetkili öldürüldü MUSUL’DA SUİKAST 2003’teki Irak işgaline ABD’nin yanõnda katõlan İngiltere’de eski yetkililer, bu kararõ nasõl aldõklarõnõ soruşturma komisyonuna anlatacak. Kamuoyuna sõzan resmi belgelerde ise, İngiliz komutanlarõn ABD’li meslektaşlarõna besledikleri öfke gözler önüne seriliyor. BİR AZERİ ÖLDÜRÜLDÜ Azeri sınırında Ermeni ateşi BAKÛ/MÜNİH (AA) - Önemli bölümü Azerbay- can’õn Ermeni işgali altõndaki topraklarõ üzerinde bulunan Azeri-Ermeni cephe hattõnda ateşkes ihlali sonucu, bir Aze- rinin öldüğü bildirildi. Goranboy bölgesi Tapgara- goyunlu köyünde yaşayan Azeri vatandaşõ Saday Kah- ramanov’un açõlan ateş so- nucu öldüğü duyuruldu. Yerel televizyon kanalõ ANS’nin haberine göre, Ermenistan ta- rafõndan açõlan ateş sonucu ya- ralanan Kahramanov, hasta- neye kaldõrõlõrken hayatõnõ kaybetti. Almanya’nõn Münih ken- tinde önceki gün gerçekle- şen, Azerbaycan Cumhurbaş- kanõ İlham Aliyev ile Erme- nistan Cumhurbaşkanõ Serj Sarkisyan görüşmesinin ar- dõndan yapõlan açõklamada ise Yukarõ Karabağ sorunu konusunda “önemli ilerle- meler” sağlandõğõ belirtildi. Toplantõdan sonra açõklama yapmayan iki cumhurbaşkanõ ülkelerine döndüler. Fransa’nõn Münih Başkon- solosluk rezidansõnda yapõ- lan görüşmede, Azerbaycan Dõşişleri Bakanõ Elmar Mem- medyarov, Ermenistan Dõş- işleri Bakanõ Edvard Nal- bandyan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatõ’nõn (AGİT) Yukarõ Karabağ so- runuyla ilgili Minsk Grubu eş- başkanlarõ Fransõz Bernard Fassier, Rus Yuri Merzlya- kov, Amerikalõ Robert Bradtke ve AGİT Başka- nõ’nõn temsilcisi Anjey Kasp- şik de hazõr bulundu. AGİT Fransõz eşbaşkanõ Fassier, görüşmenin ardõndan yaptõğõ açõklamada, “Bazı önemli ilerlemeler sağlandı. Aynı zamanda, bazı zorluk- lar da tespit ettik” dedi. Fas- sier, kendisi ile birlikte Ame- rikalõ eşbaşkan Bradtke’nin, iki cumhurbaşkanõ arasõnda yapõlacak bir sonraki toplan- tõyõ hazõrlayacaklarõnõ da söy- ledi, ancak toplantõnõn ne za- man yapõlacağõ konusunda açõklama yapmadõ. İngiltere’de yayõmlanan Da- ily Telegraph gazetesi ise Yu- karõ Karabağ’õn geleceğinin Türkiye’nin Kafkasya’daki rolü ve Avrupa Birliği üyeli- ği üzerinde önemli etkileri olacağõnõ yazdõ. Gazete, Yu- karõ Karabağ’õn geleceğinin ayrõca Batõ’ya petrol ve gaz te- dariki ile Ermenistan’õn kötü durumdaki ekonomisi üzerin- de önemli etkileri olacağõnõ da belirtti. Çin’in kuzeydoğusunda- ki Hegang kentindeki kömür ocağında geçen cumartesi günü meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden işçile- rin sayısı 104’e çıkarken, işçi aileleri protesto gösterisi düzenledi. Halen 4 iş- çinin enkaz altında olduğu ocaktaki güvenlik önlemlerinin yetersizliğinden şikâyet eden işçi yakınlarının şirket binasına girmesi polis tarafından engel- lendi. Çin’in orta kesimindeki Hunan eyaletindeki Tienvan kasabasındaki kömür ocağında önceki gece meydana gelen patlamada ise 11 işçi öldü, 3 işçi mahsur kaldı, 19 işçi kurtarıldı. (Fotoğraf: REUTERS) şçi aileleri öfkeli 80 militan silah bõraktõ Filipinler’de seçim şiddeti Dış Haberler Servisi - Filipinler’de si- lahlõ kişiler tarafõndan rehin alõnan, 30 politikacõ ve gazeteciden 21’i ölü bu- lundu. Ölenler arasõnda, mayõsta yapõl- masõ planlanan seçimlerde valiliğe aday olmasõ beklenen Maguindanao vilayeti belediye başkanõ İsmail Mangundadatu’nun eşi ve yandaşlarõnõn da bulunduğu açõklandõ. Filipinler ordu yetkilileri, 13’ü kadõn 21 kişinin cesedi- nin ülkenin güneyinde bulunduğunu, di- ğer rehineleri aramaya devam ettiklerini belirtti. Rehinelerin, Mangundadatu’nun adaylõk belgelerini teslim etmek isterken yolda kaçõrõldõğõ öğrenildi. Yetkililer, si- lahlõ kişilerin Mangundadatu’nun rakibi olan önemli bir yerel kabile liderine bağlõ olduğunu, olayõn Maguindanao eyaletin- de, kabileler arasõndaki siyasi çekişme- den kaynaklandõğõnõ söylediler. Apo’ya Taht Verelim! İİ İsrailli bakandan yumuşatıcı sözler Dış Haberler Servisi - İsrail hükümetinin õlõmlõ isimlerinden Sanayi, Ticaret ve Çalõşma Baka- nõ Binyamin Ben-Eliezer, Türkiye ziyaretinin amacõnõn, iki ülke ilişkilerindeki “bulutlu at- mosferi netleştirmek” olduğunu söyledi. İs- tanbul’da Swissotel’de düzenlenen “İsrail’de Yatırım Semineri” öncesi gazetecilerle bir araya gelen Ben-Eliezer, Türkiye’nin İsrail ile Suriye arasõnda “işleri yoluna koymaya” yar- dõmcõ olabileceğini söyledi. Bugün yapõlacak Türkiye-İsrail IV. Dönem Karma Ekonomik Komisyon toplantõsõna eşbaşkanlõk yapmak üzeren dün Ankara’ya gelen Ben-Eliezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ uğurla- mak için Esenboğa Havaalanõ’nda bulunan Devlet Bakanõ Bülent Arınç ile Dõşişleri Ba- kanõ Ahmet Davutoğlu bir araya geldi. Konuk bakan, “Benim buraya gelişimin bulutları dağıtacağını umuyorum” diye konuşurken Arõnç, “Türkiye-İsrail ilişkilerinin her yö- nüyle daha iyi olmasını istiyoruz” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sayın” dediği Abdullah Öcalan İmralı Adası’ndaki 5 milyon TL’lik yeni yerini beğenmemiş! 30 bin cana ve 30 milyar dolara mal olan, idamdan yırtan baş terörist rahat etsin diye yeni odasına harcanan 5 milyon lira ile Burhan Doğançay’ın rekor kıran ve sanat dünyasında fırtınalar yaratan “Mavi Senfoni” adlı yapıtından iki tane alınırdı! Siyasal mahkûmlar ile cezalarını çekmeleri için adalara sürülmeleri arasında tarihte ilginç bağlantılar var! Anımsadıklarımıza değinelim! Napolyon Bonapart Papanın elinden aldığı tacı kendi başına koyduğunda kendisini Fransa İmparatoru ilan eden Napolyon Bonapart’ın yazgısıyla başlayalım! Görkemli yükselişiyle Avrupa’yı tir tir titretişinden sonra 1812’de Rusya’nın buz kesen kışında Fransız askerlerini dondurunca yazgı eğrisi baş aşağı gitmeye başlayan Napolyon Paris’e döndü. Batı ve Doğu’daki düşmanları birleşip 1814’te Paris kapılarını zorlayınca görevden alındı, Elbe Adası’na sürüldü. Napolyon’u cezalandırmak ve Avrupa’nın yeni sınırlarını belirlemek amacıyla toplanan 1815 Viyana Kongresi sürerken, katılımcılar İmparator’un Elbe Adası’ndan kaçarak Paris’e döndüğünü öğrendiklerinde nasıl şaşırdıklarını herhalde tahmin edersiniz! Napolyon bununla da yetinmeyip yerine geçirilen kralı indirdikten sonra da rahat durmadı, Belçika’ya saldırdı. Vaterloo yenilgisinin ardından ABD’ye kaçmak istedi. İngilizler Napolyon’u bu kez bir başka adaya, St. Helena’ya sürdüler. Birkaç yıl sonra orada öldü! Nelson Mandela Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyah avukatı olan Nelson Mandela, sömürgecilere ve ırk ayrımına karşı bayrak açtı. 1962’de yurtdışına çıkarak Afrika ve sosyalist ülkelerden silah ve para yardımı sağladı. Ülkeye dönüşünde arkadaşlarıyla birlikte halkı kışkırtmak savıyla yargılandı. “Halkın tümünün temsil edilmediği, yalnız beyazların seçildiği parlamentonun yasalarına uymak zorunda olmadığını” savundu. 1962’de 5 yıl, 1964’te Güney Afrika Hükümeti’ni devirmeye teşebbüsten ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu davranışıyla ırk ayrımına karşı mücadele eden tüm Afrikalı siyahların simgesi oldu. “Dünyanın en ünlü mahkûmu” olarak Robben Adası’nda 27 yıl hapiste yattı. 1990’da Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı’nın affı ile özgürlüğüne kavuştu. Serbest bırakıldığı zaman 71 yaşındaydı. Sonrasında ‘1’ numaralı koltuğa oturdu! Tüm Afrikalıların Kâbesi olan hücresini 5-6 yıl önce ben de yabancı turistler arasında gezmiştim. Fas Kralı 5. Muhammet Fransa’nın nüfuz bölgesi Kuzey Afrika’daki Fas’ta 5. Muhammet, 1951 yılında bir Berberi kabilesini, yönetime karşı ayaklandırdı. Fransızlar ailesi ile birlikte 1953’te önce Korsika’ya, 1954’te Madagaskar adalarına sürdüler. Bağımsızlık yanlılarının şiddet eylemleri yoğunlaşarak artınca Fransızlar 1955’te Fas’a dönmesine izin verdiler. 1956’da Fas’a bağımsızlığını kazandırdıktan sonra 1957’de 5. Muhammet olarak kral unvanını aldı. Başpiskopos Makaryos Kıbrıs’ta İngiliz yönetimine karşı 1953’te siyasal direnişe önayak oldu. Kıbrıs’ın Yunanistan ile birleşmesini öngören “Enosis”i gerçekleştirmek için Kıbrıs’ta yeraltında, Atina ve Birleşmiş Milletler’de çeşitli diplomatik girişimler yaptı. Mandela gibi sağladığı silah ve maddi destekle İngilizlere ve Türklere karşı “EOKA”yı örgütledi. İngilizler, 1955’te Makaryos’u Sychelles Adaları’na sürdüler. Ancak EOKA şiddetini arttırınca yapılan bir pazarlıkla İngilizler de tıpkı Fransızların 5. Muhammet’e yaptıkları gibi adaya dönmesine izin verdiler. 1959’da Enosis’ten vazgeçmiş göründü. Böylece bir “din adamı”, Londra ve Zürih anlaşmaları ile kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Ortodoks Rumlar ve Müslüman Türklerin ilk başkanı oldu. 1974’te Yunan Cuntası “Enosis”i gerçekleştirmek için darbe yapınca bu kez bir başka adaya, Malta’ya, oradan da Londra’ya kaçtı. Makaryos, Türkiye’nin adaya müdahalesi üzerine döndüğünde fiilen ikiye bölünmüş Kıbrıs’ın güneyinde koltuğuna yeniden oturdu. Adnan Menderes ve arkadaşları Demokrat Parti kurucularından Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşları 27 Mayıs 1960’ta askeri darbe ile devrildikten sonra Yassıada’ya sürülüp orada yargılandılar. Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan adada idam edildiler. Abdullah Öcalan Abdullah Öcalan, Güneydoğu’da toprak reformunun gerçekleştirilemeyişi ve yoksul yöre halkının, ağaların ve şeyhlerin elinde sömürülmesinden yararlanarak 1978’de “Marksist ve Leninist” içerikli söylemlerle örgütlenmeyi başlattı. Ardından bölgenin tarımsal özelliği ile “Maoist” ilkeleri benimsedi. 1984’te Lice’de kurduğu PKK ile terör eylemlerine yöneldi. Halkın “gönencinin” yükseltilmesi olgusundan saparak, Kuzey Irak ve Suriye’de konuşlanarak, “ayrımcılık” yolunda şiddetle ilerlemeye başlayınca başta Yunanistan olmak üzere pek çok ülkeden silah ve maddi destek sağladı. Ankara’nın Şam’a baskı yapması sonucu Ekim 1998’de Suriye’den sınır dışı edilince, Rusya’ya, İtalya’ya gittiğinde sahiplenen olmadı. Ancak baş destekçisi Yunanistan’ın koruması altında götürüldüğü Kenya’daki Yunan Büyükelçiliği’nden kopartılarak 16 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirildi. O da bir adaya, İmralı’ya sürülerek orada yargılandı ve idam cezasına çarptırıldı. Ancak cezası “ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına” çevrildi. Cezasını adada çekerken, son haftalarda kendisine orada 5 milyon liraya yeni bir yer yaptırıldı. Başka mahkûmların da adaya gönderilerek canının sıkılması önlendi. “Üç ayaklı sehpadan” kurtulan bebek katili “Apo”nun rahat etmesi ve ayaklarını uzatması için, Batılıların rahat düşkünü Osmanlılara dayanarak “Ottoman” dedikleri, arkalıksız, yumuşak “sehpa”, ayrıca sırtına ve poposunun altına kuş tüyü yastık ve minderler konuldu mu bilmiyoruz! Olan Menderes ve arkadaşlarına oldu! Gariptir, “dünyanın en pahalı teröristi” Öcalan hâlâ baş tacı yapılıyor! Tarihten verdiğimiz örnekleri dikkate aldığımızda, tarih Apo için de tekerrür edeceğe benziyor! İmralı’daki 5 milyon liralık oda Apo’ya yetmeyecektir! Onu rahat ettirmek için bir taht vermeliyiz! Galiba Abdullah’ın gözü daha yukarılarda! Ya bir başka köşkte oturan Abdullah’ın ya da “açılım” sonrası Kürdistan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda! Sonra demedi demeyin! Bence Apo’nun en rahat edeceği yer Türk mafyasının koğuşlarıdır! Ne dersiniz? Abdullah Öcalan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear