Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2009 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Büyük Yürüyüş
Başlamıştır...
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları
Konseyi’nden Jean Ziegler’le bir röportaj
yapmış olan Osman Çutsay’ın, onun ağzından
saptadığı pek çarpıcı gerçekleri, 25 Ekim 2009
günlü gazetemizde okumuştuk.
Değerini bugün de koruyan söyleşide,
Ziegler, zengin Batı’nın yoksul Güney’in
nefretiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor ve
“Bir dünya savaşı içindeyiz” diyordu.
Düşünür, “Neoliberalizmin toplumsal bağları,
sosyal garantileri yerle bir ediyor, ortalığı çöle
çeviriyor” görüşünde. Öte yandan, Türk
Devrimi’ni Fransız Devrimi’nin hısmı sayıyor.
Ne var ki Avrupa, Kemalizme tepki içinde;
oysa, Kemalist devrim bir halk hareketiydi; bir
devlet içi darbe, gizli servis işi falan değildi.
Ziegler, şöyle bağlıyor: “İslamcılar Kemalist
devrimin temel ilkelerine ihanet ediyor.
Doğrusu, Erdoğan büyük tehlike!”
Okurlar, bu güzel röportajı, bir de kendi
gözleriyle okumalı; okumuşlarsa, yeniden
okumalılar!..
O yazıdan bu yana bir ay geçmiştir.
Değişen ne?
Gazetemizde manşetten, 17 Kasım’da,
“Korku İmparatorluğu” konulu bir dizi, şunların
altını çizerek başlıyor: Türkiye’de kurumlar
birbirine güvenemez duruma getirildi.
“Dinleniyor muyum, izleniyor muyum” korkusu
altında yaşamaya başlayan insanlar birbirleriyle
konuşamaz, görüşemez oldu. “Türkiye korku
imparatorluğuna çevrildi” tartışmaları alevlendi.
Temel hak ve özgürlüklerin çiğnendiği,
üniversitelerin, iş dünyasının, meslek
kuruluşlarının, medyanın sesinin kısıldığı
yorumları arttı. Neyle suçlandığını bilmeyen
aydınların, gazetecilerin, bilim insanlarının
aylardır cezaevinde tutulması hukuk tartışması
yarattı.
Bir örnek olarak, Mustafa Balbay’ın,
gazetede köşesinden uzak tutulmasının süresi
hatırlatılıyor: Bakıyoruz, 260 gün!
Evet, neden bu zulüm?
“Korku İmparatorluğu” dizisinin ilk gününde,
iki saygın konuk: Eski İstanbul Barosu Başkanı
Kâzım Kolcuoğlu, önemli konuların altını
çiziyor ve bir de şunun: “AKP’nin hedefi ılımlı
İslam devleti.” Bir ikinci konuktan, Demokrat
Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’tan
şu hatırlatma: “Din eksenli bir partiden
demokratik refleks beklenemez!”
“Korku İmparatorluğu” dizisi sürüyor...
Beraberliğinde eylemler, demokrasi,
bağımsız bir yargı, çağdaş ve yaşanır bir ülke
adına eylemler sürüyor.
Nitekim, 18 Kasım’da, İstanbul’da Taksim’de
Türkiye Barolar Yürüyüşü, büyük bir ciddilik
içinde oldu ve elbette etkisi olmuştur.
Onu, başka eylemler izlemeli, izleyecektir.
Özetle, büyük yürüyüş başlamıştır...
Ekonomik düzenimiz işsizlik acısını
çekiyordu. Yaz başlarında, kapitalizmin
uğradığı büyük bir bunalım, işsizliği tetiklemiş
durumda: İşsizlerin sayısı 5 milyonu geçmiş
halde. İktisatçılara göre bu sayı, yıl sonuna
kadar daha da artar.
Hatırlatmak acıdır ama hatırlatalım: Dört
gençten biri işsiz. Ve işsizliğin vurduğu,
erkeklerden çok kadınlar...
Türkiye, yeni liberalizm şarkılarının işitilmediği
bir ülke olsaydı, elbette acılarını da insanlarımız
bu çapta çekmeyecekti. Ne var ki, 1979’dan
başlayarak, Özal, yurdumuza soktu bu yanlışı
ve bayraktarlığını yaptı.
Bunu, mırıldananlar var hâlâ...
Ne var ki, hayat, sol’a, sosyal demokratlara
da bir görev verecektir er geç. Ancak,
Türkiye’de “sol ayak” zayıf. Sol, bugünkü
Türkiye koşullarında da iktidara gelemezse, ne
zaman ve nasıl gelir?
Bu soruyu da düşünmeli, tartışmalıyız...
Evren beraat istedi
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - KESK Genel Baş-
kanõ Sami Evren, İzmir Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’nca 28
Mayõs’ta gerçekleştirilen PKK
operasyonu kapsamõnda tu-
tuklanan KESK yönetici ve
üyelerinin serbest bõrakõlmasõ-
nõ istedi. İzmir 8. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde dün başlayan
duruşma öncesi adliye önünde
açõklama yapan Evren, üyele-
rin hiçbir somut delile dayan-
madan tutuklandõğõnõ söyledi.
KESK üyeleri açõklamanõn ar-
dõndan duruşmayõ izlemek
üzere adliyeye girdi. Duruş-
mayõ DTP Diyarbakõr Millet-
vekili Akõn Birdal, ÖDP Ge-
nel Başkanõ Alper Taş ve ya-
bancõ sendikacõlar da izledi.
‘Karar haftaya çıkar’
Ekonomi Servisi - An-
kara’daki bir konferans ön-
cesinde gazetecilerin sorula-
nõ yanõtlayan Enerji Bakanõ
Taner Yõldõz, nükleer santral
ihale değerlendirme raporu-
nu TETAŞ’a gönderdikleri-
ni belirterek, TETAŞ Yöne-
tim Kurulu’nun bayramdan
önce kararõnõ vereceğini
açõkladõ. Yõldõz, “İhaleye
teklif veren konsorsiyumun
Rus ortağõ bir görüşme talep
etti, bayram öncesine bu
görüşmeyi sõkõştõrmaya çalõ-
şacağõz” dedi.
Kerim Kabadayı öldü
İstanbul Haber Servisi -
1978 kuşağõnõn önderlerinden
Kerim Kabadayõ (53) dün ya-
şamõnõ yitirdi. Galatasaray
Mühendislik Yüksek Okulu
ve Genç Mühendisler Derne-
ği’nden verilen bilgiye göre,
Kabadayõ’nõn cenazesi bugün
Marmara Üniversitesi İlahi-
yat Fakültesi Camisi’ndeki
öğle namazõnõn ardõndan Üm-
raniye Hekimbaşõ Mezarlõ-
ğõ’nda toprağa verilecek.
’in manşetten duyurduğu ‘faiz skandalõ’ TBMM KİT Komisyonu’nda gündeme geldi
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin
(TEİAŞ); özel şirketlerin alacaklarõnõ aylõk yüz-
de 2.5, yõllõk yüzde 30 gibi yüksek faizle ge-
cikmeli olarak geri ödemesi ve son bir yõlda
yalnõzca faiz için Enerji Bakanlõğõ’nõn “152
milyon TL” ödeme yapmasõ TBMM KİT Ko-
misyonu’nda gündeme geldi. TEİAŞ Genel
Müdür Vekili Kemal Yıldır, Cumhuriyet’in
manşetten duyurduğu haberdeki faiz oranlarõnõ
komisyonda gündeme getiren CHP’li Hüseyin
Ünsal’a, “gecikme faizinin daha adil ve
uygulanabilir olması için EPDK’ye yazı gön-
derdiklerini” açõkladõ. AKP ve CHP millet-
vekilleri faizin yüksekliği konusunda aynõ
görüşte birleşti.
TEİAŞ’õn 2007 yõlõ hesaplarõ Meclis’te ib-
ra edildi. Edinilen bilgiye göre TBMM KİT
Komisyonu’nda AKP ile CHP milletvekille-
ri, TEİAŞ ve Başbakanlõk Yüksek Denetleme
Kurulu yetkilileri faiz skandalõyla ilgili özet-
le şunlarõ söyledi:
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
Yetkilileri: Sistem teminat alamadõğõ için
tam olarak çalõşamaz durumda. Özel sektör ço-
ğunlukla alacaklõ durumda. Bunlar da zama-
nõnda ödenemediği için ceza ödeniyor.
AKP Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu:
4628 sayõlõ Elektrik Piyasasõ Kanunu’ndan kay-
naklõ baştan gelen bir yapõlanma bozukluğu var.
Bunun yapõlanmasõnõn çok daha süreç alaca-
ğõnõ düşünüyorum, herkes birbirine top atõyor.
Bu yapõlanma sürecinde de teminat ve faizle
ilgili sistemin bürokrasi tarafõndan uygulanmasõ
mümkün görülmüyor. Dolayõsõyla sistemin ye-
niden yapõlanmasõ lazõm.
CHP Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal:
Birikmiş Piyasa Mali Uzlaştõrma Merkezi
(PMUM) borç ve alacaklarõ için kanunun ay-
lõk yüzde 2.5’lik faiz ödeme uygulamasõ mõ
var? (soruyu Yõldõr’a yöneltiyor.)
Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Ge-
nel Müdür Vekili Kemal Yıldır: Bu rakam
6183 sayõlõ Amme Alacaklarõ Kanunu çerçe-
vesinde belirleniyor. Gecikme faizinin daha adil
ve uygulanabilir olmasõ için Merkez Banka-
sõ’nõn reeskont faiz oranõna çekilmesine dönük
EPDK’ye yazõ gönderdik. Bu rakamõn yakõn
zamanda yeniden belirleneceğini düşünüyoruz.
EPDK’YE ‘FAİZİ İNDİRELİM’ BAŞVURUSU - Enerji Bakanlõğõ’nõn son bir yõlda
özel şirketlere 152 milyon TL gecikme faizi ödediği 15 Kasõm 2009 günü gaze-
temizin manşetinden duyurulmuştu. TEİAŞ, gecikme faizinin daha adil ve uygu-
lanabilir olmasõ için EPDK’ye yazõ gönderdi, yanõt bekliyor.
FIRAT KOZOK
ANKARA - Başkent, uzun bir aranõn ardõndan
yarõn geniş katõlõmlõ bir mitinge ev sahipliği yapa-
cak. Aralarõnda KESK Ankara Şubeler Platformu,
TMMOB, Türk-İş, Ankara Tabip Odasõ, DİSK,
Halkevleri ve CHP’nin de bulunduğu sivil toplum
örgütleri ve siyasi partiler “Açlığa, Yoksulluğa, İş-
sizliğe ve Zamlara Hayır” mitinginde buluşacak.
Miting için yurttaşlar saat 13.00’te Gençlik Parkõ
önünde toplanmaya başlayacak. Burada oluşturu-
lacak yürüyüş korteji saat 15.00’te Kolej Meyda-
nõ’na ulaşacak. Binlerce kişi burada hep bir ağõz-
dan “Açlığa, Yoksulluğa, İşsizliğe ve Zamlara
Hayır” diye haykõracak.
Mitingin düzenleme komitesinde yer alan Eğitim-
Sen’in 2 No’lu Şube Başkanõ Tuğrul Culfa, ülke-
deki işsiz sayõsõnõn Ağustos 2008’den bu yana 1
milyon kişi daha arttõğõnõ toplumun bu gidişe artõk
bir “dur” demesi gerektiğinin söyledi.
Emekçi alana iniyor
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Kürt açılımının Meclis’te görüşülmesinin
ardından PKK’deki umutsuzluk derinleşiyor.
Beklentilerine yanıt bulamayan örgüt tavrını
giderek sertleştiriyor. Örgüt, artık Kandil
Dağı’ndan İmralı Adası’na kadar tamamen
“muhatap” kabul edilme koşulunda ısrar ediyor!
Peki, PKK açılım çıkmazında daha neleri
dayatmayı hedefliyor?..
Güneydoğu sorununun TBMM gündemine
alınması PKK’yi iyice umutlandırmıştı. Oysa 10
Kasım’daki Meclis görüşmesinde önce İçişleri
Bakanı, ardından Başbakan’ın
konuşması da gösterdi ki, “Kürt
açılımı” konusunda dağ fare
doğurmuştu! Yani AKP’nin bu
konuda havanda su dövdüğü iyice
netleşmişti.
İçişleri Bakanı’nın konuşması
içinde dikkate alınacak tek cümle,
“Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu
ve Bağımsız İnsan Hakları Kurumu”
oluşturulacağının açıklanmasıydı.
Oysa benzer bir kurumu daha önce
Abdullah Öcalan da önermişti! PKK lideri, üç
yıldır avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde ısrarla
“Hakikatleri Araştırma Ve Uzlaşma Komisyonu”
kurulmasını istemişti!
PKK işte şimdi AKP’nin kararsızlığı ve kafa
karışıklığı nedeniyle derin bir hayal kırıklığı
yaşıyor. Kış mevsiminin etkisini göstermesi ve
hareket kabiliyetindeki azalma da örgütü aceleci
olmaya zorluyor! Örgüt tavrını ve beklentilerini
artık daha keskin bir şekilde dile getiriyor. Kandil
Dağı’nda alınan son kararın merkezinde,
“PKK’siz çözüm olmaz” şeklinde bir dayatma
bulunuyor!
PKK yöneticisi Murat Karayılan bu kararı,
önceki gün örgütün yayın organlarına verdiği
röportajda şu şekilde açıklamıştı:
“Başbakan’a, tüm devlet yetkililerine
söylüyorum, siz PKK’siz tek bir adım
atamazsınız. PKK’siz bir yaprak bile kıpırdamaz.
PKK’siz hiçbir çözüm olamaz. PKK’yi esas almak
zorundasınız, yoksa hiçbir şey yapamazsınız.
Sorun çözülecekse, muhataplarıyla
oturulup çözülür. Başka bir çözüm tarzı
da yoktur.”
Anlaşılıyor ki PKK’ye göre “süreç
tamamen tıkanmıştır!..” Örgüt, AKP
hükümetinin Kürtlerle alay ettiği ve
sorunla ilgili takıyye yaptığı konusunda
Güneydoğu’da yoğun bir propaganda
yürütüyor!..
Şu bir gerçek ki, artık PKK’nin
devletten beklentileri Kürt sorunu
konusundaki kültürel iyileştirmeleri
kapsamıyor! Karayılan’ın şu açıklamaları da,
örgütün direkt muhatap alınmaya odaklandığını
gösteriyor:
“Bu sorun İçişleri Bakanı’nın belirttiği gibi
seçmeli derslerle, bir Kürdoloji kürsüsünün
açılması veya Kürtlere bir televizyon açma hakkı
gibi çok sıradan, komik bazı tedbirlerle
çözülemez. Ortada Kürtleri kandırma politikası
vardır. AKP hükümeti kırmızı çizgilerini ortaya
koydu. Bir; Kürtlerin statüsü; yani federasyon,
özerklik gibi statüler olmayacak. İki; anadilde
eğitimi olmayacak. Üç; operasyonlar
durmayacak, Apo’nun özgürlüğü gelişmeyecek.”
Görülüyor ki, PKK devlet taviz verdikçe hedefini
daha da genişletiyor ve kendisini tartışmaların
ve çözüm yollarının merkezine yerleştirmek için
çabalıyor.
Örgüt tüm bu beklentilerinin ardında “halk”
desteği olduğunu da öne sürüyor! PKK bu
yüzden bölgesel düzeyde bir “referandum”
yapılmasını bile istiyor!..
Peki, aksi durumda Güneydoğu’da neler
yaşanabilir?.. Örgüt, açılımın fiyaskoya
dönüşmesinin ardından yaşanan
umutsuzluğunu şiddeti yeniden dayatarak
aşmaya çalışacağını söylüyor!.. Murat
Karayılan’ın, “Yeniden bir savaş gündeme
gelebilir mi?” şeklindeki soruya dün verdiği şu
yanıt da, önümüzdeki süreçle ilgili ipuçları
içeriyor:
“AKP’nin çözüm niyetinin olmadığı Meclis
tartışmalarıyla birlikte açığa çıktı. Süreç
tıkanmıştır. Dolayısıyla savaşın gelişme olasılığı
gittikçe yükseliyor.”
Karayılan’ın ardından DTP milletvekili Emine
Ayna’nın Güneydoğu’daki mitinglerde,
“Abdullah Öcalan ile müzakerenin kaçınılmaz
olduğunu” söylemesi de gösteriyor ki, AKP
yalpaladıkça PKK tavrını hem netleştiriyor hem
de sertleştiriyor!..
Tartışmaların özetine gelince... PKK, Öcalan’ı
önce serbest bırakın sonra da hesabınızı onunla
görün diyor!..
PKK Referandum İstiyor!.. CHP’ye Vurmayın!..
AKP, Kürt açılımı tartışmalarındaki
ikiyüzlü tutumu nedeniyle özellikle Batı’da
hızla oy kaybediyor. Son günlerde
yoğunlaşan telefon dinleme olayları ise
“demokrasi demokrasi” diye ahkâm kesen
iktidar partisinin faşist yüzünü dışa
vuruyor!
Elektrik, doğalgaz ve ulaştırmaya
yapılan zamlar ve sosyal kangrene
dönüşen işsizlik de Tayyip Erdoğan’ı
toplumun gözünden giderek düşürüyor.
Yani bu ülkede, bir partinin tek
başına ancak iki kez iktidara
gelebileceği konusunda tarihin
yeniden tekerrürü çok yakın
görünüyor!..
İşte tüm bu ortamda oyları
yükselen CHP’nin oldukça
dikkatli olması gerekiyor. Onur
Öymen’in kritik bir süreçte
derdini tam olarak
anlatamaması nedeniyle
başlayan tartışmalar; gerici-bölücü
çevreler ve kiralık kalemlerce büyük bir
skandalmış gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Oysa ne CHP’nin ne Deniz Baykal’ın
ne de Onur Öymen’in Kürt kökenlilere ve
Alevi yurttaşlara hakaret etme gibi bir
düşünceleri olamayacağını herkes çok iyi
biliyor. Yani yaratılan suni gerginlik kirli ve
provokatif amaçlara hizmet ediyor!
İktidar medyası; AKP-DTP-işbirlikçi
ittifakının cılız çığlıklarıyla gündemi
değiştirmeye çalışırken aslında
Atatürk’ün partisini yıpratmayı ve gelecek
seçimlerde önünü kesmeyi hedefliyor!..
AKP, yarattığı sosyo-ekonomik kaosla
tükenmişliğe doğru emin adımlarla
ilerliyor!.. O yüzden özellikle Cumhuriyetin
çimentosu olan Alevi yurttaşlarımızın,
AKP’nin ekmeğine yağ sürecek
davranışlardan uzak durması bu süreçte
büyük önem taşıyor...
Alevi yurttaşlarımız,
Cumhuriyetin organize bir
saldırı altında olduğu bu
karanlık dönemde ve tezgâh
ortamında engin hoşgörülerini
bir kez daha göstereceklerdir...
“İncinsen de incitme”
şeklindeki o hümanist
yaklaşımı yüreklerinde
barındıranlar, gericiliğin ülkeyi
ele geçirmeye çalıştığı bir
süreçte eminim aklıselim davranacak ve
AKP’nin oyununa gelmeyeceklerdir...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “CHP’nin
tüzel kişiliğine yönelik bu sistemli saldırının
temel amacı, AKP’nin, tüm yurtta yarattığı
korku ve sindirme operasyonunun
gizlenmek istenmesidir” şeklindeki dünkü
açıklaması da gösteriyor ki, bu dönem
Onur Öymen’e ve onun üzerinden CHP’ye
vurma dönemi değildir!..
Onur Öymen.Murat Karayılan.
Faizi ödeyince akıllandılar
C
Danõştayõn ‘sözlü sõnavlarõn sesli ve görüntülü kayõtla yapõlmasõ’ isteği dikkate alõnmadõ
Sayõştay’da‘kayõtsõz’lõk
Yeni yasaya göre Sayõştay
Denetçi Yardõmcõlõğõ için
adaylar üç sõnava girecek.
Danõştay’õn iptal ettiği sözlü
sõnavda başarõsõz olanlar için de
yeniden mülakat yapõlacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu’nda, Danõştay’õn
“sözlü” sõnavdaki soru kriterleri ve sõ-
nav yöntemini gerekçe göstererek iptal
ettiği Sayõştay denetçi yardõmcõlõğõ sõ-
nav esaslarõnõ yeniden düzenleyen ya-
sa kabul edildi. Kabul edilen yasada Da-
nõştay’õn sõnavõ iptal gerekçeleri büyük
ölçüde dikkate alõnmazken, 2-6 Şubat
2009’da yapõlan sözlü sõnavda başarõ-
sõz olan denetçi yardõmcõsõ adaylarõna
yeniden sõnava girme hakkõ tanõndõ.
Sayõştay’õn söz konusu sõnavõ ve bu
sõnav sonucunda yaptõğõ atamalar, Da-
nõştay tarafõndan iptal edilmişti. Kararda
sözlü sõnavlarõn adil ve kuşku uyan-
dõrmamasõ için de “sesli ve görüntülü
kayıt yapılmasını” istenmişti.
Uzun süredir yeni düzenleme yap-
mayan hükümet, “yasa” düzenlemesi-
ne gitti. Yasaya göre, denetçi yardõm-
cõlõğõnda adaylar, eleme, yazõlõ ve mü-
lakat olmak üzere 3 sõnava tabi tutula-
cak. Eleme sõnavõ sonucunda 70 puan-
dan az olmamak üzere, en yüksek pu-
andan başlayarak sõnav ilanõnda belir-
tilen kadronun 5 katõna kadar aday ya-
zõlõ sõnava çağrõlacak. Ancak yasada,
Danõştay’õn “sözlü sınavların sesli ve
görüntülü kayıt yapılmak suretiyle”
gerçekleştirilmesi yönündeki görüşü
dikkate alõnmazken, puanlarõn tutana-
ğa geçirilmesi hükme bağlandõ. Yasa-
ya eklenen geçici madde ile Danõştay’õn
iptal ettiği sözlü sõnavõnda başarõsõz sa-
yõlanlar yeniden mülakata alõnacaklar.
Mülakatta başarõlõ olmak için aranan 70
puan koşulu, 50 olarak uygulanacak.
TRT’de
protesto
TRT İstanbul Rad-
yosu önünde topla-
nan TRT çalışanı ve
sanatçıları, tadilat ne-
deniyle stüdyoların
kapalı olmasını pro-
testo etti. Grup adına
açıklama yapan TRT
haber spikeri Özlem
Merter, “Programla-
rımız sözsüzleşti,
programcılarımızın
yerini DJ’ler aldı” de-
di. TRT sanatçıları,
açıkmanın ardından
türküler söyledi. (AA)
Siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri yarõn Ankara’da
“Açlõğa, Yoksulluğa, İşsizliğe ve Zamlara Hayõr” diye haykõracak