26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2009 CUMA 6 HABERLER BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Büyük Yürüyüş Başlamıştır... Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nden Jean Ziegler’le bir röportaj yapmış olan Osman Çutsay’ın, onun ağzından saptadığı pek çarpıcı gerçekleri, 25 Ekim 2009 günlü gazetemizde okumuştuk. Değerini bugün de koruyan söyleşide, Ziegler, zengin Batı’nın yoksul Güney’in nefretiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor ve “Bir dünya savaşı içindeyiz” diyordu. Düşünür, “Neoliberalizmin toplumsal bağları, sosyal garantileri yerle bir ediyor, ortalığı çöle çeviriyor” görüşünde. Öte yandan, Türk Devrimi’ni Fransız Devrimi’nin hısmı sayıyor. Ne var ki Avrupa, Kemalizme tepki içinde; oysa, Kemalist devrim bir halk hareketiydi; bir devlet içi darbe, gizli servis işi falan değildi. Ziegler, şöyle bağlıyor: “İslamcılar Kemalist devrimin temel ilkelerine ihanet ediyor. Doğrusu, Erdoğan büyük tehlike!” Okurlar, bu güzel röportajı, bir de kendi gözleriyle okumalı; okumuşlarsa, yeniden okumalılar!.. O yazıdan bu yana bir ay geçmiştir. Değişen ne? Gazetemizde manşetten, 17 Kasım’da, “Korku İmparatorluğu” konulu bir dizi, şunların altını çizerek başlıyor: Türkiye’de kurumlar birbirine güvenemez duruma getirildi. “Dinleniyor muyum, izleniyor muyum” korkusu altında yaşamaya başlayan insanlar birbirleriyle konuşamaz, görüşemez oldu. “Türkiye korku imparatorluğuna çevrildi” tartışmaları alevlendi. Temel hak ve özgürlüklerin çiğnendiği, üniversitelerin, iş dünyasının, meslek kuruluşlarının, medyanın sesinin kısıldığı yorumları arttı. Neyle suçlandığını bilmeyen aydınların, gazetecilerin, bilim insanlarının aylardır cezaevinde tutulması hukuk tartışması yarattı. Bir örnek olarak, Mustafa Balbay’ın, gazetede köşesinden uzak tutulmasının süresi hatırlatılıyor: Bakıyoruz, 260 gün! Evet, neden bu zulüm? “Korku İmparatorluğu” dizisinin ilk gününde, iki saygın konuk: Eski İstanbul Barosu Başkanı Kâzım Kolcuoğlu, önemli konuların altını çiziyor ve bir de şunun: “AKP’nin hedefi ılımlı İslam devleti.” Bir ikinci konuktan, Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’tan şu hatırlatma: “Din eksenli bir partiden demokratik refleks beklenemez!” “Korku İmparatorluğu” dizisi sürüyor... Beraberliğinde eylemler, demokrasi, bağımsız bir yargı, çağdaş ve yaşanır bir ülke adına eylemler sürüyor. Nitekim, 18 Kasım’da, İstanbul’da Taksim’de Türkiye Barolar Yürüyüşü, büyük bir ciddilik içinde oldu ve elbette etkisi olmuştur. Onu, başka eylemler izlemeli, izleyecektir. Özetle, büyük yürüyüş başlamıştır... Ekonomik düzenimiz işsizlik acısını çekiyordu. Yaz başlarında, kapitalizmin uğradığı büyük bir bunalım, işsizliği tetiklemiş durumda: İşsizlerin sayısı 5 milyonu geçmiş halde. İktisatçılara göre bu sayı, yıl sonuna kadar daha da artar. Hatırlatmak acıdır ama hatırlatalım: Dört gençten biri işsiz. Ve işsizliğin vurduğu, erkeklerden çok kadınlar... Türkiye, yeni liberalizm şarkılarının işitilmediği bir ülke olsaydı, elbette acılarını da insanlarımız bu çapta çekmeyecekti. Ne var ki, 1979’dan başlayarak, Özal, yurdumuza soktu bu yanlışı ve bayraktarlığını yaptı. Bunu, mırıldananlar var hâlâ... Ne var ki, hayat, sol’a, sosyal demokratlara da bir görev verecektir er geç. Ancak, Türkiye’de “sol ayak” zayıf. Sol, bugünkü Türkiye koşullarında da iktidara gelemezse, ne zaman ve nasıl gelir? Bu soruyu da düşünmeli, tartışmalıyız... Evren beraat istedi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - KESK Genel Baş- kanõ Sami Evren, İzmir Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’nca 28 Mayõs’ta gerçekleştirilen PKK operasyonu kapsamõnda tu- tuklanan KESK yönetici ve üyelerinin serbest bõrakõlmasõ- nõ istedi. İzmir 8. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde dün başlayan duruşma öncesi adliye önünde açõklama yapan Evren, üyele- rin hiçbir somut delile dayan- madan tutuklandõğõnõ söyledi. KESK üyeleri açõklamanõn ar- dõndan duruşmayõ izlemek üzere adliyeye girdi. Duruş- mayõ DTP Diyarbakõr Millet- vekili Akõn Birdal, ÖDP Ge- nel Başkanõ Alper Taş ve ya- bancõ sendikacõlar da izledi. ‘Karar haftaya çıkar’ Ekonomi Servisi - An- kara’daki bir konferans ön- cesinde gazetecilerin sorula- nõ yanõtlayan Enerji Bakanõ Taner Yõldõz, nükleer santral ihale değerlendirme raporu- nu TETAŞ’a gönderdikleri- ni belirterek, TETAŞ Yöne- tim Kurulu’nun bayramdan önce kararõnõ vereceğini açõkladõ. Yõldõz, “İhaleye teklif veren konsorsiyumun Rus ortağõ bir görüşme talep etti, bayram öncesine bu görüşmeyi sõkõştõrmaya çalõ- şacağõz” dedi. Kerim Kabadayı öldü İstanbul Haber Servisi - 1978 kuşağõnõn önderlerinden Kerim Kabadayõ (53) dün ya- şamõnõ yitirdi. Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu ve Genç Mühendisler Derne- ği’nden verilen bilgiye göre, Kabadayõ’nõn cenazesi bugün Marmara Üniversitesi İlahi- yat Fakültesi Camisi’ndeki öğle namazõnõn ardõndan Üm- raniye Hekimbaşõ Mezarlõ- ğõ’nda toprağa verilecek. ’in manşetten duyurduğu ‘faiz skandalõ’ TBMM KİT Komisyonu’nda gündeme geldi AYKUT KÜÇÜKKAYA Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin (TEİAŞ); özel şirketlerin alacaklarõnõ aylõk yüz- de 2.5, yõllõk yüzde 30 gibi yüksek faizle ge- cikmeli olarak geri ödemesi ve son bir yõlda yalnõzca faiz için Enerji Bakanlõğõ’nõn “152 milyon TL” ödeme yapmasõ TBMM KİT Ko- misyonu’nda gündeme geldi. TEİAŞ Genel Müdür Vekili Kemal Yıldır, Cumhuriyet’in manşetten duyurduğu haberdeki faiz oranlarõnõ komisyonda gündeme getiren CHP’li Hüseyin Ünsal’a, “gecikme faizinin daha adil ve uygulanabilir olması için EPDK’ye yazı gön- derdiklerini” açõkladõ. AKP ve CHP millet- vekilleri faizin yüksekliği konusunda aynõ görüşte birleşti. TEİAŞ’õn 2007 yõlõ hesaplarõ Meclis’te ib- ra edildi. Edinilen bilgiye göre TBMM KİT Komisyonu’nda AKP ile CHP milletvekille- ri, TEİAŞ ve Başbakanlõk Yüksek Denetleme Kurulu yetkilileri faiz skandalõyla ilgili özet- le şunlarõ söyledi: Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Yetkilileri: Sistem teminat alamadõğõ için tam olarak çalõşamaz durumda. Özel sektör ço- ğunlukla alacaklõ durumda. Bunlar da zama- nõnda ödenemediği için ceza ödeniyor. AKP Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu: 4628 sayõlõ Elektrik Piyasasõ Kanunu’ndan kay- naklõ baştan gelen bir yapõlanma bozukluğu var. Bunun yapõlanmasõnõn çok daha süreç alaca- ğõnõ düşünüyorum, herkes birbirine top atõyor. Bu yapõlanma sürecinde de teminat ve faizle ilgili sistemin bürokrasi tarafõndan uygulanmasõ mümkün görülmüyor. Dolayõsõyla sistemin ye- niden yapõlanmasõ lazõm. CHP Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal: Birikmiş Piyasa Mali Uzlaştõrma Merkezi (PMUM) borç ve alacaklarõ için kanunun ay- lõk yüzde 2.5’lik faiz ödeme uygulamasõ mõ var? (soruyu Yõldõr’a yöneltiyor.) Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Ge- nel Müdür Vekili Kemal Yıldır: Bu rakam 6183 sayõlõ Amme Alacaklarõ Kanunu çerçe- vesinde belirleniyor. Gecikme faizinin daha adil ve uygulanabilir olmasõ için Merkez Banka- sõ’nõn reeskont faiz oranõna çekilmesine dönük EPDK’ye yazõ gönderdik. Bu rakamõn yakõn zamanda yeniden belirleneceğini düşünüyoruz. EPDK’YE ‘FAİZİ İNDİRELİM’ BAŞVURUSU - Enerji Bakanlõğõ’nõn son bir yõlda özel şirketlere 152 milyon TL gecikme faizi ödediği 15 Kasõm 2009 günü gaze- temizin manşetinden duyurulmuştu. TEİAŞ, gecikme faizinin daha adil ve uygu- lanabilir olmasõ için EPDK’ye yazõ gönderdi, yanõt bekliyor. FIRAT KOZOK ANKARA - Başkent, uzun bir aranõn ardõndan yarõn geniş katõlõmlõ bir mitinge ev sahipliği yapa- cak. Aralarõnda KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB, Türk-İş, Ankara Tabip Odasõ, DİSK, Halkevleri ve CHP’nin de bulunduğu sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler “Açlığa, Yoksulluğa, İş- sizliğe ve Zamlara Hayır” mitinginde buluşacak. Miting için yurttaşlar saat 13.00’te Gençlik Parkõ önünde toplanmaya başlayacak. Burada oluşturu- lacak yürüyüş korteji saat 15.00’te Kolej Meyda- nõ’na ulaşacak. Binlerce kişi burada hep bir ağõz- dan “Açlığa, Yoksulluğa, İşsizliğe ve Zamlara Hayır” diye haykõracak. Mitingin düzenleme komitesinde yer alan Eğitim- Sen’in 2 No’lu Şube Başkanõ Tuğrul Culfa, ülke- deki işsiz sayõsõnõn Ağustos 2008’den bu yana 1 milyon kişi daha arttõğõnõ toplumun bu gidişe artõk bir “dur” demesi gerektiğinin söyledi. Emekçi alana iniyor TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Kürt açılımının Meclis’te görüşülmesinin ardından PKK’deki umutsuzluk derinleşiyor. Beklentilerine yanıt bulamayan örgüt tavrını giderek sertleştiriyor. Örgüt, artık Kandil Dağı’ndan İmralı Adası’na kadar tamamen “muhatap” kabul edilme koşulunda ısrar ediyor! Peki, PKK açılım çıkmazında daha neleri dayatmayı hedefliyor?.. Güneydoğu sorununun TBMM gündemine alınması PKK’yi iyice umutlandırmıştı. Oysa 10 Kasım’daki Meclis görüşmesinde önce İçişleri Bakanı, ardından Başbakan’ın konuşması da gösterdi ki, “Kürt açılımı” konusunda dağ fare doğurmuştu! Yani AKP’nin bu konuda havanda su dövdüğü iyice netleşmişti. İçişleri Bakanı’nın konuşması içinde dikkate alınacak tek cümle, “Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu ve Bağımsız İnsan Hakları Kurumu” oluşturulacağının açıklanmasıydı. Oysa benzer bir kurumu daha önce Abdullah Öcalan da önermişti! PKK lideri, üç yıldır avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde ısrarla “Hakikatleri Araştırma Ve Uzlaşma Komisyonu” kurulmasını istemişti! PKK işte şimdi AKP’nin kararsızlığı ve kafa karışıklığı nedeniyle derin bir hayal kırıklığı yaşıyor. Kış mevsiminin etkisini göstermesi ve hareket kabiliyetindeki azalma da örgütü aceleci olmaya zorluyor! Örgüt tavrını ve beklentilerini artık daha keskin bir şekilde dile getiriyor. Kandil Dağı’nda alınan son kararın merkezinde, “PKK’siz çözüm olmaz” şeklinde bir dayatma bulunuyor! PKK yöneticisi Murat Karayılan bu kararı, önceki gün örgütün yayın organlarına verdiği röportajda şu şekilde açıklamıştı: “Başbakan’a, tüm devlet yetkililerine söylüyorum, siz PKK’siz tek bir adım atamazsınız. PKK’siz bir yaprak bile kıpırdamaz. PKK’siz hiçbir çözüm olamaz. PKK’yi esas almak zorundasınız, yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Sorun çözülecekse, muhataplarıyla oturulup çözülür. Başka bir çözüm tarzı da yoktur.” Anlaşılıyor ki PKK’ye göre “süreç tamamen tıkanmıştır!..” Örgüt, AKP hükümetinin Kürtlerle alay ettiği ve sorunla ilgili takıyye yaptığı konusunda Güneydoğu’da yoğun bir propaganda yürütüyor!.. Şu bir gerçek ki, artık PKK’nin devletten beklentileri Kürt sorunu konusundaki kültürel iyileştirmeleri kapsamıyor! Karayılan’ın şu açıklamaları da, örgütün direkt muhatap alınmaya odaklandığını gösteriyor: “Bu sorun İçişleri Bakanı’nın belirttiği gibi seçmeli derslerle, bir Kürdoloji kürsüsünün açılması veya Kürtlere bir televizyon açma hakkı gibi çok sıradan, komik bazı tedbirlerle çözülemez. Ortada Kürtleri kandırma politikası vardır. AKP hükümeti kırmızı çizgilerini ortaya koydu. Bir; Kürtlerin statüsü; yani federasyon, özerklik gibi statüler olmayacak. İki; anadilde eğitimi olmayacak. Üç; operasyonlar durmayacak, Apo’nun özgürlüğü gelişmeyecek.” Görülüyor ki, PKK devlet taviz verdikçe hedefini daha da genişletiyor ve kendisini tartışmaların ve çözüm yollarının merkezine yerleştirmek için çabalıyor. Örgüt tüm bu beklentilerinin ardında “halk” desteği olduğunu da öne sürüyor! PKK bu yüzden bölgesel düzeyde bir “referandum” yapılmasını bile istiyor!.. Peki, aksi durumda Güneydoğu’da neler yaşanabilir?.. Örgüt, açılımın fiyaskoya dönüşmesinin ardından yaşanan umutsuzluğunu şiddeti yeniden dayatarak aşmaya çalışacağını söylüyor!.. Murat Karayılan’ın, “Yeniden bir savaş gündeme gelebilir mi?” şeklindeki soruya dün verdiği şu yanıt da, önümüzdeki süreçle ilgili ipuçları içeriyor: “AKP’nin çözüm niyetinin olmadığı Meclis tartışmalarıyla birlikte açığa çıktı. Süreç tıkanmıştır. Dolayısıyla savaşın gelişme olasılığı gittikçe yükseliyor.” Karayılan’ın ardından DTP milletvekili Emine Ayna’nın Güneydoğu’daki mitinglerde, “Abdullah Öcalan ile müzakerenin kaçınılmaz olduğunu” söylemesi de gösteriyor ki, AKP yalpaladıkça PKK tavrını hem netleştiriyor hem de sertleştiriyor!.. Tartışmaların özetine gelince... PKK, Öcalan’ı önce serbest bırakın sonra da hesabınızı onunla görün diyor!.. PKK Referandum İstiyor!.. CHP’ye Vurmayın!.. AKP, Kürt açılımı tartışmalarındaki ikiyüzlü tutumu nedeniyle özellikle Batı’da hızla oy kaybediyor. Son günlerde yoğunlaşan telefon dinleme olayları ise “demokrasi demokrasi” diye ahkâm kesen iktidar partisinin faşist yüzünü dışa vuruyor! Elektrik, doğalgaz ve ulaştırmaya yapılan zamlar ve sosyal kangrene dönüşen işsizlik de Tayyip Erdoğan’ı toplumun gözünden giderek düşürüyor. Yani bu ülkede, bir partinin tek başına ancak iki kez iktidara gelebileceği konusunda tarihin yeniden tekerrürü çok yakın görünüyor!.. İşte tüm bu ortamda oyları yükselen CHP’nin oldukça dikkatli olması gerekiyor. Onur Öymen’in kritik bir süreçte derdini tam olarak anlatamaması nedeniyle başlayan tartışmalar; gerici-bölücü çevreler ve kiralık kalemlerce büyük bir skandalmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Oysa ne CHP’nin ne Deniz Baykal’ın ne de Onur Öymen’in Kürt kökenlilere ve Alevi yurttaşlara hakaret etme gibi bir düşünceleri olamayacağını herkes çok iyi biliyor. Yani yaratılan suni gerginlik kirli ve provokatif amaçlara hizmet ediyor! İktidar medyası; AKP-DTP-işbirlikçi ittifakının cılız çığlıklarıyla gündemi değiştirmeye çalışırken aslında Atatürk’ün partisini yıpratmayı ve gelecek seçimlerde önünü kesmeyi hedefliyor!.. AKP, yarattığı sosyo-ekonomik kaosla tükenmişliğe doğru emin adımlarla ilerliyor!.. O yüzden özellikle Cumhuriyetin çimentosu olan Alevi yurttaşlarımızın, AKP’nin ekmeğine yağ sürecek davranışlardan uzak durması bu süreçte büyük önem taşıyor... Alevi yurttaşlarımız, Cumhuriyetin organize bir saldırı altında olduğu bu karanlık dönemde ve tezgâh ortamında engin hoşgörülerini bir kez daha göstereceklerdir... “İncinsen de incitme” şeklindeki o hümanist yaklaşımı yüreklerinde barındıranlar, gericiliğin ülkeyi ele geçirmeye çalıştığı bir süreçte eminim aklıselim davranacak ve AKP’nin oyununa gelmeyeceklerdir... Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “CHP’nin tüzel kişiliğine yönelik bu sistemli saldırının temel amacı, AKP’nin, tüm yurtta yarattığı korku ve sindirme operasyonunun gizlenmek istenmesidir” şeklindeki dünkü açıklaması da gösteriyor ki, bu dönem Onur Öymen’e ve onun üzerinden CHP’ye vurma dönemi değildir!.. Onur Öymen.Murat Karayılan. Faizi ödeyince akıllandılar C Danõştayõn ‘sözlü sõnavlarõn sesli ve görüntülü kayõtla yapõlmasõ’ isteği dikkate alõnmadõ Sayõştay’da‘kayõtsõz’lõk Yeni yasaya göre Sayõştay Denetçi Yardõmcõlõğõ için adaylar üç sõnava girecek. Danõştay’õn iptal ettiği sözlü sõnavda başarõsõz olanlar için de yeniden mülakat yapõlacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda, Danõştay’õn “sözlü” sõnavdaki soru kriterleri ve sõ- nav yöntemini gerekçe göstererek iptal ettiği Sayõştay denetçi yardõmcõlõğõ sõ- nav esaslarõnõ yeniden düzenleyen ya- sa kabul edildi. Kabul edilen yasada Da- nõştay’õn sõnavõ iptal gerekçeleri büyük ölçüde dikkate alõnmazken, 2-6 Şubat 2009’da yapõlan sözlü sõnavda başarõ- sõz olan denetçi yardõmcõsõ adaylarõna yeniden sõnava girme hakkõ tanõndõ. Sayõştay’õn söz konusu sõnavõ ve bu sõnav sonucunda yaptõğõ atamalar, Da- nõştay tarafõndan iptal edilmişti. Kararda sözlü sõnavlarõn adil ve kuşku uyan- dõrmamasõ için de “sesli ve görüntülü kayıt yapılmasını” istenmişti. Uzun süredir yeni düzenleme yap- mayan hükümet, “yasa” düzenlemesi- ne gitti. Yasaya göre, denetçi yardõm- cõlõğõnda adaylar, eleme, yazõlõ ve mü- lakat olmak üzere 3 sõnava tabi tutula- cak. Eleme sõnavõ sonucunda 70 puan- dan az olmamak üzere, en yüksek pu- andan başlayarak sõnav ilanõnda belir- tilen kadronun 5 katõna kadar aday ya- zõlõ sõnava çağrõlacak. Ancak yasada, Danõştay’õn “sözlü sınavların sesli ve görüntülü kayıt yapılmak suretiyle” gerçekleştirilmesi yönündeki görüşü dikkate alõnmazken, puanlarõn tutana- ğa geçirilmesi hükme bağlandõ. Yasa- ya eklenen geçici madde ile Danõştay’õn iptal ettiği sözlü sõnavõnda başarõsõz sa- yõlanlar yeniden mülakata alõnacaklar. Mülakatta başarõlõ olmak için aranan 70 puan koşulu, 50 olarak uygulanacak. TRT’de protesto TRT İstanbul Rad- yosu önünde topla- nan TRT çalışanı ve sanatçıları, tadilat ne- deniyle stüdyoların kapalı olmasını pro- testo etti. Grup adına açıklama yapan TRT haber spikeri Özlem Merter, “Programla- rımız sözsüzleşti, programcılarımızın yerini DJ’ler aldı” de- di. TRT sanatçıları, açıkmanın ardından türküler söyledi. (AA) Siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri yarõn Ankara’da “Açlõğa, Yoksulluğa, İşsizliğe ve Zamlara Hayõr” diye haykõracak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear