26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 20 KASIM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 19 ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Yalnız Kalabilme Özgürlüğü... Gerçek anlamda uygar sayılabilecek toplumların hepsine ortak bir özellik: Üretmek için yalnızlığı seçmiş bireylerinin bu seçimlerine koşulsuz saygı duymak. Bunun karşısında ise, kendilerini ‘toplum’ diye nitelendirmelerine rağmen aslında birer ‘kalabalık’ olmanın ötesine geçememiş toplulukların temel özelliği yer alıyor: Bir şeyler üretebilmek için tenha zeminleri seçenlerin haklarını hiçe saymak ve onları çoğu kez acımasızca yargılamak. Ve adeta bu tavrın acısını çıkarabilmek için, bu kişileri yineledikleri çağrılarıyla ‘taciz’ etmek. İkinci gruba giren topluluklarda herhangi bir alanda gerçek anlamda bir üretime ve üretim kültürünün başat kültüre dönüşmesine rastlamak, neredeyse olanaksızdır. Çünkü ‘toplum’dan yalnızca ‘aşırı toplu’ yaşamayı anlayan bu kalabalıkların özellikle ağızlarından bireysel özgürlükleri düşürmeyen düzmece aydınları, gerçek anlamda bir kültürün ancak yaratıcı çaba ve eylemlere zemin hazırlayan bir toplumsal düzen olabileceği gerçeğinin yanından bile geçmemişlerdir. Onlar için herhangi bir üretim adına toplaşmak, o üretimle eşanlamlıdır. Toplaşmak ve tartışmak. Ama birileri de kalkıp kendiliklerinden bir işbölümüne gitmişlerse, örneğin sonraki toplaşmaları ve tartışmaları amaca uygun kılmaya elverişli bilgi dağarcıklarını hazırlama işini üstlenip, bu çabalarını aksatacağı için toplaşma ve tartışma bölümlerine katılmama iznini istemişlerse! Hayır, olmaz! Dünyada olmaz! Yani, bizimkisi gibi, ‘toplum’ kisvesi altında ‘kalabalık’ olmaktan öteye gidememiş toplulukların üyelerine göre olmaz. Böyle yaparsanız, sadece suçlanırsınız. Böyle topluluklarda ‘çalışmak zorundayım’ gerekçesi, asla kabul görmez. Çağrıldığınız herhangi bir toplaşmaya katılmamak için ileri süreceğiniz her türlü bahane, ‘kabule şayan’dır; buna karşılık: ‘Çok çalışıyorum, onun için zamanım yok!” dediğiniz anda, sizin için kullanılacak sıfat da hazırdır: Ukala! Özellikle son bir, iki yıldır yukarıdaki bağlamda çok tacize uğramaktayım. Bunun nedeni, artık yetmişine doğru yol alan bir insan olarak, kalan zamanımı eskisine göre çok daha titiz planlamaya çabalıyor olmam. Aslında hayatım boyunca hiçbir zaman kalabalıkların insanı olmadım. Ürettiklerim için her zaman mutlak bir yalnızlığa ihtiyaç duydum. Bugüne kadarki üretimime baktığımda, bu tavrımdan ve alışkanlığımdan pişmanlık duymamı gerektirecek bir neden de bulamıyorum. Öte yandan sadece ürettiklerimle değil, fakat gelecekte üretmek istediklerimle de yaşayan bir insan oldum. Bu isteklerimi karşılamak için kalan zamanım, çok büyük bir ihtimalle yetmeyecek. Ama önemsediğim, zaten bu değil. Ben, ürettikleri kadar üretmek istediklerini de yaşama gücünün kaynağı sayan biriyim. Çünkü zamanı geldiğinde, sadece üretmiş değil, fakat bir şeyleri hep üretmek istemiş biri olarak da bu dünyadan çekip gitmeyi gerçek anlamda yaşamak sayanlardanım. Buna rağmen, çoğu kez neredeyse emir kipiyle, hep bir yerlere çağrılıyorum. Gitmeyince de suçlanıyorum. Ama: “Suçlamadan önce bir bakalım, bu adam bugüne kadar neler yapmış!” demek, her nedense, suçlayanların akıllarının kenarından bile geçmiyor. Olsun. Varsın düşünmesinler. Ben, kendi ‘öldükten sonram’ için ideal bulduğum senaryoyu çoktan düşledim bile. Birileri, çevirdiğim veya yazdığım bir kitabı karıştırmaktalar. İlk birkaç sayfa kopuk olduğu için adım yok. Birisi: “Adı neydi bu kitabı çevirenin/yazanın?” diye soruyor. Bir başkası da cevap veriyor: “Adı önemli değil. Bizlerden biriydi...” Nokta. acem20@hotmail.com kultur@cumhuriyet.com.tr O kullara, eğitim kurumlarõna konuşma yap- maya gittiğimde, öğretmenler, müdürler hep önceden tembih ederler. Amman po- litik konulara girmeyin diye… Bu kez öyle bir şey olmadõ. Sohbet konumuz, “Sanat Neye Yarar”dõ. Yani “Nasıl insan olunur”du… Baktõm oradan baş- lamõşõz, “Kürt açılımı”na, barõş eğitimine gelmi- şiz… Baştan başlõyorum: TEVİTÖL adõnõ nicedir du- yuyordum. İki gün önce ilk kez gittim, gördüm. Tür- kiye’de üstün zekâlõ ve özel yetenekli çocuklara, ih- tiyaç duyduklarõ özel eğitimi lise düzeyindeki yaş grubuna, karma ve yatõlõ olarak veren tek kurum. Gebze’de. 1993 yõlõnda, Sezai Türkeş tarafõndan eşinin adõ- na kurulmuştu İnanç Türkeş Özel Lisesi. Rusya’da tanõmõştõ bu tür özel okullarõ. Hõzlõ öğrenme, üstün kavrama, sorun çözme, odaklanabilme, sürekli ge- lişme isteği ve sorgulama, geniş hayal gücü, analiz ve sentez yetisi, entelektüel merak, yaratõcõlõk, liderlik gibi özelliklere sahip çocuklar için bir özel okul. 2001 yõlõndan bu yana okul, eğitim-öğretim et- kinliklerini Türk Eğitim Vakfõ bünyesinde sür- dürmeye başlamõş ve adõ TEV ve İTÖL sözcükle- rinin birleşimi olan TEVİTÖL olmuş. (Doğrusunu isterseniz bu baş harflerden oluşan adlar içime sin- miyor. Bunca akõllõ, düş gücü, mizah duygusu ge- lişmiş çocuklarõn, gençlerin bulunduğu bir kurum için daha yaratõcõ bir ad bulunabilir kanõmca.) MÜZİK BÖLÜMÜ 2006 yõlõnda okulun bünyesinde önemli bir de- ğişim yaşanõyor. Şöyle ki: Bir gün, bu kuruma yar- dõm amaçlõ bir konser düzenleniyor. Güher ve Sü- her Pekinel Kardeşler konser teklifi üzerine okul- da çocuklarla, gençlerle tanõşõyor. Ve o anda karar veriyorlar. Bir konser yetmez, kendi tüm birikim- lerini bu çocuklarla paylaşmalõlar. Derhal kollar sõ- vanõyor. Müzik Bölümü’nü kurmak için hem mad- di hem manevi katkõda bulunuyorlar. Pekinel’ler, önce okul sistemine entegre olabile- cek, evrensel nitelikli, çok yönlü bir “müzik der- si” vizyonu, bir sistem yaratõyorlar. Uluslararasõ tüm ilişkilerini kullanõyorlar, Almanya’da kendi gittik- leri okullarõ seferber ediyorlar. Konservatuvar kö- kenli öğretmenleri seçip görevlendiriyorlar. Ders programlarõnõ oluşturup denetimini üstleniyorlar. 60 enstrümanõn alõnõp öğrencilere dağõtõlmasõnõ sağlõ- yorlar. Okula konuşma yapmaya gittiğimde akustik sis- temleriyle donatõlmõş müzik çalõşma odalarõ, daha geniş toplu ders odalarõ, oda müziği gruplarõ için ça- lõşma odalarõ, konser verebilecekleri salonlarõ, elek- tronik kayõt yapabilecekleri mekânlarõ, çalgõlarõn de- polandõğõ bölümü gezip hayran oluyorum. Müzik Bölümü’nü dolaşõrken, duvarlarda birbi- rinden güzel tablolar görüyorum. Kimin diye tanõ- maya çalõşõyorum. Meğer öğrencilerinmiş. Burasõ gerçek bir sanat kurumundan farksõz. GELECEĞİN LİDERLERİ Müzik Bölümü’nün ilk yõl öğrenci sayõsõ 31 iken şimdi 85! Zaten bütün okulda sõnõflar 15-4 ki- şilik. Türkiye’nin 20 merkezinden seçmelerle ve çe- şitli sõnavlarla her yõl sadece 60 öğrenci alõnõyor. Şimdi anõmsamõyorum ama ya Güher ya Süher söyledi: “Amaç buradan müzisyen yetiştirmek de- ğil; amaç, buradan kendiyle ve çevresiyle barı- şık geleceğin bilinçli liderlerini yetiştirmek.” Çok doğru bir amaç. İleride siyasi bilimler, fizik, ekonomi gibi alanlara dağõlacaklar.. ancak o alana hapsolup kalmayacak, dünya kültürüyle bütünle- şecek, kendi yaratõcõlõğõnõ keşfedecek; aklõyla ruhunu bir arada kullanabilecek. Kõsacasõ “insan” olacak! Böyle diyorum ama, bu çocuklar şimdiden al- dõklarõ iki üç yõllõk eğitimle küçük çaplõ mucizeler gerçekleştiriyor. Şimdiden birkaç konser verdi- ler... Örneğin Diyarbakõr’dan gelen Egemen Ke- sikli, ABD’de katõldõğõ bir seminerde kendi beste- lediği eseriyle bir CD’de yer aldõ. İki yõl önce kom- pozisyon derslerine başlamõştõ. Ve şimdi kazandõ- ğõ tam bursla Amerika’da hem müzik hem siyaset bilimi okuyor. Pekinel’ler diyor ki: “Bir etrafınıza bakın, her- kes her zaman ve her yerde müzik dinliyor. Önemli olan ruhumuzu fethedebilen müziğe erişmek ve bunu paylaşabilmek. Bu da sadece eği- tim ve bilinçle mümkün. İyi müzik aptallığı af- fetmiyor. Öğrencilerimiz dünyaya açıldıkları zaman ‘bu silah’ kendilerinde ne kadar gelişmişse ortama o kadar çabuk ve kolaylıkla entegre ola- caklar.” Müzik, “ötekini” anlamaya, tanõmaya yol açan, empati duymaya, karşõsõndakini dinlemeye, eleşti- riye kulak vermeye; kendisiyle, çevresiyle barõşõk olmaya yarayan; vicdan, hak ve hukuk kavramla- rõnõ geliştiren araçlardan biriyse, geleceğin liderle- rinden umut var demektir! zeynep@zeyneporal.com TEVİTÖL’de üstün zekâlõ, özel yetenekli gençlere müzik eğitimi: Akõllaruhunbütünleşmesiiçin... Kültür Servisi - Dün- yanõn en büyük kitap fuar- larõndan biri olan “Frank- furt Kitap Fuarı” 61. kez düzenlendiği bu yõl, 290.469 ziyaretçi sayõsõy- la fuar tarihinin en yüksek ikinci ziyaretçi sayõsõna ulaş- tõğõnõ açõkladõ. Beş gün süren fuarda 3000’den faz- la etkinlik gerçekleştiri- lirken Alman yazar Günter Grass ve ünlü kitabõ ‘Te- neke Trampet’in de yaş gün- leri kutlandõ. Geçen yõl Tür- kiye’nin onur konuğu olduğu fua- rõn bu yõlki onur konuğu Çin, fuar ön- cesi dünya medyasõnõ kimi yazarlarõ- na sansür yapõldõğõna dair çõkan ha- berlerle hayli meşgul etse de, yetkili- ler fuarõn sona ermesinden sonra basõna yaptõklarõ açõklamada “Hiçbir fuar bu kadar sıcak tartış- malara konu olup, böyle- si ilgi görmemişti” ifade- lerine yer verdi. Fuara bu se- ne Türkiye’den, Türkiye ulusal standõnda 34, çocuk kitaplarõ yayõncõlarõ bölü- münde ise 6 olmak üzere 40 yayõnevi katõldõ. Ayrõca kül- türel ve sektörel tanõtõm faali- yetlerinden oluşan 20 etkinlik düzenlendi ve aralarõnda Ma- rio Levi, Ayşe Kulin, Gülten Dayıoğlu gibi isimlerin de bulunduğu 22 yazar, fuarda- ki çeşitli panellere ve okuma etkin- liklerine katõldõ. Fuarõn yabancõ ko- nuklarõ arasõnda ise Margaret At- wood, Frank Schätzing ve Cees Nooteboom gibi ünlü isimler yer aldõ. FUARA KATILAN ZİYARETÇİ SAYISI 290.469 Frankfurt Kitap Fuarõ’na yoğun ilgi... Kültür Servisi - İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajan- sõ’nõn, “Kültür Politikaları” kapsamõnda düzenlediği “Av- rupa ve Türkiye’de Kültür Politikaları Sempozyumu” dün başladõ. The Marmara Oteli’nde 21 Kasõm’a dek sürecek olan sempozyumun açõlõşõnda konuşan Ajans Yü- rütme Kurulu Başkanõ Şe- kib Avdagiç, tarih boyunca pek çok kültüre ev sahipliği yapan İstanbul’da, bir kültü- rün hakikatinden diğer kül- türün hakikatine geçildiğini, bu değerlerle İstanbul’un bir “dünya mirası” olduğunu söyledi. Avdagiç, kültürün, bir oluşum, tutum, hayatõ an- lama ve yaşama tarzõ oldu- ğunu,sempozyumda İstan- bul’un eski ve yeni ile Doğu ve Batõ’yõ birleştirmesi özel- liğini ön plana çõkarmak is- tediklerini vurguladõ. Türkiye, Fransa, Hollanda, Romanya, Belçika, İtalya, Malta, Yu- nanistan ve İngiltere’deki kül- tür ve eğitim kurumlarõndan uzmanlarõn, katõlacağõ sem- pozyum boyunca, Türkiye ve Avrupa’daki kültür politi- kalar irdelenecek. ‘Kültür Politikaları Sempozyumu’ İSTANBUL 2010 Kültür Servisi - Dün- yaca ünlü İngiliz gazetesi The Independent, Kalem Teklif Haklarõ Ajansõ’nõn düzenlediği 1. İstanbul Tanpõnar Edebiyat Festi- vali ile ilgili bir yazõ ya- yõmladõ. Boyd Tonkin imzalõ iz- lenim yazõsõnda 28 yõllõk bir kitap fuarõna sahip olan Türkiye’nin ilk kez kalõcõ bir uluslararasõ edebiyat etkinliği düzenlediğine dikkat çekiliyor. Kalem Ajans’õn kuru- cusu Nermin Mollaoğ- lu’nun dinamik bir orga- nizasyonla 80 yazarõ et- kinlik boyunca İstanbul’da iyi bir şekilde ağõrladõğõnõ söyleyen Tonkin, İstanbul gezisi sõrasõnda Osmanlõ ruhunun insanlarda değil, mimaride yaşadõğõnõ fark ettiğini belirtiyor. Türkiye siyasetinin di- namiklerinin dõşarõdan an- laşõlmasõnõn oldukça güç olduğunu söyleyen yazar, gezisi sõrasõnda John Fre- ely ve Elif Şafak’la ettiği sohbetlerden kesitler sun- duğu yazõsõnõ, Tanpõnar’a değinerek sona erdiriyor: “O kentinin tüm yüzle- rini konu alan, Türkçe harflerin egzantrik bir dâhisi. Türk edebiyatın- dan mirasçıları hâlâ onu takipteler. Umarım bu hep böyle gider.” Independent’tan Tanpınar yorumu Kitap ödülleri sahiplerini buldu Kültür Servisi - Bu yõl New York’ta 60’õncõsõ düzenlenen Ulusal Kitap Ödülleri sahiplerini buldu. E-kitaplarõn popülerliğinin artmasõnõn gündeme oturduğu ödül töreninde, yazar Colum McCann, 1970’lerin New York’unu anlatan “Let the Great World Spin” adlõ yapõtõyla en iyi roman ödülünü kazandõ. İstanbulGelişimOrkestrası40yaşında Kültür Servisi - Selçuk Başar, Attila Özdemiroğlu, Uğur Başar, Neco, Asõm Ekren ve Garo Mafyan tarafõndan 1969 yõlõnda kurulan İstanbul Gelişim Orkestrasõ, bu akşam müzikteki 40. yõlõnõ kutlayacak. Zekeriyaköy’deki Bizze Restoran’da saat 20.00’de müzikseverlerle buluşacak olan orkestra, 1960’tan bu yana dünyada hit olmuş şarkõlarõ seslendirecek. (0 212 202 65 11)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear