Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2009 PAZAR
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Islak İmza ve Casus
Gayet profesyonelce yönetilen büyük bir siyasal
ve yıkıcı kampanya karşısında, şöyle bir derin
nefes alıp bekleyeceksin, tozun dumanın altından
ne çıkacak..
“Islak imza”, Ergenekon’un şimdilik tepe
noktasıdır! İlki ne kadar “gerçek” , “demokratik” ,
“hukuki” ise ve bu kavramları ne kadar içeriyorsa,
ikincisinde de “gerçeklik payı”nın daha fazla
olduğunun garantisi nedir?
Nitekim, aradan bir hafta geçti geçmedi: Adli
Tıp’tan garantili “evet onun imzası” onayını almak
için düzenler kurulmuş! Özel ekipler ve
organizasyonlar yapılmış.
Adli Tıp, siyasiler arasında öteden beri ele
geçirilecek “savaş tepeleri”nden biridir. Çünkü
mahkemelerin sonuçlarını belirleyecek nihai
yerlerden biri olarak görülür. Çünkü “bilimsel”
karar organıdır! Oradan verilecek raporlar sonucu
tayin edecektir. Özellikle de güdümlü konularda!..
Bunun nedeni, ülkemizde bitmek bilmez siyasal
hesaplaşmalardır. Bütün karanlık işlerin son
hesaplaşması devlet katında, devlet eli ve desteği
ile sonuçlanır. Mahkemeye bazen çok az iş düşer!
Düzgün işlemeyen yapılar, yeraltı
organizasyonlarını üretir! Güvenilecek kurum yok
mu bu ülkede? Duruma göre, hem var hem yok...
Diyelim ki ıslak imzada “doğruluk payı” daha
yüksek olsun. Ne fark eder? Tezgâhın amacına
bakacaksın: Ergenekon davasının bir numaralı
hedefi Genelkurmay’dır.
Ergenekon salt bunun için tezgâhlandı.
İyi niyetli bir dava, Ergenekon içindeki kriminal
örgütü görür. Darbeci kılığa bürünmüş mafiyöz
ilişkileri belirler, sapla samanı ayıklar.
Hayır öyle bir durum yok. Ergenekon kazanı
içinde, muhalif ne kadar güç varsa, CHP dahil,
kaynatılmaya çalışılıyor. Ama bu “kaynayanlar”
figüranlardır. Kazan, esas, Genelkurmay’ın altında
kaynatılmaktadır! Kazanın içindeki, “Ordunun
hiyerarşik yapısı”dır.
“Orduyu kaynatmak” , ‘ham’ diye yenecek
kıvama getirmek görevi, salt bu amaçla
yayımlanan, arkasında her türlü gizli saklı dış ve iç
tezgâhın saklandığı bir pespayeye verilmiştir. O,
kazanın etrafında savaş çığlıkları atarak dans
ederken diğerleri de altına durmadan odun
sürmektedir. “Islak imza” propagandası o kadar
arşı âlâya yükseldi ki, merkez medya ve daha pek
çok kimse de kazanın altına odun atmaya koştu!
Ana amacı gizleyen bu tür siyasal propaganda ve
dezenformasyonun hedefi de budur zaten!
Bu noktaya, şimdi 5 ay önce “fotokopisi”
piyasaya sürülen “belge” ile başarı ile vardılar!
Ancak salt bu amaçla yaptığım gözlem, bu
düşmanca saldırının, konuya daha tarafsız
yaklaşan insan ve çevreleri giderek “demokratik
oyun”dan kopardığını gösteriyor. Bu kötü bir
gidiştir!
Aylardır bu köşede dile geliyor: Genelkurmay’ın
hiyerarşik yapısını, Fetocu- iktidar ortaklığı
dağıtmak/bitirmek istiyor. Şimdilik “ele
geçiremedikleri” tek yer orasıdır. Hukuku, bütün
kurumsal yapısıyla devleti, basını, iş dünyasını,
adaleti hallediyorlar... “Peygamber Ocağı”na
ulaşamıyorlar!
Bu “kutsal yeri” ele geçirememek, onlar için
iktidar olamamak demektir!
Bütün kazan bunun için kaynıyor. Önce
“fotokopi”yi ileri sürdüler. Erdoğan “aslının da var
olduğuna kesin inanıyorum” dediğinde
anlamalıydık ki gerisi gelecek! İşte, iyi bir
zamanlama ile “Islak imzalı”sı.
Başbuğ istediği kadar “hukuk” diye bağırsın,
“darbeler dönemi bitti” desin... “Kurum”u,
kendisini ve arkadaşlarını AKP-Fetocu iktidara
teslim etmedikçe, ağzıyla kuş tutsa para
etmeyecektir! Ne Hacemalleri doyurabilir, ne
Maltan ve Şaltanları.. Ne CIA’yı ne diğerlerini.
Bunlar, kurum değil, kendilerine inanç olarak da
biat eden bir yapı istiyor! Hangi kuruluşun başında
“biat etmeyen” biri var?!
İktidar “tam teslimiyet”ten yana. Zaten bu tür
savaşların amacı da bu değil mi?
Şimdi, bir “muhbir” var ortada. Onu da zamanı
gelince ortaya çıkarabilirler!
Ancak şimdiden bilelim: Bu muhbir değil,
casustur! Karıştırıcıdır! Dezenformatikçidir!
Özel görevlidir!
Ordu, kendi içindeki “CIA yapılanması”nı
temizlemedikçe, oradan daha çoook bilmemneci
kılığında casuslar çıkabilir!
Beyler, hanımlar darbeler dönemi çoktan bitti..
“AKP ve Fetocu Güçleri Bitirme Planları”, zaten
bütün sivil güçlerin siyasi gündem maddesidir!
obursali@cumhuriyet.com.tr
DP ile ANAVATAN, DP çatõsõ altõnda birleşirken genel başkan seçilen Cindoruk’tan Ergenekon vurgusu
‘Balbay’danteröristolurmu?’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 12 Eylül darbesinin
ikiye böldüğü merkez sağõn
iki köklü partisi Demokrat
Parti (DP) ve Anavatan Par-
tisi, dün “Türkiye birleşi-
yor” sloganõ ile gerçekleşti-
rilen kongrede 26 yõl sonra
DP çatõsõ altõnda birleşti. Bir-
leşmeyle 20 Mayõs 1983’te
Turgut Özal’õn kurduğu
ANAP “tarih sayfalarında”
yerini alõrken Hüsamettin
Cindoruk birleşik partinin
genel başkanlõğõnõ üstlendi.
Kürsüye gelen DP Genel
Başkanõ Hüsamettin Cindoruk,
bu birleşmenin olmayacağõnõn
kimi çevrelerce iddia edildiğini
belirterek “Oldu işte, işte al-
ternatif, işte seçenek” dedi.
Cindoruk, birleşmeye büyük
katkõ sağladõğõ için Mesut
Yılmaz’a da teşekkür etti.
Salonun küçüklüğüne dikkat
çekerek, DP iktidarõndaki ilk
vaadini de “20 bin kişilik
spor salonu” olarak ilan eden
Cindoruk, Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanõ Melih Gök-
çek’i de “İki kulübü birleş-
tirip, birini ligden düşüre-
ceğine, spor salonu yapsay-
dı, hiç olmazsa siyasete de
hizmet etmiş olurdu” sözle-
riyle eleştirdi.
‘Gerilla müfrezesine
yenik düştüler’
AKP hükümetini eleştiren
Cindoruk, “Açılım dediler,
dağdan gelen bir gerilla müf-
rezesine yenik düştüler. Şe-
hit analarının, babalarının
acılarının üstüne acılar koy-
dular” diye konuştu. Cindo-
ruk, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn ne derse olduğunu be-
lirtti. Bunun adõnõn “dere-
beylik, monarklık, monarşi”
olduğunu ifade eden Cindoruk,
DP’nin görevinin buna son
vermek olduğunu söyledi.
‘Silivri kampı’
Şimdiye kadar insan hakla-
rõna bu kadar saygõsõz bir ik-
tidar görmediğini kaydeden
Cindoruk, Ergenekon dava-
sõna dikkat çekerek, “Başba-
kan Silivri’de savcı, vergi
hukukunda yargıç haline
gelmiştir. Var mı böyle bir
şey?” dedi. Cindoruk, “Siliv-
ri kampı” olarak nitelendir-
diği Silivri Cezaevi’nde ka-
lanlara üzüldüğünü de belir-
terek, şunlarõ söyledi:
“Onlara yapılan haksızlık,
devletimizin ayıbıdır. O
kampın çabucak boşaltıl-
masını istiyorum. Mehmet
Haberal’dan terörist yara-
tanlar, o gerilla müfrezesini
karşıladıkları zaman ıstırap
duymadılar mı? Mehmet
Haberal’dan terörist olur
mu? Mustafa Özbek’ten te-
rörist olur mu? Onlar bu va-
tanın şanı şerefi. Onlar dai-
ma demokrasi için çaba sarf
etmişlerdir. Mustafa Bal-
bay’dan, Tuncay Özkan’dan
terörist olur mu? Olursa bir
hukukçu, parti başkanı ola-
rak bunların delillerini isti-
yorum. Bu kampın en önem-
li sıkıntısı şu: Beşiktaş’taki
bir ağır ceza mahkemesi iki-
ye bölünüyor. Bir bölümü
otomobiline biniyor, Siliv-
ri’ye gidiyor. Mahkeme bi-
nadan ayrılmaz. Mahkeme
binası mahkemelerin kâbe-
sidir, onu bölemezsiniz. Eğer
onu yaparsanız, işte Diyar-
bakır’daki hâkimi gerillanın
ayağına götürürsünüz.”
Birleşmeye
jet onay
D
P ile Anavatan Partisi, dün
Atatürk Spor Salonu’nda,
“eşzamanlı” gerçekleşti-
rilen kongreyle, DP çatõsõ altõnda
birleşti. Anavatan Partisi 10. Ola-
ğan Kongresi’ni toplarken DP de 6.
Olağanüstü Büyük Kongresi’ni
topladõ. ANAVATAN Divan Baş-
kanlõğõ’na eski Milletvekili Mus-
tafa Uğur Ener seçildi. Daha son-
ra ANAVATAN kongresine ara ve-
rilerek DP Kongresi’nin Divan
Başkanlõğõ’na Ankara İl Başkanõ
Bülent Şimşek Özçelik seçildi.
DP divanõnõn oluşumunun ardõndan
saygõ duruşunda bulunuldu ve İs-
tiklal Marşõ okundu.
Konuşmalarõn tamamlanmasõn-
dan sonra DP tüzüğünde yapõlan de-
ğişiklikler oylanarak kabul edildi.
ANAVATAN’dan gelenlerin eşit
temsili için yetkili kurullarõn
üye sayõsõ arttõrõldõ. Yapõ-
lan değişikliğe göre, bir
sonraki olağan kon-
greye kadar görev
yapmak üzere Baş-
kanlõk Divanõ’ndaki
üye sayõsõ 11’den
17’ye, GİK’in üye
sayõsõ 50’den 100’e,
Yüksek Haysiyet
Divanõ’ndaki üye sa-
yõsõ da 41’e çõkarõldõ.
Yapõlan bir başka de-
ğişiklikle de genel baş-
kanvekilliği makamõ
oluşturuldu. Bu göreve
GİK tarafõndan partisinin tü-
zel kişiliği sona eren Salih Uzun’un
getirilmesi bekleniyor.
Daha sonra Anavatan Partisi’nin
DP adõ altõnda birleşmesine ilişkin
karar ANAVATAN delegelerinin
gizli oyuna sunuldu. Yapõlan oy-
lama sonucunda, DP ile birleşme
kararõ kabul edilirken, kaç oyla
kabul edildiği açõklanmadõ. Bu oy-
lamanõn hemen ardõndan da ANA-
VATAN’õn katõlõm kararõ DP de-
legesinin “işari” oyuyla kabul edil-
di. İki partinin birleşme kararõnõn
ardõndan Cindoruk ve Uzun, kür-
süye gelerek kõsa teşekkür konuş-
masõ yaptõlar. Daha sonra “İsteyen
siyasi partilerin DP’ye katılımı-
nı onaylamak için GİK’e yetki ve-
ren” kongre kararõ oybirliğiyle
kabul edildi. İki partinin birleşme-
sinin ardõndan 100 kişilik GİK
üyeliği için seçim yapõldõ. DP,
mevcut GİK üyelerini korurken
ANAVATAN’dan yeni isimler
GİK’e girdi.
D İ Y A R B A K I R
DTP
strateji
belirliyor
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - DTP, hafta içinde Anka-
ra’da yaptõğõ Merkez Yürütme Ku-
rulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM)
toplantõlarõnõn ardõndan dün Diyar-
bakõr’da il başkanlarõ, belediye baş-
kanlarõ ve il genel meclis başkanla-
rõnõn katõlõmõyla kapsamlõ bir çalõş-
ma toplantõsõ gerçekleştirdi.
Bağlar Belediyesi Konferans Sa-
lonu’nda DTP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Emine Ayna başkanlõğõnda
toplanan katõlõmcõlarõn, son süreçte
yaşanan gelişmeleri ve önümüzde-
ki dönem yapõlacak çalõşmalarõ tar-
tõştõğõ belirtildi.
“Demokrasi mücadelesi”nde
yaşamõnõ yitirenlerin anõsõna yapõlan
saygõ duruşu ile başlayan toplantõda,
Kandil ve Mahmur’dan gelen 34 ki-
şilik iki ayrõ grubun gelişleri ve ar-
dõndan öne çõkan kamuoyu eleştiri-
leri de ele alõndõ. Gelen gruplarõn
bundan böyle yürüteceği çalõşmalar
ve DTP’nin eleştirilere karşõ tavrõnõn
da belirleneceği toplantõda, Abdul-
lah Öcalan’õn “Bundan sonra grup
murup gelmeyecek” diyerek önü-
ne set çektiği Avrupa’dan gelmesi
planlanan 15 kişinin durumu da tar-
tõşõlacak. Toplantõ bugün de sürecek.
‘Berdel olmak istemiyorum’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakõr’da babasõnõn
kaçõrdõğõ 17 yaşõndaki kõzõn kar-
şõlõğõnda berdel olarak istenen 17
yaşõndaki lise öğrencisi E.G. isyan
etti. Okula devam etmek isteyen
genç kõz, “Babama berdel olmak
istemiyorum” dedi.
Binalarda boyacõlõk yaparak ge-
çimini sağlayan 39 yaşõndaki İzzet
Güler, geçen bahar aylarõnda 17
yaşõndaki K.Ş.’yi kaçõrdõ. Güler
daha sonra eşini ve çocuklarõnõ bõ-
rakarak K.Ş. ile yaşamaya başla-
dõ. Bir süre sonra K.Ş.’nin ailesi
kõzlarõna karşõlõk İzzet Güler’den
50 bin TL istedi. Ancak maddi du-
rumu yerinde olmayan Güler, pa-
rayõ ödeyemeyince kayõplara ka-
rõştõ. Bunun üzerine K.Ş.’nin ailesi
Güler’in 17 yaşõndaki lise öğren-
cisi kõzõ E.G’yi berdel olarak iste-
di.
Eşinin evi terk etmesinin ardõn-
dan K.Ş.’nin ailesiyle de mücade-
le etmek zorunda kalan Meliha
Güler ise önce yakõnlarõna sõğõn-
dõ. Ancak yakõnlarõ kapõyõ kapa-
tõnca evine dönmek zorunda kalan
Güler, evlere temizliğe giderek
yaşamõnõ sürdürmeye çalõştõ.
Bir süre sonra berdel olarak is-
tenen E.G., okula gidip gelirken ta-
nõmadõğõ kişiler tarafõndan takip
edilince, annesi tarafõndan okuldan
alõndõ. Kimseye söylemediği bir ta-
nõdõğõnõn evine gönderildi. E.G. dõ-
şõnda diğer küçük kõzõnõ da okul-
dan aldõğõnõ anlatan Meliha Güler,
çocuklarõyla birlikte yalnõz kal-
dõklarõnõ, kendilerine kimsenin sa-
hip çõkmadõğõnõ söyledi.
Eşinin ortadan kaybolduktan
sonra kendisini iki kez arayõp, ka-
çõrdõğõ kõzõn hamile olduğunu bil-
dirdiğini ve kendisini unutmalarõ-
nõ istediğini belirten Güler, “Kı-
zımı berdel olarak vermeyece-
ğim. Savcılığa suç duyurusunda
bulunacağım” dedi. Berdel olma
korkusuyla okula gitmeyen E.G.
ise babasõnõ asla affetmeyeceğini
vurguladõ. Dõşarõdan da olsa oku-
lunu tamamlayacağõnõ vurgula-
yan E.G. “Sonucu ne olursa olsun
berdel olmayacağım” dedi.
‘ISLAK
İMZAMIZI
ATIYORUZ’
İki partinin büyük bir iş
yaptığını belirten Cindoruk,
son dönemin tartışma konusu
olan “ıslak imzalı belge” tar-
tışmasına da göndermede bu-
lundu. Cindoruk, partililere,
“Ey Türk vatandaşları! Ey
sevgili Cumhuriyet çocukları!
Gelin, laik demokrat Türkiye
için barışan Türkiye ortaya
koyun. Bu coşkulu kongre-
mizle, ruhumuzla, aklımızla
duygularımızı bir yana bıra-
karak her türlü uzlaşmayı
sağlayan tavrımızla, demok-
rasi için birlik olalım. Onun
altına ‘ıslak imzamızı’ atıyo-
ruz. Ve o imzanın üzerine de
kıratın mührünü basıyoruz.
Gelin merkezde buluşalım.
Bu merkez, şehir merkezi gi-
bidir. Solculara da sağcılara
da açıktır. Bulvarlar, cadde-
ler... Hepsi şehir merkezine
çıkar” diye seslendi.
Babasõnõn kaçõrdõğõ kõzõn karşõlõğõnda istenen lise öğrencisi E.G. isyan etti
‘AYRIMCILIĞA KARŞI EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI’
Alevilerdenmitingedavet
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Alevi Bektaşi Federas-
yonu, Alevi örgütlerinin 8 Ka-
sõm’da İstanbul Kadõköy’de ya-
pacağõ “Ayrımcılığa Karşı Eşit
Yurttaşlık Hakkı” mitingi için
katõlõm çağrõsõ yaptõ.
Federasyon Genel Başkanõ Ali
Balkız, mitinge destek veren ku-
ruluşlarõn temsilcileriyle Yüksel
Caddesi’ndeki İnsan Haklarõ Anõ-
tõ önünde yaptõğõ açõklamada,
Alevi örgütlerinin geçen yõl 9
Kasõm’da Ankara’da miting yap-
tõğõnõ anõmsattõ. Geçen bir yõlda
sorunlarõnõn çözümü noktasõnda
bir kazanõm elde edemediklerini
ifade eden Balkõz, bunun yanõn-
da cemevleri ve zorunlu din ders-
leriyle ilgili olarak AİHM, Da-
nõştay ve idare mahkemelerinin
verdikleri kararlarõn hükümetin
masasõnda durduğunu söyledi.
Açõklamanõn ardõndan grupta-
kiler, Kõzõlay’da mitinge davet
bildirileri dağõttõ.
ESKİ CHPMİLLETVEKİLİ ŞİMŞEK:
Türkiye’yiLübnangibi
yapmak istiyorlar
GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Gaziantep
ADD Şubesi’nin düzenlediği “Cumhuriyet”
paneline katõlan CHP eski İstanbul Millet-
vekili Berhan Şimşek, AKP iktidarõnõn
ekonomik düzelmeyi bir türlü sağlayamadõ-
ğõnõ, tersine daha da kötüleştirdiğini belirt-
ti. Şimşek, demokratik açõlõmla ilgili olarak
“Türkiye’yi Lübnan gibi yapmak istiyor-
lar. Orada her apartmanda bir kesim otu-
rur. Böyle bir yaşam olur mu, demokra-
tik toplum olur mu” diye sordu.
Mesut
Yılmaz
DP’de
ANAVATAN’õn son Genel
Başkanõ Salih Uzun’un yanõ
sõra birleşme sürecinde etkin
rol oynayan eski ANAP Genel
Başkanõ ve Rize Bağõmsõz Mil-
letvekili Mesut Yılmaz da
GİK’e girdi. Cindoruk’la genel
başkanlõk mücadelesine giren
Mehmet Ali Bayar’õn da ANA-
VATAN kontenjanõndan GİK’e
girmesi dikkat çekti. Eski
CHP’li Gaziantep Belediye Baş-
kanõ Celal Doğan, Eski ANAP
Genel Başkanõ Nesrin Nas, es-
ki Milletvekilleri Beyhan As-
lan, Yılmaz Karakoyunlu, Ha-
lil İbrahim Özsoy, Nejat Ar-
seven, Ahmet Neidim, Ahad
Andican, eski TBMM Genel
Sekreteri Necdet Basa, Sinan
Uyanık, Adnan Pekkan GİK’e
giren yeni isimler oldu.
GİZLİ OYA SUNULDU
(Fotoğraflar:
NECATİ
SAVAŞ)
Amaçları
her kurumu
işgal etmek
A
NAVATAN Genel
Başkanõ sõfatõyla
son kez kürsüye çõ-
kan Salih Uzun, DP ile 3
Haziran’da başlayan bir-
leşme sürecini özetledi.
Uzun, Türk siyasetinin bu-
günkü manzarasõnõ, “2600
yıl önceki Moğol istilacı-
larının Anadolu’da ne-
den olduğu manzaraya”
benzetti. AKP hükümetini
“Türk siyasetinin Moğol-
ları” diye nitelendiren
Uzun, “Türk siyaseti ade-
ta bir Moğol istilası ile
karşı karşıyadır. Buna
bağlı olarak da merkez
sağ siyaset bir fetret dev-
rinin içinden geçmekte-
dir” dedi.
Uzun isim vermeden,
AKP’nin amacõnõn “her
kurumu işgal etmek, bü-
rokrasiyi, YÖK’ü, üni-
versiteleri, sivil toplumu,
medyayı ele geçirmek”
olduğunu ifade etti. Uzun,
“Fakat bu istilanın sonu
artık gelecektir. Fillerini
önlerine katan Moğollar
niye tutunamadılarsa, ni-
ye bir saman alevi gibi sö-
nüp gittilerse, bunlar da
tutunamayacaklar ve sö-
nüp gideceklerdir” dedi.
SALİH UZUN:
B
irleşmeyle 20 Mayõs 1983’te Turgut
Özal’õn kurduğu ANAP “tarih
sayfalarõnda” yerini alõrken
Hüsamettin Cindoruk birleşik partinin
genel başkanlõğõnõ üstlendi.
Öğrencilerden polise tepki
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Adana’da Liseli Öğrenci Birliği (LÖB)
üyesi öğrenciler katõldõklarõ eylemler
nedeniyle polislerin evlerine gelerek
kendilerine ve ailelerine baskõ uyguladõğõnõ
belirttiler. İnsan Haklarõ Derneği’nde
(İHD) açõklama yapan öğrenciler polisin
bu uygulamalara son vermesini istedi.
Grup adõna yapõlan açõklamada, 3-4 kişilik
ekipler halinde evlerine gelen polislerin
yasal eylem yapmalarõna karşõn aileleri
rahatsõz ettiği belirtildi.
Talimat gelirse özür dileyecek
Yurt Haberleri Servisi - AKP
Kahramanmaraş Milletvekili Dr. Cafer
Tatlõbal, Irak’tan gelen grubun karşõlanmasõnõ
değerlendirerken, “DTP şerefsizlik etti”
sözleri nedeniyle özür bekleyen DTP’ye,
“Başbakan talimat vermedikçe özür
dilemem” dedi. Kahramanmaraş’taki bir
yerel televizyona açõklamalarda bulunan
Tatlõbal, “Kelime maksadõnõ aşmõş olabilir.
Ama o gün otobüsün üzerine çõkõp zafer
kazanmõş bir Romalõ asker gibi etrafa böyle
bir selamlama yaparak, bu ülkedeki Türkleri
rencide edici hareket yapmak, bu açõlõma
mani olmaktõr” dedi.Berhan Şimşek.