Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
CHP lideri Baykal, son olayları böyle
yorumladı.
Başbakan da teröristlerin gelişiyle
yaşananların halkta yarattığı tepkiyi kabul
ediyor.
RTE’nin Pakistan’ı ve İran’ı ziyareti açılım
tartışmalarına ara verilmesini sağladı.
Bu ara klasik gelişmeler yeniden sahne aldı.
Türkiye’nin gündeminde uzun süre yer alan
‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın “orijinal
belgesi bir ihbar mektubuyla birlikte”
Ergenekon savcılığına geldi. Savcılık belgeyi
Adli Tıp’a gönderdi.
Belgenin altındaki imza “Albay Dursun
Çiçek’e aittir” yanıtını aldı.
Olayın, yasaların emrettiği gibi gizliliğe özen
gösterilerek geliştiği sanılırken...
...gelenek bozulmadı; bir subayın yazdığı ve
savcılığa gönderdiği ihbar mektubunun tam
metni yandaş basına; Taraf’a, Star’a, Bugün’e,
Yeni Şafak ve Zaman’a “sızdırıldı”.
Gizli kalması gereken belgelerin, bilgilerin,
telefon konuşmalarının yandaş medyaya
sızdırılması olayları hâlâ esrarını muhafaza
ediyor.
Adalet Bakanlığı -Mehmet Ali Şahin’in
bakanlığı sırasında- bu konuda soruşturma
açtı ve İstanbul Savcılığı’ndan sızdırma
olaylarının aydınlatılmasını istedi.
Bir yığın rakamsal açıklamalar var ortada,
ama belgelerin nereden nasıl sızdırıldığına
ilişkin bir açıklama yok!
Bu durum hem savcılıkta hem de askerde
köstebek olduğunu kanıtlıyor.
Ne çare savcılıktaki ve askerdeki
köstebekler bir türlü saptanamıyor.
Örneğin “bir subay” günlerdir aslı aranan
belgeyi tartışmalar başlar başlamaz, üstelik
“dosyasından çaldığını” açıklıyor.
Muhbir subay ihbar mektubunu günlerce
savcılığa göndermiyor ve açılım kargaşasının
yaşandığı şu sıralar ortaya çıkarılıyor.
Darbe tartışmaları yeniden alevleniyor.
Tam bu sırada Başbakan RTE’nin Pakistan
ziyaretiyle ilgili çarpıcı bir yorum-haberi dün
Radikal manşetten verdi.
Başbakan’la İslamabad’da bulunan Murat
Yetkin; “RTE’nin Pakistan ziyaretinin şifresi”ni
açıklıyor.
“Şifre” şöyle: “Türkiye Pakistan’da darbeyi
önleme derdinde-Pakistan’da darbe an
meselesi-Türkiye orduyu vazgeçirip bir ‘ulusal
birlik hükümeti’ne destek vermesi için ikna
çabalarında-Gilani hükümetinin günleri
sayılıyor. Genelkurmay Başkanı Kayani’nin bir
darbeyle yönetime el koyması bekleniyor.”
Bir köstebek darbe olasılığını -herhalde-
Başbakan Gilani’ye duyurmuş; haber yayılmış.
Pakistan’dan bizim hükümete ve oradan da
Murat Yetkin’e kadar ulaşmış!
Bu haber-yorum yalanlanmazsa kimi
olasılıklar kendiliğinden gündeme girecek.
RTE, Pakistan Başbakanı’na darbe girişimini
nasıl engelleyeceğine ilişkin ne gibi önlemler
tavsiye etti sorusu güncelleşecek.
Oysa bizdeki darbe söylentileriyle
Pakistan’daki söylentiler farklı.
Bizde zamanın Genelkurmay Başkanı,
emrindeki yüksek komutanların darbe
hazırladıklarını Başbakan’a bildiriyor.
Pakistan’da ise olası darbeye Genelkurmay
Başkanı hazırlanıyor.
Öyleyse ne yapmalı? “Kardeş” Pakistan’a
“kardeşçe” öğütler:
Pakistan Başbakanı, Genelkurmay Başkanı
ile anlaşmalı.
Gilani, Pakistanakon adını vereceği bir
mahkeme kurdurmalı.
Darbeci mi değil mi araştırmadan ülkede ne
kadar Gilani muhalifi varsa... aydın, ilim adamı,
gazeteci, yazar... içeriye tıkmalı!
İşte o zaman Gilani gönül rahatlığıyla
konuşabilir:
Pakistan’da demokrasi (tabii bu rejime
demokrasi denilebilirse) ancak böyle
yaşayabilir, yaşatılabilir!
SAYFA 27 EKİM 2009 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 21
Edirne B 21
Kocaeli B 21
Çanakkale B 22
İzmir Y 22
Manisa Y 24
Aydın Y 24
Denizli Y 22
Zonguldak PB 21
Sinop PB 21
Samsun B 23
Trabzon B 22
Giresun B 22
Ankara B 23
Eskişehir B 22
Konya Y 20
Sıvas Y 20
Antalya Y 26
Adana Y 27
Mersin Y 26
Diyarbakır Y 26
Şanlıurfa Y 29
Mardin Y 22
Siirt Y 25
Hakkâri B 18
Van B 15
Kars B 18
Oslo Y 7
Helsinki Y 9
Stockholm Y 8
Londra B 17
Amsterdam Y 14
Brüksel Y 13
Paris PB 15
Bonn Y 13
Münih Y 12
Berlin Y 13
Budapeşte Y 17
Madrid PB 26
Viyana Y 14
Belgrad Y 16
Sofya Y 17
Roma B 21
Atina Y 21
Zürih B 14
Moskova Y 8
Aşkabat B 20
Astana B - 1
Taşkent B 22
Bakû Y 15
Bişkek B 22
Tiflis Y 16
Kahire B 28
Şam Y 28
Yurt geneli parçalı ve
çok bulutlu, Güney
ve Kıyı Ege, Akdeniz,
İç Anadolu’nun gü-
neyi,Doğu Anado-
lu’nun batısı ile Güney
Doğu Anadolu bölge-
leri sağanak yağışlı
geçecek. Hava sı-
caklığı güney ve iç
kesimlerde 3-5 dere-
ce azalacak.
“Bu görüntüler hoş değil. Herkes
kendine gelsin” Cumhurbaşkanı
Gül Bey böyle söylüyor. PKK’nin
zafer kutlamaları karşısında... Otuz
bin insanımız gitmiş, binlerce şehit
vermişiz, sayısız gazimiz, gencimiz,
yıllardır gözyaşı döken analar,
babalar, kardeşler, eşler... Derken
barış diye dağdaki insanlara bir
bayram kutlaması yaşatmak!..
AKP iktidarının başarısızlığı
değilse kimin? Her attığı adımı
yanlış, her giriştiği işi bozuk, her
atılımı, açılımı, ülkeyi, halkı içinden
çıkılmaz batağa sürükleyenler
neyin bayramını sunuyor?
Barış getirecekmiş, analar
ağlamayacakmış, bundan böyle bir
daha yaşanmayacakmış kardeşin
kardeşe kıyması! Yollarda
bombalar patlamayacakmış,
baskınlar olmayacakmış, ülke barış
içinde yaşayacakmış!..
Böyle dediler, böyle
konuştular, böyle bir aldatış
havası yaratmak istediler!
Hiçbir hükümetin
başaramadığı bir işe
kalkıştılar, olup biteni daha da
karmaşıklaştırdılar...
Daha ilk gün Başbakan
öfkelendi:
“Dikkatinizi bir noktaya çekmek
istiyorum. Allah adına bu mudur
samimiyet? Sorumluluk sahibi
insanlara yakışan bir manzara mıdır
o tavırlar? Hangi yüzle milletin
karşısına çıkıp biz huzur istiyoruz,
biz kardeşliğin pekişmesini
istiyoruz, biz sürecin başarıyla
sonuçlanmasını istiyoruz,
diyeceksiniz? Hangi yüzle çıkıp da
samimi olduğunuzu iddia
edeceksiniz? Ülkenin bir kesimini
rencide ederek, hissiyatını
zedeleyerek, kışkırtarak birliği
bütünlüğü savunduğunuzu hangi
yüzle ifade edeceksiniz?”
Otuz-kırk PKK’linin gerilla
giysileriyle, Apo bayraklarıyla
Türkiye’ye girişi, yargıçların sınıra
taşınışı, “Aman Apo mapo
demeyin” diye susturup hepsini
aklama çabaları bir oyun mu, bir
gerçek mi?
Açılımcılar kralı Tayyip Bey’in
bile daha ilk gün PKK’liler ve
onların destekçileri için söyledikleri
işte ortada!
Bir çıkmaza girmişlerdir...
Avrupa’dan gelecekler de
İstanbul’da kim bilir hangi
kutlama törenleriyle
karşılanacaklar?
Dağdan sözde barış için
inenler bu zafer havası ile
Başbakan’ı ve açılımcıları
daha çok üzüntülere, daha
doğrusu utançlara sokmayacak
mı?
İpin ucu bir kez kaçtı mı, yeniden
yakalamak büyük sorundur...
Hemen şu günlerde bir yerlerde bir
mayın patlarsa, bir sınır karakoluna
bir saldırı olursa! Daha açılımın
ertesi günü saldırı başlatılmadı mı,
barış uçuşu yapan uçaklarımıza
ateş edilmedi mi? Bunlar daha
başlangıç...
Şehit analarının gözyaşları boşa
gitti demek! Türlü sakatlıklarla,
acılarla baş başa bırakılan, ellerine
üç beş kuruş verilerek bir yana
itilen binlerce gazimiz! Halkımız bu
bağışlanmaz tutuma karşı
susmakla yetinecek mi?
Başbakan doğru söylüyor;
“ülkenin bir kısmı rencide edilirse,
hassasiyet zedelenirse” o ülkede
gerçek bir barış kurulabilir mi?
Cumhurbaşkanı ise daha ilk
günden umudunu yitirmişe
benziyor: “Görüntüler hoş değil,
herkes kendine gelsin” diyor.
Sorun sorun üstüne,
Ermenistan’la anlaşma, İsrail’le
kavga, bin yıllık kardeş
Azerbaycan’dan kopuş, Kürtlerle
yakınlık, derken, ipin ucu elden
kaçtı...
İşte, AKP’nin başarılı politikası;
her adımı ülkeyi yeni bir çıkmaza
sürüklemek!..
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
Nedir Bu Kutlamalar!
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõna ba-
kan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nin Beşiktaş ve Silivri’de
iki ayrõ heyet ile davalara bak-
masõnõn hukuksuzluk olduğu öne
sürüldü. Bazõ sanõklar mahke-
meyi, “HSYK’nin yetkilerini
hile yoluyla gasp etmek” ile
suçladõlar. Sanõklar ve avukatla-
rõnõn, mahkemenin görevli ve
yetkili olup olmadõğõnõn karara
bağlanmasõ istemi mahkeme ta-
rafõndan “iki heyet kurulmasının
HSYK’nin bilgisinde olduğu”
gerekçesiyle reddedildi.
Orgeneraller Şener Eruygur,
Hurşit Tolon, gazetemiz Anka-
ra Temsilcisi Mustafa Balbay’õn
da aralarõnda bulunduğu 53’ü tu-
tuklu 108 sanõklõ 2. Ergenekon da-
vasõna devam edildi. Davanõn 9.
duruşmasõnõ mühendis olan Ah-
met Küçük dõşõnda hepsi hu-
kukçu olan CHP milletvekilleri
Şahin Mengü, Turgut Dibek,
Atilla Emek, Atilla Kart, Birgen
Keleş, Halil Ünlütepe, Rahmi
Güner, Ahmet Küçük, İsa Gök,
Fatih Atay, Malik Ejder Özde-
mir, Ali Rıza Öztürk ve Ali İh-
san Köktürk de izledi. Tuncay
Özkan’õn genel başkanõ olduğu
Yeni Partililer ve gazetemiz okur-
larõ izleyici sõralarõnõ doldurdu.
Tutuklu sanõk eski İstanbul Or-
ganize Suçlar Müdürü Adil Ser-
dar Saçan, Mahkeme başkanõ
Köksal Şengün’ün bulunmadõğõ
12 Ekim 2009 tarihli duruşmada
reddi hâkim talebinde bulunduk-
larõnõ ve “olağanüstü mahkeme
olup olmadığı” konusunda karar
verilmesini talep ettiğini anõmsattõ.
İddia makamõnõn yasada yeri ol-
madõğõ için bu talebin reddi yö-
nünde görüş belirttiğini söyle-
yen Saçan, İstanbul 13. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nde iki heyet oluş-
turulduğuna dikkat çekti.
CMK’nin çeşitli maddelerini oku-
yan Saçan, “Beşiktaş’taki adli-
yede daimi bir başkanvekili
yargılama yapıyor. Siz de hep
buradasınız, bu heyet hiç de-
ğişmemektedir. Siz kanuna kar-
şı hile yöntemleriyle Adalet Ba-
kanlığı, HSYK’nin yetkisini
gasp ettiniz” dedi. Mahkeme,
heyetin çekilme gibi bir düşüncesi
bulunmadõğõnõ açõkladõ.
Duruşmanõn öğleden sonraki
bölümünde savcõ Mehmet Ali
Pekgüzel, iddianamenin genel
bölümlerinin okunduğunu ifade
ederek “Deliller ve ifalerin at-
lanarak sanıklar hakkındaki
hukuki değerlendirmelerin”
okunacağõnõ söyledi. Eruygur,
Tolon ile Balbay, Sinan Ay-
gün’ün de aralarõnda bulunduğu
İkinci İddianamedeki ilk 13 sa-
nõğõn hukuki değerlendirme bö-
lümünün okunmasõ tamamlandõ.
CHP, HSYK’ye soracak
CHP’liler adõna açõklama ya-
pan Şahin Mengü, sanõk ve avu-
katlarõn İstanbul 13. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde iki ayrõ heyet
kurulmasõnõn hukuka aykõrõ olup
olmadõğõnõn aydõnlatõlmasõnõ is-
tediklerini belirterek “Biz de
bu konunun usulsüz olup ol-
madığını yarın (bugün) Hâkim
ve Savcılar Yüksek Kurulu’na
taşıyacağız” dedi.
GİRESUN ÜNİVERSİTESİ
Rektöre
asõlsõz ihbar
ERDOĞAN ERİŞEN
GİRESUN - Yerel seçim-
lerden 1 hafta sonra Ergene-
kon soruşturmasõ kapsamõnda
gözaltõna alõnan, ancak daha
sonra serbest bõrakõlan Gire-
sun Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Osman Metin Öz-
türk’ün makam aracõnda, es-
rar hammaddesi olan hintken-
eviri taşõndõğõ yönünde ihbar
üzerine arama yapõldõ. Yapõ-
lan aramada ihbarõn asõlsõz
olduğu anlaşõldõ. Giresun
Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Metin Öztürk, 29 Mart
yerel genel seçimlerinden 1
hafta sonra Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda gözaltõna
alõnmõş, çõkarõldõğõ mahke-
mece serbest bõrakõlmõştõ.
İstanbul Ha-
ber Servisi - 68
kuşağõnõn genç-
lik önderlerin-
den Deniz Gez-
miş’in ağabeyi
Bora Gezmiş,
dün CHP’ye
katõldõ. CHP İs-
tanbul İl Baş-
kanõ Gürsel
Tekin, avukat
ve yazar Eşber Yağmurdere-
li’nin de CHP’ye katõlacağõ yö-
nündeki haberleri doğruladõ.
Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bo-
ra Gezmiş, dün CHP İstanbul İl
Başkanlõğõ’nda üyelik formunu
doldurarak CHP’ye üye oldu.
Gezmiş’e, CHP Parti Meclisi
üyesi Berhan Şimşek eşlik etti.
Bora Gezmiş, Deniz Baykal’õn
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarõnõn
idam edilişlerinin 36. yõldönümü
olan 6 Mayõs 2008’de yaptõğõ ko-
nuşmaya işaret ederek “Terör ör-
gütü PKK’nin teslim olan üye-
lerinin Diyarbakır’da karşı-
lanması sırasında yaşananlar
bardağı taşıran son damla oldu.
Sorumluluk almak, mücadele
etmek gerekir. Anavatan Par-
tisi’nde görev almama karşın
sosyal demokrat çizgimizi kay-
betmedik. Bugünler birlik be-
raberlik günleri. Bu gidişe ‘dur’
demek için beraber olmak ge-
rekir” diye konuştu. Gezmiş’in
üyeliğini, parti için onur verici bir
katõlõm olarak değerlendiren CHP
İstanbul İl Başkanõ Tekin, CHP
lideri Baykal’õn 6 Mayõs 2008
konuşmasõnõ “tarihi bir konuş-
ma” olarak değerlendirdi.
‘Oylar düştü, askıya aldı’
Şimşek, AKP’nin oy oranõnõn
demokratik açõlõm projesinin ve
PKK’lilerin karşõlanmasõnõn ar-
dõndan yüzde 16’ya düştüğüne,
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn
da anketlerdeki düşüşü görme-
sinin ardõndan süreci askõya al-
maya çalõştõğõnõ söyledi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 10
yaşındaki kız çocuğunun takip
edildiğini polise bildirmesi üze-
rine, yakalanan zanlının kendilerine verilmesi isteğiyle Emniyet Müdürlüğü önünde bir grup
toplandı. Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, müdürlüğe gelerek yaptığı konuşmada, “Konu-
yu biliyorum. Şahsı gözaltına aldık. Bundan sonrası hukukun işidir. En ağır cezaya çarptırıl-
ması için gerekeni yapacağım. Bu konuda bizim de duyarlılığımız çok yüksek. Evinize gidin”
dedi. Konuşmanın ardından Çevik Kuvvet ekiplerinin de yardımıyla grup dağıtıldı. (AA)
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Sahi Neyi Kutluyoruz?
Baştarafı Arka Sayfada
İşte siz böyle bir ülkede yaşõyorsunuz.
Üstelik hâlâ aşk, bu ülkede genç yaşlõ din-
lemeden insanlarõ baştan çõkarmaya devam
ediyor.
Bir günlüğüne bütün karamsar düşün-
celeri unutalõm. Sürekli, “Bizde hiçbir şey
olmuyor”, sürekli, “Bir krizden bir kri-
ze sürükleniyoruz” diye söylenmeye bir
süre için ara verelim.
Bakalõm durum gerçekten bu derece va-
him mi? Biz hiçbir şeyi beceremiyor mu-
yuz? Yapmayõn, kendimize bu denli hak-
sõzlõk yapmayalõm. Bir düşünün.. Cum-
huriyet ilan edildiğinde bu ülke çok yok-
suldu; ama emperyalist ülkelerin dayattõ-
ğõ Osmanlõ borçlarõnõ ödeyip ayakta dur-
mayõ bildi.
Bu ülkede bir Köy Enstitüleri deneyi-
mi yaşandõ ve bu şimdilerde pek çok ül-
kede bir eğitim modeli olarak uygulanõyor.
O günlerde bina yapacak çivi bile yoktu
ama.. biz binalar kurmayõ başardõk, fab-
rikalar kurmayõ başardõk!
İkinci Dünya Savaşõ’nda çok yoksulduk
ama.. Yunanistan’dan ülkemize sõğõnan di-
renişçilere elimizdeki son kalan ekmeği de
verdik; çayla birlikte üzüm ikram ettik, eli-
mizden gelen buydu.
Darbelerden geçtik, işkence izlerini
içimize gömüp hayata yeniden tutunma-
yõ başardõk.
Emperyalist ülkelerin tüm oyunlarõna,
sağcõ hükümetlerin vatan satmalarõna kar-
şõ bu ülkeyi ölesiye sevmeye devam ettik.
Bütün oyunlara rağmen, bu ülke bir Alevi-
Sünni çatõşmasõna girmedi, bütün oyunlara
rağmen bir Türk-Kürt çatõşmasõna girmedi.
Kürt’üyle, Türk’üyle ve bin mezhep ve
düşünceden olan yurttaşlarõyla bu ülkenin
bizim ülkemiz olduğunu hissedip asla
bir Yugoslavya olmamayõ başardõk.
Yazõmõn başlõğõnõ şöyle attõm: Sahi
biz neyi kutluyoruz? Evet biz bu ülkede
pek çok şey başardõk, “Tam Bağımsız
Türkiye” diye yollara düşenlerin hâlâ hiç
de az olmadõğõ bir ülke yaratmayõ başar-
dõk.
Bunu kutluyoruz.. bu hiç de az bir şey
değil.
Bir önerim, bu yõl 29 Ekim’de birer fi-
dan dikelim ve adõ “Türkiye” olsun.
isilozgenturk gmail.com
İkinci Ergenekon davasõnõn sanõklarõ dünkü duruşmada İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ni suçladõlar
‘HSYK’ningörevlerinigaspettiniz’
EŞBER YAĞMURDERELİ’NİN DE PARTİYE KATILACAĞI AÇIKLANDI
Bora Gezmiş CHP’ye katõldõ
BAYKAL’IN 6 MAYIS 2008 TARİHİNDEKİ KONUŞMASI
“...Türkiye’de 36 yıl önce kurulu düzen, statüko, egemen
güçler, bütün acımasızlıklarıyla 3 genç insanı, bir tek kişinin
bile canına kastetmedikleri, hiç kimsenin ölümünün sorum-
luluğunu üzerlerinde taşımadıkları halde bu 3 genç insanı,
Deniz Gezmiş’i, Yusuf Aslan’ı ve Hüseyin İnan’ı idam etti.
Bu, bütün toplumumuz için hâlâ derinleşen bir pişmanlık
duygusudur. Bütün toplumumuz adına, bu 3 yiğit genç insa-
nı, 36 yıl sonra, sevgiyle, dostlukla anmayı görev biliyorum.”Bora Gezmiş.
Adalet
Bakanlığı:
Kusurumuz yok
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erge-
nekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan,
kanser olmasõna karşõn tahliye edilmeyen,
hastalõğõnõn son evresinde tahliye edilmesi-
nin ardõndan kõsa bir süre sonra da yaşamõnõ
yitiren işadamõ Kuddusi Okkır’õn ailesinin
Adalet Bakanlõğõ aleyhine açtõğõ 250 bin
TL’lik manevi tazminat davasõnda bakanlõk,
kusurunun olmadõğõnõ savundu.
Ankara 9. İdare Mahkemesi’ndeki duruşma-
ya, Kuddusi Okkõr’õn eşi Sabriye Okkır, avu-
katlarõ Devrim Taş ve Gamze Bağcı ile Ada-
let Bakanlõğõ temsilcisi katõldõ. Davalõ Adalet
Bakanlõğõ’nõn, ölüm olayõnda kusurlu olduğu-
nu vurgulayan Bağcõ, “Okkır, sağlıklı olarak
cezaevine girdi ve ölmek üzereyken tahliye
edildi” dedi. İlgili mevzuat hükümleri gereği
tutuklu ve hükümlülerin, yemek, barõnma,
sağlõk gibi tüm ihtiyaçlarõnõn Adalet Bakanlõ-
ğõ’nõn yükümlülüğü altõnda olduğunu kayde-
den Bağcõ, bir tutuklunun hastalanmasõ duru-
munda Bakanlõk izin vermedikçe tedavinin
mümkün olamayacağõna dikkat çekti. Kuddusi
Okkõr’õn rahatsõzlanmasõna karşõn 6-8 ay mua-
yeneden geçmediğini, kanser son evresine ge-
lene kadar hastalõğõn teşhis edilemediğini an-
latan Bağcõ, ölüm olayõnda sorumluluğun ba-
kanlõkta olduğunu söyledi. Taş da, Sabriye
Okkõr’õn, eşinin ölümüne ilişkin süreci anlattõ-
ğõ “Cinayeti Gördüm” adlõ kitabõ mahkeme-
ye sundu. Okkõr’õn cezaevinden hastaneye git-
mek istediğini ilettiği zaman ile hastalõğõnõn
teşhis edildiği zamanki fotoğraflarõnõ karşõlaş-
tõran Taş, Okkõr’õn hastalõğõnõn ilerlediği dö-
nemlerde, yoğun bakõmda tutulmasõ gerekir-
ken cezaevinde antibiyotik verilerek tutuldu-
ğunu söyledi. Adalet Bakanlõğõ vekili ise olay-
da Bakanlõğõn bir kusuru olmadõğõnõ savundu.
KUDDUSİ OKKIR DAVASI
Davaya katılımları
sorulacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Er-
genekon soruşturmasõnõ yürüten savcõlar ile
Kuddusi Okkır hakkõnda tutuklama kararõ
veren hâkimlere ilişkin soruşturma istemini
reddeden Adalet Bakanlõğõ işleminin iptali
istemiyle açõlan davada, savcõ ve hâkimle-
rin, Adalet Bakanlõğõ yanõnda davaya katõ-
lõp katõlmayacaklarõnõn sorulmasõna karar
verildi. Ergenekon davasõ sõrasõnda cezaevin-
de rahatsõzlanan, tahliye edildikten sonra ya-
şamõnõ yitiren Okkõr’õn avukatõ Devrim
Taş’õn, soruşturmayõ yürüten savcõlar ve tu-
tuklama kararõ veren hâkimlere ilişkin soruş-
turma açõlmasõ talebini reddeden Adalet Ba-
kanlõğõ işleminin iptali istemiyle dava açmõştõ.
Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin ara kararõn-
da, Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõ-
lar ile Okkõr hakkõnda tutuklama kararõ veren
hâkimlerin, bu dava sonucundan etkilenecek-
leri belirtilerek bu nedenle davanõn kendileri-
ne ihbar edilmesine karar verildi. Ara kararda,
bu kişilerin, serbest olmak üzere davalõ Ada-
let Bakanlõğõ yanõnda davaya katõlõp katõlma-
yacaklarõ konusundaki beyanlarõnõ sunmalarõ
için 10 gün süre verilmesi kararlaştõrõldõ.
ERGENEKON SAVCILARI
Diyarbakır’da linç girişimi