28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Afrodisiyas’a Âşık Olmak... Başında bir selvi... Ayakucunda güller... Üzerinde mor menekşeler... Bundan daha etkileyici bir mezar gördüğümü hatırlamıyorum. Bu şiirsel antik mekânı, “bizlerle buluşturan”, “gün ışığına çıkaran” Prof. Kenan Erim; burada, bu mor menekşeli mezarda; bir başına.. Afrodisiyas’ın Afrodit Tapınağı’na açılan “kutsal alan”da yatıyor. Yenilenen müze açılışından sonra Erim’in mezarını geçip az ilerdeki “Bouleuterion”da bir konser dinlemeye gidiyoruz. Vaktiyle -vaktiyle dediğim, bundan bin sekiz yüz yıl önce-; “Bouleuterion” Afrodisiyas’ın “meclis binası” (!) imiş. Amfitiyatro tarzındaki yapı, yerel yönetim toplantıları ve tiyatro, konserler için kullanılırmış. “Bouleuterion” girişinde; kuru incir, kayısı, fındık, fıstık, leblebi, Ege’nin zengin yemişlerinden oluşan dev ikram sepetleriyle karşılanıyor; şaraplarımızı alıp amfiye yerleşiyoruz. Akdeniz’in tüm antik kentleri arasında Afrodisiyas’ı benzersiz bir “heykel okuluna” dönüştüren, fildişi mermerlerinin çıktığı Babadağ tam karşımızda... Yanı başımızda kavak ağaçları... Bereket fışkıran Menderes ovasında İzmir Senfoni Orkestrası’ndan Mozart ve Bach dinliyoruz... Sonbahar güneşi, hâlâ tenimizi ısıtıyor... Afrodit’in büyüsü Müze bölümünde izlediğim bir videoda, “Afrodisiyas’ın babası” sayılan arkeolog Erim’in söylediği sözleri hatırlıyorum: “Burası öyle bir yerdir ki, Afrodit’in varlığını hâlâ hissedersiniz...” Afrodit... Aşk, doğa, bereket, güzellik tanrıçası... “Afrodit”ten adını alan Afrodisiyas’ın; bugün gerçekten de aşk, doğa, bereket ve güzelliği bir araya getiren, “hâlâ yaşatan” bir ortamı var. Burası bu nedenle, tüm diğer antik kentlerden farklı; çok “daha canlı” ve “zamansız” bir yer... “Her detayın mükemmel işlenebildiği mermerlerinin” olağanüstü kalitesi sayesinde; heykeller, taşa can veren ayrıntılarla bezenmiş... Büstler dile gelip konuşacak; tünikler ve giysilerin kıvrımları bir andan diğerine hareket ediverecekmiş gibi bir izlenim ediniyorsunuz. Lahitler, sütunlar, eski mabetler arasından fışkıran incirler, zakkumlar, narlar, zeytin ağaçlarıyla kendisini sürekli yenileyen bir doğa cennetinde; Afrodisiyas sanki hiç ölmemiş de; bir dönem için -yaklaşık bir buçuk milenyumluk bir zaman diliminde- kendisini saklamış gibi... Geçen yüzyıl başında önce buraya maceraperest, hazine avcıları gelmiş, rasgele kazıp gitmişler. Ardından... taa ’58 yılında, o da tesadüfen Ara Güler’in.. yolu buralara düşüp de, bu muhteşem Helen Roma kalıntıları üstüne inşa edilen Geyre köyünde; ayak bastığı her yerde bir sütun başına toslayana dek... Afrodisiyas’tan kimsenin haberi olmamış! Ara Güler fotoğraflarının yayımlanmasının ardından, New York Üniversitesi öğretim üyesi Kenan Erim işte buraya geliyor ve tam anlamıyla “vuruluyor!” “Öyle bir antik kente geldiğinizi düşünün ki” diyor Erim: “Arkeolojik zenginliklerden envai çeşit heykel önünüzde yuvarlansın, duvarlardan kopup düşsünler; sütunlar arasında balık istifi yığılsınlar...” Üstelik bu rüya kalıntılara kimsenin eli değmemiş olsun... “Arkeoloğun” heyecanını düşünebiliyor musunuz? Erim, Afrodisiyas’la işte ilk karşılaşmada, bu heyecanı yaşıyor. Ve “kalpten” son nefesini verdiği ’91 yılına dek; o heyecanı hiç yitirmiyor... Otuz yıl durmaksızın Afrodisiyas’ı kazıyor. Bu antik kentte her yıl aylarca yaşıyor. Duvardaki o ‘yamalı pantolon’ Müze alanında Erim’in anısına ayrılan bir küçük bölmede, arkeoloğun kazılarda kullandığı “yamalı pantolon” duvarda hâlâ asılı duruyor. Bu özel bölmeyi bana; dostunun anısına büyük bir sadakatle bağlı olduğu anlaşılan Vural Gökçaylı gezdirirken; “Bu yamaları” diyor: “Kenan bizzat kendisi yapardı. Ne yazık ki aramızdan çok erken, 61 yaşında ayrıldı!” Afrodisiyas’ın ’70’lerden kalma ilk müzesini, son iki yılda elden geçiren ve bu eski müzeye “Sevgi Gönül” adıyla anılan yeni bir müze ekleyen “Geyre Vakfı” da; bizatihi bu Kenan Erim-Vural Gökçaylı arkadaşlığından doğmuş... Kazılara “maddi destek” arayan Erim; yaşamının son yıllarında, arkadaşı Gökçaylı ile bu sorunu paylaşmış. Ünlü modacı da “Dur bakalım!” demiş: “Soruna duyarlı bir ekibi belki yan yana getirebilirim!” Gökçaylı ile el ele veren Sevgi Gönül, Sennur Hamamcıoğlu, Yasemin Pirinçcioğlu, Ayşe Sılan, Güneş Öztarakçı gibi isimler ’80’li yıllar sonunda böylelikle “Afrodisiyas dostlarından” oluşan Geyre Vakfı’nı kurmuşlar. O gün bugün Afrodisiyas’ın üzerinden ellerini çekmemişler. Afrodisiyas Müzesi, kazı ve anıt restorasyonu için düzenli kaynak yaratan vakıf; en son “anıt veliliği/himayesi” olarak adlandırılabilecek bir uygulamaya el atmış. Buluntular, gün ışığına çıkarılan yontular ya da rölyeflerin “hamisi” olmak suretiyle; kazı/bakım masraflarını üstleniyorsunuz... Katkınız karşılığında; seçtiğiniz anıtın yanı başındaki levhaya sizin de adınız yazılıyor... Afrodisiyas’la böylece; “ebedi bir bağ” kurmuş oluyorsunuz. Bugün “Sevgi Gönül Salonu” olarak anılan yeni müzede sergilenen ve Geyre Vakfı çabalarıyla tarih mirasımıza kazandırılan “İmparator Tapınağı” rölyeflerinden 32’si bu yöntemle “hamilerini” bulmuş. Böyle “hami” arayan halihazırda 50 rölyef daha var... Afrodisiyas’ın ölümsüz güzelliğine siz de sahip çıkmak istiyorsanız Geyre Vakfı (0212 242 38 13- 14) ile bağlantı kurabilirsiniz. nilgun@cumhuriyet.com.tr 27 EKİM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B TC HAVZA KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN İLAN Esas No: 2004/6 Davacõ Ali Çalõşkan tarafõndan davalõlar Peruzat Ba- şaran ve diğerleri aleyhine açõlan kadastro davasõnõn ya- põlan yargõlamasõnda verilen ara karar uyarõnca; Adresleri bütün araştõrmalara rağmen bulunamayan dahili davalõlar Bekir ve Fadime kõzõ 1962 doğumlu İnzile Çoban, Bekir ve Fadime oğlu 1967 doğumlu Bektaş Çoban, Bekir ve Fadime kõzõ 1976 doğumlu Fatoş Çoban ile Bekir ve Fa- dime oğlu 1977 doğumlu Vedat Çoban’a dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilememiş, bu nedenle ilanen tebligat yapõlmasõna karar verilmiştir. Adõ geçenlerin 23.11.2009 günü saat 09.50’de Havza Kadastro Mahke- mesinde hazõr bulunmalarõ veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde yargõlamaya yoklukla- rõnda devam olunacağõ ve karar verileceği ilanen tebliğ olunur. (Basõn: 59810) TC ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ‘NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO 2009/178 Es. Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulun cinsi, kõymeti, evsafõ, Satõş Şartlarõ: Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Demet Mahallesi, 7. Cadde üzerinde 12 Kapõ nolu Demet Apartmanõnõn bulunduğu yere rastlayan imarõn, 15920 ada, 2 parseli teşkil eden, 542 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, borçlunun 22/542 arsa payõna isabet eden, kargir apartmanda 3. Kat 9 nolu, 3 oda, salon, antre, mutfak, banyo, wc ve 2 balkondan mü- teşekkil, 91 m2 kullanõm alanlõ mesken vasõflõ taşõnmaz bir borç nedeni ile açõk artõr- ma suretiyle satõlacaktõr. Gayrimenkulun geniş evsafõ dosyada mevcut bilirkişi raporunda açõklanmõştõr TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 70.000,00.TL % 1 KDV Alõcõya aittir. 1-Satõş 02.02.2010 günü, saat 09.45’den 09.55’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Sa- lonunda açõk artõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin % 60’õ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa mecmuunu ve satõş ve paylaştõrma masraflarõnõ geç- mek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla, gayrimenkul 12.02.2010 günü, saat 09.45’den, 09,55’e kadar An- kara Adliyesi Mezat Salonunda ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu mik- tar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak üzere artõr- ma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmaz ise satõş talebi düşecektir. 2-Açõk artõrmaya katõlmak isteyenlerin takdir edilen kõymetin %20’si nispetinde na- kit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanõn kesin ve süresiz (Dosya numarasõ belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Kat- ma değer vergisi, ihale damga vergisi, alõcõ adõna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcõ satm alana ait olacaktõr. Birikmiş emlak vergi borçlarõ, Tellaliye resmi ile satõcõ adõna ta- hakkuk edecek tapu harçlarõ satõş bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alõcõsõna aittir. 3-İpotek sahibi alacaklõlarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkõ sahipleri de dahil ol- mak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, faiz ve masrafa dahil olan iddialarõm dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdir- de, haklan tapu sicili ile sabit olmadõkça, paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4-Taşõnmazõ satm alanlar, ihaleye alacağõna mahsuben iştirak etmemiş olmak kay- dõyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satõş bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadõr. 5-Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayõ vermezse ihale ka- rarõ fesli olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş ol- duğu bedelle almaya razõ olursa ona, razõ olmaz veya bulunmazsa hemen artõrmaya çõ- karõlõr. Bu artõrma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnõzca satõştan en az yedi gün önce sa- põlacak ilanla yetinilir. Bu artõrmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uymasõ şartõyla taşõnmaz en çok artõrana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlar- dan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkõ ve temerrüt fai- zi ayrõca hükme gerek kalmaksõzõn İcra Müdürlüğünce tahsil olunur. 6- Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkti görebilmesi için açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örnek gönderilebilir. 7- Satõşa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/178 Es. sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze başvurmalarõ rica olunur. (İc.İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 60081 İsrail Dõşişleri Bakanõ Lieberman’õn medya danõşmanõ, Erdoğan’õn son sözlerini saçmalõk olarak niteledi One minute krizi alevleniyorDış Haberler Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Batõ’yõ “dost” olarak ni- telendirdiği İran’a nükleer programõyla ilgi- li çifte standart uygulamakla suçlarken İsra- il yönetimine yönelik sert eleştirilerde bu- lundu. Erdoğan’õn, Gazze’yi nükleer silahla yok etme tehdidinde bulunduğunu söylediği İsrail Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lieber- man’a yönelik tepkisine ise Lieberman’õn medya danõşmanõnõn yanõtõ “Her saçmalığı dikkate almak gerekmez” oldu. Erdoğan’õn Davos’taki “one minute” çõ- kõşõnõn ardõndan geçen ay İsrail’le ortak tat- bikatõn iptal edilmesiyle artan Türkiye-İsrail arasõndaki sert rüzgârlar, Erdoğan’õn yabancõ basõna verdiği demeçlerle daha da şiddet- lendi. Erdoğan’õn açõklamalarõnõn dün baş- ladõğõ İran ziyareti öncesinde ve aynõ za- manda Uluslararasõ Atom Enerjisi Kurumu müfettişlerinin yeni nükleer tesislerinde de- netlemelerde bulunmak üzere bu ülkeye gittiği döneme gelmesi dikkat çekti. İngiliz Guardian gazetesinin İstanbul muha- biri Robert Tait’e konuşan Erdoğan, “Batı İran’a adil davranmıyor. İran’ın nükleer si- lah edinmesine karşı çıkan ülkelerin hepsi, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri da- hil, çok güçlü nükleer altyapıya sahip” diye konuştu. Erdoğan, “İran’ın nükleer silahı ol- mamasına rağmen, bu ülkenin nükleer sila- ha sahip olmaması gerektiğini söyleyenler, nükleer silah sahibi olan ülkelerdir” dedi. Er- doğan, Batõ’nõn İran’õn nükleer silah sahibi ol- maya çalõştõğõna ilişkin kaygõlarõnõ “dedikodu” olarak nitelerken İran’a karşõ askeri bir operas- yonun “delilik” olacağõnõ söyledi. ‘İran dostumuzdur’ Birinci sayfasõnda yer verdiği söyleşiye, “Türkiye Başbakanı, ‘İran dostumuzdur’ de- di” başlõğõnõ kullanan gazete, Erdoğan’õn İran Cumhurbaşkanõ Mahmud Ahmedinejad için “Dostumuz olduğu şüphesizdir. Dostumuz olarak şimdiye kadar çok iyi ilişkilerimiz ol- du ve hiçbir sıkıntı yaşamadık” sözlerine yer verdi. Gazetenin dõş haberler sayfasõnda tam say- fa yer alan röportajda Erdoğan, İsrail’den gelen tehditlerle ilgili şöyle konuştu: “Eğer düşünce, İran’ı tahrip etmek ve ortadan kaldırmaksa, bunun doğru olacağını düşünmüyorum. Bir yandan küresel barış istediğinizi söylüyor- sunuz, diğer yandan 10 bin yıllık tarihi olan bir devleti ortadan kaldırmaya yönelik bir yaklaşım sergiliyorsunuz. Bu, doğru değil.” İsrail’in, “gerilen ikili ilişkilerin ABD-Tür- kiye ilişkilerine de zarar vereceği” iddialarõ- na Erdoğan, “Bunun mümkün olduğunu dü- şünmüyorum. Amerika’nın bölgedeki poli- tikası İsrail tarafından dikte edilmiyor” şek- linde yanõt verdi. Türkiye-İsrail stratejik işbir- liğinin sürdüğünü kaydeden Erdoğan, Gazze’yi nükleer silahla yok etme tehdidini savurduğu- nu söylediği İsrail Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lie- berman’a da çõkõştõ. Guardian, “Erdoğan’ın gö- rüşleri, uzun süreden beri AKP hükümetini, başka Müslüman ülkelerinde benimsenebi- lecek Batı yanlısı ‘õlõmlõ İslam’ modeli olarak gören ABD’deki dış politika yapıcılarının il- gisini çekecek. Geçen nisan ayında Türkiye ziyareti sırasında ülkenin stratejik önemine işaret eden ABD Başkanı Obama da ilginç bu- labilir. Ama, Erdoğan’ın eleştirilerinin, Tür- kiye’nin ABD ile ilişkilerine zarar verdiği uya- rısını yapan İsrail’de sıcak karşılanması pek beklenemez” yorumunu yaptõ. Erdoğan, Katar’õn El Cezire televizyonuna ver- diği demeçte ise Türkiye’nin İsrail-Suriye gö- rüşmelerinde artõk “adil bir arabulucu” ola- mayacağõnõ ifade eden İsrail Başbakanõ Binya- min Netanyahu’ya tepki gösterdi. Erdoğan şöyle konuştu: “Eğer bu bölgede dostsak, dostluğumuzun gereğini dostça yerine ge- tirelim. Kalkıyorsun bir hafta önce İsrail ve Suriye arasındaki sıkıntılar nedeniyle Tür- kiye’yi arabulucu kabul ediyorsun, ama bir hafta sonra Türkiye bir anda farklı bir ko- numa düşürülüyor. Neymiş, Türkiye’ye güvenilmezmiş. O ana kadar güveniyordun. Peki, o zaman olay nereden kaynaklanıyor? Demek ki İsrail’in yönetimindeki anlayışta bir değişim var. Sıkıntı burada. Temenni ederim ki bu yanlışları düzeltiriz ve böyle- ce Ortadoğu’da geciken barışı bir an önce getiririz.” Türkiye’nin İran’da kitle imha si- lahõ olmasõnõ desteklemediğini söyleyen Er- doğan, ancak bir başkasõnda varken İran’a yük- lenilmesini “haksızlık ve adaletsizlik” olarak niteledi. İsrail’de yayõmlanan Yedioth Ahro- noth gazetesine göre, Erdoğan’õn Lieber- man’a yönelik açõklamalarõyla ilgili olarak İs- rail Dõşişleri Bakanõ’nõn medya danõşmanõ, “Her saçmalığı dikkate almak gerekmez” ifa- desini kullandõ. Haaretz de Erdoğan, “Türki- ye ile İsrail arasında devam eden gerginlik- leri daha alevlendirdi” iddiasõnõ savundu. Öte yandan El Cezire’ye verdiği demeçte de- mokratik açõlõm konusuna da değinen Erdoğan, Irak’tan bir grubun teslim olmaya gelmesinin açõlõm sürecini nasõl etkileyeceğinin sorulmasõ üzerine “Bu durum, beklentilerin verdiği meyvedir” dedi. Erdoğan şöyle konuştu: “Bütün dert üzüm yemektir. Milli birliği ve beraberliği, kardeşliği pekiştirmektir. Ana- sından, babasından (...) ailesinden uzak kalmış olanlara diyoruz ki eğer suça bu- laşmamış olanlar varsa buyursun gelsinler, silahı olanlar silahını bıraksınlar gelsinler. 221. madde bu işe müsaittir. (...) Bizim bu samimiyetle attığımız adımlara olumsuz bir yaklaşım, farklı zemine kaydırma gayret- leri bizi üzer.” Erdoğan, olaylarõ kamu vic- danõnõ dinleyerek izlediklerini savunarak, “Bugüne kadar da burada hep orta yolu tut- tuk ve hiçbir zaman taraf olmanın gayreti içerisine girmedik” dedi. ‘Türkiye, Ortadoğu’nun lideri olmayı amaçlıyor’ Dış Haberler Servisi - Katar merkezli El Cezire televizyonunda yayõmlanan “Türk hilalinin yükselişi” başlõklõ analizde, “Türkiye’nin, İsrail’e yönelik yeni tutumu, Müslüman dünyanın lideri ve koruyucusu rolünü üstlenme planının bir parçası” denildi. Ahmed Canabi imzalõ makalede, Türkiye’nin tarihi olarak Ortadoğu’ya bağlõ olduğu vurgulandõ ve “Ankara’yı Ortadoğu jeopolitiğinin ortasına yerleştirmeyi ve Türkiye’nin bölgedeki gücü ve etkisini geri kazanmayı amaçlayan yeni politikayla, ülkenin imparatorluk geçmişine bilinçli referansta bulunuluyor. Bu eğilim ise Dışişleri Bakanı ve dış politikanın mimarı Ahmet Davutoğlu tarafından ortaya atılan ‘Yeni- Osmanlõ’ terimiyle vücut buluyor” ifadeleri yer aldõ. Makalede, siyasi analistlerin görüşlerine de yer verildi. Amerika ve Arap Çalõşmalarõ Merkezi’nin başkanõ Munzer Süleyman, “Hükümet, AB’ye giden yolun zorlu ve karışık bir süreç olduğunu anladı, bu nedenle sonsuza kadar beklemektense, Müslüman çevreyle stratejik planını uygulamaya koydu” dedi. Türkiye siyaseti üzerine uzmanlaşan Filistinli tarihçi Beşir Nefie ise, Ankara’nõn tarihi sorunlarõnõ (Ermeni ve Kürt) çözerken, bölge sorunlarõyla da ilgilenerek çok yönlü bir siyaset benimsediğini söyledi. Nefie “Türkiye geleceğinin sadece AB’de olmadığını, daha da önemlisi Arap, Müslüman ve Kafkas komşularıyla olduğunu anladı” dedi. Pakistan’ı ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani ile birlikte, Keşmir bölgesinin Muzafferabad kentinde incelemelerde bulundu. Kent üzerinde helikopterle gezerek, 2005’te meydana gelen deprem sonrasında yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan Erdoğan, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından, Muzafferabad’da inşa edilen bir kompleksin yanına helikopterle indi. Burada TOKİ’nin inşa ettiği bazı tesislerin açılışını yapan Başbakan, depremde ölenlerin yakınlarına sabır dileyerek dua etti. Erdoğan yaptığı konuşmada, “Geleceği çok iyi inşa etmemiz gerekiyor. Bizler kardeşleriniz olarak her zaman yanınızdayız. Biz Müslümanız, kardeşiz ve bunun gereğini yerine getiriyoruz. Depremde ölen kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Allah, böyle bir musibetle bizi bir daha imtihan etmesin” dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da Pakistan gezisine katıldı. Bölgede 2005 yılında meydana gelen depremde 75 bin kişi hayatını kaybetmişti. (Fotoğraf: AA) rdoğan, Pakistan’da TOKİ tesisi açtõE Yabancõ medyaya konuşan Erdoğan, İran’a destek mesajlarõ verirken İsrail yönetimine sert çõktõ. Türkiye’nin İsrail-Suriye görüşmelerinde artõk “adil bir arabulucu” olamayacağõnõ söyleyen İsrail Başbakanõ Netanyahu’ya tepki gösteren Erdoğan, Lieberman’õn da Gazze’ye karşõ nükleer silahlarõ kullanma tehdidinde bulunduğunu belirtti. E TÜRKİYE’DEN İSRAİL’E TEPKİ Yeni gerginliğin adı Haremüşşerif ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile İs- rail arasõnda şimdi de Haremüşşerif gerginliği baş gösterdi. Türkiye, İsrail’in Haremüşşerif çevresinde tahrikkâr eylemlerden kaçõnmasõnõ istedi. Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan konuyla ilgili yapõlan açõklamada, Haremüşşerif ve civarõnda son bir aydõr devam eden ve önceki gün yeniden tõrmanõş eğilimine geçen gerginlikten derin kay- gõ duyulduğu belirtildi. Açõklamada, bölgede barõş ve istikrarõn tesis edilmesine yönelik çaba- larõ sekteye uğratacak bu gibi olaylarõn tekrar yaşanmamasõ için gerekli önlemlerin alõnmasõ gerektiği kaydedilerek “Olaylar sırasında tu- tuklanan, aralarında Filistin Ulusal Yönetimi yetkililerinin ve İslam Vakfı görevlilerinin de bulunduğu kişilerin bir an önce serbest bıra- kılmasını bekliyoruz” denildi. Kudüs’te baş- konsolosluğu bulunan tek İslam Konferansõ Teşkilatõ (İKT) üyesi ülke olan Türkiye’nin bu gelişmeleri başõndan itibaren yakõndan takip et- tiği anõmsatõlan açõklamada, bakanlõk tarafõndan geçmişte yaşanan üzücü olaylardan ders alõnma- sõ ve gerginliği tõrmandõracak, kõşkõrtõcõ adõm- lardan kaçõnõlmasõ için daha önce de çağrõ yapõl- dõğõ bildirildi. Bakanlõk açõklamasõnda şu görüş- lere yer verildi: “Son olarak pazar günü yaşa- nan olaylar, konuya durumun ciddiyetinin ve vahim sonuçlara yol açma potansiyelinin ge- rektirdiği duyarlılıkla yaklaşılmadığını gös- termektedir. Yaralanma ve tutuklamalar en- dişelerimizi arttırmaktadır” Bütün İslam âle- minin en kutsal mekânlarõndan biri olan Hare- müşşerif ile ilgili hassasiyetlerin dikkate alõn- masõ gerektiği kaydedilen açõklamada, “Tah- rikkâr eylemlerden kaçınılması gereğini bir kez daha vurguluyoruz” ifadesi kullanõldõ. Dõşişleri Bakanlõğõ, Haremüşşerif’te önceki gün yaşanan gerginliklerde gözaltõna alõnan Filistin Ulusal Yönetimi yetkililerinin ve İslam Vakfõ görevlilerinin bir an önce serbest bõrakõlmasõ çağrõsõnda bulundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear