Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Afrodisiyas’a
Âşık Olmak...
Başında bir selvi...
Ayakucunda güller...
Üzerinde mor menekşeler...
Bundan daha etkileyici bir mezar gördüğümü
hatırlamıyorum.
Bu şiirsel antik mekânı, “bizlerle buluşturan”,
“gün ışığına çıkaran” Prof. Kenan Erim; burada,
bu mor menekşeli mezarda; bir başına..
Afrodisiyas’ın Afrodit Tapınağı’na açılan “kutsal
alan”da yatıyor.
Yenilenen müze açılışından sonra Erim’in
mezarını geçip az ilerdeki “Bouleuterion”da bir
konser dinlemeye gidiyoruz.
Vaktiyle -vaktiyle dediğim, bundan bin sekiz yüz
yıl önce-; “Bouleuterion” Afrodisiyas’ın “meclis
binası” (!) imiş. Amfitiyatro tarzındaki yapı, yerel
yönetim toplantıları ve tiyatro, konserler için
kullanılırmış.
“Bouleuterion” girişinde; kuru incir, kayısı, fındık,
fıstık, leblebi, Ege’nin zengin yemişlerinden oluşan
dev ikram sepetleriyle karşılanıyor; şaraplarımızı
alıp amfiye yerleşiyoruz.
Akdeniz’in tüm antik kentleri arasında
Afrodisiyas’ı benzersiz bir “heykel okuluna”
dönüştüren, fildişi mermerlerinin çıktığı Babadağ
tam karşımızda...
Yanı başımızda kavak ağaçları...
Bereket fışkıran Menderes ovasında İzmir
Senfoni Orkestrası’ndan Mozart ve Bach
dinliyoruz...
Sonbahar güneşi, hâlâ tenimizi ısıtıyor...
Afrodit’in büyüsü
Müze bölümünde izlediğim bir videoda,
“Afrodisiyas’ın babası” sayılan arkeolog Erim’in
söylediği sözleri hatırlıyorum: “Burası öyle bir
yerdir ki, Afrodit’in varlığını hâlâ hissedersiniz...”
Afrodit...
Aşk, doğa, bereket, güzellik tanrıçası...
“Afrodit”ten adını alan Afrodisiyas’ın; bugün
gerçekten de aşk, doğa, bereket ve güzelliği bir
araya getiren, “hâlâ yaşatan” bir ortamı var.
Burası bu nedenle, tüm diğer antik kentlerden
farklı; çok “daha canlı” ve “zamansız” bir yer...
“Her detayın mükemmel işlenebildiği
mermerlerinin” olağanüstü kalitesi sayesinde;
heykeller, taşa can veren ayrıntılarla bezenmiş...
Büstler dile gelip konuşacak; tünikler ve
giysilerin kıvrımları bir andan diğerine hareket
ediverecekmiş gibi bir izlenim ediniyorsunuz.
Lahitler, sütunlar, eski mabetler arasından
fışkıran incirler, zakkumlar, narlar, zeytin
ağaçlarıyla kendisini sürekli yenileyen bir doğa
cennetinde; Afrodisiyas sanki hiç ölmemiş de; bir
dönem için -yaklaşık bir buçuk milenyumluk bir
zaman diliminde- kendisini saklamış gibi...
Geçen yüzyıl başında önce buraya
maceraperest, hazine avcıları gelmiş, rasgele
kazıp gitmişler.
Ardından... taa ’58 yılında, o da tesadüfen Ara
Güler’in.. yolu buralara düşüp de, bu muhteşem
Helen Roma kalıntıları üstüne inşa edilen Geyre
köyünde; ayak bastığı her yerde bir sütun başına
toslayana dek... Afrodisiyas’tan kimsenin haberi
olmamış!
Ara Güler fotoğraflarının yayımlanmasının
ardından, New York Üniversitesi öğretim üyesi
Kenan Erim işte buraya geliyor ve tam anlamıyla
“vuruluyor!”
“Öyle bir antik kente geldiğinizi düşünün ki”
diyor Erim: “Arkeolojik zenginliklerden envai çeşit
heykel önünüzde yuvarlansın, duvarlardan kopup
düşsünler; sütunlar arasında balık istifi yığılsınlar...”
Üstelik bu rüya kalıntılara kimsenin eli
değmemiş olsun... “Arkeoloğun” heyecanını
düşünebiliyor musunuz?
Erim, Afrodisiyas’la işte ilk karşılaşmada, bu
heyecanı yaşıyor. Ve “kalpten” son nefesini verdiği
’91 yılına dek; o heyecanı hiç yitirmiyor...
Otuz yıl durmaksızın Afrodisiyas’ı kazıyor. Bu
antik kentte her yıl aylarca yaşıyor.
Duvardaki o ‘yamalı pantolon’
Müze alanında Erim’in anısına ayrılan bir küçük
bölmede, arkeoloğun kazılarda kullandığı “yamalı
pantolon” duvarda hâlâ asılı duruyor. Bu özel
bölmeyi bana; dostunun anısına büyük bir
sadakatle bağlı olduğu anlaşılan Vural Gökçaylı
gezdirirken; “Bu yamaları” diyor: “Kenan bizzat
kendisi yapardı. Ne yazık ki aramızdan çok erken,
61 yaşında ayrıldı!”
Afrodisiyas’ın ’70’lerden kalma ilk müzesini, son
iki yılda elden geçiren ve bu eski müzeye “Sevgi
Gönül” adıyla anılan yeni bir müze ekleyen “Geyre
Vakfı” da; bizatihi bu Kenan Erim-Vural Gökçaylı
arkadaşlığından doğmuş...
Kazılara “maddi destek” arayan Erim; yaşamının
son yıllarında, arkadaşı Gökçaylı ile bu sorunu
paylaşmış. Ünlü modacı da “Dur bakalım!” demiş:
“Soruna duyarlı bir ekibi belki yan yana
getirebilirim!”
Gökçaylı ile el ele veren Sevgi Gönül, Sennur
Hamamcıoğlu, Yasemin Pirinçcioğlu, Ayşe
Sılan, Güneş Öztarakçı gibi isimler ’80’li yıllar
sonunda böylelikle “Afrodisiyas dostlarından”
oluşan Geyre Vakfı’nı kurmuşlar.
O gün bugün Afrodisiyas’ın üzerinden ellerini
çekmemişler.
Afrodisiyas Müzesi, kazı ve anıt restorasyonu
için düzenli kaynak yaratan vakıf; en son “anıt
veliliği/himayesi” olarak adlandırılabilecek bir
uygulamaya el atmış.
Buluntular, gün ışığına çıkarılan yontular ya da
rölyeflerin “hamisi” olmak suretiyle; kazı/bakım
masraflarını üstleniyorsunuz...
Katkınız karşılığında; seçtiğiniz anıtın yanı
başındaki levhaya sizin de adınız yazılıyor...
Afrodisiyas’la böylece; “ebedi bir bağ” kurmuş
oluyorsunuz.
Bugün “Sevgi Gönül Salonu” olarak anılan yeni
müzede sergilenen ve Geyre Vakfı çabalarıyla tarih
mirasımıza kazandırılan “İmparator Tapınağı”
rölyeflerinden 32’si bu yöntemle “hamilerini”
bulmuş.
Böyle “hami” arayan halihazırda 50 rölyef daha
var...
Afrodisiyas’ın ölümsüz güzelliğine siz de sahip
çıkmak istiyorsanız Geyre Vakfı (0212 242 38 13-
14) ile bağlantı kurabilirsiniz.
nilgun@cumhuriyet.com.tr
27 EKİM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
TC HAVZA KADASTRO
MAHKEMESİ’NDEN İLAN
Esas No: 2004/6
Davacõ Ali Çalõşkan tarafõndan davalõlar Peruzat Ba-
şaran ve diğerleri aleyhine açõlan kadastro davasõnõn ya-
põlan yargõlamasõnda verilen ara karar uyarõnca; Adresleri
bütün araştõrmalara rağmen bulunamayan dahili davalõlar
Bekir ve Fadime kõzõ 1962 doğumlu İnzile Çoban, Bekir
ve Fadime oğlu 1967 doğumlu Bektaş Çoban, Bekir ve
Fadime kõzõ 1976 doğumlu Fatoş Çoban ile Bekir ve Fa-
dime oğlu 1977 doğumlu Vedat Çoban’a dava dilekçesi
ve duruşma günü tebliğ edilememiş, bu nedenle ilanen
tebligat yapõlmasõna karar verilmiştir. Adõ geçenlerin
23.11.2009 günü saat 09.50’de Havza Kadastro Mahke-
mesinde hazõr bulunmalarõ veya kendilerini bir vekille
temsil ettirmeleri, aksi takdirde yargõlamaya yoklukla-
rõnda devam olunacağõ ve karar verileceği ilanen tebliğ
olunur. (Basõn: 59810)
TC ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ
(22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ‘NDEN
TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
DOSYA NO 2009/178 Es.
Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulun cinsi, kõymeti, evsafõ, Satõş Şartlarõ:
Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Demet Mahallesi, 7. Cadde üzerinde 12 Kapõ nolu
Demet Apartmanõnõn bulunduğu yere rastlayan imarõn, 15920 ada, 2 parseli teşkil eden,
542 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, borçlunun 22/542 arsa payõna isabet eden, kargir
apartmanda 3. Kat 9 nolu, 3 oda, salon, antre, mutfak, banyo, wc ve 2 balkondan mü-
teşekkil, 91 m2 kullanõm alanlõ mesken vasõflõ taşõnmaz bir borç nedeni ile açõk artõr-
ma suretiyle satõlacaktõr.
Gayrimenkulun geniş evsafõ dosyada mevcut bilirkişi raporunda açõklanmõştõr
TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 70.000,00.TL % 1 KDV Alõcõya aittir.
1-Satõş 02.02.2010 günü, saat 09.45’den 09.55’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Sa-
lonunda açõk artõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %
60’õ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa mecmuunu ve satõş ve paylaştõrma masraflarõnõ geç-
mek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok artõranõn taahhüdü
baki kalmak şartõyla, gayrimenkul 12.02.2010 günü, saat 09.45’den, 09,55’e kadar An-
kara Adliyesi Mezat Salonunda ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu mik-
tar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak üzere artõr-
ma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki,
artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin
alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya
çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmaz
ise satõş talebi düşecektir.
2-Açõk artõrmaya katõlmak isteyenlerin takdir edilen kõymetin %20’si nispetinde na-
kit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanõn kesin ve süresiz (Dosya
numarasõ belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satõş peşin para
iledir. Alõcõ istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Kat-
ma değer vergisi, ihale damga vergisi, alõcõ adõna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcõ satm
alana ait olacaktõr. Birikmiş emlak vergi borçlarõ, Tellaliye resmi ile satõcõ adõna ta-
hakkuk edecek tapu harçlarõ satõş bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale
alõcõsõna aittir.
3-İpotek sahibi alacaklõlarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkõ sahipleri de dahil ol-
mak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, faiz ve masrafa dahil olan iddialarõm
dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdir-
de, haklan tapu sicili ile sabit olmadõkça, paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr.
4-Taşõnmazõ satm alanlar, ihaleye alacağõna mahsuben iştirak etmemiş olmak kay-
dõyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satõş bedelini derhal veya İİK 130. maddeye
göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadõr.
5-Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayõ vermezse ihale ka-
rarõ fesli olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş ol-
duğu bedelle almaya razõ olursa ona, razõ olmaz veya bulunmazsa hemen artõrmaya çõ-
karõlõr. Bu artõrma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnõzca satõştan en az yedi gün önce sa-
põlacak ilanla yetinilir. Bu artõrmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uymasõ
şartõyla taşõnmaz en çok artõrana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar
ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlar-
dan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkõ ve temerrüt fai-
zi ayrõca hükme gerek kalmaksõzõn İcra Müdürlüğünce tahsil olunur.
6- Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkti görebilmesi için açõk
olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örnek gönderilebilir.
7- Satõşa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş
sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/178 Es. sayõlõ dosya numarasõ ile
müdürlüğümüze başvurmalarõ rica olunur.
(İc.İf. K. 126)
(*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir.
(Basõn: 60081
İsrail Dõşişleri Bakanõ Lieberman’õn medya danõşmanõ, Erdoğan’õn son sözlerini saçmalõk olarak niteledi
One minute krizi alevleniyorDış Haberler Servisi - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Batõ’yõ “dost” olarak ni-
telendirdiği İran’a nükleer programõyla ilgi-
li çifte standart uygulamakla suçlarken İsra-
il yönetimine yönelik sert eleştirilerde bu-
lundu. Erdoğan’õn, Gazze’yi nükleer silahla
yok etme tehdidinde bulunduğunu söylediği
İsrail Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lieber-
man’a yönelik tepkisine ise Lieberman’õn
medya danõşmanõnõn yanõtõ “Her saçmalığı
dikkate almak gerekmez” oldu.
Erdoğan’õn Davos’taki “one minute” çõ-
kõşõnõn ardõndan geçen ay İsrail’le ortak tat-
bikatõn iptal edilmesiyle artan Türkiye-İsrail
arasõndaki sert rüzgârlar, Erdoğan’õn yabancõ
basõna verdiği demeçlerle daha da şiddet-
lendi. Erdoğan’õn açõklamalarõnõn dün baş-
ladõğõ İran ziyareti öncesinde ve aynõ za-
manda Uluslararasõ Atom Enerjisi Kurumu
müfettişlerinin yeni nükleer tesislerinde de-
netlemelerde bulunmak üzere bu ülkeye
gittiği döneme gelmesi dikkat çekti.
İngiliz Guardian gazetesinin İstanbul muha-
biri Robert Tait’e konuşan Erdoğan, “Batı
İran’a adil davranmıyor. İran’ın nükleer si-
lah edinmesine karşı çıkan ülkelerin hepsi,
BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri da-
hil, çok güçlü nükleer altyapıya sahip” diye
konuştu. Erdoğan, “İran’ın nükleer silahı ol-
mamasına rağmen, bu ülkenin nükleer sila-
ha sahip olmaması gerektiğini söyleyenler,
nükleer silah sahibi olan ülkelerdir” dedi. Er-
doğan, Batõ’nõn İran’õn nükleer silah sahibi ol-
maya çalõştõğõna ilişkin kaygõlarõnõ “dedikodu”
olarak nitelerken İran’a karşõ askeri bir operas-
yonun “delilik” olacağõnõ söyledi.
‘İran dostumuzdur’
Birinci sayfasõnda yer verdiği söyleşiye,
“Türkiye Başbakanı, ‘İran dostumuzdur’ de-
di” başlõğõnõ kullanan gazete, Erdoğan’õn İran
Cumhurbaşkanõ Mahmud Ahmedinejad için
“Dostumuz olduğu şüphesizdir. Dostumuz
olarak şimdiye kadar çok iyi ilişkilerimiz ol-
du ve hiçbir sıkıntı yaşamadık” sözlerine yer
verdi. Gazetenin dõş haberler sayfasõnda tam say-
fa yer alan röportajda Erdoğan, İsrail’den gelen
tehditlerle ilgili şöyle konuştu: “Eğer düşünce,
İran’ı tahrip etmek ve ortadan kaldırmaksa,
bunun doğru olacağını düşünmüyorum. Bir
yandan küresel barış istediğinizi söylüyor-
sunuz, diğer yandan 10 bin yıllık tarihi olan
bir devleti ortadan kaldırmaya yönelik bir
yaklaşım sergiliyorsunuz. Bu, doğru değil.”
İsrail’in, “gerilen ikili ilişkilerin ABD-Tür-
kiye ilişkilerine de zarar vereceği” iddialarõ-
na Erdoğan, “Bunun mümkün olduğunu dü-
şünmüyorum. Amerika’nın bölgedeki poli-
tikası İsrail tarafından dikte edilmiyor” şek-
linde yanõt verdi. Türkiye-İsrail stratejik işbir-
liğinin sürdüğünü kaydeden Erdoğan, Gazze’yi
nükleer silahla yok etme tehdidini savurduğu-
nu söylediği İsrail Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lie-
berman’a da çõkõştõ. Guardian, “Erdoğan’ın gö-
rüşleri, uzun süreden beri AKP hükümetini,
başka Müslüman ülkelerinde benimsenebi-
lecek Batı yanlısı ‘õlõmlõ İslam’ modeli olarak
gören ABD’deki dış politika yapıcılarının il-
gisini çekecek. Geçen nisan ayında Türkiye
ziyareti sırasında ülkenin stratejik önemine
işaret eden ABD Başkanı Obama da ilginç bu-
labilir. Ama, Erdoğan’ın eleştirilerinin, Tür-
kiye’nin ABD ile ilişkilerine zarar verdiği uya-
rısını yapan İsrail’de sıcak karşılanması pek
beklenemez” yorumunu yaptõ.
Erdoğan, Katar’õn El Cezire televizyonuna ver-
diği demeçte ise Türkiye’nin İsrail-Suriye gö-
rüşmelerinde artõk “adil bir arabulucu” ola-
mayacağõnõ ifade eden İsrail Başbakanõ Binya-
min Netanyahu’ya tepki gösterdi. Erdoğan
şöyle konuştu: “Eğer bu bölgede dostsak,
dostluğumuzun gereğini dostça yerine ge-
tirelim. Kalkıyorsun bir hafta önce İsrail ve
Suriye arasındaki sıkıntılar nedeniyle Tür-
kiye’yi arabulucu kabul ediyorsun, ama bir
hafta sonra Türkiye bir anda farklı bir ko-
numa düşürülüyor. Neymiş, Türkiye’ye
güvenilmezmiş. O ana kadar güveniyordun.
Peki, o zaman olay nereden kaynaklanıyor?
Demek ki İsrail’in yönetimindeki anlayışta
bir değişim var. Sıkıntı burada. Temenni
ederim ki bu yanlışları düzeltiriz ve böyle-
ce Ortadoğu’da geciken barışı bir an önce
getiririz.” Türkiye’nin İran’da kitle imha si-
lahõ olmasõnõ desteklemediğini söyleyen Er-
doğan, ancak bir başkasõnda varken İran’a yük-
lenilmesini “haksızlık ve adaletsizlik” olarak
niteledi. İsrail’de yayõmlanan Yedioth Ahro-
noth gazetesine göre, Erdoğan’õn Lieber-
man’a yönelik açõklamalarõyla ilgili olarak İs-
rail Dõşişleri Bakanõ’nõn medya danõşmanõ,
“Her saçmalığı dikkate almak gerekmez” ifa-
desini kullandõ. Haaretz de Erdoğan, “Türki-
ye ile İsrail arasında devam eden gerginlik-
leri daha alevlendirdi” iddiasõnõ savundu.
Öte yandan El Cezire’ye verdiği demeçte de-
mokratik açõlõm konusuna da değinen Erdoğan,
Irak’tan bir grubun teslim olmaya gelmesinin
açõlõm sürecini nasõl etkileyeceğinin sorulmasõ
üzerine “Bu durum, beklentilerin verdiği
meyvedir” dedi. Erdoğan şöyle konuştu:
“Bütün dert üzüm yemektir. Milli birliği ve
beraberliği, kardeşliği pekiştirmektir. Ana-
sından, babasından (...) ailesinden uzak
kalmış olanlara diyoruz ki eğer suça bu-
laşmamış olanlar varsa buyursun gelsinler,
silahı olanlar silahını bıraksınlar gelsinler.
221. madde bu işe müsaittir. (...) Bizim bu
samimiyetle attığımız adımlara olumsuz bir
yaklaşım, farklı zemine kaydırma gayret-
leri bizi üzer.” Erdoğan, olaylarõ kamu vic-
danõnõ dinleyerek izlediklerini savunarak,
“Bugüne kadar da burada hep orta yolu tut-
tuk ve hiçbir zaman taraf olmanın gayreti
içerisine girmedik” dedi.
‘Türkiye, Ortadoğu’nun
lideri olmayı amaçlıyor’
Dış Haberler Servisi - Katar merkezli El
Cezire televizyonunda yayõmlanan “Türk
hilalinin yükselişi” başlõklõ analizde,
“Türkiye’nin, İsrail’e yönelik yeni
tutumu, Müslüman dünyanın lideri ve
koruyucusu rolünü üstlenme planının bir
parçası” denildi. Ahmed Canabi imzalõ
makalede, Türkiye’nin tarihi olarak
Ortadoğu’ya bağlõ olduğu vurgulandõ ve
“Ankara’yı Ortadoğu jeopolitiğinin
ortasına yerleştirmeyi ve Türkiye’nin
bölgedeki gücü ve etkisini geri kazanmayı
amaçlayan yeni politikayla, ülkenin
imparatorluk geçmişine bilinçli referansta
bulunuluyor. Bu eğilim ise Dışişleri
Bakanı ve dış politikanın mimarı Ahmet
Davutoğlu tarafından ortaya atılan ‘Yeni-
Osmanlõ’ terimiyle vücut buluyor” ifadeleri
yer aldõ. Makalede, siyasi analistlerin
görüşlerine de yer verildi. Amerika ve Arap
Çalõşmalarõ Merkezi’nin başkanõ Munzer
Süleyman, “Hükümet, AB’ye giden yolun
zorlu ve karışık bir süreç olduğunu anladı,
bu nedenle sonsuza kadar beklemektense,
Müslüman çevreyle stratejik planını
uygulamaya koydu” dedi. Türkiye siyaseti
üzerine uzmanlaşan Filistinli tarihçi Beşir
Nefie ise, Ankara’nõn tarihi sorunlarõnõ
(Ermeni ve Kürt) çözerken, bölge
sorunlarõyla da ilgilenerek çok yönlü bir
siyaset benimsediğini söyledi. Nefie
“Türkiye geleceğinin sadece AB’de
olmadığını, daha da önemlisi Arap,
Müslüman ve Kafkas komşularıyla
olduğunu anladı” dedi.
Pakistan’ı ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan
Başbakanı Yusuf Rıza Gilani ile birlikte, Keşmir bölgesinin Muzafferabad
kentinde incelemelerde bulundu. Kent üzerinde helikopterle gezerek,
2005’te meydana gelen deprem sonrasında yapılan çalışmalar hakkında
bilgi alan Erdoğan, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)
tarafından, Muzafferabad’da inşa edilen bir kompleksin yanına
helikopterle indi. Burada TOKİ’nin inşa ettiği bazı tesislerin açılışını
yapan Başbakan, depremde ölenlerin yakınlarına sabır dileyerek dua etti.
Erdoğan yaptığı konuşmada, “Geleceği çok iyi inşa etmemiz gerekiyor.
Bizler kardeşleriniz olarak her zaman yanınızdayız. Biz Müslümanız,
kardeşiz ve bunun gereğini yerine getiriyoruz. Depremde ölen
kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Allah, böyle bir musibetle bizi
bir daha imtihan etmesin” dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet
Bakanı Mehmet Aydın ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız
da Pakistan gezisine katıldı. Bölgede 2005 yılında meydana gelen
depremde 75 bin kişi hayatını kaybetmişti. (Fotoğraf: AA)
rdoğan, Pakistan’da TOKİ tesisi açtõE
Yabancõ medyaya konuşan Erdoğan, İran’a destek mesajlarõ verirken
İsrail yönetimine sert çõktõ. Türkiye’nin İsrail-Suriye görüşmelerinde
artõk “adil bir arabulucu” olamayacağõnõ söyleyen İsrail Başbakanõ
Netanyahu’ya tepki gösteren Erdoğan, Lieberman’õn da Gazze’ye karşõ
nükleer silahlarõ kullanma tehdidinde bulunduğunu belirtti.
E
TÜRKİYE’DEN İSRAİL’E TEPKİ
Yeni gerginliğin
adı Haremüşşerif
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile İs-
rail arasõnda şimdi de Haremüşşerif gerginliği
baş gösterdi. Türkiye, İsrail’in Haremüşşerif
çevresinde tahrikkâr eylemlerden kaçõnmasõnõ
istedi. Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan konuyla ilgili
yapõlan açõklamada, Haremüşşerif ve civarõnda
son bir aydõr devam eden ve önceki gün yeniden
tõrmanõş eğilimine geçen gerginlikten derin kay-
gõ duyulduğu belirtildi. Açõklamada, bölgede
barõş ve istikrarõn tesis edilmesine yönelik çaba-
larõ sekteye uğratacak bu gibi olaylarõn tekrar
yaşanmamasõ için gerekli önlemlerin alõnmasõ
gerektiği kaydedilerek “Olaylar sırasında tu-
tuklanan, aralarında Filistin Ulusal Yönetimi
yetkililerinin ve İslam Vakfı görevlilerinin de
bulunduğu kişilerin bir an önce serbest bıra-
kılmasını bekliyoruz” denildi. Kudüs’te baş-
konsolosluğu bulunan tek İslam Konferansõ
Teşkilatõ (İKT) üyesi ülke olan Türkiye’nin bu
gelişmeleri başõndan itibaren yakõndan takip et-
tiği anõmsatõlan açõklamada, bakanlõk tarafõndan
geçmişte yaşanan üzücü olaylardan ders alõnma-
sõ ve gerginliği tõrmandõracak, kõşkõrtõcõ adõm-
lardan kaçõnõlmasõ için daha önce de çağrõ yapõl-
dõğõ bildirildi. Bakanlõk açõklamasõnda şu görüş-
lere yer verildi: “Son olarak pazar günü yaşa-
nan olaylar, konuya durumun ciddiyetinin ve
vahim sonuçlara yol açma potansiyelinin ge-
rektirdiği duyarlılıkla yaklaşılmadığını gös-
termektedir. Yaralanma ve tutuklamalar en-
dişelerimizi arttırmaktadır” Bütün İslam âle-
minin en kutsal mekânlarõndan biri olan Hare-
müşşerif ile ilgili hassasiyetlerin dikkate alõn-
masõ gerektiği kaydedilen açõklamada, “Tah-
rikkâr eylemlerden kaçınılması gereğini bir
kez daha vurguluyoruz” ifadesi kullanõldõ.
Dõşişleri Bakanlõğõ, Haremüşşerif’te
önceki gün yaşanan gerginliklerde gözaltõna
alõnan Filistin Ulusal Yönetimi yetkililerinin
ve İslam Vakfõ görevlilerinin bir an önce
serbest bõrakõlmasõ çağrõsõnda bulundu.