26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 EKİM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Su Işıyınca... Adsız çocukları düşünüyorum kimi zaman... Geleceğin umut taşını unutmuş çocuklarını... Nikaragualı şair Claribel Alegria’nın “Gece Ziyaretleri” şiirindeki çocukları, bizim çocuklarımızı... O kavruk kahramanları... Onların yarım kalan aşklarını... Gece yarıları kurdukları hayalleri. İki kolunu, iki bacağını yitirenlerin çığlıklarını. Parçalanmış hayatlarını... Bedenlerimizin gölgesi gibi, bir yakarışın dağ başlarında yankılanmasını. Öğle sonlarının sonsuz saatlerindeki iç çekişlerini, özlemlerini. Gördüğüm ve düşlediğim tüm renklerin onların ellerinde, saçları arasında çiçeklendiğini. Bilinmez kentlerin adını söylemekten yorulan, yüreklerinde sevgiyi çoğaltan, umutla umutsuzluğun resimleriyle avunan. Bizim çocuklarımızı... Bir esintinin yüzümüzü yıkadığı sabahlarda. Aşkın var olduğuna inanarak. Severek, kucaklayarak. Üstelik kayıp bir havayla... Hep birlikte son göçmen kuşları uğurlarken. Bir kadının simsiyah gözlerine bakarak, incecik parmaklarını okşayarak. Saçlarını okşarken son fırtınanın başladığı kumsalda... Yıldızlarla uzun uzadıya konuşarak. O adsız çocuklarımızı düşünüyorum bir akşamüstü yorgunluğu içinde. Unutulmuş aşkların, o zalim yalnızlıkların, acıların, hüzünlerin mavi kanaviçeli atlasında. Elimi tutman, dokunman, bir görüş anında, cam bölmede zindanlarda. Çözümler ve mutluluklar önerdiğin sabahlarda. Ve senin için söylüyorum Ahmet Kutsi Tecer’in o sevdiğin dizelerini... “Besbelli ölümüm sabahleyindir. İlk ışık korkuyla girerken camdan, Uzan, başucumda perdeyi indir, Mum olduğu gibi kalsın akşamdan.” Umut taşını arıyorum adsız çocukların... Bacakları kopmuş, gözleri kör olmuş kahramanların. Paul Celan’ın, Paul Eluard’ın anısına yazdığı o şiirle sesleniyorum adları konmamış çocuklara: “Ölenin mezarına koy yaşamak için kullandığı sözcükleri. Başını da yerleştir aralarına, bırak, kulak versin özlemin kıskaç gibi diline.” Benim annem öldü, ağlamayacak tüm insanlara... Benim tatlı annem gelmeyecek bir daha. Akçakavak bakmayacak, ak-pak karanlığa. Düşlerim çoğalmayacak... Aşk nasıl da katı taş gibi... Aşk neden sert, anlamış değilim. Gece yıldızların seviştiği zamanda biter, yitip giden bulutlara aldanarak. Sonsuzluk bir kaçış olur. Sonsuzluk acı ve hüzündür! Bir mor menekşe toprakla konuşur... Dilinde sevecen bir haykırış ardından uzun bir sessizlik. Bir akşamüstü adı konulmamış çocuklarla konuşurken, Behçet Necatigil’in “Çalar saati” uyardı beni: “Kuyulara düşünce taş Önce korkunuz uyanır; Geç kaldım. Yarı karanlık ırmakta sular önce bulanık. Bir kanadı kırık kuş Ayağınıza dolanır, çiğnenir telaşlarda. Sıcak yataklar ansızın açılınca kaskatı. .......... Biraz bir şeydi gece ancak sabaha karşı; Gördü, çaldı saat; enildeyip uyandınız yataklar Evde kimseniz yoksa, yorgun dönüşlere kadar Açık, perişan kepaze .............. Tam vaktinde iş başında olmak, Geç kaldım, kuyularda ışıdı su. Saatlerce çaldırdığı biraz şeyin peşinde Sesi duyan koştu.” Adı konmamış çocuklar kanadı kırılmış kuş gibiydiler ben gördüğümde. Zamanın bir yerinde, kuşkulu ve suskun... Bir menekşe toprakla konuşurken, ben o çocukları düşündüm... Yanan bir ateşin belirsiz aydınlığına koşar adım yürürken, sonbahar esintisini içimde duyumsadım. Aşk ölmüştü bir kez! Demir kapı kapandı, gardiyan “tamam” dedi. Adam camdan dokundu kadınının ellerine... Bir öpücük kondurdu sessizce... Önce kül rengi kapladı hücresini... Başını tavana çevirdi... O da belki benim gibi adı konmamış çocukları düşündü. Elleri, ayakları kopuk, gözleri kör! Düşündü... Düşündü... Düşündü... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Babacan, açõlõm süreciyle ilgili tartõşmalarõ değerlendirdi ‘Somut gelişmeler yaşanõyor’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõm- cõsõ Ali Babacan, PKK’lilerin teslim olmasõnõn ardõndan yaşanan gelişme- lerin çok rahatsõz edici olduğunu be- lirterek, “Terör örgütü silah bırakı- yor, önemli olan bu” dedi. Açõlõmõn bir devlet projesi olduğunu kaydeden Babacan, tüm kurumlarla tam bir eş- güdüm ve diyalog içinde olduklarõnõ söyledi. Bakan Babacan, NTV’de gazeteci- lerin sorularõnõ yanõtladõ. 2010 yõlõnda erken seçim senaryolarõnõn bulunup bu- lunmadõğõna ilişkin bir soru üzerine Ali Babacan, böyle bir planlarõnõn ol- madõğõnõ söyledi. Bakan Babacan, “2011’in Temmuzu. O da nedir, bir iki ay erkene alınır. Temmuz ayın- da çok sıcak olduğu için. Kampan- ya çok zor oluyor” dedi. Eve dönüşle ilgili bir soruya verdi- ği yanõtta Babacan, sorunun çözüm yo- luna girdiğini, bazõ somut gelişmele- rin yaşanmaya başlandõğõnõ belirterek, bunun altyapõsõnõn 2007 yõlõndaki Dağlõca baskõnõndan sonra yapõlan diplomatik çalõşmalarla başladõğõnõ kaydetti. Son yaşananlarõn kendisini ra- hatsõz edip etmediğine ilişkin soruya verdiği yanõtta da Babacan, “Bu ya- şananları kabul etmek mümkün de- ğil. Yani olan biten gerçekten ra- hatsız edici, son derece kaygı verici. Ve süreci de riske sokan gelişmeler bunlar. Burada adeta onu ister gibi... Bunun içeride çok karmaşık bo- yutları var. Dış boyutu var. Kendi kurumlarımız içindeki çok sayıda kurum bu işin içinde çok yoğun bir koordinasyon içinde bu çalışmalar yürüyor. Bütün bu tabloya baktığı- mızda olan biteni çok farklı yansıt- maya yönelik bir çalışma çabası görüyoruz. İşin özü var. İşin özü, te- rör örgütü silah bırakıyor” dedi. Bunun bir devlet politikasõ olduğu- nu, devletin en üst kademelerinde bü- tün bu süreçlerin konuşulduğunu kay- deden Babacan, “Devlet politikasıdır. Aksi halde zaten bu noktalara gel- mesi mümkün değil. Yani kurum- larımız arasında tam bir mutabakat, işbirliği, diyalog, eşgüdüm olmazsa bu noktaya gelmesi mümkün değil” diye konuştu. Açõlõmõn bir devlet projesi olduğunu kaydeden Bakan Babacan, bunun altyapõsõnõn 2007 yõlõndaki Dağlõca baskõnõndan sonra yapõlan diplomatik çalõşmalarla başladõğõnõ kaydetti. Bakan Ali Babacan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear