26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 EKİM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 13dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Fransa’da Rejim Krizi (2) Fransa’da “Dreyfus davasıyla” karşılaştırılan “Clearstream skandalı” için; “2012 Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının” bir uvertürü diyebiliriz… Clearstream’in aslında başka sanıkları da var. Ama baş sanık Dominique de Villepin… Adını sanını kimsenin pek bilmediği bir Lüksemburg bankasının ismi olan “Clearstream”le anılan olaya gerçekte doğrudan “Villepin davası” dense; baş aktörleri “iki siyasi rakip olan kapışmanın” özü daha kolay anlaşılacak. Kimsenin masum olmadığı dava Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığına seçildiği 2007 baharına dek Başbakanlıkta bulunan ve bu makamda bulunduğu sürece, “içişleri bakanı” sıfatıyla kabinesinde görev alan mevcut cumhurbaşkanıyla ölesiye rekabet yaşayan Villepin; şimdi “güçlü konumdaki” “eski bakanının” hışmına uğruyor. Tahmin edilebileceği üzere Villepin de, sütten çıkmış ak kaşık değil. “Le Monde”un bu hafta sonu 8 sayfalık özel bir ek tahsis ettiği (!), Clearstream’in en çarpıcı özelliği bu: Dava kapsamına giren hiç kimsenin temiz ve masum olmaması... Ne Villepin, ne ezeli rakibi Villepin’den davacı olan Sarkozy’nin kendisi ne de kan davası halini alan “siyasi kapışmanın araçlarına dönüşen” yargı mensupları masumlar. Villepin’e -şartlı tahliyeyle- “18 ay hapis cezası” isteyen Cumhuriyet Başsavcısı Jean Claude Marin; davanın habire “siyasi olmadığını” hatırlatıyor. Ama buna kimseyi inandıramıyor. “Dokunulmazlık” zırhı altındaki Sarkozy ile yargı önünde eşit olmayan şartlarda hesaplaşmanın “adaletsizliğinden” yakınan “kurban” Villepin; her fırsatta Fransız Cumhurbaşkanı’nın yargı üzerindeki tartışma götürmez etkisine dikkat çekiyor. Başsavcı fiilen siyasi iktidara bağımlı olduğundan; medyanın etkili yayın organları da, Fransa Cumhurbaşkanı’ndan beklenen en sorumlu davranışın şikâyetini geri alması olduğunda fikir birliği yapıyor. Ancak Villepin’le giriştiği amansız düelloyu, rakibini yok edip bitirene dek sürdürmeye niyetli olan Sarkozy, önerileri tınmıyor. Ayrıntıda boğulmadan, olayı kabaca şöyle özetleyebiliriz: Yurtdışı bir bankada (“Clearstream”); silah satışlarından elde edilen rüşvetlerin yattığı gizli hesaplar arasında, beş yıl kadar önce Sarkozy’nin de bir hesabı olduğu iddia ediliyor… Bu esrarengiz iddia ortaya atıldığında, Dominique de Villepin İçişleri Bakanı (2004- 2005). İçişlerini Sarkozy’ye devredip, bizatihi kendisi Başbakanlığa (2005-2007) geçtiğinde; halefini hedef alan bu iddianın bir tezgâh olduğu anlaşılıyor. Ve “tezgâh”, cumhurbaşkanlığı yarışında Sarkozy’ye en kuvvetli rakip gösterilen Villepin’in üzerine kalıyor. “Tezgâhın” Villepin marifetiyle kurulduğuna dair güçlü kuşkular olsa da; bu kuşkuları kanıtlayacak kesin deliller bulunamıyor. Sarkozy bu durumda, olgun bir devlet adamına yakışan biçimde bu faslı arkasında bırakıp yeni bir sayfa açacağına; 2012 cumhurbaşkanlığı yarışında yeniden önüne rakip çıkabilecek Villepin’den “davacı” olmayı seçiyor ve eski Başbakan hakkında “Clearstream” odaklı bir “iftira kampanyası davası” açıyor. ‘Roma imparatorları gibi’ Fransa Cumhurbaşkanı ile sabık Başbakan; böylelikle “siyasi kavgalarını” mahkeme salonlarında sürdürüyorlar. Ve “yargının göz önünde araçsallaştırıldığı” bir “Pandora kutusu” aralıyorlar. Fransa gibi, önüne gelene ahkâm kesen ve üst perdeden “demokrasi dersi” veren bir ülke; 3. bin yıla adım atarken “siyasi mücadele” düzeyini, böylelikle üçüncü dünya ülkeleri seviyesine indiriyor… Bunun yanı sıra… Fransa Cumhurbaşkanı, siyasi rakiplerini sadece mahkeme salonlarında yemenin mücadelesini vermekle kalmıyor. Gücünü, “hanedanla” pekiştirmek adına, 23 yaşındaki fakülte öğrencisi oğlunu, bütçesi yüz milyonlarca Avro’yu bulan, Paris ve Avrupa’nın en büyük iş merkezi EPAD’ın başına getirmek adına son anda kıyısından döndüğü bir uğraş veriyor. Sistemin aktörleri arasında bir yanda her yöntemin mubah sayıldığı ve “yargının sonuna dek araçsallaştırıldığı” bir “kirli savaş” sürerken… Beri yanda ayan beyan “nepotizm” teşebbüsleri sergileniyor. Fransa Cumhurbaşkanı’na muhalefet, bu yüzden, artık “Roma imparatorları gibi davranıyor” yakıştırması yapıyor. Fransa’da “rejim krizi” demem bundan. Olay yalnız bir “skandal davayla” başlayıp, bitmiyor… Fransa’da gelinen nokta, Avrupa’da siyasi dekadansın hangi boyutlara vardığını gösteriyor. nilgun@cumhuriyet.com.tr PAÜ SBE Biyofizik ABD Yüksek Lisans Geçici Mezuniyet Belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. 18856811626 Onur Öztürk Sistani’den seçim uyarısı Dış Haberler Servisi - Dünyadaki Şii Müslümanlarõn dini lideri kabul edilen Ayetullah Ali el Sistani, Irak’ta genel seçimlerin zamanõnda yapõlmasõnõ istedi. Sistani’nin Kerbela kentindeki temsilcisi Abdül Mehdi el Kerbelayi, seçimlerin 16 Ocak günü yapõlmasõ çağrõsõnõ aktararak, “ertelemenin siyasi ve anayasal boşluk doğuracağõ” uyarõsõnda bulundu. Irak’ta seçimlerin nasõl yapõlacağõ konusunda bir uzlaşmaya varõlamamõş olmasõ, işgalci ABD’de ve uluslararasõ kamuoyunda endişe yaratõyor. İngilizce bilmeyene ceza ŞİKAGO (AA) - ABD’nin Dallas kentinde en az 39 kişiye İngilizce konuşmadõklarõ gerekçesiyle polis tarafõndan para cezasõ kesildiği anlaşõldõ. Dallas emniyet amiri David Kunkle, basõn toplantõsõ yaparak ahaliden özür diledi. Kunkle, “Dallas gibi çeşitliliğe sahip bir şehirde böyle bir şey olmasõ beni şaşõrttõ. İspanyolca konuşan vatandaşlardan özür dilerim” dedi. Olay, bir kadõnõn, genç bir polis memurunun “İngilizce konuşmuyorsun” diyerek kestiği para cezasõna itiraz etmesiyle ortaya çõktõ. Kadirov suikasttan kurtuldu MOSKOVA (AA) - Çeçenistan Başkanõ Ramazan Kadirov’a yönelik bir suikast girişiminin engellendiği bildirildi. Çeçenistan İçişleri Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, Rus güvenlik güçlerinden bir keskin nişancõnõn, Kadirov’un dün Grozni’de ziyaret edeceği inşaat alanõna doğru hõzla ilerleyen aracõn içindeki sürücüyü vurarak öldürdüğü belirtildi. Kerrubi’ye saldırı Dış Haberler Servisi - İran’da haziran ayõndaki cumhurbaşkanõ seçimindeki muhalefet adaylarõndan Mehdi Kerrubi’nin Tahran’daki basõn fuarõnõ ziyaretinde iktidar yandaşõ bir grup “Münafõğa ölüm” sloganlarõ attõ. Grup ile Kerrubi taraftarlarõ arasõnda arbede çõktõ. Eski CIA yetkilisi, ABD gizli servisinin İran’daki dinci örgütle ilişkisi olduğunu anlattõ Cundullah ABD ile ilişkili Dış Haberler Servisi - Ameri- kan Merkezi Haber Alma Teşki- latõ’nõn (CIA) eski Ortadoğu yet- kililerinden Robert Baer, ABD’nin 18 Ekim’de İran’da Devrim Muhafõzlarõ’nõ hedef alan saldõrõnõn sorumlusu olan dinci Cundullah örgütüyle ilişkisi ol- duğunu belirtti. ABD, Sistan-Be- lucistan eyaletinde 15’i Devrim Mu- hafõzlarõ üyesi 42 kişinin öldüğü saldõ- rõda rolü olduğu iddiasõnõ reddederken Baer, Time dergisinde yayõmlanan ma- kalede ABD istihbaratõnõn örgütle iliş- kisinin İran’da istihbarat toplamaya yönelik olduğunu yazdõ. İran, kanlõ saldõrõnõn ardõndan ABD’nin yanõ sõra İngiltere ve Pakistan’õ Cundullah ör- gütünü desteklemekle suçlamõş, üç ül- ke ise bu suçlamalarõ reddetmişti. Time’daki makalesinde ABD ve Cun- dullah arasõndaki ilişkinin hiçbir zaman resmi bir nitelik taşõmadõğõnõ kaydeden eski CIA yetkilisi, ABD’nin George W. Bush döneminde Cundullah’õ İran’a kar- şõ gizli yürütülen kampanyanõn parça- sõ yapmayõ düşündüğünü, ancak örgü- tün El Kaide’yle bağlarõndan dolayõ bun- dan vazgeçtiğini belirterek “Cundul- lah’ın parasını ödediğimiz bombala- rı bize karşı kullanmayacağından emin olamazdık” ifadesini kullandõ. Ba- er ayrõca, Pakistan istihbaratõnõn da Cundullah lideri Abdülmelik Rigi’yle ilişkisi olduğunu bildirdi. ‘CIA silah önerdi’ Abdülmelik Rigi’nin kardeşi Ab- dülhamid Rigi de, İran televizyonu Press TV’ye yaptõğõ açõklamada, Ka- raçi ve İslamabad’da CIA ve Fede- ral Soruşturma Bürosu (FBI) yetki- lileriyle gizli görüşmeler yaptõklarõ- nõ bildirdi. Rigi, ABD’nin kendilerine silah ve Afganistan’da sõğõnak sağ- lamayõ önerdiğini söyledi. Sistan - Belucistan Güvenlik Şe- fi Yardõmcõsõ Celal Seyyah da, saldõrganlardan Abdülvahid Mu- hammedizadehad’õn Pakistan’da eğitim aldõğõna dair yeni kanõtlar bulduklarõnõ söyledi. Saldõrõyla ilgili temaslarda bu- lunmak üzere Pakistan’a giden İran İçişleri Bakanõ Mustafa Mauhammed Nacar’õn da, İsla- mabad’dan Cundullah lideri Ri- gi’nin kendilerine teslim edilme- sini istediği bildirildi. İran’ın yanıtı haftaya İran, yüzde 20 oranõnda zen- ginleştirilmiş uranyum temini için önerilen anlaşma taslağõna bir hafta içinde cevap vereceğini açõk- ladõ. İran’õn Uluslararasõ Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Daimi Tem- silcisi Ali Asker Sultaniye ABD, Rusya ve Fransa ile yapõlan üç günlük müzakereler sonucu hazõrlanan anlaş- ma taslağõna bir hafta içinde cevap ve- rileceğini söyledi. UAEK tarafõndan ile- tilen öneri, İran’õn elindeki uranyumu Rusya ve Fransa’ya gönderip nükleer yakõt edinmesini öngörüyor. Tahran yö- netimi ise doğrudan nükleer yakõt sa- tõn almak istiyor. CIA emeklisi Robert Baer, İran’daki Şii iktidarõna karşõ savaş yürüten dinci Cundullah örgütüyle ilişki kurduklarõnõ belirtti. Örgüt liderinin kardeşi, ABD’lilerin silah ve Afganistan’da sõğõnak önerdiklerini anlattõ. Dış Haberler Servisi - Yukarõ Karabağ’da ba- ğõmsõzlõk ilan ederek bölgedeki Azerbaycan topraklarõnõ işgal eden Ermeni güçlerinin aç- tõğõ ateş sonucu bir Azeri askerin hayatõnõ kaybettiği bildirildi. Trend News ajansõnõn haberine göre, 19 yaşõndaki asker Eldar İs- mailov, işgal altõndaki Akdam kentinin ateş- kes bölgesinde vurularak hayatõnõ kaybetti. İsmailov’un 6 aylõk asker olduğu kaydedildi. Yukarõ Karabağ sorununun çözümü için arabu- luculuk yapan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatõ - Minsk Grubu’nun eşbaşkanlarõnõn Azerbaycan Dõşişleri Bakanõ Elmar Me- medyarov ile Ermenistan Dõşişleri Bakanõ Edvard Nalbandyan’õ bugün Lüksem- burg’da yeniden bir araya getirecekleri belir- tildi. Eşbaşkanlõğõnõ Rusya, ABD ve Fran- sa’nõn yürüttüğü Minsk Grubu temsilcileri, kasõm ayõnda Bakû ve Erivan’a gidecek. Azerbaycan, Türkiye ile Ermenistan ilişkileri- nin normalleştirilmesini öngören protokolle- rin parlamentolarõn gündemine taşõnmasõna rağmen, 1990’larõn başõndan beri süren Er- meni işgali son bulmadan önce iki ülke sõnõ- rõnõn açõlmasõna karşõ olduğunu duyurmuştu. Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn Güney Ve- ziristan bölgesinde geçen hafta dinci Taliban hareketine karşõ büyük bir operasyon başla- tan Pakistan ordusu, örgütün lideri Haki- mullah Mesud’un doğum yeri olan Kotkay kentinde kontrolü ele geçirdiğini bildirdi. Or- du sözcüsü Athar Abbas, 3 gün boyunca Taliban’õn kalelerinden biri olan Kotkay’a hava saldõrõsõ düzenleyen askerlerin önceki akşam kentin kontrolünü ele geçirdiğini be- lirtti. Kentteki çatõşmalarda 12 militan ve 3 askerin öldüğü kaydedildi. Abbas, militanla- rõn kimliklerini gizlemek için sakallarõnõ ke- serek halkõn arasõna karõştõğõnõ söyledi. As- kerlerle militanlar arasõnda şiddetli çatõşma- lara sahne olan Güney Veziristan’da, resmi rakamlara göre bir haftada 170’ten fazla mi- litan ve 26 asker öldü. Azeri askeri öldürüldü Pakistan ordusu Taliban liderinin kentine girdi Uzlaşma görüşmelerine seçim gölgesi Dış Haberler Servisi - Filistin Yönetimi Başkanõ Mahmud Ab- bas’õn, ulusal birlik görüşmele- rinin sürdüğü dönemde başkanlõk ve meclis seçimlerinin 24 Ocak 2010’da yapõlacağõnõ açõklamasõ, Gazze Şeridi’nde kontrolü elinde bulunduran Hamas örgütü tara- fõndan sert bir dille eleştirildi. Ab- bas’õn önceki gün Batõ Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şe- ridi’nde seçimlerin yapõl- masõnõ öngören kararna- meyi imzalamasõna tepki gösteren ve bu seçimi ta- nõmayacağõnõ açõklayan Hamas, kararõ “ulusal bir- lik görüşmelerine darbe” olarak nitelendirdi. Hamas liderlerinden İs- mail Rıdvan, seçimlerin ulusal uzlaşma sağlanarak yapõl- masõ gerektiğini ifade etti. Hamas sözcülerinden Sami Ebu Zühri de Abbas’õn önceki gün ABD Başkanõ Barack Obama ile yap- tõğõ telefon görüşmesinin ardõndan böyle bir kararõ açõklamasõnõn, “bazı şeylerin dış güçler tara- fından yürürlüğe konulduğunu gösterdiğini” savundu. İslami Cihad da yayõmladõğõ bildiride, Batõ Şeria’da tek taraflõ bir seçime gidilmesinin Gazze Şeridi’nin “siyasi ve coğrafi” olarak ayrõlmasõ anlamõna ge- leceğini, bunun da bölge üze- rindeki ablukanõn devamõna yol açacağõnõ kaydetti. Hamas, 2007’de Gazze Şeri- di’nde fiili hâkimiyet kurmuştu. Yol yasağı kalktı İsrail Yüksek Mahke- mesi, İnsan Haklarõ Birli- ği’nin El Halil yakõnlarõn- daki köylerde yaşayan Fi- listinlilerin, köylerini bü- yük kentlere bağlayan yol- larõ kullanmalarõnõ yasak- layan karara yönelik itira- zõnõ kabul etti. Dış Haberler Servisi - Avusturya’nõn başkenti Viyana’da İran ile ABD - Rusya - Fransa üçlüsü arasõndaki nükleer program konusundaki görüşmelerde görev alan bir BM çalõşanõnõn ölümü soruşturma konusu oldu. Austrian Times gazetesinin haberine göre, İngiliz nükleer uzmanõ Timothy Hampton, BM’nin Viyana’daki yerleşkesi içindeki bir binanõn 17’nci katõndan aşağõya düşerek hayatõnõ kaybetti. 47 yaşõndaki uzmanõn, nükleer denemeleri yasaklayan uluslararasõ anlaşmayõ düzenleyen BM örgütünün üyesi olduğu bildirildi. Avusturya polisince, Hampton’un İran ile nükleer enerji programõnõn sõnõrlandõrõlmasõ konusunda yürütülen görüşmelerde de yer aldõğõ kaydedildi. Avusturya polisi Hampton’õn ölümüne cinayet şüphesiyle soruşturma başlattõ. BM’nin Viyana’daki sözcülerinden Anne Thomas, “Uzmanın salı sabahı Viyana Uluslararası Merkezi’nin E binasının merdiven boşluğunda ölü bulunduğunu” açõkladõ. BM çalõşanlarõ, 4 ay önce de benzer bir olayda bir çalõşma arkadaşlarõnõn hayatõnõ kaybettiğine dikkat çekti. İNGİLİZ UZMANIN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ YUKARI KARABAĞ Almanya’da yeni dönem Almanya’da sağcı- liberal koalisyonunun üzerinde anlaştığı protokol açıklandı. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi Başkanı ve Başbakan Angela Merkel (sağda), Hür Demokrat Parti Başkanı ve yeni dışişleri bakanı Guido Westerwelle (solda) ve Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi Başkanı Horst Seehofer’in açıkladığı protokolde, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin “ucu açık” olarak devam ettirilmesi öngörülüyor. (Fotoğraf: REUTERS) Hamas, Mahmud Abbas’õn ABD talimatõyla seçim kararõ aldõğõnõ savundu Filistin yönetimi başkanı Abbas’ın ulusal uzlaşma çabaları sonuç vermeden seçim tarihi ilan etmesi tepki çekti. (Fotoğraf: AP) Cuntacı generale müebbet hapis BUENOS AIRES (AA) - Arjantin’de askeri diktatörlük döneminin önemli isimlerinden General Jorge Olivera Rovere, o dönemde işlenen suçlardan ötürü müebbet hapisle cezalandõrõldõ. 1976-1983 arasõnda Arjantin’i “demir yumrukla” yöneten cuntanõn üyelerinden “Olimpo kasabõ” lakaplõ general Guillermo Suarez Mason’un sağ kolu olarak çalõşan Rovere, “insanlõğa karşõ suç” işlemekten mahkûm oldu. 82 yaşõndaki emekli general, 4 kişinin öldürülmesi ve 107 kişinin kaybolmasõndan mesul tutuluyordu. İnsan haklarõ örgütlerine göre, diktatörlük döneminde 30 bin kişi “kayboldu”.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear