Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
24 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Dengesiz
Medya teknolojisinde yaşanan gelişmeler,
siyasi liderlerin söylediklerinin, yaşanan
eylemliliklerin, yaşama ilişkin her tür gelişmenin
canlı kayda alınabilmesinin, gerçekleri
görebilme, algılama yetimizin gelişmesini,
otokontrolü, doğal olarak demokrasi, insan
haklarının gelişmesini getirmesi beklenirdi.
Tam tersi oluyor. Akıl almaz bir bilgi kirliliği,
kafa karmaşası yaşanıyor. Kameralar
karşısında hiç utanıp sıkılmadan en çok yalan
söyleyebilenler, en pişkinler,yüzsüzler kısa
dönemli de olsa en azından kendilerine
inanmaya eğilimli, önyargılı kitleleri gerçeğin
tam tersine tepkilere yönlendirebiliyorlar.
Dünya, hele de ülkemizde geleceğimiz için
en büyük tehdit, güven duygusunu tüketmiş,
çaresiz insanın, kitlelerin, her yöne
yönlendirilebilecek, patlamaya hazır bombaya
benzeyen öfke birikimi. Güven duygusu
verecek siyasi lider kimliğini unutun, iyi kötü
işleyen hukuk kuralları, yasalar, kurumlar,
eğitim, sağlık, iş düzenini ara ki bulasın.
Dün Başbakan Erdoğan’ın Akdeniz
Parlamenterler toplantısında Filistin-Gazze
konuşmasının içeriğinden rahatsız olan İsrail
meclis başkan yardımcısı, soru yönelten
gazetecilere, söz konusu konuşmayı dengesiz
bulduğunu söyledi. Başbakan’la yaptığı kısa
yüz yüze konuşmasında da aynı uyarıyı
yaptığını vurgulamakta bir sakınca görmedi.
Doğrusu İsrailli siyasetçinin tepkisinin haklı
olduğunu söylemek aklımın ucundan geçmez.
Ancak “dengesiz” sözcüğü, kavramı,
yaşamadığımız tüm ekonomik, siyasal, sosyal
gelişmeleri tanımlamada çok doğru bir sözcük.
Haber yayınlarının aynı akışı içinde, İçişleri
Bakanı’nın, sınırdan gelen PKK’lilerin
yargılanmasında hukukun çiğnenmediği, çifte
standardın uygulanmadığına ilişkin söylediği
gerekçeler, yargıda hukukun çiğnenmesi, çifte
standart, dengesizliğin uç noktası. Sayın
Bakan Ergenekon başta olmak üzere birçok
yargılamada, yargılamanın gizlilik aşamalarına
ilişkin çiğnenen hukuk ilkeleri, yüzler değil
binlerlce örnekle ortada dururken, PKK’lilerin
teslim olma yasasından yararlanmak için
gelmediklerini sorgularında sayısız kez
yinelemiş olmalarına karşın bu yasa maddeleri
ile serbest bırakılmalarının açıklanması
istendiğinde, gazetecileri azarlayarak “Nereden
biliyorsunuz, sorgulama gizlidir” diyebiliyor.
Yine aynı haber akışı içinde, yargı ve hukuk
kurumlarından gelen açıklamalarda, hukukun,
yargının işleyişine siyasi müdahaleler, çifte
standart uygulamalarının, hak adalet
duygularını çok ağır yaraladığı gerçeğinin altı
çiziliyor.
Hemen yanında Ermenistan açılımı
gelişmeleri, Azerbaycan bayrak krizi gündeme
geliyor. Kimileri Azerbaycan’ın bayrak
tepkisinin haksız, abartılı olduğunu söylemeye
çalışırlarken, kimileri Başbakan Erdoğan’ın
Azerbaycan Meclisi’ne giderek yaptığı,
herkesin tanık olduğu konuşmada verdiği
sözlerin tam tersi AKP hükümeti icraatlarının
doğrudan bu dozu kaçmış tepkilerin odağı
olduğunun altını çiziyorlar. Bursa’daki maçta
yaşanan Azerbaycan bayrağı krizinin, bayrağın
yırtılıp çöpe atılması, yasağı olmayan FIFA
kararının gerekçe yapılması gibi kimisi bilgi
kirliliği, masum yalanlar gibi görünen
gelişmelerin rolleri üzerinde duruyorlar.
Kürt açılımında hükümetin politikaları,
sınırları, ABD-AKP-DTP-İmralı ekseninde
yaşananlar üzerine gelinen noktada, bilgi
kirliliğini anlatabilmek, anlayabilmek ise
tümden olanaksız. Açılım, barışa çomak sokma
içerikli, sokaktaki insanın gerçekten canını
yakan, tepki patlamasına yol açan PKK
gösterisi, şovu, meydan okuması üzerine AKP
kanadından, Cumhurbaşkanı-Başbakan-ilgili
bakanları ve Arınç’tan gelen tepkileri okumak
daha bir zor.
Olup bitenler, yaşananlardan sonra DTP ve
İmralı’nın siyasi şovunun devamına izin
vermeyecekleri, Başbakan’ın gerekirse
açılımda sil baştan yapılabileceği uyarı ya da
tehdidinin ne anlama geldiğini yorumlayabilmek
daha da bir zor. AB ülkelerinden gelecek
siyaset şovunu kullanmada çok daha eğitimli
kadroların, DTP İstanbul kadrolarının
karşılamalarının tahrik edici, incitici olmasının
nasıl önlenebileceği kocaman bir soru işareti.
AKP iktidar kadrolarının son konuşmalarında da
kendilerinden, anlaşmalarından güvenli kitlesel
geri dönüşte yasal sınırların nasıl
korunabileceği daha çarpıcı bir soru işareti.
Şimdiden ilk gelenlerin yararlandıkları
pişmanlık yasasını reddederek, Apo’nun
Türkiye’den gündeme sokulamayan çözüm
reçetelerini, daha tahrik edici bir dille
ültimatomlarını hükümet başta yetkili kurumlara
verme görevi ile geldikleri yolundaki
açıklamalarının, yürürlükteki hukuk düzeni
içinde suç kapsamının dışında nasıl formüle
edilebileceği büsbütün karışık bir tablo. En
ürkütücüsü sıradan vatandaş üzerinde yol
açılan yaraların, travmanın nasıl
denetlenebileceği. Kuşkusuz kimi siyasetler,
bazı odaklarca da tahrik edilecek ve bu kez de
şehit ailelerinden gelen tepki, öfkenin,
çaresizliğin ürküten görüntüleri. Dengesiz
siyaset, yüzüne gözüne bulaştırma olsa olsa
ancak bu kadar olabilir.
soner@cumhuriyet.com.tr
DPT RAPORU:
Kriz kişi başõna
geliri küçülttü
ANKARA (ANKA) - Kriz, kişi
başõna düşen milli gelirden 1829
dolar götürdü. 2008 yõlõnda kişi
başõna gelir 10 bin 285 dolarken
Devlet Planlama Teşkilatõ’nõn
(DPT) “Genel Ekonomik Hedefler
ve Yatırımlar 2010” raporuna göre
2008 yõlõnda 10 bin 285 dolar olan
kişi başõna düşen milli gelir 2009
yõlõnda 8 bin 456 dolar, 2010 yõlõnda
ise 8 bin 821 dolar olarak tahmin
edildi.
DPT, Genel Ekonomik Hedefler ve
Yatõrõmlar 2010 raporuna göre 2010
mali yõlõ bütçesiyle bağlantõlõ olarak
Devlet Planlama Teşkilatõ’nca
hazõrlanan “Genel Ekonomik
Hedefler ve Yatırımlar 2010”
raporuna göre 2008 yõlõnda 10 bin
285 dolar olan kişi başõna düşen
milli gelir 2009 yõlõnda 8 bin 456
dolar, 2010 yõlõnda ise 8 bin 821
dolar olarak tahmin edildi. Krizin
etkisiyle vatandaş 2009 yõlõnda 1829
dolar fakirleşmiş oldu.
Sanayi binde 1 pay alacak
Kriz nedeniyle Gayri Safi Yurtiçi
Hasõla (GSYH) içindeki payõ yüzde
19.7’den yüzde 19.2’ye gerileyen
sanayi sektörünün ise 2010 yõlõnda
ciddi bir toparlanma yaşamasõ
öngörülmedi. Buna karşõn 2009
yõlõnda yüzde 8.5 küçülmesi
öngörülen sanayi kesiminin, 12.9
puanlõk bir toparlanmayla 2010
yõlõnda yüzde 4.4 büyüyeceği
tahmin edildi. Sanayi kesiminin
GSYH’den aldõğõ payõn 2010
yõlõnda sadece 0.1 puan artacağõ
tahmin ediliyor. 2007 yõlõnda
GSYH’nin yüzde 20’sini, 2008
yõlõnda yüzde 19.7’sini alan sanayi
sektörünün, 2009 yõlõnõ yüzde 19.2,
2010 yõlõnõ ise yüzde 19.3 pay ile
kapatmasõ bekleniyor.
SÜREÇ DEVAM EDECEK
Doğan’dan
uzlaşma talebi
Ekonomi Servisi - Doğan Yayõn
Holding, bağlõ ortaklõklarõ
kendilerine tebliğ edilen vergi ve
ceza ihbarnameleri ile ilgili olarak
uzlaşma talebinde bulundu. Doğan
Yayõn Holding’den yapõlan
açõklamada, doğrudan bağlõ
ortaklõklarõ Doğan TV Holding AŞ
ile D Yapõm Reklamcõlõk ve
Dağõtõm AŞ, Doğan Prodüksiyon
Hizmetleri AŞ ve Alp Görsel
İletişim Hizmetleri AŞ’nin,
kendilerine tebliğ edilen vergi ve
ceza ihbarnameleri ile ilgili olarak,
“tarhiyat sonrası uzlaşma”
talebinde bulunduklarõ ifade edildi.
Açõklamada, “Bağlı
ortaklıklarımızın, kendilerine
tebliğ edilen vergi ve ceza
ihbarnamelerinin terkini
amacıyla dava açmış oldukları da
daha önce kamuya açıklanmıştır.
Bilindiği üzere, uzlaşmanın vaki
olmaması durumunda, dava
süreci kaldığı yerden devam
edecektir” denildi.
Baykal tarafından Denizli’ye gönderilen 11 milletvekili incelemelerini yaparken kentin
en eski işletmelerinden olan ve bir süre önce çarkları durduran DEBA’nın (Denizli Bas-
ma ve Boya Sanayii) sahibi Esat Sivri gözyaşlarını tutamadı. 1973 yılında Denizli sanayiinin duayeni olarak kabul edilen Esat Sivri ta-
rafından kurulan DEBA kapandığında 300 çalışan işten çıkarılarak makineler durdurulmuştu. Bu yıl 28 Eylül’de kapanan işletmenin 2007
yılı ihracatı 56 milyon dolar olan DEBA’da çalışan sayısı 1700’e kadar yükselmişti. Yönetim Kurulu Başkanı Sivri, krizi aşmak için yap-
tığı tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını belirterek, üretimi durdurmak zorunda kaldıklarını söyledi. Sivri, yaşadığı sıkıntılar nedeniyle
iki sene önce by-pass ameliyatı geçirdi, dört damarı değiştirildi, geçen yıl mesane kanseri teşhisi konuldu, stent takıldı.
SEDAT KURT
DENİZLİ - İflaslar ve intiharlarla
sarsõlan Denizli tekstilindeki so-
runlarõn belirlenmesi için oluşturu-
lan CHP heyeti, sõkõntõlarõ yerinde
dinledi. Odalar, dernekler ve sana-
yicilerle görüşen 11 milletvekili,
“Bu tabloyu önceden görmüş-
tük” dedi. Milletvekillerinin görüş-
tüğü duayen işadamlarõndan Esat
Sivri, yaşadõklarõnõ anlatõrken göz-
yaşlarõnõ tutamadõ.
Denizli’de ekonomik kriz nede-
niyle geçen yõldan bu yana Gipsan,
Dempa, Denteks, Atak, Atakan gi-
bi birçok tanõnmõş firma kapõsõna ki-
lit vurdu. 15 binin üzerinde tekstil
çalõşanõ işsiz kaldõ. Son olarak, De-
nizli sanayisinde model olarak gös-
terilen ve Hugo Boss, Dockers, Le-
vi’s, Gap gibi dünyanõn en büyük
markalarõyla çalõşan, Esat Sivri’nin
sahibi olduğu DEBA Holding üre-
timi durdurdu.
CHP lideri Deniz Baykal da ya-
şanan sõkõntõyõ yerinde belirlemek
amacõyla kente 11 milletvekilin-
den oluşan bir heyet gönderdi. Te-
kirdağ milletvekili Faik Öztrak’õn
başkanlõk yaptõğõ heyette, Mehmet
Ali Susam, Fevzi Topuz, Eşref Ka-
raibrahim, Akif Ekici, Ramazan
Kerim Özkan, Mevlüt Coşkuner,
Ergün Aydoğan, Abdullah Özen
ve Ali Koçal’õn yanõ sõra Denizli
milletvekili Ali Rıza Ertemur da
yer aldõ. Derviş Günday değişen
programõ nedeniyle heyete katõla-
madõ.
Denizli’de odalar, dernekler ve sa-
nayicilerle görüşen CHP heyeti so-
runlarõ bir rapor haline dönüştürecek.
Bu rapor önce CHP Parti Meclisi
toplantõlarõnda masaya yatõrõlacak ve
Genel Başkan Deniz Baykal’a özel
bir brifing verilecek, ardõndan Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi’nde gün-
deme getirilecek. Denizli sanayisi-
nin duayeni olarak gösterilen DEBA
Holding Yönetim Kurulu Başkanõ
Esat Sivri, kendisini ziyarete gelen
CHP’li milletvekillerine yaşadõkla-
rõ sõkõntõlarõ anlatõrken gözyaşlarõnõ
tutamadõ. Sivri, nerede hata yaptõk-
larõnõ, hangi konularda yalnõz bõra-
kõldõklarõnõ anlattõğõ sõrada, duygu-
lanarak, “Haram lokma yeme-
dik” diyebildi.
Heyetin başkanõ Öztrak, “Deniz-
li sadece kriz döneminde değil,
AKP iktidarı göreve geldikten
sonra sıkıntılar yaşamaya başla-
dı. Nedeni ise Denizli’nin bir sa-
nayi kenti olması. Bu durum hü-
kümet politikalarının iflas ettiği-
nin göstergesidir” dedi.
CHP olarak bu tabloyu önceden
gördüklerini fakat yaptõklarõ uyarõ-
larõn dikkate alõnmadõğõnõ belirten
Öztrak, Kredi Garanti Fonu’nun
öngördüklerinden bir yõl sonra ku-
rulduğuna dikkat çekti.
Fabrikatörün gözyaşlarõ
Kargoculara PTT vergisi
MURAT GÜLDEREN
Türkiye Kargo, Kurye ve Lo-
jistik İşletmecileri Derneği (KA-
RİD) Başkanõ Haluk Ündeğer,
hazõrlanan yeni posta kanun tasa-
rõsõna göre 20 kg’a kadar taşõnan
tüm paketlerden yüzde 2-3 ara-
sõnda PTT için fon parasõ kesile-
ceğini söyledi.
Ündeğer ayrõca, havalimanla-
rõnda kargo paketlerinin güvenlik
kontrolünün Ulaştõrma Bakanlõ-
ğõ’nca PTT görevlilerine verildi-
ğini belirten bir tebliğ aldõklarõnõ
da belirterek o hizmetten de paket
paşõna ayrõca ücret alõnacağõnõ
kaydetti.
Böyle bir uygulamanõn dünya-
nõn hiçbir yerinde görülmediğini
dile getiren Ündeğer, “Türkiye
bu şekilde güvenilirliğini kay-
bediyor. Dünyanın her yerinden
yabancı çekmek için her türlü
faaliyeti gösteren Türkiye, uçan
kuştan para alma zihniyeti yü-
zünden 2 milyar dolarlık tanıtım
da yapsa bu imajını düzeltemez.
Yabancı yatırımcı küstürülü-
yor” dedi.
PTT’nin imajõnõn düzeltilmeye
ihtiyacõ olduğunu da dile getiren
Ündeğer, ancak rekabete aykõrõ, ta-
mamen tekelleşmeye yönelik yol
alõnmasõnõn rekabet kurallarõyla
bağdaşmadõğõnõ da ifade etti. Ün-
değer, gerek rekabet kuruluna ge-
rekse Ulaştõrma Bakanlõğõ’na sek-
tör temsilcileri olarak şikâyette bu-
lunacaklarõnõ belirterek “Bizden
kesilen paralar doğal olarak
tüketiciye de yansıyacaktır” di-
ye konuştu.
BATILI BANKALAR TÜRKİYE’DEN ÇIKABİLİR
Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Hüsnü
Özyeğin, Batõ Avrupalõ bankalarõn Türkiye’deki
bazõ yatõrõmlarõnõ 2-3 yõl içinde elden çõkar-
mak zorunda kalabileceğini söyledi. Ulus-
lararasõ Birleşme ve Devralma Ortaklarõ
Ağõ (IMAP) 2009 Küresel Birleşme ve
Devralma Sempozyumu’nda konuşan Özye-
ğin, ABD ve Avrupa’da devletlerin, banka-
cõlõk sektörüne verdikleri finansal destekleri
sona erdirmek üzere olduğuna dikkat çekerek
“Gelinen aşamada ABD ve Avrupalõ devletle-
rin, bankalarõn sermaye yeterlilik rasyolarõnõ düzeltmesi
konusunda bir takvim belirlemesini bekliyoruz. Bu süreçte
birleşme ve satõn almalarõn büyük bölümünü şirketler öz-
kaynaklarõyla gerçekleştirmek zorunda” dedi.
Özyeğin, enerji, madencilik ve altyapõ başta olmak üzere
Türkiye’de çok sayõda sektörün hem birleşme ve satõn al-
ma hem de yatõrõm açõsõndan öne çõkacağõnõ belirtti ve Fi-
ba Holding olarak yenilenebilir enerji alanõndaki yatõrõm
fõrsatlarõnõ yakõndan izlediklerini söyledi. Varlõk yönetimi
konusunda Türkiye’nin yanõ sõra Romanya’da da büyüme-
yi düşündüklerini sözlerine ekledi.
SİNPAŞ: KONUTTA FİYAT DEĞİŞMEDİ
Sinpaş GYO Genel Müdürü Seba Ga-
cemer, konut arzõnõn yüzde 20 düşme-
sine rağmen fiyatlarda artõş yaşan-
madõğõnõ söyledi. Gacemer,
“Araştõrmalarõmõz sonunda İs-
tanbul’da şu an orta ve orta üstü
alõcõya hitap eden 67 bin 800
adet konut ve 24 bin 100
adet stok bulunduğunu
tespit ettik. Hâlâ yapõl-
masõ planlanan 10 bin
500 konut var. İnşaatlarõn yüzde 75 ’i
belli lokasyonlara sõkõşmõş. Buralara
gereksiz yere kaynak aktarõlõyor” dedi.
Gacemer,büyük projelerden alõnan ko-
nutlarõn tüketiciye bir getiri sağlamadõ-
ğõ iddiasõnda bulunarak, “İnsanlar 800
milyara aldõğõ konutunu 300 milyona
kiraya veremez hale geldi” diye konuş-
tu. Sinpaş’õn 2009 yõlõnda 3 bin 769 ko-
nut satarak 1 milyar 380 milyon TL ci-
roya ulaştõğõnõ belirtti.
Bu yõl içerisinde
yürürlüğe girmesi beklenen
yeni Posta Yasa Tasarõsõ’na
göre kargo şirketleri 20 kg’a
kadar taşõyacağõ her paket
için PTT’ye para ödeyecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüketi-
cilerin bankalara olan toplam borcu 9-16 Ekim
haftasõnda 120 milyar 195 milyon TL olurken
bunun 34 milyar 535 milyon TL’sini kart bor-
cu oluşturdu. Haziran ayõnda sağlanan yapõ-
landõrma olanağõnõn çok sõnõrlõ bir kesimi ra-
hatlattõğõ eleştirileri sürerken MHP Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu, kredi kartõ
borçlarõnõn tüketici kredisine çevrilerek 24 ayõ
geçmemek üzere taksitlendirilmesini öngören ya-
sa önerisi verdi.
Serdaroğlu, Meclis’te basõn toplantõsõ dü-
zenleyerek TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu ya-
sa önerisi hakkõnda bilgi verdi. 24
Haziran 2009 tarihinde 5915 sayõ-
lõ yasa ile kredi kartõ borçlarõnda ya-
põlandõrmaya gidildiğini anõmsatan
Serdaroğlu, bu yapõlandõrmadan ya-
rarlanmasõ öngörülen 875 bin kişiden
sadece yarõsõnõn başvuru yaptõğõnõ,
başvuru yapanlardan da yüzde 4’ünün ilk ay için-
de yapõlan protokolü bozduğuna dikkat çekti.
Haziran ayõnda çõkarõlan yasanõn yaklaşõk 3
milyar liralõk bir borcu yapõlandõrdõğõnõ, bunun
buz dağõnõn sadece görünen kõsmõ olduğunu ifa-
de eden Serdaroğlu, kredi kartõ borcunun asga-
risini ödeyerek “günü kurtarma-
ya” çalõşanlarõn sayõsõnõn 9 mil-
yonu bulduğunu ifade etti. Ser-
daroğlu, “Asgari tutarı ödenerek
çevrilmeye çalışılan tutar 12-13
milyar lira civarındadır. Kre-
di kartı borçları ile ilgili çok büyük, çok
tehlikeli bir krizin işaretleri alınmaya baş-
lanmıştır” diye konuştu. Ağustos 2009 itibarõyla
temerrüde düşen kredi kartõ tutarõnõn 4 milyar
liranõn üzerinde olduğuna dikkat çeken Serda-
roğlu, verdiği yasa önerisi ile vatandaşlar ara-
sõnda “kart barışı” sağlanacağõnõ ifade etti.
Serdaroğlu’nun önerisine göre, asgari tutarõ
ödeyerek kart borcunu çevirmeye çalõşan 9
milyon kişinin kredi kartõ borçlarõ, haziran
ayõndaki yapõlandõrmadan yararlanõp yararlan-
madõğõna bakõlmaksõzõn, temerrüde düşmüş,
kendilerine ihtar çekilmiş, haciz işlemi başla-
tõlmõş veya varlõk şirketlerine devredilmiş kre-
di kartõ borçlarõ, bankalarõn ortalama tüketici fa-
izleri üzerinden 24 ayõ geçmemek üzere tüke-
tici kredisine çevrilecek. Teklifte ayrõca borcu
tüketici kredisine çevrilerek taksitlendirilen
kredi kartõnõn borç bitinceye kadar kullanõla-
mayacağõ hükmü de getiriliyor.
Kart borcunu kredi sayõn, 9 milyon kişiyi kurtarõn
1700 kişi çalõşõyordu
ÜNLÜ MARKALARA ÜRETİM YAPIYOR, 52 ÜLKEYE SATIYORDU
1973’te Esat Sivri tarafõndan kurulan DEBA, De-
nizli’nin Kayhan Mahallesi’nde 36 bin metrekaresi
kapalõ 102 bin metrekare alanda tekstil dokuma, bo-
yama, basma, pantolon, nevresim, çarşaf üretimi ya-
põyordu. DEBA, 22 ülkeye ihracat yapõyor, Hugo Boss,
Dockers, Levi’s gibi ünlü markalara üretim yapõyor
ve kendi yarattõğõ Uniqart, The Pantalone, Laodik-
ya ve Colossae markalarõnõ ihraç ediyordu.
2001 krizinden etkilenen şirket, kredi kullandõğõ İş
Bankasõ ile kredi yapõlandõrma anlaşmalarõ yaptõ. İlk
krizi az hasarla atlatan DEBA, geçen yõl yaşanan eko-
nomik krizle birlikte büyük bir sõkõntõya girdi. Önce
İş Bankasõ ile birkaç kez kredi yapõlandõrma anlaş-
malarõ yapõldõ. Bankalarla yapõlan geri ödeme plan-
larõndan da sonuç alamayan şirket, borçlarõ karşõ-
lõğõnda fabrikanõn bulunduğu 102 bin metrekare ar-
sanõn tapusunu bankaya verdi. İşçilerinin ücretleri-
ni ve banka borçlarõnõ ödeyemeyen, doğalgazõ peşin
ödediği parayla kullanabilen DEBA, krizi aşamayarak
kapõsõna kilit vurdu.
Bu süreçte sonuçtan kimseyi sorumlu tutmadõğõnõ,
bankanõn kredilerin ödenmesi konusunda gereken her
şeyi yaptõğõnõ söyleyen 77 yaşõndaki Esat Sivri, şir-
ket olarak ekonomik krizi aşamadõklarõnõ, son çare
olarak üretimi durdurmak zorunda kaldõklarõnõ söy-
lemişti.
Yaptõğõ tüm girişimlerin sonuçsuz kaldõğõnõ, görüş-
tüğü tüm kişilerden olumlu yanõt alamadõğõnõ söyle-
yen Esat Sivri, “Denizli Basma Sanayii, Denizli’nin
ilk firmalarından biri. Yıllarca her şeyi kuralları-
na uygun yaptık, işçilerimize sendikal hak verdik.
Ama 2001’den sonra ne zaman kredi kullandığımız
bankayla protokol yapsak, ardından ekonomik kriz
yaşadık. Son krizi aşamadık. Tüm girişimlerimiz so-
nuçsuz kaldı. Kimseyi suçlamıyorum. Ama böyle bir
kuruluş bu noktaya gelmemeliydi” diye konuştu.
Haluk
Ündeğer