28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 20 EKİM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ne Yapsak? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Bahçeli: MHP’ye ihtiyaç arttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, yayõmladõğõ mesajda partisinin kongre sürecinin 8 Kasõm’daki “9. Olağan Büyük Kurultay” ile sona ereceğini anõmsattõ. Bahçeli, “ülkenin ve milletin ağõr tahribatlarla karşõ karşõya kaldõğõ son yõllarda MHP’ye olan ihtiyacõn bütün gerçeği ile belirginleştiğini” ileri sürdü. Bu arada MHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nõn kongresinde yapõlan oylamada İhsan Barutçu yeniden başkan seçildi. Kurtalan ‘açılımı’ SİİRT (AA) - Kurtalan Belediye Başkanõ Necat Yõlmaz, ilçeye Kürtçe olan “Misirce” isminin verilmesi için çalõşma başlattõklarõnõ belirterek gelecek ay belediye meclisinde bu konuyu görüşeceklerini kaydetti. Siirt Valisi Necati Şentürk ise “Hükümetimizin alacağõ karar doğrultusunda gerekli işlemi yaparõz” dedi. Kulu’da CHP’den istifa KULU (Cumhuriyet) - Konya’nõn Kulu ilçesine bağlõ Karacadağ beldesi belediye başkanõ Şahin Ateş ve 5 meclis üyesi CHP’den istifa etti. CHP’nin demokratik açõlõma karşõ tutumunu onaylamadõklarõnõ belirten Ateş, CHP Belde Başkanõ Erol Taşçõ’nõn da partiden istifa ettiğini bildirdi. CHP’den borçlu belediye sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP milletvekili Hüsnü Çöllü, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) borcu olan belediye sayõsõnõ sordu. Çöllü, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer’in yanõtlamasõ istemiyle TBMM’ye sunduğu önergesinde, belediyelerin SGK’ye ne kadar borcu olduğunu ve son 6 yõlda kaç belediyeye haciz uygulandõğõnõ öğrenmek istedi. Çöllü, “Haciz uygulanan belediyelerin partilere göre dağõlõmõ nedir? Hacizde, belediye yönetimlerinin hangi partiden seçildiği etkili mi” sorularõnõ yöneltti. Üniversitelerin sorunları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, üniversitelerin içinde bulunduğu sorunlarõn tespiti ve giderilmesi için Meclis araştõrmasõ açõlmasõnõ istedi. CHP’li Ali Rõza Öztürk ve arkadaşlarõnõn imzasõyla TBMM’ye sunulan önergede, üniversitelerin özerkliğinin kõsõtlanmasõ, öğretim üyesi açõğõ, halkla ilişkilerde kopukluk, öğretim üyelerinin ücretlerinin düşük olmasõ ve öğrencilerin harç, barõnma ve beslenme gibi sorunlarõnõn öncelikli olarak çözülmesi gerektiği kaydedildi. Önergede, yürütme organõnõn, üniversiteleri yönlendirir ve yönetir duruma geldiği öne sürüldü. Havada sanki ilkyaz kokusu var... Yazı masama oturup düşünmeye başladım... Bugün ne yazmalayım? Hakkında yolsuzluk savları bulunan Deniz Feneri’ne 1.5 yıl sonra polis baskını yapılmıştı, dostane bir biçimde. Maksat dostlar alışverişte görsün! CHP İzmir milletvekili Ahmet Ersin, bu baskının“kanıt karartma taktiği” olduğunu öne sürüp eklemişti: “Deniz Feneri AKP’nin yumuşak karnı!” Eyüp’te bir çöp kamyonunun yoksul bir ailenin yaşadığı gecekonduya çarpması olayını düşünüyorum. Olayda Zübeyde ve Cuma Anır öldü, üç çocuğu ise kurtuldu. Böyle “görünmez kazalar” hep yoksulların başına geliyor... İşsizliğin giderek arttığı, esnafın, üreticinin, sanayicinin sıkıntılı bir dönemden geçtiği Türkiye’de “görünmez kazalar” hep oluyor... Ülkemizde işsiz sayısı 3.5 milyona yaklaştı. Üniversite mezunu işsiz gençler... İşinden atılan işçiler... İntihar eden işadamları... Kepenk kapatan esnaf... Tekstil sanayiinin en önemli kentlerinden biri olan Denizli’de yaklaşık 80 bin işçi işinden olmuş. Denizli 2007’de 1 milyar dolarlık tekstil ürünü ihraç etmişti... Gözlerimi yumup anılar denizinde dolaşmaya başladım... Eyüp’teki iki odalı gecekondularında uyurken ölen Zübeyde ve Cuma... Genç ölümler, faili meçhul cinayetler! Fırtınanın karıştırdığı bir pınara benzeyen yüzlerdeki yarı aydınlık gülümseme, mutluluk, acı ve hüzün. Hepsi iç içe girmişti! Kesip sakladığım bir gazete haberine göz attım... AB ilerleme raporundan bir tümce: “....Demokratik kurumların işleyişi ve hukukun üstünlüğüne güveni arttıracak bir fırsat....” O anda Gürbüz Çapan’ı düşündüm... Son duruşmadaki çığlığını anımsamaya çalıştım: ‘Bizi rehin tutuyorlar!’ Gürbüz’ün, faili meçhul cinayetlerle, devlet içinde örgütlü çetelerle, darbecilerle ilişkisi olabilir miydi? Olamazdı! Gürbüz Çapan, yaşamı boyunca darbecilerle ve çetelerle yüzleşmek isteyen bir insandı. Çetelerden, darbecilerden, darbeseverlerden çok çekmişti... Nasıl olur da çeteci ve darbeci olurdu Gürbüz Çapan? İçeride yatan kimi aydınların, gazetecilerin özel yaşamları bile iddianamede yer almamış mıydı? Mustafa Balbay ve Gürbüz Çapan! Kimi aydınlar, gazeteciler, bilim insanları! Elbet darbecilerle, darbeseverlerle, çetelerle yüzleşip demokrasiyi, özgürlükleri yaşam biçimi olarak görmeliyiz. Hukukun üstünlüğü ilkesine inanmalıyız! Adları Susurluk’ta geçen, çetelerle, mafyayla bağlantıları olan, darbecilerle ilişki kuranlar var bu davanın içinde... Ama Mustafa ve Gürbüz çeteci, darbeci olamaz! Kimi aydınlar, bilim insanları, gazeteciler de! Zübeyde ve Cuma... İki ölüm... İşsizlik ve yoksulluk... Aylardır tutuklu olan Mustafa ve Gürbüz acaba ne yapıyorlar şu saatlerde? Çetelere, darbecilere karşı savaşım veren insanlar arasındaydı Gürbüz ve Mustafa. İkisi de bu tür örgütlenmelere karşı yıllarca savaşım verdiler yazılarıyla, düşünceleriyle... Gürbüz’ün, Mustafa’nın hâlâ neden tutuklu olduklarına aklım ermiyor. Benim gördüğüm Ergenekon’da ipin ucu kaçtı... Sahi kim yapacaktı bu darbeyi? Tutuklu bulunan üç-beş teğmen mi? Acaba Gürbüz’ü ve Mustafa’yı önce GATA’ya kaldırıp sonra Bağdat Caddesi’nde kafelerde mi ağırlasak! Yoksa Hocaefendi’ye okutup üfletsek mi? Bakın saçmalamaya(!) başladım yine... Odamın penceresini açtım... Havadaki ilkyaz kokusunu içime çektim... Ağustosböceklerinin titreyen şarkısını bir sonbahar ikindisinde duyar gibiydim... Erdoğan, Türkiye’nin birliğe üyeliğine karşõ çõkanlarõ küresel barõşa karşõ olmakla suçladõ ‘AB’den yük alacağõz’ İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, teröre karşõ or- tak bir platform oluşturulmasõ gerekti- ğini belirterek, “Türkiye’yi tehdit eden teröristi hangi ülke saklıyorsa o ülke teröre yataklık ediyordur” dedi. Erdoğan, Stratejik İletişim Merkezi, Alman Marshall Fonu ve Siyaset, Eko- nomi ve Toplum Araştõrmalarõ Vak- fõ’nõn, Four Season Hotel Bosphorus’ta ortaklaşa düzenlediği “Dünya Siyase- tinde Ortadoğu-Sorunlu Bölgede Gü- venlik Arayışı” konulu “İstanbul Fo- rumu”nun açõlõşõnda konuştu. Konuşmasõnda çağõn küresel sorun- larõnõn küresel çözümlere ihtiyacõ ol- duğunu belirten Başbakan Erdoğan, “Sorunların çözümü için yeni bir anlayışa, yeni bir küresel düzene ih- tiyacımız vardır. Bu küresel düzen, herkesi kucaklayan, adil, paylaşımcı, farklılıkları zenginlik olarak gören ve güven esasına dayalı bir düzen ol- malıdır” dedi. “Komşularıyla sıfır problem” an- layõşõyla hareket eden Türkiye’nin kom- şularõyla ilişkilerini geliştirdiğini belir- ten Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıbrıs meselesindeki yapıcı tutumumuz, Ermenistan meselesin- deki yaklaşımlarımız, Irak, İran ve Suriye ile sürdürdüğümüz diyalog, barışçı politikalarımızın somut ifa- deleridir. Ortadoğu, Balkanlar, Kaf- kasya, özellikle de AB, Türkiye’nin bu birikiminden, konumundan ve kü- resel barışa katkılarından yararlan- mak durumundadır. Türkiye’nin AB’ye yük olacağını iddia edenler, ül- kemizin bölgesel ve küresel barışa ya- pacağı katkıları göz ardı ediyorlar. Ortadoğu’yu, Balkanlar’ı, Kafkas- ya’yı çok iyi tanıyan, aynı zamanda Avrupalı olan Türkiye, AB’ye yük ol- maya değil, AB’den yük almaya namzet ülkelerden biridir.” Başbakan Erdoğan, Ortadoğu ülke- lerinin kendi hallerine bõrakõlmalarõ durumunda sõçrama yapabileceklerini söyledi. Erdoğan, bölge ülkelerinin kendi meselelerini kendilerinin çöz- meleri ve kendi kaderlerine sahip çõk- malarõnõn önemli olduğunu vurguladõ. Erdoğan, Gazze Şeridi üzerindeki ablukanõn daha fazla zaman kaybedil- meksizin kaldõrõlmasõ ve Filistin’de ulusal birliğin sağlanmasõ ve barõş sü- recinin önünün açõlmasõ için uluslararasõ toplumun bu yöndeki taahhütlerini ye- rine getirmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, Irak’õn geleceğinin de “Te- rör ve şiddet ortamından güvenlik or- tamına geçilmesi”, “Irak halkı ara- sında sosyal barışın inşası”, “altya- pının inşa edilmesine” bağlõ olduğunu belirtti. Barõş ve güvenliğin tesis edilmesi için bölgedeki işbirliği mekanizmalarõnõn da desteklenmesi gerektiğini belirten Baş- bakan Erdoğan, “Bu çerçevede, İslam Konferansı Teşkilatı bünyesinde ak- tif rol oynayan ülkemiz, Arap Ligi ve Körfez İşbirliği Konseyi ile kurumsal işbirliği mekanizmaları oluşturmuş- tur” dedi. İran’a ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Başbakan Erdoğan, İran’õn nükleer programõ konusunda uluslararasõ kamuoyundaki endişelerin giderilmesi gerektiğini belirterek, “Sadece İran’ın değil, bölgede nükleer silah sahibi ya da nükleer silahlanma içindeki her ül- kenin tartışılması gerektiğini düşü- nüyoruz” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin dõş politikasõnda da bir “eksen kayması” olmadõğõnõ vurguladõ. Uluslararasõ sorunlarõn çözümü için yeni bir küresel düzene ihtiyaç olduğunu söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin AB üyeliğine karşõ çõkanlarõ da barõşa karşõ olmakla suçladõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan’da Türk Şehitliği’nden Türk bayraklarõnõn indiril- diği haberleriyle ilgili olarak, “Azerbaycan’la ilişkiler konusunda gök yere inse, Türki- ye’nin pozisyonu değişmez” değerlendirme- sinde bulundu. Davutoğlu, Azerbaycan toprak- larõnõn Türkiye topraklarõ kadar kutsal olduğu- nu ve bu topraklarõn işgalden kurtarõlmasõnõn kendileri için en temel milli meselelerin başõn- da geldiğini kaydetti. Davutoğlu, şehitlikteki Türk bayrağõnõn Azerbaycan halkõna emanet edildiğini belirterek, “Biz bu izzet ve onura saygı gösterileceğini bekliyoruz, gösterilece- ğinden de eminiz. Bize söylenen geçici bir düzenleme, bir restorasyon faaliyeti çerçeve- sinde bu tedbirlerin alındığıdır” dedi. “Azer- baycan halkına güvenimiz tamdır” diyen Davutoğlu, “Türkiye ile Azerbaycan arasına nifak sokma çabalarına izin vermeyeceğiz” dedi. Davutoğlu, “Gök yere inse, Türkiye’nin pozisyonu değişmez. İşgal altındaki Azer- baycan topraklarının işgalinin bitmesi yö- nündeki politikamız da, bu konudaki ilkesel tutumumuz da, bu konuya çözüm bulunana kadar devam edecek” diye konuştu. BAKAN DAVUTOĞLU, AZERBAYCAN’LA İLİŞKİLERİN ÖNEMİNE İŞARET ETTİ ‘Gök yere inse, politikamõz değişmez’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear