01 Aralık 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 20 EKİM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR ‘Kamera Arkası’: Güven Bunalımı Ünlü siyaset bilimci Francis Fukuyama Sovyetler Birliği’nin çökmesi üzerine yazdığı “Tarihin Sonu” adlı kitabını daha sonraki çalışmalarıyla düzeltti, değiştirdi, yeni açılımlar geliştirdi. Bunların ilki Güven (Sosyal Erdemler ve Refahın Yaratılması) adlı çalışmaydı. İş Bankası Kültür Yayınları tarafından Türkçe çevirisi de yayımlanan bu kitapta Fukuyama liberal-kapitalist sistemin doğru ve verimli işleyebilmesi, insanlığın refahının artabilmesi için “Güven” öğesi üzerinde duruyordu. “Güven” Fukuyama’ya göre sadece insanlar arası değil, aynı zamanda kurumlar ve ülkeler arası ilişkilerde de önemli bir öğeydi. Zaten sistem de bunun farkına varmış ve bütün dünyadaki toplumsal değerleri, güven başta olmak üzere, zaman içinde ve mukayeseli olarak araştırmaya başlamıştı. Bizde de değerli sosyal bilimci Prof. Yılmaz Esmer’in liderlik ettiği araştırmalara göre Türkiye’de insanların birbirlerine olan güveni, dünya ülkeleri arasında en alt sıralarda yer alıyor. Üstelik de zaman içinde gelişme yok. Tabii bu durumun toplumsal, kültürel ve siyasal yapıyla çok yakından ilişkisi var: Türkiye’nin feodal ilişkilerden kurtulamamış ve kentsel-endüstriyel-demokratik değerleri hazmedememiş olması tüm değerler sistemini yozlaştırmış. Bireyselcilik, benmerkezcilik, bencillik, para ve kudrete tapınma, bağnazlık, otoriterlik ve hatta totaliterlik, topluma egemen olmuş. Bunun sonucu olarak da başkalarına duyulan güven eksikliği tüm toplumu pençesine almış. Ne yazık ki AKP, iktidara geldiği günden beri sergilediği “eylem ve söylem tutarsızlığı içinde” toplumdaki yaygın olan bu güven eksikliğini gidermek yerine pekiştirmiştir. Hemen seçim zaferlerini takip eden saatlerde yaptığı “Kendine oy vermeyenler de dahil olmak üzere herkesin iktidarı olmak” konuşmaları, tam tersine yapılan partizanca uygulamalarla kendine oy vermeyenlerin güvenini yitirmesine yol açmıştır. Adalet adına adaletin, eşitlik adına eşitliğin, sosyal devlet adına sosyal devletin, demokrasi adına demokrasinin, laiklik adına laikliğin, insan hakları adına insan haklarının yozlaştırılması bütün kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden süreçler olarak, AKP iktidarına duyulan güveni zedelemiştir. Aynı süreç ne yazık ki dış ilişkilerde de ortaya çıkmıştır: ABD’ye verilen sözlerin yerine getirilmemesi, AB’ye yapılan taahhütler konusunda yan çizilmesi, İsrail, Ermenistan, Azerbaycan politikalarında verilen sözlerin, yapılan eylemlerle tutarsız olması, dış dünya açısından da AKP iktidarına duyulan güveni sarsmıştır. AKP’nin rejimle olan kavgası… “Milli Görüş” gömleği mi “Muhafazakâr Demokrat” gömleği mi giydiği konusundaki belirsizlikler… Batı’ya mı, Ortadoğu’ya mı yöneldiği soruları… Dış politikayı, iktidarını güçlendirmek için teslimiyetçi bir biçimde kullandığına ilişkin kaygılar… “Açılım” adı altında ortaya attığı projelerin içini doldurmaktaki isteksizliği veya samimiyetsizliği… Hep bu güvensizlik ortamının ardındaki önemli öğeler olarak akla geliyor. Sanıyorum ki AKP lideri ile CHP liderinin buluşmasındaki “Kamera krizinin” “Kamera arkası” bu gerçeklerden oluşuyor. ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org DENİZDEN SOFRAYA TUZUN YOLCULUĞU İZMİR (AA) - Türkiye’de deniz suyundan üretim yapõlan en büyük deniz tuzlasõ olan İzmir Çamaltõ Tuzlasõ, her yõl eylül ayõnda başlayan toplama sezonunda ilginç görüntülere sahne oluyor. Yõlda 550 bin ton tuzun üretildiği Çamaltõ’da, 1300 işçi yaklaşõk 80 günde ülke üretiminin dörtte biri kadar tuz topluyor. 1863 yõlõnda İtalyanlar tarafõndan başlatõlan yoğun üretim, 1933 yõlõndan bu yana Tekel tarafõndan sürdürülüyor. Tuzun tüm değişim evrelerinin ve işçilerin geleneksel toplama yöntemlerinin gözlenebildiği tuzlada, tuzun bir yõllõk oluşum macerasõ, kanallarõn ucundaki pompalardan soğuk su havuzlarõna deniz suyu basõlmasõyla başlõyor. Yaklaşõk 105 günde tamamlanan tuz oluşumu sonrasõ havuzlarda 15 santimetre kalõnlõğõnda tuz tabakalarõ oluşuyor. Her yõl tuz toplama sezonunda havuzlarõ ayõran tahta setlerin kaldõrõlmasõyla geniş düzlük, karla kaplanmõş izlenimi verecek derecede beyaz kristallere bürünüyor. Tuz oluşumu için kullanõlan su miktarõ ise 50 milyon metreküpü buluyor. Diyarbakõr’datümokullarbirhaftatatiledilirkenErzurum’dadabirkişideH1N1virüsünerastlandõ Domuz gribi yayılıyor UZMANLAR İKİYE BÖLÜNDÜ Yurt Haberleri Servisi - Erzurum’da bir kişide domuz gribine rastlandõ. Diyarba- kõr’da 4 okuldaki 7 öğrencide domuz gribi tespit edilmesi üzerine kriz masasõ oluşturul- du. Diyarbakõr’daki okullar bir hafta tatil edildi. Erzurum İl Sağlõk Müdürü Doç. Dr. Serhat Vançelik, ge- çen hafta Çek Cumhuriye- ti’nden dönen ve yüksek ateş şikâyetiyle bir hastaneye baş- vuran 35 yaşõndaki M.A’dan alõnan kan numunesinde do- muz gribi virüsü saptandõğõnõ açõkladõ. M.A’nõn 11 aylõk be- beğinden de domuz gribi kuş- kusuyla kan örneği alõnarak tahlil için Ankara’ya gönderil- diğini ifade etti. Erzincan’a geçen günlerde Devlet Hasta- nesi’nde domuz gribi şüphe- siyle tedavi altõna alõnan A.Ç’nin (21) ise hasta olmadõ- ğõ belirlendi. Diyarbakõr’da da domuz gribinin tespit edildiği okul sayõsõ 4’e yükseldi. 4 okulda 5’i öğrenci 7 kişide do- muz gribi tespit edilmesinin ardõndan Valilikçe kriz masasõ oluşturuldu. İlde tüm okullarõn tatil edildiği açõklandõ. Diyar- bakõr İl Sağlõk Müdürü Namık Kemal Kubat’õn ilköğretim öğrencisi kõzõ M.K’de de do- muz gribi tespit edildi. Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, domuz gribine kar- şõ okullarda alõnmasõ gereken önlemlere ilişkin valiliklere genelge gönderdi. Genelgeye, okullarda merdiven tõrabzanla- rõ, kapõ kollarõ, musluk başlarõ, elektrik düğmeleri ve masalar ile sõralarõn yüzeyleri dezen- fektan maddeleri ile sõk sõk te- mizlenecek. Sõnõf ve odalarõn pencereleri belli aralõklarla açõlarak kapalõ alanlar hava- landõrõlacak. Tuvaletlerde sõvõ sabun bulundurulacak. Düğün konvoyunda kaza: 6 ölü ELAZIĞ (Cumhuriyet) - Elazõğ’õn Baskil ilçesinde Filiz Tatar ile Taner Tutar’õn dü- ğününün ardõndan, davetliler konvoy halin- de ilçede tur attõ. En önde gelin arabasõnõn bulunduğu konvoy ilçe çõkõşõna geldiğinde Yakup Özbey, bahşiş almak için belediye otobüsüyle konvoyun önünü kesmek istedi. Özbey, aniden konvoyun önüne çõkõnca Vahap Özgül yönetimindeki gelin arabasõ yolu kesen belediye otobüsüne çarptõ. Ka- zaya, arkadan gelen araçlar da karõştõ. 6 ki- şi öldü, 85 kişi yaralahndõ. Gelin ve damat ise kazayõ yara almadan atlattõ. Anne öldü, bebeği kurtuldu İstanbul Haber Sevrisi - Gebze’de lastiği patlayan bir otomobilin bariyerlere çarpma- sõ sonucu otomobilde bulunan 3 kişi öldü, 3 kişi de ağõr yaralandõ. Ağõr yaralõ olarak Kartal Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’ne kaldõrõlan 7 aylõk hamile Nuriye Gündüz tüm çabalara rağmen kurtarõlamadõ. Ancak karnõnda yaşadõğõ tespit edilen erkek bebek ameliyatla alõndõ. Kuvöze konulan bebeğin yaşamasõ için doktorlar seferber oldu. Genç kız kaza kurşunu kurbanı KÜTAHYA (AA) - Kütahya’nõn Çavdar- hisar ilçesinde bir köy düğününe katõlan polis memurunun, tutukluğunu gidermeye çalõştõğõ tabancasõnõn ateş almasõ sonucu bir genç kõz öldü, 5 yaşõndaki oğlu yaralan- dõ. Afyonkarahisar’da polis memurluğu ya- pan E.A, 17 Ekim gecesi, Çavdarhisar ilçe- sine bağlõ Barağõ köyünde bir polis memu- ru arkadaşõnõn düğüne katõldõ. İddiaya göre düğünde havaya ateş etmek isteyen E.A’nõn silahõ tutukluk yaptõ. E.A’nõn yere doğru indirip tutukluğunu gidermeye çalõş- tõğõ silahõn aniden ateş almasõ sonucu Özge Koca’nõn (14) vücuduna gelen kurşun, on- dan sekerek polis E.A’nõn 5 yaşõndaki oğ- luna isabet etti. Özge Koca, yapõlan müda- halelere rağmen kurtarõlamadõ. Aynõ hasta- nede tedavisine devam edilen 5 yaşõndaki E.A’nõn hayati tehlikeyi atlattõğõ öğrenildi. Suya düşen genç kız boğuldu SİİRT (AA) Siirt’te çayda yün yõkarken suya düşen lise ikinci sõnõf öğrencisi Göz- de Güzel (17), hayatõnõ kaybetti. Geçen gün ailesiyle gittiği Zorova Çayõ kenarõn- da yün yõkayan Siirt Lisesi ikinci sõnõf öğ- rencisi Güzel, dengesini kaybederek suya düştü. Arama çalõşmalarõnõn ardõndan su- dan çõkarõlan Güzel’in cesedi, Zeviye Me- zarlõğõ’nda toprağa verildi. 5. kattan düşen çocuk öldü DÖRTYOL (AA) - Hatay’õn Dörtyol il- çesinde 5’inci kattaki evlerinin balkonun- dan düşen Alperen Günal (2) öldü. Alõnan bilgiye göre Numune Evler Mahallesi Koca Yusuf Caddesi’ndeki apartmanõn 5’inci katõndaki evlerinin balkonunda oy- nayan küçük çocuk, annesi Dilek Gü- nal’õn fark etmediği sõrada demir parmak- lõklarõ aşarak düştü. Dörtyol Devlet Has- tanesi’nde yapõlan müdahalenin ardõndan İskenderun Devlet Hastanesi’ne sevk edi- len Günal, yolda hayatõnõ kaybetti. G öğüs Hastalõklarõ Uzmanõ Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta İngil- tere’de 1500 hemşire ile yapõlan bir araştõrmada hemşirelerin üçte birinin domuz gribi aşõsõ yaptõrmak istemediği, yüzde 33’ünün kararsõz olduklarõ ve yüzde 37’si- nin ise aşõyõ yaptõrmak istediklerinin orta- ya çõktõğõnõ söyledi. Aşõya karşõ çõkanlarõn yüzde 60’õnõn buna sebep olarak aşõnõn yan etkilerini gösterdiğini öne süren Küçükus- ta, mevsimsel gripten ölen kişi sayõsõnõn dün- yada yõlda 250-500 bin arasõnda olmasõna karşõn, domuz gribinden ölen kişi sayõsõnõn 1500 olduğunu iddia etti. M armara Üniversitesi Tõp Fakültesi En- feksiyon Hastalõklarõ Uzmanõ Doç. Dr. Önder Ergönül, Türkiye’de aşõlamanõn henüz başlamamasõnõ eleştirerek, “Eğer aşılar er- ken gelmiş olsaydı bu vakalar da olmayacak- tı” dedi. Ergönül, insanlarõn virüse karşõ bağõşõk hale geldiğini de belirterek, daha da geç kalõnmasõ durumunda aşõlarõn bir işe yaramayacağõna dik- kat çekti. Aşõlarõn etkili olarak ancak kasõm ayõnda yapõ- labileceğini ve bunun bir derece koruyucu bir ön- lem olduğuna işaret eden Ergönül, çok sayõda in- sanõn domuz gribine yakalandõktan sonra zaten ba- ğõşõk hale geldiğini belirterek, “Aşının işlevi za- ten doğal olarak yerine gelmiş olacak” dedi. Er- gönül, virüsün mutasyona uğrayabilme ihtimaline de dikkat çekti. Domuz gribi aşõsõnõn yan etkisi ol- duğuna ilişkin tartõşmalara da değinen Ergönül, aşõ- nõn yan etkisinin abartõlmamasõ gerektiğini kaydetti. Ulusal Grip Referans Laboratuvarõ Direktörü Prof. Dr. Selim Badur, artõk grip vakalarõnõn yüzde 80’inin domuz gribi olarak değerlen- dirilebileceğini söyle- di. Aşõ konusunda te- reddüde gerek olma- dõğõnõ ifade eden Ba- dur, “Bana sorarsanız ben aşı yapılsın de- rim” dedi. Badur, “Son ülke olsaydık ‘Yetkililer uyuyor mu diyeceklerdi’. Faz 1 çalışması yapılma- saydı FDA (Ameri- kan Gıda ve İlaç Dai- resi) ve Dünya Sağlık Örgütü aşıya onay verir miydi?” dedi. İstanbul Haber Servisi / ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Sağlõk Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünyada 399 bin 232 kişiye bulaşan ve 4 bin 735 can alan domuz gribi Türkiye’de de hõzla yayõlmaya başladõ. Bugüne kadar Türkiye’de 551 domuz gribi vakasõ tespit edildi. Domuz gribi henüz Türkiye’de can kaybõna yol açmadõ. Uzmanlar ise artõk rakamlarõn bir önemi olmadõğõnõ, gribin Türkiye’de yaygõnlõk gösterdiğini ve bunun beklenen bir durum olduğunu belirtti. Ancak uzmanlar arasõnda görüş ayrõlõğõ var. “Kimi yan etkileri tehlikeli” derken kimi de “domuz gribi aşılarında geç kalındı” diye görüş bildiriyor. Türkiye’ye önceki akşam 500 bin adet gelen aşõlarõn uygunluğunun kontrol edilmesinin ise en az 5 ila 10 gün sürmesi tahmin ediliyor. Uygunluk kontrolünün ardõndan aşõlama işlemleri başlayõncaya kadar virüs salgõnõnõn daha da artmasõndan endişe ediliyor. BERLİN (AA) - Almanya’da başta Başbakan Angela Merkel olmak üzere siyasetçilere ve memurlara ayrı, halka ayrı bir aşının yapılacağı yönündeki eleş- tiriler gündemdeki yerini koruyor. Al- man hükümet sözcüsü Ulrich Wilhelm, Merkel’in aşı olmaya karar vermesi du- rumunda özel bir aşıyı seçmeyeceğini kaydetti. Almanya İçişleri Bakanlı- ğı’nın, bakanlıklar için 200 bin doz Baxter firmasından Celvapan adlı do- muz gribi aşısı siparişi verdiği, bu şir- kete ait aşıların etkiyi güçlendiren bi- leşimi içermediği açıklanmıştı. Vatan- daşlar için öngörülen GlaxoSmithKline şirketinin ürettiği Pandemrix adlı aşı, güçlendirici bilişim içerdiği ve yan etkisi fazla olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. AŞI KİME YAPILACAK? ? Gebeler, ? Sağlõk çalõşanlarõ ? İtfaiye, emniyet, temizlik işçileri; ? 6-36 ay arasõnda bebekler, ? 36 ay-18 yaş arasõndakiler ? Kronik hastalõğõ olanlar. DOMUZ GRİBİ KİTABI Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu’nun, “Yalancılar-Çıkarcılar Domuz Gribi” isimli kitabõ, Bilnet Matbaacõlõk tarafõndan yayõmlandõ. Domuz gribinin irdelendiği kitapta, “Küresel ekonomistlerin, önce tehlike ve felaket yaygarası yapıp, sonra bunu düzeltecek pahalı tedbirleri topluma kabul ettirmeye çalıştığı, uydurulmuş domuz gribi salgını ile aşı, serum, ilaç propagandası başlatılarak, ilaç firmaları ve antibiyotik komitelerinin rant sağlamasına yol açıldığı” iddia ediliyor. ‘Geç bile kalındı’ ‘Yan etkileri tehlikeli’ ALMANYA’DA AYRICALIKLI AŞI TARTIŞMASI Merkel
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear