26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Hıristiyan inancına göre Hazreti İsa’nın doğu- mu ve vaftiz edilişinin yıldönümü, Fener Rum Patrikhanesi’nde düzenlenen ayin ve denizden haç çıkarma töreniyle kutlandı. Fener Rum Patrikhanesi bahçesindeki Aya Yorgi Kilisesi’nde yapılan ayine Türkiye’den ve yurtdışından çok sayıda kişi katıldı. Fener Rum Patriği Bartho- lomeos’un yönettiği ayinde, mumlar yakıldı, dua okundu. Yaklaşık 3 saat süren ayinin ar- dından Bartholomeos, elindeki tahta haçı deni- ze attı. Haçın atılmasıyla iskele açığında bekle- yen bir tekneden atlayan 11 kişi, haça ulaşmak için mücadele etti. Haça ilk ulaşan Yunanistan’ın Kavala kentinden gelen Yorgos Mihailidis oldu. Patrik Bartholomeos, Mihailidis’in boynuna al- tın haç kolye taktı ve gençleri tebrik etti. (AA) CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Ankara muhabir yardımcısı bir-iki yıllık gazete- ci ben, bir köşede Sönmez’le Sebük’ü izliyorum. Adı korkuyla karışık fısıltıyla söylenen bir isim- den söz ediliyor: Nâzım Hikmet! Vatan başyazarı Ahmet Emin Yalman’ın Bur- sa Tutukevi’nde ziyaret ettiği Nâzım Hikmet’le yap- tığı bir röportaj günün tek konusu. Nâzım’ı anla- tıyor yazısında Yalman. Siyasal görüşlerine, inançlarına bağlı, ne ki ül- kesini seven, ülkesine bağlılığını, ulusal duygula- rını şiirleriyle kanıtlayan şairi övüyor. Bir dünya şairi bu; af edilmeli, diyor... Sebük, Nâzım Hikmet’in affını sağlamak ama- cıyla geldi Ankara’ya… Çantasında Nâzım’ın pe- lür kâğıdına yazılı şiirleri. Yıllar sonra ancak 1965’te yayımlanan, ulusal savaşın destansal başyapıtı: Kuvayı Milliye Destanı! Kimi dizeler okuyor Sebük; “CHP iktidarı” diyor, “bu kanıtları kabul edecek olursa Nâzım’ın affı gün- deme gelebilir, hatta gerçekleşebilir”. Çantasında ulusal savaş destanı, Adalet Bakanı Fuat Sirmen’i gördü. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü kabul etti Sebük’ü... Ne Adalet kapısından ne de Çankaya Köş- kü’nden Nâzım’ın af edilebileceğine değinen bir işaret alınabildi. Sessizce dinlediler Sebük’ü. Vatan, Nâzım affıyla ilgili yayınlarını sürdürüyor. Zaman öyle bir zaman, üstelik Nâzım Hikmet öy- lesine bir konu ki, aydın kesimden sesini yük- seltmesini beklemek dağın fare doğuracağını beklemek gibi bir şeydi. Nâzım konusunda, Va- tan dışındaki basın sustu. Sonra… Tek parti iktidarı CHP’den bir haber sız- dırıldı. 27 Mayıs 1950’de (tabii oy kaygısıyla) se- çimlere giderken CHP bir genel af çıkaracak, bu yasanın bir maddesiyle Nâzım Hikmet’in affı sağ- lanacaktı. Yasa geldi Meclis’e. Yurdun dört bir köşesin- de hapishanelerde yataklar toplanmış, bavullar ha- zırlanmış, kader mahkûmları genel affın çıkması- nı bekliyor. Tabii Nâzım da. Yasa Adalet Komisyonu’ndan geçti. Genel ku- rulda müzakereleri izliyorum. Kabul edildi, edilecek. Müzakerelerin geceye uzandığı bir saatte hiç beklenmedik bir olay ger- çekleşti. Adalet Komisyonu Başkanı Hulki Karagülle, çık- tı kürsüye. “Komisyonumuz genel af yasasının ba- zı maddelerini yeniden incelemek kararındadır. Bu nedenle tasarıyı geri çekiyoruz” dedi ve işte o an, hapishanelerdeki binlerce insan ve aileleri... kuş- ku yok, yıllarını demir parmaklıklar arkasında ge- çiren Nâzım Hikmet yıkıldı… O genç gazetecinin, Vatan muhabiri yardımcı- sının da… içinden bir şeylerin koptuğu andı, o an! Vatan’a telefonla af yasasını iktidardaki CHP’nin engellediği haberini yazdırırken… lise son sınıfta, üniversitedeki ilk yıllarda kimi dergilerde -Nâzım Hikmet’in yazdığı- Orhan Selim imzasıyla ya- yımlanan şiirleri okurken yaşadığı duygusal or- tam… daha sonra CHP’nin yayın organı Ulus’ta çalışırken Posta Caddesi’nde Kürt’ün Meyhane- si’nde masa altlarından gizlice elden ele geçen Nâ- zım’ın kimi şiirlerini daktiloda çoğaltıp eşe dosta, Nâzım’ı sevenlere dağıttığı günler aklına geldi… 27 Mayıs 1950 genel seçiminde CHP iktidardan düştükten sonra… iktidara gelen Demokrat Par- ti’nin ilk icraatı genel af çıkarmak oldu. Nâzım Hikmet çıktı hapishaneden. Özgürlüğe, dostlarına ve şiirsel dünyasına kavuştu. Fakat gelen iktidarın kafası, giden iktidardan fark- lı değildi. Demokrat Parti’nin de bir sanat adamı olan Nâ- zım’a bakışı değişmedi. Nâzım Hikmet’i yeniden askere alacaklardı. Bir sabah uyandık: Nâzım Hikmet, yurtdışına kaçmıştı. Kaçmakta haklıydı, hakkıydı. Tabii o tarihlerde bunu söylemek derdest edilip komünist damga- sı yemek, hapishaneleri mesken edinmek demekti. 57 yıl önce, 25 Temmuz 1951’de vatandaşlık- tan çıkardılar Nâzım’ı. Ölmezden önce 1962’de yazdığı bir şiirin başlığı: “Vatan Haini!” Şöyle diyordu şiirinin sonlarında: “Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuy- sa, Ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, Vatan kurtulmamaksa kokmuş karanlığınızdan, Ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara puntolarla: Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâ- lâ…” Dün komüniste vatan haini diyorlardı. Bugün la- ikliği, çağdaşlığı savunanlara neredeyse hain di- yecekler. Kafalar o kafa; değişen bir şey yok! Ve hâlâ… Moskova’da bir mezarlıkta, ünlü ya- zarların, şairlerin arasında: “Anadolu’da bir köy mezarlığında, bir çınar al- tında, taş maş da istemeden yatmayı” düşleyerek yatıyor Nâzım Hikmet. SAYFA7 OCAK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET 17HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 7 Edirne B 4 Kocaeli B 7 Çanakkale B 7 İzmir PB 11 Manisa PB 8 Aydın PB 12 Denizli B 12 Zonguldak B 6 Sinop Y 4 Samsun Y 5 Trabzon K 8 Giresun K 10 Ankara B 3 Eskişehir B 0 Konya B 3 Sıvas K 1 Antalya B 16 Adana Y 14 Mersin Y 15 Diyarbakır K 4 Şanlıurfa Y 9 Mardin Y 7 Siirt K 4 Hakkâri K - 2 Van K - 2 Kars K - 1 Oslo B -10 Helsinki B - 9 Stockholm B - 4 Londra B 3 Amsterdam B 4 Brüksel PB 0 Paris PB - 1 Bonn K - 2 Münih PB - 8 Berlin PB 1 Budapeşte PB 0 Madrid Y 6 Viyana PB 0 Belgrad PB 3 Soyfa Y 5 Roma K 13 Atina Y 13 Zürih B - 1 Moskova PB -10 Aşkabat PB 11 Astana B - 6 Taşkent PB 14 Bakû Y 6 Bişkek B 9 Tiflis Y 0 Kahire B 19 Şam PB 16 Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Orta Kara- deniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akde- niz ile sabah saatlerin- de Batı Karadeniz ya- ğışlı geçecek. Yağışlar Doğu Akdeniz, Doğu Karadeniz olmak üzere kıyılarda yağmur iç ke- simlerde ise karla karı- şık yağmur ve kar şek- linde olacak. 1. KOŞU: F: Turkish Dance (5), P: Kaymet (13), PP: Set Point (3), S: Fasedis (2). 2. KOŞU: F: Oklahama Kid (9), P: Benito (4), PP: Memurbey (5), S: Karya Prensi (2). 3. KOŞU: F: Olguner (5), P: Nevgül (13), PP: Gölgem (10), S: Deli Timur (1). 4. KOŞU: F: Ey- vağ (2), P: Bilgecan (1), PP: Tezcan Kõzõ (9), S: Şer- minim (8). 5. KOŞU: F: Best Tango (1), P: Show Bu- siness (5), PP: Sõrça Bebek (6), S: Şamaş (7).6. KO- ŞU: F: Uraltay (8), P: Çüngüşlüm (6), PP: Salkõmkõz (1), S: Depreşen (11). 7. KOŞU: F: Lunatic (2), P: Ev- reka (9), PP: Ben- hur (4), S: Duri- wand (3). ALTILI GANYAN 9 5 2 1 8 2 4 13 5 9 5 10 6 4 2 1 7 3 3 3 1 YÖK’ün, öğretim üyelerinin kamu ve meslek kuruluşlarõnõn yönetim ve denetim kurullarõnda izinsiz yöneticilik yapamayacaklarõna ilişkin genelgesi tartõşma yarattõ Odalar sert çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - YÖK’ün kamu ve meslek kuruluşlarõnõn yönetim ve dene- tim organlarõndaki öğretim üye- lerinin izinsiz görev yapamaya- cağõna ilişkin genelgesi meslek odalarõnõn tepkisini çekti. Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Bir- liği (TMMOB) ve Türk Tabiple- ri Birliği (TTB) konunun yasal boyutunu araştõrõrken Anayasa’da belirtilen “seçme seçilme hak- kının izne bağlanamayacağı ve genelgenin TMMOB Yasası’na göre yönetici konumundaki öğ- retim üyelerini kapsayamaya- cağına” dikkat çekiliyor. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İz- zet Özgenç imzasõyla üniversi- telere gönderilen genelgede öğ- retim üyelerinin kamu ve meslek kuruluşlarõnõn yönetim ve dene- tim organlarõnda görev yapmala- rõnõn YÖK Yasasõ’nõn 38. mad- desi kapsamõnda görevlendirme- leriyle mümkün olacağõnõn belir- tilmesi meslek odalarõnõ ayağa kaldõrdõ. YÖK Yasasõ’nõn 38. maddesine göre, öğretim üyeleri, Üniversite Yönetim Kurulu’nun uygun görmesi ve rektörün ona- yõna tabi tutularak görevlendiri- lirken, TMMOB Yasasõ’na göre ise mesleğini yapmak isteyen tüm öğretim üyelerinin birliğe üye olmalarõ zorunlu tutuluyor. Randevu verilmedi TMMOB Yönetim Kurulu Baş- kanõ Mehmet Soğancı, genelge- nin yasalara aykõrõ olduğu için YÖK’ten 22 Aralõk’ta randevu ta- lep ettiğini, henüz yanõt gelme- diğini söyledi. Genelgenin mes- lek örgütlerinde istihdam edilen akademisyenleri mi, yöneticileri mi kapsadõğõnõn belli olmadõğõnõ belirten Soğancõ, şunlarõ dile ge- tirdi: “Akademisyenlerin meslek örgütlerinde yönetici ya da de- netci olmaları yasal bir haktır. Burada anayasa ve yasalara karşı hukuksuzluk bulunuyor. 6535 sayılı TMMOB Yasası’na göre akademisyenler meslekle- rini yapabilmeleri için birliğe üye olmak zorundalar. Birliğe üye olan herkesin de yönetime seçilme hakkı vardır. YÖK bü- tün öğretim üyelerinin izne ta- bi olarak yönetim ve denetim- de çalışmalarını sağlayacak bir genelge yayımlayamaz. YÖK’ün genelgesi net değil. Tam olarak neyi kastettiğini açıklamalı.” YÖK’ün söz konusu genelgeyi anlaşõlabilir düzeye getirmesini isteyen Soğancõ, YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’õ 15 gündür kendilerine yanõt vermediği için kõnadõğõnõ belirterek, “Bir meslek odası başkanı olarak 15 gündür bek- letiliyorum” dedi. Soğancõ, YÖK’ün akademisyenlerin mes- lek örgütlerinde şube başkanõ ya da yönetici olmalarõnõ izne bağ- lõ tutmasõ için anayasayõ değiş- tirmesi gerektiğini, bunu da ya- pamayacağõnõ kaydetti. ‘Yöneticileri kapsamıyor’ TTB Genel Sekreteri Eriş Bi- laloğlu da meslek odalarõnõn yö- netimlerinde yer alan akademis- yenlerin genelgedeki kapsam içinde değerlendirilemeyeceğini belirterek “Genelgede ifade edi- len 38. madde yönetimde bu- lunan arkadaşları kapsamı- yor” diye konuştu. Bilaloğlu, şunlarõ kaydetti: “Seçme ve se- çilme hakkı anayasal bir hak- tır. Seçme-seçilme hakkını bu genelgeyle izne bağlamak doğ- ru bir şey değildir.” HALİÇTE HAÇ ARADILAR Alevilerden Pir Sultan duruşu İstanbul Haber Servisi - Al- evilere bugün yapõlacak AKP if- tarõna katõlmama çağõrõsõnda bu- lunan Alevi-Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanõ Ali Balkız, “Alevilerin Hızır Paşa sofrası- na oturmayıp, Pir Sultan du- ruşu göstereceklerini” söyledi. ABF Genel Başkanõ Balkõz, dün yaptõğõ basõn toplantõsõnda, Alevilere bugünkü AKP iftarõna katõlmama çağrõsõ yaptõ. AKP ve Cem Vakfõ Başkanõ İzzettin Do- ğan’õn işbirliği içinde olduklarõ- na değinen Balkõz, kendilerinin “Madımak’ın müze olması, zo- runlu din dersinin kaldırılma- sı” gibi taleplerde bulunduklarõ- nõ, Doğan’õn ise “dedelere maaş bağlanması, cemevleri yapımı- na destek” gibi para eksenli is- tekler sunduğuna işaret etti. Bal- kõz, “Cem Vakfı’yla, Alevilik anlayışımız değil laiklik anla- yışımız farklı. Biz ‘Devlet dinden elini çeksin, devlet dine yatõrõm yapamaz’ dedikçe, Cem Vakfı ‘Bize de para’ diyor” dedi. Pir Sultan duruşu... Balkõz, AKP iftarõna ilişkin şunlarõ söyledi: “Laikliğe karşı mücadelenin odağı haline gel- miş olan AKP, Cem Vakfı’nı da yanında sürüklüyor. İzzettin Doğan kendine gelmeli. ‘Alevi İslam’ denilen şey ılımlı İslam- dır. Bu proje ABD’nindir. Şe- riata doğru sürüklenmek iste- nen Türkiye’de, Aleviler de bu proje kapsamına alınmak iste- niyor. Fethullah ile Sünniler, İz- zettin ile Aleviler BOP’un pe- şine takılmak isteniyor. Yarın- ki (bugünkü) iftar sofrası, Hızır Paşa sofrasıdır. Aleviler Pir Sultan duruşu sergileyerek, Hı- zır Paşa sofrasına oturmaya- caklardır. AKP Cem Vakfı’nı para pul ile etkisizleştirebilir ama Alevileri asla!” Toplantõda, Gülen ve Doğan’õn yan yana otu- rurken çekilmiş bir fotoğrafõnõn bastõrõldõğõ ve üzerinde “Fotoğraf çok net” yazan dövizler açõldõ. Balkız, Alevilere ‘AKP iftarına katılmayın’ çağrısı yaptı, Cem Vakfı’na tepki gösterdi GÜMÜŞ: AKP’NİN ASİMİLASYON SOFRASINA OTURMAYACAĞIZ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanõ Fevzi Gümüş, AKP’nin iftar yemeğine katõlmayacak- larõnõ açõkladõ. Gümüş, “Alevilikte lüks me- kânlarda, şatafat ve gösteriş içinde oruç aç- ma geleneği bulunmuyor. AKP’nin asimilas- yon sofrasına oturmayacağız” dedi. Gümüş, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, bugün İstanbul Fes- hane’de Alevilere iftar yemeği verileceğini anõmsatarak, Kerbela kõyõmõnõn yasõnõ tutan Al- evilerin, zengin sofralardan uzak bir şekilde oruçlarõnõ açtõklarõ belirtti. Gümüş, şunlarõ kay- detti: “Alevi iftarõ’ tanımlaması Aleviliğin içi- nin boşaltılması anlamına gelmektedir. Ye- meğin harcamalarının Abdal Musa Kültürü- nü Araştırma ve Tanıtma Vakfı tarafından karşılanacağı belirtilmektedir. Vakfın bu ka- dar büyük bütçeli bir yemeğin masraflarını nasıl karşıladığı kamuoyuna açıklanmalıdır. Ve bir yıl önceki yemeğe katılmayan Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, ne değişmiştir ki bu yıl iftarda bulunacağını söylemiştir?” Yunanistan’da polise saldırı MURAT İLEM ATİNA - Yunanistan’da 6 Aralõk günü 15 yaşõndaki Aleksis Grigoropoulos adlõ gencin öldürülmesi üzerinden 1 ay geçme- den polise ikinci önemli saldõrõ düzenlendi. Önceki gece sabaha karşõ Kültür Bakanlõ- ğõ önünde nöbet tutan polise Kalaşnikof ve tabanca ile ateş açan kimliği meçhul kişiler, 21 yaşõndaki Diamandis Macunis isimli polis memurunu ağõr şekilde yaraladõlar. Saldõrõnõn ardõndan izlerini kaybettiren sal- dõrganlarõn geçen yõllarda çökertilen 17 Ka- sõm örgütünün destek kolu olan “Devrimci Mücadele” örgütü elemanlarõ olduğu sanõ- lõyor. Atina Polis Müdürü’nün, saldõrõda kullanõlan Kalaşnikof silahõn, 23 Aralõk ge- cesi yine Atina’nõn Zografou semtinde polis otobüsüne yapõlan saldõrõda kullanõldõğõnõ açõklamasõ, saldõrõlarõn “sistematik bir ha- le mi geldiği” sorusunu gündeme getirdi. Yaralõ polisin durumunun ciddi olduğu açõklandõ. Yunanistan Cumhurbaşkanõ Ka- rolas Papulyas, Başbakan Kostas Kara- manlis ile bakan ve siyasi parti liderleri sal- dõrõyõ şiddetle kõnadõklarõnõ açõkladõlar. Sal- dõrõyõ yapan örgüt olarak üzerinde durulan Devrimci Mücadele Örgütü 2003 yõlõnda 17 Kasõm terör örgütünün çökertilmesinin ar- dõndan faaliyete geçti. Gösteriler yeniden başlıyor 6 Aralõk 2008’de bir gencin polis tara- fõndan öldürülmesinin ardõndan Noel tati- line giren göstericiler, yarõndan itibaren yeniden meydanlara çõkõyorlar. Yunanis- tan’õn bütün önemli şehirlerinde Komünist Partiler ve öğrenci derneklerinin organize ettiği eylemlerin yapõlmasõ bekleniyor. Geçen ay yaşanan büyük olaylarõn ardõndan bir güvenlik görevlisi daha vuruldu Ankara’da büyük tehlike Muhtardan ‘mücavir alan’ uyarısı Seçmen listelerinde karmaşa 4 bine yakın seçmen kayıp MAHMUT LICALI ANKARA - Başkentte mücavir alanõn 50 kilometreye çõkmasõyla birlikte, anakent belediyesine bağlanmasõna karşõn devir işlemleri yapõlmayan pek çok mahallenin yerel seçimlerde oy kullanamayacağõ be- lirtildi. Ahmet Taner Mahallesi Muhtarõ Ayşe Sevil Kuru, mücavir alan içinde ka- lan mahallelerin anakent belediye başkan- lõğõ için oy kullanamayacağõna işaret etti. Yerel seçimlerde sõnõrlarõ belli olmayan ve anakent belediyesine bağlõ olmasõna karşõn, devir işlemleri henüz bitmeyen pek çok mahallenin yalnõzca il genel mec- lisi ve mahalle muh- tarlõğõ için oy kulla- nabileceği belirtili- yor. Çayyolu’ndaki Ahmet Taner Kõşlalõ Mahallesi muhtarõ Kuru, 2004 yõlõnda kabul edilen yasayla Ankara’da mücavir alanõn 50 kilometreye çõktõğõnõ anõmsattõ. Böylece 50 kilometre mücavir alan içerisin- deki köylerin şehir muhtarlõğõna dönüş- tüğünü belirten Ku- ru, söz konusu şehir muhtarlõklarõnõn çoğunun mahalli idarele- re devrolmadõğõna dikkat çekti. Kuru, şunlarõ dile getirdi: “Bu köyler yalnızca il genel meclisi ve mahalle muhtarlığı için oy kullanabilecek. Anakent beledi- ye başkanlığı için oy kullanamayacak- lar. Mücavir alan içine alınan köylerin de anakent belediyesi seçimlerinde oy kullanmaları lazım. Fakat bu devir iş- lemleri yapılmadı.” Kuru, Çayyolu’nda- ki Dodurga ve Erdemkent gibi mahallele- rin devir yapõlmadõğõ için anakent için oy kullanamayacaklarõna dikkat çekti. ‘Yanlışlıklar düzeltilmedi’ Batõkent’teki Kent Koop Mahallesi muhtarõ Şükran Ayaz da ikinci kez askõya çõkan seçmen listelerinde var olan yanlõş- larõn aynen kaldõğõnõ belirterek “Yurttaş- lardan hem nüfus müdürlüklerine hem de YSK’ye gitmeleri isteniyor. Hem kira sözleşmesi hem de yurttaşların adına kayıtlı fatura isteniyor. Bu vatandaşa iş- kenceden başka bir şey değil” dedi. Ayşe Sevil KURU. İstanbul Haber Servisi -Yüksek Seçim Ku- rulu (YSK) tarafõndan yeniden askõya çõ- karõlan seçmen listeleri yine tartõşma ya- rattõ. İstanbul’un Ataköy Mahallesi’nde yaklaşõk 4 bin seçmenin önceden kayõtlõ olduğu ve adres değişikliği yapmadõğõ halde listelerde yer almadõğõ ortaya çõktõ. NTV’nin internet sitesinde yer alan ha- berde Ataköy’de önceki listede yer alan ve senelerce aynõ mahalle muhtarlõğõnda kayõtlõ seçmenlerin büyük bölümü yeni listede yer almadõ. Ataköy Muhtarõ Aylin Keserkaya, “Son seçimlerde seçmen sa- yımız 18 bin 750’ydi. Gelen son listeye göre 14 bin 169 çıktı. Aşağı yukarı 900 tane dairenin listelerde olmadığını far- kettim. 900 çarpı 4 derseniz aşağı yu- karı 4 bine yakın bir seçmen yapıyor. Ki bu büyük bir rakam” dedi. ‘Oyumuzu kullanacağız’ Listede yer almayan yurttaşlarda tepki gösterdi. “Eğer İstanbul’un göbeğin- de, Ataköy’de bunlar oluyorsa ücra köşeleri düşünemiyorum nasıl olur” diyen yurttaşlar şu görüşleri dile getirdi: “Madem vatandaş değiliz, bizi yok sa- yıyorlar, biz de vergimizi vermeyelim bundan sonra. Ama yok ne gereki- yorsa yapılacak, oyumuzu da sonuna kadar kullanacağız. Kimsenin ekme- ğine yağ sürmek yok.” Seçmen kayõt- larõnda yanlõşlõk ya da eksiklik tespit edenlerin ilgili nüfus müdürlüğüne baş- vurmalarõ gerekiyor. Seçmen listeleri 30 Ocak’a kadar askõda kalacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear