24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2009 ÇARŞAMBA 12 KÜLTÜR CMYB C M Y B DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Serteller ile Nâzım Sabiha ve Zekeriya Sertel, ülkemizin bağımsız ki- şilikli ilk aydınlarından. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, çoğu aydın devlet görevlerinde çalışmayı yeğlerken onlar, kendi başlarına çıkardıkları dergi ve gazete- lerle yayın hayatımızda bağımsız aydın duruşunun ilk örnekleri oldular. 1919’da gittikleri ABD’de, Columbia Üniversite- si’nde gazetecilik öğrenimi gören, bu ülkede tanık oldukları düşünce özgürlüğüne hayranlık duyan bu iki ilginç aydının bir başka önemli yanları ise, ha- yatlarının çoğu bölümlerinin Nâzım Hikmet’inkiyle kesişmesi. 1928’de Rusya’dan dönen Nâzım Hikmet’in “Re- simli Ay” dergisinde çalışmaya başlamasıyla gelişen dostlukları, hayatlarının sonuna dek sürdü. Nâzım Hikmet, ülkede tanınmasını sağlayan ilk bü- yük çıkışı olan “Putları Kırıyoruz” kampanyasını “Resimli Ay” dergisinde başlattı. Çoğu şiirlerini bu dergide yayımladı. İş arkadaşlığı dışında, Sertelle- rin evlerinde yapılan akşam toplantılarında da dost- lukları sürdü. Nâzım Hikmet hapisteyken, Serteller “Tan” ga- zetesini yayımlamakta, ülkede ve dünyadaki gerici- liğe karşı savaşım vermekteydiler. 1945’te Tan gazetesi gericilerce yakıldığında Nâ- zım, Bursa Cezaevi’nde, “Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim” dizesiyle başlayan ünlü şiirini yazarak Sertellere yollar. Bu olaydan sonra ülkelerinde ya- şama olanağı kalmadığını gören Sertel ailesi yurt- dışına gider. Nâzım Hikmet de, hapisten çıktıktan sonra hayatını tehlikede görerek aynı yolu seçer. Eski dostlar, yurtdışında yeniden buluşurlar ve ha- yatlarının sonlarına kadar da yakınlıkları ve mücadele arkadaşlıkları sürer. Bu dostluğun en yakın tanığı ise, beş yaşında ta- nıdığı Nâzım Hikmet’le olan dostluğu, şairin ölümüne dek süren, Sertellerin kızı Yıldız Sertel’dir. Yıldız Sertel’in yeni yayımlanan “Nâzım Hikmet ile Serteller” (Everest Yayınları) adlı kitabında bu dost- luğun bilinmeyen ayrıntılarının yanı sıra, üç aydın in- sanın dünya görüşleri ve çağın sorunlarına ilişkin dü- şünceleri de yansıtılıyor. Türkiye’de bulundukları yıllarda demokrasi ve düşünce özgürlüğü yolunda mücadele eden üç ay- dın, yurtdışında dünya sorunlarıyla da karşı karşıya gelirler: Bir yanda soğuk savaş döneminde barış mü- cadelesi sürmektedir, öte yanda ise sosyalist ülke- lerde uygulamalar üstüne büyük sorunlar ortaya çık- mıştır. Aydın sorumlulukları, bu üç insanın pek çok ko- nuda birlikte eylem ve mücadele içine girmesine yol açar. Sabiha ve Zekeriya Sertel, anılarını yazarken ne denli açık yürekli olmaya çalışsalar da dönemin ko- şulları gereği her şeyi yazamamışlardı. Bugün böy- lesi engellerin bulunmayışı, Yıldız Sertel’in yazdık- larıyla kalan boşlukları doldurmamızı sağlıyor. Sözgelimi, 1958’de yayına başlayan ve yaklaşık otuz yıl boyunca etkili bir yayın organı olma özelli- ği gösteren “Bizim Radyo”nun kuruluş öyküsü; bu radyonun mimarlarının Nâzım Hikmet’in yanı sıra Ser- tel ailesi olduğunu bu kitaptan öğreniyoruz. Yine Nâzım Hikmet’in, bütün bir hayatını adadığı komünizm düşüncesi yolunda, Türkiye Komünist Par- tisi içinde başına gelen kimi olaylar da yine ilk elden tanıklıklarla aktarılıyor. Kitapta 1930’lardan 1960’lara, ülkemiz tarihi açı- sından önemli bilgiler var. Aydın olmanın tanımı üzerinde yeniden tartışma- ların olduğu şu günlerde, ülkemizin önde gelen üç aydınının hayatlarına bakmak pek çok bakımdan ufuk açıcı olacaktır. turgay@fisekci.com Nâzõm Hikmet’in 58 yõl önce elinden alõnan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlõğõnõn iade edilmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararõ, gömütünün Türkiye’ye getirilmesiyle ilgili tartõşmalarõ da yeniden alevlendirdi Onun için çınar ağacı dikelim FIRAT KOZOK ANKARA - Şair Nâzım Hikmet’in 58 yõl önce elinden alõnan Türkiye Cum- huriyeti vatandaşlõğõnõn iade edilmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararõ, gömü- tünün Türkiye’ye getirilmesiyle ilgili tar- tõşmalarõ da yeniden alevlendirdi. Ancak Nâzõm Hikmet Vakfõ ve şairin tek vâri- si Mehmet Nâzım, gömütün taşõnmasõ düşüncesine sõcak bakmõyor. Vakfõn Başkanvekili Kıymet Coş- kun, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõklamada, Bakanlar Kurulu kararõnõ olumlu bul- duklarõnõ söyledi. “Biz yıllardır bunun mücadelesini veriyorduk. Oysa bu yanlışlık çok kolay düzeltilebilirdi, ancak gecikti. Geç de olsa kararı olumlu karşılıyorum, bir hatadan dö- nüldü” dedi. Gelişmeyi bazõ medya or- ganlarõnõn “Nâzım Hikmet’e iadei iti- bar” olarak yorumlamalarõnõ eleştiren Coşkun, “Bu, yalnızca bir yanlıştan ge- ri dönülmesidir. Bir itibar iadesi söz konusu değil. Aslında bu ülkenin iti- barı kurtuldu. Nâzım’ın bir itibara ih- tiyacı yoktu. Eğer ortada bir iadei iti- bar varsa, biz ülke olarak itibar ka- zandık” dedi. Nâzõm Hikmet’in gömütünün Türki- ye’ye getirilmesi konusuna sõcak bak- madõklarõnõ belirten Coşkun, “Hik- met’in gömütü Rusya’da çok güzel bir yerde ve mezara çok iyi bakılıyor. Hik- met, dünyaca ünlü Gogol gibi yazar- larla, sanatçılarla bir arada. Bugün için orada kalmasının doğru olduğu düşüncesindeyim. Ayrıca biz o koşul- lara burada sahip olabilir miyiz, bu konuda endişeliyim” diye konuştu. ‘OĞLU DA İSTEMİYOR’ Dünyaca ünlü şairin gömütünün Tür- kiye’ye taşõnmasõ konusunda Kõymet Coşkun, “Bence, artık bırakalım Nâ- zım’ın mezarını getirmeyi, bunun ye- rine her yere onun için çınar ağacı di- kelim. Bunu Aziz Nesin de önerirdi. Biz bu konuda yapılacak girişimlere her türlü desteği vermeye hazırız” gö- rüşünü dile getirdi. Hikmet’in tek vâri- si olan oğlu Mehmet Nâzõm’õn da gö- mütün Türkiye’ye getirilmesi konusuna sõcak bakmadõğõnõ söyleyen Coşkun, “Onun görüşünün de olumsuz oldu- ğunu biliyorum. Bırakın oğlunu, va- kıfın kurucu başkanı olan kız karde- şi Samiye Hanõm da me- zarın taşınmasını iste- miyordu” dedi. Kültür Servisi - İstanbul Devlet Opera ve Balesi, dünya opera repertuvarõnõn en çok yo- rumlanan, en beğenilen ve en çok tanõnan ya- põtlarõndan biri olan ‘La Traviata’nõn galasõ- nõ bu akşam saat 20.00’de Kadõköy Süreyya Operasõ’nda yapacak. Giuseppe Verdi’nin ‘La Traviata’ operasõnõ İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin başrejisörü Yekta Kara sahneye ko- yuyor. Kara’nõn kadõnõn toplum içindeki ‘me- ta’laştõrõlmõş konumunu, ahlaki değerlerde uygulanan çifte standardõ gözler önüne sere- rek gerçekçi ve çağdaş bir yorumla sahneye ta- şõdõğõ, aşk ve ölüm eksenine oturttuğu yapõt- ta orkestrayõ Peter Valentovic yönetiyor. De- kor Adnan Öngün, kostüm Şanda Zıpçı, ko- ro şefliği Markus Baisch, õşõk tasarõmõ ise Ah- met Defne’ye ait olan yapõtta Violetta Valery’yi Evren Ekşi / Otilia’yõ M. İpek, Alfredo Germont’u Bülent Külekçi / Hüseyin Likos dönüşümlü olarak yorumlayacaklar. Sahnede aşk ve ölüm... ATAOL BEHRAMOĞLU Ö lümünün üzerinden yarım yüzyıla yakın bir süre geç- tikten sonra yurttaşlık hak- larının iade edilmesi yine de sevindi- rici bir olay. Fakat bu ister istemez bu- ruk bir sevinçtir. Nâzım Hikmet her zaman bu ülkenin gelmiş geçmiş en seçkin bir yurttaşıydı ve sonsuzca da öyle kalacaktır. Bugün Bakanlar Ku- rulu’nun aldığı karar uzun yıllar sürmüş bir hak gaspının ortadan kaldırılmasının yanı sıra ve ondan da- ha çok, Nâzım Hikmet’in ölümünden sonra kazanmış olduğu bir zaferdir. ‘Yanlõştan geri dönüldü’ Nâzõm Hikmet’e yurttaşlõğõnõn geri verilmesi olumlu karşõlandõ SELDA GÜNEYSU ANKARA - Dünyaca ünlü şair Nâzım Hik- met’in yeniden Türk yurttaşlõğõna dönmesine ola- nak tanõyan Bakanlar Kurulu kararõnõn ardõndan gözler Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’na çevrildi. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn Nâzõm Hikmet’in gömütünün yurda getirilmesi için so- mut bir projesi bulunmuyor. Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, Cumhuriyet’e yap- tõğõ açõklamada, Nâzõm Hikmet’in gömütünün Türkiye’ye getirilmesi konusunda Bakanlõğõn so- mut bir adõm atabilmesi için ailenin izninin ol- masõ gerektiğini söyledi. Günay, “Biz hükümet olarak üzerimize düşen görevi yaptık. Tür- kiye’nin en büyük şairine karşı insanlık ve yurttaşlık görevimizi yaptık. Bir mezarın bir yerden bir yere nakli tamamen şahsi bir hak- tır. Ailenin izniyle olacak bir konu bu. Ancak Bakanlıktan bir istek olduğu takdirde gere- keni yaparız. Devreye girebilmemiz için ai- lenin izni gerek” dedi. Bakanlõğõn, “Nâzım Hik- met’in yurttaşlıktan çıkarılması ile ilgili Ba- kanlar Kurulu kararının kaldırılması konu- sunda bir süredir çalışma içerisinde olduğu- nu” dile getiren Günay, şairin yõllardan bu ya- na ihmal edilen yurttaşlõk sorununu çözdükle- rini belirtti. Günay, Nâzõm Hikmet’in yurttaşlõ- ğõnõn geri verilmesi nedeniyle bu yõl yurtiçinde çeşitli etkinlikler düzenleneceğini söyledi. Gü- nay, “UNESCO 2002 yılını Nâzım Hikmet yı- lı ilan etmişti. Bakanlığımız da daha önce dün- yaca ünlü şairle ilgili çeşitli etkinlikler dü- zenlemişti. Zaten Nâzım Hikmet, dünyanın her yanında şiir kitaplarıyla, hakkındaki bilgilerle tanınan bir büyük yurttaşımız. Se- vilen ve sayılan bir şair. Hikmet için gereken her şeyi elbette yaparız” dedi. N âzım Hikmet’in 58 yõl sonra, yeniden Türk yurttaşlõğõna kabul edil- mesi yabancõ haber kaynakla- rõnda da geniş yer buldu. BBC’deki haberde Prof. Doğu Ergil’in “AB’ye üyelikte dü- şünce, dil ve etnik köken fark- larına hoşgörüyle yaklaşmak çok önemli bir adım” sözlerine yer verildi. Fransõz televizyon ka- nalõ TV5’in internet portalõnda haber ‘Şair Nâzım vatandaşlı- ğını geri kazandı’ başlõğõyla yer bulurken, İngiliz Reuters haber ajansõ, Orhan Pamuk’un Hikmet için söylediği “O, Türk aydın- larına yapılan baskının en bü- yük örneğidir” sözlerine yer verildi. Alman Deutsche Pres- se’de ise vatandaşlõğõnõn geri ve- rileceğinin duyurulduğu haberde, şairin “Bir ağaç gibi tek ve hür” dizelerine de yer verildi. Al- man Neckarquelle gazetesinin Deutsche Presse’yi kaynak gös- tererek verdiği haberde ise, 2005 yõlõnda Muğla’nõn Milas ilçesi Anadolu lisesinde düzenlenen şiir dinletisinde Nâzõm Hikmet’in ‘Vatan Haini’ adlõ şiirini okuyan öğrencinin, Kaymakam Hulusi Doğan’õn talimatõyla gözaltõna alõndõğõ da anõmsatõldõ. Nâzõm Hikmet Kültür Mer- kezi kamuoyuna yaptõğõ açõkla- mada, AKP’nin bu kararla bilinç düzeyinin düşüklüğünü ve bu ülkeyi ileriye götüremeyecekle- rini bir kez daha ilan ettiğini, çün- kü halkõn Nâzõm’a vatandaşlõğõ- nõ çoktan geri verdiği öne sürül- dü. Kararõn, AKP hükümetinin seçim öncesi yeni toplumsal des- teklere ulaşma arayõşõnda olma- sõna bağlandõğõ açõklamada, AKP’nin demokratikleşme istis- marcõlõğõna soyunduğu ve tüc- carca hesaplar peşinde olduğu öne sürülüyor. ‘Bir ağaç gibi tek ve hür’ KUTLUYORUZ... 10 Ocak – I. İnönü Zaferimizi (1921) 20 Ocak – 1921 Anayasasının Kabulü’nü (1921) 28 Ocak Misak–ı Milli’nin Kabulü’nü (1920) ANIYORUZ 24 Ocak – Kalpaksız Kuvvacı Uğur Mumcu’yu (1993) 31 Ocak – Kurucu Genel Başkanımız Prof. Muammer Aksoy’u (1990) HER GÜN 19 MAYIS HER YER SAMSUN HERKES MUSTAFA KEMAL ADD; Alikahya, Ataşehir, Avcõlar, Bağcõlar, Bahçeşehir, Ba- kõrköy, Beşiktaş, Beylikdüzü, B. Çekmece, Beykoz, Çatalca, Derince, Emirgan, Esenler, Eyüp, Fatih, Gebze, GOP, Gölcük, Hadõmköy, İstanbul, İzmit, Kandõra, Kadõköy, Karamürsel, Kartal, Körfez, Kocaeli, Maltepe, Pendik, Sarõyer, Silivri, Sul- tanbeyli, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Yahyakaptan, Zeytinburnu şubeleri ve ADD Bölge Sorumlusu T. Ünlü. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ K U T L U Y O R U Z A N I Y O R U Z ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ATAŞEHİR ŞUBESİ Doç. Dr. Melih Baş Söyleşisi ile “2009 yılında krizin sosyal, ekonomik ve siyasal seyrine bütünsel bakış ve Kasım 1938 Matem gazeteleri koleksiyon sergisi” 11 Ocak 2009 Pazar günü saat 10.00’da Ataşehir Botanik Çarşõ Çakõrkeyif Restaurant’ta Ataşehirli dostlarla birlikte olmak istiyoruz. ADD ATAŞEHİR ŞUBE BAŞKANI ULAŞ KILIÇ Meriç Cad. Botanik Çarşõ No: 6/B Ataşehir İst. Tel: 455 21 29 TC DEVELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN SAYI: 2007/172 Davacõ Hazine tarafõndan açõlan gaiplik davasõnõn ara kararõ uyarõnca Kayseri ili, Develi ilçesi, Fenese Aşağõ mahallesinde kain 211 ada, 10 parselin 1/4 hissesinin Mihran kõzõ Seranuş adõna kayõtlõ olduğu, bu şahsõn bulunamadõ- ğõndan şahsõ tanõyanlarõn, görenlerin ya da nerede ol- duğunu bilenlerin iş bu ilanõn yayõmlandõğõ tarihten iti- baren 6 ay içerisinde mahkememizin 2007/172 esas sa- yõlõ dosyasõna bildirmeleri, bu süre içerisinde şahsõn bulunamadõğõ taktirde gaipliğine karar verileceği hu- susu ilan olunur. E.D. (Basõn: 7101)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear