26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 28 OCAK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Benzerlik... Malatya “Zirve Yayınevi” katliamının ardından polisler hakkında İçişleri Bakanlığı’na suç du- yurusunda bulunan avukatların kanıtlarıyla sıra- ladığı “skandal işlemler”, müfettişlerce kusurlu bulunmamış. Haberi okuyunca hiç şaşırmadım. Sanık Emre Günaydın’ın hastane odasındaki kamera, “ses almadığı” gerekçesiyle on gün sonra değiştirilmişti. On günlük görüntüler ise “televizyon formatına” çevrilmediği için “imha” edilmişti. Avukatlar bu durumu şöyle değerlendirmişler- di: “Kanıtlar karartılmıştır.” Müfettişlerin hazırladığı raporda, “kanıt ka- rartma” olmadığı, görüntülerin aktarılması için İtalya’dan aygıt getirilmesi gerektiği belirtilip şöy- le deniliyor: “...Savcı, ‘Emre Günaydın bu sürede zaten ko- mada, görüntüler imha edilir’ şeklinde sözlü tali- mat vermiştir.” Mahkeme, Emre Günaydın’ın odasına sonra- dan konulan kamerayla kaydedilen altı saatlik 52 kaseti polisin savcılığa üç gün geç iletmesi ne- deniyle “24 saatte mahkemeden el koyma ka- rarı istenmedi” diyerek kanıt kapsamı dışında bı- rakmıştı. Olayın bir başka yönü, yaşamını yitirenlerin bilgisayarlarından çıkan kişilerin adları, adres- leri dava dosyasında yer alırken sanıkların bil- gisayarları tümüyle kâğıda dökülmemiş. Emre Günaydın’ın evin polisçe aranması da 25 dakika sürmüş. Son günlerde arkadaşımız Uğur Mumcu’nun 16 yıl önce alçakça katledilmesi yeniden günde- me geliyor... 1993’te kurulan TBMM Faili Meçhul Cinayet- leri Araştırma Komisyonu Raporu ve 1997’de ku- rulan Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komis- yon Raporu’na göz attım, Zirve Yayınevi katlia- mına ilişkin avukatların suç duyurusuyla mü- fettişlerin hazırladığı rapor arasında bazı benzer- likler gördüm. Uğur Mumcu cinayeti raporundan bir bölüm: “...Uğur Mumcu cinayetinden sonra soruştur- manın gizliliği ihlal edilmiştir. DGM savcılığı so- ruşturmanın sürdüğü ve faillerin henüz belli ol- madığı bu olayda en önemli kanıt sayılabilecek bu raporu, gizli tutulması gerektiği halde aleni- leştirerek olayı zora sokmuştur. Suikast tanığını iradesi dışında televizyon prog- ramına çıkaran polis yetkilileri hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. Savcılığın bu tavrı, söz konusu tanığın sindi- rilmesi olarak değerlendirilmiştir. Bu konularda birinci derecede sorumlu olan zamanın DGM Başsavcısı Nusret Demiral hiçbir soruşturma da- vası açmamıştır. Komisyona bilgi vermekten kaçınan Demiral’ın programın yayımlanmasından sonra sorum- lular hakkında herhangi bir işlem yapmaması önemli bir eksikliktir.” Raporda bir başka ayrıntı da şöyle: “....Mumcu’nun öldürüldüğü tarihte, geriye dö- nük altı aylık bir sürenin telefon numaralarının in- celenmesinin gerçekleşmediği anlaşılmıştır. DGM askeri yargıcı Ülkü Coşkun, Mumcu’nun tele- fonla konuştuğu numaraları PTT’den sormanın akıllarına gelmediğini söylemiştir. Bu konuda DGM savcılığının görev kusuru olduğu sonucu- na varıldığından ilgililer hakkında soruşturma açılmalıdır.” Ne yazık ki hiçbir soruşturma açılmamıştı o ta- rihte... Cinayetten sonra olay yerinde kanıt toplama ve ifade almada hiçbir özen gösterilmemişti. 1995 yılında hem Başsavcı Demiral hem de savcı Coşkun hakkında TBMM Faili Meçhul Ci- nayetleri Araştırma Komisyonu Yüksek Hâkim- ler ve Savcılar Kurulu’na hangi nedenle suç du- yurusunda bulunmuştu? Araştırma komisyonunun çalışmalarını engel- leyip hukuka aykırı olarak Emniyet Müdürlü- ğü’ne bilgi ve belge akışını kesmek. Bu suç duyurusu o zaman işleme bile konul- madı! Mumcu ailesinin şikâyeti üzerine Adalet Ba- kanlığı soruşturma sonucu disiplin cezası ve- rilmesini kararlaştırdı. Askeri savcı olan Ülkü Coşkun hakkındaki bu işlem, Milli Savunma Ba- kanlığı’nca “görülen lüzum üzerine” yerine ge- tirilmedi. Uğur Mumcu cinayeti ve Malatya “Zirve Yayın- evi” katliamı... Hrant Dink’in öldürülmesi... Hab- lemitoğlu cinayetinin tetikçilerinin bile hâlâ bu- lunamaması... Rahip Santoro’nın öldürülmesi ey- leminin arkasındaki güçlerin ortaya çıkmaması... Benzerlikler ortada... İlişkiler zinciri ortada... Ne diyorsunuz? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘MKE, kayıtları savcılara verdi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda kazõlarda ortaya çõkan silah ve patlayõcõlarla ilgili olarak Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKE) kayõtlarõ savcõlara verdiğini söyledi. TBMM’de gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Gönül, silahlarõn MKE yapõmõ olup olmadõğõnõ ise açõklamadõ. ‘AB çocuklarımızın projesi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB büyükelçilerinin Başmüzakereciliğe atanmasõ dolayõsõyla düzenlediği yemeğe katõlan Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Bağõş, Ulusal Program’õn yayõmlanmasõ, TRT- 6’nõn yayõna başlamasõ ve Nâzõm Hikmet’in yurttaşlõğõnõn geri verilmesi yönünde atõlan adõmlarõn, AB ile müzakereler açõsõndan son derece önemli olduğunu söyledi. AB üyeliğini “Çocuklarõmõzõn projesi” olarak nitelendiren Bağõş, “Herkesin desteğini bekliyoruz. Hep beraber bu hedefe varmayõ ümit ediyoruz” dedi. Döndüren TBMM gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tuzla Belediyesi tarafõndan dağõtõlan “Delilleriyle Aile İlmihali” adlõ kitabõnda şeriat propagandasõ yapan, ancak üniversite tarafõndan hazõrlanan raporu YÖK tarafõndan 19 aydõr sumenaltõ edilen Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Döndüren’in durumu TBMM gündemine taşõndõ. CHP Bursa Milletvekili Abdullah Özer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde, “Yaklaşõk 19 aydõr YÖK’te bulunan dosya ne zaman karara bağlanacaktõr?” dedi. Mustafa Suphi anılacak İstanbul Haber Servisi - Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) kurucusu ve ilk genel başkanõ Mustafa Suphi ve 14 yoldaşõ, Karadeniz açõklarõnda katledilişlerinin 88. yõldönümünde Dolmabahçe’de anõlacak. Sivil toplum örgütü üyeleri, çeşitli dergi gruplarõ ve söz konusu döneme tanõklõk etmiş yurttaşlar tarafõndan düzenlenecek anma töreni saat 11.30’da başlayacak. Ramazan düzenlemesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik, 2009- 2010 eğitim öğretim yõlõnõn Şeker Bayramõ dolayõsõyla 24 Eylül Perşembe günü başlayacağõnõ bildirdi. Çelik, mevsim koşullarõna göre Türkiye genelinde okullarõn farklõ tarihlerde açõlõp kapanmasõna yönelik bir çalõşma yapõldõğõnõ da söyledi. Toplam 200 bin TL tazminat istendi, Şahin hakkõnda ise suç duyurusunda bulunuldu CHP’den TRT’ye davaANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP ve Genel Başkanõ Deniz Baykal, Tuncay Güney’in konuk olarak katõldõğõ bir programda “ger- çekdışı hakaret ve iftiralarda bu- lunulduğu, parti tüzelkişiliğine ve kişilik haklarına saldırıldığı” ge- rekçesiyle TRT hakkõnda toplam 200 bin TL’lik manevi tazminat da- vasõ açtõ. TRT Genel Müdürü İbra- him Şahin hakkõnda da suç duyuru- sunda bulunuldu. CHP ve Deniz Baykal tarafõndan açõlan davanõn dilekçesinde, TRT- 2’de yayõmlanan “Büyüteç” progra- mõna “Kamuoyunda Ergenekon davası olarak bilinen ve halen yar- gılaması devam eden söz konusu dava ile gündeme gelen, sıfatı, vas- fı, konumu, mesleği, kişiliği ve kim- liği net olarak bilinemeyen, bu hu- suslarda hakkında çeşitli spekü- lasyonlar bulunan Tuncay Güney isimli şahsın konuk olarak katıldı- ğı” vurgulanõrken Tuncay Güney’in “Deniz Baykal ile Veli Küçük’ün iliş- kisi vardı, iyiydi ilişkileri ve bu iliş- ki Fikri Sağlar’ın partiden atılma- sına yol açtı”, “Sayın Fikri Bey her- halde Cesur Hırsızlar Partisinde- kileri tanıyordur. (...) Eğer geç- mişte bir darbede Mahir Kaynak’ın kendisi mahkemede MİT olarak de- şifre edilmiş olmasaydı, bugün sol bir partinin genel başkanı olacak- tı. Mahir Kaynak deşifre edildiği- ne göre, Deniz Baykal sol bir par- tinin genel başkanı. Herkes görevini yapıyor” ifadeleri anõmsatõldõ. CHP üyeleri, milletvekilleri, parti yöneti- cileri ve tüm teşkilatõnõn “hırsız ol- makla itham edildiğine” dikkat çe- kilirken “Deniz Baykal’ın, MİT ta- rafından CHP Genel Başkanlığı’na getirilen bir ajan olduğu, CHP’nin yasadışı yollardan kendi iradesi dışında dış güçler tarafından yö- netildiği ve yönlendirildiği anlam ve amacını içeren, terör örgütü kuru- cusu ve yöneticisi olmak suçun- dan yargılanan bir kimseyle ilişki- li olduğu gerçekdışı ifadeler ile 40 yılı aşkın bir süredir siyaset haya- tında bulunan, hukukun üstünlü- ğüne ve dürüstlüğe dayalı bir ya- şam-siyaset biçimini kendine ilke edinmiş Deniz Baykal’ın kişilik hakları ağır surette ihlal edilmiştir” denildi. TRT’den, yayõn tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, CHP ve Baykal için toplam 200 bin TL manevi tazminat talebinde bulunuldu. CHP ve Baykal’õn avukatlarõ ayrõca İbrahim Şahin, “Büyüteç” progra- mõnõn yöneticisi İbrahim Gürkan Sarı, aynõ programõn kontrolörü ve TRT Haber Dairesi Başkanõ hakkõn- da Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’na da suç duyurusunda bulundu. CHP ve Baykal, Tuncay Güney’in katõldõğõ bir programda ‘gerçekdõşõ hakaret ve iftiralarda bulunulduğu, parti tüzelkişiliğine ve kişilik haklarõna saldõrõldõğõ’nõ öne sürdü. GÜNDEME ALINMADI Gensoruya AKP’den izin yok TRT’nin Tuncay Güney yayõnõyla ilgili gensorunun gündeme alõnmasõ AKP oylarõyla reddedildi. TRT’den sorumlu Bakan Aydõn, kurumu “Bu olayõ görmeyen TRT’yi pencereden atarõm” diye savundu. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin TRT’nin Er- genekon soruşturmasõ- nõn “firari sanığı ve tanığı” Tuncay Gü- ney’i canlõ yayõna çõ- karmasõ ve son dönem- deki taraflõ yayõnlarõ ne- deniyle TRT’den so- rumlu Devlet Bakanõ Mehmet Aydın hak- kõnda verdiği gensoru önergesinin gündeme alõnmasõ AKP oylarõy- la reddedildi. Önerge sahibi olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, son dö- nemde İsmet İnönü’ye “millet düşmanı” di- yen bir anlayõşõn TRT’de görev üstlen- diğini anlatarak kuru- mun “iktidarın bora- zanı” haline geldiğini söyledi. Okay, TRT’nin son marifetinin ise Er- genekon sürecindeki “psikolojik harekâta katılmak” olduğunu belirtti. MHP Grup Başkan- vekili Mehmet Şandır da TRT’nin suç işledi- ğini kaydetti. DTP Hakkâri Millet- vekili Hamit Geylani, Türkiye’nin soğuk sa- vaş döneminin hukuk- dõşõ yeraltõ örgütlenme- lerini sisteminden sö- kemediğini belirterek, “Çünkü sistemin DNA’sında çeteleşme kültürü vardır” diye konuştu. Geylani, söz- lerini Kürtçe “edi bese, edi bese (yeter artık, yeter artık)” diyerek bitirdi. Suçlamalarõ yanõtla- yan Devlet Bakanõ Mehmet Aydõn ise “Söz konusu kişi zaten pek çok kanala çıkmış, ga- zetelerde çıkmış, ifa- deleri yayınlanmış. Bir ülkede bir konu bu kadar konuşuluyor ve bir zat hakkında bu kadar röportaj, yayın var ve TRT bunu gör- mezden geliyor. Ben vatandaş olsam o TRT’nin televizyonu- nu pencereden atarım. Ondan sonra TRT’yi kim dinler arkadaş?” dedi. CHP’ye katılımlar Adana’da da sürdü. Demokrat Parti’den (DP) istifa eden 200 kişi dün törenle CHP’ye katıldı. Beraberindeki 200 kişi ile birlikte CHP Adana Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Soner Çetin’e destek vereceklerini belirten DP Seyhan İlçe Örgütü’nün eski başkan yardımcısı Çetin Gömmek, “Soner Çetin’in projelerini gerçekleştirmesi ve CHP’nin iktidarı için biz de mücadele edeceğiz” dedi. CHP Seyhan İlçe Örgütü’nde düzenlenen törende konuşan CHP Seyhan İlçe Başkanı Reşit Karakuş, AKP’li belediyelerin halka hizmet edemediğini söyledi. CHP Adana Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Soner Çetin de sosyal demokrat belediyelerin Adana’yı düzlüğe çıkaracağını, kentin yaralarını saracağını vurguladı. Yapılan konuşmaların ardından CHP’ye katılanlara parti rozetleri takıldı. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ) Gökçek’in dağõttõğõ 70 tekerlekli sandalyeyi alanlarõn raporunun olmadõğõ saptandõ Özürlü yardımı da ‘sakat’ İLHAN TAŞCI ANKARA - Ankara Anakent Belediyesi’nin, engelli yoksul yurttaşla- ra dağõttõğõ 70 tekerlek- li sandalyeyi alanlarõn “sakat” ve “yoksul” ol- duklarõna ilişkin belge- lerinin bulunmadõğõ or- taya çõktõ. Tekerlekli san- dalyelerin verildiği be- lirtilen kişilerin sandalye kullandõklarõnõ kanõtla- yõcõ sağlõk kurulu rapor- larõnõn gösterilemediği anlaşõldõ. Belediye has- tanesinden ücretsiz ya- rarlandõrõlan ve tedavi edilen kişilerin yoksul- luğu da belgelenemedi. Melih Gökçek yöneti- mindeki Ankara Ana- kent Belediyesi’nde yap- tõğõ incelemelerde AŞ- Tİ’den 7 yõl boyunca ki- ra alõnmadõğõnõ, yurttaş- lara dağõtõlan kömürlerin verildiği kişilerin yok- sulluğunun kuşkulu ol- duğunu belirleyen Sa- yõştay, engelli yurttaş- lara dağõtõldõğõ belirti- len tekerlekli sandalye işinde de şaibeli durum saptadõ. Sayõştay’õn sor- gusunda, belediyenin en- gelli yurttaşlara dağõttõ- ğõnõ belirttiği 70 teker- lekli sandalye ile ilgili şu saptamaya yer verildi: “Ankara ili belediye sınırları içerisine yeni katılan ilçe ve belde- lerdeki engelli vatan- daşlara dağıtılmak üze- re 70 adet tekerlekli sandalye temini işinde yardım yapılan ailele- rin sakat ve fakir ol- duğunu kanıtlayıcı bel- gelerin bulunmadığı tespit edilmiştir.” Sayõştay’õn çalõşma- sõnda, sandalyelerin da- ğõtõldõğõ belirtilen yurt- taşlar için yardõm yö- netmeliğinde belirtilen “Sandalye yardımı alan yurttaşların en- gelli olduklarını ve te- kerlekli sandalye kul- landıklarını kanıtlayı- cı sağlık kurulu rapor- larının, aylık gelirleri- nin açlık sınırının al- tında olduğunu kanıt- layıcı belgelerin, te- kerlekli sandalyelerin dağıtıldığı vatandaşla- rın hangi usulle seçil- diğini kanıtlayıcı bel- gelerin” bulunmadõğõ vurgulandõ. Sayõştay denetçileri, Anakent Belediye- si’nden tekerlekli san- dalyelerin dağõtõldõğõ ki- şilerin gerçekte ihtiyaç sahibi olduklarõnõ ve yoksulluk belgelerinin kendilerine iletilmesini, aksi takdirde anayasa ve yardõm yönetmeliği hü- kümlerine aykõrõ olarak yardõm yapõlmasõ sonu- cu 17 bin 465 TL’lik yersiz ödemede bulu- nulma gerekçesinin açõk- lanmasõnõ istediler. TTB, kurulların tarafsızlığını ve güvenilirliğini yitirdiğini açıkladı ‘İhtisasKurullarõyenidenyapõlandõrõlmalõ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Mer- kez Konseyi, Adli Tõp Kurumu (ATK) İhtisas Kurullarõ’nõn bilim- selliğini, tarafsõzlõğõnõ ve güvenilir- liğini tamamen kaybettiğini belirte- rek kurullarõn faaliyetlerinin acilen durdurulmasõnõ istedi. TTB’den yapõlan yazõlõ açõkla- mada, Ergenekon davasõ kapsamõn- da tutuklanan eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin hakkõnda daha önce ATK 3. İhtisas Kurulu’nca verilen adli tõp rapo- ruyla ilgili kamuoyunda yer alan tar- tõşmalar üzerine Adalet Bakanlõ- ğõ’nõn 16 Ocak 2009 günü yazõlõ bir basõn açõklamasõ yaptõğõ anõmsatõl- dõ. Açõklamada, bakanlõğõn değer- lendirmesi incelenerek birlik tara- fõndan konuyla ilgili bir rapor ha- zõrlandõğõ, raporun da Adalet Baka- nõ Mehmet Ali Şahin’e gönderildi- ği belirtildi. TTB’nin Şahin’e gönderdiği ra- porda, Türkiye’nin adli tõp alanõndaki en büyük bilirkişilik kurumu olan ATK’nin bilirkişiliğin en öncelikli koşulu olan güvenilirliğini bütün toplum nezdinde kaybettiği belirtil- di. Raporda, “ATK tarafından ha- zırlanan bilirkişi raporlarına bu- gün artık hiçbir vatandaşın itimadı kalmamıştır. Bu durum sürdü- rülebilir değildir ve Türkiye’deki adli tıp organizasyonu hızla gözden geçirilmeli ve bilimsel veriler doğ- rultusunda yeniden yapılandırıl- malıdır” denildi. Raporda, ATK İhtisas Kurullarõ’nõn faaliyetlerinin acilen durdurulmasõ, yöneticilerinin derhal görevlerinden alõnarak yerle- rine bilimsellikleri, tarafsõzlõklarõ ve güvenilirlikleri tartõşmalara yol aç- mayacak yeni yöneticilerin atanma- sõ gerektiği vurgulandõ. Bakan Gönül: Tahmin ediyorum gönderirler ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Milli Savunma Ba- kanõ Vecdi Gönül, “İsrail ile yapılan ihale sonucu 10 He- ron’un müşterek üretilmesi anlaşma- sı halen yürürlükte. Bunlardan ikisi tes- lim edildi” dedi. Bakan Vecdi Gö- nül, aralõk ayõnda İs- rail’e gittiğini ve alõm- larõn bir takvime bağ- landõğõnõ söyledi. Gö- nül, “Kasım ayında gittiğimde ikisini ara- lık ayı sonuna kadar göndereceklerdi, gönderdiler. 8 tane- sini de nisan ayı so- nuna kadar gönde- recekler. Bugüne ka- dar bazı aksamalar, gecikmeler oldu. Ama nisan sonuna kadar gönderecekle- rini tahmin ediyo- rum” dedi. Tekerlekli sandalyelerin verildiği belirtilen kişilerin sandalye kullandõklarõnõ kanõtlayõcõ sağlõk kurulu raporlarõnõn gösterilemediği anlaşõldõ. CHP’ye yoğun katılım sürüyor İSRAİL İLE HERON SIKINTISI Melih Gökçek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear