Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
28 OCAK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Benzerlik...
Malatya “Zirve Yayınevi” katliamının ardından
polisler hakkında İçişleri Bakanlığı’na suç du-
yurusunda bulunan avukatların kanıtlarıyla sıra-
ladığı “skandal işlemler”, müfettişlerce kusurlu
bulunmamış.
Haberi okuyunca hiç şaşırmadım.
Sanık Emre Günaydın’ın hastane odasındaki
kamera, “ses almadığı” gerekçesiyle on gün
sonra değiştirilmişti. On günlük görüntüler ise
“televizyon formatına” çevrilmediği için “imha”
edilmişti.
Avukatlar bu durumu şöyle değerlendirmişler-
di:
“Kanıtlar karartılmıştır.”
Müfettişlerin hazırladığı raporda, “kanıt ka-
rartma” olmadığı, görüntülerin aktarılması için
İtalya’dan aygıt getirilmesi gerektiği belirtilip şöy-
le deniliyor:
“...Savcı, ‘Emre Günaydın bu sürede zaten ko-
mada, görüntüler imha edilir’ şeklinde sözlü tali-
mat vermiştir.”
Mahkeme, Emre Günaydın’ın odasına sonra-
dan konulan kamerayla kaydedilen altı saatlik 52
kaseti polisin savcılığa üç gün geç iletmesi ne-
deniyle “24 saatte mahkemeden el koyma ka-
rarı istenmedi” diyerek kanıt kapsamı dışında bı-
rakmıştı.
Olayın bir başka yönü, yaşamını yitirenlerin
bilgisayarlarından çıkan kişilerin adları, adres-
leri dava dosyasında yer alırken sanıkların bil-
gisayarları tümüyle kâğıda dökülmemiş.
Emre Günaydın’ın evin polisçe aranması da 25
dakika sürmüş.
Son günlerde arkadaşımız Uğur Mumcu’nun
16 yıl önce alçakça katledilmesi yeniden günde-
me geliyor...
1993’te kurulan TBMM Faili Meçhul Cinayet-
leri Araştırma Komisyonu Raporu ve 1997’de ku-
rulan Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komis-
yon Raporu’na göz attım, Zirve Yayınevi katlia-
mına ilişkin avukatların suç duyurusuyla mü-
fettişlerin hazırladığı rapor arasında bazı benzer-
likler gördüm.
Uğur Mumcu cinayeti raporundan bir bölüm:
“...Uğur Mumcu cinayetinden sonra soruştur-
manın gizliliği ihlal edilmiştir. DGM savcılığı so-
ruşturmanın sürdüğü ve faillerin henüz belli ol-
madığı bu olayda en önemli kanıt sayılabilecek
bu raporu, gizli tutulması gerektiği halde aleni-
leştirerek olayı zora sokmuştur.
Suikast tanığını iradesi dışında televizyon prog-
ramına çıkaran polis yetkilileri hakkında hiçbir
işlem yapılmamıştır.
Savcılığın bu tavrı, söz konusu tanığın sindi-
rilmesi olarak değerlendirilmiştir. Bu konularda
birinci derecede sorumlu olan zamanın DGM
Başsavcısı Nusret Demiral hiçbir soruşturma da-
vası açmamıştır.
Komisyona bilgi vermekten kaçınan Demiral’ın
programın yayımlanmasından sonra sorum-
lular hakkında herhangi bir işlem yapmaması
önemli bir eksikliktir.”
Raporda bir başka ayrıntı da şöyle:
“....Mumcu’nun öldürüldüğü tarihte, geriye dö-
nük altı aylık bir sürenin telefon numaralarının in-
celenmesinin gerçekleşmediği anlaşılmıştır. DGM
askeri yargıcı Ülkü Coşkun, Mumcu’nun tele-
fonla konuştuğu numaraları PTT’den sormanın
akıllarına gelmediğini söylemiştir. Bu konuda
DGM savcılığının görev kusuru olduğu sonucu-
na varıldığından ilgililer hakkında soruşturma
açılmalıdır.”
Ne yazık ki hiçbir soruşturma açılmamıştı o ta-
rihte...
Cinayetten sonra olay yerinde kanıt toplama ve
ifade almada hiçbir özen gösterilmemişti.
1995 yılında hem Başsavcı Demiral hem de
savcı Coşkun hakkında TBMM Faili Meçhul Ci-
nayetleri Araştırma Komisyonu Yüksek Hâkim-
ler ve Savcılar Kurulu’na hangi nedenle suç du-
yurusunda bulunmuştu?
Araştırma komisyonunun çalışmalarını engel-
leyip hukuka aykırı olarak Emniyet Müdürlü-
ğü’ne bilgi ve belge akışını kesmek.
Bu suç duyurusu o zaman işleme bile konul-
madı!
Mumcu ailesinin şikâyeti üzerine Adalet Ba-
kanlığı soruşturma sonucu disiplin cezası ve-
rilmesini kararlaştırdı. Askeri savcı olan Ülkü
Coşkun hakkındaki bu işlem, Milli Savunma Ba-
kanlığı’nca “görülen lüzum üzerine” yerine ge-
tirilmedi.
Uğur Mumcu cinayeti ve Malatya “Zirve Yayın-
evi” katliamı... Hrant Dink’in öldürülmesi... Hab-
lemitoğlu cinayetinin tetikçilerinin bile hâlâ bu-
lunamaması... Rahip Santoro’nın öldürülmesi ey-
leminin arkasındaki güçlerin ortaya çıkmaması...
Benzerlikler ortada... İlişkiler zinciri ortada...
Ne diyorsunuz?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
‘MKE, kayıtları
savcılara verdi’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Savunma Bakanõ
Vecdi Gönül, Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda
kazõlarda ortaya çõkan
silah ve patlayõcõlarla
ilgili olarak Makine
Kimya Endüstrisi
Kurumu’nun (MKE)
kayõtlarõ savcõlara
verdiğini söyledi.
TBMM’de gazetecilerin
sorularõnõ yanõtlayan
Gönül, silahlarõn MKE
yapõmõ olup olmadõğõnõ
ise açõklamadõ.
‘AB çocuklarımızın
projesi’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
AB büyükelçilerinin
Başmüzakereciliğe
atanmasõ dolayõsõyla
düzenlediği yemeğe
katõlan Devlet Bakanõ ve
Başmüzakereci Egemen
Bağõş, Ulusal Program’õn
yayõmlanmasõ, TRT-
6’nõn yayõna başlamasõ
ve Nâzõm Hikmet’in
yurttaşlõğõnõn geri
verilmesi yönünde atõlan
adõmlarõn, AB ile
müzakereler açõsõndan
son derece önemli
olduğunu söyledi. AB
üyeliğini
“Çocuklarõmõzõn projesi”
olarak nitelendiren Bağõş,
“Herkesin desteğini
bekliyoruz. Hep beraber
bu hedefe varmayõ ümit
ediyoruz” dedi.
Döndüren TBMM
gündeminde
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Tuzla Belediyesi
tarafõndan dağõtõlan
“Delilleriyle Aile
İlmihali” adlõ kitabõnda
şeriat propagandasõ
yapan, ancak üniversite
tarafõndan hazõrlanan
raporu YÖK tarafõndan
19 aydõr sumenaltõ edilen
Uludağ Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Hamdi Döndüren’in
durumu TBMM
gündemine taşõndõ. CHP
Bursa Milletvekili
Abdullah Özer, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn
yanõtlamasõ istemiyle
verdiği soru önergesinde,
“Yaklaşõk 19 aydõr
YÖK’te bulunan dosya
ne zaman karara
bağlanacaktõr?” dedi.
Mustafa Suphi
anılacak
İstanbul Haber
Servisi - Türkiye
Komünist Partisi’nin
(TKP) kurucusu ve ilk
genel başkanõ Mustafa
Suphi ve 14 yoldaşõ,
Karadeniz açõklarõnda
katledilişlerinin 88.
yõldönümünde
Dolmabahçe’de anõlacak.
Sivil toplum örgütü
üyeleri, çeşitli dergi
gruplarõ ve söz konusu
döneme tanõklõk etmiş
yurttaşlar tarafõndan
düzenlenecek anma
töreni saat 11.30’da
başlayacak.
Ramazan
düzenlemesi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanõ
Hüseyin Çelik, 2009-
2010 eğitim öğretim
yõlõnõn Şeker Bayramõ
dolayõsõyla 24 Eylül
Perşembe günü
başlayacağõnõ bildirdi.
Çelik, mevsim
koşullarõna göre Türkiye
genelinde okullarõn
farklõ tarihlerde
açõlõp kapanmasõna
yönelik bir çalõşma
yapõldõğõnõ da söyledi.
Toplam 200 bin TL tazminat istendi, Şahin hakkõnda ise suç duyurusunda bulunuldu
CHP’den TRT’ye davaANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP ve Genel Başkanõ Deniz
Baykal, Tuncay Güney’in konuk
olarak katõldõğõ bir programda “ger-
çekdışı hakaret ve iftiralarda bu-
lunulduğu, parti tüzelkişiliğine ve
kişilik haklarına saldırıldığı” ge-
rekçesiyle TRT hakkõnda toplam
200 bin TL’lik manevi tazminat da-
vasõ açtõ. TRT Genel Müdürü İbra-
him Şahin hakkõnda da suç duyuru-
sunda bulunuldu.
CHP ve Deniz Baykal tarafõndan
açõlan davanõn dilekçesinde, TRT-
2’de yayõmlanan “Büyüteç” progra-
mõna “Kamuoyunda Ergenekon
davası olarak bilinen ve halen yar-
gılaması devam eden söz konusu
dava ile gündeme gelen, sıfatı, vas-
fı, konumu, mesleği, kişiliği ve kim-
liği net olarak bilinemeyen, bu hu-
suslarda hakkında çeşitli spekü-
lasyonlar bulunan Tuncay Güney
isimli şahsın konuk olarak katıldı-
ğı” vurgulanõrken Tuncay Güney’in
“Deniz Baykal ile Veli Küçük’ün iliş-
kisi vardı, iyiydi ilişkileri ve bu iliş-
ki Fikri Sağlar’ın partiden atılma-
sına yol açtı”, “Sayın Fikri Bey her-
halde Cesur Hırsızlar Partisinde-
kileri tanıyordur. (...) Eğer geç-
mişte bir darbede Mahir Kaynak’ın
kendisi mahkemede MİT olarak de-
şifre edilmiş olmasaydı, bugün sol
bir partinin genel başkanı olacak-
tı. Mahir Kaynak deşifre edildiği-
ne göre, Deniz Baykal sol bir par-
tinin genel başkanı. Herkes görevini
yapıyor” ifadeleri anõmsatõldõ. CHP
üyeleri, milletvekilleri, parti yöneti-
cileri ve tüm teşkilatõnõn “hırsız ol-
makla itham edildiğine” dikkat çe-
kilirken “Deniz Baykal’ın, MİT ta-
rafından CHP Genel Başkanlığı’na
getirilen bir ajan olduğu, CHP’nin
yasadışı yollardan kendi iradesi
dışında dış güçler tarafından yö-
netildiği ve yönlendirildiği anlam ve
amacını içeren, terör örgütü kuru-
cusu ve yöneticisi olmak suçun-
dan yargılanan bir kimseyle ilişki-
li olduğu gerçekdışı ifadeler ile 40
yılı aşkın bir süredir siyaset haya-
tında bulunan, hukukun üstünlü-
ğüne ve dürüstlüğe dayalı bir ya-
şam-siyaset biçimini kendine ilke
edinmiş Deniz Baykal’ın kişilik
hakları ağır surette ihlal edilmiştir”
denildi.
TRT’den, yayõn tarihinden itibaren
işleyecek yasal faiziyle birlikte, CHP
ve Baykal için toplam 200 bin TL
manevi tazminat talebinde bulunuldu.
CHP ve Baykal’õn avukatlarõ ayrõca
İbrahim Şahin, “Büyüteç” progra-
mõnõn yöneticisi İbrahim Gürkan
Sarı, aynõ programõn kontrolörü ve
TRT Haber Dairesi Başkanõ hakkõn-
da Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’na da suç duyurusunda bulundu.
CHP ve Baykal, Tuncay Güney’in katõldõğõ bir programda
‘gerçekdõşõ hakaret ve iftiralarda bulunulduğu, parti
tüzelkişiliğine ve kişilik haklarõna saldõrõldõğõ’nõ öne sürdü.
GÜNDEME ALINMADI
Gensoruya
AKP’den izin yok
TRT’nin Tuncay Güney yayõnõyla ilgili
gensorunun gündeme alõnmasõ AKP
oylarõyla reddedildi. TRT’den sorumlu
Bakan Aydõn, kurumu “Bu olayõ görmeyen
TRT’yi pencereden atarõm” diye savundu.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TBMM
Genel Kurulu’nda
CHP’nin TRT’nin Er-
genekon soruşturmasõ-
nõn “firari sanığı ve
tanığı” Tuncay Gü-
ney’i canlõ yayõna çõ-
karmasõ ve son dönem-
deki taraflõ yayõnlarõ ne-
deniyle TRT’den so-
rumlu Devlet Bakanõ
Mehmet Aydın hak-
kõnda verdiği gensoru
önergesinin gündeme
alõnmasõ AKP oylarõy-
la reddedildi.
Önerge sahibi olarak
söz alan CHP Grup
Başkanvekili Hakkı
Süha Okay, son dö-
nemde İsmet İnönü’ye
“millet düşmanı” di-
yen bir anlayõşõn
TRT’de görev üstlen-
diğini anlatarak kuru-
mun “iktidarın bora-
zanı” haline geldiğini
söyledi. Okay, TRT’nin
son marifetinin ise Er-
genekon sürecindeki
“psikolojik harekâta
katılmak” olduğunu
belirtti.
MHP Grup Başkan-
vekili Mehmet Şandır
da TRT’nin suç işledi-
ğini kaydetti.
DTP Hakkâri Millet-
vekili Hamit Geylani,
Türkiye’nin soğuk sa-
vaş döneminin hukuk-
dõşõ yeraltõ örgütlenme-
lerini sisteminden sö-
kemediğini belirterek,
“Çünkü sistemin
DNA’sında çeteleşme
kültürü vardır” diye
konuştu. Geylani, söz-
lerini Kürtçe “edi bese,
edi bese (yeter artık,
yeter artık)” diyerek
bitirdi.
Suçlamalarõ yanõtla-
yan Devlet Bakanõ
Mehmet Aydõn ise “Söz
konusu kişi zaten pek
çok kanala çıkmış, ga-
zetelerde çıkmış, ifa-
deleri yayınlanmış. Bir
ülkede bir konu bu
kadar konuşuluyor ve
bir zat hakkında bu
kadar röportaj, yayın
var ve TRT bunu gör-
mezden geliyor. Ben
vatandaş olsam o
TRT’nin televizyonu-
nu pencereden atarım.
Ondan sonra TRT’yi
kim dinler arkadaş?”
dedi.
CHP’ye katılımlar Adana’da da sürdü.
Demokrat Parti’den (DP) istifa eden 200 kişi
dün törenle CHP’ye katıldı. Beraberindeki
200 kişi ile birlikte CHP Adana Büyükşehir
Belediyesi başkan adayı Soner Çetin’e destek
vereceklerini belirten DP Seyhan İlçe
Örgütü’nün eski başkan yardımcısı Çetin
Gömmek, “Soner Çetin’in projelerini
gerçekleştirmesi ve CHP’nin iktidarı için biz
de mücadele edeceğiz” dedi. CHP Seyhan
İlçe Örgütü’nde düzenlenen törende
konuşan CHP Seyhan İlçe Başkanı Reşit
Karakuş, AKP’li belediyelerin halka hizmet
edemediğini söyledi. CHP Adana Büyükşehir
Belediyesi başkan adayı Soner Çetin de
sosyal demokrat belediyelerin Adana’yı
düzlüğe çıkaracağını, kentin yaralarını
saracağını vurguladı. Yapılan konuşmaların
ardından CHP’ye katılanlara parti rozetleri
takıldı. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)
Gökçek’in dağõttõğõ 70 tekerlekli sandalyeyi alanlarõn raporunun olmadõğõ saptandõ
Özürlü yardımı da ‘sakat’
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Ankara
Anakent Belediyesi’nin,
engelli yoksul yurttaşla-
ra dağõttõğõ 70 tekerlek-
li sandalyeyi alanlarõn
“sakat” ve “yoksul” ol-
duklarõna ilişkin belge-
lerinin bulunmadõğõ or-
taya çõktõ. Tekerlekli san-
dalyelerin verildiği be-
lirtilen kişilerin sandalye
kullandõklarõnõ kanõtla-
yõcõ sağlõk kurulu rapor-
larõnõn gösterilemediği
anlaşõldõ. Belediye has-
tanesinden ücretsiz ya-
rarlandõrõlan ve tedavi
edilen kişilerin yoksul-
luğu da belgelenemedi.
Melih Gökçek yöneti-
mindeki Ankara Ana-
kent Belediyesi’nde yap-
tõğõ incelemelerde AŞ-
Tİ’den 7 yõl boyunca ki-
ra alõnmadõğõnõ, yurttaş-
lara dağõtõlan kömürlerin
verildiği kişilerin yok-
sulluğunun kuşkulu ol-
duğunu belirleyen Sa-
yõştay, engelli yurttaş-
lara dağõtõldõğõ belirti-
len tekerlekli sandalye
işinde de şaibeli durum
saptadõ. Sayõştay’õn sor-
gusunda, belediyenin en-
gelli yurttaşlara dağõttõ-
ğõnõ belirttiği 70 teker-
lekli sandalye ile ilgili şu
saptamaya yer verildi:
“Ankara ili belediye
sınırları içerisine yeni
katılan ilçe ve belde-
lerdeki engelli vatan-
daşlara dağıtılmak üze-
re 70 adet tekerlekli
sandalye temini işinde
yardım yapılan ailele-
rin sakat ve fakir ol-
duğunu kanıtlayıcı bel-
gelerin bulunmadığı
tespit edilmiştir.”
Sayõştay’õn çalõşma-
sõnda, sandalyelerin da-
ğõtõldõğõ belirtilen yurt-
taşlar için yardõm yö-
netmeliğinde belirtilen
“Sandalye yardımı
alan yurttaşların en-
gelli olduklarını ve te-
kerlekli sandalye kul-
landıklarını kanıtlayı-
cı sağlık kurulu rapor-
larının, aylık gelirleri-
nin açlık sınırının al-
tında olduğunu kanıt-
layıcı belgelerin, te-
kerlekli sandalyelerin
dağıtıldığı vatandaşla-
rın hangi usulle seçil-
diğini kanıtlayıcı bel-
gelerin” bulunmadõğõ
vurgulandõ.
Sayõştay denetçileri,
Anakent Belediye-
si’nden tekerlekli san-
dalyelerin dağõtõldõğõ ki-
şilerin gerçekte ihtiyaç
sahibi olduklarõnõ ve
yoksulluk belgelerinin
kendilerine iletilmesini,
aksi takdirde anayasa ve
yardõm yönetmeliği hü-
kümlerine aykõrõ olarak
yardõm yapõlmasõ sonu-
cu 17 bin 465 TL’lik
yersiz ödemede bulu-
nulma gerekçesinin açõk-
lanmasõnõ istediler.
TTB, kurulların tarafsızlığını ve güvenilirliğini yitirdiğini açıkladı
‘İhtisasKurullarõyenidenyapõlandõrõlmalõ’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Mer-
kez Konseyi, Adli Tõp Kurumu
(ATK) İhtisas Kurullarõ’nõn bilim-
selliğini, tarafsõzlõğõnõ ve güvenilir-
liğini tamamen kaybettiğini belirte-
rek kurullarõn faaliyetlerinin acilen
durdurulmasõnõ istedi.
TTB’den yapõlan yazõlõ açõkla-
mada, Ergenekon davasõ kapsamõn-
da tutuklanan eski Özel Harekât
Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin
hakkõnda daha önce ATK 3. İhtisas
Kurulu’nca verilen adli tõp rapo-
ruyla ilgili kamuoyunda yer alan tar-
tõşmalar üzerine Adalet Bakanlõ-
ğõ’nõn 16 Ocak 2009 günü yazõlõ bir
basõn açõklamasõ yaptõğõ anõmsatõl-
dõ. Açõklamada, bakanlõğõn değer-
lendirmesi incelenerek birlik tara-
fõndan konuyla ilgili bir rapor ha-
zõrlandõğõ, raporun da Adalet Baka-
nõ Mehmet Ali Şahin’e gönderildi-
ği belirtildi.
TTB’nin Şahin’e gönderdiği ra-
porda, Türkiye’nin adli tõp alanõndaki
en büyük bilirkişilik kurumu olan
ATK’nin bilirkişiliğin en öncelikli
koşulu olan güvenilirliğini bütün
toplum nezdinde kaybettiği belirtil-
di. Raporda, “ATK tarafından ha-
zırlanan bilirkişi raporlarına bu-
gün artık hiçbir vatandaşın itimadı
kalmamıştır. Bu durum sürdü-
rülebilir değildir ve Türkiye’deki
adli tıp organizasyonu hızla gözden
geçirilmeli ve bilimsel veriler doğ-
rultusunda yeniden yapılandırıl-
malıdır” denildi. Raporda, ATK
İhtisas Kurullarõ’nõn faaliyetlerinin
acilen durdurulmasõ, yöneticilerinin
derhal görevlerinden alõnarak yerle-
rine bilimsellikleri, tarafsõzlõklarõ
ve güvenilirlikleri tartõşmalara yol aç-
mayacak yeni yöneticilerin atanma-
sõ gerektiği vurgulandõ.
Bakan Gönül: Tahmin
ediyorum gönderirler
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Milli Savunma Ba-
kanõ Vecdi Gönül,
“İsrail ile yapılan
ihale sonucu 10 He-
ron’un müşterek
üretilmesi anlaşma-
sı halen yürürlükte.
Bunlardan ikisi tes-
lim edildi” dedi.
Bakan Vecdi Gö-
nül, aralõk ayõnda İs-
rail’e gittiğini ve alõm-
larõn bir takvime bağ-
landõğõnõ söyledi. Gö-
nül, “Kasım ayında
gittiğimde ikisini ara-
lık ayı sonuna kadar
göndereceklerdi,
gönderdiler. 8 tane-
sini de nisan ayı so-
nuna kadar gönde-
recekler. Bugüne ka-
dar bazı aksamalar,
gecikmeler oldu.
Ama nisan sonuna
kadar gönderecekle-
rini tahmin ediyo-
rum” dedi.
Tekerlekli sandalyelerin verildiği
belirtilen kişilerin sandalye kullandõklarõnõ
kanõtlayõcõ sağlõk kurulu raporlarõnõn
gösterilemediği anlaşõldõ.
CHP’ye yoğun katılım sürüyor
İSRAİL İLE HERON SIKINTISI
Melih Gökçek.