24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2009 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Kriz ve Toplumsal Çelişkiler Kriz derinleşmeye, dünya ekonomisi küçülmeye de- vam ediyor. Kriz eğilimlerini finansal alana (spekü- lasyon, sermaye ihracı), dış ticarete kaçarak dışlama yolları kapandıkça, sermaye içe (ulusal ekonomiye) dönerek dikkatini maliyetleri düşürme, iç pazarı ko- ruma ve iç pazarda payını genişletmek için merkezi- leşme önlemleri üzerinde yoğunlaştırıyor. İçe dönüş ister istemez toplumsal huzursuzlukların patlama nok- tasına doğru ısınmasını hızlandırıyor. ‘Gangsterler’ ve ‘kundakçılar’ IMF dünya ekonomisinin 2009 büyüme hızı bek- lentisini yüzde 2.2’den yüzde 1-1.5’e çekti. Dünya eko- nomisinde resesyon sınırının yüzde 2.5 olduğunu anım- sarsak bir depresyona doğru ilerlemekte olduğumu- zu düşünebiliriz. Dünya ekonomisi hızla küçülürken geçen hafta ban- ka krizinin şiddetle geri gelmesi, finansal kriz ile reel ekonomi arasında, oluşmasından korkulan fasit dai- renin yerleşmiş olduğunu gösteriyordu: Önce mali kriz reel ekonomiyi vurdu, sonra reel ekonomi mali sek- törü vuruyor… Alman Sosyal Demokrat Partisi Baş- kanı Müntefering, bazı bankacıları “gangsterler ve kundakçılar” sözleriyle suçlarken fasit dairenin kalı- cılaşmasına ilişkin artan korkular, Atlantik’in iki ya- kasında, banka sektörünün, bir an evvel kısmen ya da tamamen devletleştirilmesi gerektiğine ilişkin savları güçlendirdi, tartışmaları yoğunlaştırdı (The Eco- nomist, New York Times, Financial Times). Mali kriz vesilesiyle sürekli faiz indirimleri, banka- ların, kimi sanayi şirketlerinin kurtarılması, yabancı şir- ketlerce satın alınmalarının önlenmesi, kısmı devlet- leştirmeler, hem serbest piyasa savlarının iflas ettiğini hem de ekonomik korumacılığın dolaylı yollardan hız- la yayılmakta olduğunu gösteriyordu. ABD’de yeni Obama yönetiminin Hazine Bakanı adayının, geçen hafta, Çin’i döviz manipülasyonu yap- makla suçlaması, doğrudan korumacılığın da sırada beklemekte olduğunu düşündürüyordu. Dikkatlerini iç pazarda odaklaştıran sanayicilerin ve işsizlikten kork- maya başlayan sendikacıların korumacılık korosu git- tikçe güçleniyor. Korumacılık dış tehdit (şimdilik ekonomik) algısını güçlendirdiğinden milliyetçilik ve ırkçılık da ister istemez güçleniyor. Wall Street Journal, Financial Times yorumcuları- na göre, bu hafta başlayacak olan Davos zirvesine kö- tümserlik, günah çıkarma ve suçlamalar damgasını vuracakmış. Kaynama noktasına doğru… Sermayenin içe dönerek maliyet unsurları üzerin- de yoğunlaşmaya başlaması, işçi çıkarmaları hızlan- dırıyor, çalışanlar üzerindeki baskıyı arttırıyor. Bu ko- şullarda, toplumsal huzursuzluklar giderek toplumsal çatışmalara dönüşmeye başlıyor, öncelikle de Avru- pa Birliği’nin, toplumsal destek sistemleri, IMF’nin neo- liberal reform programları kapsamında tırpanlan- mış, çevre ülkelerinde... AB’nin merkezinde işini kaybeden göçmen işçilerin ülkelerine dönmeye baş- lamasıyla bu çatışmaların daha da artması bekleni- yor. Bu çatışmaların ilk örneğini haftalarca süren Yu- nanistan ayaklanmalarında izlemiştik. Geçen hafta- larda da, Letonya, Litvanya, Bulgaristan, Romanya’da 20 binden -2 bin kişiye, değişen yoğunluktaki gös- terilerde, sosyal güvelik harcamalarındaki kesintiler ve işsizlik artışı protesto edildi; polisle sert çatışma- lar yaşandı (The Observer, www.wsws.org/ ”www.WSWS.org). Ekonomisi çökme noktasına ge- len İzlanda, tarihinde belki de ilk kez polisle gösteri- cilerin çatışmasına şahit oldu. Bu sürecin karanlık yüzündeyse ırkçılık ve Avru- pa’dan söz ettiğimize göre, Yahudi düşmanlığı var. Nitekim özellikle İsrail’in üç haftalık Gazze saldırısı- na karşı yürütülen protest gösterilerinin ikliminde, Ya- hudi düşmanlığını içeren eylem ve söylemlerde ani bir sırçama yaşandığı görülüyor. Bu sıçramanın birbirine bağlı üç nedeni var: (1) Pa- pa’nın soykırımı reddeden bir piskoposu görevine ia- de etmesinin bir kez daha gösterdiği gibi, Hıristiyanlığın yapısında olan Yahudi düşmanlığının, Filistin sorunuyla birlikte, siyasal İslama oradan da geniş Müslüman kit- lelere bulaşmış olması. (2) Krizde mali sermayenin bir “toplumsal nefret nesnesine” dönüşmesinin, Yahu- di-tefeci arketipiyle, Yahudi düşmanlığına giden ge- leneksel kapıyı yeniden açması. (3) İsrail’in Gazze sal- dırısı karşısında, haklı bir zeminde başlayan protes- tolarda sol grupların, ülkelerindeki Müslüman kesimle dayanışmak kaygısıyla, siyasal İslamın ya doğrudan ya da soykırım analojisiyle, simgeleriyle dolaylı ola- rak dile getirdiği Yahudi düşmanı sloganlara gözle- rini kapamaları. Bu kriz giderek 1873 ve 1930 buhranlarına ben- zemeye başlıyor… erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com Yeni yönetim işbaşında Haber Merkezi - Divriği Kültür Derneği’nin 44. Olağan Genel Kurulu pazar günü Mecidi- yeköy Kültür Merkezi’nde yapõldõ. Genel ku- rulda üyeler ülke ve dünya gündemi üzerine konuşmalar yaptõ. Divriği Kültür Derneği’nin devrimci-demokrat yapõsõnõ koruyarak daha güçlü hale getirilmesinin öneminin belirtildi- ği toplantõda tek liste ile seçime gidildi. İzmir’de ‘özkaynak’ tartışması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Aliağa-Menderes Raylõ Sistem Projesi’nin “özkaynaklarla” ya- şama geçirildiğini çeşitli noktalara astõrdõğõ afişlerle duyurmasõ, AKP’nin tepkisini çekti. Başta Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõldõrõm ol- mak üzere birçok AKP’li projenin TCDD or- taklõğõyla yürütüldüğünü anõmsatõrken, İzmir Büyükşehir Belediyesi ise paranõn yerel yö- netimin kasasõndan çõktõğõnõ bildirdi. DÜZELTME Türk öykücülüğünün önde gelen isimlerinden ve gazetemizin eski yazõ işleri müdürlerinden Orhan Duru’nun ölümü üzerine dün gazete- mizin 13. sayfasõnda yayõmlanan haberde, Fikret Otyam’õn Duru hakkõnda değerlendir- melerine yer verilmiş ancak Sõvas’ta katledi- len şair Metin Altõok’un soyadõ “Altõoklar” olarak çõkmõştõr. Düzeltir, özür dileriz. CHP Genel Başkanõ Baykal AKP hükümetini Ergenekon konusunda eleştiri yağmuruna tuttu: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Er- genekon soruşturmasõyla ilgili geliş- meleri “linç adaleti” diye nitelendirir- ken “Silivri bir ‘AKP Guantanamo’su olmamalıdır” dedi. Baykal, Türk Me- tal Sendikasõ Başkanõ Mustafa Öz- bek’in tutuklanmasõyla ilgili olarak “Kasa arıyorlarmış. Bir işadamı fi- nansör bulamadılar, şimdi bir işçiden finansör bulacaklar” açõklamasõnõ yaptõ. Baykal’õn grup toplantõsõndaki de- ğerlendirmeleri şöyle: Ergenekon’a kasa aranıyor: Bir kasa arõyorlarmõş, Özbek mi, di- ye arayõşa girmişler! Önce Kuddusi Ok- kır’õ kasa ilan ettiler. Zavallõnõn bõrakõn Ergenekon’u, kendi özel yaşamõnõ fi- nanse ettirmeye gücü yoktu. Sonra bir işadamõ finansör bulmaya giriştiler, Si- nan Aygün’ü aldõlar. TOBB etkinliği, kararlõ mücadelesinden sonra Aygün’ün finansör olmadõğõ anlaşõldõ. Bir işada- mõ finansör bulamadõlar, şimdi bir iş- çiden finansör bulacaklar! Silivri, ‘Guantanamo’: Yalçın Küçük, evde bulunan delillerin huku- ki geçerliliği olmadõğõ için tahliye edi- liyor. Ayrõca, 11 ay önce tutukluyorsu- nuz, neyle suçlandõğõnõ dahi bilmeyen insanlarõ daha sonra tahliye ediyorsunuz; Böyle bir yargõlama olabilir mi, bu bir facia. Bu insanlar bir tas çorbaya, bir bat- taniyeye muhtaç oluyor. Bir insan suç- lu da olabilir ama ona bir tas çorbayõ çok gören anlayõş Türkiye’ye yakõşõr mõ? Obama, Guantanamo’yu kapatacağõnõ açõkladõ. Silivri bir “AKP Guantana- mo”su olmamalõdõr. Darbeciden hesap sor: Bu yar- gõlama başlarken darbeyle ilgili olduğu bekleyişine girdik. Eğer darbeyi sor- gulayacaksak, durum açõk. Git onlardan hesap sor, sormazsan namertsin. Kork- ma, cesur ol. Susurluk’un bürokrasi, si- yaset ayağõ eksik kaldõ, onu yapõyoruz.. Yapmayan namerttir. Bunlarla uğraşa- cağõna Yalçın Küçük, Sabih Kana- doğlu, İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Kemal Gürüz’le uğraşacaksõn. Terör- le mücadele edilirken JİTEM kuruldu, onlar kanunsuz işler yaptõ, onun hesa- bõnõ soruyorum, diyorsan, onu da sor. Bir tane bile AKP’li yok: Başba- kan’õn ağzõnõn çalõmõna bakõyorum, te- miz eller, diyor. Temiz eller ihtiyacõ açõk. Türkiye kirli ellerin yönetiminde. İnsaf edin, temiz eller, lafõ Başbakan’õn ağzõna yakõşõyor mu? İtalya’da yapõldõ, baş- bakanlarõn dokunulmazlõklarõ kaldõrõl- dõ çünkü. Bir de bizdeki duruma bakõn. Devlete bu kadar zarar verdiği söyle- nenlerin arasõnda bir tane bile AKP’li yok. AKP iktidarõ döneminde işlenen ci- nayetler var. Bunlarla ilgili güvenlik güçlerinin ihmali, istihbarat zafiyeti görüldü. Ciddi bir soruşturma var mõ gü- venlik görevlileriyle ilgili? Hamas aşkı: AB, 2006’da Ha- mas’õ terör örgütü ilan etti. Aynõ liste- de PKK de var. Bu ince diplomatik ala- na Başbakan Hamas aşkõyla girdi. Or- talõğõ allak bullak etti. Onun bu hata- sõnõn bedelini Türkiye ödüyor. AKP’de Kılıçdaroğlu paniği yaşanıyor: Başba- kan çok asabi, AKP panikte. Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun adaylığı çok yankı buldu. İnsanlar dürüstlü- ğü özlemiş. Kılıçdaroğlu, dürüstlüğü, tevazuyu sim- geliyor. Eğer İstanbul’da belediye AKP’den çıkarsa yapılan tertiplerin ortaya çıkacağı ve Türkiye’de nasıl bir deprem yaratacağı korkusu içindeler. Tuncay Güney’i canlõ yayõna çõkardõğõ için eleştirilen TRT’nin ‘başarõlõ projelerini’ öven Erdoğan, CHP’nin İstanbul adayõ Kõlõçdaroğlu’nun açõklamalarõnõ sert bir dille eleştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, Ergenekon soruşturmasõ süre- cinde Tuncay Güney’i canlõ yayõna çõkaran TRT’yi savundu. Erdoğan, “TRT, son dönemde çok başarılı projelere imza attı” dedi. “İstan- bul’u çizmeyle dolaşacağım” diyen CHP’nin İs- tanbul adayõ Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Erdoğan, Kõlõçdaroğlu’nun çizme giymek için geç kaldõğõnõ savundu. Erdoğan, partisinin grup toplantõsõnda yerel se- çimlere yönelik değerlendirmelerde bulundu. Be- lediye başkan adayõ gösterilmediği için diğer par- tilere geçenleri eleştiren Erdoğan, “Arkadaşlar, bu tren çok hızlı gidiyor. Bu trenden inen bir daha da buna yetişemez” diye konuştu. CHP’nin İstanbul adayõ Kemal Kõlõçdaroğlu’nu eleştiren Er- doğan, “Birisi çıkmış diyor ki ‘Ben İstanbul’un varoşlarõnõ çizmelerimi giyerek dolaşacağõm.’ Tam 16 yıl geç kalmış. İstanbul’a büyükşehir belediye başkan adayı atayacaksınız, İstan- bul’un bir ucuna koysanız adresi bulamaz. Çiz- meyle dolaşacakmış. O, 1992 yılındaydı. Artık oralarda da modern şehircilik var beyefendi. Sen herhalde başka yerlerden bahsediyorsun. Ama CHP’li belediyelerin bu tür yerleri ola- bilir” görüşünü dile getirdi. ‘Akla hayale gelmeyecek vaatler’ CHP’nin Ankara ve İstanbul adaylarõnõn genel başkanlarõnõn tersine akla hayale gelmedik vaat- ler sõraladõklarõnõ öne süren Erdoğan, “Neymiş, kö- mür dağıtmayacaklarmış ama ayda 600 TL yar- dım yapacaklarmış. 1 anahtar, 5 anahtar hi- kâyesi vardı. Bunlar aynı yolu takip ediyorlar. Böyle atıp tutmayla bu iş olmaz. Siz önce siz- de olan belediyelerde uygulayın, biz de alkış- layalım” dedi. Türkiye’nin yoğun girişimleri so- nucunda Gazze’de ateşkes ilan edildiğini savunan Erdoğan, Gazze’deki yaralarõn sarõlmasõ için mil- letçe büyük bir seferberlik başlatõldõğõnõ söyledi. Kılıçdaroğlu’na yüklendi ‘Gelsin çukuru çamuru görsün’ İstanbul Haber Servisi - CHP’nin İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi başkan adayõ Kemal Kı- lıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’õn kendisine yönelik “İstanbul’da nerede çamur, çöp var göstersin” sözleri üzerine gazetecilerle birlikte Başakşehir’in Altõnşehir Mahallesi’ne gitti. Kõ- lõçdaroğlu, “Sayın Başbakan İstanbul’un rantını fazla düşündüğü için İstanbul’un so- kaklarındaki çamuru artık görmüyor. Baş- bakan’ı İstanbul’a davet ediyorum. Gelsin çukuru, çamuru ve çöpü görsün” dedi. Kõlõç- daroğlu, Erdoğan’õn kendisine yönelik sözleri- nin hatõrlatõlmasõ üzerine “Bana Sayın Topbaş değil de niçin Sayın Başbakan yanıt veri- yor? Başbakan kendisine güveniyorsa Baş- bakanlık koltuğundan ayrılır gelir İstan- bul’a başkan adayı olur, benimle yarışır” yanõtõnõ verdi. Kõlõçdaroğlu, kömür yardõmõ ya- põp yapmayacağõna yönelik bir soruya ise, “Başkan olduğumda ilk yapacağım işlerden biri kömür dağıtmak değil, yoksul ailelere ucuz doğalgaz vermek olacak” yanõtõnõ verdi. MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ: Ergenekon’u seçim malzemesi yaptõlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP’nin, Ergenekon sürecini seçim malzemesi olarak kullandõğõnõ belir- terek, “AKP’nin siyasete dışarı- dan müdahale arayışları, iktida- rın yeniden sahte mağdur ve de- mokrasi havarisi rolü için prova yaptığının işaretleridir” dedi. Par- tisinin grup toplantõsõnda konuşan Bahçeli, Ergenekon sürecinin güvenlik güçleri- nin “mücadele azmini kıracak” bir yöne girdi- ğine işaret ederek bu süreçte TRT’nin de görev alarak, “kime ve neye hizmet ettiği belli olma- yan” Tuncay Güney’in “ithamlarını” ekranla- ra taşõdõğõna dikkat çekti. Bahçeli, AKP’nin “te- miz siyaset-temiz toplum” sloganlarõyla pislik- lerin üstünü örtmeye çalõştõğõnõ ifade etti. Kadir Topbaş ‘evet’ demedi İstanbul Haber Ser- visi - İstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanõ (İBB) Kadir Topbaş, CHP’nin İstanbul Bü- yükşehir Belediye Baş- kan adayõ Kemal Kõlõç- daroğlu’nun televizyon- da tartõşma teklifine “evet” demedi. AKP’nin Üsküdar’da düzenlediği toplantõya katõlan Top- baş, Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõna ilişkin sorula- ra, “Bu şehirde müfettiş- lik yapmaya geliyor her- halde. Elinde eğer dosya- lar varsa, kendisi müfet- tiş olduğu için iyi bilir. Bunlarõ saklamasõ suç; il- gili makama teslim etme- si lazõm” yanõtõnõ verdi. Prof. Eriş’in adaylığına onama ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Prof. Dr. Atilla Eriş’in Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyeliğine yeniden seçilmesini onayladõ. Görev süresi 19 Ocak 2009 tarihinde sona eren Prof. Dr. Atilla Eriş önceki gün Üniver- sitelerarasõ Kurul’da ya- põlan seçimde yeniden aday gösterilmişti. Gül ayrõca, “Markalarõn Ko- runmasõ Hakkõnda Ka- nun Hükmünde Değişik- lik Yapõlmasõna Dair Kanun” ve 5834 sayõlõ “Karşõlõksõz Çek ve Pro- testolu Senetler ile Kredi Kartlarõ Borçlarõna İliş- kin Kayõtlarõn Dikkate Alõnmamasõ Hakkõnda Kanun”u da onayladõ. Silivri Guantanamo olmasõn Altınşehir’e giden CHP’nin İstanbul adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ayakları çamur içinde kaldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear