28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 27 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Devletin mi, İktidarın mı Valisi? Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşçan, yerel seçimler için kollarını sıvamışa benziyor. Önce yerel gazeteciler; daha sonra da ulusal ba- sın sayın valinin, devletin en yüksek temsilcisi kimliği ile bulunduğu ilin yedi AKP’li milletvekili ta- rafından istenilmeyen adam ilan edilen Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’nın 29 Mart seçimlerinde AKP adayı olmasını önlemek gi- bi bir misyon üstlendiğini yazdılar. Vali bey, bu misyonu başarı ile yerine getirmek amacıyla, 4 Ocak günü Şanlıurfa’da yapılan AKP te- mayül yoklamasına katılarak AKP il başkanının belediye başkan adaylığı için kulise getirmekte sa- kınca görmemiş. Gerçi o yoklama sonucunda iki dö- nemdir kentte başkanlık yapan Dr. Fakıbaba, yüz- de 80’in üstünde oy alarak hem milletvekillerini hem de sayın valiyi mahcup etmiş olsa da; parlamento- daki iktidar sandalyelerinin yedisini doldurmuş olan milletvekillerinin, genel merkez üstündeki ağır- lıklarının etkisi ile Fakıbaba’nın adaylığından vaz- geçilmiş. Valinin iktidar partisinin temayül yoklamasında- ki gövde gösterisinde bulunması, 2500 partilinin ka- tıldığı bir toplantıda çıkabilecek karmaşayı önlemek amacı ile alınan güvenlik önlemlerini yerine görmek gibi, sudan bir açıklama ile örtülmek istenilmiş. Sonrasını gazetelerde yazılanlardan ve televiz- yonların haber yayınlarından izlemiş olmalısınız. Fakıbaba yeni forması ile yarış pistinde Seçildiği gün, parti kimliğini bırakarak Şanlıurfa- lı herkesin başkanı olduğunu söylemekle yetinme- yen, bu sözlerini yaptırımları ile de sergileyen Ah- met Eşref Fakıbaba arkasında bulunan yüzde 80’i aşan halk oyuna da güvenerek AKP’den istifa etti- ğini açıklıyor. Ama 29 Mart yarışmasını tribünden izlemek ye- rine, Erdoğan’ı küplere bindirme pahasına piste, üs- telik Saadet Partisi forması ile çıkacağını söylüyor. Isınma turlarına da kentin esnafına ziyaretlerle baş- lıyor. Fakıbaba’nın bu yeni forma ile yarışta iddialı olduğunu gösteren girişiminin AKP Genel Merke- zi’nde uyandırdığı sıkıntı, devletin Şanlıurfa valisini de etkilemiş olmalı ki, Evren Mobilyacılar Sitesi’ne düzenlenen ziyaret sırasında Ahmet Eşref Fakıba- ba’nın önünden ayrılmayan sivil giysili üç güvenlik görevlisi, attığı her adımı fotoğraflarla belgeliyorlar. Belki o arada ceplerindeki küçük ses kayıt aygı- tı da çalıştırılarak, Fakıbaba’nın aldığı nefesleri de, Ankara’dakilere ulaştırmak gibi “çok önemli “ bir gö- rev de başarı ile yerine getirilmek isteniliyordur. Fakıbaba’nın bu davranışını Erdoğan’ın af- fetmesini hiçbir AKP’li düşünmek bile istemiyor çünkü. AKP Genel Başkanı bu tür görevlerde - elbette kendisi hariç, hiçbir politikacının üst üs- te iki dönemden fazla kalmasını istemediğini söy- lüyor çünkü. Sen misin patronun kararına karşı çıkan? Yine Erdoğan’ın partinin görevlendirdiği bir “ar- kadaş”ı ,o görevden almaya kalkışmasını önce o kişi ve sonra herkes doğal karşılamak ve ap- tesini bozmamakla yükümlü görmek istediği de biliniyor. Dolayısıyla, gözden düşmeyi içlerine sindirip, kapıkulluğuna rıza göstermeyenlerin gölgelerini bile izlemenin 2009 Türkiye’sinde, bir dönemle- rin Sovyet Rusya’daki uygulamalarını anımsat- mış olsa da, iktidar ve uzantıları için doğal sayıldığı anlaşılıyor. Gerçi Şanlıurfa valisi, tıpkı 4 Ocak olayında yap- tığı gibi, sıcak bir açıklama ile o izleme skanda- lını, emniyet görevlilerinin, bölgede aldıkları bir istihbaratı belirlemek amacı ile Evren Sitesi’ne git- mek gibi bir mazeret ile örteceğini sanmış olsa da, bu kez bir yerel televizyon kamerasının be- lediye başkanı ile oradaki güvenlik görevlileri ara- sında geçen konuşmaları ölümsüzleştiren gö- rüntüsü vali beyi yalanlıyor. Mahcup polisler.. Ahmet Eşref Fakıbaba, fotoğrafını çeken gö- revli ekibin başına kendisinin kentin büyükşehir belediye başkanı olduğunu hatırlatarak yapılanın çok çirkin olduğunu söyleyince, güvenlik gö- revlilerinin mahcup sıkıntılı ve üzgün halleri ek- ranlara yansıdığı için Vali Yavaşçan’ın bu kez mi- nareye başka bir kılıf arayıp bulması gerekiyor. 29 Mart’ta Şanlıurfa’da sandıktan Ahmet Fa- kıbaba çıkacağını ısrarla söyleyen çoğunluk haklı çıkarsa, başkan koltuğunu partizan valiye ve milletvekillerine karşın bir beş yıl daha koru- mayı sürdürecek. Şanlıurfalılar, İddia Oynamaya Var mısınız. O Oturumda Valiniz Ne Yapacak? İçişleri’nden Gelen Açıklama Cuma günü yayımlanan “7 Gün Sonra..” baş- lıklı yazımda İçişleri Bakanlığı’nın Tayfun İçli’nin açtığı dava için Danıştay’a savunma gönder- mediğini yazmıştım. Bakanlık Basın Danışmanı İbrahim Saraçoğlu bu yayımın eksik bilgilen- dirmeye dayandığını, bakanlığın 15 günlük ce- vap verme süresi olan 20 Ocak gününü bekle- meden 16 Ocak günü beş sayfalık savunma ya- zısını Danıştay Onuncu Daire kalemine verdiklerini bildirmiştir.ENTERNET / MEHMET SUCU Microsoft’un Windows 7 Beta sü- rümünü denememiz için yollamışlar. Yepyeni bir işletim sistemini dene- mek için gazetemizin sistem servi- si sorumlularından Cemal Balkış’tan yardım istedik. Cemal Balkış, siste- mi kendi bilgisayarına kurdu ve test etti. Bu konularda aslında biraz da huysuz olan ve kolay kolay beğen- meyen Balkış, bu kez neredeyse hayranlığını ifade edecek kelime bulamadı. İşte Windows 7 hakkın- daki ilk izlenimler: Microsoft’un halihazırda kullanılan son işletim sistemi Vista’nın ilk çık- tığında bağımlı kullanıcılarını ve sek- törü getirdiği yeniliklere rağmen pek memnun edemediğini ilgisi olan ol- mayan herkes duymuştur.. piyasa- ya çıkışından yaklaşık iki sene son- ra Servis Paketi Bir ile yapılan gün- celleme ile hissedilir oranda iyileş- me sağlamıştı. Servis Paketi Bir ile yapılan güncelleme birçok düzeltme ve performans kazancı sağlanma- sına rağmen Vista’yı düştüğü du- rumdan kurtaramamıştı. Çünkü hâ- lâ çok sistem kaynağı tüketiyordu ve kullanıcıya hoş görünsün diye derli toplu olmak adına birçok şeyin ye- ri değişmişti, daha kolay ve akıllı ola- cağım diye bazı durumlarda kulla- nıcıyı çileden çıkartabiliyordu. Kullanıcılardan gelen yoğun tep- kileri dikkate alan Microsoft yetkili- leri memnun kalınamayan yönlerinin düzeltilmesi ve ikinci servis paketi hazırlanırken zaman kazanmaya ça- lışmayıp tekrar kolları sıvadı ve sil baştan her şeyi gözden geçirerek ye- ni bir işletim sistemi yazmaya baş- ladı haberlerini duymuştuk. Zira Li- nux türevlerinin yaptığı ataklar ve Apple gibi sağlam adımlarla ilerleyen rakipleri giderek palazlanırken Mic- rosoft’un kaybedecek pek de za- manı yoktu. Kısa bir süre önce Win- dows 7 nin Beta sürümü yayımlan- dı, gazetemizin sistemcisi olarak heyecanla kurdum sistemimi ve kul- lanmaya başladım. Fakat o da ne.. şaşkınlık yaşıyordum, sanki Beta olan bu değil de Vista imişçesine sis- tem 20 küsur dakika içerisinde so- runsuz kuruldu, gerekli güncelle- melerini otomatik yaptı, tanıyama- dıklarını internet üzerinden kendili- ğinden bulup yükledi ve çalışır hal- de karşımda idi. Gayet hızlı ve az sistem kaynağı harcıyordu. Şaşkındım.. sistemimin fiziksel gücünden mi bu kadar iyi ça- lışıyor diye şüphelenip arkadaşları- mı aradım; siz de çekin kurun, test edin.. nasıl bakalım dedim; hayret.. herkesten olumlu tepkiler aldım. İti- raf etmeliyim ki uzun yıllardır Win- dows sistemleri yöneticisi ve kuru- cusu ben dahil herkes yapılan eleş- tiri ve yorumlardan sıkıldığımızdan biz bile bu denli iyi bir şey beklemi- yorduk. Beta olmasına rağmen Vis- ta’nın yaşattığı sıkıntıları, hayal kı- rıklıklarını unutturacağa benziyor. Anlaşılan o ki, Microsoft, rakiple- rinin bu kadar ilerlemesini boş göz- lerle seyretmekle yetinmemiş, ken- dine bir pay çıkartmasını bilip der- sine iyi çalışmaya gayret gösteriyor gibi hoş düşünceler sardı benliğimizi. Umarız bu hoş düşünceler Vista ile açılan yaralara merhem olurcasına kısa bir zamanda daha iyi bir işletim sistemi ile ve bence etrafta bunca ucuz, hatta ücretsiz sıkı rakipler varken daha iyi bir fiyatlandırma politikası ile Vista’da yapılan hatalar namına uygun bir ödüllü özür gibi Microsoft tarafından sunulur. Ben yi- ne hoş, ama dilerim boş olmayan bir hayali düşlemek istiyorum. mehmet@cumhuriyet.com.tr Windows 7 Beta İzlenimleri E vrensel Gazetesi İmtiyaz Sa- hibi Vedat Korkmaz, Valili- ğe bir dilekçe vererek suç du- yurusunda bulundu. Korkmaz dilek- çesinde Metin Göktepe’nin görevli bu- lunduğu Alibeyköy’de polis tarafõn- dan keyfi olarak, yasalara aykõrõ bir bi- çimde gözaltõna alõndõğõnõ ve gözal- tõnda polisler tarafõndan dövülerek öl- dürüldüğünü anlatarak, polisler hak- kõnda soruşturma açõlmasõnõ istedi. Metin’in ağabeyi İbrahim Göktepe de, Eyüp Cumhuriyet Savcõsõ Erol Canözkan’a ifade verdi ve Metin’in gözaltõnda polisler tarafõndan öldü- rüldüğünü belirterek, şikâyetçi oldu- ğunu söyledi. İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, gözaltõna alõnanlar arasõn- da Göktepe’nin olmadõğõnõn kamera görüntülerinden de tespit edildiğini, listede isminin yer almadõğõnõ ileri sür- dü. Gazetecilerin õsrarlõ sorularõna muhatap kalan dönemin Başbakanõ Tansu Çiller; savcõlõk ve emniyet mü- dürlüğü, Metin’in gözaltõna alõndõğõ- nõ beyan etmiş olmasõna karşõn ken- dilerine gelen bilgilere göre gözaltõ olayõ olmadõğõnõ söyledi. İçişleri Ba- kanõ Teoman Ünüsan’õn ilk açõkla- masõ da, “Polis kayıtlarına göre Göktepe gözaltına alınmamış” oldu. Aynõ akşam katõldõğõ bir TV progra- mõnda, Göktepe’nin gözaltõna alõn- madõğõ iddiasõnõ yineleyen Ünüsan, “Bize gelen bilgiler duvardan dü- şerek öldüğü şeklinde” dedi. Büyük tepki… Metin Göktepe’nin ölüm haberini aldõktan sonra, Evrensel gazetesi zi- yaretçi akõnõna uğradõ. Gazeteye ge- len çok sayõda gazeteci, sendikacõ, ay- dõn, kitle örgütü temsilcileri, de- mokratik kuruluş yöneticileri Metin Göktepe’nin ölümünden duyduklarõ üzüntüyü ve başsağlõğõ mesajlarõnõ ak- tarõrken, devlet terörüne dikkat çek- tiler. Suç duyurusu Çağdaş Hukukçular Derneği İstan- bul Şubesi, Ümraniye Cezaevi’nde ölen iki tutuklunun cenaze töreni sõ- rasõnda 1000’in üzerinde kişinin göz- altõna alõnmasõ ve Evrensel muhabi- ri Metin Göktepe’nin polis tarafõndan öldürülmesi ile ilgili olarak herkesi suç duyurusunda bulunmaya çağõrdõ. Suç duyurusu kampanyasõna sayõ- sõz kurum ve kuruluş ile binlerce ki- şi katõldõ. Sendikacõlar, kitle örgütü temsilcileri, gazeteciler, kamu emek- çileri, öğrenciler, sanatçõ ve yazarlar çağrõyõ desteklediklerini açõkladõlar. Suç duyurusunu destekleyenlerin sa- yõsõ kõsa sürede on binleri buldu. Basõn Konseyi Yüksek Kurulu, Ev- rensel gazetesi muhabiri Metin Gök- tepe’nin öldürülmesiyle ilgili sorum- luluğun, onun başõna taşla veya cop- la vurup canõnõ alan polisten önce, iki yõl önceki İçişleri Bakanõ Nahit Men- teşe ile o zamanki İçişleri Bakanõ Müsteşarõ Bekir Aksoy ve Emniyet Müdürü Mehmet Ağar’a ait oldu- ğunu vurguladõ. Basõn Konseyi Yüksek Kurulu açõk- lamasõnda, “Genç gazeteci Metin Göktepe’nin ister bilerek ve iste- yerek, ister özel kasıt taşımayan bir hunharlık sonucu öldürülmüş ol- ması, ülkemizde görev yapan ga- zetecilerin, sadece yasa tanımazla- rın değil, yasaları egemen kılmak- la görevli olanların da saldırı tehdidi altında bulunduğunu gösteren son ve vahim bir örnektir” dendi. Soruşturma açılıyor… Göktepe ailesinin, gazetecilerin, avukatlarõn ve Evrensel gazetesinin õs- rarlõ çabalarõyla İçişleri Bakanlõğõ so- ruşturma başlatmak zorunda kaldõ. Göktepe’nin gözaltõna alõndõğõnõn ta- nõk anlatõmlarõyla ve raporlarla is- patlanmasõ üzerine İçişleri Bakanõ Teoman Ünüsan, Metin Göktepe’nin gözaltõnda işkence sonucu öldürül- düğünü kabul etti ve “Başta Gök- tepe’nin annesi ve ailesi olmak üze- re Türk basınından özür diliyo- rum” dedi. 17 Ocak günü, 350’nin üzerinde müdahil avukat, Eyüp Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na dilekçe vererek, İç- işleri Bakanõ Ünüsan, İstanbul Em- niyet Müdürü Orhan Taşanlar, İs- tanbul Emniyet Müdür Yardõmcõsõ Kemal Bayrak, İstanbul Çevik Kuv- vet Müdürü ve olay günü Eyüp ve Eyüp Spor Salonu’nda görev yapan polisler hakkõnda “kasten adam öl- dürmek, cürüm işlemek için me- muriyetini kullanmak, cürüm işle- yenleri saklamak, suç işlemeye tah- rik, iş ve çalışma özgürlüğünü tah- dit, kişi özgürlüğünden mahrum et- mek ve memuriyet ve mevki nüfu- zunu suiistimal etmek” suçlarõndan soruşturma açõlmasõnõ istedi. ‘Özrü kabul etmiyorum’ İçişleri Bakanõ Ünüsan’õn Metin Göktepe’nin ailesinden ve basõn ca- miasõndan devlet adõna dilediği özür, Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe tarafõndan kabul edilmedi. Anne Göktepe, oğlunu öldürenlerin cezalandõrõlmasõnõ isteyerek, “Yüre- ğim yanıyor. Bu iş sadece özür di- lemekle olmaz, katillerin de ceza- landırılmaları gerekir. Dilenen özürleri, katiller cezalandırılıncaya kadar kabul etmiyorum” dedi. 48 polise soruşturma… İçişleri Bakanlõğõ müfettişlerinin soruşturmasõ, 7 Şubat günü sonuç- landõ. Müfettişler tarafõndan hazõrla- nan 38 sayfalõk fezlekede 48 polisin yargõlanmasõ istendi. İlk duruşma 6 Şubat 1997 tarihinde, Afyon Kapalõ Spor Salonu’nda yapõldõ. 2000 yõlõn- da sonuçlanan davada sadece 6 polis az bir ceza alarak mahkûm oldu. Tazminata mahkûm oldu Göktepe’nin ailesi, İstanbul 2. İda- re Mahkemesi’nde İçişleri Bakanlõğõ aleyhine tazminat davasõ açtõ. Baş- vuruda, Fadime Göktepe için 500 milyon lira maddi, ayrõca anne ve kar- deşler için 27 milyar lira manevi taz- minat isteminde bulunuldu. İstanbul 2. İdare Mahkemesi de, yaptõğõ ince- leme sonunda İçişleri Bakanlõğõ’nõ an- ne Göktepe’ye 1 milyar 392 milyon 57 bin 183 lira maddi, tüm Göktepe ai- lesine toplam 8.5 milyar lira manevi tazminat ödemeye mahkûm etti. Bu- nun üzerine İçişleri Bakanlõğõ, kara- rõn iptali ve yürütmenin durdurul- masõ istemiyle Danõştay’a başvurdu. Danõştay 10. Daire, yürütmeyi dur- durma istemini reddetti. Ancak mah- keme tarafõndan hükmedilecek taz- minat miktarõnõn istemle sõnõrlõ olmasõ gereğinden hareket eden Danõştay, maddi tazminatõn yasal faizleriyle birlikte 500 milyon olarak Fadime Göktepe’ye ödenmesine, manevi taz- minat olarak 8.5 milyar liranõn onan- masõna karar verdi. Dava AİHM’de Göktepe Ailesi’nin vekillerinin Av- rupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne yaptõğõ başvuru ise halen sonuçlan- madõ. Göktepe davasõ avukatlarõ baş- vurularõnda, Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’nde yer alan adil yargõ- lanma ve yaşam hakkõnõn ihlal edil- diğini, işkence yapõldõğõnõ kaydettiler. YARIN AHMET TANER KIŞLALI M etin Göktepe, yaz, kõş, yağmur, çamur demeden, evleri yõkõlan insanlarõn, cumartesi annelerinin, kamu emek- çilerinin, öğrencilerin, sistemle der- di olan herkesin yanõ başõndaydõ. Nerede bir kitle gösterisi varsa ora- da olmuştu. Alevlerin, kurşunlarõn arasõndan seken, bir savaş muhabiri gibiydi. Alibeyköy’e girebilmek, cenaze törenini izleyebilmek için binbir zorlukla boğuştu, gözaltõna alõndõ. Tanõklar, Metin’i son gördüklerin- de ‘Ben gazeteciyim. Evrensel’de çalışıyorum’ dediğini duydular. Metin Göktepe, haberini son nefe- siyle imzalamõştõ. Göktepe’nin dostlarõ, arkadaşla- rõ, sevenleri, demokratik bir ülke öz- lemi içindeki yõğõnlar, mahkeme ne- reye sürülürse sürülsün, hangi sa- lona alõnõrsa alõnsõn davanõn peşini bõrakmadõ. Bu takibi örgütlü ve õsrarlõ bir baskõya dönüştürenler arasõnda Metin’in annesi Fadime Göktepe de vardõ. Anne Göktepe sorularõmõzõ şöyle yanõtladõ: “Me- tin’i en güzel gençlik çağında öl- dürdüler, ne diyebilirim ki. Öl- dürenler devletin polisleri, dö- venlerin çoğu Metin’in yaşların- da polislerdir. İnsanlıktan çıkmış, gözlerini kan bürümüş vahşi ca- navarlar olmuşlar. Metin’in ge- leceği çocukluğu kadar tertemiz parlak olacaktı, ne diyeyim… Metin, dürüst karakterli zeki bir kişiliğe sahipti. Yoksuldan, ezi- lenden taraftı. Bir gün olsun bir komşumuz Metin’in hakkında kötü bir şey söylemedi, duyma- dım. Metin gerçek bir devrim- ciydi. Bana hep devrimcileri an- latırdı. Metin gençliğini yaşaya- madığı gibi çocukluğunu da ya- şamadı. Hiç çocuk olup oyun- caklarla oynamadı. Bir tek ma- halle aralarında top oynadı. Me- tin, yoksuldan, ezilenden yanay- dı. Çalıştığı gazete de devrimci bir gazeteydi. Metin’i özellikle se- çip öldürdüler ki gençler kork- sun, devrimci olmasınlar, solcu ol- masınlar, haksızlığa karşı çık- masınlar, gerçekleri yazmasınlar diye. Uğur Mumcu’yu da diğer ga- zetecileri de kalemlerinden kork- tukları için öldürdüler. Uzaklara sürdüler Metin’i öldürenler yalanlar uy- durdular. Ben 80 yaşındayım. Metin’e herkes sahip çıktı. ‘He- pimiz birer Metiniz’ dediler. Bana güç verdiler, ayakta kaldım. Son- ra Metin’in davasını örtbas etmek istediler. Mahkemeyi uzaklara sürdüler ki, kimse sahip çıkma- sın. Aydın’a sürdüler, baktılar ki herkes sahip çıkıyor, korktular. Afyon’a verdiler, ama yıldıra- madılar ne beni ne avukatları ne de halkı. Herkes inadına Metin ol- du. Hâkimi sürdüler, yine de ka- patamadılar. Çünkü Metin’e avu- katlar, öğrenciler, gazeteciler, iş- çiler sahip çıktılar. Az da olsa po- lisler ceza aldı dedik. Yatmadan af çıkardılar, çetelere katillere af çıkardılar, ödül verdiler. Ama sol- cuları hapiste öldürdüler, işken- ce yaptılar, cezaevlerinde yaktı- lar, idam ettiler. Hak hukuk ner- de? Deniz Gezmiş kimi öldür- müş, idam ettiler. Ya çeteler, hepsi serbest. Adalet yok ki yerini bulsun. Hukukta adalet de onla- rın. Bir gün gelecek haksızlığa uğ- rayanlar hesap soracaklar. Yap- tıkları yanlarına kâr kalmayacak. Metin’i yaşattığınız için size te- şekkür ediyorum.” A N N E S İ F A D İ M E G Ö K T E P E : Metin’i özellikle seçip öldürdüler Olayõn üzerine giden duyarlõ yurttaşlarõn baskõsõyla soruşturma açõldõ. 3 yõllõk dava sonrasõnda 6 polis mahkûm oldu Geçiştirilmeye çalõşõldõ İ çişleri Bakanlõğõ müfettişlerinin Metin Göktepe’nin ölümüyle ilgili soruşturmasõ, 7 Şubat günü sonuçlandõ. Müfettişler tarafõndan hazõrlanan 38 sayfalõk fezlekede 48 polisin yargõlanmasõ istendi. İlk duruşma 6 Şubat 1997 tarihinde, Afyon Kapalõ Spor Salonu’nda yapõldõ. 2000 yõlõnda sonuçlanan davada sadece 6 polis az bir ceza alarak mahkûm oldu. Fadime Göktepe VEFAT 1953 Vefa Lisesi, 1959 İÜ Tõp Fakültesi mezunu emekli dahiliye uzmanõ Dr.İ. SUNGUR ESİN’i kaybettik. Cenazesi 27 Ocak 2009 Salõ günü (bugün) Erenköy Zihni Paşa Camii’nden (Erenköy Tren İstasyonu) öğle namazõ sonrasõ kaldõrõlõp, Taşdelen Beldesi, Sultançiftliği Köyü Mezarlõğõ’na defnedilecektir. Dostlarõna, sevenlerine duyurulur. Eşi: Fatma Esin Kardeşleri: Suna ve Suha Esin Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear