Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2009 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Bu ‘Egemen’i ‘Bağışla’ma
AKP’nin İstanbul Milletvekili Egemen Bağış’ın AB
Başmüzakereciliğine getirilip, Devlet Bakanı da ol-
ması, doğrusu pek fazla kişinin dikkatini çekmedi.
Bu ilgisizlikte, Ergenekon Soruşturması ve de Fi-
listin olaylarının etkisi olmuştur kuşkusuz.
Ama kim ne derse desin, ayrıca Türk kamuo-
yunun AKP’nin AB oyununun, AB’nin de AKP oyu-
nunun farkına varmış olması ilgisizliğin en önem-
li etkeni.
Aslında, Başbakan’ın Brüksel’dan Türkiye’ye
dönmesinde havai fişeklerle kutlanan “Avrupa’ya gi-
riş sürecinin başlangıcı!” kabul edilen Aralık 2004’te
de AB bize bugünkü kadar uzaktı. 17 Aralık 2004
belgesinde imzası bulunan tarafların ikisi de, AB ve
Türkiye, metnin bu işin olmazlığını açık bir biçim-
de ilan ettiğini gayet iyi bilmekteydiler.
Yine de sonuçtan her iki taraf da, son derecede
memnundu. Tayyip Bey memnundu çünkü istedi-
ğini elde etmişti.. istediği tam üyelik değil, müza-
kere süreciydi. Onu da almıştı.
AB son derece memnundu; çünkü istediği, Tür-
kiye’ye tam üyelik vermeden onu kendi çıkarları-
na bağlamak, ona Kıbrıs’ta ve diğer konularda is-
tediğini yaptırmaktı, sonu tam üyeliğe varmayan
müzakere süreci bir amaca varmanın en elveriş-
li yoluydu.
Gel zaman git zaman, Tayyip Bey’in ve de
AKP’sinin gerçek yüzü gittikçe ortaya çıkmaya, bun-
ların Türkiye ile ilgili gerçek niyetleri belli olmaya baş-
layıp, gündemin ön sıralardaki maddeler değişmeye
koyulunca, AB konusu da gerçek yerini aldı. Bu du-
rum Türkiye’deki Avsalaklar (yani Avro salaklar) ve
Türkiye’ye dayatmalarının hepsini henüz yaşama ge-
çirememiş olan AB tarafından Türkiye’nin “reform
sürecini” gevşetmesi olarak algılandı.
Burada reform süreci üzerinde durmak istiyorum
biraz. Reform sürecinin ne olduğunu merak eden-
lere tavsiyem, bu dört yıl içinde AKP’nin Türkiye’de
laiklik karşıtlığının odağı olduğu yolundaki Anaya-
sa Mahkemesi kararını okumalarıdır.
Gerçekler ortaya çıkmaya başlayıp,Tayyip Bey de,
dikkatleri içerdeki sivil darbeden bir kez daha baş-
ka yere çekmeye niyetlenince, ikinci “sıkı müzake-
re” dönemi başladı.Yeni “avunma dönemi” için baş-
ka bir müzakereci bulundu: Egemen Bağış.
Yeni Başmüzakereci bu koltuğa oturur otur-
maz, münasebetsizlik şaheseri bir açıklama yapa-
rak “AB bizim için bir diyetisyen gibi; hepimiz sağ-
lıklı olmak, zayıflamak isteriz ve bunun gerekliliğini
biliriz, ama bunu bazen kendi irademizle yapmak zor
olur” buyurdu.
Fevkalade hünerli bir Başmüzakereci biçemiyle,
Egemen Bağış demek istiyor ki, “Ey ahali, ey Türk
halkı, sağlıklı yaşamamız için bazı kurallara uymak
zorundayız. Ama bizim gibiler bunu her zaman ken-
di iradeleriyle yapamazlar, onun için bir uzmandan
yardım alırlar, o bize sağlıklı yaşam koşullarını öğ-
retir ve uymamızı sağlar.”
Bu tümcenin kısaca özeti şudur: “Biz adam ol-
mayız, AB bizi adam edecek.”
Bu açıklamayı görünce ne kadar isabetli bir
Başmüzakereci seçtiğimizi de anlamış olduk her-
halde...
Sevgili Okurlar, “Biz kendi başımıza adam olma-
yız, AB bizi adam edecek” diyebilen bir zihniyetin
Türkiye tarafından Başmüzakereci olmasının anla-
mını herhalde hepimiz gayet iyi kavrıyoruz.
Şimdi “Zaten müzakereler, uyulacak kriterlerin sı-
ralanmasından başka bir şey değil.. aslında gerçek
müzakereler yok” zihniyetinden hareket edersek bir
sonuca varamayız. Türkiye ile AB arasında diğer üye-
lik sürecindeki ülkelerle olmayan müzakere konu-
ları da var. Ve bunlarda Başmüzakereci de, “Biz ken-
dimiz adam olmayız.. AB eder” diyen Egemen Ba-
ğış. Ört ki, ölem!
Size bu gözle bakan bu “egemen”i sakın “ba-
ğışla”mayın e mi!
asirmen@cumhuriyet.com.tr
‘Olmayan darbe yargõlanõyor’
HATİCE TUNCER
Ergenekon davasõnda savunmasõ-
na devam eden İşçi Partisi Genel Baş-
kanõ Doğu Perinçek, yapõlmõş dar-
belerin yargõlanmadõğõnõ, olmayan
darbeler yaratõlarak vatanseverlerin
yargõlandõğõnõ söyledi. 12 Eylül dar-
besini tertipleyen Amerika’õn bir
gladyo operasyonuyla darbenin ço-
cuklarõnõ Türkiye’nin tepesine oturt-
tuğunu söyleyen Perinçek, “Türki-
ye’yi bugün 12 Eylül’ün, darbenin
yavruları yönetiyor. O darbenin
çocukları vatanseverlerin yakası-
na İstanbul Cumhuriyet Başsav-
cılığı aracılığıyla yapıştı. Susur-
luk’u yapanlar, Susurluk ile mü-
cadele edenleri yargının önüne çı-
kardılar” dedi.
Ergenekon davasõnõn 42. duruş-
masõna 23 Ocak günü tahliye edilen
sanõklar Vedat Yenerer ve Orhan
Tunç da katõldõ. Savunmasõnõ sür-
düren Perinçek, İP’nin gladyoya kar-
şõ mücadelenin partisi olduğunu be-
lirterek “1973’te kontrgerilla me-
selesinden ilk kez söz eden rahmetli
Ecevit’in bu konuda tavır alması-
nı tek başına sağlayan partiyiz. 12
Mart 1971 darbe ortamının hazır-
lanması için Atatürk Kültür Mer-
kezi yakıldı, Eminönü vapuru ka-
çırıldı. Daha sonra 1980 darbesine
zemin hazırlamak için 1 Mayıs
1977 katliamının gladyonun böyle
tertipleri olduğunu tek tek kanıt-
ladık. 1980 istikrarsızlaştırma ope-
rasyonunu ‘Amerika’nõn oğlanlarõ’
olmakla aşağılananlar yaptılar”
dedi. Perinçek, şöyle devam etti:
“Hani Ergenekon’un darbesi,
eylemi nerede? Vatanseverler ara-
larında, komutanlar aralarında
konuşmuşlar. Hani darbe? Olma-
yan darbeler yargılanıyor, ama
olan darbeler yargılanmıyor çün-
kü arkasında Amerika var. Ame-
rika kendisine karşı olan vatanse-
verlere iddianame hazırlatıyor. 12
Eylül cuntasının arkasında Ame-
rika, bizi bu huzura getiren de
Amerika. 600 bin kişiyi hapislere,
işkencelere atanların yavruları
Turgut Özal, Tansu Çiller, Tayyip Er-
doğan 12 Eylül’ün çocukları değil
mi? 12 Eylül’ü getiren 24 Ocak Ka-
rarları’nı çıkaran, KİT’lerin özel-
leştirilmesini, sosyal sigortaları,
Atatürk’ün sosyal devletini küçül-
ten bu programın uygulayıcıları
bunlar değil mi? Türkiye’yi bugün
12 Eylül’ün, darbenin yavruları
yönetiyor. O darbenin çocukları
vatanseverlerin yakasına İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı aracılı-
ğıyla yapıştı.”
12 Eylül’ün Kemalist devrimi tas-
fiye ettiğini belirten Perinçek, Eşref
Bitlis’in uçağõnõn düşürülmesi, dev-
rimci aydõnlar Uğur Mumcu, Mu-
ammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan
Dursun, Bahriye Üçok, Ahmet Ta-
ner Kışlalı’nõn öldürülmelerinin
gladyo operasyonlarõ olduğunu an-
lattõ. İddianamede bazõ sanõklara
ilişkin “Orhan Pamuk’u öldürme
hazırlığı içinde olma” suçlamalarõ-
na göndermede bulunan Doğu Pe-
rinçek, “Orhan Pamuk’u öldüre-
cekmişiz. Onun gibiler hiç öldü-
rüldü mü? Kendi milletini soykı-
rım ile suçlayan adam öldürüldü
mü hiç? Hrant Dink de bizdendi.
‘Ey Kürtler, Ermeniler oyuna alet ol-
du. Bu topraklarda yaşayan insanlar
birbirine kõrdõrtõldõ’ diyordu” dedi.
İddianamede, MİT raporlarõ uydur-
makla suçlandõğõnõ belirten Perinçek,
Mehmet Eymür’ün de bunlarõ yaz-
dõğõnõ, MİT’teki MOSSAD’cõ,
CIA’cõ takõmõnõn temizlenmesini
İP’nin başardõğõnõ anlattõ.
Biz mi öldürdük?
Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Baş-
yazarõ İlhan Selçuk’un önceki gün-
kü yazõsõndaki “Uğur Mumcu’yu
ben öldürdüm. Gülmeyin, bu ne-
denle ve gerekçeyle Ergenekon
mudur, nedir, işte o davada yar-
gılanıyorum” ifadelerine dikkat çe-
ken Perinçek, Uğur Mumcu ile 14 ya-
şõndan beri arkadaş olduğunu, Ma-
mak Cezaevi’nde birlikte yattõklarõ-
nõ söyledi. İddianamede, Uğur Mum-
cu cinayetine ilişkin İP’de sahte
MİT raporu bulunduğu suçlamasõna
değinen Perinçek, “Uğur Mum-
cu’yu öldürmek için 6 MOSSAD
ajanının Türkiye’ye geldiğine iliş-
kin belge ilk olarak dönemin Ada-
let Bakanı Şevket Kazan tarafından
açıklandı. Sonra İçişleri Bakanı İs-
met Sezgin böyle bir belgenin ol-
madığını söyledi” diye konuştu.
Susurluk olayõnõ İşçi Partisi’nin or-
taya çõkardõğõnõ, dönemin cumhur-
başkanõnõn tavsiyesi üzerine TBMM
Susurluk Araştõrma Komisyonu’nun
kendisini çağõrdõğõnõ ve ifade verdi-
ğini anlatan Perinçek, “Ben, ‘Su-
surluk’un arkasõnda gladyo var’ di-
yorum. Mesut Yõlmaz, bu çetedir.
O dönemde hükümetin bakanı
Abdullah Gül glu glu dansı var di-
yerek Susurluk’un üzerine kapat-
Gizli tanõk 9, devlet adõna iş yapmadõğõnõ, yapanlarõn cezaevinde unutulduğunu söyledi
‘Küçük’ün Peker ile ilişkisi vardı’
İstanbul Haber Servisi - Danõştay
davasõ sanõğõ Osman Yıldırım olduğu öne
sürülen gizli tanõk 9, devlet adõna iş yap-
madõğõnõ, yapanlarõn cezaevinde unutul-
duğunu söyledi.
Gizli tanõk 9’un ifadesinin tamamõnõn
Ergenekon davasõ sanõklarõna verilmemesi
nedeniyle avukatlarõn yaptõğõ itiraz de-
ğerlendirildi. Gizli tanõk 9’un eksik ola-
rak ifadesinin bir bölümü daha sanõklara
dağõtõldõ. Bağõmsõz çalõştõğõnõ, belirten giz-
li tanõk, “Örneğin Sedat Peker. Sedat Pe-
ker orada elini kolunu bağlarken aya-
ğımı üst üste atardım. Çünkü ben ba-
ğımlı değildim” diyor. Emekli tuğgene-
ral Veli Küçük’ün Peker ile ilişkisi ol-
duğunu, Susurluk’un merkezinde Küçük
ve Muzaffer Tekin’in olduğunu, itiraf-
çõ olan kişilerin suikastçi olarak kullanõl-
dõklarõnõ ve 200’e yakõn cinayet işledik-
lerini belirten gizli tanõk, bazõ cinayetle-
rin Topkapõ’daki vakõf mallarõnõn kira pa-
rasõ nedeniyle işlendiğini iddia ediyor.
Arslan ile tanışması
Danõştay saldõrõsõnõ gerçekleştiren Al-
parslan Arslan ile 2003’te Erdal Aras
aracõlõğõ ile tanõştõğõnõ belirten gizli tanõk,
“Alparslan, inançlı, ülkücü, yani Müs-
lüman, inançlı bir arkadaş, yani devleti
polisi, askeri seven tavırlar sergiliyor-
du” diyor. Mehmet Ali Ağca, Haluk
Kırcı, Semih Tufan Gülaltay’õn devlet
adõna iş yaptõklarõnõ, ancak cezaevinde
unutulduklarõnõ söyleyen gizli tanõk, “Ce-
zaevlerinde çektiklerini biliyorum. Ben
devletin bana vereceği hiçbir işi yap-
mam” diyor. Akın Birdal suikastinin ola-
cağõnõ bildiğini söyleyen gizli tanõk,
şöyle devam ediyor: “Benim yanımda
kalemini kırdılar. Ben yokum dedim.
Sırtımı dönüp gittim. Hiçbir siyasi ola-
ya ben girmem. Benim prensibim bu.”
Küçük ile Gürbüz tanıştırdı
Veli Küçük ile 1996 yõlõnda Ergenekon
şüphelisi Osman Gürbüz aracõlõğõyla
tanõştõğõnõ söyleyerek, Gürbüz’ün kod adõ-
nõn “hacı” olduğunu ifade eden gizli ta-
nõk, “Osman Gürbüz’ün devlet adına
bir şeyler yaptığını mı zannediyorsun”
sorusuna şu yanõtõ veriyor: “Yaptığını za-
ten biliyorum. Yapıyor. Veli Küçük’ün,
Habil Küçük’ün ve Korkut Eken’in adı-
na hareket ediyor. Osman MİT adına,
istihbarat adına hareket ediyor. Ben de
bunun kimliğinden nüfusundan ya-
rarlandım. Firardayım. Onlar polis
kimliği falan ayarlıyorlardı. Polis kim-
liği ile bir süre gezdim. Silah da vardı.”
Gizli tanõk ifadesinde Gürbüz’ün Ye-
şil adõna hareket ettiğini bildiğini kay-
dederek “Basının yazdığı ev baskının-
da ben de vardım. Mahmut Yõldõrõm’ı
görmedim. Sadece Gürbüz oradaydı.
Beraber kaçtık” diyor.
İstanbul Haber Ser-
visi - İstanbul Üniversi-
tesi Hukuk Fakültesi
Ceza ve Ceza Usul Hu-
kuku Bölüm Başkanõ
Prof. Dr. Adem Sözüer,
gizli tanõklõğõn kişilerin
soru sorma hakkõnõ or-
tadan kaldõrmadan uy-
gulanmasõ gerektiğini
belirterek, “Aksi hal-
de, gizli yöntemlerde
elde edilen gerçeğin,
gerçekten bir gerçek
olup olmadığı belli ol-
maz” dedi.
“Hukuka Aykırı De-
liller, Gizli Tanık ve
Uzlaşma” konulu ça-
lõştay, dün İstanbul Üni-
versitesi Beyazõt Yer-
leşkesi’nde yapõldõ. Ça-
lõştaya verilen arada, ga-
zetecilerin sorularõnõ ya-
nõtlayan Sözüer, Türki-
ye’de özellikle hukuka
aykõrõ delillerin delil ola-
rak kullanõlamayacağõ
konusunda çok açõk dü-
zenlemelerin olduğunu
ama bu düzenlemelerin
nasõl uygulandõğõnõn cid-
di tartõşmalara yol açtõ-
ğõnõ vurguladõ. Ceza
Muhakemesi Yasa-
sõ’nda, örgütlü suçlar
bakõmõndan birçok giz-
li yöntemin kabul edil-
diğini ama bu yöntem-
lerin savunma hakkõnõ
ortadan kaldõracak şe-
kilde kullanõlmamasõ ge-
rektiğini anlattõ.
Gazetecilerin, “Erge-
nekon soruşturmasın-
da gizli tanık konusu
ön plana çıktı. Bu ko-
nuda ne düşünüyor-
sunuz” sorusuna ise Sö-
züer, şu yanõtõ verdi:
“Biz şu anda belli
bir davadaki uygula-
ma için konuşmuyo-
ruz. Gizli tanık, Tür-
kiye’de yeni uygulan-
maya başlanıyor. Giz-
li tanıklığın, savunma
hakkını, yani kişilerin
ona soru sorma hak-
kını ortadan kaldıra-
rak uygulanmaması
gerekir. Böyle bir ta-
nıklık yapılırsa, kim
olduğu belli değilse
hiçbir şekilde, kimliği
hiçbir şekilde açıklan-
mazsa ve söylediği de
suçun kanıtı sayıla-
caksa bu artık tanıklık
olarak kabul edilemez.
Savunma, bu tanıkla-
ra soru sormalıdır. Ta-
nığın kimliği de bir şe-
kilde açıklanmalıdır.”
PROF. DR. ADEM SÖZÜER
‘Gizli tanıklara
soru sorulmalı’
Perinçek, Ergenekon davasõnõn ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamõndaki bir uygulama olduğunu öne sürdü
ma emrini veren adamdır” dedi.
1992 yõlõnda Susurluk konferansõ
düzenledikleri ve o konferansa katõ-
lanlarõn sanõk olduklarõnõ anlatan
Perinçek, şöyle devam etti: “İlk ola-
rak o konferansta Erol Mütercim-
ler Ergenekon adını söyledi. Mü-
tercimler, Ergenekon şüphelisi.
Ferit İlsever, Tuncay Özkan sanık,
Emcet Oltayto sanık. Enis Berbe-
roğlu’nun adını Ergenekon şema-
sının basın bölümüne yazdılar.
Konferansı yapanları 12 yıl sonra
tutuklamışlar! Ergenekon iddia-
namesini Susurlukçular yazmıştı.
Cezayir’de şeriatçı terör örgütü
FİS’in asker kolu GIA ilişkisi olan
Abdullah Gül şimdi Susurluk Er-
genekonu’nun başsavcısı. Can Dün-
dar saf yürekli mi diyelim! Susur-
luk’un üzerine Tayyip Erdo-
ğan’larla gidilir mi?”
Talat Paşa Komitesi
Perinçek savunmasõnda salondaki
ekranlarda görüntüler eşliğinde Talat
Paşa Komitesi’nin İsviçre ve Al-
manya’da Ermeni soykõrõmõ iddiala-
rõna karşõ mücadele süreçlerini anlattõ.
2000 yõlõnda Abdullah Öcalan’õn
avukatlarõnõn kendisini ziyaret ettiğini
ve Öcalan’õn görüşlerini sorduğunu
anlatan Perinçek, bunun üzerine yaz-
dõğõ mektubu Öcalan’õn yanõ sõra
Barzani, Talabani’ye gönderdiğini
ve Teori Dergisi’nin Aralõk 2000 yõ-
lõnda da yayõmlandõğõnõ kaydetti.
İddianamede, Birleşmiş Milletler
Kalkõnma Proje Dairesi Başkanõ
Bartu Soral ile 11 Mart 2008 tari-
hindeki telefon konuşmasõnõn suç ka-
nõtõ olarak yer aldõğõnõ belirten Pe-
rinçek, “Bartu Soral, 37 milyon do-
larlık kaynağın bölücülüğe akta-
rıldığını bana bildirmektedir. Bar-
tu Soral bu mücadelesi nedeniyle
Kemal Derviş’in başında bulun-
duğu Birleşmiş Milletler Dairesi ta-
rafından görevden alınmıştır. Bu
uygulama, Savcılığın ABD em-
peryalizminin denetimindeki ulus-
lararası kuruluşlarla uyum halin-
de bölücülüğü desteklediğini gös-
teriyor. Çünkü Ergenekon davası,
ABD’nin Büyük Ortadoğu Proje-
si kapsamında bir uygulamadır”
diye konuştu.
“Kuzey Irak’ta kukla devlet
planını ortaya çıkardığım için
Turgut Özal sırf benim için sansür
sürgün yasası çıkardı” diyen Pe-
rinçek, “Turgut Özal, Amerika’nın
bir koy üç al oltasını yutmuştur. İP
karşı çıktı, TSK de İP’nin tavrını
doğru buldu ve Genelkurmay Baş-
kanı Necip Torumtay Kuzey Irak’a
kara harekâtını kabul etmedi”
dedi. Perinçek, “Türkiye şakağına
tabanca dayanıp esir alınmıştır.
Tayyip Erdoğan, Güneydoğu’yu
Barzanileştiriyor. Bölücülük ve
irtica yerleştirilmeye çalışılıyor.
AKP’nin Diyarbakır Belediye Baş-
kan adayı Kudbettin Arzu, Barza-
nicidir” dedi.
Davanõn öğleden sonraki bölümünde
de savunmasõnõ sürdüren Perinçek, yap-
tõklarõ toplantõlarõ anlatarak, “Nerede va-
tan savunması var, oradan Ergenekon
sanıkları çıkıyor. Nerede vatan sa-
vunması var, orada Ergenekon sav-
cıları kâğıdı kalemi ellerine alıp suç çı-
kartıyorlar” dedi.
Mersin’deki mitingde Türk bayrağõnõn
yere atõlmasõndan ABD’yi sorumlu tu-
tan Perinçek, 28 Şubat öncesinde parti-
sinin devrim kanunlarõnõn çiğnenmesi
karşõsõnda “Cumhuriyet Devrimi Ka-
nunları Uygulansın” adõyla kampanya
yürüttüğünü ve hazõrladõklarõ 12 mad-
delik bir programõn, 28 Şubat günlü Mil-
li Güvenlik Kurulu toplantõsõnda be-
nimsendiğini anlattõ. Ankara, İstanbul ve
İzmir’de gerçekleştirilen Cumhuriyet
mitinglerini görüntüler eşliğinde yo-
rumlayan Perinçek “Bu mitingler Ata-
türk devrimlerinin Türkiye’ye getir-
diği uygarlık düzeyinin göstergesi-
dir. Dünya tarihine geçmiştir. Bü-
yük bir halk iradesi, büyük bir halk
coşkusu ortaya konmuştur. Bu mi-
tingler iddianamede suç olarak gös-
terilmektedir. Kim suçlu, Türk bay-
rağı mı, Atatürk mü suçlu” dedi.
‘Doğu Perinçek yapmaz’
Türk ordusunu yõpratmanõn suç ol-
duğunu anõmsatan Perinçek, Tuncay
Güney’in mülakatõndan nasõl TSK’ye
karşõ konuşmasõ için kurgulandõğõnõn an-
laşõldõğõnõ anlattõ. 12 Mart’ta 1500 su-
bayõn, 12 Eylül’de 2 bin subay ve askeri
öğrencinin ordudan atõldõğõnõn altõnõ çi-
zen Perinçek, “Her darbe orduya dar-
bedir” dedi. Babasõnõn 32 yaşõnda Yar-
gõtay Başsavcõlõğõ yaptõğõnõ anõmsatan
Perinçek, eski Genelkurmay Başkanõ Or-
general Yaşar Büyükanıt’a suikast ya-
põlacağõna ilişkin dokümanlarõn arama-
da ele geçirildiğine ilişkin olarak da,
Mahkeme Başkanõ Köksal Şengün’e hi-
taben, “Buradan Ardahan’a kadar
insanlara sorsanız ‘Doğu Perinçek
yapmaz’ derler. Yüzde sıfır çıkar, be-
ni tanıdıkları için. Sizi tanımadıkları
için 100 bin kişi Köksal Şengün yapar’
der” diye konuştu. Başkan Şengün’ün,
“Siz yargıcın çocuğu olduğunuz için
mi yüzde sıfır çıkıyorsunuz, biz ol-
madığımız için anketlerde böyle çı-
kacağız” sorusu üzerine Perinçek, “Be-
ni herkes tanıyor” karşõlõğõnõ verdi. Pe-
rinçek, Hrant Dink cinayetini de “Fet-
hullahcı olduğunu” ileri sürdüğü Em-
niyet İstihbarat Daire Başkanõ olan Ra-
mazan Akyürek’in Trabzon Emniyet
Müdürü iken kurduğu istihbarat timinin
işlediğini iddia etti.
‘NEREDE VATAN SAVUNMASI, ORADA ERGENEKON SAVCISI’