14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 OCAK 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK 7haticetuncer@hotmail.com Sakman ‘Müziği biliyorum’ hõrsõna kapõlmanõn bir müzisyen için en büyük tehlike olduğunu vurguluyor: SadeceyaşamaşarkõyazõyorumHATİCE TUNCER M üziğin çağdaş ozanõ diye anõlõr Vedat Sakman. Po- püler kültürün kuşatmasõna karşõn yõllardõr gençlerin ağõrlõkta ol- duğu bir dinleyici kitlesini de peşinden sürükler. Sakman ile söyleşimiz, 1968’lerden disko müziklere, dünya ve Türkiye’nin sõkõntõlarõna kadar uzandõ. Vedat Sakman ile sohbetimize Be- şiktaş Belediyesi tarafõndan 19 Ocak ak- şamõ Akatlar Kültür Merkezi’nde ger- çekleştirilen “Ustalara Saygı-Işık Tu- tanlar” etkinliğinden söz ederek baş- ladõk. Faruk Şüyün’ün organizasyonu üstlendiği gecede sanatçõ dostlarõ Sak- man’nõn şarkõlarõnõ seslendirirken sõcak sohbet bir türlü bitmek bilmemiş: “Herkes birbiriyle görüşmek, ko- nuşmak istiyormuş, bunu hissettim. Gecenin 10’da bitmesi gerekiyor- du, on buçuk oldu kimsenin gideceği yok. Herkes çıkıyor, bir şeyler söy- lüyor. Belki bu son zamanlardaki gerginliklerden sonra bir araya gel- mekten çok mutlu oldular.” Üretmiyoruz Hemen dünyanõn ve Türkiye’nin bu gergin dönemlerinin sanatçõlarõn, mü- zisyenlerin üzerindeki etkisine getiri- yoruz sözü: “Eskiden bir insan, so- kaktaki meselelerle alakası yoksa ‘budala kendi için yaşõyor’ diye kına- nırdı. Şimdi işler tersine döndü. İn- sanların çok bireysel egolara dön- düğü görünüyor. Sanatçının ise dı- şarıdaki dinamikleri bilmesi ve elin- den ne gelirse yapması lazım. Bu tür dönemlerin sanatçının üretme süre- cine olumlu bir şey yaptığı söylene- mez. Yani her şeyde olduğu gibi rö- lantiye alınmış gibi bir hal görüyo- rum etrafımda. Bende de var ama zorlayarak ‘Hayõr olmaz, yapmak ge- rek’ diyorum.” Silvanlı çocuklar Sakman, geçen yõl haziran ayõnda Di- yarbakõr’õn Silvan ilçesi kaymakamlõ- ğõnõn desteklediği “Armonik Sesler” projesi kapsamõnda Silvanlõ ilköğretim öğrencileriyle müzik üzerine söyleşiler yaptõ, atölye çalõşmalarõ düzenledi. Şarkõlarõnõ paylaştõğõ küçük dostlarõyla hâlâ haberleşen Vedat Sakman üzerinde bu proje çok etki bõrakmõş: “Orada çok güzel şeyler oldu. Öğrenciler, öğret- menleri başlarında gelip toplanı- yorlar. Biz bir şarkı çalıyoruz sonra onun üzerine konuşuyoruz. İmam hatip okuluna da gittik. Ne dinle- diklerini sordum. ‘İlahi dinliyoruz’ de- diler. Yusuf İslam’ı tanımıyorlar- mış. İnternet kullanıyorlardı, ‘Açõn hakkõnda bilgi edinin, dünyanõn en önemli müzisyenlerinden biridir’ de- dim. Hâlâ öğretmenlerden, öğrenci- lerden elektronik postalar geliyor. Grubumuzun solisti İmge Mõngõroğ- lu’nu ‘Gel bizde kal’ diye davet edi- yorlar. Bu izlerin oralarda bırakıl- ması çok önemli diye düşünüyorum. Yani bu izleri orada bıraktığın za- man sadece o anda sınırlı kalmıyor.” Vedat Sakman, Türkçe blues şarkõ- lar, Ömer Hayyam Müzikali ve kendi şarkõlarõndan oluşan bir çalõşma olmak üzere üç projeyi tamamlamayõ planlõ- yor: “Blues evrensellik kazanmış bir müzik, bir ifade şekli. Benim zaten hazır blues şarkılarım oldukça faz- la. Bankaların yaptığı festivaller oluyor, Mississippi’den kahvelerden müzisyeni getirip buraya dünya ka- dar paralar veriyorlar. Burada mü- zisyenler, iyi blues çalanlar var. Bir arkadaşımın da önerisiyle böyle bir proje hazırladık. Ömer Hayyam Müzikali’nin birinci perdesini bi- tirdim. Hayyam, bir gökbilimci, bir matematikçi, felsefe adamı ve yaşa- ma dair rubaileriyle çok önemli bir kimlik, Da Vinci aslında. Hayyam’ın rubailerinden yola çıkarak, kendim de söz yazarak bir müzikal forma- tında albüm projesi üzerinde yürü- yoruz. Ömer Hayyam, bugün İran’daki radikal din meselesi dola- yısıyla ağza dahi alınamayan bir ki- şi şu anda. Batılılar Ömer Hay- yam’a çok yakın bakıyor. Ama Av- rupalı onun iç dinamiğini hissede- mez. Asyalı bir yönü var ama klasik bir orkestra formatının içinde etnik şeyleri olan şarkılar söylenen bir tür müzikal diyebiliriz. Son olarak da benim standart bildiğimiz aşka, ha- yata dair şarkılarımın olduğu bir üçüncü albüm projesini bu yıl ta- mamlamayı planlıyorum.” Gençlerle bir arada Vedat Sakman, 2000 yõlõnda kurdu- ğu yapõm şirketinden kendi albümleri- nin yanõ sõra sanatçõ dostlarõnõn albüm ve kliplerini de hazõrlõyor. Sakman’õn yapõm şirketi genç ve yetenekli mü- zisyenler için adeta bir atölyeye dönmüş durumda: “Yıllardır etrafımda oluşan bir şey var. Bunu ben planlamış değilim. Ama yetenekli genç müzisyenler, bir müddet takılırlar benimle. Takip eden çocuklar biliyorlar ki Vedat ağabeyin orada birileri birleşiyor, müzik yapıyor. Benim grubum da böyle oluştu. Birlikte çalarız, sahne- ye çıkarız, bir müzikal olgunluğa ula- şırlar ve 25 yaşlarında kendi kanat- larıyla piyasaya uçar giderler. Şim- di 40 yaşlarına gelenler var. Şu an- da en büyüğü 26 yaşında 6-7 kişilik bir grubumuz var. Bas, elektrogitar, davul, piyano, bir akustik gitar da- ha var, bir de şarkıcı İmge kızımız var, aynı zamanda da piyano çalıyor. Çok yetenekli, iyi yerlere gelecek.” Disko sound’lar Sakman, günümüzün müzik orta- mõnõ değerlendirirken 40 yõl önce po- püler müziği yapanlarõn niteliğine dik- kat çekiyor: “Pink Floyd, Beatles, Bob Dylan, Eric Clapton yapıyordu bu müzikle- ri. Madonna olsa o dönem kale bile alınmazdı. Popüler müziğin içinde söylemleriyle, duruşlarıyla insanla- rı peşine takıp giden insanlardı. Son- ra 1990’lı yıllarda sanıyorum em- peryalizmin ciddi bir planı oldu. Disko sound’lar, elektronik müzik- ler çıkmaya başladı. Müzisyen de- ğiller ve değişik kıyafetlerle, ortam- lar yaratarak, plaklarla oynayarak ciddi paralar kazanmaya başladılar. Müzisyenler de benzeyen müzikler yapmaya başladılar. Ortaya bir ucu- be çıktı. Bir rap meselesi vardır ki kaç sene yürüdü gitti. Müzik yok, la- gada lugadaları insanların müzik diye algıladığı dönemler yaşıyoruz.” En büyük iltifat 1992’de “Kapılar”, 1994’te “Sevgileri Unutma- dık”, 2002’de “Usulca” albümlerini çıkaran Vedat Sak- man’ın 2006’da da canlı konser kayıtlarının yer aldığı bir albümü yayımlandı: “Bana ‘Bir şarkı dinlediğim anda se- ninse anlıyoruz’ denilmesi benim için iltifatların en büyüğü. Ben sadece kendi yaşadığım ya da gözlemlediğim yaşamla- rın, insanların şiirini yazıyorum, şarkılarını yapıyorum. Bunu yaptığınızda doğru yere gidiyorsunuz. Ben mü- ziği şu kadar biliyorum hırsına kapılırsanız ana- fikirden uçar gidersiniz ve o çok büyük bir tehlike olur müzisyen için.” Orta Anadolulu bir ozanõn oğlu S akman’õn şansõ, babasõ, Orta Anadolu halk müziğinin kaynak kişilerinden Mazhar Sakman olmuş. Aynõ zaman- da askeri bando şefi olan babasõ sayesinde her çeşit enstrümanõn bulunduğu bir müzik orta- mõnda büyümüş. Kayseri doğumlu olan Sak- man, ilkokulu Konya’da, ortaokul ve lise dö- nemlerini İzmir’de geçirmiş: “Dünyada müzikal arayışların olgun- laştığı, çok yüksek yerlere vurduğu 68 dö- nemlerinde büyümek bizim şansımızdı. Dünyada hep dinlediğimiz çok iyi ustala- rımız vardı. Hâlâ o devran dönüyor. Şu an- daki çocuklar da işte o ruhu benden alarak bir şekilde yürüyor. Bunun ciddi bir iş ol- duğu, bunun sosyal sorumlulukları oldu- ğunu sadece müzikle sınırlandırılmadığı- nı daha büyük düşünmek, daha boyutlu dü- şünmek gerektiğini ondan alıyorlar aslın- da. Çocukların eğitiminin enstrümanda sa- dece virtüöz olmaları değil.. müziğin öte- sinde bir şeyler. O dönemi biz ustaları- mızdan aldık şimdi bunlara aktarıyoruz. Şimdi onlar da başkalarına aktaracak.” Kardeş Türküler Topluluğu 31 Ocak Cumartesi günü saat 20.30’da Maltepe Yayla Sanat Merkezi’nde konser vere- cek. Geleneksel ezgileri ritimler ve vokallerle kendilerine özgü tarzda işleyen Kardeş Türküler dinleyicilerini yine Anadolu’dan Trakya’ya, Mezopotamya’dan Kafkasya’ya yolculuğa çõkara- cak. (0 212 252 24 54) Evrimden devrime 78’liler Girişimi, “İnsanlõ- ğõn Evriminden İnsanlõ- ğõn Devrimine Koşanlar” söyle- miyle 31 Ocak’ta Çağlayan’daki Salon Figaro’da “Dostlarõmõzla Dayanõşma Gecesi” düzenledi. Sunuculuğunu Gülsen Tuncer’in yapacağõ gecede Suavi, Rojin, Suren Asaduryan sahne alacak. (Tel: 0212 244 48 02) Anne-kõz düeti Melike Demirağ, uzun bir aradan sonra çõkaracağõ yeni albümünde annesi Rüçhan Çamay ile düet yaptõ. Türk pop ve caz müziğinin önde gelen ses- lerinden olan Çamay’õn kendisi- nin yazdõğõ ve kõzõ Melike Demi- rağ ile seslendirdiği “Rüzgârlı Bir Akşam Üstü” adlõ şarkõ, ge- lecek ay DMC etiketi ile çõkacak albümde dinleyiciyle buluşacak. Anadolu’dan Kafkasya’ya
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear